-
- Konu Sahibi demedideme06
- #101
Sizinkidemi çok çok iyiydi?biraz tarif eder misiniz bilgilendirme amaçlı.bakin burada bazı insanlar yanlış anlıyor söylediklerimi,ben sadece;cinsel problemleri olanların bu cok iyi moduna büründüklerini anlatmak istiyorum.cok evcimen iyi erkeklerin cinsel problemleri var demiyorum
Resmen benim eşimi tarif etmişsiniz. Bir buçuk yil oldu evleneli. Cok mücadele ettim ama bisey değişmedi. Onu cok seviyorum ve artık onu oyle kabul etmeye karar verdim. Nereye kadar gider bilmiyorum. Benim esim antidepresan ilaç kullanıyor onların etkisi olabilir diye düşünüyorum. Doktor kontrolünde bırak diyorum ama korkuyor ya yine depresyona girersem diye. Dikkat edin belki eşiniz de kullanıyordur bu ilaçları.Merhabalar, size bir şeyler danışabilmek için yeni üye oldum. Ben 27 yaşındayım, eşim 32 yaşında ancak ruhu 60 gibi olan bir adam. Evleneli 5 ay oldu ve severek evlendik. Evlenmeden önce 1 seneye yakın birbirimizi tanıma fırsatımız oldu. Evlenmeden önce de ağır başlı olduğunu biliyordum ancak evliliğimizin böyle ilerleyeceğini tahmin edememiştim. Bu zamana kadar hiçbir duyguyu hissettiğini görmedim. Ne sevinç ne sinir ne mutluluk ne de üzüntü... Hiçbir şeyi kafasına takmıyor ve her zaman her şey yolundaymış gibi bir havası var. Özel günlerde hiçbir incelik düşünmez hediye vs almaz. Ben sinirlendiğimde bile bana karşılık vermez sadece yanımda durur ve ben kendi kendime kavga ederim... Evlendiğimizden beri benimle birlikte olmak için hiçbir adım atmadı. Ben yaklaştığım zaman karşılık verdi sadece. Bu durumun nedenini sorduğumda cevabı yorgunum oluyor. Ben istemesem 1 ay da birlikte olmasak onun için bir problem olmuyor. Evlendiğimizden beri ben zaten kendimi keşfedemedim bile. Erken boşalma sorunu var. Doktora giderim diyor ancak bir girişimde bulunmadı sadece beni geçiştiriyor. İnternetten geciktirici sprey aldık biraz işe yaradı gibi ancak ön sevişme yeteri kadar olmadığı için beni ilişkiye hazırlayamıyor. Beni yarım bırakıyor ve sonrasında mutlu etmek adına hiçbir şey yapmıyor, direkt uyku moduna geçiyor. Her sorunu dile getirdiğimde özür diliyor ancak hiçbir zaman telafi etmek için uğraşmıyor. Bir gece cesur bir gecelik giydim, süslendim, yanına oturdum ve tv izlemeye devam etti, dönüp bakmadı bile. Benim de artık isteğim azaldı yanaşmıyorum. Şu an 10 gün oldu birlikte olmayalı ama umrunda değil tabii ki. Bana değer verdiğini gösteren hiçbir davranışı olmuyor. İkimizde çalıştığımız için ev işlerini ortak hallediyoruz. Hiçbir hakaret, şiddet, yanlış bir hareketini görmedim bu zamana kadar. Dışarıdan o kadar iyi görünüyor ki sanki ideal koca gibi. Ancak ben bir şeylerin eksikliğini sürekli hissediyorum. Hayatı dolu dolu yaşamayı seven bir insanım ancak eşim ruh gibi. Birlikte bir şeyler yaptığımızda bile mutlu olduğunu hissedemiyorum, sanki bedeni burda ama ruhu hiç yanımda değilmiş gibi... Hayat onun için zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için (ki bu zorunlu ihtiyaçlara cinsellik dahil değil, yemek, içmek ve uyumaktan bahsediyorum) geldiği bir yer gibi sanki. Yeni evliyiz birbirimizle cilveleşme, şakalaşma gibi şeyler hiç olmadı. Ben yeltensem bile soğuk soğuk karşılık verdiği için hevesim kaçıyor. O kadar yalnız hissediyorum ki anlatamam... Onun böyle sakin olup benim bu kadar öfkeli olmam bana kendimde bir sorun olduğunu düşündürüyor maalesef. Ama düşününce durup dururken içten gelen bir öpücüğü kim istemez ki? Eşimi çok seviyorum, çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Ancak onunla birlikteyken bir yerlerde çok mutlu olabileceğim bir hayatı kaçırdığımı hissediyorum. Dışarı çıplak çıksam bile umrunda olmaz. Kıskançlığı sevmem ama insan önemsendiğini hissetmek istiyorBöyle bi durum yaşayıp eşi düzelen var mı? Nasıl baş ettiniz? Eşimi hayata döndürmek, canlandırmak, enerjisini yerine getirmek için benim yapabileceğim bir şey var mı? Tecrübelerinize ihtiyacım var.
Oww üzücü sex yaşayabileceğin en deli dolu güzel zamanlarında bunlari yasaman gerçekten üzücü. Şuan senin evde kaçıyor olman gerek ondan bıktırması gerekiyor yani. Kötü birsey söylemek istemiyorum ama severek evlendik derken demekki sevgililik flört bir hayatınız oldu bunları bekarken de devam ettiyse sen kendi ayağına sıkmış oluyorsun. Yok bekarken böyle değilse o zaman resmen kandirilmissin. Çocuk yok evlilik yeni bosan kelimesini kullanmak istemem. Fakat bu adam düzelmez ve böyle devam ederse kendini yipratirsin üzülürsün buda senin gençliğin için heba demek çünkü zamanla kendi işini kendin görmeyi öğrenecek ve başka bir erkeğe minnet duymayacaksin en kötüsü sesten soguyacaksin. Eşini seviyor ve boşanmak istemiyorsan kesinlikle terapisti gidin birlikte onun gitmesini bekleme bul ara tut kolundan götür cozulemezse zaten sonuç bellidir..Merhabalar, size bir şeyler danışabilmek için yeni üye oldum. Ben 27 yaşındayım, eşim 32 yaşında ancak ruhu 60 gibi olan bir adam. Evleneli 5 ay oldu ve severek evlendik. Evlenmeden önce 1 seneye yakın birbirimizi tanıma fırsatımız oldu. Evlenmeden önce de ağır başlı olduğunu biliyordum ancak evliliğimizin böyle ilerleyeceğini tahmin edememiştim. Bu zamana kadar hiçbir duyguyu hissettiğini görmedim. Ne sevinç ne sinir ne mutluluk ne de üzüntü... Hiçbir şeyi kafasına takmıyor ve her zaman her şey yolundaymış gibi bir havası var. Özel günlerde hiçbir incelik düşünmez hediye vs almaz. Ben sinirlendiğimde bile bana karşılık vermez sadece yanımda durur ve ben kendi kendime kavga ederim... Evlendiğimizden beri benimle birlikte olmak için hiçbir adım atmadı. Ben yaklaştığım zaman karşılık verdi sadece. Bu durumun nedenini sorduğumda cevabı yorgunum oluyor. Ben istemesem 1 ay da birlikte olmasak onun için bir problem olmuyor. Evlendiğimizden beri ben zaten kendimi keşfedemedim bile. Erken boşalma sorunu var. Doktora giderim diyor ancak bir girişimde bulunmadı sadece beni geçiştiriyor. İnternetten geciktirici sprey aldık biraz işe yaradı gibi ancak ön sevişme yeteri kadar olmadığı için beni ilişkiye hazırlayamıyor. Beni yarım bırakıyor ve sonrasında mutlu etmek adına hiçbir şey yapmıyor, direkt uyku moduna geçiyor. Her sorunu dile getirdiğimde özür diliyor ancak hiçbir zaman telafi etmek için uğraşmıyor. Bir gece cesur bir gecelik giydim, süslendim, yanına oturdum ve tv izlemeye devam etti, dönüp bakmadı bile. Benim de artık isteğim azaldı yanaşmıyorum. Şu an 10 gün oldu birlikte olmayalı ama umrunda değil tabii ki. Bana değer verdiğini gösteren hiçbir davranışı olmuyor. İkimizde çalıştığımız için ev işlerini ortak hallediyoruz. Hiçbir hakaret, şiddet, yanlış bir hareketini görmedim bu zamana kadar. Dışarıdan o kadar iyi görünüyor ki sanki ideal koca gibi. Ancak ben bir şeylerin eksikliğini sürekli hissediyorum. Hayatı dolu dolu yaşamayı seven bir insanım ancak eşim ruh gibi. Birlikte bir şeyler yaptığımızda bile mutlu olduğunu hissedemiyorum, sanki bedeni burda ama ruhu hiç yanımda değilmiş gibi... Hayat onun için zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için (ki bu zorunlu ihtiyaçlara cinsellik dahil değil, yemek, içmek ve uyumaktan bahsediyorum) geldiği bir yer gibi sanki. Yeni evliyiz birbirimizle cilveleşme, şakalaşma gibi şeyler hiç olmadı. Ben yeltensem bile soğuk soğuk karşılık verdiği için hevesim kaçıyor. O kadar yalnız hissediyorum ki anlatamam... Onun böyle sakin olup benim bu kadar öfkeli olmam bana kendimde bir sorun olduğunu düşündürüyor maalesef. Ama düşününce durup dururken içten gelen bir öpücüğü kim istemez ki? Eşimi çok seviyorum, çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Ancak onunla birlikteyken bir yerlerde çok mutlu olabileceğim bir hayatı kaçırdığımı hissediyorum. Dışarı çıplak çıksam bile umrunda olmaz. Kıskançlığı sevmem ama insan önemsendiğini hissetmek istiyorBöyle bi durum yaşayıp eşi düzelen var mı? Nasıl baş ettiniz? Eşimi hayata döndürmek, canlandırmak, enerjisini yerine getirmek için benim yapabileceğim bir şey var mı? Tecrübelerinize ihtiyacım var.
Yorumları okuyunca farkettim ki evcimen erkeklerin sorunları, erken bosalan erkeklerin sorunları denmiş. Bu doğru değil. Benim eşim evden cikmayan para derdi olmasa evden dışarı atmak istemeyen biri. Gülmez ağlamaz rahat anlattığınız hersey mevcut yani. Ama her gece benimle olmak ister. Bazen kaçıyorum artık yeter diye. Erken bosalma sorunu olmasına rağmen bıkmadan devam eder bunun için çözüm arar bulamasa bile devam eder ve beni mutlu edene kadar asla bitirmez yani evrimin erkeklerin genel sorunu değil bu tamamen kişiye ait birsey hayattan soğumuş terapist yada psikolog başka çözümü yok. Evliliğini kurtarmak istiyorsan bunlari yapman gerekMerhabalar, size bir şeyler danışabilmek için yeni üye oldum. Ben 27 yaşındayım, eşim 32 yaşında ancak ruhu 60 gibi olan bir adam. Evleneli 5 ay oldu ve severek evlendik. Evlenmeden önce 1 seneye yakın birbirimizi tanıma fırsatımız oldu. Evlenmeden önce de ağır başlı olduğunu biliyordum ancak evliliğimizin böyle ilerleyeceğini tahmin edememiştim. Bu zamana kadar hiçbir duyguyu hissettiğini görmedim. Ne sevinç ne sinir ne mutluluk ne de üzüntü... Hiçbir şeyi kafasına takmıyor ve her zaman her şey yolundaymış gibi bir havası var. Özel günlerde hiçbir incelik düşünmez hediye vs almaz. Ben sinirlendiğimde bile bana karşılık vermez sadece yanımda durur ve ben kendi kendime kavga ederim... Evlendiğimizden beri benimle birlikte olmak için hiçbir adım atmadı. Ben yaklaştığım zaman karşılık verdi sadece. Bu durumun nedenini sorduğumda cevabı yorgunum oluyor. Ben istemesem 1 ay da birlikte olmasak onun için bir problem olmuyor. Evlendiğimizden beri ben zaten kendimi keşfedemedim bile. Erken boşalma sorunu var. Doktora giderim diyor ancak bir girişimde bulunmadı sadece beni geçiştiriyor. İnternetten geciktirici sprey aldık biraz işe yaradı gibi ancak ön sevişme yeteri kadar olmadığı için beni ilişkiye hazırlayamıyor. Beni yarım bırakıyor ve sonrasında mutlu etmek adına hiçbir şey yapmıyor, direkt uyku moduna geçiyor. Her sorunu dile getirdiğimde özür diliyor ancak hiçbir zaman telafi etmek için uğraşmıyor. Bir gece cesur bir gecelik giydim, süslendim, yanına oturdum ve tv izlemeye devam etti, dönüp bakmadı bile. Benim de artık isteğim azaldı yanaşmıyorum. Şu an 10 gün oldu birlikte olmayalı ama umrunda değil tabii ki. Bana değer verdiğini gösteren hiçbir davranışı olmuyor. İkimizde çalıştığımız için ev işlerini ortak hallediyoruz. Hiçbir hakaret, şiddet, yanlış bir hareketini görmedim bu zamana kadar. Dışarıdan o kadar iyi görünüyor ki sanki ideal koca gibi. Ancak ben bir şeylerin eksikliğini sürekli hissediyorum. Hayatı dolu dolu yaşamayı seven bir insanım ancak eşim ruh gibi. Birlikte bir şeyler yaptığımızda bile mutlu olduğunu hissedemiyorum, sanki bedeni burda ama ruhu hiç yanımda değilmiş gibi... Hayat onun için zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için (ki bu zorunlu ihtiyaçlara cinsellik dahil değil, yemek, içmek ve uyumaktan bahsediyorum) geldiği bir yer gibi sanki. Yeni evliyiz birbirimizle cilveleşme, şakalaşma gibi şeyler hiç olmadı. Ben yeltensem bile soğuk soğuk karşılık verdiği için hevesim kaçıyor. O kadar yalnız hissediyorum ki anlatamam... Onun böyle sakin olup benim bu kadar öfkeli olmam bana kendimde bir sorun olduğunu düşündürüyor maalesef. Ama düşününce durup dururken içten gelen bir öpücüğü kim istemez ki? Eşimi çok seviyorum, çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Ancak onunla birlikteyken bir yerlerde çok mutlu olabileceğim bir hayatı kaçırdığımı hissediyorum. Dışarı çıplak çıksam bile umrunda olmaz. Kıskançlığı sevmem ama insan önemsendiğini hissetmek istiyorBöyle bi durum yaşayıp eşi düzelen var mı? Nasıl baş ettiniz? Eşimi hayata döndürmek, canlandırmak, enerjisini yerine getirmek için benim yapabileceğim bir şey var mı? Tecrübelerinize ihtiyacım var.
Henüz gerekli çabayı görebilmiş değilimevlilik öncesi yaşamak yüzde yüz garanti değil evlendikten sonra problemleriniz olabilirdi sadece belki bekarken ayrılmak daha kolay gibi. Dediğim gibi gençsiniz eminim ki çok güzel kadınsınızdır fakat gerekli çabayı görmezseniz yazık etmeyin kendinize. Hakkınızda hayırlısı olsun :)
Bazı insanlar kopuktur belki de sizin eşiniz de öyledir aslında bellide sizi çok seviyordur yansıtamıyordur vs vs
Ben de beni sevdiğini düşünüyorum ama sadece düşünüyorum... Yansıtamayınca hiçbir şeyin de değeri kalmıyor kiBazı insanlar kopuktur belki de sizin eşiniz de öyledir aslında bellide sizi çok seviyordur yansıtamıyordur vs vs
Konuşuyorum açık açık. Beni anlamış gibi yapıyor, haklısın diyor. Ama değişen hiçbir şey olmuyor.etik dışı bulmasam içeceğine karıştır derdim ama zorlamayla da olacak iş değil dediğin gibi sonradan yine eski haline dönecek, en iyisi al karşına açık açık konuş ben böyle yapamıyorum de
Ben de öyle hissediyorum bazen daha şimdiden. Dediğiniz gibi iyi bir insan diye düşünüp duruyorum, avutuyorum kendimi. Kesin düzelmiyor mu?Tamamen bahsettiğiniz kişinin aynısı bir insanla evliydim. 8 yıl dayandım, ben tükendim. Ve de boşandım.
Lütfen iyi bir insan diye kendinizi avutmayın, bende yıllarımı bu şekilde avunarak görmüyordum . Kendimi mutsuzluğa öylesine hapsetmiş ve inandırmışım ki halen bazen kendimi mutlu olmaya layık göremiyorum.
Kullanmıyor benimki. Kullansa ben de belki bazı şeyleri buna bağlayabilirim. Ben onu böyle kabul edemiyorum maalesef hayatım tükeniyor gibi hissediyorum.Resmen benim eşimi tarif etmişsiniz. Bir buçuk yil oldu evleneli. Cok mücadele ettim ama bisey değişmedi. Onu cok seviyorum ve artık onu oyle kabul etmeye karar verdim. Nereye kadar gider bilmiyorum. Benim esim antidepresan ilaç kullanıyor onların etkisi olabilir diye düşünüyorum. Doktor kontrolünde bırak diyorum ama korkuyor ya yine depresyona girersem diye. Dikkat edin belki eşiniz de kullanıyordur bu ilaçları.
Sevgililik döneminde de sakin bir insandı ancak bana özel hissettirmeyi bilirdi. Görüşmek için fırsat kollardı vs. Evlendiğimizden beri benimle vakit geçirmek umrunda değilmiş gibi davranıyor. Mesela akşamları evde bana kahve yapar, masaj yapar. Ama bir enerji eksik anlamlandıramadığım. Masaj yaparken bile bunu bir görevmiş gibi ciddiyetle yapar. Ben konuşmazsam konuşmaz, tv izler. Ben konuşma başlatırsam konuşur ama kendisi başlatmaz. Birlikteyken hiç eğlenemiyoruz. Ben ne yapalım dersem yaparız. Sinema ise sinema, dışarda yemek ise yemek, tiyatro ise tiyatro vs. Ama bunları yaparken benim zorumla yapıyormuşuz gibi hissederim. Aslında bunları yaparken surat asmaz bana ama mutlu gibi de değildir. Duygusuz yani tamamen. O kadar yoruldum ki anlatamam... Keşke bana hayır bugün sinemaya gitmeyelim çok yorgunum dese. En azından bir fikri olduğunu anlarım...Oww üzücü sex yaşayabileceğin en deli dolu güzel zamanlarında bunlari yasaman gerçekten üzücü. Şuan senin evde kaçıyor olman gerek ondan bıktırması gerekiyor yani. Kötü birsey söylemek istemiyorum ama severek evlendik derken demekki sevgililik flört bir hayatınız oldu bunları bekarken de devam ettiyse sen kendi ayağına sıkmış oluyorsun. Yok bekarken böyle değilse o zaman resmen kandirilmissin. Çocuk yok evlilik yeni bosan kelimesini kullanmak istemem. Fakat bu adam düzelmez ve böyle devam ederse kendini yipratirsin üzülürsün buda senin gençliğin için heba demek çünkü zamanla kendi işini kendin görmeyi öğrenecek ve başka bir erkeğe minnet duymayacaksin en kötüsü sesten soguyacaksin. Eşini seviyor ve boşanmak istemiyorsan kesinlikle terapisti gidin birlikte onun gitmesini bekleme bul ara tut kolundan götür cozulemezse zaten sonuç bellidir..
Terapiye gidelim dediğimde tamam dedi. Ben de bir çaba görmek adına sen araştır bul gidelim dedim. O günden beri ses seda yok. Terapiye gidelim dedikten sonra aramızdaki buzlar çok az eriyince tamamen çözüldü sandı herhalde. Beni oyalıyor bu konuda da. Ben de terapist bulup tutup kolundan götürürüm sorun o değil. Ancak birazcık eşimden evliliğimiz için bir çaba ve umut görmek istemiştim.Yorumları okuyunca farkettim ki evcimen erkeklerin sorunları, erken bosalan erkeklerin sorunları denmiş. Bu doğru değil. Benim eşim evden cikmayan para derdi olmasa evden dışarı atmak istemeyen biri. Gülmez ağlamaz rahat anlattığınız hersey mevcut yani. Ama her gece benimle olmak ister. Bazen kaçıyorum artık yeter diye. Erken bosalma sorunu olmasına rağmen bıkmadan devam eder bunun için çözüm arar bulamasa bile devam eder ve beni mutlu edene kadar asla bitirmez yani evrimin erkeklerin genel sorunu değil bu tamamen kişiye ait birsey hayattan soğumuş terapist yada psikolog başka çözümü yok. Evliliğini kurtarmak istiyorsan bunlari yapman gerek
Terapi meselesinde üstte verdiğim cevaptan anlaşılacağı gibi ondan bir adım bekledim. Kim istemez ki içten gelen bir sarılmayı gerçekten? Çok mu şey istiyorum eşimden? Birazcık şefkat, düşünülmek, sevgi ve ilgi... Bunları göremeyeceksem niye evlendim?Kk konularına baktığımızda İsteksiz erkeklerin en belirgin ortak özelliği çok iyi bir ev arkadaşı olmaları.
Konunuzu yeni gördüm, çok üzücü geldi bana, muhtemelen eşiniz aseksüel ya da kendine bile itirafta bulunamayan bir gay. 30 yaşını geçip de hala bekar olduğundan aile baskısı görmüş ve sizi gözüne kestirip evlenmiş. Onun için film bu kadar. Çocuk da olursa toplumun bütün isteklerini karşılamış, görevini tamamlamış olacak. Yerinizde olsam çift terapisinden başlarım. Problem varlığını kabullenip çaba göstermeyen bir adamla ürolojik çözümler asla İşe yaramayacaktır. Sizin öncelikli sorununuz da evin içinde evli bir çift gibi yaşamıyor oluşunuz. Yanınızda bir android var, gerekeni ve söyleneni yapmak dışında hiçbir becerisi yok.
Her ne kadar kadın erkek eşitliğini savunsam da kadın her zaman bir tık fazla ilgi ve küçük şımartmalar istiyor, egosu okşansın istiyor, şevkat görmek, sarılıp sarmalanmak istiyor. Sizin beklentiniz normal bir insanın evlilikten beklentisinden farklı değil. Sorun kesinlikle karşınızdakinde.
Yuva kurmak zor yıkmak kolay diyorlar ama aslında tam tersi. Bizim ülkemizde yuva kurmak sadece maddi açıdan zor ama yıkmak manevi açıdan tam bir sınav.
Mutlu olmayacağınıza inandığınız an uzatmaları oynamayın. Çocuğunuz değil bu adam, bir imza dışında mecburiyetiniz yok, bakmakla çekmekle yüzkümlü değilsiniz. Babanızın evinde yaşadığınjzdan daha sıkıcı bir hayat yaşıyorsanız buna dır demekten çekinmeyin lütfen, elin odumundan yunan heykeli çıkarmak bizim üzerimize vazife değil. 32 yaşında adam evliliğin sadece ortak ev işi yapmak olduğunu düşünüyorsa bu saatten sonra gerisini öğrenecek duygusal ve sosyal zekaya sahip değildir.
Bahsettiğiniz adam bana otistikleri hatırlattı.
İzleyeceğim mutlakaAmerican beauty filmini izlemeni öneririm. Oğlanın ammesinin haline çok dikkat et ve filmin sonunda öğreneceğin şeye bağla. Ne demek istediğimi anlayacağını düşünüyorum.
Hiç alakası yok. Aksine minnetsiz insan her an elden kaçma riski taşıdığından daha kıymetli olur kimine göre.Terapi meselesinde üstte verdiğim cevaptan anlaşılacağı gibi ondan bir adım bekledim. Kim istemez ki içten gelen bir sarılmayı gerçekten? Çok mu şey istiyorum eşimden? Birazcık şefkat, düşünülmek, sevgi ve ilgi... Bunları göremeyeceksem niye evlendim?O kadar mutsuzum ki anlatamam... Hiç böyle bir evlilik hayal etmemiştim. Hiçbir zaman büyük şeyler beklemedim. Acaba ben ondan ev, araba vs isteseydim daha mı değerli olurdum? Beni mutlu etmek adına onları yapmak için uğraşır mıydı? Ben hep kendi kendime yeten bir insan oldum. Ondan hiçbir şey istemedim bugüne kadar. Hatayı orda mı yaptım acaba? Sana ihtiyacım yok mesajı mı verdim istemeden? Tek istediğim şey sevilmek iken...
Hiç gibi hissediyorum, ne yaparsam yapıyım yanlış oluyor bir türlü doğru bir şey yapamıyorum sana göre diyor. Pohpohluyorum da gerektiği zamanlar gerçekten. İyi olduğumuz zamanlar içimden geldiği için övüyorum da. Ama içimden gelmediği zamanlar nasıl ona güçlü hissettirebilirim ki. Terapi meselesini söyledikten sonra ondan hiçbir adım görmediğim için rafa kaldırdığımı ve terapiye artık gitmek istemediğimi söyledim. Onun da işine gelmiştir. Kocamı çok seviyorum gerçekten ama biraz duruşu olsun istiyorum. Benim var çünkü. Ona ne yaparsam yapayım, ne söylersem söyliyim öylece dinliyor ve haklısın diyor. Keşke ben onunla tartışırken o da düşüncelerini söylese. Küçük bir çocuk gibi azarlanıyor sürekli. Onun da psikolojisi çok kötüdür şu an. Ne yaparsa yapsın azarlanıyor çünkü doğru bir şey yapmıyor.Hiç alakası yok. Aksine minnetsiz insan her an elden kaçma riski taşıdığından daha kıymetli olur kimine göre.
Biraz pohpohlamayı deneyin, meşhur kavanoz kapağı açtırma meselesi vardır ya, güçlü hissettirme, iyi ki varsın tavırları, onu da deneyin ama terapiye mutlaka gidin, ışık varsa görürsünüz hiç değilse
Böyle düşünüyorsan uzatmanın alemi yok. Kısa zamanda halledersen 3 gün ağlarsın yıllarını harcarsan geçen ömrüne yanarsın. Mutlu olmak hepimizin hakkı. Zorla kendini mutlu ettirmeye çalışmak sadece yara açar, kin biriktirmene sebep olurHiç gibi hissediyorum, ne yaparsam yapıyım yanlış oluyor bir türlü doğru bir şey yapamıyorum sana göre diyor. Pohpohluyorum da gerektiği zamanlar gerçekten. İyi olduğumuz zamanlar içimden geldiği için övüyorum da. Ama içimden gelmediği zamanlar nasıl ona güçlü hissettirebilirim ki. Terapi meselesini söyledikten sonra ondan hiçbir adım görmediğim için rafa kaldırdığımı ve terapiye artık gitmek istemediğimi söyledim. Onun da işine gelmiştir. Kocamı çok seviyorum gerçekten ama biraz duruşu olsun istiyorum. Benim var çünkü. Ona ne yaparsam yapayım, ne söylersem söyliyim öylece dinliyor ve haklısın diyor. Keşke ben onunla tartışırken o da düşüncelerini söylese. Küçük bir çocuk gibi azarlanıyor sürekli. Onun da psikolojisi çok kötüdür şu an. Ne yaparsa yapsın azarlanıyor çünkü doğru bir şey yapmıyor.
açıkçası ben kısa bir süre denedim baktım olmuyor ayrıldım ama aynı kişiyi 7 yıl arkadaş olarak tanımıştım hep böyleydi, sadece bira içtiği zaman değiştiğini gördüm, daha önce insan içinde güldüğünü bile görmemiştim, ben biraz uğraştım baktım beni de kendine benzetecek vazgeçtim sen de elinden geleni yap ama kendini feda etme gerekiyorsa insan vazgeçmeyi de bilmeli.Ben de öyle hissediyorum bazen daha şimdiden. Dediğiniz gibi iyi bir insan diye düşünüp duruyorum, avutuyorum kendimi. Kesin düzelmiyor mu?