- 6 Mart 2024
- 2.336
- 2.183
- 48
tatil iptal olunca paranızı verdiler mi sizeBu dünyada helal denilince öbür dünyada da helal oluyor bence haram edin! Benim kayınpederim dipdiri adamdı bana, hiç görüşmediği aileme ağzına geleni söylerdi hamileyken içimden inşallah geberirsin dedim.adam öyle ibretlik öldüki yani şaşırdım kaldım.kendi karısı,diğer çocukları ve torunlarına tatil ayarlayıp parasını da kocamdan almıştı, ben hamileyken çalıştım hafta sonları bile. madem ailecek gidiliyor parasınıda biz veriyoruz bizde gidelim dedim istemedi bizi ailesinden saymadığı için.Allah benim o perişan çalışıp kazandığım parayı kısmet etmedi hiçbirine.tam ayarladığı tatilin tarihinde öldü.Öyle güzel ahı çıkıyorki hamilenin lohusanın.
Kadın çocuğunun babasının başına bela gelecek günü bekliyor … ama demiyor ki kocamın evladından çıkarmı bu bedduaçünkü ortak çocuk yok gibi düşman . ama gitmiş barışmış herhalde böylesi daha şehfetli oluyor anlayamadım . Adamında ekmegını yemeye devam ediyor olması ayrı bi vasat
Evettatil iptal olunca paranızı verdiler mi size
Hayırlı olsunEveto paraya da gittim arabamı değiştirdim.
Tüm bunlar olurken kocanız ne yapıyordu? Kayınpeder ailenize ağzına geleni saymış, kocanız susmuş en fenası ailenizi korumayip sizde susmussunuz... Tatil paralarını kocanız vermiş, silah falan mı dayadilar alnına?Bu dünyada helal denilince öbür dünyada da helal oluyor bence haram edin! Benim kayınpederim dipdiri adamdı bana, hiç görüşmediği aileme ağzına geleni söylerdi hamileyken içimden inşallah geberirsin dedim.adam öyle ibretlik öldüki yani şaşırdım kaldım.kendi karısı,diğer çocukları ve torunlarına tatil ayarlayıp parasını da kocamdan almıştı, ben hamileyken çalıştım hafta sonları bile. madem ailecek gidiliyor parasınıda biz veriyoruz bizde gidelim dedim istemedi bizi ailesinden saymadığı için.Allah benim o perişan çalışıp kazandığım parayı kısmet etmedi hiçbirine.tam ayarladığı tatilin tarihinde öldü.Öyle güzel ahı çıkıyorki hamilenin lohusanın.
İnsan asıl birini affedince güçlü oluyor. Kendisine saygısı olan bir insan kin ve nefret duygularının insana ne kadar ağırlık yaptığını bilir ve kendi içinde o insanla hesaplaşır ve affeder bu sayede aklına her geldiğinde yoğun duygularla hatırlamaz. Ayrıca Allah affeder affetmeyi sever kullarına da affetmeyi emreder. Yani aslında affetmek yüksek bir meziyet herkes bu yüzden kolay kolay başaramıyor sizin dediğiniz gibi kendimize olan saygımızı azaltan bir şey asla olamaz.Keşke burada kimseden akıl istemeseydiniz kimse sizin geçtiğiniz yollardan geçmemiş belliki. Ben de evliliğimin son dört yılında bir çok şeyi yaşadım ama boşanamadım çünkü o gücüm o psikolojim yoktu. Hatta terapiste ağlamıştım boşanmak istiyorum ama yapamıyorum diye doğru zaman geldiğinde yapabileceksiniz demişti. Siz de doğru zaman geldiğinde ki ne zaman gelir tamamen sizin psikolojinize bağlı yaparsınız. Ayrıca herkes affet demiş herkes affedilmeyi hak etmiyor kusura bakmayın affetmek kişinin kendine saygısını daha düşüren bir şey. Allah affetsin! Ayrıca bu affetme lafı da Budist geleneğin de var niye affediyoruz affedilecek ne yapıyor ki bu insanlar. Affetmeden de hayatınızdan çıkarabilirsiniz bu bir dersti bu bir sınavdı ben de bunu yaşadım demek daha doğru geliyor bana. Yine ayrıca affetmek Allah’a mahsus diye bir laf var biz kimiz ki kimi affedeceğiz?
tüm yaşadıklarına eşinin pasifliği uydum akıllığı sebep olmuş ya o alakaYav eşimle barışmamla konu nr alakahanımlar siz iyi misiniz?
Zeka seviyesi reise bak ah ettim tuttu diyo işte bilim ve quantum cjcjdjdjArkadaşlar bazj hanımlarda zeka seviyesi düşük herhalde bu gece. Size ne barışmışım barışmamışım eşimle. Konu ne siz ne anlatıyorsunuz. Hayır zeka seviyeniz sadece kocamla barışma kısmına kadar mı yetiyor ben de bunu anlamıyorum. Bambaşka bir şey sormuştum oysa ki.
iyi ki terapist değilimHatta terapiste ağlamıştım boşanmak istiyorum ama yapamıyorum diye doğru zaman geldiğinde yapabileceksiniz demişti
Şeyi düşündüm sıra eşine gelecekmiş ya allah korusun hastalık kaza bela olsa yine kuzu kuzu kendi bakacak cidden kimi cezalandırıyor ya da kim bela bulmak istiyor belli değilYani neye ah edeceksiniz ben anlamadım ki. Bu adamlar birden bire mi değişiyorlar, bana hiç inandırıcı gelmiyor nedense bu. Adamın ne olduğu evlendiğinizde belli,bile bile lades diyorsunuz ardından ah ettim tutar mı, kp zaten hastaymış sizin ahınızla bir ilgisi yok, kendinizi bu kadar önemsemeyin.
Ayrıca eşime de sıra gelecek diyorsunuz, ne kadar sağlıksız bir evlilik bu, kendinizden mi nefret ediyorsunuz,kimi cezalandırıyorsunuz tam olarak bu şekilde hayata devam ederek ? Bu kadar nefretle dolusunuz madem ne diye yüzlerine gülüyorsunuz ?
Sakın evladım için demeyin,ben inanmıyorum.
Yav eşimle barışmamla konu nr alakahanımlar siz iyi misiniz?
Yoo hiç aklıma gelmiyor affetmedim de gerekli dersleri alıp Allah’a havale edip yoluma baktım.çok şükür, hamdolsunİnsan asıl birini affedince güçlü oluyor. Kendisine saygısı olan bir insan kin ve nefret duygularının insana ne kadar ağırlık yaptığını bilir ve kendi içinde o insanla hesaplaşır ve affeder bu sayede aklına her geldiğinde yoğun duygularla hatırlamaz. Ayrıca Allah affeder affetmeyi sever kullarına da affetmeyi emreder. Yani aslında affetmek yüksek bir meziyet herkes bu yüzden kolay kolay başaramıyor sizin dediğiniz gibi kendimize olan saygımızı azaltan bir şey asla olamaz.
Ben etmezdimHerkese hayırlı kandiller dilerim kardeşlerim. 2 sene oldu evleneli. Eşimin ailesi evlendiğimiz ilk geceden itibaren üzerimizde hep baskı kurdular. Sürekli yönetmeye çalıştılar. Hergün rahatsızlık verdiler... başlarda hoşuma gitti ama özellikle hamilelikten sonra zorlanmaya başladım. Anahtarla girme mevzusu felan iyice beni öfkelendiriyordu. Derken bizim eşimle kavgalarımız arttı bu sebepten. Sonra ben de eşimin annesine durumdan rahatsız olduğumu açıkça söyledim. Ve ortalık karıştı. Çok büyüttüler. Hamile halimle hergün ağladım. Eşimi doldurdular eşim üzerime geldi. En sonunda da eşimin bizi düşünmeden yaptığı hareketler sonrasında ailesinin de bana ve anneme ne haliniz varsa görün diyip gitmesiyle stresten sıkıntıdan erken doğum yaptım. Doğum sonrasında dolayısıyla iyice bilendim eşimin ailesine. Ve yüzlerini bile görmek istemiyordum. Ki zaten onlar da bana meraklı değillerdi. Yine kayınvalidem oğlunun yanında başka, bana bambaşkaydı. O zamana kadar hep böyleydi. Sonra hiç vakit kaybetmeden ben daha 2 haftalık lohusayken üst katımı yapıp "çocuğu buraya çıkarıp severiz sizin evinize adım atmayız" demeler başladı. Ben de eşime sert konuştum. Beni lohusa halimle babamın kapısına bıraktı. Al kızını napıyorsan yap dedi anneme. Biz boşanma aşamasına geldik. Gerekli evraklar hazırlandı. İmzalandı. Eşimin babası avukat arkadaşını ayarladı. Falan filan. Eşimin yakın akrabaları yanı sürekli iç içe oldukları halaları bildiğiniz kutlama yapmak için pikniklere gittiler. Sonra da bana laf saymak için kızımı hastanede göreceğim gün geldiler. Bi tanesi laf saydı ağzıma ne gelirse saydım. Konuşturmadım dahi. Bu dönemde eşimin babası 2 senedir kanser hastasıydı bu arada. Ama atlatıyordu yavaş yavaş ve iyiydi. Bu yüzden de lohusa halimle suçlandım. Sabredemedin, benim abim kanser hastası dendi. Benim kızım küvezde yaşamaya çalışırken. 26 haftalık doğmuşken. Benim öleceğimi, kızımın öleceğini düşünerek geçirdiğim zamanlardı. Ben normal doğumla doğurdum kızımı. Ve doktorun mucize dediği bir şekilde doğdu. Allahıma hamd olsun. Onun acısını bana, benim acımı anneme ve babama yaşatmadı Rabbım. Ben sürekli ah ettim. Allahım dedim yaşadığımı görüyorsun. Lohusayım, kucağım boş. Önümde boşanma evrakları var. Sen büyüksün dedim. Sana bırakıyorum. Benim amcamlar dayımlar eşyalarımın alınacağı gün toplandılar. Bu iş böyle olmaz diyip gittiler eşimin ailesinin kapısına. Bir sürü yalan dolan, olmadık şeyler anlattılar akrabalarıma. Döndükten bir saat sonra sakın kimse kımıldamasın yerinden tek başıma geliyorum dedim. 10 dakikalık mesafedelerdi. Aile apartmanıydı kimse kalmamış. Herkesi toplayıp kaçırmışlar korkudan. Çünkü biliyorlar ben herkesin yüzüne her şeyi çatır çatır yalansız söylicem. Yine ah ettim. Yalanlarınızda boğulun dedim. Ve bu ahlar hep devam etti. Çocuk geldikten sonra da beni çok bunalttılar. Neyi yememesi gerekiyor dediysem zorla verdiler. Neyi yapmayın dediysem inadına yaptılar. Yine ah ettim. Çocuğumun canına kastınız var dedim. Şimdi kayınpederim 4 aydır acı içinde yaşıyor. Hergün ağrıları artıyor. Ne bir ağrı kesici işe yarıyor ne bir şey. Hastaneye yatıracaklar şimdi. Biz kızımı daha fazla görsün diye sürekli gidiyoruz. Hiçbir şey olmamış, bunlar yaşanmamış gibi davranıyorum barıştığımızdan beri. 1 yıl oldu.
(Tabi ki yeri geldiğinde ben de laf söylüyorum artık. Geçmiş kurcalandığında hiç susmuyorum. Canım yandığında da. Ama boşveriyorum hep yine gidip geliyoruz) Hainlik asla etmiyorum. İçimden bile geçirmek istemiyorum. Ama bana annem sürekli hakkını helal et adama çok acı çekiyor diyip duruyor. Ahirette yine hesaplaşacaksınız diyor. Bense bunları düşünüyorum. Bana kim acıdı diyorum. Sıra hepsine gelecek diyorum. Eşim de dahil. Helal etmiyorum. Ama bugün kandil. Yine kafamda bunlar var. Dua ederken nasıl edeyim şimdi? Siz ne düşünüyorsunuz? Helal etmeli miyim hakkımı? Hiç içimden gelmese de...
Ben o kocayı boşadım zatenTüm bunlar olurken kocanız ne yapıyordu? Kayınpeder ailenize ağzına geleni saymış, kocanız susmuş en fenası ailenizi korumayip sizde susmussunuz... Tatil paralarını kocanız vermiş, silah falan mı dayadilar alnına?
Kocanız size sahip çıkmamış, hala kayınpeder şöyle ibretlik öldü böyle ibretlik öldü vs diyorsunuz, siz nasıl yaşayıp nasıl öleceğinizi biliyor musunuz? Bu gece ne hikmetse kimse kocasına toz kondurmuyor
Boşanıp önüne bakacaktın.. kp hastalığını lütfen kendi ahına bağlama acısını sen cekersin.. insam öfkelenince beddua eder ama ettiği ahı bedduanın bedelini de insan kendi öder. En çok sen üzülürsün allah göstermesin o hastalık çok kötü ve caresi yok süreyi uzatmak için ömrü uzatmak adına kemoterapi vs yapıliyo benim kp de kanser.. sen boşanıp önüne bakmalıydınHerkese hayırlı kandiller dilerim kardeşlerim. 2 sene oldu evleneli. Eşimin ailesi evlendiğimiz ilk geceden itibaren üzerimizde hep baskı kurdular. Sürekli yönetmeye çalıştılar. Hergün rahatsızlık verdiler... başlarda hoşuma gitti ama özellikle hamilelikten sonra zorlanmaya başladım. Anahtarla girme mevzusu felan iyice beni öfkelendiriyordu. Derken bizim eşimle kavgalarımız arttı bu sebepten. Sonra ben de eşimin annesine durumdan rahatsız olduğumu açıkça söyledim. Ve ortalık karıştı. Çok büyüttüler. Hamile halimle hergün ağladım. Eşimi doldurdular eşim üzerime geldi. En sonunda da eşimin bizi düşünmeden yaptığı hareketler sonrasında ailesinin de bana ve anneme ne haliniz varsa görün diyip gitmesiyle stresten sıkıntıdan erken doğum yaptım. Doğum sonrasında dolayısıyla iyice bilendim eşimin ailesine. Ve yüzlerini bile görmek istemiyordum. Ki zaten onlar da bana meraklı değillerdi. Yine kayınvalidem oğlunun yanında başka, bana bambaşkaydı. O zamana kadar hep böyleydi. Sonra hiç vakit kaybetmeden ben daha 2 haftalık lohusayken üst katımı yapıp "çocuğu buraya çıkarıp severiz sizin evinize adım atmayız" demeler başladı. Ben de eşime sert konuştum. Beni lohusa halimle babamın kapısına bıraktı. Al kızını napıyorsan yap dedi anneme. Biz boşanma aşamasına geldik. Gerekli evraklar hazırlandı. İmzalandı. Eşimin babası avukat arkadaşını ayarladı. Falan filan. Eşimin yakın akrabaları yanı sürekli iç içe oldukları halaları bildiğiniz kutlama yapmak için pikniklere gittiler. Sonra da bana laf saymak için kızımı hastanede göreceğim gün geldiler. Bi tanesi laf saydı ağzıma ne gelirse saydım. Konuşturmadım dahi. Bu dönemde eşimin babası 2 senedir kanser hastasıydı bu arada. Ama atlatıyordu yavaş yavaş ve iyiydi. Bu yüzden de lohusa halimle suçlandım. Sabredemedin, benim abim kanser hastası dendi. Benim kızım küvezde yaşamaya çalışırken. 26 haftalık doğmuşken. Benim öleceğimi, kızımın öleceğini düşünerek geçirdiğim zamanlardı. Ben normal doğumla doğurdum kızımı. Ve doktorun mucize dediği bir şekilde doğdu. Allahıma hamd olsun. Onun acısını bana, benim acımı anneme ve babama yaşatmadı Rabbım. Ben sürekli ah ettim. Allahım dedim yaşadığımı görüyorsun. Lohusayım, kucağım boş. Önümde boşanma evrakları var. Sen büyüksün dedim. Sana bırakıyorum. Benim amcamlar dayımlar eşyalarımın alınacağı gün toplandılar. Bu iş böyle olmaz diyip gittiler eşimin ailesinin kapısına. Bir sürü yalan dolan, olmadık şeyler anlattılar akrabalarıma. Döndükten bir saat sonra sakın kimse kımıldamasın yerinden tek başıma geliyorum dedim. 10 dakikalık mesafedelerdi. Aile apartmanıydı kimse kalmamış. Herkesi toplayıp kaçırmışlar korkudan. Çünkü biliyorlar ben herkesin yüzüne her şeyi çatır çatır yalansız söylicem. Yine ah ettim. Yalanlarınızda boğulun dedim. Ve bu ahlar hep devam etti. Çocuk geldikten sonra da beni çok bunalttılar. Neyi yememesi gerekiyor dediysem zorla verdiler. Neyi yapmayın dediysem inadına yaptılar. Yine ah ettim. Çocuğumun canına kastınız var dedim. Şimdi kayınpederim 4 aydır acı içinde yaşıyor. Hergün ağrıları artıyor. Ne bir ağrı kesici işe yarıyor ne bir şey. Hastaneye yatıracaklar şimdi. Biz kızımı daha fazla görsün diye sürekli gidiyoruz. Hiçbir şey olmamış, bunlar yaşanmamış gibi davranıyorum barıştığımızdan beri. 1 yıl oldu.
(Tabi ki yeri geldiğinde ben de laf söylüyorum artık. Geçmiş kurcalandığında hiç susmuyorum. Canım yandığında da. Ama boşveriyorum hep yine gidip geliyoruz) Hainlik asla etmiyorum. İçimden bile geçirmek istemiyorum. Ama bana annem sürekli hakkını helal et adama çok acı çekiyor diyip duruyor. Ahirette yine hesaplaşacaksınız diyor. Bense bunları düşünüyorum. Bana kim acıdı diyorum. Sıra hepsine gelecek diyorum. Eşim de dahil. Helal etmiyorum. Ama bugün kandil. Yine kafamda bunlar var. Dua ederken nasıl edeyim şimdi? Siz ne düşünüyorsunuz? Helal etmeli miyim hakkımı? Hiç içimden gelmese de...
Ne diye barıştın? Ayrıca bu durum psikolojini de bozmuş eşinin ailesine düşmanlık besliyorsun tamam ama eşine de besleyip aynı yatakta yatıyorsun ay çok tuhaf bir durum. Nasıl miden kabul ediyor böyle devam etmeye o kadar mı çaresizsinHerkese hayırlı kandiller dilerim kardeşlerim. 2 sene oldu evleneli. Eşimin ailesi evlendiğimiz ilk geceden itibaren üzerimizde hep baskı kurdular. Sürekli yönetmeye çalıştılar. Hergün rahatsızlık verdiler... başlarda hoşuma gitti ama özellikle hamilelikten sonra zorlanmaya başladım. Anahtarla girme mevzusu felan iyice beni öfkelendiriyordu. Derken bizim eşimle kavgalarımız arttı bu sebepten. Sonra ben de eşimin annesine durumdan rahatsız olduğumu açıkça söyledim. Ve ortalık karıştı. Çok büyüttüler. Hamile halimle hergün ağladım. Eşimi doldurdular eşim üzerime geldi. En sonunda da eşimin bizi düşünmeden yaptığı hareketler sonrasında ailesinin de bana ve anneme ne haliniz varsa görün diyip gitmesiyle stresten sıkıntıdan erken doğum yaptım. Doğum sonrasında dolayısıyla iyice bilendim eşimin ailesine. Ve yüzlerini bile görmek istemiyordum. Ki zaten onlar da bana meraklı değillerdi. Yine kayınvalidem oğlunun yanında başka, bana bambaşkaydı. O zamana kadar hep böyleydi. Sonra hiç vakit kaybetmeden ben daha 2 haftalık lohusayken üst katımı yapıp "çocuğu buraya çıkarıp severiz sizin evinize adım atmayız" demeler başladı. Ben de eşime sert konuştum. Beni lohusa halimle babamın kapısına bıraktı. Al kızını napıyorsan yap dedi anneme. Biz boşanma aşamasına geldik. Gerekli evraklar hazırlandı. İmzalandı. Eşimin babası avukat arkadaşını ayarladı. Falan filan. Eşimin yakın akrabaları yanı sürekli iç içe oldukları halaları bildiğiniz kutlama yapmak için pikniklere gittiler. Sonra da bana laf saymak için kızımı hastanede göreceğim gün geldiler. Bi tanesi laf saydı ağzıma ne gelirse saydım. Konuşturmadım dahi. Bu dönemde eşimin babası 2 senedir kanser hastasıydı bu arada. Ama atlatıyordu yavaş yavaş ve iyiydi. Bu yüzden de lohusa halimle suçlandım. Sabredemedin, benim abim kanser hastası dendi. Benim kızım küvezde yaşamaya çalışırken. 26 haftalık doğmuşken. Benim öleceğimi, kızımın öleceğini düşünerek geçirdiğim zamanlardı. Ben normal doğumla doğurdum kızımı. Ve doktorun mucize dediği bir şekilde doğdu. Allahıma hamd olsun. Onun acısını bana, benim acımı anneme ve babama yaşatmadı Rabbım. Ben sürekli ah ettim. Allahım dedim yaşadığımı görüyorsun. Lohusayım, kucağım boş. Önümde boşanma evrakları var. Sen büyüksün dedim. Sana bırakıyorum. Benim amcamlar dayımlar eşyalarımın alınacağı gün toplandılar. Bu iş böyle olmaz diyip gittiler eşimin ailesinin kapısına. Bir sürü yalan dolan, olmadık şeyler anlattılar akrabalarıma. Döndükten bir saat sonra sakın kimse kımıldamasın yerinden tek başıma geliyorum dedim. 10 dakikalık mesafedelerdi. Aile apartmanıydı kimse kalmamış. Herkesi toplayıp kaçırmışlar korkudan. Çünkü biliyorlar ben herkesin yüzüne her şeyi çatır çatır yalansız söylicem. Yine ah ettim. Yalanlarınızda boğulun dedim. Ve bu ahlar hep devam etti. Çocuk geldikten sonra da beni çok bunalttılar. Neyi yememesi gerekiyor dediysem zorla verdiler. Neyi yapmayın dediysem inadına yaptılar. Yine ah ettim. Çocuğumun canına kastınız var dedim. Şimdi kayınpederim 4 aydır acı içinde yaşıyor. Hergün ağrıları artıyor. Ne bir ağrı kesici işe yarıyor ne bir şey. Hastaneye yatıracaklar şimdi. Biz kızımı daha fazla görsün diye sürekli gidiyoruz. Hiçbir şey olmamış, bunlar yaşanmamış gibi davranıyorum barıştığımızdan beri. 1 yıl oldu.
(Tabi ki yeri geldiğinde ben de laf söylüyorum artık. Geçmiş kurcalandığında hiç susmuyorum. Canım yandığında da. Ama boşveriyorum hep yine gidip geliyoruz) Hainlik asla etmiyorum. İçimden bile geçirmek istemiyorum. Ama bana annem sürekli hakkını helal et adama çok acı çekiyor diyip duruyor. Ahirette yine hesaplaşacaksınız diyor. Bense bunları düşünüyorum. Bana kim acıdı diyorum. Sıra hepsine gelecek diyorum. Eşim de dahil. Helal etmiyorum. Ama bugün kandil. Yine kafamda bunlar var. Dua ederken nasıl edeyim şimdi? Siz ne düşünüyorsunuz? Helal etmeli miyim hakkımı? Hiç içimden gelmese de...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?