Bir TRabzonlu olrak cevap vereyim:
Babam evi temizler, yemek yapar, eve annemden önce geldiği için annem gelmeden sofrayı hazırlar, toplar vs vs.
Amcamlar da aynıdır, eşler el üstünde tutulur.
Ben evliyim eşim de Trabzonlu. O da her şeyi yapar. Mesela Annemlere gidiyorum okulum onların bulunduğu şehirde geldiğimde ev tertemiz olmuş, mutfak dahil temiz, çamaşırlar yıkanmış kurutulmuş,camlar silinmiş oluyor. Bana ütü ve toz kalıyor.
Heyt höyt konusuna gelince sanırım ben de öyle olduğumdan pek garip gelmiyor :) çabuk parlarlar çabuk sönerler.
Ama alkol, kumar, kahve, şiddet bunların normal sayıldığı bir yer yoktur sanırım.
Benim eşimde böyle-idi.
Benimki sülalenin tek erkek evladı olduğu için " pipin bir yana dünya bir yana, koçum benim herşey hak sana be" diye yetiştirilmiş.
Her dişi varlığın kendisine tabi olması gerektiği gibi bir düşünceyle yetiştiği için, "tamam seni seviyorum zaten seni sevdiğim için yanındayım. Bu davranışlar beni senden soğutuyor. Böyle davranmaya devam edeceksen beni kaybedersin, zira kabalıktan, saldırganlıktan hoşlanmıyorum. Kimseye eyvallahım yok, sineye çekemem kusura bakma" deyince kafasına dank etti. Yani açıkça böyle davranırsan ben yokum dedim. Bir gün bile bana müdahale etmesine müsade etmedim. Zaten nerede nasıl davranacağımı biliyorum, birinin beni gütmesine ihtiyacım yok. Kış vakti sokakta bikini ile gezmediğim gibi ev oturmasına giderken de tuvalet giymiyorum. Sadece "yakışmış mı? sen ne dersin bu renk güzel mi?" diye soruyorum, fikrini alıyorum.
Atıyorum çay içiyoruz bana "canım çay doldurur musun?" demek yerine, bardağı ağzıma uzatıp salladığında "çay mutfakta git koy, sanki rica ettinde yapmadık gibi ne bu hareketler?" deyip yapmıyorum.
Kabadayılık mevzusunda, eşimde gençken hızlı tayfadanmış. Bazen yolda tanıdıklara rastlıyoruz hoş beş sonra dönüp bana diyor ki "bunu fena dövmüştüm." Falancayı şöyle şamarlamıştım. Buralar bizden sorulurdu falanlar filanlar.
Bende diyorumki "barzoluğu ile övünen bir seni gördüm, iyi birşey yapmış gibi anlatma gözünü seveyim."
Yani gurur duyduğu şeylerin aslında hoş şeyler olmadığını söyledim sürekli. Ne sertçe, ne tatlı dille hani dümdüz söyledim alınır mı, kırılır mı, bozulur mu diye düşünmeden. Çünkü kaba-saba insanlardan nefret ederim, kavgadan, tartışmadan nefret ederim. Beni seviyorsan beni üzen, geren bu davranışları bırakacaksın o kadar. Sana hakkını yedir, kimseyle tartışma demiyorum ama tartışmanın bile bir kalitesi olmalı. Sözlerin ile galip gelemediğin yerden yumruklarınla galip gelmeye çalışma. Yapmak zorunda kaldıysan da bununla övünme. Bu davranışlar kolaya kaçmaktır, basitliktir. Sen zoru yap, kaliteni koru.
Şimdi? Benimle konuşurken sesini yükseltmez, sert vurgular bile yapmaz. Evdeki işler konusunda yardımcı olur, aslında benim en büyük sıkıntım buydu çünkü çok dağınık. Yeri geldi tatlı dille yeri geldi cıngar çıkartarak, kafasına kakarak onuda başardım.
Misafir gelir, benimle beraber sofrayı hazırlar biri birşey istediğinde benden önce koşar getirir. Annesi, ablası şok. Akşam için taze fasulye yaptım diyorum "aa yemez ki" , şuraya gittik, şöyle yaptık "aa sevmez ki". Niye sevmesin, sen sürekli "ay oğluşum onu yemezsen bunu yaptım, bunu yemezsen şu var" diye şımartırsan tabii ki yemez. İstemiyorsan gitmeyelim deyip bağrına taş basacağına, bir kere senin istediğin olur bir kere de benim ki diyerek eşit tahammül oluşturacaksın.
Yani senin kuralların var, onun kuralları var. Ortak bir paydada buluşmanız lazım. Sen onun sert davranışlarından rahatsız oluyorsan senin yanındayken kibar davranması gerektiğini öğrenmek zorunda. Kimi nasıl dövdüğünü duymak istemiyorsan " bunları bana anlatma rica ediyorum" deyip kapat konuyu. Olur olmaz sinir harplerine başlıyorsa " bu şekilde seninle konuşmayacağım, mantıklı davranmaya karar verdiğinde ararsın" deyip uzaklaş. İnsanları olduğu gibi kabul etmek gerekir lakin "olduğu gibi olan hali" rahatsızlık veren ve düzeltilebilecek bir halse o zaman uğraşılmalı. Keskin sirke küpüne zarar. Naif ve kibar davranmaktan kimseye zarar gelmez, yeri gelince hakkını korur herkes. İyice abartıp sürekli "polat alemdar" gibi dolaşmanın bir mantığı ve çekiciliği yok.
3 senelik evliyiz canım. Tanıştığımızda eşimin bakış açısı "kadın erkeğin her hizmetini yapmak zorundadır, sevgisini böyle kazanır" idi. Valla canım dedim kusura bakma, önce ben mutlu olayım ki seni de mutlu edeyim.Helal olsun ya sana. Okurken zevkle okudum. Bende hic sevmem kaba insani, tartismalari, vurdu kirdilari. Hiiic hoslanmam. Ama senin gibi tepkimi herzaman sert koymadim. Ilk zamanlar cok elimi verdim esime o da iyice simardi. Son yillarda artik tahammül sinirlarimi asmaya baslayinca ses tonumda yükselmeler, cingar cikartmalar felan basladi. Aslinda cazgirligi hic sevmem ama böylesine böyle. Mecbursun. Yoksa ezilirsin ve ezilmeye büzülmeye benimde hic niyetim yok. Kocamdir basimin tacidir derim, ama beni incitmez, kabadayilik yapmaz, Kibar, beyfendi gibi davranirsa. Aksi takdirde karsiligini alir.
Benim esimde tek evin tek oglu oldugunda, agam, pasam büyümüs. Cok bos birakilmis, kendileride itiraf eder bunu o yüzden zora gelemez. Aslinda kötü biri degil ama yetisme tarzi yanlis. Kac senelik evlisiniz?
Merhabalar
Internette gezinirken sayfayi gördüm yeni üye oldum. Amacim memleket ayrimi yapmak felan degil, derdimi paylasip cözüm bulmak. Aslinda dertte sayilmaz bu, fakat cözümlemem gereken bir durum diyebilirim.
Esimle flört, nisanlilik, evlilik toplamda 7 senelik bir iliskimiz var. Ikimizde üniversite mezunuyuz. Kendisi karadenizli fakat dogma büyüme istanbullu ama geleneklerine cok baglilar ailece. Ben ise izmirliyim, hayatimin bir kismi izmirde diger bir kismida istanbulda gecti. Birbirimizi seviyoruz ancak kisilik, yetistirilme tarzi, mentalite olarak farkliyiz. Ben kadin-erkek esitligi olan bir ailede yetismis biriyim, esim tam tersi erkegin egemen oldugu bir ortamda. Benim cevremdeki insanlar genellikle sakindir, kavga gürültü yoktur, iyi bir insan olmak icin saygili olmak sarttir (alkol, aldatma, siddet zaten olmamasi gerekir ve bunlar yoksa birinde iyi bir insan o denilmez, ahlaka bakilir). Esime ve ailesine göre ise siddet, dayak, kumar, uyusturucu gibi seyler yoksa o insan iyidir, bunlar yoksa ahlakli görülür o insan, huysuz olabilir gecimsiz olabilir (özellikle erkek) ama problem olarak görülmez bunlar. Kavgaci bir mahallede büyümüs, racon kesme, kabadayilik, vurduk kirdik bir sekilde yetismis. Simdi karadeniz kültürü ile ne alakasi var diyeceksiniz. Tamamen onunla alakasi olmasada, yinede var. Bu vurduk kirdik olaylarini aile olarak tasvip etmeselerde bu gibi olaylara yinede bize göre cok normal bakiyorlar. Esimin cevresinde karadenizliden baska kimse neredeyse yok kadar az, is arkadaslari disinda kimse yok hatta görüstügü. Ve bakiyorum cevresindeki karadenizli olan bütün erkekler istisnasiz hepsi öyle.
Esim benimle evlendikten sonra cok sükür degisti biraz. Biraz kendi ortamlarinda uzaklasip baska dünyaya karisinca herseyin heyt hüyt'den ibaret olmadigini anladi. Evde bana hic ama HIC yardim etmezken son bir yildir artik camasilari asiyor, bulasiklari yikiyor vs vs. Bu degisime ragmen hala biraz kabadayi tavirlari var ve benim cevremle oturup kalktigimizda insanlar bunu hemen farkedip garipsiyorlar. Üzülüyorum esim adina cünkü kendi ortamlarinda kapali bir kültürde yetismis oldugu icin baska kültürlere ve ortamlara ayak uydurmakta zorlaniyor biliyorum.
Bazen bakiyorum cok dogal efendi bazende kabadayilasiyor konusmalari felan. Esimin bu kabadayi hallerinden vazgecmesi icin ne yapabilirim? Ve en nefret ettigim "biz vurduk, su kavhayi yaptik, sunu söyle dövdük" muhabbetleri. Bunlardan vazgecirmek istiyorum. Tavsiyeleriniz?
Bi karadenizli olarak fikrimi soylim.esinizin bu durumuxbana hic garip gelmedi cunku gercekten biz oyleyiz inanin kadini bile diger yorenin kadinlarina gore daha serttir nasil diyim dominantir. Ege ile karadeniz insani arasinda cok fark var bi karadenizlk olarak ege de okudugumdan cokxrahatca bunu soyleyebilirim . Ama tatli dil yilani deliginden cikartir derler o yuzden guzelce anlatirsaniz esinizde girdigi ortamlarda daha dikkatli olur eminimCok sinir bozucu bir durum. Benim esimin babasi esimi uyarir aslinda efendi olmasi acisindan ama annesi gayet memnun oglunun halinden. Anlamak zor yani, o cocugu yetistirirken ne sorunlar acmis baslarina, ama gayet mutlular hallerinden yinede. Umarim esiniz degisir zamanla. En iyisi biraz o ortamdan uzak kalmasi aslinda ama ailesi olunca uzaklastirmak gibi bir hakkimizda olmuyor tabi.