Kızlara yalan söylemişler

Bana böyle söyleyen olmadı tam tersi eğer bir erkeğe bakarsan gelecekteki eşinde birine bakar bunu düşün denildi ben basım önde yürüdüm sonra beni Allah namaz diye kandıran ama özünde öyle biri olmayan genel evlere bile gitmiş beni defalarca aldatmış şiddet hakaret gırla bir pislikle evlendim ...kendisi bana kitap öneriyor ben kitabı okuyordum sonra evlenince gördüm ki adam kitap okumuyor bana önerdikleri dahil ..cuma namazına dahi gitmiyor orucu rahatca bırakıyor...içki içiyor, beni kıskanıyor kısıtlıyor vs vs...
Cok şükür ikinci evlendigim kişide bu özellikler gerçek ilki beni kandırdı ..bu gerçek çıktı okuduğu kitaplar izlediği filmler kıldığı namazlar hepsi gercek çıktı çok şükür ...


Bence sende sevişmeyi bırak oruç tut yüzüne nur inecektir..tövbe et dua et yoluna devam et samimi ol ..o zaman karşına iyi insanlar inşallah çıkar...
 
Konuyu okurken "öf bu 2006 konusunu kim hortlattı" diye düşündüm, tarihi görünce 2-3 dk donakalmışım. Gözümden akan birkaç damla yaşla kendime geldim.

Bu kadar arabesk olduğunuz için yalnız olabilir misiniz acaba? Adamlar ruhlarının emcüklenmesine en fazla 3-4 ay dayanabiliyorlardır. Bence yine iyi bir süre. Ben olsam 2. gün "canım biraz da başkalarının içini bay istersen, hoçça ğal" derdim.
 
Eşim ve çocuklarımla arabadan inerken birisi bizi görüp ağlasa ne agliyon çok istiyorsan git benim eve yemek yapiver, temizliği bitir, çocuklarla uğraş der kendim sıvışırdim 🤣
Yalannnn.... aklımıza ilk gelen " elin kızına ne yaptın kimbilir de sokakta sana bakıp ziril ziril ağlıyor "diye kocaya sarmak olurdu...yüzde doksan
 
Şuan bile kadınlarda cinsellik tabu iken ( toplumun iki yüzlülüğü malesef ) o yıllarda kız çocukları zor zar liseye gönderilirken bu kadar hür olmayı tercih ettiğiniz için ne öğretmenlerimizi ne de romanları suçlamayın bu sizin dogrunuz bu sizin seçiminiz bununla barismaniz gerekli böyle suçlayarak ömür geçmez.
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Maalesef ki çok haklısınız bir çok dizide ve kitapta ahlaksızlığı aşk adı altında tanıtıyorlar. Ben çok sevindim sizin adınıza ne güzel farkına varmışsınız. Ama öyle bir devire geldik ki kızlarımız erkeklerin onları istediği gibi sövmesini, dövmesini, kullanmasını aşk sanıyor.
Sizde geçmişte ne yaşarsanız yaşayın bu mükemmel bir geleceğiniz olmasına engel değil. Aksine bilinçli bir şekilde doğru adımlar atacağınızı düşünüyorum. Her şey gönlünüzce olsun 😊
 
Maalesef ki çok haklısınız bir çok dizide ve kitapta ahlaksızlığı aşk adı altında tanıtıyorlar. Ben çok sevindim sizin adınıza ne güzel farkına varmışsınız. Ama öyle bir devire geldik ki kızlarımız erkeklerin onları istediği gibi sövmesini, dövmesini, kullanmasını aşk sanıyor.
Sizde geçmişte ne yaşarsanız yaşayın bu mükemmel bir geleceğiniz olmasına engel değil. Aksine bilinçli bir şekilde doğru adımlar atacağınızı düşünüyorum. Her şey gönlünüzce olsun 😊
Gerçekten bir erkeğin bir kadını dovmesi sovmesi ile sevişmeleri aynı şey mi sizce? Ayrıca bugün bile sokakta kadın dovene dur diyen olmaz pek, ama öpüşen iki genç görse saldırır herkes ahlaksız diye... 20 yıl öncenin turkiyesinde bunları yazan yobazin yazdıklarını yaşamış olacağına inandiniz mi? Öğretmenleri yiyişin demiş, hortlaga dönmüş bilmem ne...Kızlarımız asıl bu kafalar yüzünden eziliyor işte. Yazana bir, bunlara inanana , hak verene iki pes diyorum...o kadar
 
Tanistiginiz erkekler sizi 3 4 ay sonra birakiyorsa bunun lisede sevismenizle ne alakasi var anlamadim. 37 yasina gelip sevişmemis olmaniz dini hassasiyetiniz varsa onun haricinde tuhaf olurdu zaten. Yazdiklarinizi baz alarak dramatik bir hayat sürdüğünüzü düşünüyorum bu kadar drama bende anca 3 ay katlanirdim
ayyy evet ya benim de buna benzer böyle saçma düşünen bi arkadaşım vardı aynıı konu sahibi hatta o mu dedim ama bizimki daha 31 yaşında. o kadar her şeyi dramatize ediyor ki gerçekten ben bile görüşmek istemiyorum ki çok mesafe koymak zorunda kalıyorum bu yüzden. hatta bi kere bana demişti ki nasıl erkekler seninle hep uzun süre birlikte kalabiliyorlar büyü mü yapıyosun demişti :KK70: evlendiğimde de nikahımda tebrik ederken eşimin kulağına harbi adammışsın demiş sanki benimle evlenmiyor beni sahipleniyor adam(ben yalnız yaşayan, çalışan ve canım nasıl isterse öyle yaşayan bi kadındım tek başıma çıkıp içebilirdim de ya da istediğimle görüşürdüm buna istinaden söylemiş.) o günden beri artık hiç görüşmüyorum desem yeridir.. var yani böyleleri :KK70: kendi ayılmalı bayılmalı karakterlerini zamanında 'hata' yapıp sevişmiş olmalarına bağlıyorlar :KK70:
 
Bana böyle söyleyen olmadı tam tersi eğer bir erkeğe bakarsan gelecekteki eşinde birine bakar bunu düşün denildi ben basım önde yürüdüm sonra beni Allah namaz diye kandıran ama özünde öyle biri olmayan genel evlere bile gitmiş beni defalarca aldatmış şiddet hakaret gırla bir pislikle evlendim ...kendisi bana kitap öneriyor ben kitabı okuyordum sonra evlenince gördüm ki adam kitap okumuyor bana önerdikleri dahil ..cuma namazına dahi gitmiyor orucu rahatca bırakıyor...içki içiyor, beni kıskanıyor kısıtlıyor vs vs...
Cok şükür ikinci evlendigim kişide bu özellikler gerçek ilki beni kandırdı ..bu gerçek çıktı okuduğu kitaplar izlediği filmler kıldığı namazlar hepsi gercek çıktı çok şükür ...


Bence sende sevişmeyi bırak oruç tut yüzüne nur inecektir..tövbe et dua et yoluna devam et samimi ol ..o zaman karşına iyi insanlar inşallah çıkar...
Yaşadıklarından çıkardığın ders beni benden aldı tatlım :-)
 
Yaşadıklarından çıkardığın ders beni benden aldı tatlım :-)
hangi dersi çıkarmışim yaşadıklarımdan ben bilmiyorum sen ne biliyorsun merak ettim cidden söyle 😁 belki şimdiden sonra ders çıkarırım sayende kim bilir
 
Lise de bile hocalarimiz yiyiş mi demis . Hangi okul orasi :KK70: okul yerine baksa bir yere mi gittin. Ozellikle cinsellik kitaplari mi okudun . Opusmenin sempatisini oldurdun be suan
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Tedavi olun bir 37 yıl daha böyle geçmez.
Hadi 20 yaşına kadar bize yalan söylediler kaçınmasını anlarımda. Sonrası kendi kararlarımız ve seçimlerimizdir. Okumak bunun için vardır. Kendinizi eğitirseniz bi bebek arabası karı koca sahnesine bu kadar altı boş anlamlar yüklemezsiniz 🤷‍♀️
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Sizi kimse bunlar için zorlamadı bunları yaşamanızın nedeni okuduğunuz kitaplar, filmler de değil, kendi hayat görüşünüz aslına bakarsanız.
Hayatıma giren adamın haddi hesabı yok , seviştiklerim ona keza ve 7 yıldır evliyim yani bunlar evlilik için kıstas değil, mutlulukta evet aile de başlar (bir çocuk için sadece) ama evli olmak ,bir eşin yada çocuğun olması bir kadını mutlu da etmeyebilir .. Kendinize gelin bir an önce bence.
 
X