Kızlara yalan söylemişler

Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Abi siz kitapta yaziyo diye her sevgilinizle aninda sevisecek kadar saftirikseniz biz napalim. Bende okuyorum o kitaplari ama bana imin tinrim hemen sevismeliyim yohhh mu sekkkkksssssğğg gudusu yuklenmiyor
 
Biliyorum ya, arada son sayfaları geziyom değişik kafalar yaşanıyormus.
Sorma ya. Ben denk gelmiştim 2008 konusuna.kadının kocası fiziksel ve psikolojik şiddet uyguluyordu. bir Allahın kulu kadına hak vermemis.eee kocaya bunu yaparsan tabii yersin dayağı işitirsin lafı adam haklı, suyuna gideceksin falan yazmış millet.annesine gitmesine izin vermiyormuş adam ona bile hak vermişler.ben de gitmiyorum demişler.şok olmuştum 😳 bekaret, namus muhabbetlerini tahmin edebiliyorsundur 😄.şaka maka ne kadar gelişmişiz ülkecek zihniyet açısından
Harika bir değişim.bir yandan da bu muhteşem değişime hayran kaldım.
 
Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?
Uyuşturucu kullansan anca bu kadar olurdu şekerim. 😂
 
Sizi kimse bunlar için zorlamadı bunları yaşamanızın nedeni okuduğunuz kitaplar, filmler de değil, kendi hayat görüşünüz aslına bakarsanız.
Hayatıma giren adamın haddi hesabı yok , seviştiklerim ona keza ve 7 yıldır evliyim yani bunlar evlilik için kıstas değil, mutlulukta evet aile de başlar (bir çocuk için sadece) ama evli olmak ,bir eşin yada çocuğun olması bir kadını mutlu da etmeyebilir .. Kendinize gelin bir an önce bence.
Vayyy popüler kızzz 😄 benim de çok sevgilim oldu ama nedense ben çok kıskanıyorum böyle diyenleri.zayıf noktam.sakin hayata alışmak zor olmadı mı?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben ne okudum acaba kuzum siz ciddi misiniz yani 37 yaşına gelene kadar insanları ölçmeyi tartmayı başaramamış önüne geleni hayatına katmış biri olarak kitapları filmleri mi suçluyorsunuz gerçekten biz de onları izliyoruz ama aklı selim davranıyoruz kusura bakmayın ama size yalan söylememişler siz büyüyememişsiniz yaptığınız seçimlerin sonuçlarını kabullenmeyi değil başka şeyleri suçlamayı tercih etmişsiniz büyüyün artık yazdığınız yazıya ancak gülerim 😏
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Yorumlara falan bakmadım, banlanmışsın zaten ama sana hangi öğretmen erkeklerle gez toz cinselliği de dibine kadar yaşa dedi, o seksi ronamları nereden buldun bilemem 39 yaşındayım bunları görmedim, şimdi de öğretmenim ve çocuklara hiç böyle şeyler yansıtmadım. Hal okullarda sevgililer el ele kol kola gezip okul bahçesinde öpüşmüyor. Bunun yeri okul değil çünkü.

Sana kim kendini bu kadar hor kullan dedi. Bence hiçkimse dememiştir. Yapmasaydın, yaptığını da düşünerek yapsaydın.


Ayrıca 90lı ve 2000li yıllarda "sude" isminde öğretmen de çok ütopik olmuş, zira o ismi taşıyan nesil henüz büyüyor. Kadriye, alev, arzu desen daha inandırıcı olurdu.
 
26 yaşındayım ama şimdiye kadar gördüklerime dayanarak şunu söyleyebilirim size. Hiç bir hayat dışardan göründüğü gibi değil. O gördüğünüz çift belki daha huzursuz ve mutsuz. Belki kadın da sizin yerinizde olmak istiyordu hiç evlenmemiş, çocuksuz, özgür olmak için belki o da keşke hepsi rüya olsaydı da yalnız uyansaydım diyor.
Herkesin hayatı kendine özel ve biricik. Tüm yaşanmışlıklarıyla kendi hayatınızın başkahramanı da sizsiniz. Ayrıca unutmayın Dünyaları verseniz 9.sınıfa dönemeyeceğiniz gibi 1 yıl sonra da Ne yaparsanız yapın Asla 37. yaşınıza dönemeyeceksiniz.
Anın ve elinizdeki herşeyin kıymetini bilin. Özellikle Sağlıklıysanız herşey hallolur 😉
 
Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.

1 kadın , 1 erkek ve 1 bebek gördünüz. Kişisel yargılarınız nedeniyle de onları karı-koca ilan edip; bebeği de onların bebeği olarak düşündünüz.

Onları, aile ilan eden yargılarınız sebebiyle; kendi seçimlerinizi kabullenemiyor ve geçmişinizle kavga ediyorsunuz.

Gördüğünüz insanlar : gerçekten çekirdek bir aile olabilirler ancak olmayadabilirler.

Mesela : Adam bebeğin babası , kadın halası veya kadın bebeğin annesi , adam dayısı da olabilir.

Şu anda, kendi hayatınızda bir eş ve bebek istiyorsanız; bu yüzden duygulanmış ve özlem duymuş olabilirsiniz.

Kendinizi melankoliye kaptırmamaya dikkat edin. Yoksa Demet Akalın dan "Bir sen , bir ben , bir de bebek nakaratı siz de duygusal bir şarkı etkisi yapmaya başlayacak ve ağlamaya başlayacaksınız.
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Ablacım sen ne anlatıyorsun ya… 🤯
 
2 gündür gözüme takılıyordu başlık neyse bugün mesaj sayısını da görünce bakayım dedim, alakasız detaylar,yok polo yok kadın şöyle doğruldu yok 3 5 dk aglamak kafa gidik sanırım.. bide sonuna kadar okudum bir sonuca bağlanır belki dedim ama yok. 2 satırda bir kızlara yalan söylemişler bla bla.. psikolog şart.
 
Ben bunu ekşici bir erkek yazdı diye düşünüyorum. Çoğunun kafa yapısı bu çünkü sevişemediği için sevişen kızları üzmek isteyen biri yazmış gibi geldi.
 
Ya bana bu üye tanıdık geldi. Üstlubu falan. Bilen bilir bir erkek üye vardı , yok eşim ilkokul mezunu saf diye tercih ettim yok kadınlar çalışıyor patronlarını çekiyorlar kocalarına katlanamıyorlar yok buradaki kadınlarda çocuk aile sevgisi yok boşan diyorlar hep falan diye. Hep banlanıyordu ama hepte geliyordu. O gibi geldi resmen. 😬
 
Ya bana bu üye tanıdık geldi. Üstlubu falan. Bilen bilir bir erkek üye vardı , yok eşim ilkokul mezunu saf diye tercih ettim yok kadınlar çalışıyor patronlarını çekiyorlar kocalarına katlanamıyorlar yok buradaki kadınlarda çocuk aile sevgisi yok boşan diyorlar hep falan diye. Hep banlanıyordu ama hepte geliyordu. O gibi geldi resmen. 😬
Uftade abinin bizden vazgeçeceğini ben de sanmıyorum. 🤣
 
Bizde tam tersi ya çok sıkıyorlardı dikkat edin kendinize diye. Zar zor biriyle sevişip evlendim 🤣
 
X