Kızlara yalan söylemişler

okulda var mı sevişin yiyişin sınav stresini atın diyen bir öğretmen? :işsiz: :işsiz: :KK53:
🤪🤪 ay resmen sinirim bozuldu okuyup okuyup gülüyorum🤣 çocuklara sevişin desem bi sonraki gün veliler neyle kovalar beni acaba 🤣🤣 gazetelere manşetten haberim çıkar herhalde.. “sözde matematik öğretmeni çocuklara yemişim Lgs’yi, çalışmayın sevişin stres atın” dedi🤣🤭 sinirim bozuldu resmen gideyim de mutluluk dolu aile evimizde biraz daha bebiş sallayayım ben, kocam da devrilmiş yatiyor🤬🤬
 
Bi gün eşimle feci kavga etmişim, hazırlanmış gidiyorum. O da arabayla peşimden geliyor. Bi arkadaş gördü bizi öyle. Aşk mı tazeliyonuz dedi. Hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değildir. 😂😂😂
Konu sahibi sizi öyle görse onada duygulanirdi baslardi kadinlara yalan söylemisler diye :kızgın:
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Daha önce hiç bu kadar saçma bir yazı okumadım. Kendi bakış açınızı başkalarının suçu gibi sunduğunuz ve haberi dahi olmayan insanları suçladığınız hayatınızın tek sorumlusunun kendiniz olduğunu anladığınızda bir şeyler değişecektir. Yazık! Sadece cinsellikle bir şeyi açıklamak, bu yüzden evlenemediğinizi düşünmek gerçekten çok yazık. Muhtemelen bu bakış açınız yüzünden çevrenizden uzaklaşıyor erkekler ve siz daha önce yaşadığınız seks deneyimlerine bağlıyorsunuz bunu. Bi psikolog il3 görüşüp kendinizi affetmeyi öğrenin yoksa boş yere yaşanmış bir hayatının sonuna geldiğinizde bu pişmanlık kat ve kat artacak
 
Yine bu fotoğrafın hakkını veren bir konu.
Baggnaaa yalan söylediler bagnaaaa yalan söylediler kaderden bahsetmedigggler...
 

Eklentiler

  • IMG_20210227_020541.jpg
    IMG_20210227_020541.jpg
    90,2 KB · Görüntüleme: 48
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Valla biz lisedeyken mahallede yanımda erkek arkadaşımla yürürken biri görür diye birbirimizi tanımıyormuş gibi yapıyoduk dikkatini çekerim yürümekten bahsediyorum...
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Hiç 37lik biri gibi gelmediniz.
 
E kızım sen de utandığın o haltları yemeseydin Kimsenin kimseye yalan söylediği yok. Kendin edip kendin bulmuşsun.

Şaka bir yana...
Yazım şeklin hiç fena değil. Yazmaya devam et lütfen.
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Benimle hangi erkek evlenir ne ya? Bazı arkadaşlarım birçok ilişki yaşadı ve harika evlilikleri var, bazıları kendini sakladı ve erkekleri tanımadığı için gidip en hödüklerle evlendi. Mutsuz… bazısı erkeklerden hep uzak durduğu için, flört etmeyi bilmiyor, bazısı da çok ilişki kurduğu için tatmin olamıyor.
Bunlar ilişki sayınızla değil, sizle ilgili. Bir erkek sizle evlilik düşünmüyorsa bu ona uymadığınız içindir eksik veya yanlış olduğunuz için değil. Siz de evlenmek istemeyebilirsiniz. Yuva kurmak bazısını mutluluktan uçurur, bazısı da kariyeriyle, kitaplarıyla, bilimle sanatla kedileriyle doğayla mutlu olur… bazısı evlenmek istemez anne olmak istemez.
Kızları kandırmadılar, kızlara seçenek gösteriyorlar. Siz kendinize uygun olanı seçer uygun hayatı yaşarsınız, belki kendinize uygun yaşamı seçmediniz ama bu tüm kızları değil sizi bağlar ki hiçbir zaman geç değil💙
 
37 yaşında suratınız hortlağa döndüyse uyuşturucuyu azaltın belli ki zihninize de iyi gelmiyor...
Yaniiii... Hem sevişen kadın güzelleşir ayol, biliyoruz da konuşuyoruz :-) O yaşta hortlaga dönenler sevişemeyenler oluyor genelde...Bu abi sallamış ama öyle böyle sallamak değil, tek bir kadın tanımadan kadın ağzıyla yazılmış bir yazı olmuş resmen.
 
Kızlara yalan söylemişler


Dün apartmanın kapısından çıkarken, biraz ileride beyaz renkli polo marka bir otomobil durdu. Yakışıklı bir adam indi, bagajdan bebek arabasını çıkarıp hazırlarken, arka kapı açıldı ve bir kadın dışarıya doğru sakince ayağını atarak doğruldu. Sonra tekrar içeriye, koltuğa doğru eğilip, bebeğini kucağına aldı. Adamın getirdiği bebek arabasına bebeği koydular. Adam bebek arabasını sürerken, kadın da market poşetlerini aldı, birlikte eve doğru yürüdüler.


Hepsi 2-3 dakika içinde oldu ve 2-3 dk boyunca ben onları olduğum yerde donarak izlemişim. Gözümden damlayan birkaç damla yaşla kendime geldim. Ağladığımı bilmiyordum, ağlamışım, hiç fark etmedim.


Neden ağladım? 2-3 dakika boyunca beni olduğum yerde dondurarak ağlatan ve düşündüren şey ne?


BİRİNCİSİ; mutluluğun ne olduğu içime doğmuştu, mutluluk buydu, evet, mutluluk bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Aile, çocuk, iyi bir eş... Neresinde bilemem ama, hayatın anlamı bu manzaranın içinde bir yerdeydi. Onlar için sevindim, mutluluklarını paylaştım. Bana da onların mutluluğu bulaştı, çok duygulandım. Bize öğretilen ve yaşatılan hayatta değilmiş mutluluk, mutluluk başka bir yerdeymiş.


Kızlara yalan söylemişler.


İKİNCİSİ, neden 2-3 dk boyunca donarak ağladığımın ikinci sebebi; bu yaşıma kadar okuduğum kitapların, izlediğim filmlerin, yazarların, bize yalan söylediklerini fark etmiş olmam... Evet, bize yalan söylemişler. Bizi kandırmışlar. Kızlara yalan söylemişler...


Kızlara yalan söylemişler.


Lise yıllarımdan beri, okuldaki bazı öğretmenlerim dahil, "arkadaşlık" diyerek bizlere flörtü, erkeklerle düşüp kalkmayı, yiyişmeyi önerdi... Bazen arkadaşlarımız da bie gaz verdi. Bunu biz çağdaşlık, modernlik gibi algıladık. Çünkü öyle gösterildi. Masumca başladık, nerede duracağımızı çocuk aklımızla bilemedik. Açtık, açıldık, yiyiştik, seviştik, sınırımızı bilemedik. Çünkü filmler ve romanlar bize böyle öğretti. Yazarlar böyle yazdı. Meğer onlar kendi masturbasyonunu, tatminsizliklerini bizim üzerimizde gidermiş...


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi 37 yaşındayım. İlk erkek arkadaşım lisedeyken oldu. Sonra ondan ayrıldım, başka biriyle. Tahmin etiğiniz gibi, arkası kesilmedi. Bir süre sonra baktım ki, yanımda sürekli bir erkek var ve 3-4 ay benimle birikte olduktan sonra gidiyorlar... Üniversite ve iş hayatı derken, bu erkek sayısı biraz azaldı. Ama dikkatimi çeken şey, hiçbiri benimle evlilik konularına girmiyor, böyle bir düşünceleri yok. Evet, yok... Ama onlara hak veriyorum. Haklılar... Ve beni ağlatan da, işte geldiğim bu nokta...


Kızlara yalan söylemişler.


Yaşım 37. Aynada yüzüme baktığımda, kavgadan çıkmış boksör gibi bir surat görüyorum. Lise ve üniversite yıllarımdaki güzel gözler ve bebek gibi yüz gitmiş, erkeklerin peşinde koştuğu o kız gitmiş, yerine korku filmlerinde gibi bir hortlak kalmıştı. Günahların her türlüsü, suratımda bekliyordu... Beni bu kadar günahın içine batıran yazarlardan, romancılardan nefret ediyorum. Lise yılarımdaki Sude Öğretmen, senden de nefret ediyorum!..


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan çok nefret ediyorum, çünkü sadece beni değil, binlerce genç kızı öldürdüler!.. Seks hikayaleri yazarak, cinsellik yaşamayı özendirerek, kızların hayatlarını berbat ettiler. Özgürlük diyerek bizi kandırdılar. Ben şimdi özgür müyüm, esir miyim, yoksa ölü müyüm? Kimseye bir faydam yok, hiçbir iyilik yapamıyorum, kendime hakim olamıyorum, kendimi kontol edemiyorum, hayvan gibi yaşıyorum, ipim kimde belli değil, bu mu özgürlük?


Kızlara yalan söylemişler.


Şimdi benimle hangi erkek evlenir? Evlense bile benim gibi birine güvenebilir mi? 3 ay sonra onu da aldatacağımdan korksa, evet, haklı, çünkü bende sınır yok... Hiçbir duygu kalmadı... Acıma, marhamet, sevgi, saygı, sadakat, sevgi yok. Sevemiyorum ben artık. Sadece erkekleri değil, hiçbir şeyi sevemiyorum. Beni birine bağlayacak bir şey kalmadı, yok!.. Sakın psikolojik demeyin, bu psikolojiyi kim yaptı, ne yaptı, beni bu hale ne getirdi?


Kızlara yalan söylemişler.


Ben nasıl bu hale geldim? Bir anda mı? Sadece ben mi?


Kızlara yalan söylemişler.


Hayatın kuralları yeniden yazılmalı. Veya eğer bir yerde insanı insan gibi yaşatan bir kurallar bütünü varsa, ona göre yaşanmalı. Ve kızlara yalan söyleyenlere hesap sorulmalı... Lütfen onları susturun. Artık bir kişi daha mutsuzluğu tatmasın... Duygu nerede? Ben duygu arıyorum. Duygu nedir, unuttum... Bağlılık, sevgi, ilgi nedir, unuttum.


Kızlara yalan söylemişler.


Onlardan nefret ediyorum ve onları hiçbir yerde görmek, seslerini duymak ve yazılarını okumak istemiyorum.


Keşke şu geride kalan 37 yıl bir rüya olsa da, uyandığımda kendimi lisede, 9.sınıfta, kapıdan girince hemen o en öndeki sırada oturuyor olarak görsem... Keşke Allahım... Ama Allahım, ne olur bize yalan söyleyenler yeniden karşıma çıkmasın...
Ablacim git tedavi ol. Yazarlari da Sude ogretmeni de rahat birak🤣
 
X