Kamuyu Bırakıp Üniversite Hastanesine Gitmek Çok Aptalca mı Olur?

üniversiteye sözleşmeli gideceksen seni fena ezerler. tıpta mobbing gırla. sözleşmeni yakmaya çalışırlar.

kamuda öyle mi? bir memurun işten çıkarılması imkansıza yakın
Üniversite hastanelerinden çok haberdar mısınız? Yani hakim misiniz çok bilginiz var mı?
Yukarıda da söyledim. Malatya insanı çok kötüdür, diye bir ifade kullanmadım. Her bölgede çok iyi insan da var çok kötü insan da var mutlaka. Benim akraba grubu şeytan toplama kampı gibi ama bunun il ile bir ilgisi yok. Sadece gördüğüm diğer illere göre bence daha "muhafazakar" bir yapısı var.
 
Fazlasıyla abartıyorsun durumu, ortada bu kadar trajedi yapacak bir şey yok. Altı üstü ittirin gidin hayatımdan, size ne diyeceksin onlar da 3 5 ay konuştuktan sonra unutacak seni. Senin hayatın bu, altın tepsiyi sen üretip servisini de kendin yapacaksın, malatya yazacağına hatay adıyaman maraş yazsaydın, ne diyelim ki sana, ben ilk atamada ailemin yanında mahsur kalmayayım diye kendi memleketimin adını bile andırmadım. Yazarken düşünmedin şimdi iptal edeceksin. Atanamayan bir insanın hakkına girmiş olacaksın, adil mi bu
Sizinle daha önce konuşmuştuk. Kendi memleketinizi yazmadığınızı gelebileceği halde, hatırlıyorum. Bakın ilk alımda ben de km hesabı yapıyordum. İstanbul 'a yani babaya ve Malatya' ya yani anneye en uzak yerleri seçiyordum. Her şey aynı kalsaydı ikinci alımda yine aynısını yapardım. Deprem her şeyi değiştirdi. Zaten tercih dönemi depremden yeni çıkmıştım. Ölüme ramak kala kurtuldum, yana eğilmiş binadan çıktım. Olaylar sıcakken iyi oluyorsunuz. Olaylar soğuduğunda asıl eziyet başlıyor. Fay hatalarına bakarak illeri çıkartmaya çalışıyordum. Zaten bir seçenek yoktu. Deprem bölgesi dışında kalan %20'lik kontenjan gelmedi. Deprem bölgesi yazmasam atanamıyormuşum. Tercih esnasında önceliğim akraba değil, barınma problemi, deprem açısından güvenlik, atanabilmek falandı yani. Evler yapılana kadar kaç sene geçer, ailem de gelemez zaten diye düşünüyordum. Sonra açıklandığında hepsinin sekip Malatya gelmesine şaşırdım. Ankara inanılmaz minik bir farka gitti mesela. Sonra neyse atanamamak daha kötü diye düşündüm. Ama sonra o millet her şeyi burnumdan getirdi. "Sen de fazla şey istiyorsun." diyeceksiniz ama tekrar lisans okumak istiyordum konularda da bahsetmiştim. Nerede ders çalışacağım stresi de bastı biraz. Bilmiyorum belki de akışa teslim olmadığım için böyle oluyor. Yani konularımda da belli oluyordur hep bir şeyi planlamaya çalışıyorum ama sonra deprem oluyor sel oluyor kıyamet kopuyor o planlar ayağıma dolanıyor. İnsan hakkı da zaten beni çok rahatsız ediyor . Üniversite hastanesine gitmesem bir şey olmaz yedekte kim varsa o gider. Ama böyle olursa Malatya 'yı çok isteyen birinin hakkına girmiş olurum.
 
İlk atamam Anadolu'nun çok küçük bir ilçesine çıkmıştı. Bim açılınca bim gezeriz diye sevindik yani öyle düşünün. Sonra mecburi hizmet için İstanbula gittim. İlçedeki sosyalliği çok aradım. Çünkü sıkıcı olan yerde herkes sizin gibi sıkılıyor. Bu nedenle arkadaşlık ilişkileri daha iyi oluyor ve boş günlerinizde çevre büyük illere gidip eğleniyorsunuz. 17 yıldır görevdeyim 4 şehir değiştirdim ama o ilçedeki kadar hiç bir yerde mutlu olmadım. Siz sanki fazla düşünüyor kafaya takıyorsunuz. Gidip çalışmadan asla bilemezsiniz. Belki düşündüğünüzden kötü belki beklemediğiniz kadar iyi olacak. Ailenizin gelmesinden korkuyorsanız anlaştığınız biri olursa ev arkadaşı olursunuz. Onlarda rahatça gelemez. Hayatın kontrolü sadece bizim elimizde değil akışına bırakın bence. Belki gitmek istemediğiniz yerde hayatinizin aşkı sizi bekliyor. Ya da çok seveceğiniz arkadaşlarınız olacak. Sözleşmeli olmak kamuda her alanda kadrolu olmak kadar rahat olmaz. Sizin yerinizde olsa kadro fırsatını kacirmam
 
Sizi ve konularınız az çok biliyorum. Size altın tepside herşeyi verseler . Yine tepsinin modeli güzel değilmiş dersiniz. Ömür boyu Malatya'da yaşayacak değilsiniz. Zorunlu göreviniz varsa eğer bitince istersiniz tayininizi . İnsanlar üniversite hastanesinden kaçmaya çalışıyor. Siz atandiginiz halde oraya gitmeye çalışıyorsunuz. Önünüzde jocaman bir ömür var. Bir iki yıl dişinizi sıkıp sonra istediğiniz yere gidersiniz. Çok memnuniyetsiz birisiniz
Cidden bu kadar şeye karşılık memnuniyetsiz bir insan olduğumu mu düşünüyorsunuz?
 
Atanana kadar hayatimda köy gormedim.Izmirin merkezinde dogup buyuyup Eskisehirde okudum.Sonra 22 yasinda dagin basina kirsalin en dibine yaylaya atandim 5 senem gecti ya.Su tribe girmedim hayat akip gidicek,sosyallesemeyecegim diye.Toplanip yaylaya ciktik,yakin sehirlere h.sonu gezmeleri yaotik,yemek yemege ilce merkezine gidicez diye sevincten delirirdik.Ne sosyallikmis arkadas.Cidden simariklik.Bu uye degilmiydi ders calismam lazim hastanelerin yurtlari beni alir mi diye burda karin agrilari ceken? Valla atanmasin boyleleri.Niceleri bekliyor onun yerini.
Siz benim için "kırsalda büyüyüp atanınca nereye saracağını şaşıran" diyen üyeydiniz galiba. 😅😅😂 Kırsalı daha önce hiç görmedim. İstanbul 'da doğdum ve en iyi üniversitelerinin birinde okudum. Lisem bile deniz manzarası olan bir anadolu lisesiydi. Ama baktığınızda kırsalda yetişen bir insanın sizden daha seviyeli bir üsluba sahip olacağına adım kadar da eminim.
Aynen, o üyeyim. Ve o şartlar altında çalışıp atanmayı başardım. O şartlar altındayken bir de sürekli hocalarım arayıp "Hani yüksek lisansa yanımıza gelecektin?" diyorlardı. Çünkü bir de o şartlar altında derece ile mezun olmuş çeşit çeşit uluslararası kongreye katılmıştım. "O şartlar altında hani."
 
Merhabalar, yakın zamanda şöyle bir konu açmıştım : Hep En İstemediğim Şeyler ile Sınav Oluyorum Atandım ama Mutlu Olamıyorum
BDV'yi çok işgal ediyormuşum gibi geliyor, kusura bakmayın. Bu atanma-atanmama ile ilgi son açacağım konu olacak. Fikir verirseniz çok mutlu olurum.

Malatya 'ya atanmıştım hemşire olarak. Alımların %80'i deprem bölgesine yapıldığı için bir noktada yazmak zorunda kaldım. Ama hem kalacak yer problemi olduğundan (konteyner, yurt durumu falan net değil), hem o şehirde çok sayıda yobaz akrabam olduğundan, şehrin biraz tutucu olmasından, ailemin çevre illerin birinde olup (Normalde İstanbul 'da yaşıyorduk. Depremden kısa bir süre önce Malatya' ya taşınmışlardı. Sonra depremden kaçıp çevre illerin birine yerleştiler.) şehir toparlanırsa ve ben ev tutarsam yanıma gelmek isteme ihtimallerinden dolayı çok mutsuzdum. Bu arada deprem bölgesinden yıkımın çok olduğu Hatay, Maraş gibi iller de gelebiliyordu. Ama oralar direkt sosyalleştirme bölgesi olarak geçiyordu. Yani atandığın takdirde seni Sahra 'ya da verebiliyor, şehre çok uzak bir ilçe devlet hastanesine de ya da merkezde ayakta kalmış belki iyi bir hastaneye de... Tüm bu ihtimaller cesaretimi kırdı ve Malatya' yı onların üzerine yazdım.

Daha öncesinde üniversite hastanelerine de başvuru yapmıştım. Birkaç gün önce Isparta Süleyman Demirel Üniversite Hastanesinin de asıl listesine girdiğimi gördüm. Ve acaba dedim oraya mı gitsem?

Tercih danışmanına sorduğumda "Yerinde olmak isteyen milyonlarca genç var. Bu çok mantıksız olur. Biraz şükret." minvalinde konuştu. Çünkü şöyle ki (Tamamen tercih danışmanının anlattığı şekilde bahsediyorum.) "Üniversite hastanelerinde performans diye bir olay var. Başhekim kalkıp 'Performansını beğenmedim.' deyip sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmeli olduğun için mobing olayı daha çok olur. Üniversite hastanelerinin iş yükü çok daha fazla olur. Çakılı kadro, kolay kolay tayin alamazsın. Özlük hakların kamuya göre daha az olur. Çoğu üniversite hastanesi personeli kamuya geçmeye çalışıyor. Malatya 'da bir iki sene zorluk çekersin. Ama Ankara' da meslektaşın on bin kira verirken sen birikim yaparsın. Şu an hizmet puanı ne bilmiyorum ama deprem ili olduğu için muhtemelen daha da artacaktır. Yine deprem ili olduğu için teşvik ödemesi de fazla olur daha fazla kazanırsın. " şeklinde konuştu.

Yani dışarıdan bakıldığında kamuyu bırakıp üniversite hastanesine gitmek evet mantıksız duruyor. Ama sevdiğim il sevmediğim il olayı kafamı karıştırıyor. Çok üzüldüğümü gören annemler de " Merak etme, biz de seninle yaşamak istemeyiz zaten. " diyorlar. Ama bu söylediklerinin arkasında dururlar mı bilmiyorum. Sonuçta küçük bir yer ayrı ayrı ev tutmamız yine akraba şerrine maruz kalmama neden olur. Yani bilmiyorum şehir depremden önce de emekli şehri gibiydi öyle eğlence mekanı falan bildiğim kadarıyla yoktu. Şimdi deprem oldu artık sosyallik tamamen sıfıra inmiştir. Gezi turlarına falan katılırım, çevre illere giderim diye plan yapmaya çalışıyorum ama şimdiden ot gibi yaşayacakmışım gençliğim gidecekmiş gibi geliyor. Bu sebeplerden dolayı da acaba üniversite hastanesine mi gitsem
belirsizliğini yaşıyorum.
Ben de konularınızı biliyorum az çok. Ayrıntısı ı anlatmışsınız bu durumda kadroludan sözleşmeliye geçmek cidden mantıksız. Yani zaten iki yıldan mı bahsediliyor tayin için, bence beklenenilecek bir süre. Beklemek derken hayatı ertelemeniz şart mı? Bu süre zarfında izinleri ayarladıkça yakın şehirlere gezmeye gidersiniz, turlara ya da yurtdışına bile.. eve çıkmazsanız lojman ya da prefabrik.. hani evinizi yaşanır değil de otel maksatlı kullansanız hem birikim imkanı çok olur hem de aileniz de yanınıza gelemez. Para yeri gelir sizi istemezdiğimiz aileden akrabadan bile kurtarır; maddiyat özlük hakları güvence nerdeyse onu tercih etmelisiniz sanki.
 
Senin akrabalarına karşı bir sorumluluğun yok konu sahibi onlar sana karışamaz. Bence git bir gör durumu ondan sonra değerlendir. Üniversite hastanesi kaçmıyor bir yere. Baktın olmuyor yeniden atanmayı denersin tekrar ders çalışırsın
 
Ben de konularınızı biliyorum az çok. Ayrıntısı ı anlatmışsınız bu durumda kadroludan sözleşmeliye geçmek cidden mantıksız. Yani zaten iki yıldan mı bahsediliyor tayin için, bence beklenenilecek bir süre. Beklemek derken hayatı ertelemeniz şart mı? Bu süre zarfında izinleri ayarladıkça yakın şehirlere gezmeye gidersiniz, turlara ya da yurtdışına bile.. eve çıkmazsanız lojman ya da prefabrik.. hani evinizi yaşanır değil de otel maksatlı kullansanız hem birikim imkanı çok olur hem de aileniz de yanınıza gelemez. Para yeri gelir sizi istemezdiğimiz aileden akrabadan bile kurtarır; maddiyat özlük hakları güvence nerdeyse onu tercih etmelisiniz sanki.
Şu an kadrolu bir eşim olsa bir yıl içinde de tayin alabilirim. Ama sebepsiz bir tayin olması için dört yıl kalmam gerekir. O zamana yaşım 28 olur. Çıkılacak ev yok zaten. Biz oradan kaçtık. Evlerin büyük kısmı ağır hasarlı. Az/orta hasarlı olanlara girmek için cesaret lazım. Muhtemelen hastanede kalmam gerekir. Mevcut personel hastanede kalıyormuş. Maddiyat ve özlük hakları kamuda tabi ki. Şehrin nüfusu şu an çok az. İş yükü de çok olmaz diye tahmin ediyorum. Söylediklerinizde çok haklısınız.
Senin akrabalarına karşı bir sorumluluğun yok konu sahibi onlar sana karışamaz. Bence git bir gör durumu ondan sonra değerlendir. Üniversite hastanesi kaçmıyor bir yere. Baktın olmuyor yeniden atanmayı denersin tekrar ders çalışırsın
Bir yıl ceza durumu var. Yani gidip istifa edersem bir yıl ceza yerim. Mevcut Kpss puanımı kullanmama zaman kalmaz yani. Bir de durumum sıkıntılı. Tekrar hazırlanmama imkanlar elverişli değil.
 
Sizinle daha önce konuşmuştuk. Kendi memleketinizi yazmadığınızı gelebileceği halde, hatırlıyorum. Bakın ilk alımda ben de km hesabı yapıyordum. İstanbul 'a yani babaya ve Malatya' ya yani anneye en uzak yerleri seçiyordum. Her şey aynı kalsaydı ikinci alımda yine aynısını yapardım. Deprem her şeyi değiştirdi. Zaten tercih dönemi depremden yeni çıkmıştım. Ölüme ramak kala kurtuldum, yana eğilmiş binadan çıktım. Olaylar sıcakken iyi oluyorsunuz. Olaylar soğuduğunda asıl eziyet başlıyor. Fay hatalarına bakarak illeri çıkartmaya çalışıyordum. Zaten bir seçenek yoktu. Deprem bölgesi dışında kalan %20'lik kontenjan gelmedi. Deprem bölgesi yazmasam atanamıyormuşum. Tercih esnasında önceliğim akraba değil, barınma problemi, deprem açısından güvenlik, atanabilmek falandı yani. Evler yapılana kadar kaç sene geçer, ailem de gelemez zaten diye düşünüyordum. Sonra açıklandığında hepsinin sekip Malatya gelmesine şaşırdım. Ankara inanılmaz minik bir farka gitti mesela. Sonra neyse atanamamak daha kötü diye düşündüm. Ama sonra o millet her şeyi burnumdan getirdi. "Sen de fazla şey istiyorsun." diyeceksiniz ama tekrar lisans okumak istiyordum konularda da bahsetmiştim. Nerede ders çalışacağım stresi de bastı biraz. Bilmiyorum belki de akışa teslim olmadığım için böyle oluyor. Yani konularımda da belli oluyordur hep bir şeyi planlamaya çalışıyorum ama sonra deprem oluyor sel oluyor kıyamet kopuyor o planlar ayağıma dolanıyor. İnsan hakkı da zaten beni çok rahatsız ediyor . Üniversite hastanesine gitmesem bir şey olmaz yedekte kim varsa o gider. Ama böyle olursa Malatya 'yı çok isteyen birinin hakkına girmiş olurum.
Tercih yaparken yaptığın plan neyse ona uy çünkü onu mantık çerçevesinde yaptın. Deprem bölgesinde sadece malatya yoktu, yazarken baktığın yerden görünmüyor muydu bu, ha uymayacağım dersen de yarın ağlamaya kalkışma. Şu an gerçekten tek yaptığın ipe un sermek. Bu ülkede kaç memur adayı senin olmasını istediğin her şeye aynı anda sahip olabilmiş ki sen olasın. Beklentin yüksek, daha 10 yıl beklesen hepsi aynı anda gelmez. Ha çok istiyorsan git araştırma hastanesine, her akşam nöbetlerden alemlere akarsın.

Ha yazdıklarım ağır gelmiş olabilir ama belki kendine gelirsin. Daha dün işsizim bu eve mahkumum diye ağlıyordun bu gün önüne gelen nimeti beğenmiyorsun. İyi bir hayat sillesi lazım sana şu an
 
Siz benim için "kırsalda büyüyüp atanınca nereye saracağını şaşıran" diyen üyeydiniz galiba. 😅😅😂 Kırsalı daha önce hiç görmedim. İstanbul 'da doğdum ve en iyi üniversitelerinin birinde okudum. Lisem bile deniz manzarası olan bir anadolu lisesiydi. Ama baktığınızda kırsalda yetişen bir insanın sizden daha seviyeli bir üsluba sahip olacağına adım kadar da eminim.
Aynen, o üyeyim. Ve o şartlar altında çalışıp atanmayı başardım. O şartlar altındayken bir de sürekli hocalarım arayıp "Hani yüksek lisansa yanımıza gelecektin?" diyorlardı. Çünkü bir de o şartlar altında derece ile mezun olmuş çeşit çeşit uluslararası kongreye katılmıştım. "O şartlar altında hani."

Kendine methiye duzdugun son paragraf yazdiklarimla ne alaka ?Anlamamissin orda belirttigimi.Iyi atanmissin valla yine :)Herneyse o zor sartlar altinda yasayip atanan birinin altın tepsiyi birakip yok sosyallik yok,yok tayin hakkim olana kadar hayat gecicek bahanelerine,ik mık etmeye ,memnuniyetsizligine benim tahamulum yok.
 
Tercih yaparken yaptığın plan neyse ona uy çünkü onu mantık çerçevesinde yaptın. Deprem bölgesinde sadece malatya yoktu, yazarken baktığın yerden görünmüyor muydu bu, ha uymayacağım dersen de yarın ağlamaya kalkışma. Şu an gerçekten tek yaptığın ipe un sermek. Bu ülkede kaç memur adayı senin olmasını istediğin her şeye aynı anda sahip olabilmiş ki sen olasın. Beklentin yüksek, daha 10 yıl beklesen hepsi aynı anda gelmez. Ha çok istiyorsan git araştırma hastanesine, her akşam nöbetlerden alemlere akarsın.

Ha yazdıklarım ağır gelmiş olabilir ama belki kendine gelirsin. Daha dün işsizim bu eve mahkumum diye ağlıyordun bu gün önüne gelen nimeti beğenmiyorsun. İyi bir hayat sillesi lazım sana şu an
Boldladigim kisimdi vermek istedigim mesaj ama konu sahibimiz soyle basariliyim,su okullarda okudum boyle parlak ogrenciydime getirdi konu.Neyseki anlatmak istedigime paralel dusunenler varmis.
 
Ben Isparta’yı çok severim. Küçük, sakin ama gezmek istersen güzel yerleri piknik alanları, kayak pisti, avm, cafeleri olan bir şehir. Gerçekten ucuz da. Malatya’yı görmedim hiç. Sosyal yaşam da önemli, depremden henüz çıkmış bir şehir evet kalacak yer sıkıntısı da var. Zor bir karar bir yanda sözleşmeli- kadrolu ayrımı. Haklısınız kafanızın karışması çok doğal. Ben üniversitede akademik kadroya bile güvenmiyorum, malum siyasi olarak yönetiliyorlar ve alımları da buna göre oluyor. Üniversite hastanesi de yoğun oluyor. Umarım en mutlu olacağınız seçimi yaparsınız
 
Kendine methiye duzdugun son paragraf yazdiklarimla ne alaka ?Anlamamissin orda belirttigimi.Iyi atanmissin valla yine :)Herneyse o zor sartlar altinda yasayip atanan birinin altın tepsiyi birakip yok sosyallik yok,yok tayin hakkim olana kadar hayat gecicek bahanelerine,ik mık etmeye ,memnuniyetsizligine benim tahamulum yok.
Siz de bu kadar yazım ve noktalama hatası ile iyi Eskişehir 'den mezun olabilmişsiniz yine. :) Üzgünüm, o kadar yazamamış ve o kadar anlatamamışsınız ki okumaya çalışırken ayrı anlamaya çalışırken ayrı zorlandım.

Bu arada yok Eskişehir yok İzmir karıştıran ve "Kırsalda büyüyüp atanınca nereye saracağını şaşıran..." tarzı bir ifadeyle benimle üsten üsten konuşmaya çalışan böyle bir girişimde bulunan sizdiniz. Ben de size nerede büyüdüğümü ve nereden geçtiğimi özet olarak anlatmaya çalıştım. Yaşınız kaç bilmiyorum ama benden onlarca yaş büyük olduğunuzu tahmin ediyorum. Bence siz hem üslubunuzu hem de şu yazım kurallarımızı bir gözden geçirin. İnanıyorum ki bu İzmir 'de büyümüş olmanızdan daha kıymetli olacak hepimiz için.
 
Şu an kadrolu bir eşim olsa bir yıl içinde de tayin alabilirim. Ama sebepsiz bir tayin olması için dört yıl kalmam gerekir. O zamana yaşım 28 olur. Çıkılacak ev yok zaten. Biz oradan kaçtık. Evlerin büyük kısmı ağır hasarlı. Az/orta hasarlı olanlara girmek için cesaret lazım. Muhtemelen hastanede kalmam gerekir. Mevcut personel hastanede kalıyormuş. Maddiyat ve özlük hakları kamuda tabi ki. Şehrin nüfusu şu an çok az. İş yükü de çok olmaz diye tahmin ediyorum. Söylediklerinizde çok haklısınız.

Bir yıl ceza durumu var. Yani gidip istifa edersem bir yıl ceza yerim. Mevcut Kpss puanımı kullanmama zaman kalmaz yani. Bir de durumum sıkıntılı. Tekrar hazırlanmama imkanlar elverişli değil.
Bende devlet memuruyum biliyorum ama sağlıkçılarda puan 2 yıl geçerli değil mi 😊 bence gidin emin olun konteynırda da kalınır çadırda da yeterki ailenizden uzakta kalabilin. Ben maraş'a gönüllü bir hafta gidip çadırda kaldım birtakim sıkıntılar olsada yaşadım ama iki gündür memleketedimdeyim şimdiden buraya sigamıyorum. Akrabaları falan boşverin konuşma görüşme zorunluluğunuz yok kim ne derse desin ailenize de ev yok falan dersiniz ya da başka saglikciyla kalıyorum dersiniz nereden bilecekler.
 
Bende devlet memuruyum biliyorum ama sağlıkçılarda puan 2 yıl geçerli değil mi 😊 bence gidin emin olun konteynırda da kalınır çadırda da yeterki ailenizden uzakta kalabilin. Ben maraş'a gönüllü bir hafta gidip çadırda kaldım birtakim sıkıntılar olsada yaşadım ama iki gündür memleketedimdeyim şimdiden buraya sigamıyorum. Akrabaları falan boşverin konuşma görüşme zorunluluğunuz yok kim ne derse desin ailenize de ev yok falan dersiniz ya da başka saglikciyla kalıyorum dersiniz nereden bilecekler.
Evet, iki yıl geçerli. 2022'de sınav oldu. Biz de çift yıllarda oluyor ya. Bir yılı gitti neredeyse, bir yıl da ceza yersem geçerliliği kalmıyor.
Onlarca atanan kişi var. Onlara ne oluyorsa bana da o olur artık.
Numaramı değiştireceğim. Varlıkları ile beni çok rahatsız etmemelerini umuyorum. Aile konusunu da bilmiyorum. Ben onlardan kurtulmak için plan yaptıkça deprem sel kıyamet her şey oluyor ayağıma dolanıyor. Artık plan yapmamaya çalışacağım.
Teşekkür ediyorum. 🙏
 
Mah hata ettin,sınava hazırlanmak için annenin taşındığı memlekete gitmeyecektin. Kalacaktın İstanbulda prt time çalışıp sınava hazırlanacaktın.
Doğma büyüme buralısın vardır muhakkak eşin dostun çevren oda kiralardın evlerinde veya arkadaşında kalırdın.
Şimdi sen gidince onlarda biz aileyiz biz de gelip kalabiliriz kafasına girmeleri normal
 
Evet, iki yıl geçerli. 2022'de sınav oldu. Biz de çift yıllarda oluyor ya. Bir yılı gitti neredeyse, bir yıl da ceza yersem geçerliliği kalmıyor.
Onlarca atanan kişi var. Onlara ne oluyorsa bana da o olur artık.
Numaramı değiştireceğim. Varlıkları ile beni çok rahatsız etmemelerini umuyorum. Aile konusunu da bilmiyorum. Ben onlardan kurtulmak için plan yaptıkça deprem sel kıyamet her şey oluyor ayağıma dolanıyor. Artık plan yapmamaya çalışacağım.
Teşekkür ediyorum. 🙏
Konteynırda diğer sağlıkçılarla kalıyorum dersin olur biter
 
Mah hata ettin,sınava hazırlanmak için annenin taşındığı memlekete gitmeyecektin. Kalacaktın İstanbulda prt time çalışıp sınava hazırlanacaktın.
Doğma büyüme buralısın vardır muhakkak eşin dostun çevren oda kiralardın evlerinde veya arkadaşında kalırdın.
Şimdi sen gidince onlarda biz aileyiz biz de gelip kalabiliriz kafasına girmeleri normal
Oradan bakınca öyle görünüyor hak veriyorum size B Boniva Ama ben gelmeden önce babamdan şikayetçi ve davacı oldum. O da bana tehditler göndermeye başladı. Arayıp bulup öldüreceğim diye. Annemler geldikten sonra dedemlerde kalıyordum mesela hemen haber almıştı. Bilmiyorum belki cesaretsiz davrandım. Ama her gün onlarca kadın ölürken onunla aynı şehirde baş başa kalmaya cesaret edemedim.
 
Konteynırda diğer sağlıkçılarla kalıyorum dersin olur biter
Evler inşa edilince ne diyeceğim? Akrabalar ona mutlaka kiralık bir daire bulurlar. Zaten geçici bir süre deprem nedeniyle buraya geldi illa ki kendi memleketine yakınlarının yanına dönmek ister.
 
X