Destek? Annem, böyle bir baban varken niye bu kadar ders çalışıyorsun ki zaten okuyamayacaksın diye muhteşem bir moral motivasyon sağlayan bir kadındı. O okumasın dediğinde ona yaranmak için okumasın okumasın diye yankı yapmayı biliyordu sadece. Birtakım baskıların bedelini evet çok şükür ki hiç okuyamayarak değil ama verdiğim emeğin karşılığını alamayarak ödedim. Ruh sağlığımla ödedim. Kullandığım ağır ilaçların bedenime bıraktığı etkilerle ödedim. Bir gün kendisi de açık açık söylemişti, bizim değil başkasının kızı olsaydın şimdi çok iyi yerlerde olurdun diye. Kızından dert yanıyorsun ama inan annem onun yüzüne o kadar gerçeği hiç acımadan fırlatmama rağmen hep kız kardeşime bile söyler "Onun tırnağı kimse etmez." diye ve onunla da bu yüzden kavga ederler. Benden ayrı kaldığı ilk gece en büyük teyzeme sabaha kadar ağlamıştı "O ne dediyse hep haklıydı, ben ona annelik yapamadım." diye. En son gittiğimde onunla kavga etmiş olmama rağmen "Ben ona hep çok güvendim. O kadar kötü şey yaşattık ama o şükür yanlış yola hiç girmedi, yüzüm ondan yana hiç eğilmedi." diyordu arkadaşına. Ondan bu kadar kaçmama ve geçmişin hesabını her dakika her gün görmeme rağmen. Yani sanırım konuyla birlikte kendi çocuğuna karşı olan hayal kırıklığın harmanlandı ve bu yüzden öfkelendin ama şimdi iki annenin kurduğu cümlelere bakınca zannediyorum benim annemden bile daha kötü durumdasın evlat açısından. Allah sana da yardım etsin. Dramatik temennilerine gelince, belki iki belki üç katım yaşındasın ve aldatılmak, şerefsiz koca gibi gibi temennilerini hayatta herkesin başına gelebilecek ki buna ben de dahil birtakım sınavlar olarak görüyorum. Kimin ne yaşayacağı belli olmaz ama tüm hayatımı bana anne babalık yapmamış iki insana adamadığım için kendimi feda etmediğim için bu dramatik temennilerin kendimi suçlu hissetmeme hiç sebep olamadı, üzgünüm.