- 14 Ekim 2016
- 7.051
- 47.513
Aynen ben de hiç pişman olmadim. Tek pişmanlığım bu baskilara kulak asip 3 sene istifaya cesaret edememiş olmamdir.Ayyynii ben..senelerce öğretmenlik yaptım.. Başka işler de yaptim..Allahim muhtaç etmesin ben çalışma insanı değilim, para karşılığı özgürlüğümü satmışım gibi hissediyordum. 5 yıldır çalışmıyorum asssla pişman olmadım asla sıkılmadım. Kim nasıl mutluysa öyle yaşayacak imkanı olsun dilerim. Konu sahibi o bahsettigin baskılar bize de yapıldı , o kadar umrumda değil ki... Yasadigin mutluluk karşısında o kadar boş geliyor ki o konuşmalar..
bulmussunda bulunuyorsun n. sen hic market gibi sektorde calistin mi:)eve kacta gelion kacta cikiyon belli degil sogugu. essek. gibi calismasida cabasiKızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
bir an konuyu ben actim sandim o derece herseyi ayni nerdeyse :) ben de 5 yillik memurum.acayip nefret ediyorum isimden.bi de hergun tartisma kavga odayi terketme guvenlik cagirip saygisiz vatandasi odadan cikartma gibi durumlar ekstrasi.ayrica ogle yemegi yok.ve evim cok uzak buyuksehirdeyim.is arkadaslari desen al birini vur otekine.dusmanimin basina vermesin oylelerini.sirf isten nefret ettigim icin cocuk sahibi olup ucretsiz izne cikip kafami dagitmak istedim.cok sukur 4 aylik bi cocugum var.yaklasik 6 aydir evdeyim oyle keyifli ki.bir sene daha evde olacagim insallah.eger sartlarini degistirme sansin yoksa kendini mutlu edicek baska seyler bulman gerekiyor.ben cocukla kafamin mesgul olmasini sectim.sen belki cesitli kurslara aktivitelere katilirsin esinle ya da tek.ya da cocuk.malesef piyasa belli bi isten cikip da istedigimiz gibi is bulmamiz cok zor :)Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
oradan ekmek yiyorsan sıkılma lüksün yok.o senin ekmek paran.her iş kutsal işini layıkıyla yap.yapamıyorsan da başka bir iş bul bence.Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
Kesinlikle ayni fikirdeyim. Ogretim gorevlisiyim 9-5 calisiyorum evim uzak anca aksam gelebiliyorum evime. Arada haftasonu sinav proje vs de cabasi. Yillik iznim var sadece yoksa ogrenci yokken sen de git demiyor kimse. Rapor alsam girmedigim dersin telafisini haftasonu da olsa yapmak zorundayim. Donem boyunca 40 ogrencinin herseyine kosuyorum. Anne babalarinin pispislayip hic bisey ogretemedigi cocuklarina dadilik ediyorum diyorum. Su an tatildeler ve ben sadece ise gidip geliyorum ve cok mutluyum. Aksamlari ders hazirlama sinav okuma yok, gecenin bi yarisi panikle atilan ve hemen cevap beklenen mailler yok( cevap vermezseniz bolum baskanindan azar yersiniz). Ben de masa basi eve is goturmeyecegim isi iste birakacagim bir meslek hayaliyle yaniyorum ama kahretsin ki ogretmenim.İşinden şikayetçi olan herkesin öğretmen olmak istemesi de yani...O kadar kek bir meslek mi görünüyor dışardan bakınca anlamıyorum ki.Sürekli çocuk gürültüsüne maruz kalıyorsunuz öğretmenlikte de.İnsanla uğraşmak evraklarla faturalarla uğraşmaktan daha zordur emin olun.İşinizin olumlu yönlerini düşünün ve başkalarıyla kendi hayatınızı kıyaslamayı bırakın derim.O kıyaslamalar sizi mutsuz ediyor çok.
Dünyada kolay iş yoktur ki zaten de herkesin öğretmenliği kolay sanması da sıktı artık.Kesinlikle ayni fikirdeyim. Ogretim gorevlisiyim 9-5 calisiyorum evim uzak anca aksam gelebiliyorum evime. Arada haftasonu sinav proje vs de cabasi. Yillik iznim var sadece yoksa ogrenci yokken sen de git demiyor kimse. Rapor alsam girmedigim dersin telafisini haftasonu da olsa yapmak zorundayim. Donem boyunca 40 ogrencinin herseyine kosuyorum. Anne babalarinin pispislayip hic bisey ogretemedigi cocuklarina dadilik ediyorum diyorum. Su an tatildeler ve ben sadece ise gidip geliyorum ve cok mutluyum. Aksamlari ders hazirlama sinav okuma yok, gecenin bi yarisi panikle atilan ve hemen cevap beklenen mailler yok( cevap vermezseniz bolum baskanindan azar yersiniz). Ben de masa basi eve is goturmeyecegim isi iste birakacagim bir meslek hayaliyle yaniyorum ama kahretsin ki ogretmenim.
+1 :/isten ayrilsaniz evde skilirsiniz emin olun calismaya alismis insan evde duramiyor
ben 12 sene calistim 4 senedir maalesef evdeyim koskoca 4 sene gecti hala calismadigim icin icim yaniyo
sabahlari kalkmayi ise gitme telasini herseyi okadar ozledim ki
Diğerlerine de cevap yazıcam ama sizinki dikkatimi çekti hemen yazmak istedim, 2014te değil 2009da girdim ve o sene gayet yüksekti rağbet gören bi bölümdü Türkiye’de 12bininci sırada girmiştim 5 sene okudum hazırlıkla beraber 2014te mezundum çoktan:) çok çok iyi değil tabi bi odtü boğaziçi kadar ama küçümsenecek bir bölğm değil, öğretmenliği de asla yatış olaral görmedim eşimdem dolayı seviyorum niye küçümseyim o sizin kompleksinizSu öğretmenliği rahat yarım gün bol yatışli meslek olarak görüşünüz var ya kahkahalar atıyorum suan. Herkes çok çalışıyor bir ogretmenler yatıyor çok rahat. Devlet çok tatil veriyor diyorsunuz ya düşünün bi devlet keyfi tatil verir mi.
O kadar başarılı çok rahat girerdim deyip gömdügunuz mesleğime o seneki (tahmini 2014 yaşınıza göre) o okulun taban puanlarina baktım da o kadar da yuksek değilmiş. Ha amaciniz o olmayabilir ama kullandığınız dil öyle algilaniyor. Abarttiginiz kadar parlak bir puaniniz yokmus gayet ortalama yani potansiyelimi hiç ettim diye üzülmeyin boşuna
Not: eşinizin mutlu olması işinin rahat olmasından değil işini sevmesinden. Size de işinizde mutlu olmak için bakış acınızı değiştirmenizi tavsiye ederim.
hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte...
bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar
Ee yani? Orda da sormuş olmamda garip olan ne?Aynı konuyu S.slü sözlükte okudum az önce ya
Ya bi an dedim ki acaba konuyu ben mi açtım
Türkiye’nin en iyi okullarından birinde okudum, yükseğimi yaptım, yabancı dilim hatta dillerim var, çok çok güzel bir işim ve maaşım var FAKAT ben evimde oturmak istiyorumHerkes istediği kadar eleştirebilir ama haftada iki gün okula gidip kalanında spora, kurslara gidebildiğim, rahatça şehir dışı programı yaptığım, gezip tozduğum ya da günlerce kıpırmadan evde oturduğum zamanları özlüyorum ben arkadaş. Napıyım Şu an markete bile öğle arası iş yerinin oralarda gidiyorum ki çıkışta zaman kaybetmeyeyim.
Ya vallahi bu tembellik de değil. Ben haftasonu bile en geç 9’da kalkan, asla boş duramayan, o kurs senin bu yardım derneği benim koşturan bir insanım. Evde oturduğum dönemlerde bile bir sürü hobinin yanında bir de çeviri yapıyordum. Ama çalışma saatlerimi kendim belirliyor, işime gücüme bakıyordum.
Şuan keşke boş vaktim olsa mesela turşu kursam, reçel yapsam, bir gün hiç denemediğim bi yemeği yapsam diye hayaller kuruyorumLakin hayaller mantı açma, hayatlar haşlanmış makarna.......
İhtiyacım olmasa gene evde sembolik miktarda bir para için çeviri meviri yapar, derneklerde kurslarda dolanır, evime de gönlümce vakit ayırırdım. Çocuklar olacak elbet, onları kendim büyütürdüm. Bir parçacık iznimi çocuğa mı temizliğe mi eşime mi kendime mi ayıracağım diye kara kara düşünmezdim. Ben böyleyim ama bir arkadaşım mesela hiç madden ihtiyacı olmamasına rağmen evde duramıyor, çalışmak istiyor. Onu da anlıyorum. Ama kendimi de anlıyorum.
Sözün özü Allah herkese gönlüne göre versin. Bana da inşallah bahçeli bir evde domates yetiştirmeyi, toprağa dokunmayı, su böreği açmayı falan hdjdjdj
SiZde aynı beni anlatmışsınız
Benim de bulunduğum şehir şartlarına göre çok iyi sayılabilecek işim var 8:30 17:30 çalışma saatleri
Hafta sonu tatil
12 yıldır çalışıyorum
4 yıldır evliyim
Ama bende evde durmak istiyorum
İş çıkışlarında 5 dk erken evde olmak kar geliyo bana
Hafta sonu evden çıkasım gelmiyor
Evden çıktığım zaman sanki tatil yapmamışım gibi geliyor
Evlendiğimden beri pek yemek yapmadım
Genelde aperatif şeyler ya da annelerin gönderdiği yemeklerle 4 sene idare ettik
Çünkü iş psikolojisi evde iş yapasımı engelliyor
Çok saçma ama öyle malesef
Artık evimde kocamı beklemek ona her gün farklı yemekler tatlılar yapmak hazırlık yapıp misafir çağırmak istiyorum
Temizlik yapıyım tüm dolapları indirip tüm kıyafetleri nevresimleri ütüleyim istiyorum
Evimde ibadetimi rahatça yapıyım istiyorum
Nankörlük yapıyorumdur belki de
Yine de çok şükür
Ama bunları hissediyorum elimde değil
Çalışmak zorundayım
Yarın işe gidilir mi yağğğğğğ