- 17 Aralık 2015
- 26.442
- 48.141
Beni ve ilk Ise girdigim zamani anlatmissin.
Ben de mülkiye mezunuyum. Cok severek keyifle okudum. Devlet sayilabilecek bir yerde calisiyorum. Ilk ise girdigim donem ben de nefret ettim. Calisma saatlerim seninkinden cok daha fazlaydi. Sonunda kendimi su sekilde motive etrim. Haftasonlari deli gibi gezdik esimle. Haftasonu gezmek icin hafta icine katlaniyorum dedim hep kendime :).
Yorgunlugum tavan yaptigi donem hamile kaldim, uzunca ucretsiz izin aldim :). Simdi ise yeni döndüm. Ve bu konuda son kararim su ki ben calismayi sevmiyorum :).
16 yıllık öğretmenim.Farklı iki okulda çalıştım . İlk çalıştığım okula ulaşmak için kar kış 1,5 saat yol gittim sabahın köründe . Şu anda çalıştığım okul ikili eğitim ders saat.7.00 de başlıyor..yetişmek için 5.45 te kalkıyorum.Yıllardır her sabah 5.45 te kalkmak bitirdi beni. Kurslar toplantılar seminerler eve saat 4 te geliyorum . Bu arada maaş az olduğu için mecbur haftasonu kursu da alıyorum . Haftanın 7 günü okul var yani. Ama Allahtan haftasonu kurslar 8.30 da başlıyor. 7 de girdiğim okuldan 15.00 da çıkıyorum..Öğle arası yok, tenefüsler 10 "dk çoğu zaman tenefüsleri önceden planlıyorum..2. Tenefüs çay içicem, 3. Tenefüs fotokopi , 4." tenefüs tuvalete gideceğim diye ama ya öğrenci geliyor ya idare benim tuvalet yalan oluyor . Nöbetçiyken hiç anlatmayayım. Hele günümüzde yumruklarımı sıkıyorum sinirimden. Çocuk kapıya tekme atıyor nöbetçisin ve o kapıdan sorumlusun çocuğu ne yapıyorsun diyoruz ben böyle açıyorum kapıyı diyor. Yada ders anlatırken 8.sınıf öğrencisi almış eline krakeri tostu yiyor . Oğlum ne yapıyorsun. Açım, aç mı gezeyim diyor. Kızıp kaldırtıyorsun yiyeceği masadan hop ertesi gün müdür çağırıyor veli şikayet etmiş . Çocuk çok açmış ben derste yemesine izin vermemişim.Bana da deseler ki böyle sessiz bir ofis. Sabah 8 iş başı öğlen arası, istediğin zaman tuvalet, çay, kahve , bağırmak yok, bedensel yorgunluk yok, aynı lafı 50 defa tekrar etmek yok hemen geliyorum derim . Aslında hep başkalarına özeniyoruz. Aynı durum bende de var. Bazen ev hanımları ne şanslı diyorum bazen bankacılar, bazen ofis çalışanlarıni ama aslında mutsuzluk, bıkkınlık beynimizde . Hangi mesleği yaparsak yapalım bir süre sonra aynı duyguları yaşayacağız
Hangi işe yoneldigimle ilgili fikir istemissin arkadaşım var kari koca kreş ve kolejlerde satranç dersi veriyorlar bende satrancı severim ve iyi oynarım eğitimini ve belgesini alıp bu işe yönelmeyi planlıyorum hem çocukları seviyorum hem satrancı inşallah hrdefledigim gibide olur Rabbim utandirmasin
Eşim yarı yıl tatilinde evdeydi ama hamile olduğum için evdeki işlerle ilgileniyordu, sağolsun ev işlerini düşündürmüyordu bana .
Sonuçta yarı yıl ttaili, yaz tatili ona tanınmış bir hak. Az buçuk kıskanıyorum ama okul zamanı yorgunluğunu düşününce dinlenebilmesine seviniyorum. Hem evdede yardımcı olduğu için işime de geliyor
Çoğu insan işini severek yapmıyor malesef sabah 8 bucuktan aksam 7ye kadar işteyim haftada birgün iznim var ama hayat şartları çalışmadan olmuyor
Cocuklarla ilgilenmenin annenin GOREVİ olduguna katilmiyorum. Yani kadinlar cocuk baksin ama calissin da ama eviyle de ilgilensin ama avmlerde kahve icmeye de vakit bulsun e erkek?
Ben isimden nefret etmiyorum. Ogretim gorevlisiyim ve ozelde cok zor sartlarda calisiyorum. Siz ogretmenlik ne guzel kek meslek diye ima ettiginiz icin zorluklarindan bahsetmek istedim. Beyin olarak insani inanilmaz yoran bir meslek. Ama masallah herkes sizin gibi dusunuyor oh yarim gun bos ne guzel gez toz hem de maas al seklinde.
Ben emzirebildigim surece bakacagim. Ucretsiz izinle.Sonra esim ucretsiz izin alacak ve kres yasina gelene kadar da o bakacak seklinde anlastik.( benden cok daha fazla maas almasina ragmen) bence erkek ve kadinin cocukta esit sorumluluk almayi bilmesi gerekiyor.
Konu sahibi mesajın aşırı uzundu alıntılayamıdım
Ama veli sorunu ne ki demişsin
çünkü sen hiç annesinin oğluşu her şeyin en iyisine layık olan biricik ebrarsucanların velileriyle tanışmamışsın diyorum
Sınıfta a desen z dedi deyip çarpıtıp her konuyu şikayet malzemesi haline getirenler var
Diğer konuları ise @tivoli26 çok güzel açıklamış
Şu an bana deseler öğretmenlik mi devlet su işlerinde sabah 8 akşam 5 çalışmak mı desen
Devlet Su işlerini tercih ederim
Ama herkesin kendi hayatı istediğin öğretmenlik ise formasyon alıp geçiş yapmayı araştırırsın
Ya etraftaki insanların düşüncesi o . Yok onca sene okudun çalışmıyosun şu bu . Oysa üniversite iş bulma yeri değildirki üniversitenin asıl amacı meslek edindirmekten ziyade bilim öğretmektir. Bana kattıkları yeterli illa çalışmama gerek yok. Çalışmadan da şimdilik bi ekonomik öZgürlüğüm olduğunu söyleyebilirim o nedenle parasal yönden sıkknıtı olmuyor bana
En azından bir işin var canım.Evlenmeden önce 1 yıl çalıştım sadece ve şartları çok kötüydü iş yerimin.Nefret etmiştim o derece ama şimdi orayı bile özlüyorum.Bende çok pişmanım yanlış tercihlerimden dolayı ama yapacak birşey yok.Şimdi KPSS ye hazırlanıyorum.Senin işin çalışma saatleri memurluk gibi hafta sonu da tatilmiş bence değerini bil.
Bu kadar bezdinse bırak yeni alanlara yönel..Seni oraya mecbur mu ettiler ki? Daha yaş 24! millet o yaşta üniversiteye yeni giriyor..Biraz silkeleneip yeni alanlara yönelmen lazım.Burada ne kadar dert yansanda bişey değişmeyecek..Değişimi denemelisin!!
Bir ara haftada beş gün günde 7 saat derse girdim. Baktığın zaman paydos saati 15.10. Oh ne güzel yarım gün.
Hiç abartmıyorum, o dönem gerçekten memuriyete, masa başı her işe razı olmuştum, ciddi ciddi değiştirmeyi düşündüm ama bu öğretmenlere ceza olarak verilen bir durummuş. Tam tabiri bilmiyorum ama bir suç işlendiğinde alt göreve veriyorlarmış. O olayı kendime yediremedim tabi ne yapacağım çocuk falan dövecek halim yok ya.
İnsanlar gerçekten basit sanıyor, ben evde kendi çocuklarımı konuşturmuyorum yemek yerken kafam kaldırmıyor diye.
bir magazada mudur yardimcisiydim sabah 9 da is basi yapar cogu zaman kapanisa kadar kalirdim yada 1 de gider 10 a kadar calisirdim surekli ayaktaydim ve yogun tempolu calisiyordum yinede ozledim
Kendimi nasil mi tükenmeden hayata devam ediyorum yada çalışıyorum. Şöyle canım
Ben evde dran bayanlara ozenmez miyim ?tabiki de evet .. ama hem hayat şartları zor. Hem de ilerde en kotu durumda isimden olursam yada esim de işinden olursa ayni anda Allah korusun bana yavruma kim bir lokma ekmek verir?
Hem ben sunu kafamdan attim .. illa erkek calisir .. ya ha sen ha o ne fark eder .. onemli olan birlikte para biriktirmek, hedef koyup ona sahip olabilmek.biz her ay esimle ev alacagimizda bNkada su ladar paramiz var diye hesaplar mutlu olurduk. Cunku bizim emegimiz ve bize ait olacak birsey.
Ayrica ben calistigimda mutlu oluyorum. Evde yanlis anlasilmasin ama kemdimi calismadim mi sanki o gun bosa gitmis gibi hissediyorum. Sanki hicbir ise yaramaz gibi.
Ve kisisel gelisim kitaplari okumani tavsiye ederim cunku bu bikkinlik tukenmislik sendromu gibi oluyor.insani yiyip bitiriyor.
Insallah daha cok seçebileceğin bir is bulursun
(Ha aklima gelmişken yazayim .kasiyerlikten once buyuk bir tekstil fabrikasinda iyi bir pozisyonda çalışıyordum .ama her gun ise aglayarak giderdim. Ve anladim ki isi biraktigim gün. BU IŞ BANA UYGUN DEGIL. YAPABILEGIM BIR IS DEGIL.suan ise bu ladar yoğunluğuma ragmen severk ise gidiyorum)
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki bende avukatım bir süre başka bir avukatın yanında çalıştım.Daha sonra nişanlandım şuan düğün olana kadar çalışmayacağım.Düğünden sonra kendi yerimi açacağım şuan yer bakıyorum hatta.İşten ayrıldıktan sonra ilk zamanlar çok güzel geliyor insana.Çünkü bende işimden nefret ederek giderdim hergün çünkü işyerimi hiç sevmiyordum.Ancak daha sonra evde çok sıkılıyor insan.İkinci bir üniversite okumayı deneyebilirsiniz belki.
kolera9 , ilahiyat mezunu ve Edirne ye atandı. Kuran ve Arapça öğrt. sanırım (görevini tam bilmiyorum.)
Bu arada herkese tek tek cevap yazma inceliği göstermişsiniz
Alıntıdan cevabı bulamadım uzun süre
Ne güzel ama en azından çocuğunuz olunca bırakıp ona bakabilmişsiniz çok şanslısınızneden biraktiniz demissiniz suan çocuguma bakiyorum
ozendigim sey ayakta olmak degil calisabilmek uretebilmek :))
evet öyle bir şansım olduNe güzel ama en azından çocuğunuz olunca bırakıp ona bakabilmişsiniz çok şanslısınız
45 yaşından sonra atama olduğunu ilk kez duydum şanslıymış ne güzel:)
Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
bu yaştan sonra vs demişsiniz de durun daha çookkkk gençsiniz
sizin yaşınızdayken haftada altı gün çalışırdım 8.30.18.30 hafta içi mesaisi hafta sonu da en az 6 saat
bu minimum mesai tabii 21.00 de işten çıkmak olağandı, hatta pazar günü işe gitmek de
ha bir de haftada en az bir kere şehir dışı vardı
yani akşam 18.30 da işten çok gece otobüse bin ertesi gün gittiğin şehirde çalış akşam otobüse bin gece eve gel ertesi sabah 8.30 da iki günlük iş seni bekler odanda
sabah 5 te eve gelip ertesi gün 8.30 da ofise gittiğim günler çoktur
bakın hafta sonunuz tatil eşinize de tatil
hafta sonu kaçın bir yerlere hazır çocuk da yok dinlenin bol bol
eğer düzenli yardımcınız yoksa alın her hafta en azından yarım gün
evde rutin temizliği yapsın hatta ütü vs de gerekli ise onları da yapsın
siz evde ev işi yapacak kişi olarak görmeyin kendinizi
büyürken kodlanan işleri yapamamak da geriyor sizi evinin hanımı olmak duygunuz bu depresyonu körüklüyor
işe gidilir artan zamanda da eğlenilir daha yeni evlisiniz
ölmeyecek kadar yemek olsa evde yeter
işinizin kıymetini bilin klişe bir laf ama cidden daha ağır şartlarda çalışan milyonlar var
güzel planlama.
evet maalesef bize kodlanan işleri yapmadığımız için kendimizi 'beceriksiz' hissediyoruz.
Çalışan kadının evi temiz de olur, yemeği de olur bence.
Sarma olmaz da, çorba salata olur. misal, tepsi tepsi börek açmasak da,
burda çoğu kadın istediği zaman 2 dk. kek çırpabilir bence.
Aslnda sarma da oluyor dolma da
Eve 17.20 de geldim
Menüde pazı sarma ve fırında et vardı
Fırını açtım o ısınırken üstümü değişip elimi yıkadım vs eti terbiyeledim
Pazıları hazırladım içini vs
Pazı küçükmüş iç arttı
Buzluktan yaprak çıkardım
Eti fırına pazıyı ocağa attım
Yaprakları onlar pişerken sardım
Son beş dakikada sofraya salata meze vs ekledim
Arada gidip ev ahalisi ile muhabbet de ettim
Yemeği yedik
Oğlumla derginin verdiği oyunu oynadık o ödev yapıyor ben de irmik helvası kavuruyorum
Eve geleli iki saat olmadı ama bu akşamınki de yarının yemeğinin temeli de hazır
Ama ben 40 yaşındayım ve çocuğum var
Konu sahibi Hayatın başında iki kişi herşey ile doyar
Bunun için canını sıkmaya gerek yok diyorum sadece
Bence ayrıl. Şu an 6.yılımdayım .depresyondayım resmen .hayat enerjim gitti. Bu böyle gidecekKızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin