İşimden nefret ediyorum, aşırı mutsuzum?

kolera9

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
16 Ocak 2016
957
297
Kızlar biraz uzun ama lütfen beni motive edicek bişiler söyleyin çok kötüyüm, biliyorum çoğunuz beni taşlıcaksınız ama ben bir kadın olarak tam gün çalışmaktan nefret ediyorum. 3 yıldır çalışıyorum ve ruhum sömürülmüş gibi hissediyorum resmen. yıllarca ders çalıştım en iyi okullarda okumak iyi bir gelecek için ama bunu için mi çabaladım diyorum kendime hep. 18 yaşında cahilce verilmiş bi karardan dolayı sevmediğim bölümlerden olan işletme okudum, hem de o zamanın en iyi okullarından ankara mülkiye'de. öğretmenliği küçümsüyodum o yaşlarda halbuki çok rahat okuyabilirdim cahillik işte,şimdi eşim öğretmen işini o kadar severek yapıyor ki çok kıskanıyorum. herneyse üni bitti, kpssye hazırlanma sürecinde annem bi takım sağlık sorunları yaşadı ve çok iyi puan almama rağmen kurum sınavlarında başarılı olamadım, o şansım da öyle çöpe gitti. okuduğum bölüme hiçbi zaman ısınamamıştım zaten. iş aramaya başladım, şans eseri gene devlet gibi herşeyi düzenli olan bi kurum başvuruma geri döndü, sabah 8buçuk akşam 6, haftasonları tatil ve yeni mezuna göre çok iyi bi maaşla işe başladım. maddi yönden memnunum ama inanın çok mutsuzum. muhasebe departmanındayım işler çok sıkıcı. yıllarca sabah 9 akşam 6 çalışmak tüm enerjimi bitirdi bu rutin. nefret ediyorum artık işyerindeyken her an orda olmak istemediğimi düşünüyorum. bi de bu sene evlendim, eve gelmem 7yi buluyor, eşim öğretmen benden erken geliyor evin çoğu işi onda olmasına rağmen ben yoruluyorum ya. evimin hiç tadını çıkaramadım evlendiğimden beri. sürekli her şeyi koştur koştur yaşıyorum hele pazar geceleri nefretlik. evimi aşırı özlüyorum. geçen raporluydum 3 gün, hiç evden çıkmadım yemekler yaptım tatlılar yaptım oturdum rahat rahat tv izledim inanın o kadar mutlu oluyorum ki evimde. en azından 4-5 gibi çıksam her şey daha güzel olacak ama bıktım ya. bazı günler izin alıp erken çıkıyorum haftaiçi boş boş dolaşmak market gezmek bile o kadar zevkli geliyor ki. bazı günler rutin kırılsa mesela 2-3 saat haftaiçi boş vaktim bile olsa çok mutlu olucam ama yok bu rutin beni bitirdi. ee çık o zaman diyeceksiniz, yeni evlendim eşimin maaşı çok iyi değil mecburen çalışmak zorundayım ve herkes yıllarca beni okudu etti çalışmak istemiyor diye baskılıyor,yok boşuna mı üniversite okudun bilmem ne, işten çıksam tüm arkadaşlarım dalga geçer ailem tarafından boşuna mı okuttuk diye taşlanırım. yanlış bölüm okumuşum napabilirim? çalışmayı sevmiyo değilim ama tam gün olmuyor ya, yarım gün vs çalışmak biraz daha erken çıkmak istiyorum sadece. eşim öğretmen şu an sömestr tatilinde mesela kendimi çok suçluyorum öğretmenlik okumadım diye, 2 haftalık tatil başka hangi işte var ya? ve yazın 2 ay daha tatil, insan tamamen yenilenir enerji depolar ama benim sadece 14 gün tatilim var. işim kurum ve maaş olarak çok çok iyi yerinde olmak isteyen binlerce insan var diyolar kime derdimi anlatsam. ama nefret ediyorum her an her saniye, işyerim açık ofis benim masamda tam ayak altında,sürekli bi gürültü sürekli birileri geçiyor yanımdan, ekranım herkese açık, arkamda müdür oturuyor zaten dorudürüst internete bile bakamıyorum çok bunalıyorum çok saniyeleri sayıyorum, iş arkadaşlarımla kafa yapımız çok farklı, iyi anlaşıyoruz ama sadece iş arkadaşlığı yani, kendimi oraya ait hissedemiyorum olmuyor. devlete girsem gene aynı çalışma saatleri hem de kpssyi kaldıracak enerjim yok , tekrar bi üniversite okucak ne maddi ne manevi gücüm de yok, napayım ben kızlar depresyonun dibine doğru sürükleniyorum ya? tek istediğim biraz daha az çalışma saatleri ve mutlu hissedeceğim bi ortam ya:/ bakıyorum mesela benden düşük puanla hasbelkader bi yer tutturan laborant, okul öncesi vs öğretmen arkadaşlarım vs inanılmaz rahatlar 3-4'te işleri bitiyor. Haftaiçi koşturmaca olmadan evde rahat rahat uyuyup kahvaltı edip takılmayı, market dolanmayı bile özlüyorum, 27 yaşındayım sanki hayatım işe girdiğimde yani 24 yaşımda bitmiş gibi hissediyorum, çok özlüyorum o zamanlarımı ..onca okumaya karşılığı bu mu , benim hayatım böyle mi geçecek ?lütfen bana akıl verin
 
isten ayrilsaniz evde skilirsiniz emin olun calismaya alismis insan evde duramiyor
ben 12 sene calistim 4 senedir maalesef evdeyim koskoca 4 sene gecti hala calismadigim icin icim yaniyo
sabahlari kalkmayi ise gitme telasini herseyi okadar ozledim ki
 
Sizi çok iyi anlıyorum. Yakın zamanda işten ayrıldım ben de. Her gün çile gibi geliyordu, sabah kalkıp işe gitmek gün içinde orda olmak zorunda kalmak vsvs. Ama benim şansım iş arkadaşlarımı seviyordum. Güzel bi ortam vardı ama kendimi asla geliştiremeyeceğim bi işti. Bir süre sonra Zaman kaybı gibi geldi bana, sadece para için çalışıyordum yani.
Bence siz bütün herşeyi artısıyla eksisiyle düşünün. Hangi taraf ağır basarsa ona göre bi karar alın. İşten ayrılınca bu sefer de evde sıkılabilirsiniz zaman geçiremezsiniz.
Ne güzel arada erken çıkıp kendinize zaman ayırıyormuşsunuz benim öyle bi şansım hiç olmadı mesela. Bana söyleselerdi of ya kim uğraşcak derdim ama şu an bu fikir çok mantıklı geliyor, ikinci üniversite okumak istiyorum kesinlikle. Siz de bunu düşünebilirsiniz hem kendi istediğiniz bir bölüm olur.
Kazandğınız okulu düşününce sizin için öğretmenlik kazanmak çok zor olmaz diye düşünüyorum.
 

Öncelikle kendinizi suçlamayın.
Olanla ölene maalesef çare yok.
Belki öğretmenlik okusaydınız zorunlu görev çok ucra bir yere çıkacaktı yapamayacaktınız.
Ama illa içimde kaldı diyorsanız açıktan öğretmenlik okuyabilirsiniz. Ama açıktan olan bölümlerin atamaları biraz sıkıntılı..
Şu an ne yapabilirsiniz onu düşünün.
Mesela home office çalışılabilecek işler de var. Öyle bir iş yapabilirsiniz.
Hem evde olursunuz hem de rahat rahat çalışırsınız.
Ama iş bulmadan işinizden ayrılmayın.
Malum şu an işsizlik almış başını gidiyor. Gene aynı maaşa iş bulamayabilirsiniz.
İş bulup öyle iş değişikliği yapmaya çalışın..
 
Son düzenleme:
İşinden şikayetçi olan herkesin öğretmen olmak istemesi de yani...O kadar kek bir meslek mi görünüyor dışardan bakınca anlamıyorum ki.Sürekli çocuk gürültüsüne maruz kalıyorsunuz öğretmenlikte de.İnsanla uğraşmak evraklarla faturalarla uğraşmaktan daha zordur emin olun.İşinizin olumlu yönlerini düşünün ve başkalarıyla kendi hayatınızı kıyaslamayı bırakın derim.O kıyaslamalar sizi mutsuz ediyor çok.
 
Biraz dişini sıksan belki bi kaç seneye eşinin durumu daha ii olur toparlarsınız sende işten çıkarsın olmadı .

Ya da farklı bir sektörde part time iş denesen öğrenci işleri mesela . O kadar okul okudum bunları mı yapıcam deme part time bi işle hem kendine zamanın olur hemde para kazanırsın.

Ben çok daha iyi bir bölüm okudum 4 sene çalıştım ve şuan kendi isteğimle 8 9 aydır çalışmıyorum. Sevmiyorum çalışmayı. Sen okudum çalışmak zorundayım diye düşünme illa. Ben 6 sene okudum ama canım çalışmak istemiyo çalışmıyorum. Çalışıp aşırı mutsuz olmaktan iyidir. Cesaretin olsun biraz canım
 
Bence eşiniz de öğretmen oldupuniçin onun sahip olduğu imkanlara imrenmişsiniz (imrenilmeyecek gibi değil tabi:)) Özel sektörde daha erken çıkmanız ya da daha uzun süre işin almanız mümkün olmayacak. İsterseniz işten ayrılıp bir süre sonra başka bir iş ararsınız. Bu sürede kafa dinlersiniz. Devlette de alanınızla ilgili atamanız olsa 5te çıkacaksınız. Tatiliniz de 20 gün olacak...
 
Evlilik tazminatını alıp çıkabilirsin. Bir kaç ayda işsizlik. Buarada dinlenmiş olursun
Tekrar iş bulma imkanın varsa tabi
 
Bende sizi çok iyi anlıyorum,su an biraz ara verdim işe biraz saglıkla ilgili seyler biraz da Baska seyler,fiziken o kadar iyi geldi anlatamam. Biz uzun saatler tüm gün ayakta calısıyorduk(isteyerek sectim ama bu kadar zor olabileceğini düşünmemiştim) Herneyse sanki kendime geldim. Çalışırken hiçbir işim yetişmiyordu bekar oldugum halde. Ben sosyal Bi insanım.Sinemaya, tiyatroya,arkadaslarımla bulusmaya gidemezsem mutsuz olurum. Ama calısırken tek izin günü ile maalesef cok az sey yapabiliyordum. Endüstri mühendisi Bi arkadasım var onunla da konusuyoruz.Kız cok iyi bir okuldan mezun ama yaptığı işten mutsuz Aynı sizinki gbi hayatını etkiliyor.Enerjisi cekiliyor. Yanlıs tercih yaptığını düşünüyor. Şimdi ona da size de tek birsey söyleyebiliyorum. Çalısmak zorundaysak (ki öle görünüyor) cok düşünmeden bu sadece bir iş bakıs acısı ile kurcalamadan , keske öğretmen olsa idim keske bunu okumasaydım demeden hayata devam etmek. Cünkü bu sizi sadece demotive ediyor.Olayı zorlastırıyor yani. Kaldı ki bence insanlar birsey yapmadan evinde de oturabilir. Üretken olmak güzel elbette ama evinde de üretebilir aynı kişi.Bizim toplumun değişik yargıları var (bende 3 üni bitirdim aöf ile beraber) AA o kadar okudun,calısmayacak mısın. Annem bile böyle söylüyor.Çalısma hayatı gecmişteki gbi değil gercekten. İnsanlar cok zor, yönetimden baskılar var sürekli.
 
İnsan 25inde ölür 75inde gömülür demiş ya Benjamin Franklin. Seninki de o hesap.
Valla bacım ben seni anlıyorum. İnsanın bir ömrünü hiç uğruna,bir şirkette tüketmesini kim nasıl 'ideal yasam' diye bulmuş, ben de anlamıyorum.
Bana da küçükken ailem hep çalışmanın önemini anlatırdı. Doksanlar çocuğuyum, benim ergenligim kariyer sahibi kadınların ovuldugu dizilerle kitaplarla geçti:)
Ama gerçekten çok saçma...
 
Esiniz yarim gun calistigi icin belki de boylesiniz. Esiniz cumartesileri bile calissa yine boyle olur muydunuz bilmiyorum. Bir de is arkadaslarinizla olan iletisim de koruklemis bu durumu anladigim kadariyla.
Ancak ogretmen olsa idiniz de bu sefer de yarim gun calistiginiz icin mutlu olurdunuz belki ama baska seyler olurdu bu sefer de. Hayat boyle. Ille memnun olmadigimiz birseyler oluyor. Ancak sanirim sizin calisma isteginiz de biraz korelmis sanki. Calismak istemiyorsunuz da sadece tek maasla gecinemeyiz diye calisiyorsunuz gibi. Mesleginizi sevmiyorsunuz bu da bir etken. O zaman sevdiginiz isi yapmayi denemelisiniz. Ille ogretmenlik olmasi sart degil.
 
Muhasebede çalışıyorsunuz, alternatif iş bakın.
3 senedir aynı kurumda çalışıyorsanız bazı taleplerde bulunma hakkınız vardır. En azından masanızın konumunun sizi rahatsız ettiğini söyleyin, düzenleme isteyin.
Sorumluluktan motive olacaksanız daha fazla sorumluluk isteyin, bir nevi küçük terfiler olabilir. Uzman yardımcısı pozisyonu gibi.
En kötü ihtimalle şirket içi rotasyon talebinde bulunabilirsiniz. Daha mutlu olacağınızı hissettiğiniz bir bölüm yok mu? O bölüme geçmeye çalışın?

Bir de muhasebe çok rutin ve sıkıcı bir iştir. Bütçe / maliyet ekibi varsa oraya geçmeyi deneyin :)
 
Sevmediğin işi yapmak zordur eminim. Ama şartlarınızı değiştirme imkanınız yoksa sevmeye çalışacaksınız ya da şartlarınızı değiştirmeye çalışacaksınız.

Sizi bir açıdan anlıyorum. Ben istediğim bölümü okudum, mesleğimi seviyorum, kendi işimi yapıyorum. Ama mesleğimi bu ülkede yapmayı sevmiyorum. İlerisi için başka planlar kuruyorum. Belki olur belki olmaz bilmiyorum ama düşünmek bile beni heyecanlandırıyor.

Siz de kendinize böyle hedefler koyabilirsiniz, motivasyonunuz artar. İşe dönüştürebileceğiniz bir hobiniz varsa ona yoğunlaşın.
Yoksa 2. üniversite olarak okuyabileceğiniz bölümlere bakın. Sınavsız girebilirsiniz. İlgi alanınıza giren bir bölüm vardır mutlaka. Açıktan okumak maddi manevi çok zorlamaz sizi.

Bir de şu an çalıştığınız için çalışmamak güzel geliyor bence. Ben ruhumu kemiren şirketten güle oynaya çıkıp, bir süre sonra sıkıntıdan çatlamıştım. Kitap okumak, film izlemek, hobilerine zaman ayırmak güzel oluyor da bir süre sonra zaman geçmiyor.
 
İş hayatının ilk yillarında mesai saatini sorgulamayan, başkaları ile kıyaslamayan yoktur herhalde. Bir süre sonra alısiyorsunuz ve hafta sonu sikilmaya basliyorsunuz.
Ben sabah 7 de evden cikiyorum, akşam 7 de geliyorum. Eski işimde cumartesi de calisirdim pazar günü öğleye kadar uyurdum. Şimdi pazar gunleri bile max 8 de kalkiyorum. Bir süre sonra sizin de bir rutininiz olacak. Suan esinizin evde olması sizi etkilemiş bence. Sartları değiştiremiyirsak mevcut sartlarda mutlu olmanin yollarina bakmaliyiz.
Ne guzel eşiniz az cok evi idare ediyormuş, ya o da sizinle ayni mesaide calisiyor olsaydi. Aksamlari iş yükünüzü siz düßünün
 
Part time isler bakmalisiniz sanirim. Ya da teknik liselerde, endustri meslek liselerinde falan muhasebe bolumunde mesela sozlesmeli calisabiliyormusunuz bir arastirin bence.
 
Kpssyi kazanip devlet memuru olacaksin baska caresi yok. Calistiginiz kurumda 6da mesai bitiyormus, haftaici izin alip rapor kullanabiliyormussunuz. Baska bir ozel kurumda bunlar asiri goze batar, yatin kalkin dua edin bence. Ya da idari hakimlik sinavlarina hazirlanin, adli tatilde cok cok dinlenirsiniz. 3 senede bu kadar bunaliyorsaniz 30 senede psikolojik destek almak zorunda kalirsiniz. Simariklik yaptiginizi dusunuyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…