Hayalindenki evliliği yaşayan gerçekten var mı?

Yok yok yokk bu devirde evlenen sorunludur. Bu debirde adamda yok kadinda
 
Sukur o evliliklerde birini yaşıyorum. Hersey hayal ettiğimiz gibi Rabbım herkese nasip etsin evlilik çok güzel birsey. 3 yıl olacak ocak ayında keşke daha önce evlenseymisiz diyoruz ikimizde:KK200::KK74:
 
Eşimin “şunu da şöyle yapsa daha mutlu oluruz” diye düşündüğüm bir olayı Yok. Allah a şükür eşimi düşününce hiç kırgınlığım ve beni üzdüğü bir an aklıma gelmiyor. Çok farklı ve güzel seven, hayatını benim üzerime kurmuş birisi.
Ama ben anladım ki ben evlilik insanı değilim sorumluluk alamıyorum hayatta herşeyden çabuk sıkılıyorum. Şuan bi Sıkıntı yok eşimi çok seviyorum ama evlenmesem belki daha iyi hissedebilirdim diye düşünüyorum.
Evliliğin sınav olduğuna inananlardanım.
 
hayalimde ki evlilik fakat kv'nin hayatımıza oturmaya kalkışması ile 10 yıl heba oldu, onun dışında şimdi çok şükür, 15 yıllık evliyiz 2 cocugumuz var, hala sabahları koklaşarak uyanırız, geceleri gözgöze geliriz ( başbaşa kalsak yaaa ) imasıyla :)
çok şükürrr çokkk...
 
Bu evliliği yaşamak için daha önce iki nişanı hiç düşünmeden attım. Eşim üçüncü kişi yani. Arada başkaları da oldu evlenmek niyetiyle görüşen. Denedim, gözlemledim ve benim için en uygun kişinin eşim olduğuna karar verip o yola çıktım.

İlk nişanımda 20 yaşıma yeni girmiştim ve ailesi sorunlu diye bıraktım. Çok seviyordum ama hiç düşünmedim bırakırken.

İkincide hem ailesi hem kendisi sorunluydu. Çok dedikoducu bir aileydi. Elti vardı ki çok içten pazarlıklıydı. Kv olacak kişi çok gösteriş meraklısıydı. Nişanlandığım kişi çok tutarsız ve parasını harcayıp borca giren birisiymiş. Bunları nişandan sonra anladım. Bıraktım.

Etrafımda kimse bırakma demedi. Aksine desteklediler beni. Ailem en başta. Ben hayret ediyorum sizleri mutsuz gördüğü halde bırakma diye direten aileleri okudukça. Arkadaşlarım, akrabalarım herkes bana destek oldu. Mesela nişanı ben atınca o kişi delirdi. Beni, abilerimi arayarak özel durumlarımı anlatıp rezil etmiş. Ufak tefek yalanlarım elbet vardı. Onları anlatmış. Anneme benim bakire olmadığımı anlatmış. Kimse bana kızmadı. Aksine biran önce kurtulalım şundan dediler. Annem ona kızmış hatta. “Benim kızım olmasını geç genç bir kız sana sırlarını vermiş güvenip sende böyle anlatarak kendini küçük düşürüyorsun” demiş. Annem bana dönüp bunları anlatmadı bile. Ben çok sonra olaya şahit olan bir arkadaşımdan duydum. Benim annem babam da öyle okumuş etmiş insanlar değil yani. Köyden gelmiş insanlar. Ama bana ve kararlarıma hep saygı duydular.

Eşimle beş yıldan sonra evlendik. Çok gezdim onunla. Onlarca şehir gördük elele. Her yönden birbirimizi tanıdık. Ailesi ile tanıştım gidip evlerinde yatılı misafir oldum. Ki ailesi yaklaşık 1000 km uzakta. Herşeyleri ile dört dörtlük insanlar. Şimdi ise hayal ettiğim o saygı ve sevgiyi yaşıyorum. Çok saygılı kayınpederim ve kayınvalidem var. Ablam gibi beni koruyup kollayan iki görümcem var. Bu biraz da bizim elimizde. Aklımıza estiğinde bütçemizi ayarlayıp hala gezeriz. Gece yarısı kalkar gezmeye gideriz. Saat vs bizi bağlamaz hiç. Ne çok bağlıyız birbirimize ne çok uzak. Seçtiğim hayatı yaşıyorum. İleride ne olur bilemem ama şimdilik çok mutluyum.
 
Bu evliliği yaşamak için daha önce iki nişanı hiç düşünmeden attım. Eşim üçüncü kişi yani. Arada başkaları da oldu evlenmek niyetiyle görüşen. Denedim, gözlemledim ve benim için en uygun kişinin eşim olduğuna karar verip o yola çıktım.

İlk nişanımda 20 yaşıma yeni girmiştim ve ailesi sorunlu diye bıraktım. Çok seviyordum ama hiç düşünmedim bırakırken.

İkincide hem ailesi hem kendisi sorunluydu. Çok dedikoducu bir aileydi. Elti vardı ki çok içten pazarlıklıydı. Kv olacak kişi çok gösteriş meraklısıydı. Nişanlandığım kişi çok tutarsız ve parasını harcayıp borca giren birisiymiş. Bunları nişandan sonra anladım. Bıraktım.

Etrafımda kimse bırakma demedi. Aksine desteklediler beni. Ailem en başta. Ben hayret ediyorum sizleri mutsuz gördüğü halde bırakma diye direten aileleri okudukça. Arkadaşlarım, akrabalarım herkes bana destek oldu. Mesela nişanı ben atınca o kişi delirdi. Beni, abilerimi arayarak özel durumlarımı anlatıp rezil etmiş. Ufak tefek yalanlarım elbet vardı. Onları anlatmış. Anneme benim bakire olmadığımı anlatmış. Kimse bana kızmadı. Aksine biran önce kurtulalım şundan dediler. Annem ona kızmış hatta. “Benim kızım olmasını geç genç bir kız sana sırlarını vermiş güvenip sende böyle anlatarak kendini küçük düşürüyorsun” demiş. Annem bana dönüp bunları anlatmadı bile. Ben çok sonra olaya şahit olan bir arkadaşımdan duydum. Benim annem babam da öyle okumuş etmiş insanlar değil yani. Köyden gelmiş insanlar. Ama bana ve kararlarıma hep saygı duydular.

Eşimle beş yıldan sonra evlendik. Çok gezdim onunla. Onlarca şehir gördük elele. Her yönden birbirimizi tanıdık. Ailesi ile tanıştım gidip evlerinde yatılı misafir oldum. Ki ailesi yaklaşık 1000 km uzakta. Herşeyleri ile dört dörtlük insanlar. Şimdi ise hayal ettiğim o saygı ve sevgiyi yaşıyorum. Çok saygılı kayınpederim ve kayınvalidem var. Ablam gibi beni koruyup kollayan iki görümcem var. Bu biraz da bizim elimizde. Aklımıza estiğinde bütçemizi ayarlayıp hala gezeriz. Gece yarısı kalkar gezmeye gideriz. Saat vs bizi bağlamaz hiç. Ne çok bağlıyız birbirimize ne çok uzak. Seçtiğim hayatı yaşıyorum. İleride ne olur bilemem ama şimdilik çok mutluyum.
Maşallah allahim devamını getirsin çok güzelmiş en doğrusunu yapmışsınız vazgecebilmek guzel bisey biz yapamadik ama yapma yolunda ilerliyoruz
 
Çok erken evlendim,en ufak beklentiye girmedim ama kendime şunu söylemiştim; olursa ne ala, ama olmazsa sadece kendim için yaşayacaktım.
İhanet hariç hiçbir problemin çözülmez olduğunu düşünmüyorum çünkü ben..
 
Tesekkur ederim. Valla bazilari hic tartismadigini iddaa ediyor bilemicem ne kadar dogru, biz onlardan degiliz. Ama genel olarak mutluyuz bana göre. :KK70:

Biz tartışamayan bi çiftiz hatta ilk yıllarda hiç olmuyordu ve ben kavga etmediğimize göre mutluyuz diye düşünürdüm ama meğer öyle olmuyormuş o. Meğer üzerini örtüyormuşuz.
Şimdi canımı sıkan birşey olduğunda carlıyorum,problem varsa çözülüyor,vallahi daha güzel.
 
Biz tartışamayan bi çiftiz hatta ilk yıllarda hiç olmuyordu ve ben kavga etmediğimize göre mutluyuz diye düşünürdüm ama meğer öyle olmuyormuş o. Meğer üzerini örtüyormuşuz.
Şimdi canımı sıkan birşey olduğunda carlıyorum,problem varsa çözülüyor,vallahi daha güzel.

Hiç tartismamak, ustunu ortmek veya birbirini pek umursamamaktan ileri geliyor bence de. Ben ne yaptigini umursamadigim kişiyle tartişmam veya yaptiklari bana batmaz veya üzmez açikcasi ama herkes farkli farkli işte...
 
Hayaldeki evlilik nedir peki?
Asıl soru bu bence.
Pembe panjurlu ev, hiç sıkıntısız bir hayat.
Sabah öperek eşi uğurlamak, akşam pencere pervazında eşi beklemek.
Mutlu mesut bir hayat mı?

Öyle bir hayat yok ki!
Hiç bir zaman da olmayacak.

Asıl evlilik şudur:
Her anında sana destek olan bir eş, seninle sevinen, seninle üzülen, seninle hasta olan, sağlığı seninle bilen.
Ailene bir hal geldiğinde, en az senin kadar çırpınan.
Bazen seni senden çok düşünen.
Evde veya farklı bir ortamda, daima destek olan.
Kısaca arkanda durabilen bir erkek.

Tabii bu tek taraflı değil.
Aynı şekilde kadının da özveri, fedakarlık göstermesi gerekir.
Aksi taktirde yürümez.

Kavgaları da olmalı insanın evliliğinde. Çatışmaları da.
Onlar olmadan bir birini ne anlayabilir ne de tanıyabilirsin.

Bu saydıklarım gün 1 den olmuyor malesef.
2 yabancı insan başlıyor hayatını şekillendirmeye.
O şekillendirme zaman alıyor, sancılı geçiyor haliyle.
bir birini anlayana kadar, çok sular akıyor köprünün altından.

Anlarlarsa ne ala, hayat daha güzelleşiyor.
Anlayamazlarsa asıl sorun orada başlıyor, iflah olmuyor malesef çoğunlukla.

O yüzden evlilikte bir şans, yaşanmadan bilinmiyor.
Tecrübe etmeden anlaşılmıyor.

Mutlu evlilik yoktur, mutlu olmayı öğrenen çiftler vardır.
O evliliği mutlu yapan eşlerdir.
 
İyice ölçüp tartmadan, "bu kişidir aradığım" demeden, çocuğa kediye garsona davranışını gözlemeden, kitaplığından en sevdiği kitabı sorup alıp okumadan, yataktaki uyumunuzu bilmeden, birlikte kaliteli sohbet edeceğin biri mi önemsemeden, stresli anlarda delirir /parlar mi, sakinliğini korur mu ölçmeden,tartmadan...
Sırf evlilik yaşındasın diye karşına çıkan 'niyeti ciddi' insanlarla evlenirsen elbet evlilik sınav olabilir
Ama tersi şekilde, emin adımlarla ilerlersen mutsuz olacağını düşünmüyorum
evindeki fareyi öldürse o zaman olur muydu? çünkü o da hayvan
 
evindeki fareyi öldürse o zaman olur muydu? çünkü o da hayvan
Dalga geçmek için yazmissiniz ama aynen o da bir kriter. Evindeki hayvanı vahşice öldürecek yollar mı arıyor, Vileda sopasıyla kafasına defalarca vurup bağırsaklarınin nasıl ağzından çıktığını komik bir şekilde - avcı edasıyla arkadaşlarına mi anlatıyor, yoksa evdeki fareyi zehirleyip ölüsünü atıp sizinle "nihayet kurtulduğu için memnun olduğunu ama içinin de bir tuhaf oldugunu- farenin ölüsünü atarken mutsuz hissettiğini" mi paylaşıyor?
 
Dalga geçmek için yazmissiniz ama aynen o da bir kriter. Evindeki hayvanı vahşice öldürecek yollar mı arıyor, Vileda sopasıyla kafasına defalarca vurup bağırsaklarınin nasıl ağzından çıktığını komik bir şekilde - avcı edasıyla arkadaşlarına mi anlatıyor, yoksa evdeki fareyi zehirleyip ölüsünü atıp sizinle "nihayet kurtulduğu için memnun olduğunu ama içinin de bir tuhaf oldugunu- farenin ölüsünü atarken mutsuz hissettiğini" mi paylaşıyor?
kendisine zarar veren bir hayvanı öldüren insanlara inşallah sen de acı çeke çeke ölürsün tarzı beddua eden bir çok hayvansever var. günümüzde hayvanseverlik insan nefreti üzerine kurulu maalesef. o yüzden ben kedi seven erkekle yapamazdım çünkü sosyal medyanın da gazıyla ya kedimi istersin ya da defol diyebilir.
 
X