Hani Hayat Müşterekti?

Yok evlenerek rahatımı kaçırmışım gibi demek istedim
Hahahaha hepimiz yicez o b*ku:))
Doğanın kanunu
Ben 31 yaşındayım, o kadar güzel bir hayatım var ki, sıfır sorumluluk. Canım istedi birikmiş parama güvendim işten ayrıldım, 8 ayda 5 ülke gezdim çok da gönlü geniş biriyim, yeni yeni insanlarla tanışıp flört etmeyi , o ilk halleri-heyecani seviyorum.
Bana da mesela iyi dileklerde bulunuyorlar evlenmem için , yani Allah razı olsun ama , neden evleneyim ki diye düşünüyorum. Yeni birinden bahsediyorum, arkadaşlarım hemen 'yeaaaaaa, evlenirsiniz belkiii' diyorlar. Göz deviriyorum...
Ama bu saltanatım da sonsuza kadar sürmez. Bir süre sonra biyolojik saatim öter ben de evlenirim gibi geliyor ama senin kadar sakin biri değilim, toplumsal cinsiyet eşitliği hassas noktam. Sadece benden temizlik bekleyen çöp evde yaşar:)
 
Bekar arkadaşlarıma diyorum hiç bir esprisi yok. Asla kaçırdığınız bir şey yok. Biyolojik saat demeyin ben evliyim güvenip düşünemiyorum bile.

Elbette sevip sevilince bir hayatı paylaşmak güzel ama kumar gibi. Bir hata çok doğruyu,emeği götürebiliyor. Bugünüm dünü, dünüm ertesi günü özlemekte geçiyor.
 
Benim değişeceğimi düşündü büyük ihtimalle. Kendince terbiye ederim sandı. Ben verilen sözler tutulmayınca o terbiye edemeyince(!) çıkmazdayız.
 
Nasi ikna oldu terapiye
 
Nasi ikna oldu terapiye
Çok zor olmadı kendi teklif etti,hatasının farkındaydı bu takıntısının bize,evliliğimize,hayatımıza zarar verdiğini görüyordu,çok sinirli,agresif ve gergin oluyordu bu durumlara tahammül edemeyeceğimi söyledim daha önce de terapiyi konuşmuştuk ama maddiyattan dolayı ertelemiştik baktık ki ertelenecek gibi değil her şeyden kısıp onu hallettik ama keşke diyorum en baştan bu kadar yıpranmamışken düşünseydik terapiyi,terapi de doktor ciddi boyutta olduğunu düşünmeyip hafif bir ilaç desteği önerdi o bile yetti yani şimdilik işe yaradı.
 
Benim değişeceğimi düşündü büyük ihtimalle. Kendince terbiye ederim sandı. Ben verilen sözler tutulmayınca o terbiye edemeyince(!) çıkmazdayız.
önceki konuya eşinizin normali bu diye yazmıştım.

ama bana kalırsa sizin değişeceğinizi düşünerek değil de sebepler 1) erkeklerin evlenmeden önceki gevşk gevşek konuşma huyu, bu çok erkekte var uçuyorlar evlenmeden önce.... öyle çok enine boyuna düşüerek konuştuklarını da sanmıyorum ben 2) muhafazakar ailelerden çevrelerden geliyoruz, ev işi gibi bir konunun geldiği yerden dolayı boşanmaz/küsmez vs. nasılsa düşüncesinin getirdiği rahatlık. bu kadının değişeceği değil de kabulleneceği, bunun için ayrılmayacağı beklentisi aslında.
 
Aynı dertten muzdarip olarak darısı başıma inşallah
 
İkinci madde ne kadar üzücü e o zaman yıpratalım birbirimizi.
 
bu kadının değişeceği değil de kabulleneceği, bunun için ayrılmayacağı beklentisi aslında.
Bence bu da değil. Bu kesim erkekleri sanıyor ki ev işleri kadının fıtratında var, bu bir yaşam tarzı. Yani sonradan öğrenilen, üşenilen, hoşa gitmeyen eylemler olarak görmüyoruz sanıyorlar.
 
Bence bu da değil. Bu kesim erkekleri sanıyor ki ev işleri kadının fıtratında var, bu bir yaşam tarzı. Yani sonradan öğrenilen, üşenilen, hoşa gitmeyen eylemler olarak görmüyoruz sanıyorlar.
evet bu onun normali dediğim şey bu- bunu ilk konuda daha ayrıntılı konuşmuştuk.

e kadın da baştan konuşuyor aslında "bak ev işini paylaşmamız lazım", gibisinden
"e tabi tabi", diyor erkek ona ama o öyle üstünde düşünülmüş bir ikrar değil. evlilik öncesi bir takım şirinlikler.

hoş
durum bu da olsa
normali bu da olsa
kadının fıtratında var da sansa
iş bilmese de
karısını seven, azcık düşüncesi feraseti olan bir adam yahu demek öyle deilmiş, ben yanlış biliyormuşum deyip yeni gerçeğe adapte olabilir. atla deve değil ya bu! çocuk olunca çocuk da sadece anneye kalacak demektir üstelik!

ama işte paradigma shift diyor ya ecnebiler...adam bunu yapabilir mi göreceğiz.
 
Ne garip bir düşünce bir tek onlar mı el bebek gül bebek büyütülüyor halbuki. Biz ağaç kovuğundan mı çıktık. Onlar iş güç sahibi olarak mı doğuyorlar ki biz ev işlerine sahip olarak doğalım.

Her geçen gün aramızdaki mesafe büyüyor. Benim yeni ayrıntılar farketmem ile iyice sıvamaya başladık. Başlarda bir iyi geceler iyi akşamlar teşekkürler falan vardı. Artık o kadarını da konuşmuyoruz. Aslında bu kadar iletişimi koparmak doğru değildi ama hiç içimden gelmiyor.
 
“yardım etme” kavramından kurtulmazsanız düzelmez bence. Yani bizde böyle oldu. Bütün işler bende ama o yardım ediyor. Canı istemezse etmiyor falan.

Yardım etmeyi bırakıp “sorumluluk alma”ya geçmeniz lazım. Yani işleri bölüşmek.

Düzen, dekorasyon, çamaşır, yemek bende;
Bulaşık, çöp, ütü eşimde. Biz böyle bölüştük. Ama tabii ki birbirimizin işini yapıyoruz. Benim nöbetçi olduğum gün eşim yemek söylüyor, bir salata yapıyor vb.

O evde yoksa ben bulaşığı lavaboda bekletmiyorum tabii yerleştiriyorum. Temizliğe de her hafta gelen var. Yoksa İki kişi de çalışıyorsa çocuk olunca işlerin yetişmesi mümkün değil
 
Benim yeni ayrıntılar farketmem ile iyice sıvamaya başladık.
İnsan bir kere farkındaliga eriştikten sonra daha önce farketmedigi ayrıntılar da gözünün önüne geliyor , di mi?
Çok sevdiğim bir kadın var Instagram'da (bayanjamsran) . Üniversitede aşık olduğu mogol sevgilisiyle evlenip akademik kariyer için ABD'ye gidiyorlar. Bir başlarına hayatlarını kuruyorlar, 6 hamilelik kaybı yaşıyorlar, bu süreçte hep birbirlerine tutunuyorlar. Eşi çok tatlı, kadını sevdiği belli olan, her şeye yardımcı bir adam . Derken peşpeşe iki sağlıklı bebekleri oluyor,mutlu aile tablosu falan.. sonra ne sebeple bilmem, kadın terapiye başlıyor ve bazı farkındalıklari oluşuyor. Yaşadığı bazi şeylerin psikolojide adı olduğunu ve kocasinda o toksik davranislar olduğunu öğrenince daha önce içten içe rahatsız olduğu ama normal bulduğu şeyler de kafasında oturuyor... bununla ilgili bazen storiler atiyor. Hatta bazıları 'esin okur diye çekinmiyor musun' demişti, o da 'keske okusa. Ama ben bak lütfen desem de merak edip instagramima girmez' gibi bir şey demişti..
Farkındalık geliştirmek, hayatında olanları objektif şekilde gözlemlemek sağlıklı bir davranis ama mutluluk getirmediği kesin. Boşuna dememişler 'cehalet mutluluktur'
 
Günlük işlerime koştururken,arkadaşlarımla vakit geçirirken veya geçmişi hatırlatan uygulamaları gördüğümde birden bir anı yakalıyor beni ve o anıda bir şeyler farkediyorum. Dışardan bir göz gibi bakıyorum. Mesela Ramazan’ı sen yazınca hatırladım yeniden ne kadar üzülüyordum o dönemde. Bu farkındalıklarla nasıl bir evlilik sürdüreceğiz merak ediyorum. Ya da sürdürebilecek miyiz
 
sizin yorumlarınızı çok beğeniyorum.ne güzel aklı başında genç bir kadınsınız:)darısı diğer genç kızlarımızın kadınlarımızın başına.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…