- 31 Ağustos 2021
- 1.085
- 2.381
-
- Konu Sahibi Probisinkokusu
- #581
Söylediklerinizi anlıyorum. Büyük bir kısmına hakta veriyorum. Yeni evliyim ister istemez kalbim daha çok devreye giriyor. Olaya daha somut ve dışardan bakma adına foruma yazıp fikir almaya çalışıyorum. Güncelleme yapıyorum çünkü tutumumun yumuşamasını istemiyorum yaptıklarımın doğruluğundan emin olmak istiyorum.aslımda tamda sizin yazdığınız benim alıntıladığım kısmı yapmaya çalışıyorum ama bu kadar fedakar olan bir insanın birden değişmesi kolay olmuyor. Zamana ve dışardan bir göze ihtiyacı oluyor. Bende yanlışımın farkındayım ve değiştirmeye çalışıyorum.artık verici olmayı bırakıp, kalbinizle değil aklınızla düşünün ve biraz kendinizi ön plana alın ve realist olun ve bundan sonra önceliğiniz kendi huzurunuz ve rahatınız olsun.
Konuya çok keskin bakıyorsunuz. Evde badana boya bile yapmayan bir adamın oğlu bu, durumu algılaması için zamana ihtiyacı var. Pek çoğumuz gibi büyüdüğü aileyi normal kabul ederek aynı şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Eylemsizlik kanunu gibi, değişime tepki mevcut. Bu ülkedeki kadınların çoğu bu çemberden geçiyor. Konu sahibi de geçecek, ortak nokta bulacaklar. Bu iş maalesef 2 yaş sendromu gibi kontrolü kazandın kazandın kazanamadın film biter. Eşin seni sevmiyora bağlamak çok doğru değil. Bu işi bir kaç ay sürdürmeden böyle bir karara varmak sağlıklı olmaz. Kadın sevildiğini düşünüyor ve şu an savaşıyor. Kocan seni sevmiyor sevse merhamet ederdi diyerek yaralamak da yanlış. Kocası ona merhametsiz davrandığının ve bunu çözmesi gerektiğinin farkında olmayabilir bile. Gördüğünü yaşamak için pasif direnişte. Eğer gerçekten sevmiyorsa bunu da görecek zamanla şu an mücadele etmeyi seçti.Ben size farklı birşeyden merhamet ve empati gibi genel bir kavramlardan bahsettim. Eşinizle ilişkinizi yakından bilemem tabi ama daha bir yıllık evlilikte çalışan eşine ev işlerinde yeterince yardımcı olmadığını ve bu işlerde de meyli olmadığını bile bile en azından yardımcı kadın fikrini sunarak size yardımcı olmaya çalışmak varken, günlerce küsüp trip atıp, üstüne sizin gayet seviyeli içten mesajınıza alttan alta aba altından sopa gösterir mesajla cevap veren adam var ortada. Sizi kadınlığınızla vurmasını eş olmayı kocanın hizmetçisi olmak gibi görmesini saymıyorum bile.Onlarca evlilik ve ilişkiye şahit oldum ve emin olun bir ilişkiyi ayakta tutan şey aşk vr sevgi kadar hatta daha fazla merhamet ve empatidir. Eşinizde ben ikisinide göremedim, aynı şey araba mevzusunda da olmuş mesela. Eşiniz böyle bir durumda sizin yerinize koyup düşünmemiş. Bu kadının evlilikten önceki şahsi birikimi ve mehir altını araba onun üstüne olsun diye düşünmemiş. Ben size atın bu kocayı boşanın falan demiyorum bu aşamada aşırı uç ve fazla tepki olur ama artık verici olmayı bırakıp, kalbinizle değil aklınızla düşünün ve biraz kendinizi ön plana alın ve realist olun ve bundan sonra önceliğiniz kendi huzurunuz ve rahatınız olsun. Temizlikçi mi almak istiyorsunuz alın, robot süpürge mi işinizi kolaylaştıracak alın, bunlar için eşinizin onayına ihityacınız yok ki kendi geliriniz varken ve eşiniz ev işlerine ortak olmuyorken ama olayın sadece temizliğe yardım etmemek olmadığınıda bilerek hareket edin. Evlilik iki kişinin çabası ile yürür siz bu konuda yeterince verici olmuşsunuz zaten, artık eşinizin birşeyler yapması lazım.
Kesinlikle bazı yorumlarda 5 yıllık birlikteliğimizin 1 yıllık evliliğimizin bir anda içi boşaltılmış gibi geliyor. O zaman kendimi çöp bir evlilikte baş başa kalmış boşanmaktan başka bir yol yokmuş gibi hissediyorum. Ve birşeylerin değişeceğine olan inancım azalıyor.Konuya çok keskin bakıyorsunuz. Evde badana boya bile yapmayan bir adamın oğlu bu, durumu algılaması için zamana ihtiyacı var. Pek çoğumuz gibi büyüdüğü aileyi normal kabul ederek aynı şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Eylemsizlik kanunu gibi, değişime tepki mevcut. Bu ülkedeki kadınların çoğu bu çemberden geçiyor. Konu sahibi de geçecek, ortak nokta bulacaklar. Bu iş maalesef 2 yaş sendromu gibi kontrolü kazandın kazandın kazanamadın film biter. Eşin seni sevmiyora bağlamak çok doğru değil. Bu işi bir kaç ay sürdürmeden böyle bir karara varmak sağlıklı olmaz. Kadın sevildiğini düşünüyor ve şu an savaşıyor. Kocan seni sevmiyor sevse merhamet ederdi diyerek yaralamak da yanlış. Kocası ona merhametsiz davrandığının ve bunu çözmesi gerektiğinin farkında olmayabilir bile. Gördüğünü yaşamak için pasif direnişte. Eğer gerçekten sevmiyorsa bunu da görecek zamanla şu an mücadele etmeyi seçti.
Eşim çocukların bakımıyla ilgili ya da çocuklaeı ona bırakman gereken durumlarda hep kaçmaya çalıştı. Kaçmasına izin verseydim kaçacaktı. 2,5 ve 7 yaşıda iki çocuğu 3 gün başına bıralarak başladım savaşa, okulun kapadokya gezisine görevli öğretmen olarak yazıldım küstü bana, gece 3te patlayan bir kavgayla "ben sana gitme mi dedim" diyerek paşa paşa gönderdiKesinlikle bazı yorumlarda 5 yıllık birlikteliğimizin 1 yıllık evliliğimizin bir anda içi boşaltılmış gibi geliyor. O zaman kendimi çöp bir evlilikte baş başa kalmış boşanmaktan başka bir yol yokmuş gibi hissediyorum. Ve birşeylerin değişeceğine olan inancım azalıyor.
Ama her değişim bir krizle başlar.
Türk kadınlarının en büyük problemi bu zaten erkekleri eğitilecek çocuk yerine koymak ve ömürletini onlara adayp maddi manevi bir sürü fedakarlıktan geçtikten sonra bir şekilde evlilik sona ererse giden adam ve biten ilişkiden daha çolk saçımı süpürge ettim diye yapılan fedakarlıklara ve yaşayamadığı şeylere ağlamak. Aynı şeyi eşi kendini aldatan ya da kocasının etrafında kocasına meylettiğini düşündüğü kadın olduğunu düşünenlerde yapıyor mesela, kötü kadın kocamı ayarttı kandırdı diye asıl suçlu kocayı kayırıp kadına bileniyorlar.Konuya çok keskin bakıyorsunuz. Evde badana boya bile yapmayan bir adamın oğlu bu, durumu algılaması için zamana ihtiyacı var. Pek çoğumuz gibi büyüdüğü aileyi normal kabul ederek aynı şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Eylemsizlik kanunu gibi, değişime tepki mevcut. Bu ülkedeki kadınların çoğu bu çemberden geçiyor. Konu sahibi de geçecek, ortak nokta bulacaklar. Bu iş maalesef 2 yaş sendromu gibi kontrolü kazandın kazandın kazanamadın film biter. Eşin seni sevmiyora bağlamak çok doğru değil. Bu işi bir kaç ay sürdürmeden böyle bir karara varmak sağlıklı olmaz. Kadın sevildiğini düşünüyor ve şu an savaşıyor. Kocan seni sevmiyor sevse merhamet ederdi diyerek yaralamak da yanlış. Kocası ona merhametsiz davrandığının ve bunu çözmesi gerektiğinin farkında olmayabilir bile. Gördüğünü yaşamak için pasif direnişte. Eğer gerçekten sevmiyorsa bunu da görecek zamanla şu an mücadele etmeyi seçti.
Söylediklerinizi çok iyi anlıyorum, haklısınız da ama bu ülkede sizin örnek gösterdiğiniz erkeklerden çok fazla yok, belki onlar da ilk günden itibaren böyle değillerdi, evin içini bilmeniz zor, belki en az yarısında bir güç dengesi savaşı oldu ilk yıllarda. Bu ülkedeki evliliklerin çoğunda oluyor. Konu sahibi de şu anda bu savaşın içinde, ev işlerini paylaşmıyor diye doğru avukata gitmek çok iyi bir fikir değil. Şu an bir güç mücadelesi var, bunun sonucunda ya adam işin ucundan tutacak ya eve destekleyici temizlik tedbirleri alınacak, ha ikisine de yanaşmazsa konu sahibi boşanmayı da düşünmüyor değil ama hiç denemeden boşanmak istemiyor. Bu yaşanan şiddet aldatma dolandırma gibi tek seferde bitmesi gereken şeyler gibi değil, bir bekleme süreci gerektiriyor.Türk kadınlarının en büyük problemi bu zaten erkekleri eğitilecek çocuk yerine koymak ve ömürletini onlara adayp maddi manevi bir sürü fedakarlıktan geçtikten sonra bir şekilde evlilik sona ererse giden adam ve biten ilişkiden daha çolk saçımı süpürge ettim diye yapılan fedakarlıklara ve yaşayamadığı şeylere ağlamak. Aynı şeyi eşi kendini aldatan ya da kocasının etrafında kocasına meylettiğini düşündüğü kadın olduğunu düşünenlerde yapıyor mesela, kötü kadın kocamı ayarttı kandırdı diye asıl suçlu kocayı kayırıp kadına bileniyorlar.
Bakın erkekler ve kadınlar yetişkin bir birey olduklarında evlenir, yani aptal değilse ev hanımı annesi ile çalışan eşinin aynı olmadığını, karısının bu evlilikten beklentilerini bilir ki konu sahibi zaten açık açık söylemiş evlenmeden. Ev hanımı annesinin yaptığı hizmeti günde en az 6- 7 saat özel eğitime muhtaç çocuklara birşey öğretmek gibi gerçekten zor emek ve sabır isteyen bir iş yapan karısından beklemek aileden görmekle değil vicdan ve merhametle ilgilidir. İnsan düşünebilen kafası çalışan bir varlık. Bunu yapmıyorsa düşünmediğinden değil istemediğinden yapmıyordur. Konu sahibi açık açık açık derdini anlattığı için çalışan kadınla ev hanımın yükünün aynı olmadığını ortalam zekadaki biride anlar diye düşünüyorum .Kaldı ki eşi gerçekten yapmak istemiyorsa ve ev işi yapmak zor geliyorsa en azından yardımcı tutalım diyerek karısını düşündüğünü gösteren bir seçenek sunabilirdi; trip atmak, karısını tehdit etmek yerine.
Kendi eşim,arkadaşlarımın eşleri, erkek kuzenlerim hatta hiç anlaşamadığım erkek kardeşim bile çalışan kadınlarla evliler, neredeyse hepsinin annesi ev hanımı erkek adam ev işi yapmaz mottosınu hiçbirisinde duymadım, ya büyük ev işlerinin tamamını yardımcı ile hallediyorlar ya da adam gibi ev işlerini bölüşüp yapıyor. Hepsi muhteşem eşler ideal kocalar mı hayır ama kişinin kendi yaşadığı ve kendisi gibi çalışan bir kadınla paylaştığı evin temizliğinde düzeninde sorumluluk almasının zaten iyi eş muhteşem evliliklede bir ilgisi yok bu zaten olması gereken. Konu sahibinin eşinin kafasında olan biraz gelenekçi bir avukat bir arkadaşımda var mesela ama o da çalışan biri ile evlenmediği gibi hem eşinin sigortasını ödüyor hemde maddi bütün ihtiyaçlarını karşılıyor aynı aylık gibi para veriyormuş eşine, karısı söylemişti, kaldı ki çocuktan sonra ilk robot süpürgeyi o aldı eşine mesela. Sizin ev işi paylaşımı diye küçümsediğiniz şeyler aslında evliliğin altındaki dinamit birçok boşanmanın alt metnindeki nedeni. Zira ikiside çalışıyor, erkek ev işlerinde hiç sorumluluk almıyor kadının yardımcı alalım teklifini kabul etmiyor, hafta içi günlük ev işleri ve mesaisi ile canı çıkan kadın, hafta sonu büyük ev işleri ile boğuşıyor, ne kendine zaman ayırabiliyor ne eşi ile kaliteli vakit geçirebiliyor, ne adam gibi sosyalleşebiliyor, birde çocuk olunca ipin ucu iyice kaçıyor. Sürekli birşeylere yetişmeye çalışan ve evlendikten sonra kendine zaman ayırmayan kadın başlıyor dolmaya ve bu dolma hali dırdır ve kavga olarak geri dönüyor, bu arada evde hiç sorumluluk almayan ve eşi sürekli ev ve işi ile boğuştuğu için onla kaliteli zaman geçiremeyen ve eşinin maddi gücünüde elinde tutan adam bu sefer bu boşluğu kendine dışarı vurup sosyalleşerek çıkarıyor, bu da ayrı bir kavga nedeni. Fazla yükümlülük altında kalan kadın kendine bakamadıği için kendini salıyor, flörtte sürekli eşini bakımlı gören adam bu seferde eşini beğenmemeye başlıyor bu da bir kavga nedeni, adam birde birazda ahlaksızsa gözü dışarıya kayıyor ki bu zaten tam final oluyor. Ben bu filmi meslek hayatında o kadar çok izledim ki , bir kadın olarak bunu film yapıp tüm kadınlaran izletesim geliyor. Bakın yetişkin bir bireye bunu öğretemezsiniz, zaten bu öğrenilmesi değil düşünülmesi gereken bir konu. Hani bazıları diyor ya burada kocanı dolduruyorlardır falan diye kocaman eğitimli bir adam başkasının lafı ile karısına merhametsiz davranıyorsa zaten o evlilik başkalarının iki dudağı arasındadır her zaman. Eğer mutlu bir evlilik istiyorsak sorumluluklar eşit olmalı, yükler eşit paylaştırılmalı, eşler birbirlerine merhamet etmeli, her ikiside karşısındaki insanın yerine kendini koyabilmeli, o yüzden gerekirse bu konuda profesyonel yardım alıp açık açık konuşmak gerekli.Bir kadın, bir eş ve bir kız evlat annesi olarak söylüyorum bir kadının hayatı erkelerin bu tür saçmalıkları ile çürütülemeyecek kadar değerli. Konu sahibi alsın eşini karşısına adam gibi konuşun, eşinin karşısında dik durup adam gibi derdini söyleyemiyorsa alsın bir evlilik terapisttinden randevu onun huzurunda konuşsun, tüm bu sorumlulukların ağır geldiğini ve bu işlerin ikisinde görevi olduğunu, bu evliliği bu şekilde yürütemeyeceğini açık açık söylesin ve eşine seçenekler sunsun ya işleri eşit paylaşsınlar ki eşinin kafa yapısından bu zor görünyor ya da haftada en az bir tam gün yardımcı alıp ufak tefek işleride yardımla çözsünler, erkek bunlardan birine yanaşmıyorsa geleneksel düşünüyorsa bundan sonra kendisinin bir ev hanımı gibi ev tüm sorumluluğunu üzerine alacağını, ondan birşey beklemediğini bunun için kendi maaşının bir kısmını yardımcı alarak kullanacağını ancak evin tüm maddi yükümlüğününde örnek aldığı kişiler gibi bir erkek olarak onda olduğunu belirtsin ve maaşını kendi uhdesinde tutsun o zaman zaten sorun ev işleri ise verdiğim çözüm yollarından biri ile ortadan kalkar ama sorun hem kadının parasını yiyeyim, hem koynuma alayım hem hizmetçiliğimi yaptırayımsa ben bu düşüncede bir adamın eşini sevdiğinide gerçekten aşık olduğunuda düşünmem.
Kesinlikle size katılıyorum. Elbette ideali ve olması gerekeni de konuştuk burada. Karşı değiliz bunlara. Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki ne yazıkki ataerkillik damarlara kadar işlemiş. Mesela benim kv , kendi kp'riyle aynı masaya oturamazmış. Izin çıkana kadarSöylediklerinizi çok iyi anlıyorum, haklısınız da ama bu ülkede sizin örnek gösterdiğiniz erkeklerden çok fazla yok, belki onlar da ilk günden itibaren böyle değillerdi, evin içini bilmeniz zor, belki en az yarısında bir güç dengesi savaşı oldu ilk yıllarda. Bu ülkedeki evliliklerin çoğunda oluyor. Konu sahibi de şu anda bu savaşın içinde, ev işlerini paylaşmıyor diye doğru avukata gitmek çok iyi bir fikir değil. Şu an bir güç mücadelesi var, bunun sonucunda ya adam işin ucundan tutacak ya eve destekleyici temizlik tedbirleri alınacak, ha ikisine de yanaşmazsa konu sahibi boşanmayı da düşünmüyor değil ama hiç denemeden boşanmak istemiyor. Bu yaşanan şiddet aldatma dolandırma gibi tek seferde bitmesi gereken şeyler gibi değil, bir bekleme süreci gerektiriyor.
14 yıllık evliyim eşim hayat boyu karşıma çıkacak en iyi insan, kavga da etsek 1 gün bile pişman olmadım verdiğim karardan, el üstünde tutar beni, gönlüm hoş olsun diye yapmayacağı şey yok ama iş paylaşımı ve çocuk bakımı konusunda çok zorlandığımız kavga ettiğimiz zamanlar da oldu, çözüme ulaşıldığı sürece ben bunları küçük anlaşmazlık olarak nitelendiriyorum. Çözüme ulaşmak için de haliyle çaba ve zaman gerekiyor. Ha çaba ve zaman boşa giderse tabi ki boşanılır niye boşanılmasın ki.
Bakın ben zaten işeri eşit bölüşsünler, aman fazladan bir bardak kaldırmasında demiyorum. Ben hem 12 yıllık bir avukat hemde 11 yıllık evli bir bayanım. Emin olun yüzlerce evli çift ve boşanma gördüm. Yani Türk aile yapısınada, evlilik tiplerinede çok uzak değilim. Ben koşsun avukata boşansında demiyorum. Emin olun meslek hayatımda bana boşanmak için başvuran ancak gerçekten boşanma nedeni olarak görmediğim, eşinin kendisini gerçekten sevdiğini ve merhameti olduğunu düşündüğüm birçok müvekkilime terapist yolunu ben öneriyorum. Ama dediğim gibi olay sevgi ve merhametle ilgili.Söylediklerinizi çok iyi anlıyorum, haklısınız da ama bu ülkede sizin örnek gösterdiğiniz erkeklerden çok fazla yok, belki onlar da ilk günden itibaren böyle değillerdi, evin içini bilmeniz zor, belki en az yarısında bir güç dengesi savaşı oldu ilk yıllarda. Bu ülkedeki evliliklerin çoğunda oluyor. Konu sahibi de şu anda bu savaşın içinde, ev işlerini paylaşmıyor diye doğru avukata gitmek çok iyi bir fikir değil. Şu an bir güç mücadelesi var, bunun sonucunda ya adam işin ucundan tutacak ya eve destekleyici temizlik tedbirleri alınacak, ha ikisine de yanaşmazsa konu sahibi boşanmayı da düşünmüyor değil ama hiç denemeden boşanmak istemiyor. Bu yaşanan şiddet aldatma dolandırma gibi tek seferde bitmesi gereken şeyler gibi değil, bir bekleme süreci gerektiriyor.
14 yıllık evliyim eşim hayat boyu karşıma çıkacak en iyi insan, kavga da etsek 1 gün bile pişman olmadım verdiğim karardan, el üstünde tutar beni, gönlüm hoş olsun diye yapmayacağı şey yok ama iş paylaşımı ve çocuk bakımı konusunda çok zorlandığımız kavga ettiğimiz zamanlar da oldu, çözüme ulaşıldığı sürece ben bunları küçük anlaşmazlık olarak nitelendiriyorum. Çözüme ulaşmak için de haliyle çaba ve zaman gerekiyor. Ha çaba ve zaman boşa giderse tabi ki boşanılır niye boşanılmasın ki.
Sadece bu konu özelinde söylemiyorum ev işi, çocuk bakımında eşini yanlız bırakan, kadın evde ona yetişeyim, bunu hazırlayın derken kendi keyfinden ödün vermeyen, vermek istemeyen eşin, sevgisini de gerçekçi bulmam ben. Çünkü eşine değer veren biri rahatsız olur ben burada yatıp, uzanıyorum, telefonda vakit geçiriyorum karim ev işi, yemek , çocuk debelenip duruyor diye. Böyle bir rahatsızlık duymayan insanın sevgisini ne yapayım?Bakın ben zaten işeri eşit bölüşsünler, aman fazladan bir bardak kaldırmasında demiyorum. Ben hem 12 yıllık bir avukat hemde 11 yıllık evli bir bayanım. Emin olun yüzlerce evli çift ve boşanma gördüm. Yani Türk aile yapısınada, evlilik tiplerinede çok uzak değilim. Ben koşsun avukata boşansında demiyorum. Emin olun meslek hayatımda bana boşanmak için başvuran ancak gerçekten boşanma nedeni olarak görmediğim, eşinin kendisini gerçekten sevdiğini ve merhameti olduğunu düşündüğüm birçok müvekkilime terapist yolunu ben öneriyorum. Ama dediğim gibi olay sevgi ve merhametle ilgili.
Bakın benim eşimde ev işini gram sevmez, kayınvalidem iç çamaşırına hatta çorabına kadar ütüleyen, kocası, oğlu istedi diye gece 12 de sarma sarıp birde önüne koyan bir kadın, kayınpederimin bunca yıllık evliliklerinde kayınvalidem evdeyken yumurta kırdığını görmedim o kadar söyleyeyim. Ancak daha evliliğimiz gerçekleşmeden konuştuk ve eşim büyük ev işlerini anlamadığını yapmayada hevesi olmadığını ancak tüm işi bana yıkmanın merhametsizce olacağını söyledi, bende zaten yardımsız yapamayacağımı söyledim, sonra yardımcı işini teklif etti ben kabul ettim, yemek yapmayı sevdiğini ancak toplamayı sevmediğini söyledi o işide öyle çözdük, genede küçük işeri genelde ben daha çok yaparım ama en azından ütü, temizlik, çamaşır gibi büyük yükler olmadığı için zor gelmiyor, yüklenmiyorum yaşayıp gidiyoruz. Yardımcı için ödenen parada bizim için aynı kira fatura gibi zorunlu bir gider.
Ev işi bu konuda erkeklik ile ilgili bir zihniyet meselesi değil, eğer zihniyet işi olsa ve öyle zihniyette olduğu için karısının parasını almak ve harcamak, karısının bekarken dişinden tırnağından arttırdığı birikim ile altına arabak çekmek de zor gelirdi. Kadın hem çalışsın, hem ev işi yapsın zihniyeti kadını sömüren erkek çakallığından başka birşey değil.
Ben sizden farklı birşey söylemedim aslında , böyle sessiz direnişten çok gerekirse profesyonel yardım alarak konuşsun açık açık seçenekleri önüne koysun dedim sadece , zaten olay sadece ev işi ise çözülür, tutarsın haftada bir eğer iş yükün çoksa bir tam bir yarım gün yardıncı evin pırıl pırıl olur, çamaşırların ütün halledilir. Yemek işi zaten ufak yardımla bile halledilir, eğer iki gün gün yardımcı alırsan o günler için yemek işi ondanda talep edilebilir, yaşar giderler. Haftada iki gün yardımcının maliyetide kadının maaşının dörtte biri kadar en fazla. Haftada bir yeter, birde robot süpürge yeter diyorlarsa çok daha az. Bu ortak gelirden ufak bir fedakarlıkla çözmek varken evliliğin en güzel zamanlarını eşine zehir edip, trip atarak onu terbiye etmeye çalışmak neden ? El üstünde tutmak böyle birşey zaten, çalışan kadının yardımcı almasına bile itiraz ederek tüm ev işini üstüne yıkan adam nasıl el üstünde tutarki karısını ne yapıyor yani. Çocuk olayı farklı birşey diyemem. Eşim ciddi manada korkardı bebekken kızımdan mesela hata yapacağım canı yanacak diye kucağına bile alamamıştı. O zamanda da kayınvalidemle görüşmüş eşim o yardım etti bana her konuda, şimdi kızım büyüdü benim kadar olmasada gayet ilgili ve başbaşa vakit geçirip bana nefes aldırdıkları zamanları var. Bunu benim içinde değil kendi kızı için yapıyor asla fedakarlık olarak bile görmem yani. Bakın evliliği yürütmek için emek vermek kadının misyonu değildir, iki taraf içinde zorunludur. Aslında bu olay buralara gelmeden de çözülürdü , çalışan bir kadın neden yardıncı kadın için ona yardımcı bile olmayan eşinin iznine tabi ki? Eşinden ev işlerinde paylaşım ve yardımm beklersin; yapmazsa hiç polemeğe bile girmezsin tutarsın yardımcı bir kadın , alırsın robot süpürge geçersin, bunları düşersin gelirinden biter gider yani. Bunu yaptın diye evlilik bitiren, sana küsen trip atan huzur bozan adamla zaten yol arkadaşı olunmaz. Zaten karısını el üstünde tutan değer veren seven merhamet eden adamda üç kuruş için ev huzurunu bozmaz.
Alacak davasına baktığım ev hanımı bir müvekkilimle sohbet etmiştik, çocukları olunca eşi kendisine söylemeden iş yerine gelen temizlik şirketi ile görüşüp süpriz yapmış ve 15 günde bir temizlik için yardımcı ayarlamış çok sevindiğini anlatmıştı. Eşe merhamet ve gerçek sevgi bu bana göre yoksa arada sırada iki dal çiçek almak romantik laflar etmek, yemeğe çıkmak değil ki ? Bu hikayedeki adamda öyle yüksek paralar kazanan elit çevresi olan biride değil , orta direk gelirli lise mezunu bir adam. Sadece birbirlerine bakarken bile anlıyor insan eşine sevgisini merhametini. Sevgi merhametin kardeşidir derdi annannem, merhamet etmeyen bir adam gerçekten sevemezde bana göre.
Bende bunu anlatmaya çalışmıştım zaten ataerkil yapıda yetişen bir adam eğer bunu örnek alıyorsa karısının maaşınada göz koymasın bir zahmet. Yanlış anlaşılmasın ev hanımlarını küçümsemek gibi bir amacım asla yok ama eskiden bile bir iş ve görev paylaşımı vardı, kadın eve bakardı, koca dışarda çalışır gelir getirir karısının çocuğunun ihtiyacını karşılardı, onların ihtiyaçları için yeri gelir kendinden fedakarlık ederdi ikiside o evliliğe görevler farklı olsada emek verirdi, şimdi kadın işe gitsin para getirsin, evde hizmetçi gibi her işin peşinde koşsun, kocasının arkasını toplasın, adam karısı için maddi bir fedakarlık yapmadığı gibi birde onun parasını cebine koysun, bekarken alamadığı evi arabayı alsın, üstüne birde canı çekince koynuna alsın bunun adı evlilik değil ki kölelik. Adamın ev hanımı annesi ile çalışan karısının aynı olmadığını görmesi için çok kafa yormasına gerek yok.Zira. ay başında karısından para talep eden hiçbir erkeğin bunu düşünemediğini düşünmüyorum. Para gitmesin diye yardımcı fikrini bile kabullenmemesi, parayı eşinin huzuruna tercih etmesi ayrı facia zaten.Sadece bu konu özelinde söylemiyorum ev işi, çocuk bakımında eşini yanlız bırakan, kadın evde ona yetişeyim, bunu hazırlayın derken kendi keyfinden ödün vermeyen, vermek istemeyen eşin, sevgisini de gerçekçi bulmam ben. Çünkü eşine değer veren biri rahatsız olur ben burada yatıp, uzanıyorum, telefonda vakit geçiriyorum karim ev işi, yemek , çocuk debelenip duruyor diye. Böyle bir rahatsızlık duymayan insanın sevgisini ne yapayım?
Yetiştirilme tarzı de değil mesele evlenene kadar elini hiçbir ev işine sürmemiş ama evlenince tam aksi olan birçok erkek var etrafımda. Mesele eşe duyulan sevgi ve merhamet bana göre de.
Düzelmiş denilen erkeklerde kadının binbir mücadelesi sonucunda yapıyor birşeyler. Çocuk konusunda da öyle, çocuğun en zor zamanları geçip biraz rahata erene kadar mücadele devam ediyor. Kadın yıpranacağı kadar yıpranmış oluyor zaten.
Aynı bir değişiklik yokProbisinkokusu bugünde aynı mi ilerledi?
Ne kadar kırıcı bir hareket, haklı tepkinizi ortaya koydunuz diye, sadece 1 defacık maaşınızı vermediniz diye sizi böyle yok sayabiliyor, iletişimi sıfırlıyor, ve bunda gram üzgünlük hissetmiyor. İnsan eşiyle, hayat arkadaşıyla bu yüzden kopar mı ya? Eşinize gerçekten çok sinir oldum.Aynı bir değişiklik yok
Bende kırılıyorum artık sinirlerim yıprandı iyice.Acaba dünden bugüne neyin değişmesini bekliyor. Hiç sanmıyorum ki oturup düşünsün kuru kuru karşı çıkmak daha mantıklı geliyor heralde. Amacı sabrımı taşırmak.Ne kadar kırıcı bir hareket, haklı tepkinizi ortaya koydunuz diye, sadece 1 defacık maaşınızı vermediniz diye sizi böyle yok sayabiliyor, iletişimi sıfırlıyor, ve bunda gram üzgünlük hissetmiyor. İnsan eşiyle, hayat arkadaşıyla bu yüzden kopar mı ya? Eşinize gerçekten çok sinir oldum.
Garip codden iki ev süpürüp makineye çamaşır atmamak için verdigi mücadele cidden çok sinir bozucu. Sanki eline yapişacak. Eşim de aynı gerci o haklisın iş paylasımı yapalım diyir sonra da kendi yapması gereken hiçbirşeyi yapmiyor. Yapmam dese daha iyiBende kırılıyorum artık sinirlerim yıprandı iyice.Acaba dünden bugüne neyin değişmesini bekliyor. Hiç sanmıyorum ki oturup düşünsün kuru kuru karşı çıkmak daha mantıklı geliyor heralde. Amacı sabrımı taşırmak.
Yok yani bu sessizliğin kime faydası var sanada yok banada. Yaparım de yapamam de şöyle yapalım de ama bir şey de. Neyse gitmişken gitsin bakalım. Ama ben ağzımı kötü açacağım açınca.Garip codden iki ev süpürüp makineye çamaşır atmamak için verdigi mücadele cidden çok sinir bozucu. Sanki eline yapişacak. Eşim de aynı gerci o haklisın iş paylasımı yapalım diyir sonra da kendi yapması gereken hiçbirşeyi yapmiyor. Yapmam dese daha iyi
Ağzımızı kötü açınca da haklıyken haksız duruma düşüyoruz. Bence de amaç sabrınızı taşırmak. Bir buhran anında ağzınızdan çıkanı kulağınız duymayacak sonra eşiniz iyice mağdura yatacak. Okurken bizim bile sinirlerimiz laçka oldu ama siz lütfen kontrollü olun. Sanki kontrolü kaybetmeniz bekleniyor. Belki de yanılıyorumdur bilmiyorum.Yok yani bu sessizliğin kime faydası var sanada yok banada. Yaparım de yapamam de şöyle yapalım de ama bir şey de. Neyse gitmişken gitsin bakalım. Ama ben ağzımı kötü açacağım açınca.
Bak hak verip yapmaması da ayrı bir dert
Peki bunu yaparak ne kazanacak sizce, siz patlayacaksınız o patlayacak, zaten çözüm yolunda bir adımı olmadığı gibi bir çabasıda yok ne olmasını bekliyorsunuz? Bence alın karşınıza adam gibi konuşun bu şartlarda bir evlilik istemediğinizi söyleyin seçeneklerinizi sunun, zaten siz sadece eşinizin size destek olmasını, büyük ev işlerinde de en azından bir gün yardımcı almayı istiyorsunuz, robot süpürge gibi teknolojik aletlerle işinizi kolaylaştırmayı istiyorsunuz. Zaten eşiniz sizi gerçekten seviyorsa kabul edilmeyecek birşey değil beklentiniz.. Üstelik kadınlığı ile vurulan, hizmetçi yerine konulanda sizsiniz ancak bunları affetmeye razısınız sadece bu sorun çözülsün istiyorsunuz. Alın karşınıza konuşun, ben çok duygusalım yapamam diyorsunuz bence bir terapistle görüşün ve eşli terapi alın azıcık evliliğine ve size değer veriyorsa geri adım atar zaten makul seçenekleri bir uzmanda sununca. Restleşerek bir yere varamazsınız,, kararlı olun, şartlarınızı ve gerekçelerinizi sunun, çözüm yollarınızı söyleyin, onun bu konuda mantıklı sizi tatmin eden bir çözümü vsr mı diye sorun. Bu aşamadan sonrada eşiniz eğer hala geri adım atmıyorsa yapacak birşey kalmıyor. Zaten eşiniz size ve evliliğinize gerçekten değer veriyorsa bir adım atar, yapmıyorsa sizde eşinizin gözündeki ve kalbindeki yerinizi görmüş olursunuz.Bende kırılıyorum artık sinirlerim yıprandı iyice.Acaba dünden bugüne neyin değişmesini bekliyor. Hiç sanmıyorum ki oturup düşünsün kuru kuru karşı çıkmak daha mantıklı geliyor heralde. Amacı sabrımı taşırmak.
Yok parama acısam zamanında bu kadar fedakarlık yapmam. Paraya acıdığım yok ama biz evli bir çift olarak konuşarak sorunumuzu çözemeyecek miyiz ya. İki yetişkin insan gibi konuşamayacak mıyız bu nasıl iş.Ben evliliğimizin ilk altı yılı temizlikçilere ciddi para verdim, sonra ikinci hamileliğimin 35. Haftasında dip köşe ev temizliği için temizlikçi teyzeler yüksek bi ücret istedi - ki eşim çoğu zaman gelen kadınların yaptığı işi beğenmiyordu, herşey için bik bik yapamam ne yapıyorlarsa kabul etmemiz lazım çünkü ben yetişemiyorum derdim hep- eşim de lanet olsun deyip tüm evi sandalye ayaklarından koltuk silmeye kadar tek başına temizledi, ee dedim madem bu kadar beceriklisin gel şu temizliği birlikte halledelim paramız cebimizde kalsın. O gün bu gündür derin temizliği beraber hallederiz, rutin temizlikte de şuan iki işi olduğu için biraz el çekmiş durumda ama vakti olduğunda her türlü işi yapar.
Sözün özü yapmayan adamın parasına acımayın hiç bunaltamam kendimi, ev işi yapmaya gelmedim dünyaya.