tekrar merhaba. daha önce bahsettiğim sorunum katlanarak büyüdü, sizinle dertleşeyim istedim.
kısa özet geçmek gerekirse yaklaşık 4 ay önce tanıştığım, ilk buluşmadan 'evlenelim, aşığım, ölüyorum' diye tutturan ve bu rolü de gerçekten güzel yapan erkekle ilgili konum. ben 32 o 37 yaşında. ikimizin de iyi meslekleri var. hiç evlenmedik. güzel bir adam bakınca dışarıdan.
normalde benim bulunduğum şehirde yaşıyor. ankara'dayım ben. o da siyasetle uğraşıyor o yüzden burada. biz tanıştığımızda buradaydı yani. ilk birkaç buluşma, kıpırtılar hoşlanmalar... ben de kapıldım müthiş şekilde.
sonra yerel seçim dönemi girdi işin içine. o memleketinde görev yaptı, yaklaşık iki ay. o sırada istanbul seçimleri oldu. biraz da istanbul'a gitti.
ama ankara'ya hiç gelmedi. ki yakın bölgelerdeyiz. o ilk buluşmalarda ilk heyecanda, "ne var ki 4 saatlik yol çıkar gelirim" der dururdu.
sonra bizim aramıza mesafe girdi. ama duygusal mesafe de. benden ötürü değil, direkt ondan. ben de buraya da konu açtım. onun uzaklaşmasından kuşkulandıkça 'başkası mı var? yoksa orada evli misin, yoksa evlendin mi?' gibi sorular sordum sonra.
sonra bir baktım adam beni aramıyor. ben de onu aramayı kestim.
geçtiğimiz çarşamba aradı on günlük bir aradan sonra. uzun uzun konuştuk.
"yüzyüze gelince konuşmak istedim yoksa tartışırdık telefonda çözemezdik ama cumartesi gelmeye çalışıyorum" dedi. rahatsız olmuş, "ben o kadar karaktersiz miyim iki gün görüşmedik diye sen bana telefonda evlendin mi diye bile sordun" diyerek üste çıktı.
bir an kendimi suçlu hissettim, hala da kabul ediyorum bu suçumu. ayıp ettim. çarşambadan beri de arada bir arıyor, mesaj atıyor. yani günde iki kez falan arıyor, az da mesajlaşıyoruz. ben de yanıt veren pozisyondayım. ama "aşkım canım vs" bir şey yok.
ben birkaç kez bitirmesini söyledim bu süreçte. bu olayın ilişkinin raconuna ters olduğunu, biraz da olsa ilgili olması gerektiğini... ilk zamanlardaki adamı aradığımı söyledim. (ki ilk bir ay buradayken müthiş ilgiliydi. kapıma gelirdi o derece. bi kahve içelim diye yalvarırdı, gözleri parlardı bana bakarken, bu kadar güzel kadın nasıl benim sevgilim olabilir falan derdi. o derece tutkun gözüküyordu)
"geldiğimde çözeceğim. telafi edeceğim. aşırı yoğunum. boş kaldığımda seni arıyorum" dedi hep.
ara sıra da ağzıma bir parmak bal çaldı sanırım. mesela bir fotoğrafı için 'çok sevimli çıkmışsın' desem whatsappta profil fotosu yaptı.
veya telefonda o uzun konuştuğumuz gece, geldiğinde iş arkadaşına ve kendisine ev bakacaklarını, benim evime yakın olmasını istediğini, kendi de ev bakmaya başlayacağını zira anneme yakın olmamız gerektiğini söyledi. o sırada işte "evi de sen seçersin ben öyle istiyorum senin istediğin gibi olmalı evleneceğiz sonuçta" gibi bir şey dedi ve geçiştirdi.
bu adam nedir, narsist mi?
şizofren mi?
benimle dalga mı geçiyor?
beni gerçekten sevmiş olabilir mi?
beni neden hala elinde tutuyor? yatak muhabbetimiz yok, cinsellik için değil.
ben nasıl kendimi bu kadar küçük düşürdüm, bir adamın bir cümlesinden mana çıkarmaya çalışacak kadar?
veya gerçekten düzgün bir adam olabilir mi ben bu denli kırmış olabilir miyim?
veya bu denli yoğun olabilir mi bir insan?
demin konuştuk, "pazartesi oradayım" dedi. "tamam ayarlarsak buluşuruz" dedim. ben buluşmada bitirmeyi planlıyorum,
telefonda bitiremiyorum. "bitti" desem de duvara diyorum. "coşma hemen, çözeceğim" falan diyor.
kalıyorum öyle.
adam psikolojimi alt üst etti.
64 gündür o orada, ben burada. bunun son 40 günü felaket geçti.
ben normalde değecekse beklerim, beklemek bana koymaz ama bu ilişkide kendimi ona yamanmaya çalışan kadın gibi hissediyorum. ve bunu ona söylesem, size anlattığım gibi bu şekilde söylesem; "saçmalıyorsun, geldiğimde konuşacağız dedik. neden kafanda benim adıma bir şeyler kuruyorsun, ben sana aşığım ve çözeceğim" gibi şeyler söylüyor.
aynıı beenYa kuzum sana cok yazdik da dinlemedim bu adam normal degil net!
Sal ipini gitsin diyecegim de salsan da gitmez uzgunum. Bu adamda ters bir seyler var ve seni de karanligina surukleyecek farkinda degilsin. Umarim kendine gelir de mantigini devreye sokarsin diyorum sadece.
Zaten başta evlilik konuşmuşsunuz. Araya yoğunluk girmiş. Şimdi ev denk gelince bak demesi doğal bence bu kadar yoğun bir insan birçok şeyi araya sıkıştırma modunda yapacaktır zaten. Eğer niyetiniz evlenmekse bu aşırı ilgi takıntısından vazgeçin bencekızlarrrr selam tekrar. dünden beri giremedim şifremi bulamadım ancak sıfırlayabildim.
GELMEDİ :)))
garip bir şeyler oldu lakin. cumartesi gecesi size yazdığımdan sonra aradı beni, saat 2 gibi aradı. 4'e kadar falan konuştuk. hani kafamdaki soru işaretlerini giderecek konuşmalar yaptı. evden 8'de çıkıyorum gece 2-3 gibi dönüyorum. o saate kadar sürekli insanlarla uğraşıyorum. bak şu an bile telefonuma "şu işimizle ilgilenmediniz" diye mesaj geldi, (mesajı attı o arada bana, sinirlenmiş biraz) artık çok bunaldım, kafayı yemek üzereyim. bir an önce ankara'ya gelmek istiyorum. "inşallah pazartesi geliriz ama gelince de çarşamba 1 mayıs için geri döneceğiz, delireceğim" falan dedi.
ben orada tahmin ettim gerçi 1 gün kalmak için gelmeyeceklerini. "geldiğimizde uzun bir süre buraya dönmeyeceğiz, gerçekten bunaldık ve ankara'daki hiçbir işi yapamadık" dedi.
ben böyle anlayışlı takıldım, "dert etme, ailen orada onlarla vakit geçir" falan dedim. "40 gündür annemi görmüyorum, kimseyi gördüğüm yok, zaman bulamıyorum" falan diye çıkıştı.
perşembe gece gelmeyi planlıyorlar son durum. ben de "cumartesi buluşuruz o zaman" dedim.
yalnız şöyle bir durum var... bu baya ilginç.
(bu arada adam artık arıyor beni, 'boş vakit buldum bir sesini duyayım dedim. yarın öğlene kadar çok yoğun olacağım arayamam diye düşündüm vs' şeklinde bilgi veriyor)
dün aradı beni ve ankara'da bir ev bulmuş arkadaşları aracılığıyla.
"benim gelişim perşembe geceyi bulacak. sen gidip bakar mısın?" dedi.
ev benim iş yerime yakın da. bana tuhaf geldi bu seçenek. hani adamı zaten çok uzun zamandır tanımıyorum ki standartlarını bilmiyorum. "haberleşiriz yarın" dedim bugün için.
ya şimdi yazarken fark ettim, ilişkideki sıkıntıdan çıkıp adamı avutan, yardımcı olmaya çalışan konuma gelmişim bir anda...
Çünkü minimum ilgiyle elinde tutabileceği birini bulmuş.yalnız şöyle bir durum var... bu baya ilginç.
(bu arada adam artık arıyor beni
Başta o kadar ilgiliydi ki. bir saat görüşmediğimiz olmazdı öyle diyeyim. ben toplantıdayken bile sürekli mesaj atardı, arardı. ama bunun gerekçesi olarak 'ankara'da hiç yoğun değilim, burada sürekli hareket halindeyim. çoğu gece arabada uyuduk şahit oldun' vs dedi. o yüzden o eski ilgiyi arıyorum.Zaten başta evlilik konuşmuşsunuz. Araya yoğunluk girmiş. Şimdi ev denk gelince bak demesi doğal bence bu kadar yoğun bir insan birçok şeyi araya sıkıştırma modunda yapacaktır zaten. Eğer niyetiniz evlenmekse bu aşırı ilgi takıntısından vazgeçin bence
başlarda aşırı ilgiliydi, ankara'da olduğu zaman. şöyle diyeyim keyfim olmadığında falan kapıya geleyim beş dakika olsun yanında olayım diye koşturan bir adamdı. sürekli arar, yazardı bıktırırdı. oraya gittikten sonra değişti. gerekçesi olarak oradaki yoğunluğu gösteriyor. "geldiğimde her şey eskisi gibi olacak" diyor. eğer zaten ilgisiz olursa ben giremem bu işe. kendimi tanıyorum, bildiğiniz ilgiyle beslenen bir tipim. enerjim düşüyor karşımdakiyle mesafeli olunca.Çünkü minimum ilgiyle elinde tutabileceği birini bulmuş.
Siz bir şekilde sevgili olup ileride evlenirseniz de bu yoğunluğu, ilgisizliği çekebilecek misiniz?
başlarda aşırı ilgiliydi, ankara'da olduğu zaman. şöyle diyeyim keyfim olmadığında falan kapıya geleyim beş dakika olsun yanında olayım diye koşturan bir adamdı. sürekli arar, yazardı bıktırırdı. oraya gittikten sonra değişti. gerekçesi olarak oradaki yoğunluğu gösteriyor. "geldiğimde her şey eskisi gibi olacak" diyor. eğer zaten ilgisiz olursa ben giremem bu işe. kendimi tanıyorum, bildiğiniz ilgiyle beslenen bir tipim. enerjim düşüyor karşımdakiyle mesafeli olunca.Çünkü minimum ilgiyle elinde tutabileceği birini bulmuş.
Siz bir şekilde sevgili olup ileride evlenirseniz de bu yoğunluğu, ilgisizliği çekebilecek misiniz?
İlgi istemek yanlış değil. Bunu biliyorsanız da bu topun altına girmeyin bence. Adam boşken ilgileniyor gibi sadece. En tatlı zamanları böyle ilgi bekleyerek geçirmeyin.başlarda aşırı ilgiliydi, ankara'da olduğu zaman. şöyle diyeyim keyfim olmadığında falan kapıya geleyim beş dakika olsun yanında olayım diye koşturan bir adamdı. sürekli arar, yazardı bıktırırdı. oraya gittikten sonra değişti. gerekçesi olarak oradaki yoğunluğu gösteriyor. "geldiğimde her şey eskisi gibi olacak" diyor. eğer zaten ilgisiz olursa ben giremem bu işe. kendimi tanıyorum, bildiğiniz ilgiyle beslenen bir tipim. enerjim düşüyor karşımdakiyle mesafeli olunca.
hani günde bir kere telefonda görüşülen ilişkiler bana göre değil, onu sevenler de var ama. ben sürekli etrafımı sarsın isteyen biriyim.