- 27 Mart 2017
- 16.160
- 65.360
-
- Konu Sahibi filmdelisi
- #361
Bilemiyorum , benim ailemde bipolar cok var , herhangi bir bozulma yasandiginda biz hemen anlayabiliyoruz , belki de cok alisik oldugumuz icindir , o yuzden bana basit geliyor olabilirEşler anlayamıyor ki milana,karşılaştıkları durumla başetmeye uğraşmaktan.
Verdiğim örnekte eşi bir kaç çocukla perişan oldu,gençliği mahvoldu,adam düzeliyormuş şimdi,kadını kim düzeltecek o da var tabi...
Belkide,ben pek şahit olmadım.Bilemiyorum , benim ailemde bipolar cok var , herhangi bir bozulma yasandiginda biz hemen anlayabiliyoruz , belki de cok alisik oldugumuz icindir , o yuzden bana basit geliyor olabilir
Cok zor bi hastalik gercekten
Amin , zor gercektenBelkide,ben pek şahit olmadım.
Bu adamın vukuatlarını duyuyoruz yıllardır,sanırım geç girdiler tedavi yoluna.
Allah yardımcısı olsun herkesin.
Tamamen eleştirel ve çokça düşünmeme sebep olan bir yorum, sizden beklediğim de bu olurdu:)Geldimfilmdelisi
Şimdi efem seni konulara ve benim konularıma yazdığın cevaplardan az çok biliyorum. Çocuklarının hareketli ve zor olduklarını da biliyorum.
Eşinin söyledikleri yenilip yutulacak cinsten değil. O ayrı mevzu. Ancak bir de seni az çok analiz ettiğim için şuna değinmek isterim. Bu adamın karakteri gerçekten bu mu yoksa senin ayarsız laf sokmaların ve sivri dilin yüzünden mi bu hale geldi? Ne bileyim ben kendimi ezdirmem fikri davranışlarına fazlaca yansıdı da adam intikam yemini mi etti?
Şu yüzden soruyorum. Benim evliliğimle ilgili konu açtığım dönemde eşim hiç olmadığı kadar kırıcı, densiz ve merhametsizdi. Normalde böyle bir adam değildi ve ben neden böyle olduğunu düşünüp boşanma planları yapıyordum. Burada verilen cevaplarla kendimi sorgulama fırsatım oldu. Fark ettim ki o hale gelmesine büyük oranda ben sebep olmuşum. Ben onun adamlığını, hareketlerini, kişiliğini yerin dibine sokup her fırsatta ezdiğim ya da ezmeye çalıştığım için (geçmişteki hatalarından dolayı) adam bir müddet sonra benim gibi olup bana benzedi. Anlamsız bir sidik yarışı hasıl oldu. Evdeki durum güç muharebesinden ibaretti. Sevgi, saygı hak getire.
Beni kendime getiren mevzu inanılmaz ağrımın olduğu bir zamanda şefkat yerine öfke ile bana çıkışması oldu. Neredeyse neden hasta olduğumu sorgulayacaktı. Bu kadarı fazla dedim. Tamam sevgisi bitmiş olabilir ama en nihayetinde yabancı bir insana bile acınır o haldeyken. Bu başka bir şey. Bu intikam ya da savaş.
Tam da o zamanlarda konu açtım. Ben kendimi önemli ölçüde törpüledim. Laf sokmayı bıraktım. Daha naif ve iyimser olmaya çabaladım. Ve değişti. Evet hala empati kurup incelik gösterebilen biri değil ama en azından daha sevgi dolu. Daha merhametli. Bizim savaşımız bitti. Geriye yaraları onarmak kaldı ki bu epey zaman alacak. Çabalıyoruz ikimiz de.
Bir de çocuklar çok önemli evlilikte. Zor ve hareketli çocuk insanda yaşama gücü bırakmıyor. Bırak kadınlığı, insanlıktan çıkıyorsun. Cinsellik demişsin. Bizde de sorunlu cinsellik. Ufak ufak düzelmeye başladı ama tamamen normale dönmüş değiliz. Sen adama erkeklikten vs vuruyorsan bu da çok etkiliyor cinsel hayatı bilesin.
Bu adam hep mi böyleydi yoksa zamanla senin karakterine göre mi şekillendi. Bunun cevabına göre yorum yapacağım. Daha ne yapacaksam :)
Konu açtığıma pişman olmamıştım ama bu kadar faydalı olabileceğini de sanmıyordum, o sebeple hakaret hariç her yorumcuya teşekkür ederim.
Genel bir cevap olarak, sonradan yazan üyelere topluca açıklayayım.
Bir kısmınız çok şaşırdım mutlu bir evliliğin var sanıyordum derken, bazı üyeler ise sorunların olduğunu yazdığın mesajlardan görüyor ama bu boyutta olabileceğini tahmin etmiyorduk demiş.
Demek ki, bir zamanlar şuan bana çok uzak olsa da iyi giden tarafları varmış evliliğimin.
Yaşananlara objektif bir gözle baktığımda, hayatımızda 2 sene içinde birçok değişkenin mevcut bulmasıyla bu durumlara adapte olamayıp, belki de kişilik problemi oluşturacak kadar derin yaralar açtığını düşünür oldum.
Konunun ortalarında söylenen sözler ve maddiyat konusu hariç, kişisel ve karakter bazlı eleştiriler gelmesi, beni üçüncü göz olarak değerlendirmeye itti.
Elbette adam durduk yere sen kadın mısın muhabbetine girmiyor.
Aynı odada bulunduğumuz bir an diyalog şu şekilde ilerliyor.
- eş kişisi
• ben
-şu yastık 2 saattir yerde, önünden geçip almıyorsun bu kadar gamsız mı olur insan
•gördüysen sen alsana söyleneceğine
-senin gözün kör mü zaten hep ben alıyorum sen ne yapıyorsun ki bu evde, yemek ve bulaşık o kadar
•tabi canım ben zaten sabah akşam yatıyorum bu çocuklar da kendi halledinde geziniyor
-bakıcın yok mu, ütü onda, temizlik onda. Nankörsün sen, bir elin yağda öbürü balda söylenip duruyorsun
•sabahtan akşama aylak aylak gezip bir de ihtiyaçlarını babasına karşılatan adam bana hem nankör, hem tembel diyor. Çok biliyorsan git çalış para kazan erkeklik konuşmakla olmuyor anca dırdır bilirsin sen herkese yüksün aile reisi olacakmış bir de pehh
-seni de hanım diye aldık bakılacak yerin kalmadı, asıl sen bana yüksün ailen kurtuldu benim başıma kaldın
Vs, sonrası iğrenç...
Maddi kısım ise şöyle, aile dükkanları vardı.
Dededen babaya, babadan eşime geçen.
Dükkan kazancının, kira bedeliyle aynı olmasına kadar düşmesi, bari kiraya verip geçinelim, ekstra işe kanalize olalım ki iki gelir olsun mantığıylaydı.
Eşim ortaokul yıllarından beri hem okumuş hem çalışmış , dersten çıkar dükkana giderdi ünideyken.
Karşılığında maaş vs olmadan, sırf kendi istediği için.
Biz gezerdik, o adam dükkan kapanmadan bir yere çıkmazdı.
20 yaşında bile o kadar işkolik, elinden her şey gelen bir karakteri vardı ve en sevdiğim yönlerindendir.
Aynı zamanda evlendiğimizden beri dükkan varken yine de al sat yapıyor, ayda en az 2 araba ile uğraşıyordu.
Şimdi ise 1 senedir tık yok adamda.
O sebeple çalışmaması dilime dolanmış, sürekli başına kakar oldum.
13 senedir tanıyorum, 12 senedir adam iş harici bile işlerle uğraşıyordu, şimdi işi ise beni delirtmek oldu.
Bu sefer o harekete geçti, benim kılım oynamıyor.hep böyle zıtlaşıyorsanız birbirinizi gerip duruyor gibisiniz.
Ben diyeceğim ki siz pozitif yaklaşın ama siz de ilk adımı neden ben atıyorum diyeceksiniz. Böyle konularda gereksiz gurur yapmamak gerek diye düşünüyorum. Eğer iyi , açık ve doğru bir iletişim kurmak için harekete geçmenize rağmen benzer şekilde karşılık bulmuyorsanız o zaman çok haklısınız.
Birbirinize kurduğunuz cümleler düşmana söyler gibi. İnsan düşmanına bile bu kadar acımasız olmuyor yeri geldiğinde.
Siz düzeltmek için harekete geçin, karşılık alacağınızı düşünüyorum. Olmazsa da zaten kaybedecek bir şey yok biraz zamandan başka
Bu sefer o harekete geçti, benim kılım oynamıyor.
İçimden gelmiyor hiç.
O kadar yorumdum ki anlatamam.
Hep bu süreçte, ‘benim işim iletişim.
İnsanların güvenini kazanmak ve doğru iletişim kurmayı meslek edindim ama bir tek seni anlamıyorum, sana da derdimi anlatamıyorum’ dedim.
Sonra da bıraktım gitti.
Bugün büyük oğlum öyle bir gün geçirtti ki bana, gerçekten dünya üzerinde düşmana dilenemeyecek kadar zordu.
Yaşadığım bu zorlu hayatın etkisiyle mi hevesim yok, yoksa kafamda zaten boşanmanın kesin fikri varken mi uğraşmak istemiyorum, tam kestiremiyorum.
Tamamen eleştirel ve çokça düşünmeme sebep olan bir yorum, sizden beklediğim de bu olurdu:)
Ne yalan söyleyeyim, dilim sivridir bu net.
Sizin konunuzda da söylemiştim, ölsen de kurtulsam demişliğim bile var ama, ben mi tetikliyorum yoksa içinde varolan mı dökülüyor ortaya, hiçbir fikrim yok.
Sizin eşiniz tutarlıydı, her ortamda belirli bir seviyedeydi diye anımsıyorum.
Ben şu iki günü öyle geçirdim ki, bu konuyu açan ben olamam.
Dün dışarıdaydık, bugün ise evde misafirimiz vardı.
Sabah evi süpüren, bulaşık yıkayan, çocuklara bakan yediren, millet gelince öpücükler koklaşmalar yaşanan, iltifatlar gırla giden, adeta dün evlenmişiz gibi bir çifttik.
Yemin ediyorum şu konuyu yazmasam, ya hayal gördüm ya da şizofrenim zannedebilirim.
Tabi ki benden muhteşem bir ilgi ya da karşılık alamıyor, hatta çoğunlukla azar yiyor ama, 3 yaşında çocuk gibi balık hafızalı davranması beni daha da korkutuyor.
Konu açtığıma pişman olmamıştım ama bu kadar faydalı olabileceğini de sanmıyordum, o sebeple hakaret hariç her yorumcuya teşekkür ederim.
Genel bir cevap olarak, sonradan yazan üyelere topluca açıklayayım.
Bir kısmınız çok şaşırdım mutlu bir evliliğin var sanıyordum derken, bazı üyeler ise sorunların olduğunu yazdığın mesajlardan görüyor ama bu boyutta olabileceğini tahmin etmiyorduk demiş.
Demek ki, bir zamanlar şuan bana çok uzak olsa da iyi giden tarafları varmış evliliğimin.
Yaşananlara objektif bir gözle baktığımda, hayatımızda 2 sene içinde birçok değişkenin mevcut bulmasıyla bu durumlara adapte olamayıp, belki de kişilik problemi oluşturacak kadar derin yaralar açtığını düşünür oldum.
Konunun ortalarında söylenen sözler ve maddiyat konusu hariç, kişisel ve karakter bazlı eleştiriler gelmesi, beni üçüncü göz olarak değerlendirmeye itti.
Elbette adam durduk yere sen kadın mısın muhabbetine girmiyor.
Aynı odada bulunduğumuz bir an diyalog şu şekilde ilerliyor.
- eş kişisi
• ben
-şu yastık 2 saattir yerde, önünden geçip almıyorsun bu kadar gamsız mı olur insan
•gördüysen sen alsana söyleneceğine
-senin gözün kör mü zaten hep ben alıyorum sen ne yapıyorsun ki bu evde, yemek ve bulaşık o kadar
•tabi canım ben zaten sabah akşam yatıyorum bu çocuklar da kendi halledinde geziniyor
-bakıcın yok mu, ütü onda, temizlik onda. Nankörsün sen, bir elin yağda öbürü balda söylenip duruyorsun
•sabahtan akşama aylak aylak gezip bir de ihtiyaçlarını babasına karşılatan adam bana hem nankör, hem tembel diyor. Çok biliyorsan git çalış para kazan erkeklik konuşmakla olmuyor anca dırdır bilirsin sen herkese yüksün aile reisi olacakmış bir de pehh
-seni de hanım diye aldık bakılacak yerin kalmadı, asıl sen bana yüksün ailen kurtuldu benim başıma kaldın
Vs, sonrası iğrenç...
Maddi kısım ise şöyle, aile dükkanları vardı.
Dededen babaya, babadan eşime geçen.
Dükkan kazancının, kira bedeliyle aynı olmasına kadar düşmesi, bari kiraya verip geçinelim, ekstra işe kanalize olalım ki iki gelir olsun mantığıylaydı.
Eşim ortaokul yıllarından beri hem okumuş hem çalışmış , dersten çıkar dükkana giderdi ünideyken.
Karşılığında maaş vs olmadan, sırf kendi istediği için.
Biz gezerdik, o adam dükkan kapanmadan bir yere çıkmazdı.
20 yaşında bile o kadar işkolik, elinden her şey gelen bir karakteri vardı ve en sevdiğim yönlerindendir.
Aynı zamanda evlendiğimizden beri dükkan varken yine de al sat yapıyor, ayda en az 2 araba ile uğraşıyordu.
Şimdi ise 1 senedir tık yok adamda.
O sebeple çalışmaması dilime dolanmış, sürekli başına kakar oldum.
13 senedir tanıyorum, 12 senedir adam iş harici bile işlerle uğraşıyordu, şimdi işi ise beni delirtmek oldu.
banım bugün açıldı ama günlerdir iddia edilen sözde site whatsap gurubumdan 1 kişi aramadı yavv.Allah kuru iftiralardan saklasınnİyi geceler caniko
banım bugün açıldı ama günlerdir iddia edilen sözde site whatsap gurubumdan 1 kişi aramadı yavv.Allah kuru iftiralardan saklasınn