Hiç yoktan yere haberlere bir kelime etsem beni itham edip anlamadığımı, bilmediğimi iddia ediyor. Oysa ylisans yapmış birçok siyasi isime danışmanlık yapmış kişi olmama rağmen. Ne zaman farklı düşünsek saygısızlığa girecek cümleler kuruyor. En son "sen beynini yakmışsın, sen ne bilirsin" dedi. Susup gittiğimde konuyu uzatıp "senden çocuk istemiyorum" demeye kadar getirdi ve beni ajitasyon yapmakla itham etti. Artık onu anlayamıyorum, aynı evde iki yabancı olmak istemiyorum sorunları çözmeye çalıştıkça susup kapatmamı unutmamı bekliyor. Aklımla alay ediyor. Evden çıkıp kavga uzamasın dedikçe bana "çıktığın eve dönemezsin" şeklinde mesajlar atıyor. Ortadsa terketme vs. yokken bu kafalara giriyor. Aileme anlatsam onlarda üzülecek işin içinden çıkamıyorum
Eleştirilsem de en yapıcı mesaj galibabu aldığım. Çok doğru, çok haklı... Bende eşime üzülüyor onu anlamaya çalışıyorum. Ama ne zaman "ben onu seviyorum çarem boşanmak değil çözmek" desem daha ağır cümleler kurup "kendimi artık saa anlatmayacağım" demek oluyor. Oysa hiç anlatmadı kendini bana, sorunlarımızı çözmek yerine "susalım unutalım" demeyi teecih etti. Bugün sosyal medyada bir psikolga rastladım "kök aile" ile ilgili paylaşımları hoşuma gitti eşime gönderdim. Kendiside evdeydi "okur musun" dedim. Tek kelimesini okumadı bile ben yanından gidince akıltan müzikli paylaşımlara baktı, duydum. Üzüldüm tek başıma çözemiyorum.Kadın kulübünü çok iyi okumak lazım.Burayı takip ederek ülkemizdeki aile yapısı ile ilgili çok ciddi çıktılar alınabilir.Örneğin boşanmalar çok arttı deniyor.Boşanma nedenleri ile ilgili tez yazılabilir buradaki paylaşımlardan.Benim uzmanlık alanım olsa gerçekten ele alırdım bunu.
Bu konu özeline gelirsek.Bizim ülkede çok ciddi üvey annelik sorunu var.Çevremde o kadar çok üvey anne var ki.Çok küçük yaşlardan beri şahit oldum.Biz sınıfta kalmış bir toplumuz üvey annelikte.Eşlerin çocuklarına çok ciddi travmalar yarattırıyor bu üvey annelik.2. evliliklerde çocuklarda varsa buna çok ortaklı evlilik demişti bir uzman.Anne çocuğu yoksa eş nedeni ile birdenbire bir evlat sahibi oluyor.Bunu nasıl yöneteceğini bu işin dilini hiç bilmiyor.Çevre baskısı da var.Gözler üzerinde.Babalar ise evliliği ve rahatı bozulmasın derdinde.Aslında o da işin ciddiyetinin farkında değil.Herkesin uzman desteği alması gerekiyor ancak bu da bizim ülkede yok.
Bu konuda da ben erkeğe çok üzüldüm.Travmalı bir genç anladığım kadarı ile.Evde baba ile kalmış eve üvey anne gelmiş arkadan kardeşler ve bu çocuk hiç değer görmemiş evde.Onun yaşadıkları açısından baktığımda ben onun adına çok üzüldüm.Evlenmiş eşinin ailesi var ve eş haftada bir iki sayı hiç önemli değil anne babasının yanında akşamları gel beni al diyor.Almam derken hemen suçlanıyor.Aslında bu konu onda bir yara.Özlediği aile karşısında ama çözemiyor tepkili belli etmiyor ama almam derken yaşamadığı görmediği bu kavrama tepkili aslında.Eş bunu tamamen farklı değerlendiriyor o da onu anlamıyor neden beni almıyor gibi basit bir söyleme indiriyor konuyu.
Evliliğin ilk yılları çok zordur.İki farklı insan yetiştiriliş karakterler çok farklı iki insan aynı evin içinde.Bir taraf buradaki gibi geçmişi yaralı ise zor günler başlıyor.Ve hiç unutulmayacak gibi gelen cümleler tartışmalarda kurulabiliyor.İçinden geçen gerçek düşüncesi o mu bilinmez ki.
Çok uzatmak istemem ama sizin tek başınıza öncelikle bir uzmandan yardım almanızı önereceğim.Neden tek.Çünkü böyle yaralı bir eşle nasıl bir dil kullanmanız gerektiğini öğrenmeniz için.Bilmiyorum belki diyecek ki size, ailenize gündüz gidin gelin şimdilik eşi karıştırmayın, önce alıştırın onu böyle bir aile kavramına.Doğrusu orada çıkacak. işte.Onunla nasıl bir iletişim kuracağınızı doğrusunu öğreneceksiniz.Yalnız önerim kesinlikle psilokog değil bu konuda uzmanlığı olan Psikiyatr dr.
6 ay karar vermek için çok erken.Siz akıllı eğitimli bir gençsiniz.Bu yazdıklarımı değerlendirin derim.
Evet mesleğim, okuduğum okul hiç önemli değil nice ebeveynler var alanında ihtisas yapmış kişilerden daha iyi, anlayışlı literatürde hangi kelime karşılıyorsa onları işte.. Burnundan getirmek tabiri doğru mu bilmiyorum ama ben de bunları bana söyleyemez, kimseye söylemezsin hatta diyorum. Ama duvara konuşuyorum, cevap dahi vermiyor. Kafasında neler dönüyor konuşmadığı,ifade etmediği için anlamıyorum.Birinin size nasil davranacagini siz belirlersiniz aslinda.
bu seyler ilk oldugunda nasil tepki verdiniz ki devami geldi diye dusunuyorum ben.
Birini sevmek farkli bir sey, sinirlari cizmek fakli bir sey cunku.
Bir de bir kac kez mesleginiz/egitiminize atifta bulunarak, bana bunlari soyleyemez demissiniz, ama meleginizle alakasiz olarak zaten bir es esine bunlari soyleyememeli. Bir seyi bilmiyor olabilirsiniz, salliyor olabilirsiniz, hatta ajitasyon yapabilirsiniz, bunlarin hepsini yapabilirsiniz ve yine de sizi seven es size bu hakaretleri etmez, edemez.
Ben KK da kac kez yazmisimdir, Benim annem ilkokul mezunu bile degil, ama babam anname beyinsiz diyemez, he dedi diyelim, annem onun burnundan getirir. Siz neden yapmiyorsunuz, nasil bu devran boyle devam ediyor?
Teknoloji gelişti, çağlar atlandı, paradan sıfırlar atıldı, mark diye bir para birimi kalmadı, neredeyse 3.dünya savaşı çıkacak ama kadınlar yüzyıllardır mutlu olamadı, mutlu edilmedi. Oysa sürprizleri, pahalı hediyeleri, yemeyi içmeyi değil sadece mutlu olmayı istemiştik.Ay her konuya yazasım geliyor.
Ben bu yüzden boşanıyorum. Kökü bu tabii sadece bizde küfür, şiddet girdi.
Sen zaten kazanılmış bir sevgisin. O ailesinin sevgisini kazanmak istiyor.
Sen gözüne soktukça senden nefret ediyor çünkü kaçındığı şeyleri söylüyorsun ona.
Erkek yapı gereği başa çıkamadığından kaçar. O kaçtıkça sen suratına tokat atıyorsun.
Kodlama giriyor beyine. Gece telefon sesi = acı haber gibi karımın ailemi kötülemesi = ailem beni sevmiyor.
Öfkeyi senden çıkarıyor çünkü ağzına etse de gitmiyorsun ama ayaklarına kapandığı ailesi onu sevmiyor.
Terapiye gitmesi dışında hiçbir yol yok.
Sen söyleme ben göreyim diyecek.
Görünce de örtecek. Saklayacak.
Bir gün böyle ölüp gidecek.
Kurban tuzağından kurtulmak kitabını tavsiye ederim.
Hem niye bu adama bunu gösteriyorum diye , hem de onun kafasını anla diye.
Çocukluğunda sevilmemiş adama sen öğreteceksin bunu. Sen dünyanın aşkını verip kurban da olsan ana baba sevgisi eksik sen bunlar olamazsın.
Kadın daha kolay yerine koyuyor ama erkekte bu yok.
Yani içinde uyunur, yemek yenir, sıcak olur ama hiçbi araba ev değildir. Sen arabasısın onun o evim yok diyor.
Onlarca terapist, kitap, sevgi dili, kavga, gözüne sokma denedim onlarcasını ailesi yüzüne yüzüne yaptı. Sonuç koca bir sıfır..
Tavsiye ya da sadece destek anlamında yazdığınız her şey benim için çok kıymetli çünkü beni ya da eşimi tanımıyorsunuz objektifsiniz bende burada tavsiye almak gerekirse özeleştiri yapabilmek için varım ve o sebeple yazıyorum. Eşimin ailesine karşı yargılarım var evet, ama bunlar durduk yere oluşmadı elbette. Eşim ailesini sevebilir bende seviyorum kendi ailemi. Herkesin yeri bambaşka... Eşimin ailesine karşı oluşan yargılarımın sebebi beni tanımadan, yaptığım iyilikleri ya da nötrlükleri görmeden sürekli kötü düşünüp, kötülemeleri. Tanımadığım insanlar neden nefret edeyim? Ama onlar benden etti. Gelin görmek dediğimiz adet için geldiklerinde aldığım şeylerin fiyatını 2 hatta 3 katı gösterdiler ve anlattılar. Bayramda geldiklerinde evdeki et kokusu çıksın diye kapıyı açık bırakmamızı onları istemiyırmuşuz gibi lanse ettiler, babam namazda diye onları ihmal ettiğimizi iddia ettiler, yaptığımız sunumu beğenmeyip sofra kurmamışız diye laf çıkardılar. Oysa evimizde saatlerde vakit geçirdiler, çocuklarına kadar ağırlanıp oyuncaklar alınmıştı. Kına geceme çöp poşeti ile hediyelik getirdiler, düğün sahibiyiz demeyip saatler kala tenezzül edip şehrimize geldiler. Babası kendi ailesine kardeşlerine beni kötüledi ve bayramda onşarın memleketine gittiğimde beni kovdular, ü.annesi seninle iddialaşıp inatlaşıyorum diye kahkaha attı ve sadece kahkaha attı diye eşim komiklik yapıyor dedi.Evlilik sevgililik gibi değildir özellikle ilk yıllar birbirinizin huyuna alışma, kırmızı çizgilerinizi öğrenme sürecidir.
Bir güç savaşı da olur çoğu evlilikte. Kök aileler ile karşılaştırmalar yapılır.
Eşinizin tartışma anında söyledikleri çok kırıcı evet ama bu dilini değişmesini sağlayacak olan kişi de sizsiniz.
Söylediği kırıcı sözlerden sonra iki surat asıp, olay büyümesin diye bir kaç saat içinde normale dönüyorsanız bunun sizin için bir sorun olduğunu anlatamazsınız eşinize. Günlerce surat asın demiyorum tabi ki ama kırıldığınızı ve bu sözleri kabul etmediğinizi bir şekilde anlatmalısınız ki tartışma anında diline sahip çıkmayı öğrensin.
Ben bazı yerlerde kendi hatanızı örtmek adına eksik anlattığınızı düşünüyorum. Misal kök ailesi ile ilgili nasıl tepkiler veriyorsunuz ki eşinizde onları savunma yoluna gidiyor. Ailesinin onu ihmal ederek ve değersiz görerek büyüttüğünü sürekli dile getiriyorsanız eşinizin yarasına basmış oluyorsunuz. Bu durumda ondan nasıl bir tepki bekliyorsunuz ki?
Adamın acısı zaten bu değersizlik hissi ise siz orayı deştikçe canı yanacak ve sert tepki verecek.
Hatta belki öyle olmadığını hem kendisine hem size ispatlamak için inatla ilişkilerini yüceltmek adına tavizler verecek. Bu konuda en az yorumu yapıp akışa bırakmanızı tavsiye ederim. Bu şekilde önce gözlemleyip sonra kendisi ikna olacak. Bırakın huzur bulduğu ve değerli hissettiği yer sizin yanınız olsun. Kendi kafasında herkesi olması gerektiği yere oturtsun.
Evliliğiniz bu kadar yeniyken size sonsuz güvenmesini ve şu yaşına kadar hayatında olan insanlardan öne koymasını beklemeyin. Empati kurun kendi iç dünyanızda eşiniz ve kök ailenize aynı yerde mi? Evet bir imzayla aile olunur ama bunun kemikleşmesi için yaşanmışlıklar çok daha önemli.
Ya da şunu sormak isterim size.
Eşiniz ailesini çok sevdiği zaman sizi daha az seveceğini mi düşünüyorsunuz? Çevremizdeki insanlara duyduğumuz sevginin bir limitimi var ki, en yüksek yüzdeyi almak istiyorsunuz?
Ya da ailesine sırt dönüp siz odaklı yaşadığı zaman evliliğinize katkısı ne olacak?
Kök aile ve eşi dengede tutmak mümkün değil mi?
Normolde kolay kolay kimseye boşanma konusunda bir şey söylemem ama yazınızı okudum bu tip adamlar hayatta düzelmez ve çok daha üzülürsünüz. Bence evliliğinizi bı kez daha gözden geçirin derimEvliliğimin 6.ayının içerisindeyim. Sevdiğim, sevgililik süreci yaşadığım ve toplamda 16 aydır birlikte olduğum adamla evliyim. Fakat evlendiğim adamla, sevgili olduğum adam arasında dağlar kadar fark var. 1.yıl atlatılmadan aşılamaz denilen ne kadar sorun varsa neredeyse hepsini yaşadık. Eşimin annesi babası ayrı kişilerle evli, onu babası büyütmüş 10 yaşından itibaren çalıştırmış diğer evliliğinden olan tüm çocukları el bebek gül bebek büyürken! Eşimin bir kere doğum günü kutlanmamış, kendisi üniformalı bir birey babası mezuniyetine bile gelmemiş. Babasının sosyal medyasında ona dair tek bir imare yok, 6 aydır bizi bir kere arayıp hatrımızı sormadıkları gibi 400 bin tllik arabaya binip sürekli meyhane restorantlarda gezip bize faturalarından bahsetmek için arıyorlar. Diğer evlatlara maddi manevi tüm olanaklar sağlanırken bize manevi bile sunulmuyor. Bunu eşimin gözüne sokmak, kendini kötü hissettirmek istemesem de o ailesini daima bana tercih ediyor. Onlarca kavga yaşandı aile ile ilgili hepsinde haklı olsam da haksız ilan edilip psikolojik şiddete maruz kaldım. Ne zaman "sevgiyi bende görsün, ben onu seviyorum her şeye rağmen" desem buna pişman edecek şeyler yaptı. Hiç yoktan yere haberlere bir kelime etsem beni itham edip anlamadığımı, bilmediğimi iddia ediyor. Oysa ylisans yapmış birçok siyasi isime danışmanlık yapmış kişi olmama rağmen. Ne zaman farklı düşünsek saygısızlığa girecek cümleler kuruyor. En son "sen beynini yakmışsın, sen ne bilirsin" dedi. Susup gittiğimde konuyu uzatıp "senden çocuk istemiyorum" demeye kadar getirdi ve beni ajitasyon yapmakla itham etti. Artık onu anlayamıyorum, aynı evde iki yabancı olmak istemiyorum sorunları çözmeye çalıştıkça susup kapatmamı unutmamı bekliyor. Aklımla alay ediyor. Evden çıkıp kavga uzamasın dedikçe bana "çıktığın eve dönemezsin" şeklinde mesajlar atıyor. Ortadsa terketme vs. yokken bu kafalara giriyor. Aileme anlatsam onlarda üzülecek işin içinden çıkamıyorum
şimdi gördüm.çok çok tebriklerrr.sağlıkla doğsun inşallahhhEveeetcok yeni
Çok teşekkür ederim inşallahşimdi gördüm.çok çok tebriklerrr.sağlıkla doğsun inşallahhh
Çık ve o eve girme, ezikliğinin acısını senden çıkarıyor mercimek beyinli, bırak git de görsün dünya kaç bucak.Evliliğimin 6.ayının içerisindeyim. Sevdiğim, sevgililik süreci yaşadığım ve toplamda 16 aydır birlikte olduğum adamla evliyim. Fakat evlendiğim adamla, sevgili olduğum adam arasında dağlar kadar fark var. 1.yıl atlatılmadan aşılamaz denilen ne kadar sorun varsa neredeyse hepsini yaşadık. Eşimin annesi babası ayrı kişilerle evli, onu babası büyütmüş 10 yaşından itibaren çalıştırmış diğer evliliğinden olan tüm çocukları el bebek gül bebek büyürken! Eşimin bir kere doğum günü kutlanmamış, kendisi üniformalı bir birey babası mezuniyetine bile gelmemiş. Babasının sosyal medyasında ona dair tek bir imare yok, 6 aydır bizi bir kere arayıp hatrımızı sormadıkları gibi 400 bin tllik arabaya binip sürekli meyhane restorantlarda gezip bize faturalarından bahsetmek için arıyorlar. Diğer evlatlara maddi manevi tüm olanaklar sağlanırken bize manevi bile sunulmuyor. Bunu eşimin gözüne sokmak, kendini kötü hissettirmek istemesem de o ailesini daima bana tercih ediyor. Onlarca kavga yaşandı aile ile ilgili hepsinde haklı olsam da haksız ilan edilip psikolojik şiddete maruz kaldım. Ne zaman "sevgiyi bende görsün, ben onu seviyorum her şeye rağmen" desem buna pişman edecek şeyler yaptı. Hiç yoktan yere haberlere bir kelime etsem beni itham edip anlamadığımı, bilmediğimi iddia ediyor. Oysa ylisans yapmış birçok siyasi isime danışmanlık yapmış kişi olmama rağmen. Ne zaman farklı düşünsek saygısızlığa girecek cümleler kuruyor. En son "sen beynini yakmışsın, sen ne bilirsin" dedi. Susup gittiğimde konuyu uzatıp "senden çocuk istemiyorum" demeye kadar getirdi ve beni ajitasyon yapmakla itham etti. Artık onu anlayamıyorum, aynı evde iki yabancı olmak istemiyorum sorunları çözmeye çalıştıkça susup kapatmamı unutmamı bekliyor. Aklımla alay ediyor. Evden çıkıp kavga uzamasın dedikçe bana "çıktığın eve dönemezsin" şeklinde mesajlar atıyor. Ortadsa terketme vs. yokken bu kafalara giriyor. Aileme anlatsam onlarda üzülecek işin içinden çıkamıyorum
Kıymetli tavsiyeleriniz için minnettarım. Yanında kırmızı odayı açıp izlediğimde "sende bunları izleyip kendini psikolog sanıyorsun" demişti. Kitabı geçtim inceden gönderdiğşm sosyal medya gönderilerine bile burun kıvırıyor. Nerede hata yapıyorum sorusunu çok soruyorum bu aralar kendimeBence
1)surekli ailesinin kendisini sevmedigini sizin onu sevdiginizi falan vurgulamayin hatta ima bile etmeyin. Ailesi ile ilgili yorum yapmayin aradi mesela konustu faturalardan bahsetmis siz de duydunuz ya da esiniz soyledi bos bos gozlerle bakin ne dusundugunuzu dahi anlamasin.
2) Eger sizin sevginiz ona agir geldiyse gostermeyin hepsini. Ne kadar dogru bilemiyorum ama siz de bi noktada patlayin. Tersleyin kendinizi ondan uzak tutun. Üste çıkın adam sarsılıp kendine gelsin ve desin ki aa bu kadin benim tahmin ettigim gibi degilmis ne zaman itsem hep benim yanimda olmayabilir. O kadar da sevmiyor olabilir. Ya da dusundugum gibi ezik olmayabilir( siz ezik degilsiniz kesinlikle insan gibi davranmaniz ona ezik geliyor) kaybetme korkusu yasasin.
3) Terapiste gidin kesinlikle cocukluk travmasini atlatmasi gerekiyor ve bunu sizinle atlatamaz disardan bir objektif gozun soylemesi gerekiyor bunu.
4) Kendini sorgulamasini saglayin. Kitap okuyorsa bununla ilgili kitap alip okumasini saglayin gozune sokmayin tabi bunu da eve birkac kitap almis olursunuz arasinda o kitap da olur. Kirmizi odayi acin yaninda izleyin
Soylediklerinin ve yaptiklarinin sizinle hiçbir alakasi yok.Evliliğimin 6.ayının içerisindeyim. Sevdiğim, sevgililik süreci yaşadığım ve toplamda 16 aydır birlikte olduğum adamla evliyim. Fakat evlendiğim adamla, sevgili olduğum adam arasında dağlar kadar fark var. 1.yıl atlatılmadan aşılamaz denilen ne kadar sorun varsa neredeyse hepsini yaşadık. Eşimin annesi babası ayrı kişilerle evli, onu babası büyütmüş 10 yaşından itibaren çalıştırmış diğer evliliğinden olan tüm çocukları el bebek gül bebek büyürken! Eşimin bir kere doğum günü kutlanmamış, kendisi üniformalı bir birey babası mezuniyetine bile gelmemiş. Babasının sosyal medyasında ona dair tek bir imare yok, 6 aydır bizi bir kere arayıp hatrımızı sormadıkları gibi 400 bin tllik arabaya binip sürekli meyhane restorantlarda gezip bize faturalarından bahsetmek için arıyorlar. Diğer evlatlara maddi manevi tüm olanaklar sağlanırken bize manevi bile sunulmuyor. Bunu eşimin gözüne sokmak, kendini kötü hissettirmek istemesem de o ailesini daima bana tercih ediyor. Onlarca kavga yaşandı aile ile ilgili hepsinde haklı olsam da haksız ilan edilip psikolojik şiddete maruz kaldım. Ne zaman "sevgiyi bende görsün, ben onu seviyorum her şeye rağmen" desem buna pişman edecek şeyler yaptı. Hiç yoktan yere haberlere bir kelime etsem beni itham edip anlamadığımı, bilmediğimi iddia ediyor. Oysa ylisans yapmış birçok siyasi isime danışmanlık yapmış kişi olmama rağmen. Ne zaman farklı düşünsek saygısızlığa girecek cümleler kuruyor. En son "sen beynini yakmışsın, sen ne bilirsin" dedi. Susup gittiğimde konuyu uzatıp "senden çocuk istemiyorum" demeye kadar getirdi ve beni ajitasyon yapmakla itham etti. Artık onu anlayamıyorum, aynı evde iki yabancı olmak istemiyorum sorunları çözmeye çalıştıkça susup kapatmamı unutmamı bekliyor. Aklımla alay ediyor. Evden çıkıp kavga uzamasın dedikçe bana "çıktığın eve dönemezsin" şeklinde mesajlar atıyor. Ortadsa terketme vs. yokken bu kafalara giriyor. Aileme anlatsam onlarda üzülecek işin içinden çıkamıyorum
Ne güzel yorumlamışsınız, uzman olsanız ancak bu kadar objektif bir yorum olabilirdi. Tüm tavsiyeleri okudum, özeleştiri yaptım. Ve dün bir psikologla görüştüm eşimi çift terapisi için ijna edeceğim.Hanımefendi bakın nasıl gayet kibar ve seviyeli cevaplar veriyorsunuz. Üslubunuza rağmen eşinizin size lafları çok onur kırıcı. Fikirlerinize önem verilmiş ki danışmanlık yapmışsınız. Kariyeriniz eğitiminiz de cabası. Eşiniz arkadaş grubunda, iş yemeklerinde falan, olur olmaz yerde de böyle konuşup sizi rencide etmeye başlarsa yazık değil mi? Sadece sevgi yetmiyor bir evlilik için. Karşılıklı anlayış, saygı, empati de lazım.
Annenin doyuramadığını dünya doyuramazmış. Eşinize siz ve sizin sevginiz yardım edemez. Mesela "sen ne bilirsin, sen ne anlarsın" sözü belki babası tarafından kendisine çok söylenmiştir. O da cevabını şimdi size veriyor. Senden çocuk istemiyorum lafı bile kendisine aslında. Annesi varken annesiz, babası varken babasız kalmış, üstelik kendisinden sonra gelen çocuklarla gayet güzel ilgilenilmiş, o çocuklar gayet güzel istenmiş.
Eşiniz bu lafı derken aslında bilinçaltında istenmeyen çocuk kendisi. Ben hiç bir şeyin uzmanı değilim sadece konunuzun bana düşündürdüklerini yorumladım. Bu size ettiği hakaretler aşağılamalar, babasına ve onun ailesine yaranmaya çalışmalar kendiliğinden geçmez. Aynı bağımlılık gibi, kendisi hata yaptığını farkedip kabullenip tedavi olmalı. Aksi durumda sizin için tek çıkar yol ayrılmak.
Eşiniz kesinlikle eziklik psikolojisine girmiş sizin yanınızda. İkinizin eğitim maddiyat kültür vs konularındaki denkliğini bilmiyorum fakat böyle durduk yere karısına aptalmış gibi davranıp psikolojik şiddet uygulayan ne kadar erkek gördüysem hepsi öyleydi. Üzgünüm ama eşiniz karısının veya karşısındakinin üstüne basarak kendisinin yükseleceğini zanneden cahil birisi. Bir çözüm önerim yok, Allah sabır ve kolaylık versin sizeEvliliğimin 6.ayının içerisindeyim. Sevdiğim, sevgililik süreci yaşadığım ve toplamda 16 aydır birlikte olduğum adamla evliyim. Fakat evlendiğim adamla, sevgili olduğum adam arasında dağlar kadar fark var. 1.yıl atlatılmadan aşılamaz denilen ne kadar sorun varsa neredeyse hepsini yaşadık. Eşimin annesi babası ayrı kişilerle evli, onu babası büyütmüş 10 yaşından itibaren çalıştırmış diğer evliliğinden olan tüm çocukları el bebek gül bebek büyürken! Eşimin bir kere doğum günü kutlanmamış, kendisi üniformalı bir birey babası mezuniyetine bile gelmemiş. Babasının sosyal medyasında ona dair tek bir imare yok, 6 aydır bizi bir kere arayıp hatrımızı sormadıkları gibi 400 bin tllik arabaya binip sürekli meyhane restorantlarda gezip bize faturalarından bahsetmek için arıyorlar. Diğer evlatlara maddi manevi tüm olanaklar sağlanırken bize manevi bile sunulmuyor. Bunu eşimin gözüne sokmak, kendini kötü hissettirmek istemesem de o ailesini daima bana tercih ediyor. Onlarca kavga yaşandı aile ile ilgili hepsinde haklı olsam da haksız ilan edilip psikolojik şiddete maruz kaldım. Ne zaman "sevgiyi bende görsün, ben onu seviyorum her şeye rağmen" desem buna pişman edecek şeyler yaptı. Hiç yoktan yere haberlere bir kelime etsem beni itham edip anlamadığımı, bilmediğimi iddia ediyor. Oysa ylisans yapmış birçok siyasi isime danışmanlık yapmış kişi olmama rağmen. Ne zaman farklı düşünsek saygısızlığa girecek cümleler kuruyor. En son "sen beynini yakmışsın, sen ne bilirsin" dedi. Susup gittiğimde konuyu uzatıp "senden çocuk istemiyorum" demeye kadar getirdi ve beni ajitasyon yapmakla itham etti. Artık onu anlayamıyorum, aynı evde iki yabancı olmak istemiyorum sorunları çözmeye çalıştıkça susup kapatmamı unutmamı bekliyor. Aklımla alay ediyor. Evden çıkıp kavga uzamasın dedikçe bana "çıktığın eve dönemezsin" şeklinde mesajlar atıyor. Ortadsa terketme vs. yokken bu kafalara giriyor. Aileme anlatsam onlarda üzülecek işin içinden çıkamıyorum
28 yaşında evlendimKaç yaşında evlendiniz?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?