• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlilik denen kurum bu muydu?

Siz gayet karakterli ve olgun birisiniz belliki ama eşinizde olgunluk klasik olarak pek yok anlaşılan yaşına rağmen, ancak erkekler kadınlar kadar akıllı ve olgun olamıyorlar hiçbir zaman biraz oldukları haliyle hafif yontarak kabullenmeye çalışmak lazım, ben kendimden örnek veriyim çok güzel bi düğünle evlendik eşim aşırı pozitif ve mutluydu düğünde aynı gün evimize geldiğimiz andan itibaren o mutlu adam yok olmuştu biraz evde gezindikten sonra annemlere gidelim mi dedi şok oldum bahanesi sabah çok erken saatte uçağımız vardı onlar biz sizi götürürüz demişlerdi(evlerimiz arası araçla yarım saat) boşuna gelmezler buraya kadar dedi. Tabiki gitmedik, ama bunla bitmedi balayında bir gece dahi geçiremedik çünkü eşimin annesi arayıp ağlayıp sızlayıp psikolojisini bozdu gittiğimiz yerde bi ton kavgayla ben ağlaya ağlaya geri döndük bunla da bitmedi eve gelmemiz zaten bi sonraki sabahtı hadi annemlere gidelim dedi bari dedim kimseye söylemeyelim geldiğimizi yanlış anlarlar dedim kabul ettiremedim gittik. Bu sadece başlangıç olayıydı benzer kavgalar sorunlar daha sonra yine yaşadık ama bi şekilde zamanla yontuldu şuan 2.5 yıl oldu evleneli önceliği sadece benim huzurum ve mutluluğum oldu, tabi ki sorunlar yine oluyor ama eskisinin yanından geçmez, biraz ışık varsa değerlendirip şans verin bence herşeyi hemen çöpe atmayın derim.
 
Düzgün ailede yetişip gendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bayanlar için böyle karaktersiz insanlar çok zor gelebiliyor. Bence güzel bir düzeniniz varmış. Evet yeni evliliklerde sorun olur ama yaşadıklarınız fazla gibi. Bencede hata olarak görüp geri dönüş yapabilirsiniz
Öyle umuyorum. Yaşadıklarım elbette burada anlattıklarımla sınırlı değil. Sadece idare eden tek taraflı olmaktan yoruldum...
 
Bir yil dolmadan cekismeli bosanilmiyor ancak anlasmali bosanilabiliyor. Anlasmaya yanasmazsa da aceleniz yoksa bir yilin dolmasini bekleyip dava acabilirsiniz. Ya da siz hic muhatap olmayin bir avukat bulun o arasin anlasmali bosanmaya ikna etsin.
Kendi kendimi düzelteyim. Özür dilerim ters yazmışım. Bir yıl dolmadan anlaşmalı değil, çekişmeli boşanılıyor. Zaten çekişmeli dava da en az bir yıl sürer eğer temyiz olmazsa. Yani her halde bir yılda boşanma olmaz. Evlilik iki imzaya bakıyor da boşanmalar işte oyle kolay olmuyor maalesef. Hakim aile danışmanına da yönlendirebilir. Çok uzun işler. Ben de boşandım. 3 yıl sürdü. Bir de ortak edinilen mal olunca işler daha da uzuyor.
Şu üçüncü şahısların evliliğe müdahalesini anlamıyorum. Çok seviyorlarsa oğullarını evlendirmesinler. Güzelim yuvayı mahvetmiş kadın. Evlilik oturana kadar bir uzak durmazlar, sanki kendileri hiç yaşamadılar...
Moon söyleyecek bir şey bulamıyorum. Allah yardımcın olsun.
 
Akşam annesi beni aradı. Moon hani aşure getirecektiniz bize dedim. X i ara istersen o bıraksın size dedim.
Beraber değil misiniz dedi. Hayır dedim.
Bilmiyor numarasına yatıyor kendince. Söyledim oğlunun davranışlarını. Baştan beri sürekli kavga halinde olduğumuzu söyledim artık istemediğimi anlattım. Toplanalım konuşalım dedi. Siz gidince gene kendi başımıza kalacağız dedim. Bu ikimizin problemi dedim.
Ben böyle bir evliliği sürdürmek istemiyorum dedim. Çok üzüldüm Moon olmaz böyle dedi.
Diyemedim ki oğlunun sorununa sen neden dahil oluyorsun diye...
Kapadık. Bugün de annemi aramış: ‘Oğlum evde çok hasta akşam çok içmiş. Moon gidip baksa ya hastaymış midesi kötüymüş.’ demiş...
Kendisinin altında araba var. Bizim evle kendi evi arası 10 dakika. Ben işten biraz geç gelsem dahi oğlunu yemek yemeye çağırıp doyuran kadın, her seferinde hadi gel işe gitmeden kahvaltı yapalım diye arayan kadın şimdi benim yokluğumda hasta oğluna bakmak yerine beni yollamaya çalışıyor.
Moon gidecek alttan alacak, yufka yürekli davranacak.
Bunu yaptıran eşim de olabilir kendisi burnunu işimize sokarak işgüzarlık yapıyor da olabilir.
Sürekli ağlıyordun hastayım sensiz oğlum diye, al işte moon da gitti yokluğumu gözlemene gerek yok. Keyfini çıkarın. Diye yüzüne söylemek isterdim ama susuyorum.
Tüm sayfaları okudum üzüldüm yaşadıklarınıza. Bence bu süreçte içinizden ne geliyorsa söyleyin artık karşı tarafa. Basit ağız dalaşlarına girmeyin tabiiki ama 'Biraz geciksem evinizde yemeğini yediriyordunuz bizim yuvamızı düzenimizi düşünmüyordunuz şimdi neden hasta oğlunuza bakmıyorsunuz anlamıyorum' deseydiniz mesela. Kadın hatasının farkında değil çünkü ne yaptığının farkında değil bence. Oğlundan ayrılmak istemiyor orası kesin, ama bu arama kötü niyetli değil bence.
Çok kırılmış üzülmüşsünüz, biraz kafa dinleyin düşünün. Eşinizden soğumuşsunuz kendinize zaman verin biraz. Bi daha oturur konuşursunuz. Eğer hatasını kabul edecek ışığı görürseniz çift terapisine katılabilirsiniz. Boşanmanız da evliliğiniz gibi aceleye gelmesin bence. Belki ayrıldıktan sonra kızgınlığınız geçip üzülürsünüz. Kendinize zaman tanıyın biraz.
Allah yardımcınız olsun.
 
34 yaşındaki adamın yokluğuna nasıl alışamamış yahu, sanki ergen çocuğu yatılı liseye gitti de ona alışamıyor
ben bunun evliliğe alışma süreci olduğunu düşünemedim, ilk yıllar zor olabilirde, bu o değil yani, odunmuş ama bunu saklamış, evlilik bazen piyango 5 sene de çıksan tanıyordum desen evlenince değişenler oluyor, bence kaç kurtar kendini, çocuk yok sanırım, sonsuza kadar kurtul
kayınpeder var mı diye sorasım geldi, genelde anlattığın şeyler eşe sahip olmayanlarda oluyorda gözlemlediğim, eğer öyle değilse daha da kötü
Aynen katılıyorum.
 
Merhaba KK.
Ben eski bir üye olmama rağmen yöneticilerden izin alarak konu açmak istedim. Oldukça kararsızım, mutsuzum ve ne yapacağımı bilmez vaziyetteyim. 2,5 ay önce severek evlendiğim eşimle şu an yollarımı ayırmış durumdayım.
Neden derseniz, ben bu duruma geleceğimi hayatta tahmin etmezdim. Çok iyi bir işi olan, iyi bir ailede yetişmiş, oldukça özgür ama aynı zamanda düzenli bir aile yapısına sahip olanaklardayım.
Yaklaşık 1 sene önce eşimle doğa gezisinde tanıştım. Birkaç ay arkadaşlık ara sıra mesajlaşmadan sonra özellikle onun oldukça ısrarları sonucunda görüşmeye başladık ve sonunda bir ilişkinin temellerini attık. Yaşım 32 O da 34 yaşında. Yaşlarımız uygun, anlaşıyoruz aile yapılarımız belli benzeşiyor diyerek beni ailesiyle tanıştırdı sonra benimkilerle tanıştı derken kendimi isteme merasiminin içinde buldum.
Ailesi okumuş kendilerini geliştirmiş insanlardı, maddi manevi sorunları yoktu, çocuklarıyla iletişimleri sevecendi.
Ailemin de verdiği destekle evlendim. Evliliğe yakın zamanlarda bana her konuda destek olan eşim, evlendikten sonra değişik haller almaya başladı.
Eskiden sesini yükseltmeyen adam gitti yerine sürekli sinirli agresif, komutalar veren, eve alınan herşeyde karışan biri haline geldi.
Annesi ile son derece düzeyli bir ilişkim varken, sürekli laf sokmalar beceriksiz olduğumu iddia etmeler, benden habersiz eve misafir davet etmeler, yemekler akrabalar derken yeni evli bir çiftten daha ziyade akrabaları eğlendiren fasıl ekibine döndüğümüzü düşünmeye başlamıştım.
Zaman içinde anladığım şu ki, annesinin oğluyla arasındaki ilişki klasik bir erkek anne ilişkisinden ziyade, eşinden göremediği ağırlığı oğlunda görmesi.
Sürekli eşim için gözlerime bakıp herkesin içinde, küçük oğlu orada olmasına (O da evli) 'Büyük oğlum benim için herkesten çok farklı. Yeri bende herkesten çok ayrı. Onun yokluğuna alışmak çok zor oldu.' gibi laflarına maruz bırakmasına diyecek kelime bulamıyorum.
Saygısızca ettiğimiz sürekli kavgalarda sürekli annesinin lafını açan, durduk yere annesinin mükemmelliğinden dem vurmaya başlayan ve karşılaştırdığı kişinin eşi olduğunu düşünürsem hiçbir zaman annesine saygısızlık yapmamama rağmen neden bu haldeyiz diye düşünmeye başladım.
Çok defa konuştum, kimi zaman küstüm, kimi zaman sessiz kaldım, ağladım bazen bağırdım bazen evden çekip gittim tek başıma nefes aldım.
Hiçbiri fayda etmedi.
Yaptığımız tek şey yaşadığımız 2.5 ay boyunca hemen hemen her gün ettiğimiz kavgaların getirdiği yorgunluğu yaşamaktı.
Sürekli kıskançlık, sürekli ya kız arkadaşlarımı ya internetteki onunla olan fotoğrafımdaki beğenilerdeki arkadaşlarımın eşlerini ya da bir erkek arkadaşımın beğenisinden huzursuzluk çıkaran bir insanı anlamak oldukça güçtü.
En son, dün akşam değişiklik olsun diye yemeğe gitmişti gene böyle bir kıskançlık sebebiyle huzursuzluk çıkardı ve bana hakaret etmeye başladı. Şoka girdim.
Evi terketmiş bulunmaktayım, ailemin yanına geri döndüm.
Beni hiç merak etmeyen, adına eş dediğim insan yanından gidişimin 5 saat sonrasında 1 defa beni arayıp sonrasında sadece nerdesin yazdı hepsi bu.
Sadece sormak istiyorum sizlere...
Yaşadıklarımda ne yapmam gerekli? Siz evlendiğinizde ne yaşamıştınız? Evliliğe alışma süreci mi bu yoksa ben tanıyamamışım deyip dönmemeli miyim?
Evlilik iptali diye bir kavram varmış sanırım. Avukat olan, hukuki süreci bilenler beni aydınlatsın.
Ne yapmalıyım bilemiyorum...
Konuşmayı denediniz mi?
 
merhaba M Moon_nback , konunuzu ve yorumların tümünü okudum, bence yetiştirilme tarzı, aile ahlakı, sonradan değişebilecek şeyler değil, bir şans daha vermeniz bana göre bir daha yeniden yıpranmanız demektir, anlattığınıza göre eşinizin ve annesinin tavrı değişecek gibi değil, durumunuza üzüldüm fakat duruşunuza saygı duydum, keşke tüm sıkıntılı ilişkilerde sizin gibi asil, kararlı ve aklıbaşında durulabilinse....
üzülerek söylüyorum ki emeğinize çoktan yazık olmuş bile, umarım en kısa zamanda kendi güzel hayatınza yeniden dönersiniz, sağlıklı bireyler olmaktan cıkacak hayatlar yasarsak cevremıze ailemize ne katabiliriz ki ?!!
size bol şans ve kolaylıklar diliyorum....
 
Bence çok kısa zamanda evlenmişsiniz, ilk sorun burda.

Sarımsak gelin olmuş 40 gün kokusu çıkmamış derler, herkesin o canım cicim sevgili heyecanlarından sonra oturan normal kimliği görmek için bu kadar süre kısa.

İkinci olarak aile faktörünü gözlemlesek de aslında tamamen anlayamadığımız zamanlar olabiliyor. Yani aile faktörü kumar gibi, sana ne çıkacağını bazen iyi gözlemlesen de anlayamayabiliyorsun.

Ama bence çok akıllıca davranıp meydanı kv'ye bırakmamak gerek. Bazen sinirlenmeyeceksin, kv lafını asla olumsuz ağzına almadan şikayet etmeden bazı şeyleri erkeğin gözüne sokacaksın. Bu ilk aşamalarda çok önemli, çünkü daha yeni evlisiniz ve birbirinize bu konuda güven kazanmalısınız.

İlk baştan kv'ye gıcık diye etiketlenmek, doğru yaptığınız davranışları da alır götürür.

Eğer ki barışacaksanız iyi bir strateji izleyin. Kimseyi kötülemeyin, hatta kv'nin hatasını bile "bence kötü niyetle yapmamıştır" diye iyi düşüncede bulunmanız da çok önemli. Onların anormal davranışlarına pas vermeyin, zamanla her şey ortaya çıkar zaten..
 
Akşam annesi beni aradı. Moon hani aşure getirecektiniz bize dedim. X i ara istersen o bıraksın size dedim.
Beraber değil misiniz dedi. Hayır dedim.
Bilmiyor numarasına yatıyor kendince. Söyledim oğlunun davranışlarını. Baştan beri sürekli kavga halinde olduğumuzu söyledim artık istemediğimi anlattım. Toplanalım konuşalım dedi. Siz gidince gene kendi başımıza kalacağız dedim. Bu ikimizin problemi dedim.
Ben böyle bir evliliği sürdürmek istemiyorum dedim. Çok üzüldüm Moon olmaz böyle dedi.
Diyemedim ki oğlunun sorununa sen neden dahil oluyorsun diye...
Kapadık. Bugün de annemi aramış: ‘Oğlum evde çok hasta akşam çok içmiş. Moon gidip baksa ya hastaymış midesi kötüymüş.’ demiş...
Kendisinin altında araba var. Bizim evle kendi evi arası 10 dakika. Ben işten biraz geç gelsem dahi oğlunu yemek yemeye çağırıp doyuran kadın, her seferinde hadi gel işe gitmeden kahvaltı yapalım diye arayan kadın şimdi benim yokluğumda hasta oğluna bakmak yerine beni yollamaya çalışıyor.
Moon gidecek alttan alacak, yufka yürekli davranacak.
Bunu yaptıran eşim de olabilir kendisi burnunu işimize sokarak işgüzarlık yapıyor da olabilir.
Sürekli ağlıyordun hastayım sensiz oğlum diye, al işte moon da gitti yokluğumu gözlemene gerek yok. Keyfini çıkarın. Diye yüzüne söylemek isterdim ama susuyorum.

Arkadasım diyorlar ki kendini düzeltsin hatadır olur
Tamam aile buyukleri de araya girmişken konuşulur ama 'düzelmek' dedikleri şey eşinizin rol yapması.
Bu adamın aslı bu
Siz aslını inkar edip başkakaşmasını isterseniz bir süre sonra adam özüne tekrar geri dönecek ve belki bu süre zarfında siz yanılıp aileyi türetmiş olacaksınız
Yada bugün 2-3 ayınız giderken o gün 2-3 seneniz gitmiş olacak
Bugün 32 yasında kaldıgınız yerden devam edecek yada yenı bı hayat kuracakken o gün yaşınız daha da ilerlemiş olacak

Ben evliliklerde çabalama gerektiği düşüncesindeyim ama ilk 2 ayda hayatı zindan eden adamdan kusura bakmayın hiç bir şey beklenmez
20-25 yasında olsa bu adam beklersin belki olgunlaşır ama adam 35 olmuş
Bu saatten sonra ne bekleyeceksiniz
 
Çoğunluğa katılıyorum.
Balık baştan kokar.
Hele ki evliliğinizin ilk zamanlarında bu tarz manasız ve gereksiz şeyler yaşamanız çok saçma ve yıpratıcı olmuş.
Belli ki adamın aslı bu, ne yaparsanız yapın düzelmeyecektir.

Evlilik bu değil.
Bende ilk zamanlarda eşimle problemler yaşadım, ailesinden kopamaması konusunda.
Ama bu anlamda beni üzmezdi, gözümün içine bakardı ailesinin yanındayken "rahat mıyım, sıkılıyor muyum vs." diye.
Annesi de bana hep demiştir "oğlumun gidişi bizi çok etkiledi, evin son kalanıydı, onun boşluğu bir başka" diye, ama ben takmazdım, eşim de zaten annesini yüceltip beni yeren bir tip olmadı hiç bir zaman.
Annesinin böyle söylemleri tabii ki pohpohlardı eşimi, farklılaşırdı ama bana karşı kırıcılığı olmazdı.

Sizin eşiniz bir başka cins bence.
Oturup eşi ile cicim aylarının tadını çıkartacağına, bu tarz saçmalıklar yapması psikolojisini gösterir.
Bu psikolojide bir eş ile de evlilik yürümez.
Tek taraflı özveri ile zaten hiç bir ilişki yürüyemez.

Hakkınızda hayırlısını dilerim, hayat ve kararlar sizin tabii ki.
Umarım sizin için en doğru olan ne ise onu yapacaksınızdır.
 
Kendimden örnek vermem gerekirse,bizim alışma sürecimiz böyle gelişmedi.
Alışma sürecinde de kavga dövüşün normal olduğunu düşünmüyorum.
Bence yanlış tercih yapmışsınız,yol yakınken dönün.
Evlilik iptali diye birşey duydum ama ilgili mercilerden şartlarını öğrenirseniz daha iyi olur,hee iptal olmuyorsa direk ayrılın,bu süreçte de korunmayı ihmal etmeyin.
 
Tüm sayfaları okudum üzüldüm yaşadıklarınıza. Bence bu süreçte içinizden ne geliyorsa söyleyin artık karşı tarafa. Basit ağız dalaşlarına girmeyin tabiiki ama 'Biraz geciksem evinizde yemeğini yediriyordunuz bizim yuvamızı düzenimizi düşünmüyordunuz şimdi neden hasta oğlunuza bakmıyorsunuz anlamıyorum' deseydiniz mesela. Kadın hatasının farkında değil çünkü ne yaptığının farkında değil bence. Oğlundan ayrılmak istemiyor orası kesin, ama bu arama kötü niyetli değil bence.
Çok kırılmış üzülmüşsünüz, biraz kafa dinleyin düşünün. Eşinizden soğumuşsunuz kendinize zaman verin biraz. Bi daha oturur konuşursunuz. Eğer hatasını kabul edecek ışığı görürseniz çift terapisine katılabilirsiniz. Boşanmanız da evliliğiniz gibi aceleye gelmesin bence. Belki ayrıldıktan sonra kızgınlığınız geçip üzülürsünüz. Kendinize zaman tanıyın biraz.
Allah yardımcınız olsun.

Kadının kötü niyetle aramadığının ben de farkındayım beni.
Yaptığı ve burnunu soktuğu durumun farkında da değil.
Tamamen oğlunu kaptırma psikolojisi ile bugüne kadar yaklaştı.
Oğlum benden kopmadıya getirdi olayı.
Hiçbir zaman onunla ağız dalaşına girmedim. Ağzımı açıp bir tersleşme yaşamadım.
Yaşamamaya da özellikle dikkat ettim. Fakat elimden geldiğince mesafeli oldum bu zamana kadar.
Kendisine de dün söyledim bugüne kadar bir saygısızlığım ne size ne oğlunuza oldu ama artık sıkıldım sürekli kavgadan tartışmadan ben bu yaşıma kadar çok rahat yaşadım. Böyle şeyler kendi evimde görmedim görmek de istemiyorum dedim.

Eğer gerçekten ışık görsem buna elbette bir kadın yüreği olarak çok katı kalamazdım yalnız şunu görüyorum ki eşim vasfındaki insandan bu şekilde bir ışık yok.
Böyle bir yaklaşım, pişmanlık benzeri şeyler de yok.
Ben de alttan alacak değilim artık.
 
Arkadasım diyorlar ki kendini düzeltsin hatadır olur
Tamam aile buyukleri de araya girmişken konuşulur ama 'düzelmek' dedikleri şey eşinizin rol yapması.
Bu adamın aslı bu
Siz aslını inkar edip başkakaşmasını isterseniz bir süre sonra adam özüne tekrar geri dönecek ve belki bu süre zarfında siz yanılıp aileyi türetmiş olacaksınız
Yada bugün 2-3 ayınız giderken o gün 2-3 seneniz gitmiş olacak
Bugün 32 yasında kaldıgınız yerden devam edecek yada yenı bı hayat kuracakken o gün yaşınız daha da ilerlemiş olacak

Ben evliliklerde çabalama gerektiği düşüncesindeyim ama ilk 2 ayda hayatı zindan eden adamdan kusura bakmayın hiç bir şey beklenmez
20-25 yasında olsa bu adam beklersin belki olgunlaşır ama adam 35 olmuş
Bu saatten sonra ne bekleyeceksiniz
Ben de bunu annesine söyledim siz varken birşeyler konuşulacak sonra gene 2 kişi kalacağız dedim.
Gene aynı sorunlar olacak dedim. Kaldı ki oğlunuz yanlış yaptığını düşünmğyor ondan pişman olduğuna dair bir ışık görmedim dedim.
Siz ondan daha çok üzülüyorsunuz dedim. Her kavgada boşanma lafını açıp beni istemeyen adamı ben hiç istemiyorum dedim.
Yanlışını kaç defa anlattım anlamadı ama artık anlatmıyorum. Bana kimse böyle hakaretler edemez. Ağız alışkanlığı diyorsunuz böyle şey olmaz iki gün sonra başka cümlelerle gelecek ben bunlara gelemem ve kararlıyım ben dedim.
Kapadık telefonu böylece.
Dediğiniz gibi bu kadar kısa sürede ayrılığı düşünmem belki tuhaf ama gidecek senelerimi ve psikolojimi düşününce neyle kurtulsam kar diyorum.
 
Fevri hareket etmissin bence. Keske biraz daha sabretseydiniz. Belki taşlar yerine oturur . Henüz 2 aylik evlisin ya. Ne bekliyorsun ki? Bizim de ilk sene o kadar tartışma ve kavgalarimiz olmustu ki.
. Simdi ikimizde diyoruz ne kadar hata yapmisiniz.. suan hamd olsun cok iyiyiz. Demem o ki; cicim ayi falan denen bir sey yok. Hikaye..O eskindenmiş . Simdi evliliklerin özellikle ilk yılında %90 herkesin alışma adapte sureci oluyor.. kimisi bunu aşıyor . Kimisi de yenik düşüyor.. bu durum iki taraflada alakali tabiiki
Tek taraflı asla olmaz.. bir yere kadar.Evlilik denilen kurum yeri geldiginde Sabretmeyi bilmektir. Hemen cekip gitmek cok yanlış..
 
Söylemek istemiyorum taşlanacagımı biliyorum.Bu benim 2 evliliğim di.Eşimle anlaşarak Kendi memleketimizden başka bir ile tayin isteyerek geldik ben Kamu'luyum kendisi esnaf.Benim 2. evliliğim oldugu için ailesi beni istemiyordu ama biz ölümüne girmiştik bu yola.Herkese meydan okudu.Sonra hayatımızı kurduk.Aşırı kıskançlıkları iş arkadaşlarımla beni yakıştırmaları,Beni evden dışarı bile çıkartmama ile devam etti bu birliktelik ve sonra şiddete döndü.Ve ben borçlarım nedeniyle şiddet gördüğüm halde işimi bırakıp gidemedim ama aynı evde yaşamaya devam ettim.Artık Cehennemde yaşıyordum.Ölmüştüm sanki.Ve birgün hamile oldugumu öğrendim.Aldırmaya karar verdim polise başvurdum.Depresyona girdim,delirdim cocugu aldırtmadılar ve beyefendimiz Çocuklar dogduktan sonra düzeldi.Beni tanıdıkça kıskanmamaya başladı.İyi bir baba oldu benimse gördüğüm şiddeten tırnak kadar umudum yoktu bu günleri göreceğime ama olan bana oldu.Yaşadıklarımla kaldım benim kadar dibe vurmadıysan,benim kadar batmadıysan benim kadar umutsuz değilsen direnmeni öneririm.Nitekim 2,5 ay çok kısa bir süreç baktın olmuyor benim gibi çekme.
 
Bence çok kısa zamanda evlenmişsiniz, ilk sorun burda.

Sarımsak gelin olmuş 40 gün kokusu çıkmamış derler, herkesin o canım cicim sevgili heyecanlarından sonra oturan normal kimliği görmek için bu kadar süre kısa.

İkinci olarak aile faktörünü gözlemlesek de aslında tamamen anlayamadığımız zamanlar olabiliyor. Yani aile faktörü kumar gibi, sana ne çıkacağını bazen iyi gözlemlesen de anlayamayabiliyorsun.

Ama bence çok akıllıca davranıp meydanı kv'ye bırakmamak gerek. Bazen sinirlenmeyeceksin, kv lafını asla olumsuz ağzına almadan şikayet etmeden bazı şeyleri erkeğin gözüne sokacaksın. Bu ilk aşamalarda çok önemli, çünkü daha yeni evlisiniz ve birbirinize bu konuda güven kazanmalısınız.

İlk baştan kv'ye gıcık diye etiketlenmek, doğru yaptığınız davranışları da alır götürür.

Eğer ki barışacaksanız iyi bir strateji izleyin. Kimseyi kötülemeyin, hatta kv'nin hatasını bile "bence kötü niyetle yapmamıştır" diye iyi düşüncede bulunmanız da çok önemli. Onların anormal davranışlarına pas vermeyin, zamanla her şey ortaya çıkar zaten..
Bugüne kadar özellikle annesiyle tek ağız dalaşım ya da tartışmam olmadı.
Hatta beni yorgun gördüğü zamanda çalışıyosun ama biz de çalıştık farklıydı bizim nesil hem çalıştım hem de aslanlar gibi çocuklar büyüttüm gibi laflar dediğinde bile canım sıkılmasına rağmen çok uzatmadım olayı, eşime de açmadım geçtim.
Barışmayı şu an düşünmüyorum evet eşimin iyi tarafları var sabah kalktığımda gözüm onu arıyor alışkanlık belki biraz da ama yaptıklarını sindirmek içi yeterli değil alışkanlık kelimesi.
Evliliğimde saygının bitmesi sevgimin önüne geçiyor.
 
merhaba M Moon_nback , konunuzu ve yorumların tümünü okudum, bence yetiştirilme tarzı, aile ahlakı, sonradan değişebilecek şeyler değil, bir şans daha vermeniz bana göre bir daha yeniden yıpranmanız demektir, anlattığınıza göre eşinizin ve annesinin tavrı değişecek gibi değil, durumunuza üzüldüm fakat duruşunuza saygı duydum, keşke tüm sıkıntılı ilişkilerde sizin gibi asil, kararlı ve aklıbaşında durulabilinse....
üzülerek söylüyorum ki emeğinize çoktan yazık olmuş bile, umarım en kısa zamanda kendi güzel hayatınza yeniden dönersiniz, sağlıklı bireyler olmaktan cıkacak hayatlar yasarsak cevremıze ailemize ne katabiliriz ki ?!!
size bol şans ve kolaylıklar diliyorum....
Yorumunuz bana o kadar iyi geldi ki.
Emeğime ve hayallerime yazık oldu evet hala düğün albüm fotoğrafları sosyal hesaplarda paylaşılırken bunu konuşmak yorucu birşey ama sanırım düzelecek umuduyla yapılan yanlışları göz ardı etmek de bana ya da ona evlilik adına birşey katmıyor.
Kardeşi 1 senelik evli, onun eşiyle olan ilişkisini gözlemliyorum çok farklı bizden.
Bizde onların 10 da biri sevgi dolu davranışlar yok. Kardeşi eşini her yerde över, yüceltir ben kendi eşimde onu göremiyorum.
Daha geçen gün aşureye çağırdığımda eşimin ailesini ve kendi ailemi; herkesin yanında 'Anne bu ciğerin şusu eksik dimi?' 'Zeytinyağlı sarmayı 2 kez yaptıktan sonra çok iyi yapacaksın' gibi laflarla karşılaşıyorum.
Eşini yüceltmeyi geçtim ağzını açmasa belki mutlu olabiliriz ama ihtimal veremedim nedense...
 
böylesi adamların kahrını eski kadınlar çekiyordu
ailesi arkasında olmayan ,
çalışmayan ,sesiz pasif annelerimiz teyzelerimiz çekti ,

ama genede düzelmediler yaşlandılar ya kadın öldü ya erkek , genelde erkekler öldü :63:

bence en doğru kararı vermişsin ,
 
Hiç normal davranışlar değil bence.Herkesin sorunları oluyor.26 yaşında evlendim 2.senem.Bu evliliğin ilk zamanları yaşanan sorunlara benzemiyor.

Moon da 32 yaşında bi kadın pire için de yorgan yakmıyor bence.Üzüldüm ya
Bu gibi hikayeleri duydukça tamamen kendime üzülüyorum.
2,5 ay boyu sürekli evliliğe alışma adaptasyon süreci diye kendimi kandırıyordum.
2 gün önce itibariyle bambaşka bir boyutta olduğum dank etti.
Şimdi kendime tüm barış diyenlere inat bir yol arıyorum.
 
Back