Evliliğimin bitmesi gerek sanki.


Herkes kendi yaşadıklarından ve tecrübelerinden yola çıkarak cevap yazıyor elbette. Siz de öyle yapmışsınız.

Ancak benim evliliğimde kavga, şiddet ve aldatma yok. Çocuğum elbette etkileniyor mevcut kopukluktan. Ancak ona yansıtmamak için insan üstü bir çaba sarf ediyoruz. Yanında tartışmamız sadece bir kez oldu. Onda da büyük pişmanlık yaşadık.

Her ne kadar eşim iyi bir eş olmasa da, baba olarak da ilgili olduğunu düşünmesem de asla oğluna zarar verecek, psikolojisini bozacak davranışlar sergilemez.

Evet oğlum evliliğimizi büyük ölçüde etkiledi, akabinde biz de onu etkiledik soğuk hallerimiz ile. Ancak gördüğüm ve evlilik hayatlarına kısmen de olsa şahit olduğum bir çok ebeveynden çok daha sakiniz ev içinde.
 
Babam hep derdi ki, kötü olan ya da sana zarar verecek herşeye çabuk alışır, yönelirsin.
Yani yatak ayırmak çok mu gerekliydi? Ya da kolay olan mıydı? Çocuğunuzu ilk günden itibaren ya da ilk zorluklardan itibaren "zor çocuk" olarak mı etiketlediniz? Eşinizle aranızda ki uçurum, bu yabancılaşma alışkanlık haline gelirken, daha mı kolay geldi böyle olması?
Ilk iş yanyana yatmak, o da olmadı yere bi yatak atıp en azından aynı oda da yatmaya başlamak olmalı. Kendinize zaman tanıyın. Küçük adımlar atın. Yani öyle bir anda romantik akşamyemekleri falan değilde, sadece daha fazla yanyana kalmya çalışın.
Anneliğin yıllık izni yok malesef ve bence çok yorgunsunuz keşke biraz uzaklaşabilseniz.
 

İlk öneri şu an için mümkün değil. Yazın belki olabilir ancak uzun süreli olmaz. Oğluma kimse bakmak istemiyor :)

İkinci seçenek beni daha fazla strese sokar. Oğlumla tatil yapmak pek mümkün olmuyor. Daha çok stres yaşıyorum.
 
Oncelilkle cok zor bir durum onu belirtmek isterim insan bir cikmazda buluyor kendinizi ama size cok is düşüyor söyleyeceklerimi yanlis anlamanizk istemem ama burda eger ayrilsanizda birlessenizde hepsi sizin elinizde belki biraz degisik gelecek ama oglunuzu yuksek bir yerde uyutuyorsaniz yer yataginda uyutmayi deneyin dusmemesi icin sizde o uyuduktan sonra eşinizin yanina gidip uyuyun daha sonra gece oglunuz sürekli uyandigi icin geceleri uyanip kontrol edin oglunuz babasina tepkili o da sizden kaynakli siz oglunuza hisettiriyorsunuz onda oda oyle davraniyor sonra beraber oynayabileceğini z oyunlar turetin anne baba cocugunda dahil olacgi boylelikle cocugun babasina karsi olan tepkisini kirmis olursunuz simdi diceksiniz bunlarin hepsini yapsam hep ben cabalamis oluyorum esim bosey yapmis olmuyor ama emin olun siz bu sekilde yaklasirsaniz esinizde cozum odaklı olur benim dusunclerim bu yönde hem birbirinizi severek evlenmissiniz belki ailenizi karşınıza almissinizdir bir yuva kolay kurulmuyor onun icin ben size 10 kere dusunup oyle karar vermenizi tavsiye ederim ve siz eşinizi hala seviyorsuniz sadece bunu yogunluktan unutmussunuz hatirlamaniz icin biraz grasacaksiniz ama aonu insallah guzel ve ikinci bor cocukla taclanacakkk
 

Yatak ayırma kısmında birçok kişi beni suçlamış ama bu tamamen eşimin hatası. Eşim oğlum iki yaşını geçene kadar inanılmaz pimpirikli, sürekli diken üzerinde oturan, evhamı ile beni bunaltan bir babaydı. Çocuğun başına bir şey gelmesinden o kadar korkuyordu ki o zamanlarda benim çocuğun yanında yatmam gerektiği fikrini o sundu. Hep birlikte yatamıyorduk oğlum çok fazla hareket edip uyandığı için. O zaman yaşadığımız ev de aynı odaya oğlumun yatağını koymak için uygun değildi.

Çalışmayı ben de çok istiyorum. Ancak oğlum henüz tam gün kreşe gitmeye uygun bir durumda değil. Uzmanın görüşü de bu yönde.
 
Bu gurur değil kuru inat.

Çok üstüme geliyorsun ama :)) bugün eşime bir haller olmuş zaten. Bence hissediyor benim vazgeçme eşiğinde olduğumu. Bugün pek ilgiliydi ve telefonu eline neredeyse almadı.

Peki eşimin telefon bağımlılığına karşı ne yapmalı? Gerçekten merak ediyorum fikrini.
 

İnanın oğlumun tek ebeveyni olmayı ben de hiç istemiyorum. Ancak mecburi durumlarda oğlumu babasına bıraktığımda bile kırk kere arıyor nerede kaldın diye. Kişisel bakımına zerrece katkısı yok ve beceremiyor da zaten. Benim ondan baba olarak tek beklentim, oğlumla oynasın vakit geçirsin. En azından dışarı çıkarsın ara sıra. Ancak oğluma tahammülü o kadar az ki, dışarıya çıktıklarında en fazla on beş dakika sonra heri geliyorlar. Geldiklerinde savaştan çıkmış gibi oluyorlar. Oğlum genelde ağlıyor oluyor. Bi r konuda inatlaşıyorlar ve ikisi de birbirlerine tahammül edemiyor. Oğlum iki yaşına gelene dek ilişkileri çok iyiydi. Hatta benden çok babasına düşkündü.

Ancak oğlum ne zaman bağımsızlığını ilan etmeye başladı, ne zaman isteklerini hırçınlığı ile belirtmeye başladı, o vakit baba oğul bağları koptu. İnanın ben de istemiyorum tek ebeveyn olmayı.
 

Yok o kısmı yanlış anlamışsınız. Eşim de çözüm üretmiyor. Hatta son tartışmamızda "evet çözüm üretmiyorum üzerinde düşünmüyorum bile" dedi sağolsun. Bıkmış. Bir dönem denemiş ile yaramamış vazgeçmiş o da.

O üç yıl bir şey beklemiyor ki. Adamın evlilikle ilgili bir beklentisi yok. En azından dile getirdiği bir beklenti yok. Bildiğin ot kendisi. Evde yemek olsun, tartışma olmasın ona yeter. Bu durumda çamaşırlarını yıkayan, evini temizleyen, ortak çocuğa gerekli ihtimamı gösteren ve üç yıl boyunca sorun çıkarmayan bir kadınla yaşamak ona zulüm olmamalı :)
 

Eşim benim çok pişman olacağımı iddia ediyor. Bakın ben elbette eşimin fıtratını değiştiremem. Ancak bir insan düşünün ki, hayattan hiçbir beklentisi yok. Sadece çalışıyor ve para kazanıyor. Ailece yapılması muhtemel tatil için bile bir istek belirtmiyor. Neredeyse hiçbir şeyden zevk almıyor. İlk aklına gelen, hep olumsuz düşünce oluyor.

Her konuda ite kaka hareket ediyor. Evet çalışmayı çok seviyor ve asla bu hususta tembel değil. Hani eşimden emin olduğum tek konu, asla işşiz gezmez ve yatmaz. Hırslıdır ve çalışkandır iş hususunda. Ancak geriye kalan hiçbir konuda istek belirtmez. Olsa da olur olmasa da.

Iki yıldır alması gereken bir ödeme var ve benim dilimde tüy bitti söylemekten. Adam rahat yahu rahat. Öyle rahat ki ben rahatsız oluyorum bu halinden.

Çocuğumuz konusunda da, son bir yıldır felaket tellalı gibi senaryo üretmekten vazgeçti. Geçenlerde oğlum koltuğun kenarına çıkmış. Eşim "idrak sakince salona geç hemen oğlanı yakala çabuk ol" dedi. Dedim heralde çocuk avizeye tırmandı. Öyle bir söylüyor ki, korku filmi seslendirmesinde sanki. Bir baktım yarım metrelik yere çıkmış çocuk. Bu düzelmiş hali. Çok daha kötüydü evvelinde. Yabi ben 3 yıl boyunca zaten beni çok yoran bir çocukla birlikte, aşırı pimpirikli bir adamla zaman geçirdim.

Ben çok fazla detay yazmıyorum geçip gittiği için o günler. Ancak epey hasar bıraktı geçerken. Oğlumun yeni doğduğu zamanlar ben geçinemediğimizi düşünürken, buzdolabı neredeyse boşken, bir gün oğluma yemek yapmaya malzeme bulamadığımda oturup ağlıyorken, adamın iddiaya at yarışına paraları yatırdığını öğrenip bunu sindirmek kolay olmadı mesela. Ben ki durumumuz kötü diye söz yüzüğümü bu adamın eline verdim bozdur diye. Ve o dönem yaptığım tek şey ona destek olmaktı. Sonra aaa adam bok yoluna harcıyormuş meğer paraları. Ben de evde parasızlıktan ömür çürütüyormuşum o zamanlarda. Evet ben bunu sindiremedim uzun süre. Ne aptallığını ne de yalanlarını.

Düzeldi mi evet düzeldi. Borçlarını da ödedi. Ancak ben unutamadım işte. Mevzu sadece para da değil. Ben bir başıma kalmıştım o dönem. Adam geç gelir eve. Ben neredeyse parasız ailemden epey uzakta, bir bebekle kutu gibi evde patlıyordum, nefes alamıyordum. Ben yaşadığım onca sıkıntıya rağmen ailesine de aileme de anlatmadım yaşadıklarımı. Kandırılmış olmama rağmen.

Şimdi bu adam kalkmış bana diyor ki, ben telafi etmek için çok çaba sarf ettim sen görmedin. Artık çabalamam. Yok ya. Ulan sen en yakın arkadaşım bana geldiğinde ödenmemiş su faturasından dolayı kesilen suyu, benim arkadaşımın yanındaki utancımı nasıl telafi edeceksin ki? Ve komik olan kısmı ben ödendiğini sanıyorum. Hepsi geçti mi, geçti. Geride kaldı mı kaldı. Tekrar etti mi hayır. Ancak ben sindiremiyorum o günleri.
 

İsterim valla. Bizde daha çok "oğlum atma kurabiyeyi çöpe. Yavrucum niye tekmeliyorsun buzdolabını. Ya Allah aşkına bir gelir misin mutfağa. Gamsız mısın arkadaş" şeklinde gelişiyor olaylar.
 

Yaptık bugün o işi. Eşim teklif etti oturduk bir yerde yemek yedik konuştuk. Ne zaman bitik hale gelsem adam adım atıyor.

Benim eşime karşı inanılmaz bir güven problemim var Milana. Mesele aslında bu. Tekrar bana üç yıl önce yaşattıklarını yaşatmasından korkuyorum. Bu yüzden ne kendimi açabiliyorum ne de onun attığı adımlara karşılık verebiliyorum. Laf sokmalar da bu yüzden.
 

Bilmiyorum bekar bir anne olarak düşününce kendimi, özgür rahat hissediyorum. Ama çok zorlanacağım onu biliyorum. Şu an kapana kısılmış gibi hissettiğim için o zamanı hayal ettiğimde özgürlük hissi daha ağır basıyor. Tabi işler hayal edildiği gibi yürümüyor muhtemelen. İki kat sorumluluk olacak. Yalnızlık da cabası. Ot da olsa bir adet baba var hayatımızda şimdilik. Kalas da olsa, hatta duyarsız da olsa var.

Ben ikimizin aşırı uyumsuz bir çift olduğunu biliyorum. İnsan olarak iyi biri. Aşık olduk, sevdik de birbirimizi. Ancak yetmiyor işte. Beklentilerimiz, kişiliklerimiz o kadar farklı ki. Keşke ayrılık fikrini tamamen kafamdan atabilsem. Ya da ayrılınca her şeyin çok daha iyi olacağına inansam. En kötüsü arafta kalmak.
 

Kesinlikle benim eşim de gördüğüm en beceriksiz insan. Ev işi ve çocuk bakımı konusunda. Aynı zamanda dağınık ve pis bazı konularda.

Evet ben de tahammül edemiyorum ben kendimi hırpalarken öylece oturmasına. Yahu en azından ayağa kalk be adam diye çemkiriyorum.
 

Konuyu az sonra okuyacagim ama bu yorum nefesimi daraltti bu ne yaaaa boyle rahat insanlardan aşırı nefret ediyorum gercekten rahatliklari beni rahatsiz ediyor ama bir an benim esim belirdi gözümün önünde iddaa at yarisi elektrik faturasina gelene kadar.
O kadar çalışkan ki oyle yan gelip yatmaz. Hırslı. Parayi da sever
Ama bir yere gidecezmi yerinden oynamaz tembel heyecansiz sönük ben artik sinirimden tek başıma çıkıyorum evde onun tv karsisinda yayılmasını hazmedemicem zira evde zaten köpek var,ayı beslemek fazla geliyor. Esimi cok aşırı seviyorum ama bunlar insanı içine göçerten davranışlar
Az evel seslendim ses yok bir daha seslendim ses yok.
Kanepede uyuyakaldi kesin eminim
O kanepeleri ben letgo ya koyyim de görsün o gününu sanki 35 senelik evli
 
Cok ince dusunceli birisin aslinda birde fazla ayrintiya takiliyorsun cok onemli sorun yok sanirim suanki sadece iletisim kopuklugu kaynakli bence birinizden biri bi adim atsa sanki dugum cozulecek gibi duruyor. Bu araada esimde tel manyagi normalde o evde oljnca ben tel ile konusmamaya dahi ozen gosteririm ama oyle yapinca bende gicikligina aliuorum elime
 
Bence artık eşinize ve oğlunuza ayrı taktikler geliştirerek yaklaşmalısınız.Yoksa bu gidişle iyice kendinizden geçeceksiniz.Erkeklerin birçoğu rahatına düşkün oldukları için çocuğu annenin başına sarıp,kendileri keyif yapıyorlar.Bir kere önce çocukla sürekli beraber yatma işini bir şekilde sonlandırın artık.Çocuk iyice alışmıştır sizinle yatmaya.O nedenle birden olmasa bile yavaş yavaş bırakın onu, kendi yatağında yalnız yatsın.Gerekirse yere yatak yapın düşmemesi için.Akşam onu uyuttuktan sonra kendi yatağınıza geçip yatın.Gece uyanınca yine yanınıza gelmek isteyecektir.Hem onun hem kendi odanızın kapısını aralık bırakıp varsa koridor ışığı açık tutun.Bırakın ara ara gelsin yanınıza.Sonra yine kendi yatağına yatırırsınız.Zamanla alışır. Gelince sizle uyumak isteyebilir ilk zamanlar biraz müsade edersiniz buna.Bir süre sonra odasına ve yatağına iyice alışır.Eğer bu konuyu çözmek için,şimdi biraz sıkıntı yaşamayı göze almazsanız,bu çocuk 10 yaşındada halen sizinle uyumak isteyecektir haberiniz olsun.Zaten sabırlıyım diyorsunuz,biraz daha sabır gösterip,doğru ve
kararlı uygulamalarla bunu çözersiniz bence siz.Kendiniz ve eşiniz için yapabileceğiniz şeyleride zaman içinde tekrar konuşabiliriz kk olarak.Arkadaşlardan güzel yorumlar gelmiş zaten bu konuda.Kendinizi bırakmayın ama,herşeyide tek siz üstlenmeyin diyorum.Nacizane tavsiyelerim bunlar şimdilik.
 

Ah gangsta, içim daralıyor benim o zamanları düşündükçe. Hatırlamak istemiyorum bile. Şu x ile başlayan Antidepresanı şeker niyetine tükettiğim o dönemlerde eşimin yaptıklarını asla affedemiyorum.

Ben o zamanlar çok çabaladım bu evlilik için. Ancak öfkemi öylesine bastırmışım ki, adam düzelip af dilemeye başladığında dağıldım ben de. Hem zor bir bebeğe yalnız başıma annelik yapmak, hem eşimin o dönem yaptığı hataları kimseye anlatmadan örtbas etmeye çalışmak kolay olmadı. Benim yemek yapanım da yoktu :) sabah sekizden akşam dokuz buçuğa kadar evde yoktu adam. Ailem uzakta. Eşimin ailesi uzakta. Komşum bile yoktu doğru düzgün. Üst komşum sabah akşam kavga eden karakolluk olan bir çiftti. Diğerleri de benzer vakalar. Bir ara delirdiğimi düşündüm. İntihara hiç o kadar yaklaşmamıştım.

Bana o günleri yaşatan ve destek olmayan adam sonraki yıl adım atsa ne olur, af dilese ne olur. Ben onu affetmeye başladığımda da o adım atmaktan vazgeçti.
 

Evet değindiğiniz kısım da beni endişelendiriyor. Muhtemelen oğlum zor bir çocuk olmaya devam edecek ve tek başıma ne kadar mücadele edebilirim emin değilim.

Bizi en çok yıpratan ikimizin de geçmişteki yaptıklarımızı, söylediklerimizi unutmaması.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…