Aslında o postu çok psikolojik olarak çökmüş bir zamanda yazdım, bu süreçten sonra ailemin durumu artık daha iyi. Maddi anlamda okul olarak bir sorun yaşamayacağım fakat yine de kaygılıyım. Üstelik staj yapıyorum tanıdıklar bu alanda çok diye mezun olunda da iş çevrem aslında hazır. Okulum elimde olmayan sağlık nedenleri ile uzadı maalesef bu yüzden hayatımı ertelemek istemiyorum
24 yaşında okul bitince hayatınızı ertelemiş olmazsınız 2 sene evlenmediniz diye de olmazsınız...
ama tam olarak derdiniz nedir ben anlamadım
bu adamı seviyorum, onunla birlikte yaşamak istiyorum gibi bir tını gelmiyor yazdıklarınızdan...
bakın sizin nesil, bizim nesile göre farklı
bizim için evlilik okuldan sonra, ayaklarının üstünde durduktan sonra yapılması gereken ve kolay kolay da boşanılmayan, kadının kendinden çok verdiği vs. bir kurumdu. toplumun kadın üzerinde oluşturdupu yük çok ağırdı. benim neslimin (şu anda yaşı 40 üstü olan) kadınları hem eşşek gibi okudu çalıştı hem tek başına çocuklara baktı (çünkü bizim nesilde bebek bakabilen erkek çok çok az, beklenmiyordu bile yemek, temizlik yapması vs.) hem işe ince topuklularla, fönlü, döpiyesli filan gitti...
şimdikiler bizden farklı
hemen evleniyor
hemen boşanıyor, olağan şeyler bunlar. hayat-memat meslesi değil. boşanıp depresyonlara girmiyor, utanmıyor, ne biliyim partiliyor hatta.
işe spor ayakabıyla taytla gidip eşi iş yapmazsa ortalığı ayağa kaldırıyor filan
böyle evlenip olmuyorsa bonaıp yolunuza bakacaksanız çok da aman aman bir şey değil yani bence. (ha mesela ben yapamam benim neslim/kafam yapım müsait değil buna, evlenmek ayrı fırtına boşanma ayrı fecaat benim için, büyük olaylar yani, çok çoook büyük)
ama
sizde diğer yandan bunlara ters bir şey de var eşinizden maddi beklenti, çok ortada bu.
belki babanızın durumu rahatken yetişip okul tercihi yaptığınız için maddi durum biraz bozulunca sizde kaygı bozukluğu yapmış olabilir. konfor alanı olarak evliliği görüyor olabilirsiniz.
ben bunda çok da aman aman eleştirecek birşey görmüyorum
çok kadın eşinin durumu olmasa evlenmezdi kimse kimseyi yemesin (bekarım).
fakat "rahat ederim diye evlenmek istiyorm" da demiyor tersine ub sefer de "yük mü olurum" diyorsunuz. işte burada tuhaf bir durum var....