Evlendikten sonra

Asıl bu durumlar Tokat’ta okuyor normalde askılı giyen arkadaslar tokata üniye gidince orada giymek için daha kapalı tişörtler alıyorlardı. Doğru düzgün kafe Yok gençlerin oturacağı diyorlardı
Yok bacım tokatı masum bı memleket olarak söylemeyin bana ne doğru dürüst gezersin ne istediğini giyersin tamam kimse mini mini gezmiyo normal hayatında ama tokat tokatlilar fenalar yani :)
 
İki ayda buri
2 ayda biri ile evlenerek çok riske girmisler. Şansa iyi de cikabilir, kötü de. Tamam insan yıllarca gorustugu birini bile tam anlamıyla taniyamiyor ama 2 ay çok yetersiz. 2 ayda hiç kimse gerçek yüzünü göstermez.
 
Tokatta eğitim nedeniyle 4 yıl yaşadım. Ankarada büyümüş biri olarak Tokat'ta çok sıkılmıştım. Evcimen bir insanım,gezmek pek önemli değil, evimde eşimle mutlu olayım yeter dersen mutlu olursun. Ama Tokat sosyal aktivite imkanı az olan bir şehir. Ve büyük bir şehirden sonra çok küçük geliyor insana. Dön dolaş aynı yere geliyorsun. Ben 4 yıl bitse de kurtulsam diye düşündüm hep. Bu şehrin kötü olduğunda değil ben büyük bir şehirde büyüdüğüm için kapana kısılmış gibi hissediyordum kendimi. Lakin halkı sıcak kanlıdır. Akşam olunca en merkezi yerinde bile hayat biter. Hele kış akşamları ıpsıssız olur en işlek caddesi bile.
 
Evliliğe karar vermiş olsaydınız bırakın şehri ülke bile değiştirirdiniz.
Eşimle zorunlu hizmette tanıştık İstanbul'u bıraktım il il onunla geziyorum gayet mutluyum. Aşık olduğun kişi yanındayken hangi ilde olduğunun bir önemi yok, bunu dert etmen bile bana garip geldi.
 
Evlilik sakaya gelmez burdaki duzenini birakip tokat a gitmeye varacak kadar gözünü karartysan ya çok seviyorsun ya da denize dustun yilana sariliyorsun:)yasin kucuk biraz daha zaman verin kendinize derim..
 
Bizmi evlendircez seni ailene soracaksin tatlim :))
 
tokatta kalıcı mı memur falan mı
 
Merak ettim bu 1 ay içinde bu izlenimi nasıl edindiniz? Ne gibi olaylar yaşadınız ve tepkilerini, yaklaşımlarını gözlemleme fırsatı buldunuz da bu çıkarımı yaptınız? Saatlerce nerede bekletip sabrını ölçtünüz! ya da hararetli bir kavgaya ne ara tutuştunuz? Öfkesini hangi ara gözlemlediniz? kırmızı, sarı, yeşil çizgilerini hangi ara keşfettiniz? Aile ilişkilerini ne ara çözümlediniz? cimri,eli sıkı ya da bonkör olup olmadığını nereden anladınız? tembel ya da çok hırslı; rahat belki de aşırı kaygılı iş hayatını gözlemleyebildiniz mi? Maço mu? Alman usulü mü seviyor? Kadın emanet mi, kadın saçı uzun aklı kısa mı? çocuğu kim büyütür, annenin vazifesi midir? yemeği kim yapar evde çalışan kadın mı çalışan erkek mi? hiç çamaşır astı mı? çalışmayan kadın evde hangi işleri yapmalı? çalışan kadın hafta sonu ctesi gününü temizliğe ayırmalı mı? sebze mi sever et yemeği mi? sofrada kaç çeşit olmalı? çorba ve salatayı yemekten sayar mı? Kadın bakımlı full makyajlı mı olmalı yoksa salaş kadına bayılır mı? çok uyur mu hemen her sese uyanır mı? uykusunu alamazsa karnı açsa sinirli olur mu? sesli geğirmek doğal mı ayıp mı? eriyen yırtılan topuğu aşınan çoraplarını acaba annesi mi ayıklar yoksa kendisi mi? babası hiç annesine vurdu mu? ( not: bu soruların çoğu direkt sorulmaz dolaylı yoldan öğrenilir ve her biri eş adayınızın karakteri, aileye- kadına- çocuğa bakışını, sosyal hayattaki duruşunu, ön yargılarını, esnekliklerini, sınırlarını, beklentilerini ve sizin karakterinizle örtüşüp örtüşmediğini gösterir)
Yani şunu diyeceğim kendini nasıl pazarladığının önemi yok söz uçar elde gerçekler kalır. Gerçekler deneyim ve yaşanmışlıkla tekrar eden benzer olaylara verdiği tepkilerin gözlenmesiyle anlaşılabilir. Ya da polis merkezlerindeki gibi çapraz sorgulama değiştirilmiş benzer ya da zıttı sorulara verdiği cevaplardaki tutarlılık çelişkili ifadelerindeki durumla ölçülür. Samimi fikrini mi söylüyor yoksa karşı tarafta olumlu bir imajmı bırakmaya çalışıyor anlaşılır.Yani önce bir gerçekten tanıyın yaşanmışlığınız artsın ondan sonra başka ilde yaşamaya ömrünüzü geçirmeye değer mi öyle karar verin derim.
 
Ben İstanbul’dan şehir dışında okumaya gitmiştim. Ama Tokat’a değil, başka yere, küçük bir yere.

Benim tecrübelerim şunlardı:

1) İstanbul’daki gibi her sokakta bakkalmış, marketmiş yoktu. Bu konuda çok şikayetçiydim.
Bir bakkal için bayağı yürürdüm veya market için. Her gün evde bir şeyin eksik olduğunu düşünün, ekmek, yiyecek vs...

İstanbul’da olsam her yerde bakkal olurdu diye özlerdim.

Muhtemelen Tokat’ta da her yerde bakkal, market olduğunu sanmam. Uzun yürüyebilirsiniz.

2) Hastane uzaktaydı, Allah’tan trafik olmadığı için otobüsle hastaneye çabuk varırdım.

Trafik olmaması, bir yere çabuk varmak güzel bir şey.

Ayrıca hastane İstanbul’daki gibi kalabalık olmazdı, çabuk sıra gelirdi, bu güzeldi.

Ama küçük yerde hastaneleri donanımlı bulamayabilirsiniz. Her branş olmayabilir, doktorların sayısı azdır falan. Başka şehirlerdeki hastanelere gitmek zorunda kalabilirsiniz.

3) İstanbul’daki gibi her sokakta eczane, kırtasiye, nalbur, terzi, büyük market, kitapçı, kafe, lokanta, makyaj, temizlik ve güzellik malzemeleri satan dükkanlar, kıyafet satan mağazalar gibi dükkanları bulamayacaksınız, çok yürümeniz gerekecek ya da paraya kıyıp toplu taşımaya bineceksiniz.

4) Yollar çok önemli. Benim okuduğum şehrin bazı yolları düzgün, bazı yolları taşlıktı ve yokuştu. Yolları düzgün mü? Ayakkabılarınızı sağlıklı ve dayanıklı seçmelisiniz.

5) Toplu taşımada bineceğiniz durak evinize yakın olmalı, yoksa zorlanırsınız, hele hele yollar düzgün değilse.

6) İnsanları çok önemli, komşularınız çok önemli. Onlarla anlaşmanız çok önemli. Küçük yerde dedikodu çok olur ve çabuk duyulur maalesef.

7) Kıyafetiniz çok açıksa gideceğiniz şehirdeki insanlar tarafından ayıplanabilir maalesef, istediğinizi giymekte zorluk çekebilirsiniz, gerçi Türkiye’de nerede özgürüz ki?

8) Bulunduğunuz şehirde erkeklerin davranışları çok önemli, kadınlara nasıl bakıyorlar, nasıl davranıyorlar? Erkekler kadınlara iyi davranıyorsa, rahatsız etmiyorsa sorun yok. Evliyim, bir şey olmaz demeyin, haberlerde neler duyuyoruz, evlilerde kaçırılıyor ya da rahatsız ediliyor, maalesef.

9) Sessiz bir yer mi seviyorsunuz, kalabalık yer mi, eğer benim gibi sessiz yer seviyorsanız cennet gibi gelir ama kalabalık, hareket seviyorsanız maalesef azap çekebilirsiniz, bu durum evliliğinizi bile etkileyebilir, Allah korusun, sizin ve eşinizin karakteri önemli.
Tokat küçük yerdir herhalde, gitmedim ama sessizdir büyük ihtimal.

10) Sessiz, huzurlu yer çok seven ben eğer itiraf edersem zaman zaman canım hareket, kalabalık istemiştir.
Sokağa çıktığımda insan görmediğim günler çok olmuştur.

11) Tokat’ta deniz, göl gibi şeyler var mı bilmiyorum ama denizsiz yapamam diyen insanlardansınız ve orada yoksa çok zorlanırsınız. Benim denizi görmem yetiyor, denizi çok seviyorum, yüzmesem de olur.Sizin denizle aranız nasıl?

12)İnternet iyi çekiyor mu? Telefonunuz iyi çekiyor mu? Benim telefonum az da olsa çekmediği zamanlar olmuştu, maalesef.

13) Orada kendinizi geliştirecek misiniz ve üniversiteye, kursa gitmek, meslek sahibi olmak gibi şeyler yapacak mısınız? Tokat’ta kendinizi geliştirebileceğiniz yerler var mıdır? İyi araştırmalısınız. Yoksa hayal kırıklığına uğramayın.


14) Bulunduğun yerde toplu taşımaya bindiğimde çok aktarma yapardım, aktarma yapmak zorunda kalırdık, çünkü İstanbul’daki gibi bir otobüs birçok yere gitmez, küçük şehirlerde. İster istemez aktarma yapıyorsunuz. Daha fazla toplu taşımaya para gidiyor maalesef. Her sene ücretler zamlanırdı.

Bir şey olmaz, yürürüm demeyin bence, yolların hepsinin düzgün olduğunu sanmıyorum. Ben bulunduğum yerde kısa mesafelerde bile otobüse, minibüse binmek zorunda kalmışımdır, çünkü bazı yollar kötü, taşlı, zor yürünendi ve yokuştu.

15) Tokat’ın iklimi nasıl? Benim gittiğim şehirde kışın çok soğuk olduğu için çok zorlandım, çok hasta oldum, iyi giyindiğim halde çok üşürdüm, bahar gelince rahatlıyordum.

16) Hangi havayı seviyorsunuz? Güneşi mi, yağmuru mu? Bunlar çok önemli çünkü ben hayatım boyunca yağmurlu havayı hiç sevmemişimdir, içim kararır, güne yenik başlarım. Tokat’ın havasını bilmiyorum ve oranın havasını, iklimini severseniz çok mutlu olursunuz.

17) Evlendiniz, çocuklarınız oldu diyelim, bir yere gitmek istediğinizde veya çalışmak isterseniz gibi şeyler nedeniyle çocuklarınızı emanet edebileceğiniz güvenilir bir yer var mı? Kaynana olur, kreş olur falan.

18) Tokat’ın insanlarıyla anlaşabilecek misiniz? Yoksa onlarla aynı hayat görüşüne, bakış açısına sahip değil misiniz? İstediğiniz gibi insanlarsa, rahatsız olmazsanız çok mutlu olursunuz. Çok önemli bir konu, her memleketin insanı farklıdır.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
 
Adamına göre değişir bu konu destek oluyorsa her türlü arkandaysa her konuda durma

Gerçi kimse guvenemeyecegi kişiyi eş seçmez ama

Ben çok zorlandim gurbette o yüzden gitme derdim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…