- 10 Ekim 2014
- 32.262
- 144.969
- 798
- Konu Sahibi KahveCekirdegi7
-
- #81
Bu çocukluktan gelen yetiştirme ve çevrede gördükleriyle alakalı biraz. Ve evlilikte açıkcası en başta sorumlulugu paylaşarak ilerlemek lazım sanırım. Evlenmeden önce eş adayının ailesini iyi incelemek lazım. Genelde babaya bir bakmak lazım. Davranışlar kopyalanır çünkü. Sonra abla faktörü varsa anne ile geçirilen zaman fazlaysa gibi faktörler var. Bunları çaktırmadan incelemek lazım.
Benim babam da iş bölümü konusunda iyi değilmiş gençken ama abim tam tersi . Annem ona cam silmeyi bile ogretmisti .Su an vakti olsa benden güzel siler :) Kayinvalidenizin sevinmesi lazım aslındaİlginç ama eşimin bir iş yaptigini gören annesi "baban bu halini görseydi" demişti ama iyi anlamda degildi.
Babasi asla bir bardak suyunu kalkip almaz birisi.
Abisini ise anlatmama gerek yok sanirim, babasinin değişik versiyonu.
Eşim onlarin tam tersi olmuş bir şekilde.
Benim babam da iş bölümü konusunda iyi değilmiş gençken ama abim tam tersi . Annem ona cam silmeyi bile ogretmisti .Su an vakti olsa benden güzel siler :) Kayinvalidenizin sevinmesi lazım aslında ...
Umarım bu değişimi kalıcı bir değişimdir ileride aile ayarlarına dönmez.İlginç ama eşimin bir iş yaptigini gören annesi "baban bu halini görseydi" demişti ama iyi anlamda degildi.
Babasi asla bir bardak suyunu kalkip almaz birisi.
Abisini ise anlatmama gerek yok sanirim, babasinin değişik versiyonu.
Eşim onlarin tam tersi olmuş bir şekilde.
Benim eşimde yeni evlendiğimiz zamanlar ilk defa eve yardımcı alacaktık. Dedim kadına ayıp olmasın evi toparlayayım. Görünce bir tövbe çekti napıyosun diye. Bide kadın gittikten sonra işi beğenmedim bidaha yaptım. O gün bugündür eşim eve yardımcı çağırtmaz. Ayıp olmasın diye bi yapıyorsun üstüne bidaha yapıyorsun boşuna vermeyelim diyorBenim eşim sadece söylersem yapar.Arada kahvaltı hazırlar.Onda da tavayı yakar.Geçen kahve makinasını bozmuş.Markete gönderdim.Hayatım da görmediğim büyüklükteki kabakları,en acı zehir biberleri,6 bağ maydonozu almış gelmiş.Öyle şeyleri de bilemiyor zaten.Zorlasam da unutuyor.Ama benden de hiç bir şey beklemez.Özellikle yemek konusu.Aylarca yemek yapmasam ya sipariş verir yada beni arar ne istersen alıp getireyim der.Sen yorulma,kadın gelsin temizlesin der.Dışarı çıkmama,geç gelmeme neredeyse sevinir.Canın sıkılmasın,gez dolaş der.Ev de bekler beni.Ev ile ilgili şeylere de karışmaz.Nasıl istersen öyle olsun der.O yüzden yapıp yapmaması da beni rahatsız etmiyor.Zaten benim istediğim standartlar da istese de yapamaz.Bu tamamen anlaşmaya bağlı.
Yani öğretmeden yapmasına daha çok sevinmesi lazım ama anladım demek istediğiniziBenim kv anneniz gibi iş öğreten biri degilmiş ki.Sevinecek olsa öğretirdi. Eşim kendisi yapiyor
Umarım bu değişimi kalıcı bir değişimdir ileride aile ayarlarına dönmez.
Biz de böyle yapıyoruz. Sonuçta kıyafetleri kullanacak olan o, dolaba da kendi kullanım tercihlerine göre yerleştiriyor. Aradığını daha kolay buluyor. Ben de onun benim dolaplarımı yerleştirmesini istemezdim aynı sebepten.Neyi ne zaman giymek istemesi değil ki konu. Havalarin isinmasi ve yaz gelmesi. Benim bahsettiğim çiftte işler şöyle oluyor. Hava ısınıyor. Kadın hurçlardan kendine ait kıyafetlerii çıkarıp yerleştiriyor. Aynı hurçta duran kocasının kiyafetlerini ellemiyor. Akşam işten gelen koca yarısı boş hurçtaki kiyafetlerini çıkarıyor. Bu çok yaygin bir durum mu? Birinin işini üstlenmek olarak bakmiyorum buna. Bana saçma geliyor o hurcu yarim birakmak. Hayati böyle yaşayacaksak makineye yalnizca kendi çamaşırlarımızı atalım. Yalnızca kendi bulaşığımızı yıkayıp yemeğimizi yapalim. Ben hurcu boşaltırım o evi süpürür. İs paylaşımı bu şekilde olur.
Ay delircem yaaaaaSorulariniz çok garip.
"Ben varken kocam niye bulaşık yıkasın, bulaşık yıkayan adamı özellikle seçmedim." diye gezinen biri vardı burda, aileden ve yetiştiği çevreden gelen bir öğreti bu, bulaşık yıkayan erkeğe ılık gözü ile bakıyorlar, o belletiliyor onlara, ama sonra açılıyor gözleri acil tarafından.Bizim iş yükümüz hemen hemen yarı yarıya, karşıdan beklemeyecegimiz şeyleri daha fazla yapıyor olabiliriz. Bir de mesela eşim benim oje sürmemi, saçımı boyamamı vs bekliyorsa o gün ben iptalim yani her şeyi o yapar
Bir de bu esimi markete gönderdim gitmiş çürük almış, bir bulasik makinesi dolduramiyor falan diyenler var. Şunu yapamamak erkeklik vs değil gerizekalilik. Şöyle birisine saygı duyup hayatima almam alanları da anlamamisimdir. Kendi başlarına kalsalar hayatta kalamayacak insanlar yani demek ki, çok acınası bence.
Hiçbir işi beğenmeyen sadece kendi yaptığını beğenen senin işine karışmayı hak gören tipler oluyorlar,ex eş..İş yapmasin dir dir da etmesin kenarda otursun istemez.selam kızlar,
Öncelikle depremden etkilenen illerde yaşayan tüm üyelere geçmiş olsun allahım bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. Konuma gelecek olursak kocalarınızın evde ev işi yapma yada yardım etme düzeyleri nedir? Bir erkek karısından daha fazla ev işi yapar mı yada yapma ihtimali nedir? Bu onun için bir süre sonra yorucu bıktırıcı bir hale gelir mi? Birde eviyle aşırı ilgilenen erkeklere bakışınız nasıl. Mesela ev market alışverişinde alınacakları listeleyen planlayan. Karısına haftasonu karısı demeden hadi evi temizleyelim deyip temizliğe girişen. karısı sofrayı kurduysa yedikleri zaman tamam sen içeri git deyip masayı kaldıran tencereleri yıkayan. geçe çalıştırılan bulaşık makinesini sabah eşi uyurken kalkıp boşaltan yada çamaşırları asan. böyle erkekler var mı yoksa hayal mi? Birde böyle erkekler karısının işine düzenine fazla karışan tipler mi olur can sıkıcı mı olur görüşlerinizi merak ediyorum. İyi günler hepinize.
Evet bundan bir tane de benim isyerimde vardı. Eşimin ev isi yapması ile ilgili konuşurken ayy hic yakışmıyor erkeğe, kendi tabağını kaldırıp tezgaha koysun yeter demişti de şok olmuştum. Yani bence ılık mılık ben olsam yine ev isi yapan tercih ederdim"Ben varken kocam niye bulaşık yıkasın, bulaşık yıkayan adamı özellikle seçmedim." diye gezinen biri vardı burda, aileden ve yetiştiği çevreden gelen bir öğreti bu, bulaşık yıkayan erkeğe ılık gözü ile bakıyorlar, o belletiliyor onlara, ama sonra açılıyor gözleri acil tarafından.
evli değilim ama erkek arkadaşımla haftanın 4-5 günü beraber oturuyorum. Yemek yapmanın yüzde 90'ı ve ortalığı toparlama onda. Ben çok tertipli biri değilim açıkçası, bizim ilişkimizde düzenli, temizlik seven taraf o. Yani 40 yılda bir birşey yapınca biraz eleştirir tabi, yalap şap yapıyorum doğruya doğru. Bir orta yol da bulmak gerekiyor, o yemeği yaptıysa bulaşığı falan ben kaldırıyorum vs gibiselam kızlar,
Öncelikle depremden etkilenen illerde yaşayan tüm üyelere geçmiş olsun allahım bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. Konuma gelecek olursak kocalarınızın evde ev işi yapma yada yardım etme düzeyleri nedir? Bir erkek karısından daha fazla ev işi yapar mı yada yapma ihtimali nedir? Bu onun için bir süre sonra yorucu bıktırıcı bir hale gelir mi? Birde eviyle aşırı ilgilenen erkeklere bakışınız nasıl. Mesela ev market alışverişinde alınacakları listeleyen planlayan. Karısına haftasonu karısı demeden hadi evi temizleyelim deyip temizliğe girişen. karısı sofrayı kurduysa yedikleri zaman tamam sen içeri git deyip masayı kaldıran tencereleri yıkayan. geçe çalıştırılan bulaşık makinesini sabah eşi uyurken kalkıp boşaltan yada çamaşırları asan. böyle erkekler var mı yoksa hayal mi? Birde böyle erkekler karısının işine düzenine fazla karışan tipler mi olur can sıkıcı mı olur görüşlerinizi merak ediyorum. İyi günler hepinize.
Bana çamaşırı makineye atmakla aynı geliyor. Yer değişikliği gerekiyor her iki durumda da. Hurçtan dolaba, kir sepetinden makineye. Benim dolabım herhalde standartların çok altinda. Aradığını bulamamak diye bir şeyi hayal edemiyorum. Pantolon askısı belli, elbise askısı belli, gömlek askısı belli, katlı olanların rafı belli. Cok az kiyafetimiz var. Belki o sebepten anlamiyoruzdur birbirimizi.Bizim evde de herkesin beceri ve isteğine göre iş bölümü var. Bulaşık makinesini doldurmak, ütü gibi işlerde eşim yaptığımı beğenmez pek ama benim için sorun değil. Çünkü haklı, ben biraz aceleci bir tipim. Beni kırmadan, eleştirmeden dile getirdiği için, ben de “ben kadın olarak bunu daha iyi yaparım” kafasında olmadığım için alınmadım buna.
Bu arada ailede yetiştirilmenin de önemi olduğunu kabul etmekle birlikte biraz da insanın sorumluluklarını bilmesi ve vicdanlı, saygılı olması ile ilgili bir durum bu. Örneğin eşimin annesi eşim öğrencilikte yemek yapmak zorunda kalmış diye ahlayıp vahlayan, babası kalkıp çayını bile doldurmayan kişiler. Ama eşim öyle değil.
Tabi ikimizde düzen ya da temizlik diye ölen insanlar değiliz. Birbirimizi yormadan, olması gerektiği kadarıyla yetinen insanlarız.
Biz de böyle yapıyoruz. Sonuçta kıyafetleri kullanacak olan o, dolaba da kendi kullanım tercihlerine göre yerleştiriyor. Aradığını daha kolay buluyor. Ben de onun benim dolaplarımı yerleştirmesini istemezdim aynı sebepten.
Ama çamaşır atmak öyle bir şey değil. Sonuçta kirli sepetinden renklerine göre ayrılıp atılacak altı üstü. İkimizde birbirimizin çamaşırını makineye atabilir, çıkarıp serebiliriz. Katlarız da. Ama herkes kendi dolabıma yerleştirir.
Burhan tam bir klasik,ne kadar bayılsamda temiz ve titiz olmasına,sizinle aynı fikirdeyim bendeBöyle erkekler var. Biri babam hatta. Belki böyle söylenince çoğu kadının hayalini süsler ama biz çok şikayetçiyiz. Her işe karışır her şeye sırf kendi yapmak için baskı kurar. Avrupa Yakası dizisindeki Burhan Altıntop’un ev ekonomisi sahnelerini izleyince beni anlayacaksınız.
Benim rahat ettiğim düzen kadının daha baskın olması ve erkeğe karışmasını istediği kadarını yaptırması. Erkek de ev işi yapacak ama kadının müsaade ettiğini kadarına.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?