Eşimle sorunlarımız. Bana bu konuda yol gösterir misiniz?

alindalin

Guru
Kayıtlı Üye
9 Kasım 2010
2.116
1.066
36
Merhaba hanımlar
Yıllardır burayı takip ederdim ama kendi konumu açmak için yeni üye oldum. Aslında iki konu var ama ortak noktası eş ailesi olduğu için ikisini birlikte anlatacağım. Biraz uzun olacak şimdiden okuyacak arkadaşlara teşekkür ederim.

Eşimle 2 yıl birliktelikten sonra evlendik. Bir ay sonra evliliğimizin de 2.yılı dolacak. Nişanlandık ailesiyle ilgili sorun yaşamaya başladım yanımda olmadı. takıntı yaptığımı söyledi zamanla ben de buna inandım. Bir daha ailemle ilgili bir şey anlatma dedi bazı şeyleri tek başıma yaşadım. Evlendikten sonra da sorunlar devam etti kendisi de görmeye başladı. Ya da ben sorun çıkarmayayım diye mi yanımda gibi göründü bilmiyorum artık her şeyi sorgular hale geldim. Ben de biraz drama queen bir insanım kabul. Basit bir şeyi abartıp hayatı kendime zehir edip saatlerce ağlayabilen bir insanım. Başlarda eşim ağladığım zamanlarda yanımda olurdu ama artık salonda tv izlemeyi tercih ediyor. Bıktı muhtemelen. Bıkarsa bıksın kendi kendime de ağlayıp rahatlıyorum kimsenin tesellisine ihtiyacım yok. Yapı gereği kolay ağlayan ama ağladıkça rahatlayıp kendimi daha iyi hisseden bir insanım normal mi bilmiyorum.

Ailesi nedeniyle hep kavga ettik ve kime anlatsam herkes bu durumu eşimin çözmesi gerektiğini söylüyordu ama o hiçbir şey yapmadı. Ben konu açtığımda sustu tartışmadan kaçtı. Hatta bazen susup anlamasını beklediğim zamanlarda bile çok iyi anladığı halde yine de tek kelime etmedi konuşmadı hep sustu hep pasif kaldı. Bu halleri beni hep daha fazla üzdü.

Zamanla farkettim ki benim sorunum ailesiyle değil eşimle. O bu kadar pasif davrandığı için ve bana karşı bu kadar duyarsız olduğu için ben ailesinden daha fazla nefret ettim. Biraz tavır koysa ailesine beni önemsediğini gösterse onlar da beni sevmeseler bile oğlumuzun eşi diyip saygı duyabilirlerdi. Karşımda duvar gibi bir insan var resmen. Hem duyarsız hem pasif. Bu pasifliği nedeniyle kendisinden de soğuduğumu farkettim. Bir de işten gelip yemek yiyip tv başına geçiyor. Ne bir sohbet ne bir iletişim. Ne güzel bir söz. Emekli dedeler gibi yaşıyor. Ben konu açarsam konuşuyoruz yoksa yok.

önemli ya da önemsiz onun ailesi yüzünden problemler yaşıyorum. Hiç alışık olmadığım şeyler yaşıyorum. Biraz da maddi sorunlar yaşıyoruz ki bu da eşimin askerlik borcu yüzünden. Çünkü dolar borç alıp bedelli askerlik yapmış ve doların yükseldiği dönemde borç veren kişi geri istedi kredi çekmek zorunda kaldık. Benimle hiç alakası olmayan benden önce alınmış bir borç ama hiç lafını etmedim birlikte bu yükün altına girdik. Hatta eşim başka bir kredi ödediği için ona çıkmadı ve krediyi ben çektim. Çünkü akrabası beklemediğimiz bir anda parasını isteyince eşim çok bunaldı ve başka çaremiz yoktu.
Tüm bunlara katlandığım halde duyarsızlığı ve pasifliği tak etti ve yeter artık dediğim anda beni nankörlükle itham etti. Bir aydır kendisiyle iletişim kurmuyordum. Duvara anlatsam dile gelirdi artık susmaya karar vermiştim. Kendisi de işten gelip yemeğini yiyor uykusu gelene kadar tv izleyip yatıyordu. Ben susunca iletişimimiz tamamen bitti.

İkinci meseleye gelecek olursak bizim bir arabamız vardı. Düğün takılarıyla almıştık. Modeli düşük eski bir arabaydı. Sonrasında eşim de üzerine ekledi model yükselttik. Amacımız elimiz düzeldikçe arabayı yükseltmekti. En son satıp bir iş yaparız hem dolar borcunu öderiz diyorduk. Borç veren kişiyle de konuşmuştuk canınızı sıkmayın bana lazım değil işinizi kurun o zaman ödersiniz diyordu. Sonra eşimin kardeşi bir işle geldi. Markete ortak olacakmış siz de olur musunuz dedi. Bana çok cazip geldi. Çünkü eşim işten çıkmamış olacak kardeşi marketle ilgilenecek. Bir ortak daha var ama o da sadece eşimin kardeşini istiyormuş başka ortak istemiyormuş. Şöyle anlaştılar 500 bin nakit verilecek market için. Bunun 250 binini diğer ortak verecek. 250 bin eşimle kardeşi. Biz arabayı sattık 100 bin ediyor. Kardeşinin de nakiti yok bankadan 150 bin çekti. Buraya kadar her şey normal görünüyor. O süreçte ben erken doğum yaptım hiçbir şeyi düşünmüyorum zaten sadece bebeğime odaklanmışım ama bir taraftan da inanılmaz seviniyorum çünkü oğlum kısmetiyle geldi marketimiz oldu falan. Tabi hiçbir detayı hesaplamıyorum ne de olsa eşimin kardeşi ilgileniyor. Ama burada eşim hesap yaptı mı o da benim gibi kardeşinden kazık mı yedi onu hala anlayamadım. Marketten bize ilk ay bir para geldi bir daha para gelmedi. Sadece tüm ortakların aylık ücretsiz alışveriş hakkı var ama nakit para gelmiyor. Eşime soruyorum diyor ki böyle karar verildi borçlar ödenene kadar kimse nakit almayacak. İyi diyorum ne güzel bizim paramız eksikti kardeşi bankadan daha çok çekti ama birlikte ödersek yine de kardeşiyle yarı yarıya ortağız diye seviniyorum bir de. Basit bir hesap yapsam anlayacağım ama gözüm kapalı resmen. Ta ki geçtiğimiz hafta abim bana işler nasıl diye sorana kadar kör gibi yaşadım. Şimdilik bir şey kazanmıyoruz kredi ödüyoruz diyince şaşırdı siz zaten nakit vermiştiniz kredi mi çektiniz dedi. Kardeşi çekti ama kardeşiyle yarı yarıya ortak olmak için biz de birlikte ödüyoruz dedim. Ama siz daha fazla Ödemiş olacaksınız diyince farkettim ki kredi borcu bitişinde biz 175 bin (100 bin nakit, 150 bin kredinin de yarısını biz ödeyince 75 de ordan) Ödemiş oluyoruz kardeşi ise sadece 75 bin. Yani cebinden bir kuruş çıkmamış oluyor. Ve kendisi bekar, ailesiyle yaşıyor kirası yok ev geçindirme derdi yok. Biz arabayı satıp bu işe girdik ve şu an iki tane kredi ödüyoruz bir de uyanık kardeşin kredisine ortağız. Sonra gelip eşime sordum neden böyle diye. Baştan öyle anlaştık kabul ettik dedi. Ben böyle anlamamıştım sen de mi anlamadın dedim. Anladım ama başka türlü diğer ortak kimseyi kabul etmiyorum demiş biz kardeşime kar ortağı olduğumuz için böyle dedi. Çünkü kardeşi girmese biz de bu işe giremezmişiz kardeşi sayesinde ortak olmuşuz onun parası olmasa Bile yine bir yerden bulur olurmuş da biz o kabul etmese olamazmışız. Yani kardeşi bizim sırtımızdan market sahibi oluyor benim anladığıma göre. Sizce yanlış mı düşünüyorum? Ama onun kredisine neden ortağız o zaman biz verdiğimiz para kadar ortak olalım krediyi ödemeyelim bize verdiğimiz nakit kadar aylık pay verilsin dedim. Ya da madem biz daha fazla ödüyorsak ortaklık payımız da dava fazla olmalı dedim. Öyle olmaz çünkü şu an dükkan kendini döndürüyor aylık bir kazanç yok günlük kazandıklarından kredi ödüyorlar falan filan dedi. Biraz üzerine gidince benim de sen söylemeden önce canım sıkkındı dedi. Çünkü şu an annesi babası sürekli dükkan sadece küçük kardeşinmiş gibi konuşuyor. Ramazan’da imsakiye bastırmış altına kendi ismini yazdırmıştı. Bir kere oraya gittiğimizde oğlumu severken sen amcanın dükkanına mı geldin falan dedi. Eşimin de bunlar kafasına takılmış. Ve bilin bakalım dükkan kimin üzerine? TABİKİ KARDEŞİN.

Başta anlattığım durumdan dolayı zaten gel gitler yaşıyordum. Şu olayı da görünce iyice çıldırdım. Bir şeyler yapması gerektiğini söyledim. Ne yapabilirim baştan kabul ettik diyip duruyor. Ya kardeşine artistlik yapmak için en başında bu durumu farketti ama sesini çıkarmadı. hadi benden nakit para git ortak ol havalarına girdi kardeşine karşı. Ya da başta o da benim gibi hesaplamadı sonradan farketti ama ben olay çıkarırım diye hiç dile getirmedi. nasıl olsa ben de farketmedim böyle devam edecekti. Bir aydır iletişim kurmuyordum ama son bir haftadır daha kötü durumdayız. Boşanmayı bile aklımdan geçiriyorum çünkü bu pasifliğine tahammül edemiyorum artık. Yaşadığım hiçbir sorunda bir duruşu tavrı olmadı. Benimle karşılıklı tartışmayı bile beceremedi hep sustu. Duvardan farksızdı. Ne yaşadıysam onun ve ailesinin yüzünden yaşadım. Şimdi de bu duruma sessiz kalıyor deliriyorum. Birkaç defa konuşmaya gitti kardeşi orada değilmiş. İstese arar geliyorum nerdesin der. Beni oyalıyor aklı sıra. Kardeşine ne diyeceğini bilmiyor.

Boşanma konusuna gelince artık soğudum pasifliğinden bıktım dedim. Bir sürü şey saydım. Senden kurtulmak mutlu olmak istiyorum ama öyle bir hale getirdin ki parasızlıktan boşanma davası bile açamıyorum dedim. Çok ağır konuştum. Nefret ettiğimi düşündü ama nefret etmiyorum işin kötüsü. Üzülüyorum bu haline. İnanılmaz içine kapanık bir insan. Ailesi hep kardeşini övdüğü için hep gölgede kalmış. Herkese karşı çok iyi niyetli bana karşı da hep iyiydi hakkını yemek istemiyorum. Öte yandan da o kadar enayi gibi hissediyorum ki kendimi. Acaba beni hep böyle iyi davranarak mı kandırdı diyorum.

Tanıdık avukatı var ben ayarlayacağım sen dava açma dedi. Sana iyi bir koca olamadım ama sen çocuğuma çok iyi bir anne oldun o yüzden asla onu senden koparmayı hiçbir zaman düşünmem dedi. Bildiğiniz boşanma anlaşması yaptık. Kredileri konuştuk falan. Bana biraz zaman ver yeni iş yeri olduğu için hemen izin almak istemiyorum bir gün izin alıp gider avukatla görüşür başvuru yaparım dedi. Ağladı. Sustu.

Bana zaman kazanmaya çalışıyor gibi geliyor. Kardeşiyle de hala gidip konuşmuyor. Evde süt dökmüş kedi gibi. Zaten bana hep yardım ederdi şimdi daha da fazla ediyor. Sürekli YouTube’da izlediği saçma dizilere söylenirdim şimdi tam tersi sürekli tv de tartışma programları açıp gündem takip ediyor. Bana sürekli bir şeyler söyleyip sohbet etmeye çalışıyor. Ben de beni oyalama artık dedim. Oyalamıyorum ama şu süreci evde düşman gibi geçirmek istemiyorum diyor.

O kadar karışığım ki. Bu zamana kadar bana olan duyarsızlığından sonra şimdi bir de beni enayi yerine koyduğunu düşünüyorum. Eğer öyle değilse de kardeşi bizi kazıklıyor şu an. Her türlü yine ben zarardayım yani. Ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Bana bir yol gösterir misiniz ne yapayım? Gerçekten kafam o kadar dolu ki birinin şöyle hareket et demesine o kadar ihtiyacım var ki. Sorgusuz sualsiz söyleneni yapacak duruma geldim. Ailem henüz olayı bu kadar detaylı bilmiyor kimseye de anlatmak istemiyorum şu an. Önce bir kendim hazmetmek anlamak istiyorum.
 
Çok uzun yazmışsınız atlaya atlaya okudum yanlış anladığım noktalar olabilir ama anladığım kadarıyla ilgisiz sevgisiz şiddet gösteren bir adam değil eşiniz sadece biraz fazla pasif birisi kendi adıma konuşacağım ben olsam çocuğum da var bu sebeple yuvamı yıkmazdım.
Sorununuz eşinizin ailesi gibi aslında, ortaklığı bir şekilde bozup paranızı alıp aileye de biraz mesafe koyarak kendi başınıza kalsanız, eşinizin eksik olduğu yerlerde onu siz tamamlasanız daha atik olan taraf olarak çözülecek bir olay gibi geldi.
Hakkınızda hayırlısı olmasını dilerim.
 
Sen de kardesi daha fazla para koydu basta oh iyi ama kar ortak deyip iyi niyetli düşünmemişsin ki...

Bilmediğin işe girip oturduğum yerden para gelecek, marketimiz oldu, kardesi bakacak hesabımıza para akacak diye bakmışsın ama hiçbir işte böyle olmaz...Tokatlamışlar sizi zaten..

Ortaklıkta karı alırsın..Kar zaten krediye gidiyor demişler, adam karın tamamını alıyor, hesap kitap nerde o da yok ortada...Oysa ki %50 ortaksa karın da yarısını vermeli.

Çözüm ortaklığı fesh edip sermayenizi alın, 100bin tl orada eriyor, altına koysan kazanırdın en azından..Ama senin koca cok pasif, dertler hep senin oluyor, sen sıkıntıdasın ama hatan da birincisi eş ailesi ile ortaklık olmaz ikincisi de bilmediğiniz ve basında durmayacagınız işlere girmeniz senin de desteklemen...

Hiçbir iş oyle oturdugum yerden para gelsin değil
 
Zaten boşanacaksınız market işini koyverin gitsin. Evliliğiniz devam edecekse eşiniz ailesiyle konuşamıyorsa siz karşılarına geçip konuşacaksınız.
-Biz bu markete ortaksak neden hiç para alamıyoruz?
-Verdiğimiz nakite rağmen krediyi neden ortak ödüyoruz?

Bu olayı eşinizin çözebileceğini sanmıyorum, iş size kalıyor.
Ailesine de söyleyin haksızlıklarınız yüzünden yuvamız yıkılıyor, bir şey yapmayı düşünmüyor musunuz diye?
Konuşmaktan çekiniyorsanızsa kendinize şunu söyleyin.
Ailem dağılma noktasına gelmiş, en kötü ne olur?
 
İyi de siz 100 bin koymuşsunuz. Adam 150 koymuş. Diğeri 250 koymuş. Toplam 500 bin kişi başı ortalama 166 desek. Her türlü siz içeriye 60 bin liradan fazla borçlusunuz. Kardeşi ise 15 bin borçlu. Belki bu süreçte alamadığınız paraları buradan düşüyorlardır. Devamında size vereceklerdir. Bunu konuşmak gerekir detaylı. Hiç kendiniz az kattığınızı düşünmüyorsunuz :) bu kadar az koyup nasıl eşit ortak olabilirsiniz?
birde para 3e bölününce yine haksızlık. Ortadaki paradan Amcanın yada diğer adam da çalışıyorsa önce çalışan gibi maaş alıp sigortası ödenmeli. Yemek yol hakları karşılanmalı. Sonra 3e bölünmeli. Sizin eşiniz ayrı işte çalışıp buradan ek gelir sahibi olacak ama o adam marketle ilgilenecek eşit olacaksınız öyle şey olmaz.
Yeni bir markette önce sizin içeriye borçlarınız sonra çalışanların giderleri vs karşılanınca evet para gelmeme ihtimali var.
Onun haricinde esnaflıktan anlamayan ticaret bilmeyen ama bu işlere giren herkesi bir kandıran oluyor. Yukarıda söylediğim mantıkla kandırılmıyor da olabilirsiniz bilemiyorum. Eşiniz halletmeli bunu.
 
Anladığım kadarıyla yorum yapmak istedim.
Eşinizle bir kez daha konuşun.
Sizden gerçekten boşanmak istemediğini düşünüyorsanız ve siz de istemiyorsanız konuşun.
Gel kardeşinle birlikte konuşalım diyin.
Ve ortaklıktan çıkın, paranızı alarak.
Bu işi çözün.
İş ortaklığınız biterse belki biraz mesafe de girer aranıza ve bu ailevi problemleri bitirirsiniz.
Eşinizin pasifliğine bir çözüm var mıdır bilmem. Ama madem çocuk var, arada sevgi de varsa bitirmeyin. Belki zamanla sizin de sayenizde biraz sesini çıkarmayı öğrenir.
2 yıl evlilikte hiç bir şey değil inanın.
En iyi evlilikte bile 5 yıl gerekiyor her şeyin oturması için.
Yani bence öyle.
 
o kadar gereksiz uzatmışsınız ki. topladan 20 satırda anlatılacak olayı uzattıkça uzatmışsınız atlayarak okudum çoğunu. duruma bakılırsa kazıklanmışsınız evet ve hakkınızı nasıl alırsınız bilemedim. çünkü yasal hiçbir şey yok
 

Yanlış anlamışsınız. Başta sadece nakit verdiğimiz miktar üzerinden ortak olacağız sanmıştım. Krediyi birlikte ödeyeceğiz yarı yarıya ortak olacağız diyince sevindim. İnce hesap da yapmadım. Bizi ortak ödemeye dahil etti ve payımız yükseldi diye sevindim.

Oysaki biz 25 bin daha ödesek zaten yarı yarıya ortak oluyorduk ama ben bunu hesaplamadım. Kardeşi bize kazık atacak değil herhalde diye üzerinde bile durmadım.
 

Kardeşi zaten maaşını alıyor. Ayrıca payını da alacak öyle anlaşılmıştı. Diğer ortak ve eşim işlerine devam edecekler. Kardeşin başka bir işi olmadığı için marketin başında durup maaş alacak artı kar alacak bence bu çok normal bir durum. Yol vs yok market zaten evlerine yakın.

Bakın adam 150 cebinden koymadı. Dükkandan elde edilen kazançla ödüyor. Yani 150 bin çekti ama birlikte ödediğimiz için 75 o 75 biz Ödemiş oluyoruz. Bir de başta bizim verdiğimiz nakit 100 bin var. Toplamda biz 175 Ödemiş oluyoruz kendi 75 ödüyor. Ama yağı yarıya ortağız diyor. Paradan falan düşmüyor yani.

Ortaklık 3 e bölünmeyecek başta anlattım aslında. Diğer ortak marketin yüzde ellisine sahip. Eşim ve kardeşi yüzde 25 er paya sahip. Yani kardeşler kendi aralarında yarı yarıya demek istedim.
 
Ortak olacaksanız bidahaki sefere sözleşme yapın, direkt su an dükkam tek kişide gözüküyor yasal hiçbir hakkınız yok...bilmediğiniz.işlere de girmeyin, kimse oturdugu yerden para kazanamaz

Bilmediğimiz bir iş değil eşimin bir işi var kardeşi boşta olduğu için dükkanda durup maaş alacak artı kar alacak. Bunda bir sorun yok zaten. Sorun krediyi ortak ödüyoruz artı biz fazladan nakit para ds verdik ama kar payı olarak kardeşle yarı yarıya ortağız haksızlık burada
 
Simdi baştan ztn bir sorun var siz 25 bin eksik katkı sağlamissiniz ayrıca vakit ve emek var esiniz ayrı işte çalışacak çok karışık bir ortaklık olmuş
Ortaklık sevmem aile ile olanı hiç sevmem
Esiniz pasif belli marketten kazıklanmis eşiyle sorun yaşamış çokta büyük olay olarak gördüğünü sanmıyorum.
Yaşadığınız ilk sorun bu mu? Kolay değil ben baştan izin vermezdim bu hale gelmişken ne yaparım bilemedim
 
Ben sizi anladım demek istediğim şı. Belki de sizi kandırmıyor. Hesap kitap yapıyor. Herkesin payını ayırıyor. Ve sizin diyelim bu ay hakkınız 5 bin. borcunuz olan kısımdan düşünüyor. Her türlü kardeşe de 25 bin borcunu var aslında. Tamam adamla eşit değilsiniz anladım. Ama kardeşle ortak olmak için bile borçlusunuz. Kendi parasıyla da kendi kredisini ödüyor. Bir zaman sonra sizin ödemeniz hereken kısım bitti. Alın bu aylık geliriniz diyebilir. Ama kendisi devam edebilir ödemeye. Yani kredi sonuna kadar sizin hakkınızı krediye verecek diye bir kanıda bulanamayız. Bunu ancak konuşarak öğrenebilirsiniz.
 
Marketi işletmeyi ve şu kurduğunuz kardeşi çalışacak bize verecek mantığını az çok herkes bilir. İşi bilmemekten kasıt Herkesin bilmediği şey olan Hesap kitap yapmaktır. Sizde bilmiyorsunuz. Mesela kaç aydır gelir giderlere baktınız? Muhasebenizi ne kadar ödüyorsunuz? Verginiz stopajınız ne kadar çıkıyor? Aylık malzeme ne kadar alınıyor? Mesela size Yol yemek diyorum evi yakın diyorsunuz. Bunu bile bilmiyorsunuz. Yoldan kasıt bir çalışan olarak yan haklarını almasıdır. Yakında olsa yol yemek ödenir mesela gibi gibi.
Bunları bilmiyorsunuz. Her zaman bu sebeplerle de kandırılmaya açıksınız. Yoksa herkes 2 kilo elma tartıp kasadan geçiriyor.
 

Ama hesabı yanlış yapıyorsunuz çünkü 500 bini 3 e bölüyorsunuz. Ama öyle değil. Bakın diğer ortak diyor ki ben 250 veriyorum dükkanın yarısı benim. Yani onun payı %50. Eşim ve kardeşine toplam 250 bin kalıyor. 125 er bin ödememiz gerekiyor yani. Biz nakit 100 bin ödedik zaten. Geriye 25 bin borcumuz kalıyor. Çekilen 150 bin kredinin 25 ini de biz ödersek ve kardeşi tamam artık sizin borunuz bitti derse sorun yok. Ama kardeşi diyor ki kredinin tamamı bitene kadar kimseye para yok. Kredi bitince yarı yarıya ortağız diyor. Bakın diğer adamla konunun ilgisi yok onun payı zaten belli. Eşimle kardeşi şu an para almıyor. Krediyi birlikte ödüyoruz. Yani verdiğimiz 100 bin hariç 50 bin daha fazladan ödüyoruz ama kardeşiyle eşit pay alıyoruz.
 
Boşan
 
evet onu yanlış yazdım düzenledim yazımı. Her türlü 25 borçlusunuz. Bunu konuşmalısınız mutlaka. Çözülmeyecek sorun değil. Ama bu kadar iş bilmeyen insanlarla bu işe devam edilir mi edilmez
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…