Merhaba hanımlar
Yıllardır burayı takip ederdim ama kendi konumu açmak için yeni üye oldum. Aslında iki konu var ama ortak noktası eş ailesi olduğu için ikisini birlikte anlatacağım. Biraz uzun olacak şimdiden okuyacak arkadaşlara teşekkür ederim.
Eşimle 2 yıl birliktelikten sonra evlendik. Bir ay sonra evliliğimizin de 2.yılı dolacak. Nişanlandık ailesiyle ilgili sorun yaşamaya başladım yanımda olmadı. takıntı yaptığımı söyledi zamanla ben de buna inandım. Bir daha ailemle ilgili bir şey anlatma dedi bazı şeyleri tek başıma yaşadım. Evlendikten sonra da sorunlar devam etti kendisi de görmeye başladı. Ya da ben sorun çıkarmayayım diye mi yanımda gibi göründü bilmiyorum artık her şeyi sorgular hale geldim. Ben de biraz drama queen bir insanım kabul. Basit bir şeyi abartıp hayatı kendime zehir edip saatlerce ağlayabilen bir insanım. Başlarda eşim ağladığım zamanlarda yanımda olurdu ama artık salonda tv izlemeyi tercih ediyor. Bıktı muhtemelen. Bıkarsa bıksın kendi kendime de ağlayıp rahatlıyorum kimsenin tesellisine ihtiyacım yok. Yapı gereği kolay ağlayan ama ağladıkça rahatlayıp kendimi daha iyi hisseden bir insanım normal mi bilmiyorum.
Ailesi nedeniyle hep kavga ettik ve kime anlatsam herkes bu durumu eşimin çözmesi gerektiğini söylüyordu ama o hiçbir şey yapmadı. Ben konu açtığımda sustu tartışmadan kaçtı. Hatta bazen susup anlamasını beklediğim zamanlarda bile çok iyi anladığı halde yine de tek kelime etmedi konuşmadı hep sustu hep pasif kaldı. Bu halleri beni hep daha fazla üzdü.
Zamanla farkettim ki benim sorunum ailesiyle değil eşimle. O bu kadar pasif davrandığı için ve bana karşı bu kadar duyarsız olduğu için ben ailesinden daha fazla nefret ettim. Biraz tavır koysa ailesine beni önemsediğini gösterse onlar da beni sevmeseler bile oğlumuzun eşi diyip saygı duyabilirlerdi. Karşımda duvar gibi bir insan var resmen. Hem duyarsız hem pasif. Bu pasifliği nedeniyle kendisinden de soğuduğumu farkettim. Bir de işten gelip yemek yiyip tv başına geçiyor. Ne bir sohbet ne bir iletişim. Ne güzel bir söz. Emekli dedeler gibi yaşıyor. Ben konu açarsam konuşuyoruz yoksa yok.
önemli ya da önemsiz onun ailesi yüzünden problemler yaşıyorum. Hiç alışık olmadığım şeyler yaşıyorum. Biraz da maddi sorunlar yaşıyoruz ki bu da eşimin askerlik borcu yüzünden. Çünkü dolar borç alıp bedelli askerlik yapmış ve doların yükseldiği dönemde borç veren kişi geri istedi kredi çekmek zorunda kaldık. Benimle hiç alakası olmayan benden önce alınmış bir borç ama hiç lafını etmedim birlikte bu yükün altına girdik. Hatta eşim başka bir kredi ödediği için ona çıkmadı ve krediyi ben çektim. Çünkü akrabası beklemediğimiz bir anda parasını isteyince eşim çok bunaldı ve başka çaremiz yoktu.
Tüm bunlara katlandığım halde duyarsızlığı ve pasifliği tak etti ve yeter artık dediğim anda beni nankörlükle itham etti. Bir aydır kendisiyle iletişim kurmuyordum. Duvara anlatsam dile gelirdi artık susmaya karar vermiştim. Kendisi de işten gelip yemeğini yiyor uykusu gelene kadar tv izleyip yatıyordu. Ben susunca iletişimimiz tamamen bitti.
İkinci meseleye gelecek olursak bizim bir arabamız vardı. Düğün takılarıyla almıştık. Modeli düşük eski bir arabaydı. Sonrasında eşim de üzerine ekledi model yükselttik. Amacımız elimiz düzeldikçe arabayı yükseltmekti. En son satıp bir iş yaparız hem dolar borcunu öderiz diyorduk. Borç veren kişiyle de konuşmuştuk canınızı sıkmayın bana lazım değil işinizi kurun o zaman ödersiniz diyordu. Sonra eşimin kardeşi bir işle geldi. Markete ortak olacakmış siz de olur musunuz dedi. Bana çok cazip geldi. Çünkü eşim işten çıkmamış olacak kardeşi marketle ilgilenecek. Bir ortak daha var ama o da sadece eşimin kardeşini istiyormuş başka ortak istemiyormuş. Şöyle anlaştılar 500 bin nakit verilecek market için. Bunun 250 binini diğer ortak verecek. 250 bin eşimle kardeşi. Biz arabayı sattık 100 bin ediyor. Kardeşinin de nakiti yok bankadan 150 bin çekti. Buraya kadar her şey normal görünüyor. O süreçte ben erken doğum yaptım hiçbir şeyi düşünmüyorum zaten sadece bebeğime odaklanmışım ama bir taraftan da inanılmaz seviniyorum çünkü oğlum kısmetiyle geldi marketimiz oldu falan. Tabi hiçbir detayı hesaplamıyorum ne de olsa eşimin kardeşi ilgileniyor. Ama burada eşim hesap yaptı mı o da benim gibi kardeşinden kazık mı yedi onu hala anlayamadım. Marketten bize ilk ay bir para geldi bir daha para gelmedi. Sadece tüm ortakların aylık ücretsiz alışveriş hakkı var ama nakit para gelmiyor. Eşime soruyorum diyor ki böyle karar verildi borçlar ödenene kadar kimse nakit almayacak. İyi diyorum ne güzel bizim paramız eksikti kardeşi bankadan daha çok çekti ama birlikte ödersek yine de kardeşiyle yarı yarıya ortağız diye seviniyorum bir de. Basit bir hesap yapsam anlayacağım ama gözüm kapalı resmen. Ta ki geçtiğimiz hafta abim bana işler nasıl diye sorana kadar kör gibi yaşadım. Şimdilik bir şey kazanmıyoruz kredi ödüyoruz diyince şaşırdı siz zaten nakit vermiştiniz kredi mi çektiniz dedi. Kardeşi çekti ama kardeşiyle yarı yarıya ortak olmak için biz de birlikte ödüyoruz dedim. Ama siz daha fazla Ödemiş olacaksınız diyince farkettim ki kredi borcu bitişinde biz 175 bin (100 bin nakit, 150 bin kredinin de yarısını biz ödeyince 75 de ordan) Ödemiş oluyoruz kardeşi ise sadece 75 bin. Yani cebinden bir kuruş çıkmamış oluyor. Ve kendisi bekar, ailesiyle yaşıyor kirası yok ev geçindirme derdi yok. Biz arabayı satıp bu işe girdik ve şu an iki tane kredi ödüyoruz bir de uyanık kardeşin kredisine ortağız. Sonra gelip eşime sordum neden böyle diye. Baştan öyle anlaştık kabul ettik dedi. Ben böyle anlamamıştım sen de mi anlamadın dedim. Anladım ama başka türlü diğer ortak kimseyi kabul etmiyorum demiş biz kardeşime kar ortağı olduğumuz için böyle dedi. Çünkü kardeşi girmese biz de bu işe giremezmişiz kardeşi sayesinde ortak olmuşuz onun parası olmasa Bile yine bir yerden bulur olurmuş da biz o kabul etmese olamazmışız. Yani kardeşi bizim sırtımızdan market sahibi oluyor benim anladığıma göre. Sizce yanlış mı düşünüyorum? Ama onun kredisine neden ortağız o zaman biz verdiğimiz para kadar ortak olalım krediyi ödemeyelim bize verdiğimiz nakit kadar aylık pay verilsin dedim. Ya da madem biz daha fazla ödüyorsak ortaklık payımız da dava fazla olmalı dedim. Öyle olmaz çünkü şu an dükkan kendini döndürüyor aylık bir kazanç yok günlük kazandıklarından kredi ödüyorlar falan filan dedi. Biraz üzerine gidince benim de sen söylemeden önce canım sıkkındı dedi. Çünkü şu an annesi babası sürekli dükkan sadece küçük kardeşinmiş gibi konuşuyor. Ramazan’da imsakiye bastırmış altına kendi ismini yazdırmıştı. Bir kere oraya gittiğimizde oğlumu severken sen amcanın dükkanına mı geldin falan dedi. Eşimin de bunlar kafasına takılmış. Ve bilin bakalım dükkan kimin üzerine? TABİKİ KARDEŞİN.
Başta anlattığım durumdan dolayı zaten gel gitler yaşıyordum. Şu olayı da görünce iyice çıldırdım. Bir şeyler yapması gerektiğini söyledim. Ne yapabilirim baştan kabul ettik diyip duruyor. Ya kardeşine artistlik yapmak için en başında bu durumu farketti ama sesini çıkarmadı. hadi benden nakit para git ortak ol havalarına girdi kardeşine karşı. Ya da başta o da benim gibi hesaplamadı sonradan farketti ama ben olay çıkarırım diye hiç dile getirmedi. nasıl olsa ben de farketmedim böyle devam edecekti. Bir aydır iletişim kurmuyordum ama son bir haftadır daha kötü durumdayız. Boşanmayı bile aklımdan geçiriyorum çünkü bu pasifliğine tahammül edemiyorum artık. Yaşadığım hiçbir sorunda bir duruşu tavrı olmadı. Benimle karşılıklı tartışmayı bile beceremedi hep sustu. Duvardan farksızdı. Ne yaşadıysam onun ve ailesinin yüzünden yaşadım. Şimdi de bu duruma sessiz kalıyor deliriyorum. Birkaç defa konuşmaya gitti kardeşi orada değilmiş. İstese arar geliyorum nerdesin der. Beni oyalıyor aklı sıra. Kardeşine ne diyeceğini bilmiyor.
Boşanma konusuna gelince artık soğudum pasifliğinden bıktım dedim. Bir sürü şey saydım. Senden kurtulmak mutlu olmak istiyorum ama öyle bir hale getirdin ki parasızlıktan boşanma davası bile açamıyorum dedim. Çok ağır konuştum. Nefret ettiğimi düşündü ama nefret etmiyorum işin kötüsü. Üzülüyorum bu haline. İnanılmaz içine kapanık bir insan. Ailesi hep kardeşini övdüğü için hep gölgede kalmış. Herkese karşı çok iyi niyetli bana karşı da hep iyiydi hakkını yemek istemiyorum. Öte yandan da o kadar enayi gibi hissediyorum ki kendimi. Acaba beni hep böyle iyi davranarak mı kandırdı diyorum.
Tanıdık avukatı var ben ayarlayacağım sen dava açma dedi. Sana iyi bir koca olamadım ama sen çocuğuma çok iyi bir anne oldun o yüzden asla onu senden koparmayı hiçbir zaman düşünmem dedi. Bildiğiniz boşanma anlaşması yaptık. Kredileri konuştuk falan. Bana biraz zaman ver yeni iş yeri olduğu için hemen izin almak istemiyorum bir gün izin alıp gider avukatla görüşür başvuru yaparım dedi. Ağladı. Sustu.
Bana zaman kazanmaya çalışıyor gibi geliyor. Kardeşiyle de hala gidip konuşmuyor. Evde süt dökmüş kedi gibi. Zaten bana hep yardım ederdi şimdi daha da fazla ediyor. Sürekli YouTube’da izlediği saçma dizilere söylenirdim şimdi tam tersi sürekli tv de tartışma programları açıp gündem takip ediyor. Bana sürekli bir şeyler söyleyip sohbet etmeye çalışıyor. Ben de beni oyalama artık dedim. Oyalamıyorum ama şu süreci evde düşman gibi geçirmek istemiyorum diyor.
O kadar karışığım ki. Bu zamana kadar bana olan duyarsızlığından sonra şimdi bir de beni enayi yerine koyduğunu düşünüyorum. Eğer öyle değilse de kardeşi bizi kazıklıyor şu an. Her türlü yine ben zarardayım yani. Ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Bana bir yol gösterir misiniz ne yapayım? Gerçekten kafam o kadar dolu ki birinin şöyle hareket et demesine o kadar ihtiyacım var ki. Sorgusuz sualsiz söyleneni yapacak duruma geldim. Ailem henüz olayı bu kadar detaylı bilmiyor kimseye de anlatmak istemiyorum şu an. Önce bir kendim hazmetmek anlamak istiyorum.