Eşimle sorunlarımız. Bana bu konuda yol gösterir misiniz?

Merhaba hanımlar
Yıllardır burayı takip ederdim ama kendi konumu açmak için yeni üye oldum. Aslında iki konu var ama ortak noktası eş ailesi olduğu için ikisini birlikte anlatacağım. Biraz uzun olacak şimdiden okuyacak arkadaşlara teşekkür ederim.

Eşimle 2 yıl birliktelikten sonra evlendik. Bir ay sonra evliliğimizin de 2.yılı dolacak. Nişanlandık ailesiyle ilgili sorun yaşamaya başladım yanımda olmadı. takıntı yaptığımı söyledi zamanla ben de buna inandım. Bir daha ailemle ilgili bir şey anlatma dedi bazı şeyleri tek başıma yaşadım. Evlendikten sonra da sorunlar devam etti kendisi de görmeye başladı. Ya da ben sorun çıkarmayayım diye mi yanımda gibi göründü bilmiyorum artık her şeyi sorgular hale geldim. Ben de biraz drama queen bir insanım kabul. Basit bir şeyi abartıp hayatı kendime zehir edip saatlerce ağlayabilen bir insanım. Başlarda eşim ağladığım zamanlarda yanımda olurdu ama artık salonda tv izlemeyi tercih ediyor. Bıktı muhtemelen. Bıkarsa bıksın kendi kendime de ağlayıp rahatlıyorum kimsenin tesellisine ihtiyacım yok. Yapı gereği kolay ağlayan ama ağladıkça rahatlayıp kendimi daha iyi hisseden bir insanım normal mi bilmiyorum.

Ailesi nedeniyle hep kavga ettik ve kime anlatsam herkes bu durumu eşimin çözmesi gerektiğini söylüyordu ama o hiçbir şey yapmadı. Ben konu açtığımda sustu tartışmadan kaçtı. Hatta bazen susup anlamasını beklediğim zamanlarda bile çok iyi anladığı halde yine de tek kelime etmedi konuşmadı hep sustu hep pasif kaldı. Bu halleri beni hep daha fazla üzdü.

Zamanla farkettim ki benim sorunum ailesiyle değil eşimle. O bu kadar pasif davrandığı için ve bana karşı bu kadar duyarsız olduğu için ben ailesinden daha fazla nefret ettim. Biraz tavır koysa ailesine beni önemsediğini gösterse onlar da beni sevmeseler bile oğlumuzun eşi diyip saygı duyabilirlerdi. Karşımda duvar gibi bir insan var resmen. Hem duyarsız hem pasif. Bu pasifliği nedeniyle kendisinden de soğuduğumu farkettim. Bir de işten gelip yemek yiyip tv başına geçiyor. Ne bir sohbet ne bir iletişim. Ne güzel bir söz. Emekli dedeler gibi yaşıyor. Ben konu açarsam konuşuyoruz yoksa yok.

önemli ya da önemsiz onun ailesi yüzünden problemler yaşıyorum. Hiç alışık olmadığım şeyler yaşıyorum. Biraz da maddi sorunlar yaşıyoruz ki bu da eşimin askerlik borcu yüzünden. Çünkü dolar borç alıp bedelli askerlik yapmış ve doların yükseldiği dönemde borç veren kişi geri istedi kredi çekmek zorunda kaldık. Benimle hiç alakası olmayan benden önce alınmış bir borç ama hiç lafını etmedim birlikte bu yükün altına girdik. Hatta eşim başka bir kredi ödediği için ona çıkmadı ve krediyi ben çektim. Çünkü akrabası beklemediğimiz bir anda parasını isteyince eşim çok bunaldı ve başka çaremiz yoktu.
Tüm bunlara katlandığım halde duyarsızlığı ve pasifliği tak etti ve yeter artık dediğim anda beni nankörlükle itham etti. Bir aydır kendisiyle iletişim kurmuyordum. Duvara anlatsam dile gelirdi artık susmaya karar vermiştim. Kendisi de işten gelip yemeğini yiyor uykusu gelene kadar tv izleyip yatıyordu. Ben susunca iletişimimiz tamamen bitti.

İkinci meseleye gelecek olursak bizim bir arabamız vardı. Düğün takılarıyla almıştık. Modeli düşük eski bir arabaydı. Sonrasında eşim de üzerine ekledi model yükselttik. Amacımız elimiz düzeldikçe arabayı yükseltmekti. En son satıp bir iş yaparız hem dolar borcunu öderiz diyorduk. Borç veren kişiyle de konuşmuştuk canınızı sıkmayın bana lazım değil işinizi kurun o zaman ödersiniz diyordu. Sonra eşimin kardeşi bir işle geldi. Markete ortak olacakmış siz de olur musunuz dedi. Bana çok cazip geldi. Çünkü eşim işten çıkmamış olacak kardeşi marketle ilgilenecek. Bir ortak daha var ama o da sadece eşimin kardeşini istiyormuş başka ortak istemiyormuş. Şöyle anlaştılar 500 bin nakit verilecek market için. Bunun 250 binini diğer ortak verecek. 250 bin eşimle kardeşi. Biz arabayı sattık 100 bin ediyor. Kardeşinin de nakiti yok bankadan 150 bin çekti. Buraya kadar her şey normal görünüyor. O süreçte ben erken doğum yaptım hiçbir şeyi düşünmüyorum zaten sadece bebeğime odaklanmışım ama bir taraftan da inanılmaz seviniyorum çünkü oğlum kısmetiyle geldi marketimiz oldu falan. Tabi hiçbir detayı hesaplamıyorum ne de olsa eşimin kardeşi ilgileniyor. Ama burada eşim hesap yaptı mı o da benim gibi kardeşinden kazık mı yedi onu hala anlayamadım. Marketten bize ilk ay bir para geldi bir daha para gelmedi. Sadece tüm ortakların aylık ücretsiz alışveriş hakkı var ama nakit para gelmiyor. Eşime soruyorum diyor ki böyle karar verildi borçlar ödenene kadar kimse nakit almayacak. İyi diyorum ne güzel bizim paramız eksikti kardeşi bankadan daha çok çekti ama birlikte ödersek yine de kardeşiyle yarı yarıya ortağız diye seviniyorum bir de. Basit bir hesap yapsam anlayacağım ama gözüm kapalı resmen. Ta ki geçtiğimiz hafta abim bana işler nasıl diye sorana kadar kör gibi yaşadım. Şimdilik bir şey kazanmıyoruz kredi ödüyoruz diyince şaşırdı siz zaten nakit vermiştiniz kredi mi çektiniz dedi. Kardeşi çekti ama kardeşiyle yarı yarıya ortak olmak için biz de birlikte ödüyoruz dedim. Ama siz daha fazla Ödemiş olacaksınız diyince farkettim ki kredi borcu bitişinde biz 175 bin (100 bin nakit, 150 bin kredinin de yarısını biz ödeyince 75 de ordan) Ödemiş oluyoruz kardeşi ise sadece 75 bin. Yani cebinden bir kuruş çıkmamış oluyor. Ve kendisi bekar, ailesiyle yaşıyor kirası yok ev geçindirme derdi yok. Biz arabayı satıp bu işe girdik ve şu an iki tane kredi ödüyoruz bir de uyanık kardeşin kredisine ortağız. Sonra gelip eşime sordum neden böyle diye. Baştan öyle anlaştık kabul ettik dedi. Ben böyle anlamamıştım sen de mi anlamadın dedim. Anladım ama başka türlü diğer ortak kimseyi kabul etmiyorum demiş biz kardeşime kar ortağı olduğumuz için böyle dedi. Çünkü kardeşi girmese biz de bu işe giremezmişiz kardeşi sayesinde ortak olmuşuz onun parası olmasa Bile yine bir yerden bulur olurmuş da biz o kabul etmese olamazmışız. Yani kardeşi bizim sırtımızdan market sahibi oluyor benim anladığıma göre. Sizce yanlış mı düşünüyorum? Ama onun kredisine neden ortağız o zaman biz verdiğimiz para kadar ortak olalım krediyi ödemeyelim bize verdiğimiz nakit kadar aylık pay verilsin dedim. Ya da madem biz daha fazla ödüyorsak ortaklık payımız da dava fazla olmalı dedim. Öyle olmaz çünkü şu an dükkan kendini döndürüyor aylık bir kazanç yok günlük kazandıklarından kredi ödüyorlar falan filan dedi. Biraz üzerine gidince benim de sen söylemeden önce canım sıkkındı dedi. Çünkü şu an annesi babası sürekli dükkan sadece küçük kardeşinmiş gibi konuşuyor. Ramazan’da imsakiye bastırmış altına kendi ismini yazdırmıştı. Bir kere oraya gittiğimizde oğlumu severken sen amcanın dükkanına mı geldin falan dedi. Eşimin de bunlar kafasına takılmış. Ve bilin bakalım dükkan kimin üzerine? TABİKİ KARDEŞİN.

Başta anlattığım durumdan dolayı zaten gel gitler yaşıyordum. Şu olayı da görünce iyice çıldırdım. Bir şeyler yapması gerektiğini söyledim. Ne yapabilirim baştan kabul ettik diyip duruyor. Ya kardeşine artistlik yapmak için en başında bu durumu farketti ama sesini çıkarmadı. hadi benden nakit para git ortak ol havalarına girdi kardeşine karşı. Ya da başta o da benim gibi hesaplamadı sonradan farketti ama ben olay çıkarırım diye hiç dile getirmedi. nasıl olsa ben de farketmedim böyle devam edecekti. Bir aydır iletişim kurmuyordum ama son bir haftadır daha kötü durumdayız. Boşanmayı bile aklımdan geçiriyorum çünkü bu pasifliğine tahammül edemiyorum artık. Yaşadığım hiçbir sorunda bir duruşu tavrı olmadı. Benimle karşılıklı tartışmayı bile beceremedi hep sustu. Duvardan farksızdı. Ne yaşadıysam onun ve ailesinin yüzünden yaşadım. Şimdi de bu duruma sessiz kalıyor deliriyorum. Birkaç defa konuşmaya gitti kardeşi orada değilmiş. İstese arar geliyorum nerdesin der. Beni oyalıyor aklı sıra. Kardeşine ne diyeceğini bilmiyor.

Boşanma konusuna gelince artık soğudum pasifliğinden bıktım dedim. Bir sürü şey saydım. Senden kurtulmak mutlu olmak istiyorum ama öyle bir hale getirdin ki parasızlıktan boşanma davası bile açamıyorum dedim. Çok ağır konuştum. Nefret ettiğimi düşündü ama nefret etmiyorum işin kötüsü. Üzülüyorum bu haline. İnanılmaz içine kapanık bir insan. Ailesi hep kardeşini övdüğü için hep gölgede kalmış. Herkese karşı çok iyi niyetli bana karşı da hep iyiydi hakkını yemek istemiyorum. Öte yandan da o kadar enayi gibi hissediyorum ki kendimi. Acaba beni hep böyle iyi davranarak mı kandırdı diyorum.

Tanıdık avukatı var ben ayarlayacağım sen dava açma dedi. Sana iyi bir koca olamadım ama sen çocuğuma çok iyi bir anne oldun o yüzden asla onu senden koparmayı hiçbir zaman düşünmem dedi. Bildiğiniz boşanma anlaşması yaptık. Kredileri konuştuk falan. Bana biraz zaman ver yeni iş yeri olduğu için hemen izin almak istemiyorum bir gün izin alıp gider avukatla görüşür başvuru yaparım dedi. Ağladı. Sustu.

Bana zaman kazanmaya çalışıyor gibi geliyor. Kardeşiyle de hala gidip konuşmuyor. Evde süt dökmüş kedi gibi. Zaten bana hep yardım ederdi şimdi daha da fazla ediyor. Sürekli YouTube’da izlediği saçma dizilere söylenirdim şimdi tam tersi sürekli tv de tartışma programları açıp gündem takip ediyor. Bana sürekli bir şeyler söyleyip sohbet etmeye çalışıyor. Ben de beni oyalama artık dedim. Oyalamıyorum ama şu süreci evde düşman gibi geçirmek istemiyorum diyor.

O kadar karışığım ki. Bu zamana kadar bana olan duyarsızlığından sonra şimdi bir de beni enayi yerine koyduğunu düşünüyorum. Eğer öyle değilse de kardeşi bizi kazıklıyor şu an. Her türlü yine ben zarardayım yani. Ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Bana bir yol gösterir misiniz ne yapayım? Gerçekten kafam o kadar dolu ki birinin şöyle hareket et demesine o kadar ihtiyacım var ki. Sorgusuz sualsiz söyleneni yapacak duruma geldim. Ailem henüz olayı bu kadar detaylı bilmiyor kimseye de anlatmak istemiyorum şu an. Önce bir kendim hazmetmek anlamak istiyorum.
Başına ne geldiyse eşinin pasifligi yüzünden gelmiş zaten adamın sana karşı bı kötülügu yok ailesine hayır demeyi bilmiyor buyuzden sende zorda kalıyorsun. Ben olsam eşimi bosamazdim ama kardeşinden arabanın parasını ve ne kadar odediyseniz okadar kredi ücretini geri ister bu ortaklığı bozardim. Kayinvalidene de o esnada diyemedinmi burası babasının dükkanı sen hangi kafayı yaşıyorsun diye koca araba satılmış ailesi kardeşine hibe etti gibi davranıyor resmen ayrıca abiniz haklı siz zaten nakit vermişsiniz dükkanın kendini döndüren kısmı ile borçlu mal sahibi olanlar düşünsün siz ordan kâr almak hakkınız ya kâr alıp krediyi öyle ödeyin kardeslede konuşun ne kadar odediysen okadar hakkın olur diye yarı yarıya ortak gibi davranıyor resmen kardeş baya uyanik
 
Merhaba hanımlar
Yıllardır burayı takip ederdim ama kendi konumu açmak için yeni üye oldum. Aslında iki konu var ama ortak noktası eş ailesi olduğu için ikisini birlikte anlatacağım. Biraz uzun olacak şimdiden okuyacak arkadaşlara teşekkür ederim.

Eşimle 2 yıl birliktelikten sonra evlendik. Bir ay sonra evliliğimizin de 2.yılı dolacak. Nişanlandık ailesiyle ilgili sorun yaşamaya başladım yanımda olmadı. takıntı yaptığımı söyledi zamanla ben de buna inandım. Bir daha ailemle ilgili bir şey anlatma dedi bazı şeyleri tek başıma yaşadım. Evlendikten sonra da sorunlar devam etti kendisi de görmeye başladı. Ya da ben sorun çıkarmayayım diye mi yanımda gibi göründü bilmiyorum artık her şeyi sorgular hale geldim. Ben de biraz drama queen bir insanım kabul. Basit bir şeyi abartıp hayatı kendime zehir edip saatlerce ağlayabilen bir insanım. Başlarda eşim ağladığım zamanlarda yanımda olurdu ama artık salonda tv izlemeyi tercih ediyor. Bıktı muhtemelen. Bıkarsa bıksın kendi kendime de ağlayıp rahatlıyorum kimsenin tesellisine ihtiyacım yok. Yapı gereği kolay ağlayan ama ağladıkça rahatlayıp kendimi daha iyi hisseden bir insanım normal mi bilmiyorum.

Ailesi nedeniyle hep kavga ettik ve kime anlatsam herkes bu durumu eşimin çözmesi gerektiğini söylüyordu ama o hiçbir şey yapmadı. Ben konu açtığımda sustu tartışmadan kaçtı. Hatta bazen susup anlamasını beklediğim zamanlarda bile çok iyi anladığı halde yine de tek kelime etmedi konuşmadı hep sustu hep pasif kaldı. Bu halleri beni hep daha fazla üzdü.

Zamanla farkettim ki benim sorunum ailesiyle değil eşimle. O bu kadar pasif davrandığı için ve bana karşı bu kadar duyarsız olduğu için ben ailesinden daha fazla nefret ettim. Biraz tavır koysa ailesine beni önemsediğini gösterse onlar da beni sevmeseler bile oğlumuzun eşi diyip saygı duyabilirlerdi. Karşımda duvar gibi bir insan var resmen. Hem duyarsız hem pasif. Bu pasifliği nedeniyle kendisinden de soğuduğumu farkettim. Bir de işten gelip yemek yiyip tv başına geçiyor. Ne bir sohbet ne bir iletişim. Ne güzel bir söz. Emekli dedeler gibi yaşıyor. Ben konu açarsam konuşuyoruz yoksa yok.

önemli ya da önemsiz onun ailesi yüzünden problemler yaşıyorum. Hiç alışık olmadığım şeyler yaşıyorum. Biraz da maddi sorunlar yaşıyoruz ki bu da eşimin askerlik borcu yüzünden. Çünkü dolar borç alıp bedelli askerlik yapmış ve doların yükseldiği dönemde borç veren kişi geri istedi kredi çekmek zorunda kaldık. Benimle hiç alakası olmayan benden önce alınmış bir borç ama hiç lafını etmedim birlikte bu yükün altına girdik. Hatta eşim başka bir kredi ödediği için ona çıkmadı ve krediyi ben çektim. Çünkü akrabası beklemediğimiz bir anda parasını isteyince eşim çok bunaldı ve başka çaremiz yoktu.
Tüm bunlara katlandığım halde duyarsızlığı ve pasifliği tak etti ve yeter artık dediğim anda beni nankörlükle itham etti. Bir aydır kendisiyle iletişim kurmuyordum. Duvara anlatsam dile gelirdi artık susmaya karar vermiştim. Kendisi de işten gelip yemeğini yiyor uykusu gelene kadar tv izleyip yatıyordu. Ben susunca iletişimimiz tamamen bitti.

İkinci meseleye gelecek olursak bizim bir arabamız vardı. Düğün takılarıyla almıştık. Modeli düşük eski bir arabaydı. Sonrasında eşim de üzerine ekledi model yükselttik. Amacımız elimiz düzeldikçe arabayı yükseltmekti. En son satıp bir iş yaparız hem dolar borcunu öderiz diyorduk. Borç veren kişiyle de konuşmuştuk canınızı sıkmayın bana lazım değil işinizi kurun o zaman ödersiniz diyordu. Sonra eşimin kardeşi bir işle geldi. Markete ortak olacakmış siz de olur musunuz dedi. Bana çok cazip geldi. Çünkü eşim işten çıkmamış olacak kardeşi marketle ilgilenecek. Bir ortak daha var ama o da sadece eşimin kardeşini istiyormuş başka ortak istemiyormuş. Şöyle anlaştılar 500 bin nakit verilecek market için. Bunun 250 binini diğer ortak verecek. 250 bin eşimle kardeşi. Biz arabayı sattık 100 bin ediyor. Kardeşinin de nakiti yok bankadan 150 bin çekti. Buraya kadar her şey normal görünüyor. O süreçte ben erken doğum yaptım hiçbir şeyi düşünmüyorum zaten sadece bebeğime odaklanmışım ama bir taraftan da inanılmaz seviniyorum çünkü oğlum kısmetiyle geldi marketimiz oldu falan. Tabi hiçbir detayı hesaplamıyorum ne de olsa eşimin kardeşi ilgileniyor. Ama burada eşim hesap yaptı mı o da benim gibi kardeşinden kazık mı yedi onu hala anlayamadım. Marketten bize ilk ay bir para geldi bir daha para gelmedi. Sadece tüm ortakların aylık ücretsiz alışveriş hakkı var ama nakit para gelmiyor. Eşime soruyorum diyor ki böyle karar verildi borçlar ödenene kadar kimse nakit almayacak. İyi diyorum ne güzel bizim paramız eksikti kardeşi bankadan daha çok çekti ama birlikte ödersek yine de kardeşiyle yarı yarıya ortağız diye seviniyorum bir de. Basit bir hesap yapsam anlayacağım ama gözüm kapalı resmen. Ta ki geçtiğimiz hafta abim bana işler nasıl diye sorana kadar kör gibi yaşadım. Şimdilik bir şey kazanmıyoruz kredi ödüyoruz diyince şaşırdı siz zaten nakit vermiştiniz kredi mi çektiniz dedi. Kardeşi çekti ama kardeşiyle yarı yarıya ortak olmak için biz de birlikte ödüyoruz dedim. Ama siz daha fazla Ödemiş olacaksınız diyince farkettim ki kredi borcu bitişinde biz 175 bin (100 bin nakit, 150 bin kredinin de yarısını biz ödeyince 75 de ordan) Ödemiş oluyoruz kardeşi ise sadece 75 bin. Yani cebinden bir kuruş çıkmamış oluyor. Ve kendisi bekar, ailesiyle yaşıyor kirası yok ev geçindirme derdi yok. Biz arabayı satıp bu işe girdik ve şu an iki tane kredi ödüyoruz bir de uyanık kardeşin kredisine ortağız. Sonra gelip eşime sordum neden böyle diye. Baştan öyle anlaştık kabul ettik dedi. Ben böyle anlamamıştım sen de mi anlamadın dedim. Anladım ama başka türlü diğer ortak kimseyi kabul etmiyorum demiş biz kardeşime kar ortağı olduğumuz için böyle dedi. Çünkü kardeşi girmese biz de bu işe giremezmişiz kardeşi sayesinde ortak olmuşuz onun parası olmasa Bile yine bir yerden bulur olurmuş da biz o kabul etmese olamazmışız. Yani kardeşi bizim sırtımızdan market sahibi oluyor benim anladığıma göre. Sizce yanlış mı düşünüyorum? Ama onun kredisine neden ortağız o zaman biz verdiğimiz para kadar ortak olalım krediyi ödemeyelim bize verdiğimiz nakit kadar aylık pay verilsin dedim. Ya da madem biz daha fazla ödüyorsak ortaklık payımız da dava fazla olmalı dedim. Öyle olmaz çünkü şu an dükkan kendini döndürüyor aylık bir kazanç yok günlük kazandıklarından kredi ödüyorlar falan filan dedi. Biraz üzerine gidince benim de sen söylemeden önce canım sıkkındı dedi. Çünkü şu an annesi babası sürekli dükkan sadece küçük kardeşinmiş gibi konuşuyor. Ramazan’da imsakiye bastırmış altına kendi ismini yazdırmıştı. Bir kere oraya gittiğimizde oğlumu severken sen amcanın dükkanına mı geldin falan dedi. Eşimin de bunlar kafasına takılmış. Ve bilin bakalım dükkan kimin üzerine? TABİKİ KARDEŞİN.

Başta anlattığım durumdan dolayı zaten gel gitler yaşıyordum. Şu olayı da görünce iyice çıldırdım. Bir şeyler yapması gerektiğini söyledim. Ne yapabilirim baştan kabul ettik diyip duruyor. Ya kardeşine artistlik yapmak için en başında bu durumu farketti ama sesini çıkarmadı. hadi benden nakit para git ortak ol havalarına girdi kardeşine karşı. Ya da başta o da benim gibi hesaplamadı sonradan farketti ama ben olay çıkarırım diye hiç dile getirmedi. nasıl olsa ben de farketmedim böyle devam edecekti. Bir aydır iletişim kurmuyordum ama son bir haftadır daha kötü durumdayız. Boşanmayı bile aklımdan geçiriyorum çünkü bu pasifliğine tahammül edemiyorum artık. Yaşadığım hiçbir sorunda bir duruşu tavrı olmadı. Benimle karşılıklı tartışmayı bile beceremedi hep sustu. Duvardan farksızdı. Ne yaşadıysam onun ve ailesinin yüzünden yaşadım. Şimdi de bu duruma sessiz kalıyor deliriyorum. Birkaç defa konuşmaya gitti kardeşi orada değilmiş. İstese arar geliyorum nerdesin der. Beni oyalıyor aklı sıra. Kardeşine ne diyeceğini bilmiyor.

Boşanma konusuna gelince artık soğudum pasifliğinden bıktım dedim. Bir sürü şey saydım. Senden kurtulmak mutlu olmak istiyorum ama öyle bir hale getirdin ki parasızlıktan boşanma davası bile açamıyorum dedim. Çok ağır konuştum. Nefret ettiğimi düşündü ama nefret etmiyorum işin kötüsü. Üzülüyorum bu haline. İnanılmaz içine kapanık bir insan. Ailesi hep kardeşini övdüğü için hep gölgede kalmış. Herkese karşı çok iyi niyetli bana karşı da hep iyiydi hakkını yemek istemiyorum. Öte yandan da o kadar enayi gibi hissediyorum ki kendimi. Acaba beni hep böyle iyi davranarak mı kandırdı diyorum.

Tanıdık avukatı var ben ayarlayacağım sen dava açma dedi. Sana iyi bir koca olamadım ama sen çocuğuma çok iyi bir anne oldun o yüzden asla onu senden koparmayı hiçbir zaman düşünmem dedi. Bildiğiniz boşanma anlaşması yaptık. Kredileri konuştuk falan. Bana biraz zaman ver yeni iş yeri olduğu için hemen izin almak istemiyorum bir gün izin alıp gider avukatla görüşür başvuru yaparım dedi. Ağladı. Sustu.

Bana zaman kazanmaya çalışıyor gibi geliyor. Kardeşiyle de hala gidip konuşmuyor. Evde süt dökmüş kedi gibi. Zaten bana hep yardım ederdi şimdi daha da fazla ediyor. Sürekli YouTube’da izlediği saçma dizilere söylenirdim şimdi tam tersi sürekli tv de tartışma programları açıp gündem takip ediyor. Bana sürekli bir şeyler söyleyip sohbet etmeye çalışıyor. Ben de beni oyalama artık dedim. Oyalamıyorum ama şu süreci evde düşman gibi geçirmek istemiyorum diyor.

O kadar karışığım ki. Bu zamana kadar bana olan duyarsızlığından sonra şimdi bir de beni enayi yerine koyduğunu düşünüyorum. Eğer öyle değilse de kardeşi bizi kazıklıyor şu an. Her türlü yine ben zarardayım yani. Ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Bana bir yol gösterir misiniz ne yapayım? Gerçekten kafam o kadar dolu ki birinin şöyle hareket et demesine o kadar ihtiyacım var ki. Sorgusuz sualsiz söyleneni yapacak duruma geldim. Ailem henüz olayı bu kadar detaylı bilmiyor kimseye de anlatmak istemiyorum şu an. Önce bir kendim hazmetmek anlamak istiyorum.
Çok üzüldüm, çok rıca ediyorum avukata vereceğiniz parayı uzman bir aile danışmanına verin ve yuvanızı kurtarın, eşiniz, hırsızlık, namussuzluk yapmamış, adam öldürmemiş, sizi aldatmamış, kimsenin gazına gelip yuvanızı yıkıp o sabiyi babasız bırakmayın. Maddi sorunlar çözülür, Allah büyüktür. Sessizlik konusuna gelince, kimi insan fıtrat olarak sessizdir, ama çocukken kardeşiyle kıyaslanmışsa (olumsuz anlamda) o zaman daha da içe kapanır. Market meselesinde de belli ki iyi niyetinin kurbanı olmuş. Suç onun kardeşinde. Madem iş boşanmaya kadar gelmiş, Siz gidip kardeşiyle konuşun. Bi de onu dinleyin yanınıza aklı başında birini de alın, şahit olarak. Bakalım kardeş ne anlatacak. Bir de ailesiyle de geçinmeye çalışın, bendeki koca da beni savunamaz pek, baktım olmuyor, aileye yakınlaştım, sevdirdin kendimi.. Geçmişi düşünüp kin gütmeyi de bıraktım.. Eşin ailesiyle arayı iyi tuttunuz mu birçok sorun kendiliğinden çözülüyor. Lütfen ama lütfen boşanmayı düşünmeyin. Boşanınca ne olacak. Burdan boşanın diyenlere bakmayın. Herkesin evinde sorunu var. Allah ın indirdiği imtihandan kimse muaf değil. Bu Allah ın adaletine ters. Herkeste sorun var sadece farklı. Siz kocayla sorun yaşarsınız, öteki evlatlar, beriki hastalıkla sınanıyor. Lütfen son durumu yazın buraya. Hiç tanımadığım bir hanıma üzüldüm okurken. Tanımasam da din kardeşimsiniz
 
Ben eşinize biraz üzüldüm ya. Siz de baskın birisiniz belli. Aile zaten tepesine çıkmış, annesinin bakkal hakkinda söylediği şey eşinizin açısından bakınca çok incitici mesela. Bilinçaltı öyle bir şey ki doğrusunu bile bile hata yaptırır insana. Ailesinin yaptıkları çocukluktan beri işlemiştir artık eşinize. Bu durumda adamdan ekstra bir güç bekleyemezsiniz ki. Düşünsenize eskiden beri kardeşinin gölgesinde kalmış bir insan.
Üstelik evin içinde size karşı iyi, ne bileyim hani susuyordu demişsiniz ya belki de kendini aciz hissedip diyecek bir şey bulamıyordu. Sizin yerinizde olsam boşanmayı düşünmeden önce eşime yardım etmeye çalışırdım. Terapiye gitmesini sağlamaya çalışırdım mesela. Çünkü her şeye "he" diyen bir insan var ortada. Bence durumu baştan sona bir daha değerlendirin.
 
Merhaba, cok eski uyeyim ancak senelerdir yorum yapmiyorum. Bu forumu aile sorunlariyla ilgili yaptigim bir calisma icin takip ediyordum. Ayni zamanda aile danismayim. H Harputluanne nin yorumu o kadar yerinde bir yorum olmus ki bu yapici tavrindan dolayi takdir ediyorum. Ayni sekilde holymoly holymoly hanimin da. Olayin bir suru detayi var ancak benim de yazacaklarim benzer sekilde olurdu. Onceliginiz yuvaniz olsun. Muhakkak bir destek alin. Sorununuz cozulmeyecek sorun degil.
 
Merhaba hanımlar
Yıllardır burayı takip ederdim ama kendi konumu açmak için yeni üye oldum. Aslında iki konu var ama ortak noktası eş ailesi olduğu için ikisini birlikte anlatacağım. Biraz uzun olacak şimdiden okuyacak arkadaşlara teşekkür ederim.

Eşimle 2 yıl birliktelikten sonra evlendik. Bir ay sonra evliliğimizin de 2.yılı dolacak. Nişanlandık ailesiyle ilgili sorun yaşamaya başladım yanımda olmadı. takıntı yaptığımı söyledi zamanla ben de buna inandım. Bir daha ailemle ilgili bir şey anlatma dedi bazı şeyleri tek başıma yaşadım. Evlendikten sonra da sorunlar devam etti kendisi de görmeye başladı. Ya da ben sorun çıkarmayayım diye mi yanımda gibi göründü bilmiyorum artık her şeyi sorgular hale geldim. Ben de biraz drama queen bir insanım kabul. Basit bir şeyi abartıp hayatı kendime zehir edip saatlerce ağlayabilen bir insanım. Başlarda eşim ağladığım zamanlarda yanımda olurdu ama artık salonda tv izlemeyi tercih ediyor. Bıktı muhtemelen. Bıkarsa bıksın kendi kendime de ağlayıp rahatlıyorum kimsenin tesellisine ihtiyacım yok. Yapı gereği kolay ağlayan ama ağladıkça rahatlayıp kendimi daha iyi hisseden bir insanım normal mi bilmiyorum.

Ailesi nedeniyle hep kavga ettik ve kime anlatsam herkes bu durumu eşimin çözmesi gerektiğini söylüyordu ama o hiçbir şey yapmadı. Ben konu açtığımda sustu tartışmadan kaçtı. Hatta bazen susup anlamasını beklediğim zamanlarda bile çok iyi anladığı halde yine de tek kelime etmedi konuşmadı hep sustu hep pasif kaldı. Bu halleri beni hep daha fazla üzdü.

Zamanla farkettim ki benim sorunum ailesiyle değil eşimle. O bu kadar pasif davrandığı için ve bana karşı bu kadar duyarsız olduğu için ben ailesinden daha fazla nefret ettim. Biraz tavır koysa ailesine beni önemsediğini gösterse onlar da beni sevmeseler bile oğlumuzun eşi diyip saygı duyabilirlerdi. Karşımda duvar gibi bir insan var resmen. Hem duyarsız hem pasif. Bu pasifliği nedeniyle kendisinden de soğuduğumu farkettim. Bir de işten gelip yemek yiyip tv başına geçiyor. Ne bir sohbet ne bir iletişim. Ne güzel bir söz. Emekli dedeler gibi yaşıyor. Ben konu açarsam konuşuyoruz yoksa yok.

önemli ya da önemsiz onun ailesi yüzünden problemler yaşıyorum. Hiç alışık olmadığım şeyler yaşıyorum. Biraz da maddi sorunlar yaşıyoruz ki bu da eşimin askerlik borcu yüzünden. Çünkü dolar borç alıp bedelli askerlik yapmış ve doların yükseldiği dönemde borç veren kişi geri istedi kredi çekmek zorunda kaldık. Benimle hiç alakası olmayan benden önce alınmış bir borç ama hiç lafını etmedim birlikte bu yükün altına girdik. Hatta eşim başka bir kredi ödediği için ona çıkmadı ve krediyi ben çektim. Çünkü akrabası beklemediğimiz bir anda parasını isteyince eşim çok bunaldı ve başka çaremiz yoktu.
Tüm bunlara katlandığım halde duyarsızlığı ve pasifliği tak etti ve yeter artık dediğim anda beni nankörlükle itham etti. Bir aydır kendisiyle iletişim kurmuyordum. Duvara anlatsam dile gelirdi artık susmaya karar vermiştim. Kendisi de işten gelip yemeğini yiyor uykusu gelene kadar tv izleyip yatıyordu. Ben susunca iletişimimiz tamamen bitti.

İkinci meseleye gelecek olursak bizim bir arabamız vardı. Düğün takılarıyla almıştık. Modeli düşük eski bir arabaydı. Sonrasında eşim de üzerine ekledi model yükselttik. Amacımız elimiz düzeldikçe arabayı yükseltmekti. En son satıp bir iş yaparız hem dolar borcunu öderiz diyorduk. Borç veren kişiyle de konuşmuştuk canınızı sıkmayın bana lazım değil işinizi kurun o zaman ödersiniz diyordu. Sonra eşimin kardeşi bir işle geldi. Markete ortak olacakmış siz de olur musunuz dedi. Bana çok cazip geldi. Çünkü eşim işten çıkmamış olacak kardeşi marketle ilgilenecek. Bir ortak daha var ama o da sadece eşimin kardeşini istiyormuş başka ortak istemiyormuş. Şöyle anlaştılar 500 bin nakit verilecek market için. Bunun 250 binini diğer ortak verecek. 250 bin eşimle kardeşi. Biz arabayı sattık 100 bin ediyor. Kardeşinin de nakiti yok bankadan 150 bin çekti. Buraya kadar her şey normal görünüyor. O süreçte ben erken doğum yaptım hiçbir şeyi düşünmüyorum zaten sadece bebeğime odaklanmışım ama bir taraftan da inanılmaz seviniyorum çünkü oğlum kısmetiyle geldi marketimiz oldu falan. Tabi hiçbir detayı hesaplamıyorum ne de olsa eşimin kardeşi ilgileniyor. Ama burada eşim hesap yaptı mı o da benim gibi kardeşinden kazık mı yedi onu hala anlayamadım. Marketten bize ilk ay bir para geldi bir daha para gelmedi. Sadece tüm ortakların aylık ücretsiz alışveriş hakkı var ama nakit para gelmiyor. Eşime soruyorum diyor ki böyle karar verildi borçlar ödenene kadar kimse nakit almayacak. İyi diyorum ne güzel bizim paramız eksikti kardeşi bankadan daha çok çekti ama birlikte ödersek yine de kardeşiyle yarı yarıya ortağız diye seviniyorum bir de. Basit bir hesap yapsam anlayacağım ama gözüm kapalı resmen. Ta ki geçtiğimiz hafta abim bana işler nasıl diye sorana kadar kör gibi yaşadım. Şimdilik bir şey kazanmıyoruz kredi ödüyoruz diyince şaşırdı siz zaten nakit vermiştiniz kredi mi çektiniz dedi. Kardeşi çekti ama kardeşiyle yarı yarıya ortak olmak için biz de birlikte ödüyoruz dedim. Ama siz daha fazla Ödemiş olacaksınız diyince farkettim ki kredi borcu bitişinde biz 175 bin (100 bin nakit, 150 bin kredinin de yarısını biz ödeyince 75 de ordan) Ödemiş oluyoruz kardeşi ise sadece 75 bin. Yani cebinden bir kuruş çıkmamış oluyor. Ve kendisi bekar, ailesiyle yaşıyor kirası yok ev geçindirme derdi yok. Biz arabayı satıp bu işe girdik ve şu an iki tane kredi ödüyoruz bir de uyanık kardeşin kredisine ortağız. Sonra gelip eşime sordum neden böyle diye. Baştan öyle anlaştık kabul ettik dedi. Ben böyle anlamamıştım sen de mi anlamadın dedim. Anladım ama başka türlü diğer ortak kimseyi kabul etmiyorum demiş biz kardeşime kar ortağı olduğumuz için böyle dedi. Çünkü kardeşi girmese biz de bu işe giremezmişiz kardeşi sayesinde ortak olmuşuz onun parası olmasa Bile yine bir yerden bulur olurmuş da biz o kabul etmese olamazmışız. Yani kardeşi bizim sırtımızdan market sahibi oluyor benim anladığıma göre. Sizce yanlış mı düşünüyorum? Ama onun kredisine neden ortağız o zaman biz verdiğimiz para kadar ortak olalım krediyi ödemeyelim bize verdiğimiz nakit kadar aylık pay verilsin dedim. Ya da madem biz daha fazla ödüyorsak ortaklık payımız da dava fazla olmalı dedim. Öyle olmaz çünkü şu an dükkan kendini döndürüyor aylık bir kazanç yok günlük kazandıklarından kredi ödüyorlar falan filan dedi. Biraz üzerine gidince benim de sen söylemeden önce canım sıkkındı dedi. Çünkü şu an annesi babası sürekli dükkan sadece küçük kardeşinmiş gibi konuşuyor. Ramazan’da imsakiye bastırmış altına kendi ismini yazdırmıştı. Bir kere oraya gittiğimizde oğlumu severken sen amcanın dükkanına mı geldin falan dedi. Eşimin de bunlar kafasına takılmış. Ve bilin bakalım dükkan kimin üzerine? TABİKİ KARDEŞİN.

Başta anlattığım durumdan dolayı zaten gel gitler yaşıyordum. Şu olayı da görünce iyice çıldırdım. Bir şeyler yapması gerektiğini söyledim. Ne yapabilirim baştan kabul ettik diyip duruyor. Ya kardeşine artistlik yapmak için en başında bu durumu farketti ama sesini çıkarmadı. hadi benden nakit para git ortak ol havalarına girdi kardeşine karşı. Ya da başta o da benim gibi hesaplamadı sonradan farketti ama ben olay çıkarırım diye hiç dile getirmedi. nasıl olsa ben de farketmedim böyle devam edecekti. Bir aydır iletişim kurmuyordum ama son bir haftadır daha kötü durumdayız. Boşanmayı bile aklımdan geçiriyorum çünkü bu pasifliğine tahammül edemiyorum artık. Yaşadığım hiçbir sorunda bir duruşu tavrı olmadı. Benimle karşılıklı tartışmayı bile beceremedi hep sustu. Duvardan farksızdı. Ne yaşadıysam onun ve ailesinin yüzünden yaşadım. Şimdi de bu duruma sessiz kalıyor deliriyorum. Birkaç defa konuşmaya gitti kardeşi orada değilmiş. İstese arar geliyorum nerdesin der. Beni oyalıyor aklı sıra. Kardeşine ne diyeceğini bilmiyor.

Boşanma konusuna gelince artık soğudum pasifliğinden bıktım dedim. Bir sürü şey saydım. Senden kurtulmak mutlu olmak istiyorum ama öyle bir hale getirdin ki parasızlıktan boşanma davası bile açamıyorum dedim. Çok ağır konuştum. Nefret ettiğimi düşündü ama nefret etmiyorum işin kötüsü. Üzülüyorum bu haline. İnanılmaz içine kapanık bir insan. Ailesi hep kardeşini övdüğü için hep gölgede kalmış. Herkese karşı çok iyi niyetli bana karşı da hep iyiydi hakkını yemek istemiyorum. Öte yandan da o kadar enayi gibi hissediyorum ki kendimi. Acaba beni hep böyle iyi davranarak mı kandırdı diyorum.

Tanıdık avukatı var ben ayarlayacağım sen dava açma dedi. Sana iyi bir koca olamadım ama sen çocuğuma çok iyi bir anne oldun o yüzden asla onu senden koparmayı hiçbir zaman düşünmem dedi. Bildiğiniz boşanma anlaşması yaptık. Kredileri konuştuk falan. Bana biraz zaman ver yeni iş yeri olduğu için hemen izin almak istemiyorum bir gün izin alıp gider avukatla görüşür başvuru yaparım dedi. Ağladı. Sustu.

Bana zaman kazanmaya çalışıyor gibi geliyor. Kardeşiyle de hala gidip konuşmuyor. Evde süt dökmüş kedi gibi. Zaten bana hep yardım ederdi şimdi daha da fazla ediyor. Sürekli YouTube’da izlediği saçma dizilere söylenirdim şimdi tam tersi sürekli tv de tartışma programları açıp gündem takip ediyor. Bana sürekli bir şeyler söyleyip sohbet etmeye çalışıyor. Ben de beni oyalama artık dedim. Oyalamıyorum ama şu süreci evde düşman gibi geçirmek istemiyorum diyor.

O kadar karışığım ki. Bu zamana kadar bana olan duyarsızlığından sonra şimdi bir de beni enayi yerine koyduğunu düşünüyorum. Eğer öyle değilse de kardeşi bizi kazıklıyor şu an. Her türlü yine ben zarardayım yani. Ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Bana bir yol gösterir misiniz ne yapayım? Gerçekten kafam o kadar dolu ki birinin şöyle hareket et demesine o kadar ihtiyacım var ki. Sorgusuz sualsiz söyleneni yapacak duruma geldim. Ailem henüz olayı bu kadar detaylı bilmiyor kimseye de anlatmak istemiyorum şu an. Önce bir kendim hazmetmek anlamak istiyorum.
Merhaba, lütfen ilk önce evlilik danışmanı ile görüşün.
 
Merhaba hanımlar
Yıllardır burayı takip ederdim ama kendi konumu açmak için yeni üye oldum. Aslında iki konu var ama ortak noktası eş ailesi olduğu için ikisini birlikte anlatacağım. Biraz uzun olacak şimdiden okuyacak arkadaşlara teşekkür ederim.

Eşimle 2 yıl birliktelikten sonra evlendik. Bir ay sonra evliliğimizin de 2.yılı dolacak. Nişanlandık ailesiyle ilgili sorun yaşamaya başladım yanımda olmadı. takıntı yaptığımı söyledi zamanla ben de buna inandım. Bir daha ailemle ilgili bir şey anlatma dedi bazı şeyleri tek başıma yaşadım. Evlendikten sonra da sorunlar devam etti kendisi de görmeye başladı. Ya da ben sorun çıkarmayayım diye mi yanımda gibi göründü bilmiyorum artık her şeyi sorgular hale geldim. Ben de biraz drama queen bir insanım kabul. Basit bir şeyi abartıp hayatı kendime zehir edip saatlerce ağlayabilen bir insanım. Başlarda eşim ağladığım zamanlarda yanımda olurdu ama artık salonda tv izlemeyi tercih ediyor. Bıktı muhtemelen. Bıkarsa bıksın kendi kendime de ağlayıp rahatlıyorum kimsenin tesellisine ihtiyacım yok. Yapı gereği kolay ağlayan ama ağladıkça rahatlayıp kendimi daha iyi hisseden bir insanım normal mi bilmiyorum.

Ailesi nedeniyle hep kavga ettik ve kime anlatsam herkes bu durumu eşimin çözmesi gerektiğini söylüyordu ama o hiçbir şey yapmadı. Ben konu açtığımda sustu tartışmadan kaçtı. Hatta bazen susup anlamasını beklediğim zamanlarda bile çok iyi anladığı halde yine de tek kelime etmedi konuşmadı hep sustu hep pasif kaldı. Bu halleri beni hep daha fazla üzdü.

Zamanla farkettim ki benim sorunum ailesiyle değil eşimle. O bu kadar pasif davrandığı için ve bana karşı bu kadar duyarsız olduğu için ben ailesinden daha fazla nefret ettim. Biraz tavır koysa ailesine beni önemsediğini gösterse onlar da beni sevmeseler bile oğlumuzun eşi diyip saygı duyabilirlerdi. Karşımda duvar gibi bir insan var resmen. Hem duyarsız hem pasif. Bu pasifliği nedeniyle kendisinden de soğuduğumu farkettim. Bir de işten gelip yemek yiyip tv başına geçiyor. Ne bir sohbet ne bir iletişim. Ne güzel bir söz. Emekli dedeler gibi yaşıyor. Ben konu açarsam konuşuyoruz yoksa yok.

önemli ya da önemsiz onun ailesi yüzünden problemler yaşıyorum. Hiç alışık olmadığım şeyler yaşıyorum. Biraz da maddi sorunlar yaşıyoruz ki bu da eşimin askerlik borcu yüzünden. Çünkü dolar borç alıp bedelli askerlik yapmış ve doların yükseldiği dönemde borç veren kişi geri istedi kredi çekmek zorunda kaldık. Benimle hiç alakası olmayan benden önce alınmış bir borç ama hiç lafını etmedim birlikte bu yükün altına girdik. Hatta eşim başka bir kredi ödediği için ona çıkmadı ve krediyi ben çektim. Çünkü akrabası beklemediğimiz bir anda parasını isteyince eşim çok bunaldı ve başka çaremiz yoktu.
Tüm bunlara katlandığım halde duyarsızlığı ve pasifliği tak etti ve yeter artık dediğim anda beni nankörlükle itham etti. Bir aydır kendisiyle iletişim kurmuyordum. Duvara anlatsam dile gelirdi artık susmaya karar vermiştim. Kendisi de işten gelip yemeğini yiyor uykusu gelene kadar tv izleyip yatıyordu. Ben susunca iletişimimiz tamamen bitti.

İkinci meseleye gelecek olursak bizim bir arabamız vardı. Düğün takılarıyla almıştık. Modeli düşük eski bir arabaydı. Sonrasında eşim de üzerine ekledi model yükselttik. Amacımız elimiz düzeldikçe arabayı yükseltmekti. En son satıp bir iş yaparız hem dolar borcunu öderiz diyorduk. Borç veren kişiyle de konuşmuştuk canınızı sıkmayın bana lazım değil işinizi kurun o zaman ödersiniz diyordu. Sonra eşimin kardeşi bir işle geldi. Markete ortak olacakmış siz de olur musunuz dedi. Bana çok cazip geldi. Çünkü eşim işten çıkmamış olacak kardeşi marketle ilgilenecek. Bir ortak daha var ama o da sadece eşimin kardeşini istiyormuş başka ortak istemiyormuş. Şöyle anlaştılar 500 bin nakit verilecek market için. Bunun 250 binini diğer ortak verecek. 250 bin eşimle kardeşi. Biz arabayı sattık 100 bin ediyor. Kardeşinin de nakiti yok bankadan 150 bin çekti. Buraya kadar her şey normal görünüyor. O süreçte ben erken doğum yaptım hiçbir şeyi düşünmüyorum zaten sadece bebeğime odaklanmışım ama bir taraftan da inanılmaz seviniyorum çünkü oğlum kısmetiyle geldi marketimiz oldu falan. Tabi hiçbir detayı hesaplamıyorum ne de olsa eşimin kardeşi ilgileniyor. Ama burada eşim hesap yaptı mı o da benim gibi kardeşinden kazık mı yedi onu hala anlayamadım. Marketten bize ilk ay bir para geldi bir daha para gelmedi. Sadece tüm ortakların aylık ücretsiz alışveriş hakkı var ama nakit para gelmiyor. Eşime soruyorum diyor ki böyle karar verildi borçlar ödenene kadar kimse nakit almayacak. İyi diyorum ne güzel bizim paramız eksikti kardeşi bankadan daha çok çekti ama birlikte ödersek yine de kardeşiyle yarı yarıya ortağız diye seviniyorum bir de. Basit bir hesap yapsam anlayacağım ama gözüm kapalı resmen. Ta ki geçtiğimiz hafta abim bana işler nasıl diye sorana kadar kör gibi yaşadım. Şimdilik bir şey kazanmıyoruz kredi ödüyoruz diyince şaşırdı siz zaten nakit vermiştiniz kredi mi çektiniz dedi. Kardeşi çekti ama kardeşiyle yarı yarıya ortak olmak için biz de birlikte ödüyoruz dedim. Ama siz daha fazla Ödemiş olacaksınız diyince farkettim ki kredi borcu bitişinde biz 175 bin (100 bin nakit, 150 bin kredinin de yarısını biz ödeyince 75 de ordan) Ödemiş oluyoruz kardeşi ise sadece 75 bin. Yani cebinden bir kuruş çıkmamış oluyor. Ve kendisi bekar, ailesiyle yaşıyor kirası yok ev geçindirme derdi yok. Biz arabayı satıp bu işe girdik ve şu an iki tane kredi ödüyoruz bir de uyanık kardeşin kredisine ortağız. Sonra gelip eşime sordum neden böyle diye. Baştan öyle anlaştık kabul ettik dedi. Ben böyle anlamamıştım sen de mi anlamadın dedim. Anladım ama başka türlü diğer ortak kimseyi kabul etmiyorum demiş biz kardeşime kar ortağı olduğumuz için böyle dedi. Çünkü kardeşi girmese biz de bu işe giremezmişiz kardeşi sayesinde ortak olmuşuz onun parası olmasa Bile yine bir yerden bulur olurmuş da biz o kabul etmese olamazmışız. Yani kardeşi bizim sırtımızdan market sahibi oluyor benim anladığıma göre. Sizce yanlış mı düşünüyorum? Ama onun kredisine neden ortağız o zaman biz verdiğimiz para kadar ortak olalım krediyi ödemeyelim bize verdiğimiz nakit kadar aylık pay verilsin dedim. Ya da madem biz daha fazla ödüyorsak ortaklık payımız da dava fazla olmalı dedim. Öyle olmaz çünkü şu an dükkan kendini döndürüyor aylık bir kazanç yok günlük kazandıklarından kredi ödüyorlar falan filan dedi. Biraz üzerine gidince benim de sen söylemeden önce canım sıkkındı dedi. Çünkü şu an annesi babası sürekli dükkan sadece küçük kardeşinmiş gibi konuşuyor. Ramazan’da imsakiye bastırmış altına kendi ismini yazdırmıştı. Bir kere oraya gittiğimizde oğlumu severken sen amcanın dükkanına mı geldin falan dedi. Eşimin de bunlar kafasına takılmış. Ve bilin bakalım dükkan kimin üzerine? TABİKİ KARDEŞİN.

Başta anlattığım durumdan dolayı zaten gel gitler yaşıyordum. Şu olayı da görünce iyice çıldırdım. Bir şeyler yapması gerektiğini söyledim. Ne yapabilirim baştan kabul ettik diyip duruyor. Ya kardeşine artistlik yapmak için en başında bu durumu farketti ama sesini çıkarmadı. hadi benden nakit para git ortak ol havalarına girdi kardeşine karşı. Ya da başta o da benim gibi hesaplamadı sonradan farketti ama ben olay çıkarırım diye hiç dile getirmedi. nasıl olsa ben de farketmedim böyle devam edecekti. Bir aydır iletişim kurmuyordum ama son bir haftadır daha kötü durumdayız. Boşanmayı bile aklımdan geçiriyorum çünkü bu pasifliğine tahammül edemiyorum artık. Yaşadığım hiçbir sorunda bir duruşu tavrı olmadı. Benimle karşılıklı tartışmayı bile beceremedi hep sustu. Duvardan farksızdı. Ne yaşadıysam onun ve ailesinin yüzünden yaşadım. Şimdi de bu duruma sessiz kalıyor deliriyorum. Birkaç defa konuşmaya gitti kardeşi orada değilmiş. İstese arar geliyorum nerdesin der. Beni oyalıyor aklı sıra. Kardeşine ne diyeceğini bilmiyor.

Boşanma konusuna gelince artık soğudum pasifliğinden bıktım dedim. Bir sürü şey saydım. Senden kurtulmak mutlu olmak istiyorum ama öyle bir hale getirdin ki parasızlıktan boşanma davası bile açamıyorum dedim. Çok ağır konuştum. Nefret ettiğimi düşündü ama nefret etmiyorum işin kötüsü. Üzülüyorum bu haline. İnanılmaz içine kapanık bir insan. Ailesi hep kardeşini övdüğü için hep gölgede kalmış. Herkese karşı çok iyi niyetli bana karşı da hep iyiydi hakkını yemek istemiyorum. Öte yandan da o kadar enayi gibi hissediyorum ki kendimi. Acaba beni hep böyle iyi davranarak mı kandırdı diyorum.

Tanıdık avukatı var ben ayarlayacağım sen dava açma dedi. Sana iyi bir koca olamadım ama sen çocuğuma çok iyi bir anne oldun o yüzden asla onu senden koparmayı hiçbir zaman düşünmem dedi. Bildiğiniz boşanma anlaşması yaptık. Kredileri konuştuk falan. Bana biraz zaman ver yeni iş yeri olduğu için hemen izin almak istemiyorum bir gün izin alıp gider avukatla görüşür başvuru yaparım dedi. Ağladı. Sustu.

Bana zaman kazanmaya çalışıyor gibi geliyor. Kardeşiyle de hala gidip konuşmuyor. Evde süt dökmüş kedi gibi. Zaten bana hep yardım ederdi şimdi daha da fazla ediyor. Sürekli YouTube’da izlediği saçma dizilere söylenirdim şimdi tam tersi sürekli tv de tartışma programları açıp gündem takip ediyor. Bana sürekli bir şeyler söyleyip sohbet etmeye çalışıyor. Ben de beni oyalama artık dedim. Oyalamıyorum ama şu süreci evde düşman gibi geçirmek istemiyorum diyor.

O kadar karışığım ki. Bu zamana kadar bana olan duyarsızlığından sonra şimdi bir de beni enayi yerine koyduğunu düşünüyorum. Eğer öyle değilse de kardeşi bizi kazıklıyor şu an. Her türlü yine ben zarardayım yani. Ve ne yapacağımı bilmiyorum.

Bana bir yol gösterir misiniz ne yapayım? Gerçekten kafam o kadar dolu ki birinin şöyle hareket et demesine o kadar ihtiyacım var ki. Sorgusuz sualsiz söyleneni yapacak duruma geldim. Ailem henüz olayı bu kadar detaylı bilmiyor kimseye de anlatmak istemiyorum şu an. Önce bir kendim hazmetmek anlamak istiyorum.
Öyle ya da böyle bir yuva kurmuşsunuz. Pasiflik zor biliyorum benim eşimde çok aktif bir kişilik sayılmaz. Ama aktif bir kişilik olsaydı benide ezerdi. En azından bana karşı çok merhametli. Ben hep onun yanında oluyorum sende ol. Sürekli konuş akıl ver cesaretlendir. Ailesi öğretmediyse sen öğret. Eş evlilik şöyle ki sogukluk girdimi bu daha çok çoğalıyor şeytan evlilerle uğraşmayı çok sever çünkü eşinize sırtınızı dönmeyiin. Boşanmayı çözüm olarak görüyorsanız hakkınızda da hayırlısı olsun ne diyim.
 
Tekrardan herkese merhabalar, bir süre buralarda olamamıştım ancak fırsat bulabildim. içtenlikle yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Biz eşimle aramızdaki sorunları büyük ölçüde hallettik sanırım. Yani en azından kardeşinin yaptığının yanlış olduğunu kabullendi ve kendisiyle konuştu. Ağustos ayından itibaren dükkandan payımızı almaya başlayacağız bakalım hayırlısı. Bu ikinci plandaydı benim için.

Öncelikli sorunum eşimin tutumuydu ama artık o da değişmek istediğini kendisine yardım etmemi söyledi. Ben de yanında olup ona destek olmaya çalışıyorum. Benim için önemli olan beni anlamasıydı ve son bir aydır da gerçekten beni anlıyor ailesiyle mesafe koymaya çalışıyor. Daha doğrusu mesafe demeyelim de bizim de bir aile olduğumuzu onlara kabul ettirdi diyelim. Çünkü son zamanlarda ailesine daha fazla gidiyoruz ama bizi yönetmeye çalışmalarına izin vermiyor eşim. Benim istediğim buydu zaten. Eşim gereken tavrı gösterdiğinde oraya gitmek de beni rahatsız etmiyor artık. Bir şeyler güzelleşmeye başladı diyebilirim 🤗
 
Tekrardan herkese merhabalar, bir süre buralarda olamamıştım ancak fırsat bulabildim. içtenlikle yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Biz eşimle aramızdaki sorunları büyük ölçüde hallettik sanırım. Yani en azından kardeşinin yaptığının yanlış olduğunu kabullendi ve kendisiyle konuştu. Ağustos ayından itibaren dükkandan payımızı almaya başlayacağız bakalım hayırlısı. Bu ikinci plandaydı benim için.

Öncelikli sorunum eşimin tutumuydu ama artık o da değişmek istediğini kendisine yardım etmemi söyledi. Ben de yanında olup ona destek olmaya çalışıyorum. Benim için önemli olan beni anlamasıydı ve son bir aydır da gerçekten beni anlıyor ailesiyle mesafe koymaya çalışıyor. Daha doğrusu mesafe demeyelim de bizim de bir aile olduğumuzu onlara kabul ettirdi diyelim. Çünkü son zamanlarda ailesine daha fazla gidiyoruz ama bizi yönetmeye çalışmalarına izin vermiyor eşim. Benim istediğim buydu zaten. Eşim gereken tavrı gösterdiğinde oraya gitmek de beni rahatsız etmiyor artık. Bir şeyler güzelleşmeye başladı diyebilirim.
 
Saatlerce aglayan ve o sekilde ilgi bekleyen bir insani istemezdim hayatimda, enerji tuketicisiniz.
 
Ben bir avukatla görüştüm zaten. Eğer boşanacak olursam dükkandan payımı alabileceğimi söylüyor. Çünkü arabayı düğünden gelen takılarla almıştık. Arabayı satıp dükkana verdik. Bu durumda hak talep edebileceğimi söylüyor. Ama ben gerçekten bu yolla mı çözmeliyim onu bilmiyorum.

Eşim zaman istedi bekliyorum bakalım bana olayı unutturmak için mi zaman kazanıyor yoksa gerçekten bir şeyler yapacak mı. Konuyu unutmaya niyetim yok sadece nasıl bir yol izlemeliyim bilmiyorum beklemedeyim.

Asla gidip o markete alışveriş bile yapmam yüzlerini de görmek istemiyorum kaldı ki hesap yapayım. Eşim bir şekilde halletmek zorunda. En son çare yasal yol olur benim için.
dükkan kardeşi adınaysa dükkandan nasıl pay alacaksınız ki bu mümkün değil. eşinizin adına olsaydı evet pay alabilirdiniz ama şu durumda zannetmiyorum . Birde evlilik ortak bir müessesedir eşiniz pasifmiş ve siz bu durumu kabul etmişsiniz. neden böyle önemli bir konuda eşinize bırakıyorsunuz böyle bir konuyu. alın eşinizi karşınıza konuşun ben konuşacam kardeşinle kalp kırmadan ara bozmadan kabul etmeyeceğini zannetmiyorum. bi bakın aylık ne kadar kazanıyor market kredi ödemesi aylık ne kadar diye. Mesela aylık 30 bin düşüyordur size kredi ödemesi ne kadar ki hiç mi para kalmıyor. yada bu kardeş markette aylık ne kadar maaşla çalışacak gibi gibi. ama bu konuşmayı güvenmiyoruz da sorguluyoruz şeklinde yapmayın . benim çocuğum var kazandığımız bize yetmiyor bir ekonomik plan çıkarmamız lazım ne zaman düze çıkarız ona bakmam gerekiyor tarzında konuşun. ama boşanmamanız taraftarıyım ama yinede siz bilirsiniz.
 
Eşinize gerçekten üzüldüm. Bu adam bekarken aslan kaplandı da evlenince mi dut yemiş bülbüle döndü? Hiç sanmıyorum. Onu olmadığı biri yapmaya çalışmak yerine siz yardımcı olabileceğiniz konularda destek olsanız? Kardeşini bulamıyorsa çağırın akşam yemeğine düzgün sakin bi üslupla kafanızdaki soruları sorun. Kafanıza yatmayan birşeyde sizin de müdahil olma şansınız olur. Erkek olduğu için eşinizden ne bekliyorsunuz ki en ufak şüphede gidip kardeşinin boğazına mı yapışsın? En kötü durumda bi smmm ile anlaşırsınız marketin kayıtlarını tutan diğer meslektaşıyla görüşür belgeleri inceler. Bir sorun varsa da size söyler. Ailesi ile ilgili konuları öne sürerek eşinizi fazla zorluyormuşsunuz gibi geldi. Lütfen evlendiğiniz adamın değişmeyeceğini kabullenin. Ya bu deveyi güdeceksiniz ya bu diyardan gideceksiniz bu kadar basit.
 
Anladığım kadarıyla yorum yapmak istedim.
Eşinizle bir kez daha konuşun.
Sizden gerçekten boşanmak istemediğini düşünüyorsanız ve siz de istemiyorsanız konuşun.
Gel kardeşinle birlikte konuşalım diyin.
Ve ortaklıktan çıkın, paranızı alarak.
Bu işi çözün.
İş ortaklığınız biterse belki biraz mesafe de girer aranıza ve bu ailevi problemleri bitirirsiniz.
Eşinizin pasifliğine bir çözüm var mıdır bilmem. Ama madem çocuk var, arada sevgi de varsa bitirmeyin. Belki zamanla sizin de sayenizde biraz sesini çıkarmayı öğrenir.
2 yıl evlilikte hiç bir şey değil inanın.
En iyi evlilikte bile 5 yıl gerekiyor her şeyin oturması için.
Yani bence öyle.
Evliliginiz ile ilgili böyle bir yorum yazacaktım. Birkaç kişi buna benzer yazmış, altına imzami atıyorum.
 
Açıkçası ortada şiddet ve aldatma olmadığı sürece hemen boşanmayı düşünmeyin bence.Eşinizin içine kapanık olduğunu bilerek mi evlendiniz?Maalesef bazı insanların özelliği bu .Eşinizle (çok zor olsa bile)gergin konuşmak yerine daha tatlı dille ve daha takım arkadaşı olduğunuzu göstererek konuşun bence.Çünkü problem eşiniz değil eşinizin ailesi.Bu sebeple probleminizi eşinize söyleyemiyorsanız direkt ailesine söylemeniz bence daha iyi
 
X