Merhaba, 11 aylık evliyim. Eşimle 4 yıldır birlikteyiz. Evlenip yurtdışına geldim.
Eşimle geçinemiyoruz, bu evlendikten sonra değil sadece nişanlılık döneminde de, sevgililik döneminde de vardı. Birbirimizi çok sevdiğimizden dolayı ayrılamadık. Eşimi hala çok seviyorum ama bu işin sonu ne olacak bilmiyorum. Tamamen zıt karakterliyiz.
Eşim istediği özveriyi, saygıyı görmediğinde bana çok soğuk davranıyor. Bu da beni mahvediyor.
Ben tembel bir insanım. Sorumluluklarım çok yüksek değil. Ancak her gün yemek yaparım. Bulaşık vs. yıkarım. Evimiz çok dağınık ve pis olmamakla beraber her zaman masanın üzerinde ve bilgisayarın yanında bir iki bardak, tabak vs. olur. İkimiz de dağınığız. üzerimizden çıkanı kaldırmayız, ama eşim evin her zaman toplu düzenli olmasını, herşeyin yerli yerinde olmasını istiyor. Evlenmeden önce çok sorumsuz ve dağınık bi insan olduğumu söyledim hatta bunu ayrılmak için sebep yaptım ama beni değiştirebileceğini düşündü.
Ayrıca eşim hiç bir konuda muhalefet olmama dayanamıyor. Onun övdüğü bir şeyi övmemi, sövdüğüne sövmemi istiyor. Hep benden bir saygı ve yumuşakbaşlılık bekliyor. Bir şey anlattığında asla bölüp soru sormamı istemiyor. Anlattığı yarım saatte olsa aklımda soruları tutup anlatması bitince sormam gerekiyor.
Mesela bir evrak işi yapılacak, ya da bi yerde bi iş görülecek, yalnızken benim yapmamı, birlikteyken hiç sesim çıkmadan yanında durmamı istiyor. Bankaya gidiyoruz, bankadakilerle benim adıma o konuşmak istiyor. Kısacası benim yanındayken ezik ve ona bağımlı, güçsüz bir kadın olmamı istiyorken, o olmadığı zamanlarda kendi evrak işlerini de bana yaptıracak, beni yeni geldiğim bi ülkede ilk haftada tam konuşamadığım bi dille 10larca yere kayıt ettirecek, sadece bir kez gittiğimiz uzak bir yere ilk haftada kendi kendime otobüslerle gitmemi bekliyecek kadar da iş beceren biri olmamı istiyor.
Kısacası, o varken cahil bir eş, o yokken herşeyi yapabilecek güçlü bi kadın olmamı istiyor. Egosu çok yüksek diye tahmin ediyorum.
Misafirlikte çok konuşursam mutlaka bugun çok konuştun bi kadının o kadar konuşmaması lazım diye uyarıyor eve gelirken.
Evlendiğimiz gece saçımdan tokamı çıkaramadım, onun çözmesini istedim, canım azdır az ses ettim diye, acıtma dedim diye bana güvenmiyorsan kendin yap dedi, düğün gecemizde bile kavga ettik.
Bir yere giderken burası doğru istikamet mi emin misin desem, deliriyor. ben bu ülkede yeni miyim, sen beni gerizekalı sanıyorsun diye...
Namaz kılmamı istiyor, kılmadığım zaman ona inat kılmadığımı düşünüyor.
herneyse çok uzun oldu, velhasılı kelam.
Son günlerde artık evde herhangi bir dağınıklık gördüğünde sinirli bir şekilde söylenerek toplamaya, tezgahta 1 bulaşık bile varsa hışımla yıkamaya başladı. işten eve gelir gelmez mutfağa bakıyor yemek yoksa (iftar vaktine 2-3 saat varken) yemek yapmaya başlıyor. Bana yemek yapıp yapmayacağımı bile sormadan bu beni çok kırıyor. Ayrıca yatarken hiç bana sarılmıyor, bir güzel söz söylemiyor ben öpmezsem öpmüyor. Kısacası benden bıktığını düşündüm ve dün gece kavga ettik.
- kendine uygun kendi memleketinden bir eş bulsaydın mutlu olurdun, sana çok çalışkan, temiz, tertipli bir eş lazımdı.
- saçma sapan konuşmaya başladın yine dedi.
-kavga amaçlı söylemiyorum gerçek bu
-Benim çok çalışkan bir eşe ihtiyacım yok, titizlik delisi değilim birazcık düzenli olmak yeterli
-Ben birazcık düzenliyim. sen mutfaktaki 1 tabağı bile kaldıramıyorsun
neyse böyle başlayan kavgamız, benim ağlamaya başlamamla ilerledi. hayal kırıklığından dolayı ağlıyordum. sırf aşk adına neleri bırakıp geldim, nasıl bir evde yaşıyorum (studyo daire ve eşyalar da bize ait değil), nasıl fedakarlıklar ettim ama aşk adına bir kırıntı bile görmüyordum.
eşim önce ağladığıma aldırmadı, bilgisayara bakmaya devam etti. zaten sessizce ağlıyordum. sonra;
- niye ağlıyorsun şimdi, bütün kırıcı lafları sen söyledin, bir de sen ağlıyorsun
- anlatamam, anlatsam da anlamazsın
- ne dedim ben şimdi
- bişey demene gerek yok davranışların yeter. ben uzun zamandır boşanmaktan başka birşey düşünemiyorum.
- boşanmak mı istiyorsun?
- boşanmak bir istek değil sonuç olacak ilişkimizde, 5 yıl sonra hala evli olacağımızı hayal edemiyorum. bu durumun düzeleceği yok bilmiyorum. benim böyle bi insan olduğumu biliyordun, ama ben senin böyle bi insan olduğunu bilmiyordum. titizlik hastası olduğunu bilsem seninle asla evlenmezdim.
- pişman mısın evlendiğine
- evlenmesem pişman olurdum, evlendiğime değil ama keşke hiç tanışmasaydık, belki 1 mutsuz çift yerine 2 mutlu çift olurduk.
eşim sessiz kaldı. sonra ben ağlamam artarak
neden evlendin benimle, ben neden bırakıp geldim ailemi, ülkemi, neden bu aptal dairede yaşıyorum. bu mutsuz hayata neden katlanamıyorum. senin o önem vermediğin aşk için sevgi için geldim ben ama şimdi beni sevmeyen bi adamla beraberim.
- sevmediğim anlamına gelmez. davranışlarından huylarından hoşlanmıyorum.
niye israr ettin benimle evlenmek için, başka kız mı yoktu. sana nasıl olduğumu anlattım. niye ikimizin de hayatını cehenneme çevirdin? annen rahatlıkla sana bi kız bulurdu, belki uysal, temiz hoş bir eşin olurdu mutlu olurdun.
-sen neden evlendiysen ben de ondan evlendim.
sonra eşim sustu. gözleri falan kaymaya başladı, epilepsi krizine girecek diye korktum, su falan getirdim.
3 tane uyku ilacı aldım yattım yanına(buna da kızdı), sarıldım ona yine de. sonra bi anda ağlama krizine tutuldum yarım saat boyunca nefes almakta zorluk çekerek hıçkırarak ağladım, kendimi tutamadım. boyun kaslarım falan kasıldı, ağzım burnum uyuştu. 1 adım atacak derman kalmadı bacaklarımda, bilmiyorum panik atak mı neyse, çok fena oldum. eşim korktu. aşkım ne olur kendine gel. ağlama ne olur falan dedi. ama o konuştukça nefesim daha da daraldı. sarıldı bana uyuduk sabah yine soğuktu giderken kendine iyi bak dedi, öpmedi sarılmadı.
mesaj attı
-dün akşam çok korktum. hala korkuyorum.
*ben de ona artık yaşamak istemediğimi söyledim.
-beni çok endişelendiriyorsun çok üzüyorsun.
*özür dilerim.
-düzelmeye çalışamaz mısın?
sonra cevap atmadım. aradı.
çooooook uzun yazdım buraya kadar okuyan oldumu bilmiyorum.
bütün bunları paylaşmak istedim. Kim haklı kim haksız diye sorduğum yok. Olayı yaşayan biziz, arada atladığım şeyler de vardır muhakkak. benim sorum, Sizce biz normal mutlu bir çift olabilir miyiz? boşanmalı mıyız?