- 20 Şubat 2007
- 3.968
- 7.240
- 683
Merhaba herkese...
Yaklaşık 4 aylık bir oğlum var. Çocuk sahibi olmak istemezken hamile olduğumu öğrendim ve doğum yapınca depresyonun dibine vurdum. Sevemedim veya öyle zannettim, kabus gibi zamanlar geçirdim. Bu süreçte eşim çok destek oldu keza benim ve onun ailesi de. Zamanla alıştım, sevdim ve eğlenmeye başladım. Tabi bunun için denemediğim yöntem de kalmadı. Velhasıl azıcık burnumu çıkarmışken hemen bana dert olan meseleleri açıyorum. Benzer şeyleri tecrübe etmiş olanlar muhakkak vardır.
Konu eşimin oğluma olan davranışları, hitap şekli. Ben eleştirdiğimde ise aldığım cevap "senin konuşmaya hakkın yok, dün istemediğin bebek için şimdi bana akıl mı veriyorsun" gibi şeyler. Haklı değil, evet istemiyordum ama ilgimi, bakımımı, güzel sözlerimi hiç eksik etmedim. Ben annemden de babamdan da sarılıp öpme gibi şeyler görmedim, ağladığımda teselli edilmedim, başarılı olduğumda takdir edilmedim zaten görevin diyerek geçiştirildim. Bu sebeple işin bu kısmına özellikle dikkat ediyorum şimdiden. Ve tabi ki oğlumla ilgilenirken televizyon açık olmuyor, elimde telefon olmuyor. Bunları artık kilimcinin kör oğlu bile biliyor zannediyorum ama eşimde işler tam tersi. İlgilenme şeklini anlatıyorum size;
Bir elinde telefon diğer elinde çocuğu tutmak şeklinde. Duruyor işte diyor ama telefona kilitlenip kalıyor çocuk.
Sabah 7 gibi uyanınca bazen eşim alıp salona geçiyor ben 2 saat daha uyuyorum. Kameradan baktım ki ne konuşma ne sevme hiç bir şey yok. Televizyonun karşısında salıncağına koymuş, ağzına da emzik hipnotize olmuş gibi bakıyor.
Uyku saati şaşınca çok huysuz oluyor ve ağlama krizine giriyor, eşimden tepkiler " sus lan totoş, zırlama, ne uyuz çocuk oldun" gibi sözler ve hatta ciddi anlamda sinirlenirse küfürler... Zaten ağzı bozuk olduğu için ne dediğinin bile farkında değil çoğu zaman. Ne biçim konuştun diyince ne dedim ki diyebiliyor.
Sıkıldığında veya bir şeyi istemediğinde ı ıh diyor. Misal oyun halısına koyduk anında başlıyor ı ıh ı ıh. Bunun arkası ağlamak yani, defalarca tecrübe ettim, koyma oyun halısına istemiyor. İş krize dönmeden halletmek gerekiyor. Eşiminse ağzına sakız oldu bırak ağlasın, sürekli bununla mı uğraşılır demek. Niye ağlasın yahu? Onu istemediğini daha nasıl anlatsın çocuk dile geldi resmen ama yok. O ağlayacak ama onun istediği olmayacak, ağlayarak istediğini elde edemeyeceğini şimdiden öğrenecekmiş. Böyle bir inatlaşma hali.
Yani benim ilgilenme şeklim ile eşiminki tam tersi ve ben sürekli oğlumla eşim arasında tampon bölge olmak istemiyorum. oğlum da örnek alsın istemiyorum. Ben gün boyu " bal böceğim, minik kuşum, kara oğlum" diye severken eşim "napıyon lan tipsiz" diyor. Ben gün boyu konuşup kitap okuyup ayına uygun oyunlar oynarken eşim ilgilendiği 2-3 saatin büyük kısmında tv izletip telefona baktırıyor.
Daha sayamadığım bir çok şey ama az çok durum canlanmıştır kafanızda.
Bilmiyorum okuyunca nasıl görünüyor ama bana çok yanlış geliyor. Bir arkadaşıma bahsettim "ilgilensin de bırak nasıl ilgilenirse ilgilensin, söylenme, akıl verme" dedi. Böyle mi yapmak lazım? Bu ikilemden oğlum nasıl etkilenir? Ben nasıl düzene sokarım bu durumu? Güvenmeyip hep kendim ilgilensem bu sefer eşim dışarıda kalacak, ona müsaade etsem oğlum etkilenecek, konuşsam anlamıyor konuşmasam çatlıyorum.
Dibine kadar haklısın. Ben yedi sülalemi uyarıyorum:) ki surekli bir arada olan kişiyi babası bile olsa uyaracaksın.Merhaba herkese...
Yaklaşık 4 aylık bir oğlum var. Çocuk sahibi olmak istemezken hamile olduğumu öğrendim ve doğum yapınca depresyonun dibine vurdum. Sevemedim veya öyle zannettim, kabus gibi zamanlar geçirdim. Bu süreçte eşim çok destek oldu keza benim ve onun ailesi de. Zamanla alıştım, sevdim ve eğlenmeye başladım. Tabi bunun için denemediğim yöntem de kalmadı. Velhasıl azıcık burnumu çıkarmışken hemen bana dert olan meseleleri açıyorum. Benzer şeyleri tecrübe etmiş olanlar muhakkak vardır.
Konu eşimin oğluma olan davranışları, hitap şekli. Ben eleştirdiğimde ise aldığım cevap "senin konuşmaya hakkın yok, dün istemediğin bebek için şimdi bana akıl mı veriyorsun" gibi şeyler. Haklı değil, evet istemiyordum ama ilgimi, bakımımı, güzel sözlerimi hiç eksik etmedim. Ben annemden de babamdan da sarılıp öpme gibi şeyler görmedim, ağladığımda teselli edilmedim, başarılı olduğumda takdir edilmedim zaten görevin diyerek geçiştirildim. Bu sebeple işin bu kısmına özellikle dikkat ediyorum şimdiden. Ve tabi ki oğlumla ilgilenirken televizyon açık olmuyor, elimde telefon olmuyor. Bunları artık kilimcinin kör oğlu bile biliyor zannediyorum ama eşimde işler tam tersi. İlgilenme şeklini anlatıyorum size;
Bir elinde telefon diğer elinde çocuğu tutmak şeklinde. Duruyor işte diyor ama telefona kilitlenip kalıyor çocuk.
Sabah 7 gibi uyanınca bazen eşim alıp salona geçiyor ben 2 saat daha uyuyorum. Kameradan baktım ki ne konuşma ne sevme hiç bir şey yok. Televizyonun karşısında salıncağına koymuş, ağzına da emzik hipnotize olmuş gibi bakıyor.
Uyku saati şaşınca çok huysuz oluyor ve ağlama krizine giriyor, eşimden tepkiler " sus lan totoş, zırlama, ne uyuz çocuk oldun" gibi sözler ve hatta ciddi anlamda sinirlenirse küfürler... Zaten ağzı bozuk olduğu için ne dediğinin bile farkında değil çoğu zaman. Ne biçim konuştun diyince ne dedim ki diyebiliyor.
Sıkıldığında veya bir şeyi istemediğinde ı ıh diyor. Misal oyun halısına koyduk anında başlıyor ı ıh ı ıh. Bunun arkası ağlamak yani, defalarca tecrübe ettim, koyma oyun halısına istemiyor. İş krize dönmeden halletmek gerekiyor. Eşiminse ağzına sakız oldu bırak ağlasın, sürekli bununla mı uğraşılır demek. Niye ağlasın yahu? Onu istemediğini daha nasıl anlatsın çocuk dile geldi resmen ama yok. O ağlayacak ama onun istediği olmayacak, ağlayarak istediğini elde edemeyeceğini şimdiden öğrenecekmiş. Böyle bir inatlaşma hali.
Yani benim ilgilenme şeklim ile eşiminki tam tersi ve ben sürekli oğlumla eşim arasında tampon bölge olmak istemiyorum. oğlum da örnek alsın istemiyorum. Ben gün boyu " bal böceğim, minik kuşum, kara oğlum" diye severken eşim "napıyon lan tipsiz" diyor. Ben gün boyu konuşup kitap okuyup ayına uygun oyunlar oynarken eşim ilgilendiği 2-3 saatin büyük kısmında tv izletip telefona baktırıyor.
Daha sayamadığım bir çok şey ama az çok durum canlanmıştır kafanızda.
Bilmiyorum okuyunca nasıl görünüyor ama bana çok yanlış geliyor. Bir arkadaşıma bahsettim "ilgilensin de bırak nasıl ilgilenirse ilgilensin, söylenme, akıl verme" dedi. Böyle mi yapmak lazım? Bu ikilemden oğlum nasıl etkilenir? Ben nasıl düzene sokarım bu durumu? Güvenmeyip hep kendim ilgilensem bu sefer eşim dışarıda kalacak, ona müsaade etsem oğlum etkilenecek, konuşsam anlamıyor konuşmasam çatlıyorum.
Valla ben katılıyorum ne yalan söyleyeyim, çok da güzel ifade etmişsiniz, konu sahibi hanımefendinin ilk mesajını zaten hayretle okudum, nasıl böyle bir kişi ile evlenebilmiş ve nasıl bu evliliği sürdürebiliyor diyeKimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
Muhtemelen eşime de benim için böyle söyleyen olmuştur. 3 ay boyunca her gün ama her gün ağladım. Ben bu bebeği istemiyorum, ben anne olamam, sevmiyorum , senden boşanıp bebeği sana bırakıp özgür hayatıma dönmek istiyorum, evlatlık verelim sözleriyle 3 ayı devirdim. Sabırla bana katlandı, güzel olacak dedi, eğleneceğiz dedi. Bu mantıkla onun da beni düzeltmek yerine benden boşanması lazımdı.Kimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
ayyy ne diyeceği mi şaşırdımAz miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
Bence yerden göğe kadar haklısınız, eşinizin 4 aylık bebekten beklentisi neydi acaba da bu kadar tepki veriyor herşeye çok ilginç gerçekten. Bir de ben de ilk zamanlar psikolojik sıkıntılar yaşadım, olabiliyor bunlar gibi düşüncelerle normalleştirmeyin bence eşinizi. Sizin yaşadığınız buhranla hiç ilgisi yok bence bu tavırlarının, sizinki doğum sonrası depresyonu olabilir ki birçok anne az ya da çok içinde buluyordur kendini itiraf etmek istemese de. Fakat eşinizin tavır ve sözleri korkutucu, mümkün mertebe yalnız bırakmayın, ondan bu psikoloji ile yardım da beklemeyin isterseniz, pek başarabilecek gibi durmuyor açıkçası.Az miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
sana katılıyorum ve senin gibi düşünüyorumKimse katilmayacak bana biliyorum ama ben olsam o adamdan bosanirdim, ya da bosanmakla tehdit ederdim ve degismezse de bosanirdim. Adamin zaten bir faydasi yok, hatta zarari var. Cocuk bakimi icin olan maddi destegi de mahkeme karariyla aldirabilirsiniz. Bu adamlar babalik namina hic bir sey yapmayip sonra da etrafta ben babayim diye caka satiyorlar. Patronlarindan, ya da is yerlerinden terfi aliyorlar, arkadaslar arasinda saygi kazaniyorlar. "Baba" olmanin getirdigi her turlu sosyal imkanlardan faydalanip sonra da bu kadar bencilce hic bir seyden vazgecmeyip yan gelip yatamazlar. Bu dupeduz haksizlik. Ben olsam nefret ederdim adamdan. Cok sabirlisiniz.
Off çok üzücü yaa.kalbim sızladı resmen.Az miktarda da olsa beni haksız bulanlar olmuş.
Konuya bugünkü olaydan örnek veriyorum.
Sabah saat 7'ye gelirken bir yarım saat uyuyayım diyerek çıktım. Gece çok mızır mızırdı çünkü oğlum, eşim bu esnada hiç yardımcı olmadı. Uyandıysa da tuvalet ihtiyacını giderip geri yattı. Ben giderken "babam kaçırdın mı anneni" diye sevgi dolu sözler söylüyordu.
Arada mızırdamalarını duydum ama kalkmadım, en son pat pat sesler duyup kalktım. EŞimden tepki "bunu var ya alıp yere fırlatacaksın anlayacak" bu esnada uyusun diye popoya pat pat yapıyor ama biraz sertçe. Neyse aldım kucağımda uyudu kısa bir süre. Sonra uyandığında gayet neşeliydi, eşime bakıp gülüyor, ondan gelen tepki "ben gülmüyorum, konuşmuyorum bugün senle, mal bu, gerizekalı, bunu bıraksak ağlasak nasıl olur, nereye kadar ağlayabilir, ben almam kucağıma bende durmuyor, günümü tersten başlattı, ben uyumadım o da uyumasın, b.k var mızırdıyo karnı tok altı temiz, ben çok kinci bir insanım bu hallerinin hesabını ilerde sorarım sana". En son da hazırlanıp "sana kolay gelsin" diyerek çıktı.
Yani zor zamanlarda hemen sinirleri tepesine çıkıyor, bende de oluyor ama şiddete veya küfre başvurmuyorum. Çok bunalırsam oturup ağlıyorum o kadar. Yani bu durumda bırakmak için güvenemem de, hele ayaklanınca diş dönemlerinde nasıl olacak hiç bilmiyorum...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?