Kesinlikle haklısın. Zaten böyle babalık yapacaksa çocuğu kabullenmekte ne var? Koy bebeği tv karşısına hipnotize olsun, ağlarsa ilgilenme, kucağındayken telefonla oyna vs. Yani çözüm ne bilemedim. Ben bıkmadan usanmadan uyarıyorum eşimi. Bir de onları başbaşa bırakacağım zaman telefonu alıp çıkıyorum.Merhaba herkese...
Yaklaşık 4 aylık bir oğlum var. Çocuk sahibi olmak istemezken hamile olduğumu öğrendim ve doğum yapınca depresyonun dibine vurdum. Sevemedim veya öyle zannettim, kabus gibi zamanlar geçirdim. Bu süreçte eşim çok destek oldu keza benim ve onun ailesi de. Zamanla alıştım, sevdim ve eğlenmeye başladım. Tabi bunun için denemediğim yöntem de kalmadı. Velhasıl azıcık burnumu çıkarmışken hemen bana dert olan meseleleri açıyorum. Benzer şeyleri tecrübe etmiş olanlar muhakkak vardır.
Konu eşimin oğluma olan davranışları, hitap şekli. Ben eleştirdiğimde ise aldığım cevap "senin konuşmaya hakkın yok, dün istemediğin bebek için şimdi bana akıl mı veriyorsun" gibi şeyler. Haklı değil, evet istemiyordum ama ilgimi, bakımımı, güzel sözlerimi hiç eksik etmedim. Ben annemden de babamdan da sarılıp öpme gibi şeyler görmedim, ağladığımda teselli edilmedim, başarılı olduğumda takdir edilmedim zaten görevin diyerek geçiştirildim. Bu sebeple işin bu kısmına özellikle dikkat ediyorum şimdiden. Ve tabi ki oğlumla ilgilenirken televizyon açık olmuyor, elimde telefon olmuyor. Bunları artık kilimcinin kör oğlu bile biliyor zannediyorum ama eşimde işler tam tersi. İlgilenme şeklini anlatıyorum size;
Bir elinde telefon diğer elinde çocuğu tutmak şeklinde. Duruyor işte diyor ama telefona kilitlenip kalıyor çocuk.
Sabah 7 gibi uyanınca bazen eşim alıp salona geçiyor ben 2 saat daha uyuyorum. Kameradan baktım ki ne konuşma ne sevme hiç bir şey yok. Televizyonun karşısında salıncağına koymuş, ağzına da emzik hipnotize olmuş gibi bakıyor.
Uyku saati şaşınca çok huysuz oluyor ve ağlama krizine giriyor, eşimden tepkiler " sus lan totoş, zırlama, ne uyuz çocuk oldun" gibi sözler ve hatta ciddi anlamda sinirlenirse küfürler... Zaten ağzı bozuk olduğu için ne dediğinin bile farkında değil çoğu zaman. Ne biçim konuştun diyince ne dedim ki diyebiliyor.
Sıkıldığında veya bir şeyi istemediğinde ı ıh diyor. Misal oyun halısına koyduk anında başlıyor ı ıh ı ıh. Bunun arkası ağlamak yani, defalarca tecrübe ettim, koyma oyun halısına istemiyor. İş krize dönmeden halletmek gerekiyor. Eşiminse ağzına sakız oldu bırak ağlasın, sürekli bununla mı uğraşılır demek. Niye ağlasın yahu? Onu istemediğini daha nasıl anlatsın çocuk dile geldi resmen ama yok. O ağlayacak ama onun istediği olmayacak, ağlayarak istediğini elde edemeyeceğini şimdiden öğrenecekmiş. Böyle bir inatlaşma hali.
Yani benim ilgilenme şeklim ile eşiminki tam tersi ve ben sürekli oğlumla eşim arasında tampon bölge olmak istemiyorum. oğlum da örnek alsın istemiyorum. Ben gün boyu " bal böceğim, minik kuşum, kara oğlum" diye severken eşim "napıyon lan tipsiz" diyor. Ben gün boyu konuşup kitap okuyup ayına uygun oyunlar oynarken eşim ilgilendiği 2-3 saatin büyük kısmında tv izletip telefona baktırıyor.
Daha sayamadığım bir çok şey ama az çok durum canlanmıştır kafanızda.
Bilmiyorum okuyunca nasıl görünüyor ama bana çok yanlış geliyor. Bir arkadaşıma bahsettim "ilgilensin de bırak nasıl ilgilenirse ilgilensin, söylenme, akıl verme" dedi. Böyle mi yapmak lazım? Bu ikilemden oğlum nasıl etkilenir? Ben nasıl düzene sokarım bu durumu? Güvenmeyip hep kendim ilgilensem bu sefer eşim dışarıda kalacak, ona müsaade etsem oğlum etkilenecek, konuşsam anlamıyor konuşmasam çatlıyorum.
Çok söylenince de işte sen istemiyordun şimdi kıymetli mi oldu tarzı şeyler söylüyor ve zaten düzeltmiyor tavrını.Kesinlikle haklısın. Zaten böyle babalık yapacaksa çocuğu kabullenmekte ne var? Koy bebeği tv karşısına hipnotize olsun, ağlarsa ilgilenme, kucağındayken telefonla oyna vs. Yani çözüm ne bilemedim. Ben bıkmadan usanmadan uyarıyorum eşimi. Bir de onları başbaşa bırakacağım zaman telefonu alıp çıkıyorum.
Eşim zaten biliyor, hatta geçen gün eve gelen bir misafir çocuğundan bahsetti. Çocuk daha ufak ama elinde telefon, karşısında tv açık. Aksi olursa basıyor çığlığı. Ne yanlış tavır dedi ben de büyürken önünde televizyon ve telefon görürse o da ister haliyle, sen de dikkat et dedim.Nasıl ilgilenirse ilgilensin diye bir şey olamaz. Sen bir ay kitap oku, o bir saat TV izletsin bütün emeğin çöp olur. Hatice kübra tongar ın YouTube da videosu var eşiyle yaptıkları bir programda. Onun 1. Bölümünü eşine izler ekran bağımlılığıyla ilgili
Her dediği ne olabilir 4 aylık bebeğin? Sadece rahatsız olduğu durumları belli ediyor, yatmak istemiyor, yemek istemiyor vb gibi.Babanın davranışları garip ama sizinki de çok normal değil. Her dediğini yapınca çok ilgili alakali olmuyosunuz.
Çok teşekkür ederim, insan alışıyormuş gerçekten. İletişimi elbette artar ama açıkçası eşimin huyu bu. Yani küfür olayı her zaman var.Seni özellikle tebrik etmek istiyorum, önceki konunu biliyorum ve kendi depresyonuna ragmen bence harika bir anne oldun bebegin icin. Esine gelince yaptiklari cok yanlis özellikle basbasayken kizmasi kufur etmesi olayina cok üzüldüm. Zamanla babalık hissinin gelecegini duzelecegini umuyorum.
Bilemiyorum ne hissettiğini ve düşündüğünü soruyorum ama hiç bir şey söylemiyor. Daha doğrusu herhangi bir his beslemediğini ama ilk zamanlardaki gibi de olmadığını söyledi o kadar.Bana eşin de seninle benzer süreçlerden geçiyor gibi geldi. Yani sen postpartumu yeni yeni atlatmaya çalışan bir annesin, eşin elbette postpartum yaşamıyor ama senin yaşadıklarından, duygularından etkileniyor; bu da onun için istenmeyen, kabul edilemeyen duygular. Dolayısıyla oğlun üzerinden yansıtma yapıyor. Yani o lafları aslında oğluna değil kendisine ediyor. Biraz karışık anlatmış olabilirim, kesin dediğim doğrudur da demiyorum. Fikrim bu yönde, tartışmaya da açığım.
Kesinlikle. Ekstra bir şey yapmasın ama televizyon ve telefondan da uzak tutsun istiyorumBen de ne zaman çocuğu kucağına versem telefondan müzik açıyor. Açma diyorum bugün müzik ister yarın video ister. Tamam diyor bir daha ki sefere yine aynı. İzletmiyor sadece müzik dinletiyor ama ben müzik açarsam telefonu yüksek bir yere koyuyorum. O eline veriyor. Yani altı üstü ilgilenecekleri bir iki saat daha farklı zaman geçirebilirler
Başlarda bakımıyla ilgili de karışıyordum ama onu yapmayı bıraktım. Yalnız adamın huyu-karakteri bu, nasıl değişebilir bilmiyorum.Tv/telefon karsisina koymak ve kufurlu konusmak / bagirip cagirmak vs disinda cok karisma bence. Nasilsa sen yeterince ilgileniyormussun, babasinda kaldigi kisitli surede nasil ilgilendigi cok bir fark yapmaz gelisimine.
Sessiz dursun diye herhalde karşısında salıncağına koyuyor. Küfür herkese var nerdeyse...4 aylık bebeğe tv telefon izletmek neyin kafası anlamadım. zaten bebek bi şey anlamaz ki tv den telden 4 yaşında mı diye dönüp tekrar baktım ama yok 4 aylık. el kadar bebeğe küfür etmekte ayrı bi psikopatlik
Ben ekstra bir şeyler yapsın istemiyorum ama bariz zararlı şeyleri de yapmayıversin. Sabırlı olsun, küfür etmesin, teknolojiden uzak dursun, kötü konuşmasın, bağırmasın gibi. Oturup kitap okumasın ama bunları da yapmasın...Caninm sen daha yeni adapte olmuşken, bunu söylemek istemezdim ama tavırları gerçekten cirkinmis
Sürekli yüzüne vurması da ayrı çirkinlik..
O senin elinde olan birşey değildi, ve bir şekil de baktinda..
Biz iki sene evde TV yi arka odaya kaldırdık, uyuduğunda bilgisayardan birşeyler acardik..
4 aylık çocuk hiçbir teknolojiye maruz kalmamalı..
Artı olarak da bebişin daha çok küçük, yani babalar kolay kolay iletişime gecemiyor o yaş bebeğiyle.
Az daha büyüyünce daha iyi olur inşallah..
Ama tavırlarını mutlaka şimdiden değiştirmesi lazım, büyüyüp ağlama öfke krizleri gecirdikce bebeğin o zaman ne yapacak..
Malesef bir kez daha gördük ki, anne bebeğini istemli yada istemsiz bir şekilde kabullenemiyor yada oteliyorsa babası bile olsa davranışları değişiyor..
Yani haklısın tepkilerinde, vakit geçirmek böyle olmaz..
İnşallah bu da yoluna girer..
Allah kolaylıklar versin.
Kurdun eline kuzuyu teslim etmek bu oluyor bu yüzden çocuklara kendim bakıyorum çünkü.erkek 1 dart bakabilir yapamıyorlar kendi isini kendin görecek ben öyle yapiyorMerhaba herkese...
Yaklaşık 4 aylık bir oğlum var. Çocuk sahibi olmak istemezken hamile olduğumu öğrendim ve doğum yapınca depresyonun dibine vurdum. Sevemedim veya öyle zannettim, kabus gibi zamanlar geçirdim. Bu süreçte eşim çok destek oldu keza benim ve onun ailesi de. Zamanla alıştım, sevdim ve eğlenmeye başladım. Tabi bunun için denemediğim yöntem de kalmadı. Velhasıl azıcık burnumu çıkarmışken hemen bana dert olan meseleleri açıyorum. Benzer şeyleri tecrübe etmiş olanlar muhakkak vardır.
Konu eşimin oğluma olan davranışları, hitap şekli. Ben eleştirdiğimde ise aldığım cevap "senin konuşmaya hakkın yok, dün istemediğin bebek için şimdi bana akıl mı veriyorsun" gibi şeyler. Haklı değil, evet istemiyordum ama ilgimi, bakımımı, güzel sözlerimi hiç eksik etmedim. Ben annemden de babamdan da sarılıp öpme gibi şeyler görmedim, ağladığımda teselli edilmedim, başarılı olduğumda takdir edilmedim zaten görevin diyerek geçiştirildim. Bu sebeple işin bu kısmına özellikle dikkat ediyorum şimdiden. Ve tabi ki oğlumla ilgilenirken televizyon açık olmuyor, elimde telefon olmuyor. Bunları artık kilimcinin kör oğlu bile biliyor zannediyorum ama eşimde işler tam tersi. İlgilenme şeklini anlatıyorum size;
Bir elinde telefon diğer elinde çocuğu tutmak şeklinde. Duruyor işte diyor ama telefona kilitlenip kalıyor çocuk.
Sabah 7 gibi uyanınca bazen eşim alıp salona geçiyor ben 2 saat daha uyuyorum. Kameradan baktım ki ne konuşma ne sevme hiç bir şey yok. Televizyonun karşısında salıncağına koymuş, ağzına da emzik hipnotize olmuş gibi bakıyor.
Uyku saati şaşınca çok huysuz oluyor ve ağlama krizine giriyor, eşimden tepkiler " sus lan totoş, zırlama, ne uyuz çocuk oldun" gibi sözler ve hatta ciddi anlamda sinirlenirse küfürler... Zaten ağzı bozuk olduğu için ne dediğinin bile farkında değil çoğu zaman. Ne biçim konuştun diyince ne dedim ki diyebiliyor.
Sıkıldığında veya bir şeyi istemediğinde ı ıh diyor. Misal oyun halısına koyduk anında başlıyor ı ıh ı ıh. Bunun arkası ağlamak yani, defalarca tecrübe ettim, koyma oyun halısına istemiyor. İş krize dönmeden halletmek gerekiyor. Eşiminse ağzına sakız oldu bırak ağlasın, sürekli bununla mı uğraşılır demek. Niye ağlasın yahu? Onu istemediğini daha nasıl anlatsın çocuk dile geldi resmen ama yok. O ağlayacak ama onun istediği olmayacak, ağlayarak istediğini elde edemeyeceğini şimdiden öğrenecekmiş. Böyle bir inatlaşma hali.
Yani benim ilgilenme şeklim ile eşiminki tam tersi ve ben sürekli oğlumla eşim arasında tampon bölge olmak istemiyorum. oğlum da örnek alsın istemiyorum. Ben gün boyu " bal böceğim, minik kuşum, kara oğlum" diye severken eşim "napıyon lan tipsiz" diyor. Ben gün boyu konuşup kitap okuyup ayına uygun oyunlar oynarken eşim ilgilendiği 2-3 saatin büyük kısmında tv izletip telefona baktırıyor.
Daha sayamadığım bir çok şey ama az çok durum canlanmıştır kafanızda.
Bilmiyorum okuyunca nasıl görünüyor ama bana çok yanlış geliyor. Bir arkadaşıma bahsettim "ilgilensin de bırak nasıl ilgilenirse ilgilensin, söylenme, akıl verme" dedi. Böyle mi yapmak lazım? Bu ikilemden oğlum nasıl etkilenir? Ben nasıl düzene sokarım bu durumu? Güvenmeyip hep kendim ilgilensem bu sefer eşim dışarıda kalacak, ona müsaade etsem oğlum etkilenecek, konuşsam anlamıyor konuşmasam çatlıyorum.
Bilemiyorum ne hissettiğini ve düşündüğünü soruyorum ama hiç bir şey söylemiyor. Daha doğrusu herhangi bir his beslemediğini ama ilk zamanlardaki gibi de olmadığını söyledi o kadar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?