eşimin diğer yüzüyle tanıştım

hiç kimseye sonsuz güvenmeyin derim. insanoğlu öylesine cig süt emmiş ki. Hele erkek nefsinin ne kadar pis olduğunu anlamışsınızdır artık. ben esime sonsuz güvenmem mesela. neşen bilmiyorum ama yok öyle sonsuz güvenme durumum. yapabilir beni aldatabilir. yapacaksa buna güvenim engel olmaz mesela. belki çocukluk travmasidir bendeki bilemiyorum. benim ablam sonsuz güvendiği kocası tarafından aldatildi mesela ve eniştem ablamdan ayrılıp aldattığı kadınla evlendi (ablam sonraki yıllarda kaldiramadigi için bu ihaneti beyin kanaması geçirerek engelli kaldi mesela) ve ablam hep şey derdi; "xxxx beni asla aldatmaz, gözü benden başkasını görmez, hayatta benden başkasına bakmaz" vs vs vs. xxxxxx onu öyle bir aldattı ki üstüne evlendi. bu çok acı bir tecrübe. o yüzden ben bu hayatta hickimseye hele hele bir erkeğe sonsuz güvenmem. herkes herşeyi yapabilir ve asla kinamam. çünkü hiçbirimizin hikayesi henüz bitmedi.
çok üzüldüm bu hikayeye geçmiş olsun
 
Benim anlamadığım bazı noklatar var. Hani diyorsunuz ya, asistanı eşimin title'ni kullanmak için o hesaptan kızlara mesaj atmış diye. Eşinizin hesabında eşinize veya size ait hiç bir foto yok muydu?

Hayır bir de insan neden asistanıyla bu kadar yüz göz olup, yaptığı şeye çanak tutar ki? Hesabında kendi adı soyadi yazıyor diyorsunuz, normal şartlar da bir doktor kendi hesabından bu tarz şeyleri başkasına yazmaz da yazdırmaz da. Yrn bir gün doktorlar sitesine biri girip hakkımda ileri geri yorumlar da bulunur diye çekinir yani. Her açıdan elle tutulur bir tarafı yok bu hikayenin 🤷‍♀️

Eşim hesabını kapattı diyorsunuz. Bence o hesabı yeniden aktif hale getirip giden mesajları (silmistir kesin) tekrardan geri getirmenin yollarıni arayın derim.
hayır ikimizin fotoğrafı yoktu. profil fotoğrafı eşime aitti. gönderiler yaptığı işlere aitti sadece. yani tabii ki bir başkasının fotoğrafı varken o kişi olmadığını bilerek konuşmuşlar. kızlardan birine sordum, hiç sorgulamadın mı başka birinin ismiyle ve fotoğrafıyla başka hesaptan neden konuştun diye. yok ben de aldatıldım, kötü bir dönemden geçiyorum o yüzden hiç sorgulamadım, önemsemedim öylesine konuştum dedi.
 
Garibim asistan sıkıysa ben yapmadım haberim bile yok desin. Adam öyle haysiyetsiz ki suçu asistanına atıyor. Biliyor çünkü karşı çıkamayacağını. Konu sahibi, kocanız şu an hasar tespiti yapıyor. Tam olarak neyi bildiğinizi neyi bilmediğinizi kestirmeye çalışıyor, elinizde ne kanıt var savunmasını ona göre yapacak. Emin olmadığı için süt dökmüş kedi gibi pısmış ama biraz gardınız düşünce o saldırıya geçecek. Sen şöylesin sen böylesin işyerimde beni rezil ettin vs diyecek. Bundan sonra da daha dikkatli aldatacak.

Biri de çıkıp evet yaptım hatam suçum büyük, sana bunu yaşatmaya hakkım yok boşanalım demiyor. Bana abarttın diyeceksiniz ama hanginiz bu adama tedavi olmaya gider? Mesleki ahlakı da yok, karısını aldatırken ünvanını kullanıyor. Doktor diyorsun, karısına cinsel yolla bulaşan hastalık bulaştırmaktan bile çekinmiyor.

Ya düzenli her ay gider test yaptırırsınız (bunu kimler yaptırıyor yazmama gerek yok) ya da boşanır temiz sayfa açarsınız.
 
Eşinin arkadasi evli ise buna ihtimal verebilirim. Evli erkekler böyle arkadaşlarının genel hesaplarını kullanıyor yakalanmamak için. Ama bekar ise saçma. Bekar adam niye evli arkadaşının meslek instasini kullansın. Tam tersi olması gerekir
 
hayır ikimizin fotoğrafı yoktu. profil fotoğrafı eşime aitti. gönderiler yaptığı işlere aitti sadece. yani tabii ki bir başkasının fotoğrafı varken o kişi olmadığını bilerek konuşmuşlar. kızlardan birine sordum, hiç sorgulamadın mı başka birinin ismiyle ve fotoğrafıyla başka hesaptan neden konuştun diye. yok ben de aldatıldım, kötü bir dönemden geçiyorum o yüzden hiç sorgulamadım, önemsemedim öylesine konuştum dedi.
Kızların sorgulayıp sorgulamamış olmasını gectim. Kaldı ki kızın sunduğu gerekçe çok kel alaka olmuş ama neyse.

Yapılan kurguda mantık hatası var yani, o yüzden özellikle sordum fotoğraf var mıydı diye. Eşiniz "asistanım, doktor ünvanım olduğu için benm instagram hesabımdan kızlara mesaj atmak istedi" diyor. Verdiği hesabında kendi isminin cisminin bulunmuş olmasını geçtim kendi fotoğrafı var. Olay acığa çıkınca kızlarla yüzleştiriliyorsunuz. Kızlar da diyor ki bizim konuştuğumuz kişi eşiniz değildi onun asistanıydı. Hayır o zaman bu kızlar daha önceden asistanla görüntülü olarak bir sekilde iletisim (siz zaten karşılıkla fotoğraflar gönderilmiş diyorsunuz) kurmuş olmalari gerekiyor. E madem kızlar zaten kullanılan bu hesabın eşinize ait olmadığının farkındalarsa ne diye hesabın kullanılmıs olma gerekçesi bu (doktor ünvanının kullanılarak kızlara fors atılmak istenmesi) olarak gösterilebiliniyor. Asistanımın kendi telefonu arızalıydı fln denmiş olsaydı bir nebzeydi. Bu hikayede kızlara para verilerek eşinizin lehine ifade vermeleri sağlanmış olabilir. Bu sebeple eşinizin hesap dökümanlarını inceleyin bence. Ordan bu kızlara bu tarihlerde bir para aktarımi yapılıp yapılmadığını bir kontrol edin. Aynı zamanda da bu telefon, bilgisayar işlerinden anlayan birine gidip instagramdaki silinen mesajların yerine getirilip getiremeyeceğini bir sorun. Keşke eşinizi yollamadan önce çaktırmadan b.sayarınızda eşinizin whatsupp webini açmış olsaydınız. Iz sürmeniz o zaman çok daha kolay olurdu. Bu şekilde net kanıtlar bulamadikça aklınızda iyi yönde de kötü yönde de hep bir "acaba mı"lar olacak gibi.

Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah, gün sonunda inşallah kendiniz için en doğru kararı verirsiniz.
 
Son düzenleme:
çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.

evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.

kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.

şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.

bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.

ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…

eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.

bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.

o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Cocuk yapın bence düzelir
 
İyyy ne iğrenç herif. Yaşına,başına bakmadan daha yeni reşit olmuş kızlarla konuşmuş. O kızlar belki reşit bile değildi yalan söylediler. Bu o kadar olaydan sonra nasıl tiksinmeden o adamla aynı yatağı paylaşacaksınız?
 
İnsanlar ahlaklı olmayı dindar/muhafazakar olmakla bir tuttuğu için karşısındaki dinine bağlı ise otomatik olarak sizin gibi yanılgı içinde oluyor.
Ben dinsizim. Birinin bahçesinden cicek bile koparmam. Bir arkadaşım evli birisiyle ilişkim var dediği için "benimle lütfen görüşme" dedim. Çünkü benim erdemlerim var.
Evliyim esimde benim gibi.

Eşiniz leş biri. Çünkü kadınları kafasında alınıp bırakılabilir olarak görmüş/ yetiştirilmiş.
Memur amir olmakla değil okumakla ve kendinden olmayanla sohbetlerde gelişebilir insan.

müge anlı açıp izleyenler bilir bir Derya ve ailesi vardı evlere şenlik....

Lutfen ayrılın ve yeni evliliğinizde erdemleri olan biriyle evlwnin
 
Bir üye vardı burda onun da eski kocası doktordu, bitmek bilmeyen bir genç kız sevdası vardı onun da. Bu herifler harem kafasında, çkü dursa yarın bir gün bu mantalite kalacak yine. Çekerim diyorsanız devam edin. O üye neler yaşadı neler. 2 çocukla boşandı. Tekrar birini sevebilir misiniz güvenebilir misiniz onun yerinde olsanız? Kendinizi bu gece onun yerinde hayal edin, gözünüzü kapatın, sadece hayal edin. Sizin gözden çıkaracak bir 10 seneniz var mı? Bu adamın çocuklarını doğurdunuz diye hayatınıza edeceği hadsiz müdahaleleri hazmedecek gücünüz, üstelik kendi genç sevgilileri ile hala gününü gün etmekteyken? Bi düşünün ya merak etmeyin düşünmek bedava. Hangi aşamada kurtulmak daha kolay, hayattan beklentiniz kocanın çapkınlıklarına sabır etmek mi, hamileyken aldatılmak mı, hesap sorunca ben erkeğim ihtiyaçlarım var savunması dinlemek mi? Sen kendine bakmıyodun, eve geliyorum 10 karış surat, hep trip hep memnunsuzluk, ben de yüzüme gülene ister istemez akıverdim diyecek. Canları ne tatlı farkına varın, iki surata tribe katlanamıyolar. Sizden her şeyi göğüslemenizi bekler ama. Şimdi bakmayın yeni evlisiniz, şimdi gidersiniz rahatlıkla, ondan sustu ondan pıstı. Ama ailenizin göz göre göre sizi geri yolladığını da gördü, bu iyi olmadı. Onayı aldığını düşünecek, demek ki çapkınlığım kayın ailenin kırmızı çizgisi değil diye bir çıkarım yapacak. Asıl zor günler kapıda bekliyor. Çocuğu da yapın hele bi, gün onun günü olacak.
 
aileniz ne kadar gostermese de kizi iki aylik gelinken döndü diye laf cikmasindan korkmuş, inanmasalar da sizi ikna etmis.
kimse kimsenin hesabindan cinsel içerikli yazişmaz. böyle bir dunya yok.
simdi uc aylik evliyim diyorsun, yarin yinr aldatilacaksin -hamile kaldim diyeceksin, oteki gun yine aldatılacaksin - "çocuğumun psikolojsi icin cekiyorum o olmasa bir saniye durmam ama babasina cok düşkün" diyeceksin


ben aileye cok bulmuyorum aynen sızın gıbı dusunuyorum

ama kımse kımsenın kısısel hesabı ya da numarasından, baska bır bayanla gorusemez. hele kı cınsel ıcerıklı. buna ızın veren adam, kendısı de bunu yapıyordur ya da yapar. oncelıkle bu boyle

ıkı esım oldu, 3-4 sevgılım, kımsenın cınsel ıcerıklı arkadas konusmalarını da gormedım, kendılerının boyle arkadasları da yoktu. ha ılla boyle ılgısı olan erkekler var mı, var elbette. ama erkek muhabbetı dıye gecebılecegınız ya da gecmek zorunda oldugunuz bır davranıs ya da karakter degıl bu. arkadasına ızın vermesı, bundan bahsetmemesı bıle yanlıs mesela. ya da boyle bır arkadasa sahıp olması. evlılıgın ıkıncı ayında bunları yasatıyor olması. kendısını cok mutasıp gosterıp, +18 ruhu ıle yasayan erkek arkadaslarının olması, kendının de bu dıyalogları sevıyor ve muhabbetını yurutuyor olması, gecmıste bıle oyle olsa ben boyle karakterde bır adamı, es olarak ıstemezdım

saygınız, guvenınız, hayal kırıklıgınız... bunlar sıze hep eksıklık hıssettırecek, hep pusuda olacaksınız kendısıne karsı. yanı bu durumlar, sıze mutlu bır evlılık vermeyecek.

cocuk yokken, adamın karakterı de buyken, gelır ve ıs sıkıntısı da yokken, saygı bıle duymadıgınız ya da duymayacagınız bır adamla devam etmeyın derim.
 
çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.

evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.

kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.

şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.

bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.

ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…

eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.

bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.

o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Eşini nekadar az zamanda olsa tanımış olursun o resimler de şahsi fatohraflar varsa zaten eşinin vücut tipini vs bilirsin 1 2 cisi eğer hala şüphe içerisindeyken aynı hesabı aç ve başka kadınmış gibi onu dene hep gerçek yüzünü görmüş olursun hemde net bir karar verirsin kalbinde ferahlamis olur aynısını bende yaşadım ve bunu yaptım iyikide yapmışım diyorum gerçek yüzünü görmüş oldum ayrıldım
 
Boşan diyenlerin hepsi ya bekar, yada dört dörtlük evlilikleri var.
Canım 11 yıllık evliliğim var, etrafımdaki arkadaşlarımın kimisi evlenmiş kimi evlenip boşanmış kimi ikinci evliliğini yapmış kimi de bekar. Bir şey söyleyeyim mi, kimse halinden memnun değil. İstisnasız tüm erkekler karı kız muhabbetini yapıyor, o işte bizim gibi kadınların asla kız arkadaşlarımızla erkeklerle alakalı yapmayacağımız türde geyikler. Çocuk işinde gücünde, efendi, belli ki seni seviyor ailenin yanına kadar gelip açıklama yapmış. Sana değer veriyor.
Gel gelelim yaptığı hataya, bir anlık boşluk da olabilir, insan hatasız olmaz bu illa tekrar edecek diye bir şey yok ama ben erkeklere güvenmiyorum tekrar edebilir de. Bunu kabullen de demiyorum göz görmeyince gönül katlanırmış gördün bir kere.
Aç gözünü dikkatli ol, devamı geliyor mu ? Belki gerçekten o değildi ama oysa bile inkar edecekti zaten. Ne yaparsan yap tavsiyem kendinden ödün verme, kendini üzme sen değerlisin, yanlış yapan kendine yapar. Boşan yada boşanma demek benim haddim değil ama naçizane fikrim erkeklerin hepsi aynı ne kadar rahatsız olduğunu da gördü eminim daha dikkatli olacaktır.
 
o kadar yenisinki kalbine o kuşku düşmüşken yol yakinken bosan. bak sana kendimden bahsedeyim yaklasik 20 yil önce birine cok aşığım o kadarda uzun zamandır sevgiliyizki. bir gün facebookta kizin biri canım bu akşam eğleniyoruz yine dimi gibi bir sey yazmisti duvarina. bizde bir kac gündür küsüz konuşmuyoruz tabi simdiki gibi faturali hatlar yok kontörlü. neyse tabi ben bastim evine gittim kavga kiyamet kizla aramizda bir sey yok yeminler bin türlü. ayrıldım tabi. ertesi gün kızı evimin önüne getirdi kiz bana diyorki ben ona cok aşığım o bana seni sevdiğini söyledi bende sen gör diye inadına yaptım. tabi beynim durdu. salak desene facebookta niye arkadaş istedigini kabul ettin falan ama yok. bir de adam sen bana güvenmiyorsun diye üste çıkmazmı. ben yalvar yakar oldum düşün. neyse aradan belki 1-2 gecti biz küs barış gidiyoruz hep güvensizlik var içimde ama hep ispatlıyor namert. bu kızla çarşıda bir cafede karşılaştık. kıza ben nasil ters bakıyorum artık tam kaşar ama görseniz. tuvalete indim kızda pesimden indi. hala onlamisin dedi bende yalandan ayrıldık dedim. oysa sadece küsüz. iyi bari o manyagi benim basima sarma bir daha sana gelip yalan soylemezsem özel resimlerimizi aileme gostermekle tehdit etti beni demezmi. yalan söyleme falan dememle kiz facebooktaki mesajları barda beraber eglendikleri fotoları vs hepsini gösterdi. bundan öncede bana baska kizlarla ilgili güvensizliklerim olduğunda hep kızları kapıma getiriyordu. demekki hepsinde suphelenmekte haklıymışım. bende salak diyordumki adam zengin galerici yakisiklida kizlarda hep kasar ama.... hepsi yalanmış. neyse geldi gectiii demem o ki bu erkek milleti deccalin ön sürümü bacım inanma. sen içindeki şüpheye güven benim gibi hayatını mahvetme.
 
çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.

evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.

kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.

şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.

bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.

ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…

eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.

bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.

o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
Bekarken yapılanları umursamıyorum ben. Sizden sonrası önemli. Sizden sonra yapılan bir konuşma varsa geri dönmeyecektiniz. Şu an paronayak olmuşsunuz gibi davranacak ve sizi açık aramakla suçlayacak ki sizde zaten açık arayacaksınız çünkü şüphelendiniz ve sonuna kadarda haklısınız. Umarım çocuk olmadan konuyu halledebilirsiniz
 
Boşanmak dünyanın sonu diye düşünüyorsan yanılıyorsun ben 27 yaşındayken farklı sebeplerden ötürü boşandım kamu personeliyim her zaman dedim ki arkamda hiç kimse olmasa da devlet var kendime guvendim sonra kurumumdan biri ile tanıştım 1 buçuk yıllık görüşme sonrasında daha yeni evlendik ve çocuk düşünüyorum çok şükür mutluyuz dünyanın sonu değil dünyanın başlangıcı boşanmak elalem ne derse desin umrunda olmasın güzel bir gelecek seni bekliyor ama kesinlikle boşa bu adam evine eşine çocuguna sadık olmaz balık baştan kokmuş iste
 
6 aylık evliliğimi ortalama aynı sebeplerden bitirdim. Ortalama diyorum çünkü birini hazmedemeden diğer olayı patlıyordu. Miletin diline düşmek istemiyordum. Aileme bile mahcup olmak istemiyordum. Çok seviyordum (!?) terapilerle, antidepresanlarla ayrılık cesaretini buldum. Hayatımda psikiyatri klinigini bilmezdim, kafayı yedim.
Ben de kamuda çalışıyorum onun için hiç bilmediğim bir şehire gittim . Kendi evimi kapattım. Arkadaşlarımı çevremi bıraktım . Psikolojimi , sağlığımı kaybettim . Ama boşandım
Bu süreçte elde ettiğim en büyük tecrübe boşanıp da pişman olan kimseyi görmedim . Hepsi de keşke daha önce bosansaydim diyordu.
Bakın 5 sene geçti . Çok da zor geçti . Baştan başladım yeni bir şehire taşındım , ondan kaçtım . Çünkü beni çok seviyordu (yersen!) peşimi bırakmıyordu .
5 yıl geçti ve ben bu sene evlendim. Hamileyim :) eşim beni aldatmaz demiyorum bakın , herkes her şeyi yapabilir.
Ama ben bir daha öyle yıkılmam!
Hayat devam ediyor , mecbur değilsin kız kardeşim ...
 
çevremde kimseye anlatamadığım ama içimdeki bu hisle yerimde duramadığım bir sorunla karşı karşıyayım. eşimin bambaşka bir yüzünü gördüm. üç aylık evliyim. 28 yaşındayım. kamuda çalışıyorum. kendi kendine yetebilen iyi geliri olan bir kadınım. eşim aynı şekilde iyi mesleği olan iyi kazanan biri. onu bu yaşadıklarıma kadar tanımlayacak olursam son derece sorumluluk sahibi, merhametli, iyi baba olma potansiyeli olan, ailesine bağlı, muhafazakar biri olarak tanımlardım.

evliliğimin ikinci ayında eşimin telefonunu karıştırdım. 2 yıl sevgililik ve nişanlılık sürecinden sonra evlendik. bu süreçte eşimin telefonunu elime aldığımı bilmem. zaten yeltensem bile kendisi hiç vermemiştir. telefonu karıştırmama gelirsek, neden bilmiyorum şeytan dürttü derler ya her şey anlık gelişti ve telefonu elime almamla dünyam başıma yıkıldı.

kişisel hesabı ile birlikte bir de mesleki instagram hesabı vardı. mesleki hesabına girdim. o hesapta iki ayrı kadınla yazışması vardı. bu mesajlar bildiğiniz cinsel içerikli yazışmalar. bir uygulama üzerinden tanışılmış ve birbirine fotoğraf göndermeli konuşmaları içeriyordu. yazışmaların hepsini okuyamadım, ekran görüntüleri aldım. yaklaşık 10-15 tane. kendime gönderdim. şu an çok pişmanım keşke hepsini okusaydım diyorum. anlık baş dönmesi, öfke artık adına ne derseniz. ya da bir süre takip etseydim, gözlemleseydim.

şimdi her ne olursa olsun asla kanıtlayamayacağım bir sonuçla karşı karşıyayım çünkü inkar ediyor ve edecek. hesap sordum. ilk başta neye uğradığını şaşırdı. cevap veremedi. benim bağırmalarım ağlamalarım sonrasında arkadaşının yazıştığını söyledi. inanmadım. çocuk mu kandırıyorsun karşında aptal mı var dedim. arkadaşını aradı hoparlörden konuştu. arkadaşı evet ben görüştüm, kendi hesabımda beni takip eden görüştüğüm birileri vardı, takıntılı tipler olduğu için ben de kendisinden rica ettim dedi. yine inanmadım. kendi adı soyadıyla bir başkasının böyle yazışmalar yapmasına neden izin versin ne saçmalık yani.

bir anda babamı aradım, gelin beni alın dedim her şeyi anlattım. yaşanan şeylerin hepsi o kadar anlık şoktu ki benim için. ailemin evine gittim. birkaç gün orada kaldım ve eşim geldi. annem inanmadı. tanıdığım kadarıyla o öyle biri değil dedi. gerçekten hem ailem hem arkadaşlarım eşimle ilk tanıştıklarında ilk söyledikleri şey çok efendi çok düzgün biri yorumu olmuştur. istisnasız herkesten aynı kelimeleri duydum. eşim geldi. annem, babam ve kardeşlerimin yanında kendisini anlattı. elleri titriyordu. ben bu sırada konuştuğu kızlara yazdım. kızlar da aynı şekilde arkadaşının adını verdi. biz onunla konuştuk dediler. kızlar da 19-20’li yaşlarda kızlar. sonrasında arkadaşını aradım. arkadaşı sen eşini tanımıyor musun dedi. gerçekten ben yaptım dedi defalarca kez özür diledi. konuştuğu kızlardan birinin arkadaşı benimle iletişime geçti. ben kendimi anlattım, lütfen yalvarıyorum gerçekleri duymaya ihtiyacım var, bu konu kızlarla alakalı değil. ben gerçeği öğrendikten sonra iletişimi keseceğim benim derdim eşimle dedim. çocuk benden hem eşimin hem de arkadaşının fotoğrafını istedi. sana yardım edeceğim, isimlerini söylemeden hangisiyle konuştuğunu soracağım dedi. kimse aptal yerine koyamaz vs vs dedi. şu an bunları yazarken bile ne kadar acemice insanlarla yüz göz olmuşum, evliliğin cicim aylarında neler yaşamışım diyorum. 2 aylık evliyken bunları yaşamış olmayı hazmediyorum. yüzde yüz inanmamış olmasam da tekrar bir şans diyerek geri döndüm. büyük yeminler etti. sosyal medya hesabını kapadı. arkadaşı ile görüşmeyeceğini söyledi. eve döndüğümde de bir süre mesafeliydik. ben nasıl atlatırım nasıl unuturum diye düşündüm hep. bir şekilde zaman geçti, 1 ay gibi bir süre işte. ben ara sıra laf sokuyordum, içim soğumuyordu. bu sefer dedimki gerek yok, madem döndün ve şans vereceksin hep gündemde kalamaz. kalırsa dönmenin anlamı ne. bir süre şans ver, unutmuş gibi yap ve takip et. bu yolu izlemek beni bir nebze rahatlatmıştı. hem gerçekten daha iyi hissediyordu.

ama beni yine şeytan dürttü. bugün whatsapp üzerinden yakın birkaç arkadaşı ile konuşmasına baktım. birkaç anahtar kelime aratarak geçmişteki konuşmalarını okudum. çoğu biz nişanlıyken ya da sevgiliyken olanlardı. evlilik sürecinde olanlarda bir şey görmedim. ama nişanlılık sürecinde olanlar…

eşim ve arkadaşları kadınlardan bahsetmiş. eşim şurada güzel kız var mı demiş, arkadaşı başka zaman şurada şöyle kız var demiş. eşim sana bir süprizim var diyerek arkadaşına porno göndermiş. bir de bir ortak kadın var, onun fotoğrafını göndersene demiş eşim. ama yeri gelmiş ben hanımcıyım ben eskisi gibi değilim de demiş. bu muhabbetler o kadar çoktu ki anlatamam. bu mesajları gördüğümü söylemedim. ilk başta yaptığım hataya düşmek istemiyorum.

bir yandan diyorum erkek muhabbeti mi bu. sonra diyorum ben eşim hayatıma girdikten sonra neden bir kişiye bile o niyetle bakmadım, öyle bir diyalog yaşamadım. o kadar çaresizim ki paramparçayım. eşimin bu tanımadığım farklı yüzü beni yıktı geçti. ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilemez haldeyim. birilerine anlatsam akıl alsam utanır haldeyim. aileme artık bir şey söylemek istemiyorum.

o kadar beklemediğim bir şey ki… biz eşimle nişanlıyken bile cinsel içerikli konuşmazdık. hatta ben birkaç kere konusunu açmak istediğimde kendisi kapatmıştı. evlendikten sonra yaşarız, konuşuruz demişti. şimdi ise başkalarıyla başka kadınları konuştuğunu görüyorum. bunun sonu ne olacak? daha çok yeni evliyim. onunla konuşmak yüzünü dahi görmek istemiyorum. hep aklımda şüpheyle mi yaşayacağım? bu güven bir daha inşa edilir mi? boşanmak evliliğim bu kadar yeniyken çok büyük cesaret işi. lütfen yorumlarınızı kırmadan yapın. zaten çok çok kötü durumdayım. sizlerden gelecek tavsiyelere ihtiyacım var.
 
X