Bişeyler bulmanız lazım. Tanıdığım askerlerin hepsi (az tanıyorum gerçi) sinir stres hastası gibiler, acayip asabiler. Eşinizi ve kendinizi değişik hobilere yönlendirin, siz muhakkak meditasyonu araştırın, kaygılarınıza iyi gelecektir.
Arada da bitter çikolata gömün birlikte :)
Inan esini baba olmaktan cok senin sevgin ve destegin daha cok mutlu edecektir. Inan bana. Mutlu ve dingin oldugunuzda evren yum kapilarini acar merak etmeyin. Eger yazdiklarimla sizi kirarsam uzulmeyin. Bazen tokat etkisi sozler insani kendine getirir. Kirdiysam bagislayin. Buraya yazmaniz bile bir care bir yol atadiginiz ve aslinda sizin de herseyin farkinda oldugunuz icindir. Bu guzel. Farkindalik cozumu de getirir. Biraz caba ve gayretle...
Bebek konusunu bir sürelik aklınızdan çıkarsanız.
Bebek= Mutluluk diye görmeseniz çok iyi olur bence.
Tuzukurugillerden değilimm..
3 senedir korunmadığım halde tek bir gebelik bile yaşamadım..
Yaşım 31..
Tedavi içim elimi kolumu kaldıracak mecalim bile yok.
Kolay yoldan anne olamayacağım belli..
Yine de olsun hayırlısı olsun diyorum.
Siz de öyle deseniz mesela..
Bence esiniz sizi idare etmekten kendi sorunlarinin caresine bakmayi hep ikinci plana atmis. Sizden bi tane de annem var. Mesela birinin sorunu olsun o ondan cok paralar kendini, sorunu olan kisi kendini unutup annemle ilgilenir. Ben anlamiyorum biraz olsun guclu davranmak bu kadar zor olmamali. Kendinize degil cevrenize eziyet.
Arkadaşlar ben 5 kez tüp bebek tedavisi denedim. Biri kimyasal gebelik oldu. Birini 30 haftalıkken agir help geçirerek erken doğum yaptım kaybettim ikisi de negatif oldu.
Evliliğimin kriz noktaları hep bu tedavi süreçleri. En büyük kavgalarımızı bu zamanlarda yaptık.
Bu evin delisi benim. Eşim şimdiye kadar hep beni idare etti diyebilirim. Bu zamana kadar bana hic derdini anlatmadı mesela. İş yerinde hakkında soruşturma açılsın ben başkalarından öğrenirim, bi sağlık problemi olsa bana anlatmaz, kaza yapsa haberim bile olmaz yani bunun gibi bir sürü şey birikti 11 yılda. Hep içe dönüktür. 12 yaşından beri tek başına yaşamış ve bu zamana aile destegi olmadan gelmiş biri. Devlet parasız yatılıda okumuş. Üniversiteyi de yatılı okudu askeri öğrenci olarak. Paraya bile hic ihtiyaç duymamış.
Ama ben elime kıymık batsa dünyayı ayağa kaldıran biriyim. Karin ağrısı yüzünden ambulans çağırıp gaz teşhisi ile eve gönderilen biriyim o kadar vahim durumum.
En son kavgamız çok büyüktü. Embriyo transferi öncesi esim sinir krizi geçirdi. Bana tokat attı. Ortada da bi sorun yok. O gün çok gergindi. Araba kullanmayı öğretiyordu bana. Bi araba üzerime doğru gelince korktum ve yan tarafa bakmadan şerit değiştirdim. Bana bağırınca ben de yol kenarında arabayı bırakıp eve ağlayarak geldim. Küstüm doğal olarak. Sonra gönlümü almaya falan çalıştı ama çok sinirliydim. Birden terlemeye basladi. Öfke patlaması yaşadı çok korktum ve kendimi odaya kapattım. Kollarımdan tuttu hırpaladı. Ben de çığlık atmaya başladım imdat diye. Korkudan elim ayağım boşaldı. O da bana tokat attı.
O gün hayatımızın en kotu gününü yaşadık. Yani bi sinirle eşime 200 milyarlık tazminat davası açmış ve sinirim geçince boşanma davasını geri çekmiş biriyim. Biz bunları bile atlattık ama bu olay beni daha fazla sarstı.
O gün salonda yattı. Yüzüne bile bakmadim. Sabah kendime gelince darp raporu alıp polise gitmeyi düşünüyordum. Onu hapse atsinlar falan diye kafamdan bir sürü şey planladım. Ama sonra aile terapistine gitmeye karar verdik. Psikolog ikimizi de dinledi. Eşime bir kaç günlüğüne evden uzaklaşmasını tavsiye etti. Bana da darp raporu alman ve polise gitmen sorunu çözmez çünkü onu cok seviyorsun ve ayrılmaya hazır değilsin o da sağlıklı değil zaten dedi. ( 2 yıldır düzenli gittiğim bir psikolog)
sonra eşimden bahsetti. İçine bunca şeyi atması sağlıklı değil dedi. İçine attıkça patlama her zaman olur ve şiddet eğilimli birey haline gelir dedi. Bi de eşim son zamanların gerginliği yüzünden agir bir antidepresan kullanıyordu. Şu ölü balık haline getiren cinslerden. Psikiyatrist bebeğimiz vefat ettikten sonra vermişti o ilacı. Bu donem kullanmaya başlamıştı tüp bebek tedavisi yüzünden. O ilaç da öfke kontrolü saglayamamasinda etkiliymiş.
Neyse eşim evden gitti otelde kaldı 2 gün. Ama benim ona olan sinirim geçmedi bi türlü. O halde embriyo transferine gittik. Vücudum perişan hale geldi transferden sonra.Bagirsaklarim yavaşladı, göğüslerim kaskatı oldu, mide kramplari , ödem falan... Sonuç negatif.
Simdi birbirimize sarılıp saatlerce ağladık neden birbirimize zarar veriyoruz diye. Eşime hala çok sinirliyim o başka ama ben anne olmak istiyorum. Bu ruh haliyle anne olamam.
Eşim artik nasıl duygularını ifade edebilir hale gelir sizce ? Ona da kendime de yardim etmek istiyorum.
Siz de bana yardim edin lütfen.
Dipnot : daha önceki söylediğiniz her seyi yaptım. Eşime dert anlatmıyorum , her şeyi söylemiyorum , kendi işlerimi kendim halledebiliyorum (%80) , ehliyet bile aldım , kaybolmuyorum artik, onun yanında ağlamıyorum vb....
aslında evet öyle diyebilmeliyim ama biz ilk defa aynı çatı altında yaşadık ya heyecanla gidip denedik aile olduk artık diye düşündük. Her şey çok farklı dedik. Ama sonuç negatif
Eşiniz çok içine atmış, siz de kendinizin farkındasınız. Üç günlük dünya. Değer mi. Düşünün ki eşiniz bugün hayatta değil. Kim çekecek nazınızı? Kim ilgilenecek sizinle? Farz edin ki eşinizi attılar hapse, çıktı hayatınızdan içiniz soğuyacak mı?
Sanırım sizi düşünmekten eşiniz kendi duygularını dışa vuramamış.
"Ben" demekten önce "sen" derseniz aşabilirsiniz. Mesela işten gelince soruyor musunuz, günün nasıl geçti neler yaptın iş ortamın nasıl filan diye... Ya da eşinizin canı sıkkınsa anlamıyor musunuz yüz ifadesinden vs?
Bebeklerinizi kaybetmişsiniz Allah tez zamanda kucağınıza almayı nasip etsin. Siz hem ruhen hem bedenen etkilenmişsiniz ancak eşiniz de ruhen yara almış.
Eşinizle karşılıklı konuşun. Birbirinize söz verin. Mesela birinizin derdi olunca birbirinize anlatın. Daha da önemlisi, birbirinizi rakip olarak değil aynı safta görün. O sizin düşmanınız değil, eşiniz.
Bebek tedavi süreci bence çok zor bir süreç.
Sağlam psikoloji istiyor.
Bu yüzden ben hiç kalkışmıyorum mesela.
Kendimde o gücü göremiyorum.
Herkes yaşın geçiyor dese de..
Selam verdiğim bebek sorsa da..
Zaten kaygılı, stresli bir yapım varken o tedavi zorlama olur diye düşünüyorum.
Kendimi, eşimi, evliliğimi yıpratmaya değmez..
Kaldı ki pozitif oldu diyelim.
Onca çile üstüne psikoloji dipte, o bebeğe ne kadar kaliteli ebeveyn oluruz o halde değil mi ama?
Duygusallık bir yana mantığı elden bırakmamak lazım.
Mutluluklar dilerim.
Acelemiz yok değil mi?
32 yaşındayım. Atlı kovalamıyor ama anne olmak istiyorum. Bu dürtüyü kontrol edemiyorum. Yakin arkadaşımın yenidogan bebeği var. Onun kıyafetlerini astım elbise dolabıma. Tarif edemem
32 yaşındayım. Atlı kovalamıyor ama anne olmak istiyorum. Bu dürtüyü kontrol edemiyorum. Yakin arkadaşımın yenidogan bebeği var. Onun kıyafetlerini astım elbise dolabıma. Tarif edemem
Bu nasıl bir yorum yaHanfendi buraya konu acicaginiza bence gidip tedavi olun. Cünkü cidden sorunlusunuz. Burdaki insanlar size fayda saglamaz.
Seni ve eşini çok iyi anladım benle yıllardır uğraşıyorum sizin gibi .. benim eşimde bu konu hakkında pek konuşmak istemez...Arkadaşlar ben 5 kez tüp bebek tedavisi denedim. Biri kimyasal gebelik oldu. Birini 30 haftalıkken agir help geçirerek erken doğum yaptım kaybettim ikisi de negatif oldu.
Evliliğimin kriz noktaları hep bu tedavi süreçleri. En büyük kavgalarımızı bu zamanlarda yaptık.
Bu evin delisi benim. Eşim şimdiye kadar hep beni idare etti diyebilirim. Bu zamana kadar bana hic derdini anlatmadı mesela. İş yerinde hakkında soruşturma açılsın ben başkalarından öğrenirim, bi sağlık problemi olsa bana anlatmaz, kaza yapsa haberim bile olmaz yani bunun gibi bir sürü şey birikti 11 yılda. Hep içe dönüktür. 12 yaşından beri tek başına yaşamış ve bu zamana aile destegi olmadan gelmiş biri. Devlet parasız yatılıda okumuş. Üniversiteyi de yatılı okudu askeri öğrenci olarak. Paraya bile hic ihtiyaç duymamış.
Ama ben elime kıymık batsa dünyayı ayağa kaldıran biriyim. Karin ağrısı yüzünden ambulans çağırıp gaz teşhisi ile eve gönderilen biriyim o kadar vahim durumum.
En son kavgamız çok büyüktü. Embriyo transferi öncesi esim sinir krizi geçirdi. Bana tokat attı. Ortada da bi sorun yok. O gün çok gergindi. Araba kullanmayı öğretiyordu bana. Bi araba üzerime doğru gelince korktum ve yan tarafa bakmadan şerit değiştirdim. Bana bağırınca ben de yol kenarında arabayı bırakıp eve ağlayarak geldim. Küstüm doğal olarak. Sonra gönlümü almaya falan çalıştı ama çok sinirliydim. Birden terlemeye basladi. Öfke patlaması yaşadı çok korktum ve kendimi odaya kapattım. Kollarımdan tuttu hırpaladı. Ben de çığlık atmaya başladım imdat diye. Korkudan elim ayağım boşaldı. O da bana tokat attı.
O gün hayatımızın en kotu gününü yaşadık. Yani bi sinirle eşime 200 milyarlık tazminat davası açmış ve sinirim geçince boşanma davasını geri çekmiş biriyim. Biz bunları bile atlattık ama bu olay beni daha fazla sarstı.
O gün salonda yattı. Yüzüne bile bakmadim. Sabah kendime gelince darp raporu alıp polise gitmeyi düşünüyordum. Onu hapse atsinlar falan diye kafamdan bir sürü şey planladım. Ama sonra aile terapistine gitmeye karar verdik. Psikolog ikimizi de dinledi. Eşime bir kaç günlüğüne evden uzaklaşmasını tavsiye etti. Bana da darp raporu alman ve polise gitmen sorunu çözmez çünkü onu cok seviyorsun ve ayrılmaya hazır değilsin o da sağlıklı değil zaten dedi. ( 2 yıldır düzenli gittiğim bir psikolog)
sonra eşimden bahsetti. İçine bunca şeyi atması sağlıklı değil dedi. İçine attıkça patlama her zaman olur ve şiddet eğilimli birey haline gelir dedi. Bi de eşim son zamanların gerginliği yüzünden agir bir antidepresan kullanıyordu. Şu ölü balık haline getiren cinslerden. Psikiyatrist bebeğimiz vefat ettikten sonra vermişti o ilacı. Bu donem kullanmaya başlamıştı tüp bebek tedavisi yüzünden. O ilaç da öfke kontrolü saglayamamasinda etkiliymiş.
Neyse eşim evden gitti otelde kaldı 2 gün. Ama benim ona olan sinirim geçmedi bi türlü. O halde embriyo transferine gittik. Vücudum perişan hale geldi transferden sonra.Bagirsaklarim yavaşladı, göğüslerim kaskatı oldu, mide kramplari , ödem falan... Sonuç negatif.
Simdi birbirimize sarılıp saatlerce ağladık neden birbirimize zarar veriyoruz diye. Eşime hala çok sinirliyim o başka ama ben anne olmak istiyorum. Bu ruh haliyle anne olamam.
Eşim artik nasıl duygularını ifade edebilir hale gelir sizce ? Ona da kendime de yardim etmek istiyorum.
Siz de bana yardim edin lütfen.
Dipnot : daha önceki söylediğiniz her seyi yaptım. Eşime dert anlatmıyorum , her şeyi söylemiyorum , kendi işlerimi kendim halledebiliyorum (%80) , ehliyet bile aldım , kaybolmuyorum artik, onun yanında ağlamıyorum vb....
Konuyu oku anlarsin ayrica cocuk psikolojisi okuyorum. Sende bilmeden yorum atmaBu nasıl bir yorum ya
Psikiyatrist misiniz siz teşhisi hemen koydunuz ?
Terbiyesiz insanın hali geröekten başka oluyor
Şu kadar yorumun içinde sellektör yapan tek yorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?