Burada ben şunu anlamıyorum: Bir erkek bir şeye sinirlenip elinin altındaki bir nesneyi hışımla bir yere fırlattığında karısı gidip onun üstüne yürümüyor değil mi? Çenesini sıkmıyor, değil mi? Vuracak gibi davranmıyor, korkutmuyor, değil mi? İstese de yapamaz muhtemelen. Çünkü
asimetrik bir ilişki var. Bir taraf daha güçlü. Buradaki kadınlar da bunu biliyor ama herkes hikayenin bu tarafını göz ardı ediyor. Yazdıklarınızı okuduktan sonra dedim ki acaba kaç kişi burada kadını suçlamıştır; biraz aşağı indim, tahmin ettiğim gibi, neredeyse herkes.
Hatta artırıyorum: tam tersi bir senaryoda "eşiniz de hastaymış, onun asabiyeti vardır, siz de alttan almamışsınız..." diye yine size kızacaklardı; burada sizin hasta olduğunuzu görmezden gelebiliyorlar ama. Çocuğu için endişelenmiş ve eşinin çocuğuyla ilgili en temel bir şeye bile hâkim olmadığını görüp öfkelenmiş bir kadın olduğunuzu görmezden gelebiliyorlar.
Ben gerçekten anlamıyorum ya. Bu mağdur suçlayıcılık biz kadınların içine nasıl bu kadar yerleştirildi? Çünkü tam da erkeğin yapacağı bir şey bu.
Evet, ilişkinizde sorunlar var. Evet, siz de haklı değilsiniz. Evet, öfkenizi kontrol etmekte zorlanmışsınız. Ama size "kışkırttığınızı" söyleyenler, "hatalı olduğunuzu" söyleyenler, bu mağdur suçlayıcı tutumun tüm kadına şiddet olaylarında ve kadın cinayetlerinde karşılaştığımız "ama o da şöyle yapmasaymış" zihniyetinden farksız olduğunu umarım görebilirler.
Umarım kendinizi bu adamdan koruyabilir ve kendinizi iyileştirebilirsiniz.