• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşim neden böyle hissetti ? Neydi bu..

Mesleğinizden kendisi için vazgeçtiğiniz fikri gerçekten eşinize mi ait?
Oysa siz ne kadar bunaldığınızdan, evrak işi yapmak istemediğinizden bahsetmişsiniz.
Neden böyle düşünüyor olabilir?
Tabii ki bırakırken danışmışsınız, normali bu, şimdi ortak kararımızdı diye itiraz etmeyin. Bu ortak karardan ziyade sizin istemediğiniz bir şeye eşinizin hoşgörülü ve destekleyici yaklaşımı adı altında değerlendirilir bence.

Annenizin işgüzarlık ettiğini neden kabul etmiyorsunuz?
Şu öğretmen çift yat almış, darısı başınıza art niyetli olmasa bile beklenti yaratacak bir cümledir.
Eşiniz beklentinin farkında, kıyaslandığının da farkında gayet de.
Çünkü müjdeli bir haber değil bu.
Herkes alt metni okuyabiliyor, siz neden görmüyorsunuz?

X'in oğlu şunu almış, anne oradan arıyor, kızı eşine baksana ne muhteşem ve harika bir yat diyor.
Hayaliniz yat değil kat olsaydı da villa olsaydı da aynı şeyi söylerdim, çok boş bir muhabbet.
İstesek alırız diyen biri batıdaki ev kirasını düşünmemeli.
Eğer düşünüyorsa istesek alırız kıvamında olmadığını fark etmeli.

Siz de çok işgüzarsınız.
Eşiniz kendisine ulaşmak isteyen anneye duvar olmuş, istememiş, evet bir anne özlemi var ve size de duygularından bahsetmiş.
Siz de kalkıp yok anası yok babası derken eşinizin kabullendiği aile işlerini karman çorman etmişsiniz.
Eşinizi iyi niyetle bile olsa hep bir yerlere sürüklediğinizin farkında değil misiniz gerçekten?
Üniden beri berabermişsiniz, o zamanlar bu ailevi işlere vakıf değil miydiniz yoksa babanız anasız babasız olmaz dedi diye miydi bu çaba?
Bir de eşinizin annesinin eşinizle görüşesi yok ama siz görüşüyorsunuz ve eşim isterse görüşmeyi keserim diyorsunuz.
İnsanın lutfettin diyesi geliyor cidden.

Eşiniz sizi suçlayamayacağı için en iyi bildiği yere kendini suçlamaya sığınmış.
Bana yetersiz hissettiriliyor diye bağıramadığından neden yetemiyorum diye bağırıyor.

Biraz ayaklarınızın yere basması gerektiğini düşünüyorum.
Oyle bir devire geldik ki ev ve arabasi olan direk kendini yukarılarda hatta en yukarilarda görüyor. Bence artık günümüzün meselesi oldu . Eskiden ev almak daha kolaydı simdi zorlaştı ondan mıdır bilmiyorum ama sanirsin ki jet sosyete. Jet sosyete bile çoğu yatı bırak ev bile almıyor. Sadece konu sahibi değil ki her taraf özel okul kaynıyor neden çünkü hemen biraz beli dogrultan özel okula gönderiyor. Neyse cok şey sayılır da . Kalsin .
 
Hoşçagal gıbalı yabıncak😑
Sana çok minnettarım sevgili acces hanımcıgım bana göremedigim bir pencereden bir bakış açısı kazandırdığınız için.
Siz bu satırları okurken esen yelin ürpertisiyle titreyen naif vücudumun bir yat tatiline ihtiyacı olduğunu anladım ve bana destek çıktıgınız için çok çok minnettarım
İyi ki kk var.
 
Çocuk olunca genelde memur kadınlar ucretsız izne ayrılır.
Masa bası işi dıye memurluk bırakan ilk defa duydum.
Veteriner memur nesı zor olacak
Özelde koy koy gezıp çoğu hayvanlara iğne vuruyor daha zor.
Cocuklu kadına memurluk daha kolaydı.
Orada bır boşluk geldı bana.
Hastalıl olur vs amenna.
Masabası ısı evrak ısı dıye memurluk bırakırken en kötü ailesi hayırdır bunun ıcın mı okudun derdı?
Zengın bır aıle de degıl.
Ben üniversite de ilk başta bölümümden memnun degıldım alısamadım .
Bıraz aıleme cıtlattım bırakıp başka bölüme mı geçeyim dıye.
Orada bıle yenıden kazanmak bırdaha bölüm okumak vs vs kımse öyle desteklemedı.
Burada atanmıs memur olunmuş kafaya göre işten çıkılması da ailede yankı uyandırmamıs.
Tek dertleri yat kat...
 
Eşinize yat fotoğrafı gösterip kendini başarısız ve eksik hissetmesini sağlamışsınız ne gerek vardı ona yat fotoğrafı göstermenize mesela madem böyle bir geçmişi olmuş adamın açık ve net gururu incinmiş işte erkekler bu konularda hassastır eşlerinin istediği her şeyi yapmak isterler bir de merak ettim Velev ki aldınız o yatı alınca nereye koyacaksınız? Park ettiğiniz limanının kirasını nasıl ödeyeceksiniz bütün maaşını onun kirasına verirsiniz çünkü ev kiralarından bile pahalı yat park etme yerlerinin kiraları😃
Hanımefendi yat falan hikaye evinizi almış arabanizi almışsınız ne yatı Allah aşkına siz bilmiyor musunuz eşinizin bu konuda gurur yapacağını Üzüleceğini adam kendini eksik hissedecek depresyona bile girebilir bu şekilde olursa güzel bir şey mi olur sizce bana kalırsa böyle şeyler söylemeyin eşinize ve bu yat hayalini de bir kenara koyun bence
 
Son düzenleme:
Adami nasil yetersiz hissettirdiyseniz ailecek, aglamis oturup
Baskasi olsa iyi annenler yardim etsin de alalim yat kat derdi
valla bu adamin seni haketmiyorum sen bana fazlasin vs demesi beni ürküttü
Birkac psikolog yazisi okumustum bu tür insanlarin aldatma potansiyeli daha fazla oluyormus 😒
 
Kızlar yat diyince sabancının yatından filan mı hayal ettiniz şu mültilerin alabildiği
2-3 milyona tek kamaralı yatlar var ondandır ne gittiniz kadının üstüne o fiyata ev araba alınamıyor elle tutulur ama yat alabilirsiniz.
Hatta yaptırırsanız daha ucuza bile kapatılır 🤣 Açın sarı siteye bakın belki sizde hayal edersiniz 🫣

Konu sahibi sana gelirsek eşinin birikmişlikleri ile patlaması olmuş erkek her zaman daha fazlasını sunmak ister ve gerçekten karısını sevip düşünen adam ara ara bu çıkışı yapar nerden mi biliyorum beyimden 👍
Sen memnuniyetini biraz fazla belli et toparlar ha tabi memnunsan değilsen orasını ben bilemicem 🤷

https://shbd.io/s/fBfLWNHm

Hah hatta ekliyim bir tane benim yaşadığım şehirde ev alınamıyor bu fiyata 🫣🫣
Dört milyon ne demek farkında mısınız ? Bir çalışanın memursa on yıllık maaşı yemeden içmeden falan biriktirilecek bir para . Ev dediğiniz şey temel ihtiyaç barınmak için alınıyor . Araba da aynı şekilde hasta olduğunuzda en gerekli olan şey . Yani konu sahibi ve eşi başka bir evrende yaşıyor herhalde . Yat sahibi hiç tanıdığınız var mı ? Ya ne var ki dört milyoncuk evler daha pahalı yazmak komik mi trajikomik mı bilemedim
 
Defalarca konu giriş mesajı yazıp sildim ve sanırım böyle başlamalı konu başlayamadım bir türlü, herkese keyifli forumlar dilerim🎈 bir de benim durumumu yorumlarmısınız?

Konu uzun olacak fakat lütfen okumazsanız da kötü yorumlamayın uzunluğu nedeniyle olur mu lütfen🌸..

Danışmak istediğim konu şu;

Bu akşam bebeğimizin enjeksiyonunu yaptırdık ve dönüşte annem ile telefonda konuşuyorduk, bilmem kim çok güzel yat almış, sizinde hayaliniz bu sizde alırsınız inşallah bu yaz gibi bir temenni de bulundu. Art niyet yada kötü bir söylem yoktu annem tarafından. Görselini paylaştığı için sosyal medyasına baktım ve gerçekten harika ve muhteşem bir yat almışlar, eşime gösterdim hiç birşey demedi ama yüzüme de bakmadı. Bir sorun olduğunu anladım ne oldu? Dediğimde, çok az sonra aracı kenarı çekti ve biraz konuşabilirmiyiz? Dedi.

Araçtan indik ve gözleri doluydu. Neden ya neden dedi, niye benimle evlendin? Neden bunu yaptın kendine? Erkek olsan anlarım ama neden benim gibi birisiyle evlendin neden herşeyden vazgeçtin? Dedi.

Senin gibi birisi ne demek dedim, maddi durumumuz ortada, mesleğinden vazgeçtin benim için, kızımıza yetişmek için herşeyi yapıyorsun bu hayatı hak etmedin sen dedi. Titriyordu ve o an sımsıkı sarılıp bir süre konuşmadan ağladık.

Eşime peki ya sen benimle neden evlendin dedim seni çok seviyorum ama sana hak ettiğin hiç birşeyi veremedim, hiç bir hayalimizi gerçekleştiremedim, sürekli yoğun şekilde çalışıyorum, yanında bile olamıyorum, sana hak ettiğin hayatı veremiyorum dedi. Hiç kimsenin asla veremeyeceği şeyi dünyaları kızımızı verdin bundan daha değerli bir hayal ve hayat var mı bizim için dedim..

Hala etkisindeyim hala kalbimin en içi sızlıyor.. Neden, neden bunları söyledi neden bu kadar derinden üzdü beni..

Bizim hikayemiz ise şöyle;..


Eşimle çok severek evlendik, ben veteriner hekimim eşim de memur. Şuan çalışmıyorum, süresiz izinler neticesinde ve bulunduğum şehirde mesleğimin masa başı işe dönüşmesi ve monoton bir psikolojide çalışmam nedeniyle memurluktan istifa ettim. Maddi olarakta ilişki olarakta çok zorluklar çektik. Şu bilmem ne* olaylarında eşim açığa alındı uzun bir süre, ben çalışmaya devam ettim ve mesleğe geri iadesi oldu. Yani yokken yoktu maddiyat varken de elimizden geldiğince güzel ve planlı harcamalar yaptık.

Manevi zorluğu ise malesef eşimin ailesinden kaynaklı oldu çünkü kayınpederim kumalı yaşamış, kayınvalidem 5 yıl sonra eşimi ve bir küçük kardeşini terk ederek boşanmış bir başka adam ile resmi nikahlı evlenmiş şuan bebeğimden 2 yaş büyük bir çocuğu var. Sanırım terk etme acısı ile kaynaklı uzun yıllardır eşim ile bağ kurmak için yıllarca çaba gösterdi eşim hep kapalıydı bu konuya ve kayınvalidemi yıllarca haklı görerek anne/oğul bağı oldurmaya eşimin içindeki öfke ve nefreti dindirmeye çok uğraştım köprü oldum malesef başarılı olamadım. Kayınvalidem ile birtek şuan görüşen taraf benim. Eşim görüşmüyor.

Kayınpeder tarafında ise kuma eşimin harçlığını çalmış, yeri gelmiş aşağılamış, hakaretler etmiş tamamen travma dolu bir süreç ve eşim 15 yaşından itibaren babaanne ve dede ile büyümüş. İsteme zamanları ise eşim istemeye ben tek geleceğim çünkü benim ailem diyebileceğim bir insan yok çevremde, tanımıyorum bile onları size beni farklı anlatabilir veya düzeninize ters gelebilirler dedi fakat babamın " oğlum, bir baba bir anne ne kadar kötü olabilir ben kızımı ailenden bir büyüğün olmadan verme taraftarı değilim, konuş ve o şekilde adet yerini bulsun " teklifi üzerine canım eşim yıllarca yüzüne bakmadığı bu adama boynu bükük giderek durumu izah etti. Herşey o kadar güzel başladı ki, kayınpederim beni çok seviyor, oğluyla hiç o geçmiş yaşanmamış, sanki ergenlik hayatını elinden çalan o, kuması ve kumasından dünyaya getirdiği o çocuklar değilmiş gibi.. ( o çocuklara alınılıp eşime alınmazken yemeleri izletilen abur cuburlar, eşim ve kardeşlerine öksüz dedirtme, kayınvalidemin gıyabında ....nun çocuğu gibi hakaretler, küfürler)

İsteme zamanlarına kadar çok güzel oynadılar tiyatroyu fakat işte bir şekilde benden istenilen krediyi çekmeyince maskeleri düştü, kuma bu arada benden yalnızca 4 yaş büyük ve kayınpederimden 5 çocuğu var. Kayınpederim ve kumasının bazı yaptıkları hatalar neticesinde eşim dayanamadı süreçte ve patladı, babama; sizi rezil ettim ben bu insanları tanımıyordum, beni ne duruma düşürdüler gibi söylemlerde bulundu ve epey duygusal çöküş yaşadı.. Babam eşimden özür diledi; ben bir babanın bu kadar kötü olabileceğini tahmin etmezdim, senin suçlu yada kusurlu olduğunu yahut sebep olduğun bir durum yok sen benim oğlumsun dedi. Hayatımıza aynı şehirde olmadıkları için dahil olamadılar fakat 10-11 görüşme sonucunda da nihayet bir miktar da olsa manevi olarak zarar vermeyi başardılar.

Sevgililik dönemimizin ilk zamanları ikimizde öğrenciydik part time işlere girer, beraber kazanır, beraber yer - içerdik. Senin paran benim param olmadı ama hiç paramızın olmadığı çok zaman oldu :) (gezmek tozmak için, yoksa günlük masraflarımızı idame ettiriyorduk)

Evliliğimizde de sevgililiğimizde de bir kere dahi olsun boşanma - ayrılma sözü dahi geçmedi. Elbette ufak tefek herkeste olan o - kaşın neden gözünün üzerinde - tartışmalarımız oldu oluyor da..

Belirtmem gerekiyor 8 aylık bir bebeğimiz var 1 yıl kadar süren tedavi ve 8 yıllık deneme yanılma süresi sonunda. Bu konu uzun ve detaylı olacak. Sorun bebeğimiz değil, belkide konumu yorumlarken psikolojik ve bedensel yorgunluğumuza bağlayabilirsiniz diye biraz bu konuyu açıklayacağım;

Bebeğim 40. Hafta doğdu fakat 35+6 da şüphe 36+5 de de kızıma iugr teşhisi koyuldu 35. Haftada kaldı ve büyümedi. Devletteki radyoloji doktorlarının da yorumları bu yönde oldu fakat bize perinatolog yorumu gerekiyordu ve bir perinatoloğa giderek durumu öğrenmek istedik, sırtımızı sıvazlayıp güler yüzüyle bize herşeyin yolunda olduğu yönünde bilgiler verdi. Yetmedi dedi ki, siz ve eşiniz minyonsunuz, bu makineler Amerika standartlarında ölçüm yapıyor bende ki alacağınız rapor da da küçük gözükecek fakat endişe etmeyin herşey yolunda dedi. Aynı zamanda bebeğim sürekli idrar tutuyordu bu konu nedeniyle de 3-4 günde bir kontrol ve takip ediliyordum. Ben 163 boyundayım eşim ise 186 boyunda sanırım pek te minyon sayılmayız ?

Devlette doğum yapan güzeller güzeli annelerim biliyorlardır tercih ettiğiniz için sezaryen doğum yapmak mümkün olmuyor mutlaka bir tanı, teşhis, sebep yahut neden olmalı bunun için ..

Takipte olduğum doktorumu ilçeye görevlendirdiler ve beni bir başka tatlı doktora emanet etti ki onunla birlikte yaptılar son muayenemi(takipli doktorum ile birlikte) iugrli hasta olarak sürecim devam etti..

Diğer doktor da aynı titizlik ve hassasiyet ile konunun takipçisiydi ve perinatoloğun yanıldığını fakat risk raporu yazmadığı için 40. Haftayı beklememizi ya da sistemde en az 3 kere bu şüpheli tanı olarak girerse sezaryen olabileceğimi söyledi.. Bu arada kesinlikle normal doğum isteyen ve doğumu yaşamak tatmak isteyen bir hamileydim.. Malesef mümkün olmadı.

40+0 olduğum güne direkt sezaryen günü verildi çünkü olası bir normal doğum denemesi olursa bebeğim küçük olduğu için bebeğin kanala girememe durumunda ölümüyle sonuçlanabilecek yahut kafasının ağır hasarlar alabileceği yönündeki riskler konusunda beni bilgilendirdi ve üzülerek kabul ettim sezaryen doğumu.

Bebeğimin amniyon sıvısı tükenmiş, elleri ayakları mosmor, 35 hafta uyumlu prematüre doğdu. Herşey yolundayken doğumdan sonra ki 8. Saatte bebeğim yoğun bakıma küvözde tedaviye alındı. Eşimin babalık izni hiç bebeğimizi göremeden geçti ilk gün hariç. Bebeğimiz henüz taburcu olmadan izin dahi vermeden direkt işbaşı yaptırıp nöbetler yazdılar.

Bebeğimiz kolikti, reflülüydü, bağırsak intoleransı vardı. Emiyor - kusuyor - ağlıyor asla uyumuyordu. Hala kolay bir bebek değil fakat eşimde daha sakin oluyor çünkü benim lohusalığım da çok zor geçti sanırım bu stresini hissediyor. Ağlama krizleriyle doluydu ve süreç gerçekten çok yıpratmıştı. Hala ara ara ağlama krizlerim gelir, stresten egzama oldum yüzüm ve bacaklarım heryerimi sarmış durumda. Bu durumuma eşim çok üzülüyor fakat gerçekten hala uykusuz ve bebekli olmaya galiba adapte olamadım.

Eşim nöbetten gelir tüm gün bebeğimize o bakar ben uyurum, çünkü bebeğimiz beninleyken hala uyumuyor huzursuz benimle. Yeri gelir ben bebekle uyurken yemek yapar, temizliği yapar, dışarıya çıkarım - çıkarız bir kaç saat yani düzenimiz çok güzel. Ev içerisinde günlük cilveleşmelerimiz devam ediyor, enerjimiz ve ilişkimiz çok güzel devam ediyor..

Bugünkü konu sizce neden yaşandı ? Neden böyle hissetti? Neden bunları söyledi bana eşim? Lütfen birşey söyleyin kendimi çok kötü hissediyorum..
Çok uzun, birazını okuyabildim ama annenizde biraz hadsizlik yapmış.
Durumunuz ortada yat örneğini vermek nedir.
 
Herkes neden yat meslesine takılmış anlamadım. Konuda çok daha büyük sorunlar var.
Konu sahibinin eşi de dahil olmak üzere bu aile bireylerinin hepsinin acilen rehabilite edilmesi lazım.
Konuya okurken kafam karıştı. Konu sahibinin eşinin babası çocukken eve kuma getiriyor. Annesi 5 yıl sonra konu sahibinin eşini daha çocukken terk ediyor sonra kuma denen kişi konu sahibinin eşine eziyet ediyor. Bu kuma denen kişi, konu sahibi 32 yaşında ve ondan sadece 4 yaş büyük. Konu sahibinin eşi de şuan 34 yaşında olduğunu göre bu kadın kendisinden sadece 2 yaş küçük bir erkeğe nasıl eziyet etmiş orası da karışık. Annesi desen ayrı bir konu. 34 yanda oğlu var nasıl hala 2 yaşında bir çocuğu oluyor bu da ayrı ilginç.
Valla adamin sana bir yat bile alamadim diyip titreyerek aglamasından sonrası yok bende, okuyamadım konsantre olup😐
 
Ortada neden benimle evlendin, neden eziyet çekiyorsun, çok fedakarsın diye titreyerek aglayan bir eş var absdja
Açıkcası bu kısım bana değişik geldi.
Bildigim erkekler begenmiyorsan niye evlendin der.
Neden beni seçtin, ben seni hakedecek ne yaptım diye ağlamaz.
Yani böyle hayallere daldıkları yerler de bir dizi film tadında.
Ne bileyim yani bir yat tatilinin neresini bu kadar konuşur, ,hayallere dalarsınız.
Her yazılan mesaja da sanki evin içi kusursuz, kendini her şeyi en iyi bilen, ailesi desen damatlarını çok düşünen bir aile gibi yazıp çiziyor.
Eeee şimdi neyi merak ediyor ki ?
Adam sana sen daha iyilerine layıkken benim gibisini kendine koca etmişsin demiş titreyerek ağlamış işte.
Sorun ne ki ?

:)
Tabii "romantik komedi"nin bize trajik (?) kısmı hikaye edilmiş, orada bence herkes mutabıktır.
Eksik yerler olduğu gibi fazla iyilik de var.
Bakın mesela "eşim istemezse annesiyle görüşmem", çok iyi biri çünkü.

Eşinin erkek olsan anlarım kısmını da çok minnoş buldum ben
Erkekler bir çulsuz kadınla evlenebilirler ama sen bir kadınsın, zenginini bulabilirdin diyor sanırım.

Eşinin geçmişi çok travmatik ama, doğruysa.
Kendini iyi edemeyen insanlar suçu kendinde arayabiliyorlar bu cümlelerle değilse bile.
Evet normali erkek kadın fark etmez "restine rest"tir ama burada adamın tutunacak bir şey aradığını, bulduğunu düşündüğünde de kaybetmemeye çalıştığını görebiliyoruz bence.
Ya da suçlanmamak için kendini suçluyor.

Bu yüzden eksik kısımlarda manipüle var aslında, hepimizin anladığı gibi, adamın kendi fikri değil.
Konu sahibi ve ailesi tarafından yetersiz hissettirilmeye devam ediyor, manipüle ediliyor fedakar ve cefakar yapıyla. Adama da bu bölge tanıdık.


Bir mesajında erkekler bu kadar derin hissedebilir mi diyor, adam hüngür şangır titreyip ağladığı halde, doğruysa.
Valla daha ne yapmalı derin hissettiğini anlatmak için bilemiyorum.
Buradan da yine çok doyumsuz biri olduğunu görebiliyoruz.

Soru sormuyor tabii ki muhteşem ve harika sadece yat değil, neye elini atsa muhteşem ve harika olan odur, onu anladık :)
 
Defalarca konu giriş mesajı yazıp sildim ve sanırım böyle başlamalı konu başlayamadım bir türlü, herkese keyifli forumlar dilerim🎈 bir de benim durumumu yorumlarmısınız?

Konu uzun olacak fakat lütfen okumazsanız da kötü yorumlamayın uzunluğu nedeniyle olur mu lütfen🌸..

Danışmak istediğim konu şu;

Bu akşam bebeğimizin enjeksiyonunu yaptırdık ve dönüşte annem ile telefonda konuşuyorduk, bilmem kim çok güzel yat almış, sizinde hayaliniz bu sizde alırsınız inşallah bu yaz gibi bir temenni de bulundu. Art niyet yada kötü bir söylem yoktu annem tarafından. Görselini paylaştığı için sosyal medyasına baktım ve gerçekten harika ve muhteşem bir yat almışlar, eşime gösterdim hiç birşey demedi ama yüzüme de bakmadı. Bir sorun olduğunu anladım ne oldu? Dediğimde, çok az sonra aracı kenarı çekti ve biraz konuşabilirmiyiz? Dedi.

Araçtan indik ve gözleri doluydu. Neden ya neden dedi, niye benimle evlendin? Neden bunu yaptın kendine? Erkek olsan anlarım ama neden benim gibi birisiyle evlendin neden herşeyden vazgeçtin? Dedi.

Senin gibi birisi ne demek dedim, maddi durumumuz ortada, mesleğinden vazgeçtin benim için, kızımıza yetişmek için herşeyi yapıyorsun bu hayatı hak etmedin sen dedi. Titriyordu ve o an sımsıkı sarılıp bir süre konuşmadan ağladık.

Eşime peki ya sen benimle neden evlendin dedim seni çok seviyorum ama sana hak ettiğin hiç birşeyi veremedim, hiç bir hayalimizi gerçekleştiremedim, sürekli yoğun şekilde çalışıyorum, yanında bile olamıyorum, sana hak ettiğin hayatı veremiyorum dedi. Hiç kimsenin asla veremeyeceği şeyi dünyaları kızımızı verdin bundan daha değerli bir hayal ve hayat var mı bizim için dedim..

Hala etkisindeyim hala kalbimin en içi sızlıyor.. Neden, neden bunları söyledi neden bu kadar derinden üzdü beni..

Bizim hikayemiz ise şöyle;..


Eşimle çok severek evlendik, ben veteriner hekimim eşim de memur. Şuan çalışmıyorum, süresiz izinler neticesinde ve bulunduğum şehirde mesleğimin masa başı işe dönüşmesi ve monoton bir psikolojide çalışmam nedeniyle memurluktan istifa ettim. Maddi olarakta ilişki olarakta çok zorluklar çektik. Şu bilmem ne* olaylarında eşim açığa alındı uzun bir süre, ben çalışmaya devam ettim ve mesleğe geri iadesi oldu. Yani yokken yoktu maddiyat varken de elimizden geldiğince güzel ve planlı harcamalar yaptık.

Manevi zorluğu ise malesef eşimin ailesinden kaynaklı oldu çünkü kayınpederim kumalı yaşamış, kayınvalidem 5 yıl sonra eşimi ve bir küçük kardeşini terk ederek boşanmış bir başka adam ile resmi nikahlı evlenmiş şuan bebeğimden 2 yaş büyük bir çocuğu var. Sanırım terk etme acısı ile kaynaklı uzun yıllardır eşim ile bağ kurmak için yıllarca çaba gösterdi eşim hep kapalıydı bu konuya ve kayınvalidemi yıllarca haklı görerek anne/oğul bağı oldurmaya eşimin içindeki öfke ve nefreti dindirmeye çok uğraştım köprü oldum malesef başarılı olamadım. Kayınvalidem ile birtek şuan görüşen taraf benim. Eşim görüşmüyor.

Kayınpeder tarafında ise kuma eşimin harçlığını çalmış, yeri gelmiş aşağılamış, hakaretler etmiş tamamen travma dolu bir süreç ve eşim 15 yaşından itibaren babaanne ve dede ile büyümüş. İsteme zamanları ise eşim istemeye ben tek geleceğim çünkü benim ailem diyebileceğim bir insan yok çevremde, tanımıyorum bile onları size beni farklı anlatabilir veya düzeninize ters gelebilirler dedi fakat babamın " oğlum, bir baba bir anne ne kadar kötü olabilir ben kızımı ailenden bir büyüğün olmadan verme taraftarı değilim, konuş ve o şekilde adet yerini bulsun " teklifi üzerine canım eşim yıllarca yüzüne bakmadığı bu adama boynu bükük giderek durumu izah etti. Herşey o kadar güzel başladı ki, kayınpederim beni çok seviyor, oğluyla hiç o geçmiş yaşanmamış, sanki ergenlik hayatını elinden çalan o, kuması ve kumasından dünyaya getirdiği o çocuklar değilmiş gibi.. ( o çocuklara alınılıp eşime alınmazken yemeleri izletilen abur cuburlar, eşim ve kardeşlerine öksüz dedirtme, kayınvalidemin gıyabında ....nun çocuğu gibi hakaretler, küfürler)

İsteme zamanlarına kadar çok güzel oynadılar tiyatroyu fakat işte bir şekilde benden istenilen krediyi çekmeyince maskeleri düştü, kuma bu arada benden yalnızca 4 yaş büyük ve kayınpederimden 5 çocuğu var. Kayınpederim ve kumasının bazı yaptıkları hatalar neticesinde eşim dayanamadı süreçte ve patladı, babama; sizi rezil ettim ben bu insanları tanımıyordum, beni ne duruma düşürdüler gibi söylemlerde bulundu ve epey duygusal çöküş yaşadı.. Babam eşimden özür diledi; ben bir babanın bu kadar kötü olabileceğini tahmin etmezdim, senin suçlu yada kusurlu olduğunu yahut sebep olduğun bir durum yok sen benim oğlumsun dedi. Hayatımıza aynı şehirde olmadıkları için dahil olamadılar fakat 10-11 görüşme sonucunda da nihayet bir miktar da olsa manevi olarak zarar vermeyi başardılar.

Sevgililik dönemimizin ilk zamanları ikimizde öğrenciydik part time işlere girer, beraber kazanır, beraber yer - içerdik. Senin paran benim param olmadı ama hiç paramızın olmadığı çok zaman oldu :) (gezmek tozmak için, yoksa günlük masraflarımızı idame ettiriyorduk)

Evliliğimizde de sevgililiğimizde de bir kere dahi olsun boşanma - ayrılma sözü dahi geçmedi. Elbette ufak tefek herkeste olan o - kaşın neden gözünün üzerinde - tartışmalarımız oldu oluyor da..

Belirtmem gerekiyor 8 aylık bir bebeğimiz var 1 yıl kadar süren tedavi ve 8 yıllık deneme yanılma süresi sonunda. Bu konu uzun ve detaylı olacak. Sorun bebeğimiz değil, belkide konumu yorumlarken psikolojik ve bedensel yorgunluğumuza bağlayabilirsiniz diye biraz bu konuyu açıklayacağım;

Bebeğim 40. Hafta doğdu fakat 35+6 da şüphe 36+5 de de kızıma iugr teşhisi koyuldu 35. Haftada kaldı ve büyümedi. Devletteki radyoloji doktorlarının da yorumları bu yönde oldu fakat bize perinatolog yorumu gerekiyordu ve bir perinatoloğa giderek durumu öğrenmek istedik, sırtımızı sıvazlayıp güler yüzüyle bize herşeyin yolunda olduğu yönünde bilgiler verdi. Yetmedi dedi ki, siz ve eşiniz minyonsunuz, bu makineler Amerika standartlarında ölçüm yapıyor bende ki alacağınız rapor da da küçük gözükecek fakat endişe etmeyin herşey yolunda dedi. Aynı zamanda bebeğim sürekli idrar tutuyordu bu konu nedeniyle de 3-4 günde bir kontrol ve takip ediliyordum. Ben 163 boyundayım eşim ise 186 boyunda sanırım pek te minyon sayılmayız ?

Devlette doğum yapan güzeller güzeli annelerim biliyorlardır tercih ettiğiniz için sezaryen doğum yapmak mümkün olmuyor mutlaka bir tanı, teşhis, sebep yahut neden olmalı bunun için ..

Takipte olduğum doktorumu ilçeye görevlendirdiler ve beni bir başka tatlı doktora emanet etti ki onunla birlikte yaptılar son muayenemi(takipli doktorum ile birlikte) iugrli hasta olarak sürecim devam etti..

Diğer doktor da aynı titizlik ve hassasiyet ile konunun takipçisiydi ve perinatoloğun yanıldığını fakat risk raporu yazmadığı için 40. Haftayı beklememizi ya da sistemde en az 3 kere bu şüpheli tanı olarak girerse sezaryen olabileceğimi söyledi.. Bu arada kesinlikle normal doğum isteyen ve doğumu yaşamak tatmak isteyen bir hamileydim.. Malesef mümkün olmadı.

40+0 olduğum güne direkt sezaryen günü verildi çünkü olası bir normal doğum denemesi olursa bebeğim küçük olduğu için bebeğin kanala girememe durumunda ölümüyle sonuçlanabilecek yahut kafasının ağır hasarlar alabileceği yönündeki riskler konusunda beni bilgilendirdi ve üzülerek kabul ettim sezaryen doğumu.

Bebeğimin amniyon sıvısı tükenmiş, elleri ayakları mosmor, 35 hafta uyumlu prematüre doğdu. Herşey yolundayken doğumdan sonra ki 8. Saatte bebeğim yoğun bakıma küvözde tedaviye alındı. Eşimin babalık izni hiç bebeğimizi göremeden geçti ilk gün hariç. Bebeğimiz henüz taburcu olmadan izin dahi vermeden direkt işbaşı yaptırıp nöbetler yazdılar.

Bebeğimiz kolikti, reflülüydü, bağırsak intoleransı vardı. Emiyor - kusuyor - ağlıyor asla uyumuyordu. Hala kolay bir bebek değil fakat eşimde daha sakin oluyor çünkü benim lohusalığım da çok zor geçti sanırım bu stresini hissediyor. Ağlama krizleriyle doluydu ve süreç gerçekten çok yıpratmıştı. Hala ara ara ağlama krizlerim gelir, stresten egzama oldum yüzüm ve bacaklarım heryerimi sarmış durumda. Bu durumuma eşim çok üzülüyor fakat gerçekten hala uykusuz ve bebekli olmaya galiba adapte olamadım.

Eşim nöbetten gelir tüm gün bebeğimize o bakar ben uyurum, çünkü bebeğimiz beninleyken hala uyumuyor huzursuz benimle. Yeri gelir ben bebekle uyurken yemek yapar, temizliği yapar, dışarıya çıkarım - çıkarız bir kaç saat yani düzenimiz çok güzel. Ev içerisinde günlük cilveleşmelerimiz devam ediyor, enerjimiz ve ilişkimiz çok güzel devam ediyor..

Bugünkü konu sizce neden yaşandı ? Neden böyle hissetti? Neden bunları söyledi bana eşim? Lütfen birşey söyleyin kendimi çok kötü hissediyorum..
Veterinermisiniz bende sandim simdi doc doktor prof bisey diycek yok mesleginden vazgectin yok fedakarlik vs iki normal isciyi anne yattan bahsediyor 🤣🤣 cok tuhafsiniz yada konu fake
 
Back