Eşim ile içinde bulunduğumuz saçma sapan ilişki.

Evet eşinizi çok yüz göz etmişsiniz ailenizle.
Ailenle olan tartışmanı eşine yardımcı ol diye koşa koşa anlatırsan her şeye onu ortak edersen adam zamanla ben neyin içindeyim diye bi sorgular.

Ama bu kadar ayaklarına kapanman, ne olur gitme demen ben sensiz yapamam demen seni sindirmesine, ısınmasının dışında iyice soğumasına sebep olabilir.
Çünkü adam şuan vazgeçilmezi oynuyor. Her şeyi düzeltebileceğini bu adama göstermişsin sonuçta adam naza çekiyor kendini burada da o haksız mesela.
Biraz onun gibi davran kul köle olma bu kadar.
 
Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz.
Tutturuk bi tip misiniz?
Anne kalmak istemiyor zorla tutuyorsunz,
koca gitmek istiyor yalvar yakar oluyorsunuz?Bi sal insanları yani.
Benim elime o bosanma kagıdı geldiği gün yollarım onu evden.
Bide davanı geri cek diye agzımla söylücem adama?Oldu.
O kadar kavgalardan sonra mutlu olamazsınız salın adamı.
Hayatınıza bakın.
İlk bosanan değilsiniz,sonda olmayacaksınız.
Cocuk icin ayaga kalkmak zorundasınız.
 
Siz aslında olayın başlangıcını kaçırıyorsunuz kendiniz söylemişsiniz. Bu aşamaya gelmeden önce daha yeni evliyken de aileleri araya sokmayı gerektirecek şiddette kavgalarınız varmış bir de üzerine çocuk yaparak iyice karmaşayı büyütmüşsünüz. Sizi anlıyorum annenizle de aranız kötü şimdi eşiniz de gidince iyice yalnızlaştınız ama ilişkiniz kangren olmus bu saatten sonra size mutluluk vermez.
 
Merhaba arkadaşlar. Olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım,
Eşimle 3 seneye yakındır evliyiz. Severek evlendik. Nişanlı olduğumuz dönemde 3 ay gibi bir süre iç güveysi geldi ailemin yanına. Babamla beraber çalıştılar. Kavga etmediğimiz zamanlarda birbirine çok aşık olan iki insan görürsünüz, herkes bize bakar imrenir. Herkes eşime beni över, bana eşimi. Seni seviyorum değil de, sana tapıyorum derdi. Hep derdim ki ''Ben eşimi bırakırım, eşim beni bırakmaz''. Evlendikten sonra, benim ailem yazlık yerde oturduğu için her hafta eşimle annemlere giderdik, herşeye tamam derdi ama fikrini de söylerdi. Bir hafta yorgun hisseder gitmek istemezdi, bir hafta o benden çok isterdi ama istese de istemese de benim için giderdik. Çok kavga etmezdik ama ettik mi çok ağır olurdu. Ben kendi aileme de onun ailesine de hiçbir söylemem genelde. Artık iş çıkmaza girdiği zaman, bizi durdurması için birilerini arardım. Önceden çok sakin olan eşim zamanla çok fevri agresif bir insana döndü. Ben kendimi törpüp toparladıkça o bozuldu. Bizim Haziran ayında bir oğlumuz oldu. Zor bir lohusalık geçirdim denemez, geçirdiysem de hep kendi içime attım. Kayınvalidem 1 hafta. Annem 1 ay olmak üzere yanımızda birileri vardı.Daha sonra ben bebeğime alıştığım için doğum iznim bitene kadar tek başıma baktım. Daha sonra bebeğim 4-5 ay arasıyken eşim pek taraftarı olmamasına rağmen annemi yanımıza aldık. O bebeğe baktı biz çalıştık. İlk bir ay güzeldi, eşim derdi hatta ''İyiki geldi annen, bak kocaman aile gibi olduk, ev kalabalıklaştı'' diye. Daha sonra annemin karakterinden ve yapısından ötürü (daha öncede eşime defalarca kez kaba ve kırıcı konuşmaları oldu) biz tartışmaya başladık. Ben annemle tartıştıkça eşimden yardım istedim, o pek karışmak istemedi aramıza girmemek için. Bu arada bizim eşimle yine bir kavgamız sonucu bana boşanma davası açtı. Ertesi gün pişman olduğunu söylesede boşanma davasını kapatmadı, hep erteledi, bu hafta müsait olunca yapıcam, bu hafta olmadı öbür hafta falan derken bu böyle kaldı. Elime boşanma kağıdı geldi ama barıştığımız için o küçücük kağıdı kafama takıp huzurumu bozamayacaktım. Daha sonra annemle yine bir münakaşa oldu, sürekli beni evime götürün burda durmak istemiyorum diyordu. Ama hergün söylüyordu bunu. Zorla tutuyorsunuz falan demişti. Bana en sonunda tak etti, aldım bir gün onu çocuğu eşime emanet edip evine bıraktım. Evleri kırsalda kalıyor o yüzden uzak, biz şehir merkezinde oturuyoruz. Annemi eve bıraktığımda mahalledeki komşulara bağıra bağıra beni kovdular, kocası beni istemedi kovdular diye bağırdı. Doğup büyüdüğüm mahalleden utanarak arabaya atladım kaçtım hiç durmadan. O günden sonra annemle hiç konuşmadım. Bebeğimi bakıcıya verdik falan derken, ben toparlamaya başladığımızı düşünürken olanlar oldu. Eşim akşamları eve gelmemeye başladı, sabah gelip duşa girip işe gidiyordu. Ben bu duruma 3 günnden fazla dayanamadım. Böyle olmaz o zaman topla eşyalarını git bu evden dedim. Tamam dedi eşyalarını toplamaya başlarken benim zoruma gitti, konuşmaya başladım, bir süre sonra seni sevmiyorum istemiyorum artık lafı çıktı ağzından, senden 5 dakika uzak kalınca mutlu oluyorum falan dedi, daha birsürü şey... Sonra büyük kavgaalar sonucu o evi terk etti. Ailesi öğrendi tabi boşanacağımızı, insanlar kahroldu. Ben eşimi çok sevdiğim için bu durumu hiç kabullenmek istemedim. İlk defa kendi isteğim dışında kilo vermeye başladım. Ağlamak istiyorum, kırıp dökmek istiyorum ama oğluma bakmak zorundayım, işten eve gelince oğluımu yıkayıp yedirip yatırıyordum daha sonra başlıyordum ağlamaya. Günler geçmiyordu. Beni sevmeyişi terk edişi zoruma gidiyordu. Daha iki gün önce ''Sen her sabah böyle mutlu uyansan dünyalar benim olur'' diyen. Sabah benim uykumu bölmemek için çocuğun altını değiştirip yediren daha sonra beni kaldıran adam gitmiş, bambaşka bir adam gelmişti.
Boşanma davasını çekişmeli açmıştı, anlaşmalıya çevirip daha hızlı boşanabileceğimizi söyledim, iş yerinden izin alıp onnu aldım, adliyeye gittik ama son kez konuşmak istedim. Ama tabi çok çıldırdım. Ben sinirlendiğimde çok yanlış hareketler yapabilen biriyim. Ne yaptığını sordum, herşeyin bu kadar kolay olamayacağını söyledim, çocuğunu ve beni çok seven adam günlerdir bizi görmüyordu. Daha sonra anlattı, ailemden dolayı böyle yaptığını söyledi. 4 senelik birlikteliğin patlamasını yaşadığını söyledi. Beni mutlu etmek için kendinden ettiği fedakarlıkları anlattı. HAKLIYDI. Çok şey yapmıştı, hiç beni üzmemişti. Ama ben ona bunları yaptığımın farkında değildim. Ben de onu mutlu sanıyordum. Senin gibi biri bu dünyada yok dedi. Beni senden başkası anlayamaz, dışarda kalıyorum ama senin sağladığın düzeni bulamıyorum dedi. Ama hiç sevdiğini söylemedi. Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz. Ben gururuma yediremyiorum ama çalamakta istiyorum, onun daha düne kadar bana çok aşık olduğunu biliyorum ama bugün aynı şeyleri konuşamıyorum. Tam 1 hafta sonunda baktım ki artık dayanamıyorum, durumu çocuğa yansıtmaya başlayacağım, bildiğin deliriyordum artık, gözyaşlarım durmuyordu artık. Aldım elime telefonu yazdım da yazdım, sen gelmezsen ben gelicem dedim. Tabiki de çocukla öyle dışarda fellik fellik onu aramayacaktım ama söyledim işte. Çare aradım kendime. Baktım yoldayım geliyorum dedi, bekle dön eve, neredeysen alıyım dedi. Cevap vermedim. Kandıracak sandım. Daha sorna geldi, senin hayallerin için geldim dedi. Senin mutluluğun için geldim dedi ama hiç sevdiğini söylemedi, Eski eşim gibi davranmadı. Düzeleceğimize inanmadığını, deneyeceğini söyledi, boşanma davasını kapatmayacağını, günü gelene kadar ikimiz için de beraber olmamız gerektiğini, benim psikolojim için geldiğini söyledi. Kadınlık gururum falan hiç kalmamıştıki artık zaten, ona da tamam dedim. Tüm haftasonu eski halimiz gibi gezdik dolaştık, oğlumuzla birşeyler yaptık. Ama her gece koltukta yattı, yanıma gelebilecek bir durumda olmadığını, içindeki nefreti anlattı. Ona da tamam dedim. Bana tam benim eşim gibi davranacakken, kendini hep durdurdu. Psikolojisi çok bozulmuş, en ufak şeye bile sinirlenmeye başlamış.

Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım, durum nereye gidiyor. Normal bir hayatım olacak mı bilmiyorum.
Kimseye anlatamıyorum, anlamıyorlar. Hiç sağlıklı değilim...
Çok üzüldüm gerçekten.
Evlilik danışmanı gibi bir çözüm olabilir mi acaba
 
Canım sen en baştan ailen ve eşinle dengeyi bozmuşsun. Şimdi de eşinle kendi dengeni bozuyorsun. Kendi ayakları üzerinde durabilecek güçlü bir kadınsın ki herşeyden önce bir evladın var. Onun ve kedin için en doğrusu karara saygı duymak. Olayları akışına bırakmak zor olduğunu biliyorum ama imkansız değil. sen olması gerektiği gibi davrandığında eğer hala seviyorsa geri gelecektir ama onun da kararına saygı duy ve geri çekil.
 
Evet eşinizi çok yüz göz etmişsiniz ailenizle.
Ailenle olan tartışmanı eşine yardımcı ol diye koşa koşa anlatırsan her şeye onu ortak edersen adam zamanla ben neyin içindeyim diye bi sorgular.

Ama bu kadar ayaklarına kapanman, ne olur gitme demen ben sensiz yapamam demen seni sindirmesine, ısınmasının dışında iyice soğumasına sebep olabilir.
Çünkü adam şuan vazgeçilmezi oynuyor. Her şeyi düzeltebileceğini bu adama göstermişsin sonuçta adam naza çekiyor kendini burada da o haksız mesela.
Biraz onun gibi davran kul köle olma bu kadar.
Teşekkür ederim. Geçekten teşekkür ederim...
 
Canım sen en baştan ailen ve eşinle dengeyi bozmuşsun. Şimdi de eşinle kendi dengeni bozuyorsun. Kendi ayakları üzerinde durabilecek güçlü bir kadınsın ki herşeyden önce bir evladın var. Onun ve kedin için en doğrusu karara saygı duymak. Olayları akışına bırakmak zor olduğunu biliyorum ama imkansız değil. sen olması gerektiği gibi davrandığında eğer hala seviyorsa geri gelecektir ama onun da kararına saygı duy ve geri çekil.
Ne kadar kötülük, ne kadar bencillik yaparsam yapayım bu tarz bir olayı hak etmediğimi düşünüyorum. Düzelmeye çalıştım, düzeldim de hatta. Kendi söyledi. Ama benim de yorulabilme imkanım olduğunu kimse anlamadı.
 
Siz aslında olayın başlangıcını kaçırıyorsunuz kendiniz söylemişsiniz. Bu aşamaya gelmeden önce daha yeni evliyken de aileleri araya sokmayı gerektirecek şiddette kavgalarınız varmış bir de üzerine çocuk yaparak iyice karmaşayı büyütmüşsünüz. Sizi anlıyorum annenizle de aranız kötü şimdi eşiniz de gidince iyice yalnızlaştınız ama ilişkiniz kangren olmus bu saatten sonra size mutluluk vermez.
Benim sadece annem babam vardı. Abimler ve ablam küçükken terk etti bizi. Babam annemden önce terk etti, çocuğumu 1 kere gördü babam. Annem oğlum 7 aylıkken terk etti. Eşiim de şimdi. Tamam belki ben getirdim beni bu hale ama, kimse kendine bile bile böyle kötülük etmez.
 
Ne kadar kötülük, ne kadar bencillik yaparsam yapayım bu tarz bir olayı hak etmediğimi düşünüyorum. Düzelmeye çalıştım, düzeldim de hatta. Kendi söyledi. Ama benim de yorulabilme imkanım olduğunu kimse anlamadı.
kötülük ve bencillik olarak düşünme sonuçta her insan hata yapabilir ve o an farkına varmayabilir. eşin için evet zor ama sen de ailen ve onun arasında kalmışsın zor bir durum anlayabiliyorum. Yorulman çok normal o yüzden akışına bırak diyorum. Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. bence boşanma tarihine kadar ayrı kalmayı dene. Kalbi soğumuş bir adamı yanında ve hayatında tutmak seni daha çok yorar.
 
Bazı Erkeklerin yapısında var sanırım. Her sey çok güzel gibi görünürken gideceğim demek. Birden bambaşka biri olmak. Böyle bir konu okumustum burada.
Zor ama Umarım duzelirsiniz. Birbirinizin tercihlerine saygılı olarak devam edersiniz. 😕
Ne okuduğunuza eminmisiniz herşey güzel giderken derken . Tuaf ve sürekli gerilim dolu bir evlilik. Boşanma kağıtları havada uçuyor.
Adam evden kovuluyor eyşa topluyor kadının zoruna gidiyor sonra adam seni sevmiyorum diyor ve tamamen gidiyor.
Bu sefer kadın ikna etmeye çalışıyor. Kadın en başta sanıyorki ben evden kovdum diye bana yalvaracak özür dileyecek bunların hiçbiri olmuyor tabi.
Adamı haklı gördüm çoğu konuda iyide idare etmiş ama oda tükenmiş artık aslında bu çift hiç zaman biz olmaşız. Damat içgüveysi olmuş onların gözünde öteye gidememiş.
Konu sahibi eşini ne kadar ortada bıraktığını bir türlü anlamamış.
 
Sakin kalın, aynı mevzuları açmayın , üstüne de gitmeyin , yalvarmayında.
Akışına bırakın, gitmek isterse de gider zorla tutamazsınız, kimseye de faydası olmaz.
Ola ki kendisi çözmek adına konuşmak isterse, ailenizin evliliğinize zarar verdiğini farkettiğinizi , buna izin verenin kendinizin olduğunu , hata yaptığını, onun isteklerini genel olarak görmezden geldiğinizi farkettiğinizi, aslında ortak kararlar almanız gerektiğini, onun da fikirlerini bundan sonra önemseyeceğinizi, bu konularda gerçekten pişman olduğunuzu samimiyetle dile getirin.
Bunun dışında dediğim gibi gitmek isterse hala uzatmanın manası yok.
 
Tutturuk bi tip misiniz?
Anne kalmak istemiyor zorla tutuyorsunz,
koca gitmek istiyor yalvar yakar oluyorsunuz?Bi sal insanları yani.
Benim elime o bosanma kagıdı geldiği gün yollarım onu evden.
Bide davanı geri cek diye agzımla söylücem adama?Oldu.
O kadar kavgalardan sonra mutlu olamazsınız salın adamı.
Hayatınıza bakın.
İlk bosanan değilsiniz,sonda olmayacaksınız.
Cocuk icin ayaga kalkmak zorundasınız.
Tutturuk olmam beni bu hale getirdi zaten. Anneme kendim için değil çocuğum için tuturuk oldum. Bakıcı olayına kendimizi alıştırabilmek için, başkasının çocuğumuza iyi bakabileceğini anlayana kadar bekledim. Eşimin beni silebileceği dışındaki her ihtimali düşündüm.
 
kötülük ve bencillik olarak düşünme sonuçta her insan hata yapabilir ve o an farkına varmayabilir. eşin için evet zor ama sen de ailen ve onun arasında kalmışsın zor bir durum anlayabiliyorum. Yorulman çok normal o yüzden akışına bırak diyorum. Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. bence boşanma tarihine kadar ayrı kalmayı dene. Kalbi soğumuş bir adamı yanında ve hayatında tutmak seni daha çok yorar.
Çocuğundan ayrı kalacak. Her akşam aynı evde kalıp onun için ağlamaktansa, ayrı ayrı kalıp onun için ağlamak daha iyi tabi ama..
 
Ne okuduğunuza eminmisiniz herşey güzel giderken derken . Tuaf ve sürekli gerilim dolu bir evlilik. Boşanma kağıtları havada uçuyor.
Adam evden kovuluyor eyşa topluyor kadının zoruna gidiyor sonra adam seni sevmiyorum diyor ve tamamen gidiyor.
Bu sefer kadın ikna etmeye çalışıyor. Kadın en başta sanıyorki ben evden kovdum diye bana yalvaracak özür dileyecek bunların hiçbiri olmuyor tabi.
Adamı haklı gördüm çoğu konuda iyide idare etmiş ama oda tükenmiş artık aslında bu çift hiç zaman biz olmaşız. Damat içgüveysi olmuş onların gözünde öteye gidememiş.
Konu sahibi eşini ne kadar ortada bıraktığını bir türlü anlamamış.
Siz emin misiniz okudugunuzu anladığınızdan? Adam birkac güne kadar güzel sözler söylüyormuş sen böyle mutlu uyanirsan ben mutlu olurum falan. Ben her şey mukemmelmis yazmadım ki. Adam rol yapmış. Sanki her şey güzelmiş gibi davranmış. Boşanma konusu geçmiş düzelmiş gibi olmuslar. Ondan bahsediyorum
 
Siz emin misiniz ya da okudugunuzu anladığınızdan? Adam birkac güne kadar güzel sözler söylüyormuş sen böyle mutlu uyanirsan ben mutlu olurum falan. Ben her şey mukemmelmis yazmadım ki. Adam rol yapmış. Sanki her şey güzelmiş gibi davranmış. Boşanma konusu geçmiş düzelmiş gibi olmuslar. Ondan bahsediyorum
Evet ama konunun genel özeti bu adam güzel sözler etmiş ama evlilik kopmuş gidiyor adam sadece kendince deneme yapmış.
 
Merhaba arkadaşlar. Olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım,
Eşimle 3 seneye yakındır evliyiz. Severek evlendik. Nişanlı olduğumuz dönemde 3 ay gibi bir süre iç güveysi geldi ailemin yanına. Babamla beraber çalıştılar. Kavga etmediğimiz zamanlarda birbirine çok aşık olan iki insan görürsünüz, herkes bize bakar imrenir. Herkes eşime beni över, bana eşimi. Seni seviyorum değil de, sana tapıyorum derdi. Hep derdim ki ''Ben eşimi bırakırım, eşim beni bırakmaz''. Evlendikten sonra, benim ailem yazlık yerde oturduğu için her hafta eşimle annemlere giderdik, herşeye tamam derdi ama fikrini de söylerdi. Bir hafta yorgun hisseder gitmek istemezdi, bir hafta o benden çok isterdi ama istese de istemese de benim için giderdik. Çok kavga etmezdik ama ettik mi çok ağır olurdu. Ben kendi aileme de onun ailesine de hiçbir söylemem genelde. Artık iş çıkmaza girdiği zaman, bizi durdurması için birilerini arardım. Önceden çok sakin olan eşim zamanla çok fevri agresif bir insana döndü. Ben kendimi törpüp toparladıkça o bozuldu. Bizim Haziran ayında bir oğlumuz oldu. Zor bir lohusalık geçirdim denemez, geçirdiysem de hep kendi içime attım. Kayınvalidem 1 hafta. Annem 1 ay olmak üzere yanımızda birileri vardı.Daha sonra ben bebeğime alıştığım için doğum iznim bitene kadar tek başıma baktım. Daha sonra bebeğim 4-5 ay arasıyken eşim pek taraftarı olmamasına rağmen annemi yanımıza aldık. O bebeğe baktı biz çalıştık. İlk bir ay güzeldi, eşim derdi hatta ''İyiki geldi annen, bak kocaman aile gibi olduk, ev kalabalıklaştı'' diye. Daha sonra annemin karakterinden ve yapısından ötürü (daha öncede eşime defalarca kez kaba ve kırıcı konuşmaları oldu) biz tartışmaya başladık. Ben annemle tartıştıkça eşimden yardım istedim, o pek karışmak istemedi aramıza girmemek için. Bu arada bizim eşimle yine bir kavgamız sonucu bana boşanma davası açtı. Ertesi gün pişman olduğunu söylesede boşanma davasını kapatmadı, hep erteledi, bu hafta müsait olunca yapıcam, bu hafta olmadı öbür hafta falan derken bu böyle kaldı. Elime boşanma kağıdı geldi ama barıştığımız için o küçücük kağıdı kafama takıp huzurumu bozamayacaktım. Daha sonra annemle yine bir münakaşa oldu, sürekli beni evime götürün burda durmak istemiyorum diyordu. Ama hergün söylüyordu bunu. Zorla tutuyorsunuz falan demişti. Bana en sonunda tak etti, aldım bir gün onu çocuğu eşime emanet edip evine bıraktım. Evleri kırsalda kalıyor o yüzden uzak, biz şehir merkezinde oturuyoruz. Annemi eve bıraktığımda mahalledeki komşulara bağıra bağıra beni kovdular, kocası beni istemedi kovdular diye bağırdı. Doğup büyüdüğüm mahalleden utanarak arabaya atladım kaçtım hiç durmadan. O günden sonra annemle hiç konuşmadım. Bebeğimi bakıcıya verdik falan derken, ben toparlamaya başladığımızı düşünürken olanlar oldu. Eşim akşamları eve gelmemeye başladı, sabah gelip duşa girip işe gidiyordu. Ben bu duruma 3 günnden fazla dayanamadım. Böyle olmaz o zaman topla eşyalarını git bu evden dedim. Tamam dedi eşyalarını toplamaya başlarken benim zoruma gitti, konuşmaya başladım, bir süre sonra seni sevmiyorum istemiyorum artık lafı çıktı ağzından, senden 5 dakika uzak kalınca mutlu oluyorum falan dedi, daha birsürü şey... Sonra büyük kavgaalar sonucu o evi terk etti. Ailesi öğrendi tabi boşanacağımızı, insanlar kahroldu. Ben eşimi çok sevdiğim için bu durumu hiç kabullenmek istemedim. İlk defa kendi isteğim dışında kilo vermeye başladım. Ağlamak istiyorum, kırıp dökmek istiyorum ama oğluma bakmak zorundayım, işten eve gelince oğluımu yıkayıp yedirip yatırıyordum daha sonra başlıyordum ağlamaya. Günler geçmiyordu. Beni sevmeyişi terk edişi zoruma gidiyordu. Daha iki gün önce ''Sen her sabah böyle mutlu uyansan dünyalar benim olur'' diyen. Sabah benim uykumu bölmemek için çocuğun altını değiştirip yediren daha sonra beni kaldıran adam gitmiş, bambaşka bir adam gelmişti.
Boşanma davasını çekişmeli açmıştı, anlaşmalıya çevirip daha hızlı boşanabileceğimizi söyledim, iş yerinden izin alıp onnu aldım, adliyeye gittik ama son kez konuşmak istedim. Ama tabi çok çıldırdım. Ben sinirlendiğimde çok yanlış hareketler yapabilen biriyim. Ne yaptığını sordum, herşeyin bu kadar kolay olamayacağını söyledim, çocuğunu ve beni çok seven adam günlerdir bizi görmüyordu. Daha sonra anlattı, ailemden dolayı böyle yaptığını söyledi. 4 senelik birlikteliğin patlamasını yaşadığını söyledi. Beni mutlu etmek için kendinden ettiği fedakarlıkları anlattı. HAKLIYDI. Çok şey yapmıştı, hiç beni üzmemişti. Ama ben ona bunları yaptığımın farkında değildim. Ben de onu mutlu sanıyordum. Senin gibi biri bu dünyada yok dedi. Beni senden başkası anlayamaz, dışarda kalıyorum ama senin sağladığın düzeni bulamıyorum dedi. Ama hiç sevdiğini söylemedi. Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz. Ben gururuma yediremyiorum ama çalamakta istiyorum, onun daha düne kadar bana çok aşık olduğunu biliyorum ama bugün aynı şeyleri konuşamıyorum. Tam 1 hafta sonunda baktım ki artık dayanamıyorum, durumu çocuğa yansıtmaya başlayacağım, bildiğin deliriyordum artık, gözyaşlarım durmuyordu artık. Aldım elime telefonu yazdım da yazdım, sen gelmezsen ben gelicem dedim. Tabiki de çocukla öyle dışarda fellik fellik onu aramayacaktım ama söyledim işte. Çare aradım kendime. Baktım yoldayım geliyorum dedi, bekle dön eve, neredeysen alıyım dedi. Cevap vermedim. Kandıracak sandım. Daha sorna geldi, senin hayallerin için geldim dedi. Senin mutluluğun için geldim dedi ama hiç sevdiğini söylemedi, Eski eşim gibi davranmadı. Düzeleceğimize inanmadığını, deneyeceğini söyledi, boşanma davasını kapatmayacağını, günü gelene kadar ikimiz için de beraber olmamız gerektiğini, benim psikolojim için geldiğini söyledi. Kadınlık gururum falan hiç kalmamıştıki artık zaten, ona da tamam dedim. Tüm haftasonu eski halimiz gibi gezdik dolaştık, oğlumuzla birşeyler yaptık. Ama her gece koltukta yattı, yanıma gelebilecek bir durumda olmadığını, içindeki nefreti anlattı. Ona da tamam dedim. Bana tam benim eşim gibi davranacakken, kendini hep durdurdu. Psikolojisi çok bozulmuş, en ufak şeye bile sinirlenmeye başlamış.

Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım, durum nereye gidiyor. Normal bir hayatım olacak mı bilmiyorum.
Kimseye anlatamıyorum, anlamıyorlar. Hiç sağlıklı değilim...
Allah evladınızı size bağışlasın. İlk evlendiğimde eşimde beni çok mutlu sanırdı ama ailesini evimize çok dahil ettiğinden dolayı zamanla çöktüm ve bambaşka biri oldum. Onun tabiriyle kötü biri :) sonra beni kötü yapan durumları hayatımızdan çıkarınca herşey mükemmel oldu. Sizinde düzeliceğinizi düşünüyorum sadece terapiste ihtiyacınız var. Birbirinize son kez şans verebilirsniz.
 
Merhaba arkadaşlar. Olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım,
Eşimle 3 seneye yakındır evliyiz. Severek evlendik. Nişanlı olduğumuz dönemde 3 ay gibi bir süre iç güveysi geldi ailemin yanına. Babamla beraber çalıştılar. Kavga etmediğimiz zamanlarda birbirine çok aşık olan iki insan görürsünüz, herkes bize bakar imrenir. Herkes eşime beni över, bana eşimi. Seni seviyorum değil de, sana tapıyorum derdi. Hep derdim ki ''Ben eşimi bırakırım, eşim beni bırakmaz''. Evlendikten sonra, benim ailem yazlık yerde oturduğu için her hafta eşimle annemlere giderdik, herşeye tamam derdi ama fikrini de söylerdi. Bir hafta yorgun hisseder gitmek istemezdi, bir hafta o benden çok isterdi ama istese de istemese de benim için giderdik. Çok kavga etmezdik ama ettik mi çok ağır olurdu. Ben kendi aileme de onun ailesine de hiçbir söylemem genelde. Artık iş çıkmaza girdiği zaman, bizi durdurması için birilerini arardım. Önceden çok sakin olan eşim zamanla çok fevri agresif bir insana döndü. Ben kendimi törpüp toparladıkça o bozuldu. Bizim Haziran ayında bir oğlumuz oldu. Zor bir lohusalık geçirdim denemez, geçirdiysem de hep kendi içime attım. Kayınvalidem 1 hafta. Annem 1 ay olmak üzere yanımızda birileri vardı.Daha sonra ben bebeğime alıştığım için doğum iznim bitene kadar tek başıma baktım. Daha sonra bebeğim 4-5 ay arasıyken eşim pek taraftarı olmamasına rağmen annemi yanımıza aldık. O bebeğe baktı biz çalıştık. İlk bir ay güzeldi, eşim derdi hatta ''İyiki geldi annen, bak kocaman aile gibi olduk, ev kalabalıklaştı'' diye. Daha sonra annemin karakterinden ve yapısından ötürü (daha öncede eşime defalarca kez kaba ve kırıcı konuşmaları oldu) biz tartışmaya başladık. Ben annemle tartıştıkça eşimden yardım istedim, o pek karışmak istemedi aramıza girmemek için. Bu arada bizim eşimle yine bir kavgamız sonucu bana boşanma davası açtı. Ertesi gün pişman olduğunu söylesede boşanma davasını kapatmadı, hep erteledi, bu hafta müsait olunca yapıcam, bu hafta olmadı öbür hafta falan derken bu böyle kaldı. Elime boşanma kağıdı geldi ama barıştığımız için o küçücük kağıdı kafama takıp huzurumu bozamayacaktım. Daha sonra annemle yine bir münakaşa oldu, sürekli beni evime götürün burda durmak istemiyorum diyordu. Ama hergün söylüyordu bunu. Zorla tutuyorsunuz falan demişti. Bana en sonunda tak etti, aldım bir gün onu çocuğu eşime emanet edip evine bıraktım. Evleri kırsalda kalıyor o yüzden uzak, biz şehir merkezinde oturuyoruz. Annemi eve bıraktığımda mahalledeki komşulara bağıra bağıra beni kovdular, kocası beni istemedi kovdular diye bağırdı. Doğup büyüdüğüm mahalleden utanarak arabaya atladım kaçtım hiç durmadan. O günden sonra annemle hiç konuşmadım. Bebeğimi bakıcıya verdik falan derken, ben toparlamaya başladığımızı düşünürken olanlar oldu. Eşim akşamları eve gelmemeye başladı, sabah gelip duşa girip işe gidiyordu. Ben bu duruma 3 günnden fazla dayanamadım. Böyle olmaz o zaman topla eşyalarını git bu evden dedim. Tamam dedi eşyalarını toplamaya başlarken benim zoruma gitti, konuşmaya başladım, bir süre sonra seni sevmiyorum istemiyorum artık lafı çıktı ağzından, senden 5 dakika uzak kalınca mutlu oluyorum falan dedi, daha birsürü şey... Sonra büyük kavgaalar sonucu o evi terk etti. Ailesi öğrendi tabi boşanacağımızı, insanlar kahroldu. Ben eşimi çok sevdiğim için bu durumu hiç kabullenmek istemedim. İlk defa kendi isteğim dışında kilo vermeye başladım. Ağlamak istiyorum, kırıp dökmek istiyorum ama oğluma bakmak zorundayım, işten eve gelince oğluımu yıkayıp yedirip yatırıyordum daha sonra başlıyordum ağlamaya. Günler geçmiyordu. Beni sevmeyişi terk edişi zoruma gidiyordu. Daha iki gün önce ''Sen her sabah böyle mutlu uyansan dünyalar benim olur'' diyen. Sabah benim uykumu bölmemek için çocuğun altını değiştirip yediren daha sonra beni kaldıran adam gitmiş, bambaşka bir adam gelmişti.
Boşanma davasını çekişmeli açmıştı, anlaşmalıya çevirip daha hızlı boşanabileceğimizi söyledim, iş yerinden izin alıp onnu aldım, adliyeye gittik ama son kez konuşmak istedim. Ama tabi çok çıldırdım. Ben sinirlendiğimde çok yanlış hareketler yapabilen biriyim. Ne yaptığını sordum, herşeyin bu kadar kolay olamayacağını söyledim, çocuğunu ve beni çok seven adam günlerdir bizi görmüyordu. Daha sonra anlattı, ailemden dolayı böyle yaptığını söyledi. 4 senelik birlikteliğin patlamasını yaşadığını söyledi. Beni mutlu etmek için kendinden ettiği fedakarlıkları anlattı. HAKLIYDI. Çok şey yapmıştı, hiç beni üzmemişti. Ama ben ona bunları yaptığımın farkında değildim. Ben de onu mutlu sanıyordum. Senin gibi biri bu dünyada yok dedi. Beni senden başkası anlayamaz, dışarda kalıyorum ama senin sağladığın düzeni bulamıyorum dedi. Ama hiç sevdiğini söylemedi. Olmaz diyor, nuh diyor peygamber demiyor. Boşanacak yani yüzde yüz. Ben gururuma yediremyiorum ama çalamakta istiyorum, onun daha düne kadar bana çok aşık olduğunu biliyorum ama bugün aynı şeyleri konuşamıyorum. Tam 1 hafta sonunda baktım ki artık dayanamıyorum, durumu çocuğa yansıtmaya başlayacağım, bildiğin deliriyordum artık, gözyaşlarım durmuyordu artık. Aldım elime telefonu yazdım da yazdım, sen gelmezsen ben gelicem dedim. Tabiki de çocukla öyle dışarda fellik fellik onu aramayacaktım ama söyledim işte. Çare aradım kendime. Baktım yoldayım geliyorum dedi, bekle dön eve, neredeysen alıyım dedi. Cevap vermedim. Kandıracak sandım. Daha sorna geldi, senin hayallerin için geldim dedi. Senin mutluluğun için geldim dedi ama hiç sevdiğini söylemedi, Eski eşim gibi davranmadı. Düzeleceğimize inanmadığını, deneyeceğini söyledi, boşanma davasını kapatmayacağını, günü gelene kadar ikimiz için de beraber olmamız gerektiğini, benim psikolojim için geldiğini söyledi. Kadınlık gururum falan hiç kalmamıştıki artık zaten, ona da tamam dedim. Tüm haftasonu eski halimiz gibi gezdik dolaştık, oğlumuzla birşeyler yaptık. Ama her gece koltukta yattı, yanıma gelebilecek bir durumda olmadığını, içindeki nefreti anlattı. Ona da tamam dedim. Bana tam benim eşim gibi davranacakken, kendini hep durdurdu. Psikolojisi çok bozulmuş, en ufak şeye bile sinirlenmeye başlamış.

Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım, durum nereye gidiyor. Normal bir hayatım olacak mı bilmiyorum.
Kimseye anlatamıyorum, anlamıyorlar. Hiç sağlıklı değilim...
Sana bakınca benim eşimi, kocana bakınca da kendimi gördüm herşey bu kadar mı aynı olur o kadar iyi anlıyorum eşinin ne düşündüğü ne hissettigini
 
X