eşim 6 aylığına yurtdışına gitmek istiyor /:

Ben gitmesin demiyorum ki :) makul olanı yapsın orta yolu bulup ortak kararlar alalım istiyorum, tabi ki hayallerine saygım var, gidip görmesini tecrübe etmesini isterim, fakat evlenmeden önce gidersin deyip yazılı anlaşma da imzalamadık, dile kolay ya 6 ay 6
Benim derdim sen gidersen ben de gelirim ben de başka yerlere ülkelere giderim demek değil ki, benim derdim bu kararın yanlış olduğunu bencil düşündüğünü sorumluluk sahibi olmadığını farkettirmek ve kendi kendine vazgeçmesini yada süreyi kısaltmasını sağlamak. Ha gerçekten geri adım atmayacak beni hiçe sayacaksa bununla yüzleşmek ve ayrılmak... kelime oyunları yapma taktik uygulama kısasa kısas yapma taraftarı değilim
az önce kendi kendine vazgeçmesini sağlamak istiyorum demissiniz yada süreyi kısaltmak.
aslında siz açık açık gitmesin diyorsunuz ama ben gitmesin demiyorum diyorsunuz çok da anlamadım.
45 bin lira aile bütçesi için iyi para.
ama eşinizin pek aile olma niyeti yok gibi üzgünüm.
vazgeçse de bu konu dert olacaktır, bir daha böyle belirsiz sözler vermezsiniz umarım.
evlilik öncesi çözülmeyen sorunlar evlenince çözülmüyor aksine daha da katlanıyor.
inşallah sizin acınızdan süreç iyi ilerler
 
az önce kendi kendine vazgeçmesini sağlamak istiyorum demissiniz yada süreyi kısaltmak.
aslında siz açık açık gitmesin diyorsunuz ama ben gitmesin demiyorum diyorsunuz çok da anlamadım.
45 bin lira aile bütçesi için iyi para.
ama eşinizin pek aile olma niyeti yok gibi üzgünüm.
vazgeçse de bu konu dert olacaktır, bir daha böyle belirsiz sözler vermezsiniz umarım.
evlilik öncesi çözülmeyen sorunlar evlenince çözülmüyor aksine daha da katlanıyor.
inşallah sizin acınızdan süreç iyi ilerler
Açık açık gitme gidemezsin demiyorum, ama gitmesini içten içe istemiyorum bence gayet açık
 
Ama sen evlenmeden soz vermissin adama evlendigimiz zaman gidersin diye. Simdi yan ciziyorsun. Bu konuda esin hakli. AMA esinde cok hayalperest. Dil hakkinda bicbir alt yapisi olmadan gidip 6 ayda hicbir sey ogrenemez. Dedigin gibi Ilk turkiyede bir Dil kursuna gidip dilin temelini ve gramerini ogrenip gitse daha mantikli. Bir de merak ettim ingilizceyi nerede ogrenmis? Onu da hic bilgi olmadan yurtdisina gidip 6 ayda mi ogrenmis?
 
6 ay evet dil öğrenmek için yurt dışında geçirilmesi gereken minimum süre ama kesinlikle başlangıç seviyesinde değil.

bir kere ilk gittiğinde orda zamanını adını, yaşını, sebze-meyve söylemeyi öğrenerek geçirecek. boşu boşuna en temel şeyleri orada öğrenip para ve zaman harcaması duyduğum en manasız şey.

ben de daha önce dil okulunda bulundum ve biz 7/24 ingilizce konuşup geliştirdiğimiz halde beginnerlar ders çıkışında direkt türkçe konuşmaya başlıyorlardı çünkü derste haftanın günlerini falan öğreniyorlardı, ingilizce konuşup sohbet edecek bilgileri yoktu ki.

eşiniz de gidince uzun bir süre öyle olacak, sabah akşam como estas bien gracias diyerek kendini geliştirecek hali yok herhalde. kendi de bal gibi farkında bunun ama yurt dışına bir an önce çıkabilmek için umursamıyor bence, yoksa amacı gerçekten dil olsa temelini türkiyede atar öyle giderdi.

ayrıca ilişkilerde çok özgürlükçü biri olmama rağmen ben de eşimin 6 ay gitmesini istemezdim. 3 ay gitmesini falan isterdim, ne yapayım yani. ya da ben kendimi tanıyorum, kesin konuşmanın sonunda 6 ay gitmesine ikna olurdum ama bu moda geçebilmem için fikirlerime değer verildiğini hissetmem lazım. eşimin “ben 6 aylığına gitmek istiyorum, keşke beraber gitmenin bi yolu olsa, seni çok özeleyeceğim ama yok işte bi yol, sen ne düşünüyorsun, istersen 3 ay da gidebilirim ama gitmeyi gerçekten istiyorum” demesi gerekirdi mesela. ben de iyi madem katlanırız bitanem moduna geçerdim. sizde böyle bir şey yok ki. adam sizi umursamıyor. fikirlerinizi önemsemiyor. gidince sizi özlemeyecekmiş gibi davranıyor.

hiç sordunuz mu “beni özlemeyecek misin” diye?
ya da size danışmadan bu kadar rahat böyle kararlar nasıl alabiliyormuş?
 
Bunu gelecegimiz icin yapiyorum diyor, bir yandan evde calismaya basla deyince, "sen karisma" diyor.. cok tezat degil mi? O sizin icin degil, kendi icin gidiyor. Bu konularda gücsüz olan kaybeder. Gitmek istiyorsa gitsin, sen de hayalinde hep gitmek istedigin yerlere gidersin. 6 ay cok uzun zaman. Evde oturup onu bekleyecek degilsin.

Söyle yapabilirsin "Aaa hayatim, bak yurtdisinda söyle böyle imkan varmış ve ben de dil ögrenebilirim sen gidince. Cok iyi degil mi?" gibisinden.. istemicektir
 
Baska sorunlar da var mi evliliginizde?
6 ay evet dil öğrenmek için yurt dışında geçirilmesi gereken minimum süre ama kesinlikle başlangıç seviyesinde değil.

bir kere ilk gittiğinde orda zamanını adını, yaşını, sebze-meyve söylemeyi öğrenerek geçirecek. boşu boşuna en temel şeyleri orada öğrenip para ve zaman harcaması duyduğum en manasız şey.

ben de daha önce dil okulunda bulundum ve biz 7/24 ingilizce konuşup geliştirdiğimiz halde beginnerlar ders çıkışında direkt türkçe konuşmaya başlıyorlardı çünkü derste haftanın günlerini falan öğreniyorlardı, ingilizce konuşup sohbet edecek bilgileri yoktu ki.

eşiniz de gidince uzun bir süre öyle olacak, sabah akşam como estas bien gracias diyerek kendini geliştirecek hali yok herhalde. kendi de bal gibi farkında bunun ama yurt dışına bir an önce çıkabilmek için umursamıyor bence, yoksa amacı gerçekten dil olsa temelini türkiyede atar öyle giderdi.

ayrıca ilişkilerde çok özgürlükçü biri olmama rağmen ben de eşimin 6 ay gitmesini istemezdim. 3 ay gitmesini falan isterdim, ne yapayım yani. ya da ben kendimi tanıyorum, kesin konuşmanın sonunda 6 ay gitmesine ikna olurdum ama bu moda geçebilmem için fikirlerime değer verildiğini hissetmem lazım. eşimin “ben 6 aylığına gitmek istiyorum, keşke beraber gitmenin bi yolu olsa, seni çok özeleyeceğim ama yok işte bi yol, sen ne düşünüyorsun, istersen 3 ay da gidebilirim ama gitmeyi gerçekten istiyorum” demesi gerekirdi mesela. ben de iyi madem katlanırız bitanem moduna geçerdim. sizde böyle bir şey yok ki. adam sizi umursamıyor. fikirlerinizi önemsemiyor. gidince sizi özlemeyecekmiş gibi davranıyor.

hiç sordunuz mu “beni özlemeyecek misin” diye?
ya da size danışmadan bu kadar rahat böyle kararlar nasıl alabiliyormuş?
durumu çok iyi analiz etmişsiniz :) tam olarak böyle evet, benim rızamı alıp gitmesini çok isterdim uğruna beklemeye katlanmaya değer diye düşünebilirdim o zaman
 
Yani hanımlar niyetim oturup suçlamadan derdimi anlatmak, durum bu bu demek, içine siniyosa git ama ben razı değilim bu süreden, tavrından şüpheli ve rahatsızım demek.. Peki ya böyle dedikten sonra gitmekten vazgeçip ilerde beni suçlarsa?
 
Yani hanımlar niyetim oturup suçlamadan derdimi anlatmak, durum bu bu demek, içine siniyosa git ama ben razı değilim bu süreden, tavrından şüpheli ve rahatsızım demek.. Peki ya böyle dedikten sonra gitmekten vazgeçip ilerde beni suçlarsa?
ya o gününü gün ederken sizin başınıza birşey gelse(Allah göstermesin)... o bunun vicdani hesabini yapmayip,bekarmis gibi parasini gezmeye biriktiriyorsa,evin maddi sorumlulugunu utanmadan karısına yukluyorsa siz de "ilerde hesap sorarsa bana?" diye düşünmeyin..hesap sorduğu vakit,sen anlamiyorsun bu işlerden birilerinin ailemiz adına mantıklı kararlar alması lazm,bu sorumluluk da diğer bi çok sorumluluk gibi bana düştü deyin..konusturmayin bile,sizi suclamasina musaade etmeyin..
 
benim eşim de yurtdışında yasamayı planlıyor,o yüzden ingilizcesini geliştirmek için bi konuşma programına üye oldu..akşam belli saatlerde yabancı ogretmenlerle pratik yapiyorlar,onda bile saati nasıl ayarlayayım senle gecirecegim vakte uygun olsun istiyorum diyor adam..bizim gündemimizde bu varken sizin konunuzu okumak bir hayli kızdırdı beni,eşinize evli olduğunu tek kişilik kararlar alamayacagını ogretmelisiniz,gerekiyorsa sert bi uslup kullanın zira eşiniz sert bi uslubu fazlasiyla hakediyor...:sinirli::sinirli::sinirli:
 
Ben gitmesin demiyorum ki :) makul olanı yapsın orta yolu bulup ortak kararlar alalım istiyorum, tabi ki hayallerine saygım var, gidip görmesini tecrübe etmesini isterim, fakat evlenmeden önce gidersin deyip yazılı anlaşma da imzalamadık, dile kolay ya 6 ay 6

Bence eşiniz bir şekilde sizin ilişki kararlarınızda pasif kalmış ve bunun baskısını hissediyor. Evlilik biraz sizin daha çok istemenizle ve onu ikna etmenizle olmuş anladığım kadarıyla ve kendisi bunun olgunluğunda henüz değil. Bu nedenle baskı hissediyor ve yurt dışını bir kaçış olarak görüyor olabilir.

Size karşı sen karışma, tadında tepkileri aslında kendi kararını vermeye çalışan bir çocuğun mızıldanmalarından başka bir şey değil. Sizin doğrudan ona tepki göstermek yerine daha yapıcı davranıp kalmayı onun istemesini sağlamanız gerek.

Ama diyorsunuz ki hem gitmesini istemiyorum hem de bundan dolayı beni suçlamasın. Hem karnım doysun hem pastam dursun olmuyor maalesef. Bir şekilde istediği şeyi yapmasına engel olan sizsiniz onun gözünde, dolayısıyla kalmayı seçse bile içten içe sizi suçlayacak, çok da anormal değil.

Bence kalma kararını onun vermesini sağlamaya ya da orta yol bulmaya çalışmalısınız, illa gideceksen yaz tatiline yakın bir zamanda gitmeni istiyorum ki ben de tatilde yanında olabileyim, gibi. Gitme diyemezsiniz, çünkü siz söz vermişsiniz evlendikten sonra da gidebilirsin diye. Eğer eşiniz üzerinize düşen, şefkatli biriyse onsuz kendinizi nasıl yalnız hissedeceğinizi anlatabilirsiniz alttan alta. Suçlayarak değil, ben buna ihtiyaç duyuyorum, diyerek. Dediğim gibi yok eğer bakım veren değil alan tarafsa yani siz baskınsanız, biraz daha bir çocuğu ikna eder gibi yaklaşmanız gerekecek. Şizin de inatlaşmanız hiçbir işe yaramaz.
 
Bence eşiniz bir şekilde sizin ilişki kararlarınızda pasif kalmış ve bunun baskısını hissediyor. Evlilik biraz sizin daha çok istemenizle ve onu ikna etmenizle olmuş anladığım kadarıyla ve kendisi bunun olgunluğunda henüz değil. Bu nedenle baskı hissediyor ve yurt dışını bir kaçış olarak görüyor olabilir.

Size karşı sen karışma, tadında tepkileri aslında kendi kararını vermeye çalışan bir çocuğun mızıldanmalarından başka bir şey değil. Sizin doğrudan ona tepki göstermek yerine daha yapıcı davranıp kalmayı onun istemesini sağlamanız gerek.

Ama diyorsunuz ki hem gitmesini istemiyorum hem de bundan dolayı beni suçlamasın. Hem karnım doysun hem pastam dursun olmuyor maalesef. Bir şekilde istediği şeyi yapmasına engel olan sizsiniz onun gözünde, dolayısıyla kalmayı seçse bile içten içe sizi suçlayacak, çok da anormal değil.

Bence kalma kararını onun vermesini sağlamaya ya da orta yol bulmaya çalışmalısınız, illa gideceksen yaz tatiline yakın bir zamanda gitmeni istiyorum ki ben de tatilde yanında olabileyim, gibi. Gitme diyemezsiniz, çünkü siz söz vermişsiniz evlendikten sonra da gidebilirsin diye. Eğer eşiniz üzerinize düşen, şefkatli biriyse onsuz kendinizi nasıl yalnız hissedeceğinizi anlatabilirsiniz alttan alta. Suçlayarak değil, ben buna ihtiyaç duyuyorum, diyerek. Dediğim gibi yok eğer bakım veren değil alan tarafsa yani siz baskınsanız, biraz daha bir çocuğu ikna eder gibi yaklaşmanız gerekecek. Şizin de inatlaşmanız hiçbir işe yaramaz.
Artık o kadar yıprandım ki onun ne hissettiğini düşüne düşüne bu durumla yüz yüzeyim zaten, oturup konuştum bak evlendiğimizden beri çoğu yük bende, böyle bi karar alırken bana danışmadın şimdi kendini soyutlayıp kendin için birikim yapıyosun dedim, yoruldum dedim, araba konusunda bile sanayiye kendin git demiş bir adam eşim bu arada, verdiği cevap ben sorumluluk sevmiyorum oldu :) düşünebiliyo musunuz? Ben karşısında duygularımı dökerken kötüyüm yıprandım derken o sakin ve net umursamaz tavırlarıyla eveleyip geveledi karşımda, benim atacak adımım kalmadı
 
Artık o kadar yıprandım ki onun ne hissettiğini düşüne düşüne bu durumla yüz yüzeyim zaten, oturup konuştum bak evlendiğimizden beri çoğu yük bende, böyle bi karar alırken bana danışmadın şimdi kendini soyutlayıp kendin için birikim yapıyosun dedim, yoruldum dedim, araba konusunda bile sanayiye kendin git demiş bir adam eşim bu arada, verdiği cevap ben sorumluluk sevmiyorum oldu :) düşünebiliyo musunuz? Ben karşısında duygularımı dökerken kötüyüm yıprandım derken o sakin ve net umursamaz tavırlarıyla eveleyip geveledi karşımda, benim atacak adımım kalmadı
Çocuğunuz yok değil mi? Bu adama sakın çocuk yapmayın bence. Asla baba olmanın sorumluluğunu almaz eşiniz. Mutsuz eder çocuğunuzu da.

Bence evliliginizi de gözden gecirmelisiniz. Adam sorumsuz ve bencil. Yalnız kendi istekleri önemli. Ahh yerinizde olsam basarım tekmeyi. :sinirli:
 
Artık o kadar yıprandım ki onun ne hissettiğini düşüne düşüne bu durumla yüz yüzeyim zaten, oturup konuştum bak evlendiğimizden beri çoğu yük bende, böyle bi karar alırken bana danışmadın şimdi kendini soyutlayıp kendin için birikim yapıyosun dedim, yoruldum dedim, araba konusunda bile sanayiye kendin git demiş bir adam eşim bu arada, verdiği cevap ben sorumluluk sevmiyorum oldu :) düşünebiliyo musunuz? Ben karşısında duygularımı dökerken kötüyüm yıprandım derken o sakin ve net umursamaz tavırlarıyla eveleyip geveledi karşımda, benim atacak adımım kalmadı


Emin olun o kadar iyi anlıyorum ki, gördüm bu filmi. Sorun şu ki sorumsuz insanın karakteri sonradan değişmiyor, belki de henüz ortada çocuğunuz yokken bu insanla ömür geçer mi diye düşünmeniz gerekiyor.
 
45 bin TL ile nasıl 6 ay avrupada yaşayacak o kısmı da anlamadım. 6 bin euro yapıyor. ayda bin euro hem kira hem dil kursu hem yeme içmeye yetecek mi? ulaşımı katmadım bile işin içine. Bir de üstüne çapkınlık mı yapacak? zaten olmaz onun iş. Millet olan okulunu bırakıp türkiyeye dönüyor mecburiyetten. Kocan hayallerde yaşıyor bence bırak gitsin zaten parası 3 ay dayanır ancak
 
X