Evde iki yabancı var hissi nedensizse yeni evliyken zaman zaman hissedilebilen bir duygu, o zamanla geçiyor.
Ama ev işi kadınındır, ben koca totomu devirir keyifle yaşarım, sen benim işlerimi de yapıp beni krallar gibi yaşatacaksın, mantığını çok saçma buluyorum ben Neden = kadınsın!. Kadın olunca ne oluyor? Bir yerlerinizden kollar çıkıp ahtapot gibi on kolla iş yapma gücüne mi sahip oluyor insan? Ya da cinsel organımızın ev işi yapma yeteneği mi var? Erkek kendi işini kendi yapınca onunki kuruyup düşüyor mu?!
Ben her hafta seninle bir yere gitmek zorunda mıyım ne demek mesela? Bu ne saygısızlık. Ha şunu anlayabilirim der ki hayatım ev gezmesi sevmiyorum, her hafta sonu bana bunu dayatma, başka bir program yapalım. Ya da işte zaten yoruluyoruz canım hafta sonu seninle evde zaman geçirmek istiyorum. Ama sen de dışarı çıkmayı seviyorsan arada bir senin istediğin programı yapalım, arada bir evimizde olalım.. Tatlı dille, ortasını bularak!..
Sürekli arkadaşlarıyla kakara kikiri, benimle hoş bir paylaşımı yoksa elbette ben de sizin gibi düşünürüm.
Tüm bunlara bakınca üzgünüm ama eşiniz evliliği evde tüm işlerini yapıp bakımını sağlayacak bir kadın olarak gören erkeklerden.
Size tavsiyem bize bahsetmediğiniz her şeyle değerlendirin evliliğinizi. Kişilik uymunuz, sevginiz, güveniniz, size genel anlamda hissettirdiği tüm duygularla. Eğer genel anlamda mutluyuz diyorsanız eve tutacağınız iki yardımcı ile onun yapmadığı işlerini çözerim, eksiklerini ve hatalarını konuşur orta yolu bulurum diyorsanız amenna!
Yok adam hayatında bir geyşa istiyor, ben bunu kabullenmem, işlerini yaptırsam bile ben yemek yaparken masayı hazırlasın, bir tane gül getirince evlilikteki tüm sorumluluğu bitti sanmasın, yarın çocuk olursa "çocuğa anne bakar" moduna girmesini filan kabul edemem diyorsanız elbette bekleyerek sadece daha çok yıpranmış ve mutsuz bir ruh haliyle seneler geçirmenin bir anlamı yok
Alın karşınıza, son kez iyice konuşalım, ben böyle mutlu değilim ve bunları düzeltmeden devam edecek karakterde biri değilim deyin. Makul bir şekilde beklentilerinizi dökün masaya. Sorunlarımızı orta yolu saygıyla çözmeyeceksek bu şekilde devam etmek istemiyorum, istersen birlikte uzman yardımı alalım düzeltmeye çalışalım ama eğer sen ben buyum, böyle bir hayat istiyorum diyorsan ben yokum! Bunu iyice bir düşün ve kararını bildir bana deyin.
Bazı erkekler gerçek bir kaybetme korkusu ile farkına varabiliyor hatalarının ve çok ciddi bir düzelme kaydediyorlar. Ama önemli bir kısmı da tabiri caizse ot gelmiş saman gitmekte kararlı oluyor.
En azından son ve gerçek bir şans vererek ilerideki "keşke ve acaba" olasılıklarından kurtulmuş olursunuz