• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eş kişisi...

Çok uzun olmuş çok ☹️
Merhabalar yeniden daha önce evlilikle alakalı bu konu açıp fikir sormuştum. Şimdi gecenin bu saatinde uykusuz kırgın ve umutsuz bi şekilde yeniden yazıyorum.
Bu mart sonu evlendim ama eşimle aynı evi Eylül başlarında paylaşmaya başladık. Bir gün iyi iki gün kötü düşe kalka bugüne geldik. İkimizde çalışıyoruz. Ama eşim evlenmeden önce çok kez konusmamiza ragmen su an tam tersini yaparak ev işlerinde beni yalnız bırakıyor. Ufak tefek şeyler yemek tepsisi kaldırmak veya balkon yıkamak gibi işleri yapıp yapıyorum işte diyor. Birçok kez iyilikle konuştum bir kez öfkeyle. Ve bugün bana dedi ki ev işleri düzeni kadını ilgilendirir kadın yapar yorulursam veya yardım istersem edermiş. Bundan önce yalnız yaşarken bu işleri sen yapıyordun şimdi neden bana yıktın ev ortak alan ve bende çalışıyorum birlikte yapalım istiyorum dedim. Bir tabak fazla kaldirmak veya makineye onunda camasirlarini atmak bana neden zor geliyormuş nolurmus. Delirdim. Bu sözlerden sonra ne söylesem boş. Ve daha önceki konumda bahsetmistim benimle bi yere zoraki gidiyor orda da zorla geldiğini bi şekilde anliyorum demiştim. Birkac kez de neden böyle yaptığını sorduğumda sen yanlış anliyorsun takiyorsun abartiyorsun tarzı soylemlerle cavap vemisti. Yine bugün tartışmada bu konu açıldı ve ben seninle her hafta bi yere gitmek zorunda mıyım dedi. Şok oldum. Her hafta filan bi yere gitmedik bu arada ama ben vaktimiz var hafta sonumuz var e paramız var gezelim istiyorum söyleyin bu istek abartı mı? Severek evlendik ama sanırım sadece ben sevmişim. Tv telefon düşkünlüğü. Benle muhabbeti sınırlı telofondaki grubuyla makara kukara sohbet. Evde yatayım her iş sare de. Duygu yok samimiyet yok bağ yok. He arada çok iyi anlastiğımız zamanlarimiz oluyor sarılır öper arada aklına eser bir dal gül getirir. Ama aramızda bi sıcaklık yok. Böyle bir adamla ömür geçer mi ? Dedim uğraştım didindim bir seyler güzel olsun istedim olmadı kendi haline bırakıp bi de öyle bakayim. Sonra da işim gücüm aile desteğim var yol yakınken bosanayim diye düşündüm. Yuva kolay kurulmuyor canım yanıyor ama böyle mi olmalı? Ben su an izindeyim o bazı sebeplerle denk getiremedi. Bana izinde şuraya gideceğim surda kalacağım filan planlarindan bahsetti ama seninle de sunu yapalim demedi ki birlikte çıkacaktık izne. Ve suan çıkamadı o izindeyken de ben çalışıyor olacağım. İçimi dökmek istedim yeniden.
Olmaz değil mi olmaz olmaz eş demek bu mudur?
Öncelikle biraz rahatlayın oturup konuşarak halledebileceğinizi düşünüyorum aranızdaki sorunları karşılıklı konuşmayı deneyin 🙏🏻
 
Henüz yeni evlisiniz birtakım kararlar almak için erken ama çocuk yapmamanızı öneririm. Eşinizin de değişeceğini sanmıyorum. Bu modeller genelde değişmiyor. Sizi hizmetçi gibi görüyor zaten ağzıyla söylemiş. Çocuk olunca daha da beter olacak. Bence kendinizi yormayın açsa gitsin kendi yemek yapsın, çamaşırlarını da yıkamayın. Böyle nereye kadar gidecek gözlemleyin. Değişmiyorsa da yol verin gitsin. Şu dünyaya bir kere geliyoruz. Kimsenin kahrını çekmek zorunda değiliz. Aşk meşk de bir yere kadar.
 
Yerinde olsam yapmam. Şahsen yemeği aperatif şeylerle geçiştirebiliyorum. Az ve zevkime göre yaparım. Doymazsa doymasın. Çamaşırı da aynı şekilde, sık aralıklarla yıkamam. Ütüsünü yapmam. Temizliği de salla. Biri bir şey derse eşim yardım etmiyor, ben de kendimi parçalayacak durumda değilim dersin. Al bir kitap oku, aç bir film izle. Alışverişe çık. Arkadaşlarınla plan yap sen de.
 
Çok uzun yıllardır birlikteyiz 30 yaşındayız ikimizde. Düşünceli naif beni üzmekten çekinen bir insandı. Evlilik üzerine çok konuştuk dedim ki biz çok iyi oluruz çok şükür diyordum. Ama henüz dere görmeyip paça sivamisim. Kafamda bir kalıp yok hani birilerine bakıp ben niye böyle değilim diye asla bi derdim yok. Çok iyi olmak gibi bir derdim de yok iyi olalım istiyorum sadece. Onu sıkmak kısıtlamak gibi bi durumum da yok alan tanırım. Ama o beni asla tatmin etme derdinde değil. Seven insanın birçok şey içinden gelir zaten oturup bir muhabbet etmek birlikte çıkıp ya gezmek dedigim de ben bi yürüyüş bir bankta oturusa bile raziyim. Maksadim da birlikte zaman geçirip adapte olmak öyle il il gezmek değil ha bunu da isterim çünkü niye istemeyim. Oturup konuştum da konuşunca anladı zannediyorum ama değişmiyor sonra farkediyorum.

Okudum, uzak mesafeymiş. O halde evet karakter cok zor anlaşiliyor. Ve dahasi, muhtemelen üni yillarinda tanidin, netten. Daha küçuktün. Zamanla sirf o var diye evleniliyor. O, o kişi olduğundan dolayi değil.

Ortak noktalariniz hic yokmu? Sevdiğiniz dizi, filmler,... Flört zamani ne konuşuyordunuz? Aranizda bir tutku oluştumu? Birbirine sarilmak, öpüşmek,..?

Sen herşeye koşturdukça, "aslinda herşey iyi" mesaji veriyorsun. Ev işlerini birak. O sadece senin sorumluluğun değil. Dediğim gibi, evi ister mok götürsün.

Cikabiliyorsan, çik gez. Zaman konusunda hiç beklentiye girme, hicte sorma. Ondan ayri zamanini geçir. Gerekirse başka odada kitabini oku, çay keyfini yap. Onsuz plan yap.

Bir yerden patlak verir ve artik gelip sorar ne olduğunu. Işte o zaman sakince konuşmalisin. Bu evlilik seni mutsuz ettiğini ve eğer bu evliliğin devam etmesini istiyorsa, ikinizde elinizi taşin altina koymaniz gerektiğini. Insan hayat arkadaşindan zaman dilenmemeli. Oda öneri versin, ortak noktanizi bulmak icin, bu evliliği mutlu yapmak için.

Adam hanzo ise "bana ne mane ne" felan derse, o zaman boşanmayi yavaştan düsünmelisin. Seni mutsuz eden biri ile 60 yilini geçiremezsin.
 
Çok uzun olmuş çok ☹️
Merhabalar yeniden daha önce evlilikle alakalı bu konu açıp fikir sormuştum. Şimdi gecenin bu saatinde uykusuz kırgın ve umutsuz bi şekilde yeniden yazıyorum.
Bu mart sonu evlendim ama eşimle aynı evi Eylül başlarında paylaşmaya başladık. Bir gün iyi iki gün kötü düşe kalka bugüne geldik. İkimizde çalışıyoruz. Ama eşim evlenmeden önce çok kez konusmamiza ragmen su an tam tersini yaparak ev işlerinde beni yalnız bırakıyor. Ufak tefek şeyler yemek tepsisi kaldırmak veya balkon yıkamak gibi işleri yapıp yapıyorum işte diyor. Birçok kez iyilikle konuştum bir kez öfkeyle. Ve bugün bana dedi ki ev işleri düzeni kadını ilgilendirir kadın yapar yorulursam veya yardım istersem edermiş. Bundan önce yalnız yaşarken bu işleri sen yapıyordun şimdi neden bana yıktın ev ortak alan ve bende çalışıyorum birlikte yapalım istiyorum dedim. Bir tabak fazla kaldirmak veya makineye onunda camasirlarini atmak bana neden zor geliyormuş nolurmus. Delirdim. Bu sözlerden sonra ne söylesem boş. Ve daha önceki konumda bahsetmistim benimle bi yere zoraki gidiyor orda da zorla geldiğini bi şekilde anliyorum demiştim. Birkac kez de neden böyle yaptığını sorduğumda sen yanlış anliyorsun takiyorsun abartiyorsun tarzı soylemlerle cavap vemisti. Yine bugün tartışmada bu konu açıldı ve ben seninle her hafta bi yere gitmek zorunda mıyım dedi. Şok oldum. Her hafta filan bi yere gitmedik bu arada ama ben vaktimiz var hafta sonumuz var e paramız var gezelim istiyorum söyleyin bu istek abartı mı? Severek evlendik ama sanırım sadece ben sevmişim. Tv telefon düşkünlüğü. Benle muhabbeti sınırlı telofondaki grubuyla makara kukara sohbet. Evde yatayım her iş sare de. Duygu yok samimiyet yok bağ yok. He arada çok iyi anlastiğımız zamanlarimiz oluyor sarılır öper arada aklına eser bir dal gül getirir. Ama aramızda bi sıcaklık yok. Böyle bir adamla ömür geçer mi ? Dedim uğraştım didindim bir seyler güzel olsun istedim olmadı kendi haline bırakıp bi de öyle bakayim. Sonra da işim gücüm aile desteğim var yol yakınken bosanayim diye düşündüm. Yuva kolay kurulmuyor canım yanıyor ama böyle mi olmalı? Ben su an izindeyim o bazı sebeplerle denk getiremedi. Bana izinde şuraya gideceğim surda kalacağım filan planlarindan bahsetti ama seninle de sunu yapalim demedi ki birlikte çıkacaktık izne. Ve suan çıkamadı o izindeyken de ben çalışıyor olacağım. İçimi dökmek istedim yeniden.
Olmaz değil mi olmaz olmaz eş demek bu mudur?
Evlilik nasıl başlarsa öyle gidiyor maalesef sonradan değişmesi çok zor çocuk yokken çok daha kolay siz de çalışıyorsanız sadece kendinizi idame ettirecek kadar temizlik hatta yemek yapın işine gelmez rahatsız olursa hayatın müşterek olduğunu sizin onun hizmetlisi değil eşi olduğunuzu belirtin ve bence o sizle vakit geçiriyor bekar gibi takiliyorsa kısas işe yarar onsuz plan yapın mesela bir mühlet sonra dank eder de evli olduğunuz aklına gelirse birlikte orta yolu bulursunuz yok eğer böyle devam ederse zaten aile olamayacaginz için ve paylaşım da olmadigi için alışkanlık durumu d olmadığı için yollarinizi ayırır yada bu şekilde devam etmek de sorun yoksa ev arkadaşı modunda takılırsiniz.
 
Sare seni ne kadar iyi anladığımı bilsen, ama kelin ilacı olsa başına sürecek durumundayız.

Sadece şunu söylemeye geldim; dertleştiğin insanlardan "çocuk olunca düzelir, eve bağlanır sana bağlanır, ortak paylaşımlarınız artar, evlilik oturur" vb söylemlerde bulunan olursa sakın inanma, yakarsın kendini.
 
Çok uzun olmuş çok ☹️
Merhabalar yeniden daha önce evlilikle alakalı bu konu açıp fikir sormuştum. Şimdi gecenin bu saatinde uykusuz kırgın ve umutsuz bi şekilde yeniden yazıyorum.
Bu mart sonu evlendim ama eşimle aynı evi Eylül başlarında paylaşmaya başladık. Bir gün iyi iki gün kötü düşe kalka bugüne geldik. İkimizde çalışıyoruz. Ama eşim evlenmeden önce çok kez konusmamiza ragmen su an tam tersini yaparak ev işlerinde beni yalnız bırakıyor. Ufak tefek şeyler yemek tepsisi kaldırmak veya balkon yıkamak gibi işleri yapıp yapıyorum işte diyor. Birçok kez iyilikle konuştum bir kez öfkeyle. Ve bugün bana dedi ki ev işleri düzeni kadını ilgilendirir kadın yapar yorulursam veya yardım istersem edermiş. Bundan önce yalnız yaşarken bu işleri sen yapıyordun şimdi neden bana yıktın ev ortak alan ve bende çalışıyorum birlikte yapalım istiyorum dedim. Bir tabak fazla kaldirmak veya makineye onunda camasirlarini atmak bana neden zor geliyormuş nolurmus. Delirdim. Bu sözlerden sonra ne söylesem boş. Ve daha önceki konumda bahsetmistim benimle bi yere zoraki gidiyor orda da zorla geldiğini bi şekilde anliyorum demiştim. Birkac kez de neden böyle yaptığını sorduğumda sen yanlış anliyorsun takiyorsun abartiyorsun tarzı soylemlerle cavap vemisti. Yine bugün tartışmada bu konu açıldı ve ben seninle her hafta bi yere gitmek zorunda mıyım dedi. Şok oldum. Her hafta filan bi yere gitmedik bu arada ama ben vaktimiz var hafta sonumuz var e paramız var gezelim istiyorum söyleyin bu istek abartı mı? Severek evlendik ama sanırım sadece ben sevmişim. Tv telefon düşkünlüğü. Benle muhabbeti sınırlı telofondaki grubuyla makara kukara sohbet. Evde yatayım her iş sare de. Duygu yok samimiyet yok bağ yok. He arada çok iyi anlastiğımız zamanlarimiz oluyor sarılır öper arada aklına eser bir dal gül getirir. Ama aramızda bi sıcaklık yok. Böyle bir adamla ömür geçer mi ? Dedim uğraştım didindim bir seyler güzel olsun istedim olmadı kendi haline bırakıp bi de öyle bakayim. Sonra da işim gücüm aile desteğim var yol yakınken bosanayim diye düşündüm. Yuva kolay kurulmuyor canım yanıyor ama böyle mi olmalı? Ben su an izindeyim o bazı sebeplerle denk getiremedi. Bana izinde şuraya gideceğim surda kalacağım filan planlarindan bahsetti ama seninle de sunu yapalim demedi ki birlikte çıkacaktık izne. Ve suan çıkamadı o izindeyken de ben çalışıyor olacağım. İçimi dökmek istedim yeniden.
Olmaz değil mi olmaz olmaz eş demek bu mudur?
Ev işi kadınındır diyen bir erkeğin düşünce yapısı zamanla değişir mi? Hiç zannetmiyorum. Umarım mantıklı bir karar verirsin. Unutma, önemli olan kendi mutluluğun. Evde kafan rahat değilse, her gün güle oynaya evine gelmiyorsan uzatmanın bir anlamı yok.
 
Evde iki yabancı var hissi nedensizse yeni evliyken zaman zaman hissedilebilen bir duygu, o zamanla geçiyor.

Ama ev işi kadınındır, ben koca totomu devirir keyifle yaşarım, sen benim işlerimi de yapıp beni krallar gibi yaşatacaksın, mantığını çok saçma buluyorum ben Neden = kadınsın!. Kadın olunca ne oluyor? Bir yerlerinizden kollar çıkıp ahtapot gibi on kolla iş yapma gücüne mi sahip oluyor insan? Ya da cinsel organımızın ev işi yapma yeteneği mi var? Erkek kendi işini kendi yapınca onunki kuruyup düşüyor mu?!

Ben her hafta seninle bir yere gitmek zorunda mıyım ne demek mesela? Bu ne saygısızlık. Ha şunu anlayabilirim der ki hayatım ev gezmesi sevmiyorum, her hafta sonu bana bunu dayatma, başka bir program yapalım. Ya da işte zaten yoruluyoruz canım hafta sonu seninle evde zaman geçirmek istiyorum. Ama sen de dışarı çıkmayı seviyorsan arada bir senin istediğin programı yapalım, arada bir evimizde olalım.. Tatlı dille, ortasını bularak!..
Sürekli arkadaşlarıyla kakara kikiri, benimle hoş bir paylaşımı yoksa elbette ben de sizin gibi düşünürüm.

Tüm bunlara bakınca üzgünüm ama eşiniz evliliği evde tüm işlerini yapıp bakımını sağlayacak bir kadın olarak gören erkeklerden.

Size tavsiyem bize bahsetmediğiniz her şeyle değerlendirin evliliğinizi. Kişilik uymunuz, sevginiz, güveniniz, size genel anlamda hissettirdiği tüm duygularla. Eğer genel anlamda mutluyuz diyorsanız eve tutacağınız iki yardımcı ile onun yapmadığı işlerini çözerim, eksiklerini ve hatalarını konuşur orta yolu bulurum diyorsanız amenna!

Yok adam hayatında bir geyşa istiyor, ben bunu kabullenmem, işlerini yaptırsam bile ben yemek yaparken masayı hazırlasın, bir tane gül getirince evlilikteki tüm sorumluluğu bitti sanmasın, yarın çocuk olursa "çocuğa anne bakar" moduna girmesini filan kabul edemem diyorsanız elbette bekleyerek sadece daha çok yıpranmış ve mutsuz bir ruh haliyle seneler geçirmenin bir anlamı yok

Alın karşınıza, son kez iyice konuşalım, ben böyle mutlu değilim ve bunları düzeltmeden devam edecek karakterde biri değilim deyin. Makul bir şekilde beklentilerinizi dökün masaya. Sorunlarımızı orta yolu saygıyla çözmeyeceksek bu şekilde devam etmek istemiyorum, istersen birlikte uzman yardımı alalım düzeltmeye çalışalım ama eğer sen ben buyum, böyle bir hayat istiyorum diyorsan ben yokum! Bunu iyice bir düşün ve kararını bildir bana deyin.

Bazı erkekler gerçek bir kaybetme korkusu ile farkına varabiliyor hatalarının ve çok ciddi bir düzelme kaydediyorlar. Ama önemli bir kısmı da tabiri caizse ot gelmiş saman gitmekte kararlı oluyor.

En azından son ve gerçek bir şans vererek ilerideki "keşke ve acaba" olasılıklarından kurtulmuş olursunuz
 
Hayır evlenince değiştiririm zaten diye bi düşüncem hiç olmadı. Hatta yaptıklarının tam tersi olacağını söylerdi inandım yıllardır tanıyoruz birbirimizi. Ama tanımak kelimesini kullanmıyorum artık. Biz bu yollarda evlilik için bekledik planlar yapıp hayaller kurduk. Ama bugün geldiğim noktada elimde koca bir sıfır yıpranmış sinirlerim ağlama krizlerim yorgun bir ruhum var. Sevgi esirgenir mi sevdiğinden?
İşte bakın sizde yazmışsınız.

Hatta yaptıklarının tam tersi olacağını söylerdi inandım yıllardır tanıyoruz birbirimizi.

Kimse değişmiyor maalesef. Bu kadar karamsar olmayın , dediğim gibi siz de onu hiç iplemeyin.
 
Çok uzun olmuş çok ☹️
Merhabalar yeniden daha önce evlilikle alakalı bu konu açıp fikir sormuştum. Şimdi gecenin bu saatinde uykusuz kırgın ve umutsuz bi şekilde yeniden yazıyorum.
Bu mart sonu evlendim ama eşimle aynı evi Eylül başlarında paylaşmaya başladık. Bir gün iyi iki gün kötü düşe kalka bugüne geldik. İkimizde çalışıyoruz. Ama eşim evlenmeden önce çok kez konusmamiza ragmen su an tam tersini yaparak ev işlerinde beni yalnız bırakıyor. Ufak tefek şeyler yemek tepsisi kaldırmak veya balkon yıkamak gibi işleri yapıp yapıyorum işte diyor. Birçok kez iyilikle konuştum bir kez öfkeyle. Ve bugün bana dedi ki ev işleri düzeni kadını ilgilendirir kadın yapar yorulursam veya yardım istersem edermiş. Bundan önce yalnız yaşarken bu işleri sen yapıyordun şimdi neden bana yıktın ev ortak alan ve bende çalışıyorum birlikte yapalım istiyorum dedim. Bir tabak fazla kaldirmak veya makineye onunda camasirlarini atmak bana neden zor geliyormuş nolurmus. Delirdim. Bu sözlerden sonra ne söylesem boş. Ve daha önceki konumda bahsetmistim benimle bi yere zoraki gidiyor orda da zorla geldiğini bi şekilde anliyorum demiştim. Birkac kez de neden böyle yaptığını sorduğumda sen yanlış anliyorsun takiyorsun abartiyorsun tarzı soylemlerle cavap vemisti. Yine bugün tartışmada bu konu açıldı ve ben seninle her hafta bi yere gitmek zorunda mıyım dedi. Şok oldum. Her hafta filan bi yere gitmedik bu arada ama ben vaktimiz var hafta sonumuz var e paramız var gezelim istiyorum söyleyin bu istek abartı mı? Severek evlendik ama sanırım sadece ben sevmişim. Tv telefon düşkünlüğü. Benle muhabbeti sınırlı telofondaki grubuyla makara kukara sohbet. Evde yatayım her iş sare de. Duygu yok samimiyet yok bağ yok. He arada çok iyi anlastiğımız zamanlarimiz oluyor sarılır öper arada aklına eser bir dal gül getirir. Ama aramızda bi sıcaklık yok. Böyle bir adamla ömür geçer mi ? Dedim uğraştım didindim bir seyler güzel olsun istedim olmadı kendi haline bırakıp bi de öyle bakayim. Sonra da işim gücüm aile desteğim var yol yakınken bosanayim diye düşündüm. Yuva kolay kurulmuyor canım yanıyor ama böyle mi olmalı? Ben su an izindeyim o bazı sebeplerle denk getiremedi. Bana izinde şuraya gideceğim surda kalacağım filan planlarindan bahsetti ama seninle de sunu yapalim demedi ki birlikte çıkacaktık izne. Ve suan çıkamadı o izindeyken de ben çalışıyor olacağım. İçimi dökmek istedim yeniden.
Olmaz değil mi olmaz olmaz eş demek bu mudur?
Aslında ben size eş olunduğunu goremedim.... Boş bir evlilik
 
Şöyle sık görüşemezdik işten ve uzaklıktan dolayı evlenmeden son bir sene önce bir saatlik mesafeye yaklaştık. Gelir giderdi boşluklarında zevkle gelirdi bilirdim gözleri parladı dönüşte zorlanirdi ve derdi ki biz biraraya gelelim bitsin bu ayrılık. Evlendik işte hemen tayin olamadi yanima bi 4 ay gidip gelme şeklinde onceki gibi devam ettik. Ama bi insan 360 derece değişir mi? Evlenmisim eşi olmuşum adam artik o bir gün boşluğunda bile zorla geldi geldiğinde de çok geç olmadan dönmek istedi. Ben bu sefer de gelmesem olur mu dedi. Ne çok ağladım ya o zamanlar kâbus gibiydi. Böyle olacağını bilemedim çünkü.
Evlenmeden önce böyle değildi demişsiniz ama zaten evlenmeden önce çok vakit de geçirmemissiniz. Yani eşiniz aslında değişmedi , siz yeni yeni tanımaya başladınız. İyi olalım istiyorum diyorsunuz ama iyi olmak dediğiniz sizin istediklerinizin olması, onu yapmak istemediği şeyleri yapmaya, gitmek istemediği yerlere gitmeye zorlamak. Ben eşinizin bir yönünü taktir ettim, yapmak istemediği şeyleri rahatça söylüyor , ben ev işi yapmak istemiyorum , ben şuraya gitmek istemiyorum. Bişey dicem siz de o kadar severek yapmiyorsunuz ev işini ki yardım bekliyorsunuz . O zaman siz de yapmayın. O yarısını ödesin, eve her hafta kadın gelse her tarafı silip süpürse yeter. Siz onun istediklerini ve ev işlerini yaparak çok büyük fedakarlık yaptığınızı düşünüp ondan da aynısını bekliyorsunuz , sonra eşiniz dürüstçe ben istemiyorum yapmak ve gitmek deyince kötü oluyor. Bence asıl sorun siz de eşiniz çok net ve sabit. Siz fedakarlık yapmayı ve beklemeyi bırakın yeter.
 
Benim kayıınpederim evlenmeden eşimin tek bir çorap bile kaldırmadığını söylemişti O yüzden bu halini bilerek evlendim, değişir ya dedim 😬. Bi süre otorite savaşlarını oldu aramızda. Benden kahvaltı bekleme artık, senden önce işe gidiyorum, hafta içi iyi yemek bekleme işten gelip o yorgunlukla yapamam, hafta sonu anca olur dedim. zorla süpürge elinde süpürdü, sildi falan... Sonra arkadaşlarımın eşleri yapmıyor dedi, o arkadaşların da temizlikçi çağırıyor dedim ve olayı temizlikçiye bağladık. Şimdi o konuda kafam rahat... Ama tek başına tatil yapma planı cidden çok abes...
 
Okudum, uzak mesafeymiş. O halde evet karakter cok zor anlaşiliyor. Ve dahasi, muhtemelen üni yillarinda tanidin, netten. Daha küçuktün. Zamanla sirf o var diye evleniliyor. O, o kişi olduğundan dolayi değil.

Ortak noktalariniz hic yokmu? Sevdiğiniz dizi, filmler,... Flört zamani ne konuşuyordunuz? Aranizda bir tutku oluştumu? Birbirine sarilmak, öpüşmek,..?

Sen herşeye koşturdukça, "aslinda herşey iyi" mesaji veriyorsun. Ev işlerini birak. O sadece senin sorumluluğun değil. Dediğim gibi, evi ister mok götürsün.

Cikabiliyorsan, çik gez. Zaman konusunda hiç beklentiye girme, hicte sorma. Ondan ayri zamanini geçir. Gerekirse başka odada kitabini oku, çay keyfini yap. Onsuz plan yap.

Bir yerden patlak verir ve artik gelip sorar ne olduğunu. Işte o zaman sakince konuşmalisin. Bu evlilik seni mutsuz ettiğini ve eğer bu evliliğin devam etmesini istiyorsa, ikinizde elinizi taşin altina koymaniz gerektiğini. Insan hayat arkadaşindan zaman dilenmemeli. Oda öneri versin, ortak noktanizi bulmak icin, bu evliliği mutlu yapmak için.

Adam hanzo ise "bana ne mane ne" felan derse, o zaman boşanmayi yavaştan düsünmelisin. Seni mutsuz eden biri ile 60 yilini geçiremezsin.
Bizimki çocukluktan başladı başlamaz olaydı. Zamanla değiştik elbet ve belki de birbirimiz için uygun değildik bilemiyorum.
Konuşmak bizim için çözüm değil gibi şimdiye kadar olmadı ya da geçici bir çözüm oldu sonra aynı şeyler tekrarlandı durdu.
 
Evde iki yabancı var hissi nedensizse yeni evliyken zaman zaman hissedilebilen bir duygu, o zamanla geçiyor.

Ama ev işi kadınındır, ben koca totomu devirir keyifle yaşarım, sen benim işlerimi de yapıp beni krallar gibi yaşatacaksın, mantığını çok saçma buluyorum ben Neden = kadınsın!. Kadın olunca ne oluyor? Bir yerlerinizden kollar çıkıp ahtapot gibi on kolla iş yapma gücüne mi sahip oluyor insan? Ya da cinsel organımızın ev işi yapma yeteneği mi var? Erkek kendi işini kendi yapınca onunki kuruyup düşüyor mu?!

Ben her hafta seninle bir yere gitmek zorunda mıyım ne demek mesela? Bu ne saygısızlık. Ha şunu anlayabilirim der ki hayatım ev gezmesi sevmiyorum, her hafta sonu bana bunu dayatma, başka bir program yapalım. Ya da işte zaten yoruluyoruz canım hafta sonu seninle evde zaman geçirmek istiyorum. Ama sen de dışarı çıkmayı seviyorsan arada bir senin istediğin programı yapalım, arada bir evimizde olalım.. Tatlı dille, ortasını bularak!..
Sürekli arkadaşlarıyla kakara kikiri, benimle hoş bir paylaşımı yoksa elbette ben de sizin gibi düşünürüm.

Tüm bunlara bakınca üzgünüm ama eşiniz evliliği evde tüm işlerini yapıp bakımını sağlayacak bir kadın olarak gören erkeklerden.

Size tavsiyem bize bahsetmediğiniz her şeyle değerlendirin evliliğinizi. Kişilik uymunuz, sevginiz, güveniniz, size genel anlamda hissettirdiği tüm duygularla. Eğer genel anlamda mutluyuz diyorsanız eve tutacağınız iki yardımcı ile onun yapmadığı işlerini çözerim, eksiklerini ve hatalarını konuşur orta yolu bulurum diyorsanız amenna!

Yok adam hayatında bir geyşa istiyor, ben bunu kabullenmem, işlerini yaptırsam bile ben yemek yaparken masayı hazırlasın, bir tane gül getirince evlilikteki tüm sorumluluğu bitti sanmasın, yarın çocuk olursa "çocuğa anne bakar" moduna girmesini filan kabul edemem diyorsanız elbette bekleyerek sadece daha çok yıpranmış ve mutsuz bir ruh haliyle seneler geçirmenin bir anlamı yok

Alın karşınıza, son kez iyice konuşalım, ben böyle mutlu değilim ve bunları düzeltmeden devam edecek karakterde biri değilim deyin. Makul bir şekilde beklentilerinizi dökün masaya. Sorunlarımızı orta yolu saygıyla çözmeyeceksek bu şekilde devam etmek istemiyorum, istersen birlikte uzman yardımı alalım düzeltmeye çalışalım ama eğer sen ben buyum, böyle bir hayat istiyorum diyorsan ben yokum! Bunu iyice bir düşün ve kararını bildir bana deyin.

Bazı erkekler gerçek bir kaybetme korkusu ile farkına varabiliyor hatalarının ve çok ciddi bir düzelme kaydediyorlar. Ama önemli bir kısmı da tabiri caizse ot gelmiş saman gitmekte kararlı oluyor.

En azından son ve gerçek bir şans vererek ilerideki "keşke ve acaba" olasılıklarından kurtulmuş olursunuz
Ben zaman ilerledikçe daha da yıpranacagimi düşünüyorum üzülüyorum da her sey için. Duygularım karmakarışık ve sanırım onda kaybetme korkusu yok ve zaten yanımda diyor be umursamıyor.
Son bir şans vereceğim dediğiniz gibi .
 
Evlenmeden önce böyle değildi demişsiniz ama zaten evlenmeden önce çok vakit de geçirmemissiniz. Yani eşiniz aslında değişmedi , siz yeni yeni tanımaya başladınız. İyi olalım istiyorum diyorsunuz ama iyi olmak dediğiniz sizin istediklerinizin olması, onu yapmak istemediği şeyleri yapmaya, gitmek istemediği yerlere gitmeye zorlamak. Ben eşinizin bir yönünü taktir ettim, yapmak istemediği şeyleri rahatça söylüyor , ben ev işi yapmak istemiyorum , ben şuraya gitmek istemiyorum. Bişey dicem siz de o kadar severek yapmiyorsunuz ev işini ki yardım bekliyorsunuz . O zaman siz de yapmayın. O yarısını ödesin, eve her hafta kadın gelse her tarafı silip süpürse yeter. Siz onun istediklerini ve ev işlerini yaparak çok büyük fedakarlık yaptığınızı düşünüp ondan da aynısını bekliyorsunuz , sonra eşiniz dürüstçe ben istemiyorum yapmak ve gitmek deyince kötü oluyor. Bence asıl sorun siz de eşiniz çok net ve sabit. Siz fedakarlık yapmayı ve beklemeyi bırakın yeter.
Farklı bakış açınız için teşekkürler. Elbette benim de yanlış yaptığım yada yanlış yorumladigim seyler vardır.
Ama ben değil o onun istekleri doğrultusunda yaşayalım istiyor ona sorsanız mutlu. Anlattığım şekilde. Otursun yatsın izlesin başkalarıyla sohbet etsin dilediğinde onlarla görüşsün. Bi işe elini atmasin. Sare de kenarda dursun canı isterse onunla da biseyler yapsın. Evet böyle çok mutlu. Kendi istediği gibi. Ama ben de bir kadınım ben niye göz ardı ediliyorum. Ben benim istediğim olacak diye diretmiyorum ama istediğim şeyler olması gerekenler zaten bi lütuf iyilik ya da fedakarlık değil.
 
Bizimki çocukluktan başladı başlamaz olaydı. Zamanla değiştik elbet ve belki de birbirimiz için uygun değildik bilemiyorum.
Konuşmak bizim için çözüm değil gibi şimdiye kadar olmadı ya da geçici bir çözüm oldu sonra aynı şeyler tekrarlandı durdu.

O halde sirf karşidaki kisi var, toplumsal baski var diye evlenildi. Galiba sorunlar hep varmiş.

Sadece konuşmaktan bahsetmedim ki. Icraate dökmek lazim. Belli durumlardan dolayi evlenmiş olabilirsiniz fakat ikinizin (ve daha çok onun) elindede herşeye rağmen bir mutlu evlilik yaratmak. Bunu tekrar diyorum, sadece dil dökmek ile olmaz. Karamsar olup sürekli ağlamakli olmaklada olmaz.
 
Son düzenleme:
Öncelikle sakın çoçuk yapmayın bi süre
Okurken sanki benim eski eşi anlattınız gibi oldum
Hissettiklerinizde çok haklısınız
Evli gibi değilde ev arkadaşı gibi oluyor iki insan
Evlenme teklifinde yrdım etmeyle ilgili banada çok vaadi oldu ama evlenince değişmişti
Biz o hissettiğimiz kopukluğu gideremedik boşandık pişmanda deilim
Siz bi süre daha idare edin konuşun çözüm arayın ama çoçuk işini hemen düşünmeyin
 
Çok konuştuk ve anladım ki konuşmak fayda etmiyor artık yani ben napacagimi şaşırdım. Sadece iyi olalım istiyorum ☹️
Belki fikir olur diye daha önce arkadaş grubunda sohbet esnasında öğrendiğim bir yöntemi söyleyeyim size, umarım işinize yarar. Bir şeyleri dillendirmek yerine susup görmesini sağlamanız daha mantıklı iş konusunda gel yapalım demeyin. İşinizi tam yapmayın yapamıyormuş yetişemiyorum gibi yapın. Sürekli bir şeyler için çabalamayın bırakın o görür zaten birazda o elini taşın altına koysun. Yakın bi arkadaşınız veya kardeş kuzen vb önceden tembihleyin. Eşinizin yanında sanki konu açıldı gibi yapsın, ortak bir arkadaşınız varmış Ayşe işte bunun eşi ilgisiz alakasızmış telefon bagımlısıymış, ataerkil biriymiş karısına hiç acıma duygusu yokmuş. Kadın alttan almış konuşmuş anlamamış kadını kendinden soğutmuş gibi bir hikaye anlatsın çok çakmayacagı şekilde. Ve kadın boşanıyormuş babası bırak gel biz varız demişler diye eklesin bir bakın bakalım ne yapacak. Her zaman yüzyüze iletişim iyi olmuyor. Şu an ipler kimin elinde oyunu oynanıyor gibi hissettim. Ona göre tavır koyarsınız zaten
 
Ben zaman ilerledikçe daha da yıpranacagimi düşünüyorum üzülüyorum da her sey için. Duygularım karmakarışık ve sanırım onda kaybetme korkusu yok ve zaten yanımda diyor be umursamıyor.
Son bir şans vereceğim dediğiniz gibi .

şansı neye göre vereceksiniz adam sizden şans istiyor mu düzeleceğim diyor mu? gidebileceğinizin farkında mı?
 
Back