Merhaba arkadaşlar. Hemen konuya girmek istiyorum.
İki abim var ikisi de evli. Biri bize yakın yaşıyor diğeri ise yurtdışında.
Annem babam kimsenin işine karışmayan insanlardır. Hele annem hiç öyle “kaynanalık” yapan bir insan olmadı şimdiye kadar.
Büyük yengem evlendiği günden beri ailemize çok yakın davrandı. Kendi ailesinden ayırmadı bizleri. Evlendiğinde ben çok küçüktüm. Kendi çocuğu gibi bildi ve hala çocuklarından ayırmaz beni. Küçük abim evlenene kadar ailemizde hiçbir sorun yoktu. Daha nişanlandı sorunlar çıkmaya başladı. Küçük gelenimizin ailesi sürekli sorun çıkardı. Altın konusunda diretti. Ailem ise büyük gelinime ne yaptıysak aynısını yaparız haksızlık yapamayız dediler. Kızınızın ekstra istediği bir şey varsa düğünden sonra eşiyle anlaşır ona bir şey diyemeyiz dediler. Daha o günlerden başladılar siz büyük gelininizi daha çok seversiniz bizim kızımız ezilir falan filan. Oysaki küçük gelin babamın köylüsü. Büyüğü ise annemin hemşehrisi sayılır (bence çok gereksiz bilgiler ama takıldıkları şeyler bunlardı).
Her akşam telefonla arıyordu nişanlısı. saatlerce kavga ediyorlardı. Amaçları ise daha hiç tanımadıkları bizlere karşı önyargılı olmalarıydı. Erkek ailesiyiz diye bize karşı sürekli gelinimizi dolduruyordu annesi. Çok acayip bir kadındı şaka yapsanız surat asar ciddi olsanız konuşmuyor der. Anlatamam size. Ama hep abim için sustuk katlandık. Hep alttan aldık. Öyle şeyler yaşadık ki. Mesela ben evlerimiz çok yakın olmasına rağmen yeğenlerimin sünnetine gidemedim. Benim ÖSS’ye gireceğim güne denk getirdiler sınavı. Sonuna yetişebilmiştim ancak. Ama yengemin tüm ailesi kardeşleri eksiksiz yanındaydı. Hemen sünnet odasında yatağın etrafını ailecek çevirmişlerdi. Annem yanlarına bile yaklaşamadı. Daha sonra bir oğulları daha oldu ona büyük sünnet yapılmadı. Evde bir Mevlid okutmuş annem komşularından duydu. Yine annesi kız kardeşi oradaymış mesela. Biz abime söylemedik bunları. Sonra konusu açıldı abim diyor ki annesiyle kardeşi denk gelmişler kuran okunurken. Haberleri yokmuş Yani. Oysaki hafta içi ve kardeşinin çocuğu okula gidiyor ama me tesadüftür ki o gün çocuğu okula göndermeyip ablasına geliyor aaa ne tesadüf orda da yengem sünnet için çocuğuna Mevlid okutuyor. Şimdi ben böyle söyleyince görümcelik yaptığımı falan düşünüyorsunuz bekli. Asla öyle bir insan değilim. Tam tersi annem babam sürekli bu olanlara üzüldüğü icin hep örtbas etmeye çalışan biriyim. Şu zamana kadar yengeme en ufak bir saygısızlığım da olmadı. Ama sevemedim de. Çünkü başından beri bizi hiç istemedi hep soğuktu. Ve bu da annesinin yüzündendi. Şöyle bir kafa yapıları var çünkü. Aman kızım kaynanana çok yüz verme. Aman görümcenle samimi olma. Aman etkine dikkat et. Yani hala böyle zihniyetlerle uğraşmak İnAnın çok yorucu. Dolayısıyla yengemle bir bağ kuramadık. Hep abimin hatırına göz yumduk belli etmedik. O da abim icin sustuğumuzun farkındaydı daha da haddini aştı. Annem babam bir kere bile abime yengemi şikayet etmiş insanlar değiller. Benim zaten haddime değil ödüm kopuyor kavga edecekler annem babam üzülecek abim üzülecek diye.
Çok uzatıyorum ama İnan’ın o kadar doluyum ki. Geçtiğimiz haftalarda nişanımla ilgili konu açmıştım hatta. Çünkü hep idare ettiğimiz olaylar bir anda patlak verdi benim nişanımla birlikte. Büyük abim yurt dışında yaşıyor ve nişanımı onlara göre ayarladım haliyle. Nedense burdaki abim çok büyük tepki gösterdi dolaylı yoldan. Daha çok erken, tanımıyoruz vs. Sırf onlar buradayken nişan olmasın diye çocuklarını tatile gönderdi. Ve yengemin bana söylediği cümle şu. “Karar ver bakalım o yeğenlerin mi bu yeğenlerin mi”. Yani bakalım nişanı kime göre ayarlayacaksın diyor ve yeğenlerim arasında seçim yapmamı bekliyor. Beni yeğenlerimle getirdiği noktaya bakın. O çocuklar dolduruşa gelmez mi bu şekilde. Kaldı ki yurt dışından gelEne göre ayarlanır tabiki de.
Yengem öyle bir davranıyor ki abimin yanındA. Sanki bizi çok seviyormuş elinden geleni yapıyormuş da biz karşılık vermiyormuşuz gibi. Bu zamana kadar bizi hep bu duruma düşürdü. En son nişandan sonra nişanlımın ailesi bizi yemeğe davet etti. Yurt dışındaki abimler gitmeden çağırmak İstemişler bu da tuzu biberi oldu. Kararlaştırdık gideceğiz toplam 10 kişiyiz. Bir gün sonra küçük yengemin ayağı çatlamış. Abim diyor ki ben gelemem aile yemeği Eşim olmadan neden geleyim. Bozulduk biraz ama bir şey demedik. Annem arada yengemi arayıp soruyor falan gayet iyiyim diyor. Yemekten bir gün önce yine aradı annem. Yengem iyi olduğunu Pazar’a gidip geldiğini falan söyledi. Biz dedik geriler herhalde ayağı geçmiş. Neyse yemek günü saat geldi annem yengemi aradı. Abimin daha gelmediğini söyledi. Annem de abimi aradı abim bağırdı anneme. Benim karım emekleyerek yemek yapıyor ısrar edip durmayın gelmeyeceğiz falan. Annem üzüldü insanlar da hazırlık yaptılar 5 kişi eksik gitmiş olacağız diye. Asıl üzüldüğü ise olayın içinde başka bir şey olduğunu düşünmemiz. Çünkü ayağı düzeldi biliyoruz. Belli ki gelmemek için bahane ediyorlar çünkü benim tanışma ve nişan konum açıldığından beri tuhaf davrandılar. Ben de tamam dedim anneme ne olacak ki kaza sonuçta karşı taraf da anlayışla karşılar. Biz bunları konuşurken büyük abim de sinirlenmiş abimi aradı bir anda. Abime telefonda biraz sert çıktı. Eşinin ayağı koptu mu ne bu tavır diye çıkıştı. Biz baka kaldık. Ki bu çok yanlış bir davranıştı haklıyken haksız duruma düşürüldük. Bu zamana kadar neler neler yaşadık hep sessiz kaldık idare ettik. Bir anda abimin böyle patlaması aslında yılların birikimiydi ama çok yanlış yerden girdi olaya. Abimi zaten dolduruşa getiren karısıydı o da karısıyla ilgili konuşunca daha da koptu olay. Neyse telefonda tartıştılar falan. Sonra aradılar bekleyin geliyoruz diye.
Size yemin edebilirim adım gibi eminim ki yengemin ayağında hiçbir şey yoktu. Daha önce benim de ayağım Çatladı iyileşmesi 2-3 gün sürüyor. Ben o ayakla düğüne gitmiştim. Yengem de nerelere gitti biliyoruz ayağının iyileştiğini. Ama Görseniz nasıl topallıyor çocuğunun koluma giriyor falan. Yüzü asık bize tavırlı. Ben yine de Etrafında dönüyorum ayağına minder koyuyorum koluna giriyorum falan. Neyse çıktık eve dönüyoruz. İki araba gitmiştik küçük abimler kendi arabalarındaydılar. Yolda giderken yanımızdan bizi sollayıp bir geçişleri vardı ki resmen küfür eder gibiydiler. Olayın üzerinden günler geçti gelen giden yok. Babam arıyor abim başım ağrıyor diyip geçiştiriyor hiç gelmiyorlar aramıyorlar. Annem yengemi arıyor ayağını soruyor yengem yarım ağız konuşuyor. Böyle bir hafta geçti. Bu arada bize sadece Cuma’dan Cuma’ya geliyorlar. Onun dışında hafta içi annem babam ölse haberleri olmaz asla arayıp sormazlar. Cuma oldu gelirler diye bekledik gelmediler. Tabi çok üzülüyoruz. Abim de yurt dışına dönecek. Belli etmiyor ama o da çok üzülüyor. Yine de kardeşim hata ettim diyip yanıma gelse hiçbir şey olmamış gibi devam ederim diyor. Kendisi bağırmış niye kardeşini bekliyor diyeceksiniz muhtemelen. Dediğim gibi biraz yılların birikimini dışa vurdu abim. Çünkü yıllardır abim izne gelir hiç arayıp sormazlar. Büyük abim çok ister kendisine yakın davranılsa Havalara uçar. Bir gelene bin gider. Hep diyor ki başkalarının yeğenlerine bakıyorum amca diye koşup sarılıyorlar. Bizimkiler 20 yaşında en son abim izne geldiğinde hoşgeldin amca demediler. Güya griplermiş ondan kalkmamışlar. Abim bunu bile söylememişti. İşte hepsi patladı böyle. Muhtemelen çocuklar da evde dolduruluyor diye düşünüyoruz. Ele büyük yeğenim annesinin sözünden asla çıkmaz. Annesi afedersiniz tuvalete gitme dese gitmez.
Neyse bu akşam büyük abim kayınvalidesine gitti. Babam da abimi tekrar aradı çağırdı. Abin yok gel dedi. Abim daha eve girerken ağlamaya başladı. Çok dolmuş belli. İşte evlendiğim günden beri beni ayırdınız falan. Oysaki yok öyle bir şey. Olay şu ki büyük yengem de abim de aşırı anne babacı. Annemi babamı el üstünde tutuyorlar. Ama küçük yengem bizden uzak. Ama kimsenin de abimden bir beklentisi yok. Arada kalmasın diye annem babam asla bir şey söylemez. Ayrım da yapmazlar. Aslında annem babam son olayda çok üzüldüler artık her şeyi söyleyeceğiz oğlumuz da bilsin dediler. Ama abim ağlayınca yine hiçbir şey söylemediler.
Abim dedi ki benim sizinle hiçbir sorunum yok. Ama abim buradayken gelmiycem evinize. O gidince yine gelicem. Benim karım sizi hiç şikayet etmiyor. Ama siz ona ne yaptıysanız artık size gelmiyor bensiz dedi. Annem çok şaşırdı. Ne yapmış olabiliriz diye üsteledi. Abim de bilmem bana eşim hiç anlatmadı dedi. Vakti olmuyor hafta içi çocuklardan dolayı diye çevirdi hemen. Sonra mesela o akşam nişanlımın ailesine yemeğe gittiğimizde güya yengemin hiç yüzüne bakmamışız. Hayır tam tersi hiç yanından ayrılmadık dedik sonra onu da çevirdi abim yüzümüze bakmadı dedi. O akşam yanımızdan arabayla öyle geçmeniz yanlıştı dedi annem. Abim de diyor ki eşim arabada ağlıyordu oğlum da sinirlendi bastı geçti öyle. E madem eşin hiçbir şey anlatmadı da arabada ağlama sebebi ne. Güya yeğenim de demiş ki annemi ağlatanların yanına gitmem. O yüzden de gelmemiş bize.
Abim gelip benden özür dilemeden barışmam dedi. Annem babam da aşırı üzülüyorlar aralarının böyle olmasına. Bundan önce de can ciğer değillerdi ama bariz bir tartışmaları da yoktu. Can ciğer olmamalarının sebebi de küçük abimin soğuk davranmasıydı. Büyük abim de hep üzülüyordu neden benim kardeşim bana böyle diye. Karısı bu kadar mı bizden soğuttu diyordu kızıp söyleniyordu. Sonra yine ne olursa olsun o benim kardeşim idare etmek zorundayım diyordu. Artık o da dolup taştı demek ki.
Çünkü birkaç kez abimin bacanaklarıyla olan sohbetine denk gelmiş. Abim bacanaklarıyla o kadar samimi gülüp konuşuyormuş ki. Yeğenlerim de aynı şekilde enişteleriyle aşırı samimiymiş. Yani sadece bizim aileye böyle mesafeliler. Sebebi de yengem.
Ben defalarca oturup düşündüm. Annemle babamla da hep konuştuk. Yengemin açısından olaya bakmaya çalıştık. Acaba bizden mi kaynaklanıyor bizi neden istemiyor diye çok düşündük. Ama gerçekten hiçbir şey yapmıyoruz. Onun yaptıklarına karşılık biz hep susuyoruz. Belki de başından beri hatamız buydu.
Çok çok uzattım hakkınızı helal edin. Ama ne yapacağız bilmiyoruz. Abim diyor ki gelip benden özür dilemeden barışmam. Büyük abim de artık iyice yengemden nefret etti abime de kızgın aramam diyor. Ama izni bitti iki gün sonra yurt dışına dönecek. Yol hali ölüm var kalım var böyle ayrılmalarını istemiyoruz. Ne yapacağız lütfen fikir verir misiniz??
İki abim var ikisi de evli. Biri bize yakın yaşıyor diğeri ise yurtdışında.
Annem babam kimsenin işine karışmayan insanlardır. Hele annem hiç öyle “kaynanalık” yapan bir insan olmadı şimdiye kadar.
Büyük yengem evlendiği günden beri ailemize çok yakın davrandı. Kendi ailesinden ayırmadı bizleri. Evlendiğinde ben çok küçüktüm. Kendi çocuğu gibi bildi ve hala çocuklarından ayırmaz beni. Küçük abim evlenene kadar ailemizde hiçbir sorun yoktu. Daha nişanlandı sorunlar çıkmaya başladı. Küçük gelenimizin ailesi sürekli sorun çıkardı. Altın konusunda diretti. Ailem ise büyük gelinime ne yaptıysak aynısını yaparız haksızlık yapamayız dediler. Kızınızın ekstra istediği bir şey varsa düğünden sonra eşiyle anlaşır ona bir şey diyemeyiz dediler. Daha o günlerden başladılar siz büyük gelininizi daha çok seversiniz bizim kızımız ezilir falan filan. Oysaki küçük gelin babamın köylüsü. Büyüğü ise annemin hemşehrisi sayılır (bence çok gereksiz bilgiler ama takıldıkları şeyler bunlardı).
Her akşam telefonla arıyordu nişanlısı. saatlerce kavga ediyorlardı. Amaçları ise daha hiç tanımadıkları bizlere karşı önyargılı olmalarıydı. Erkek ailesiyiz diye bize karşı sürekli gelinimizi dolduruyordu annesi. Çok acayip bir kadındı şaka yapsanız surat asar ciddi olsanız konuşmuyor der. Anlatamam size. Ama hep abim için sustuk katlandık. Hep alttan aldık. Öyle şeyler yaşadık ki. Mesela ben evlerimiz çok yakın olmasına rağmen yeğenlerimin sünnetine gidemedim. Benim ÖSS’ye gireceğim güne denk getirdiler sınavı. Sonuna yetişebilmiştim ancak. Ama yengemin tüm ailesi kardeşleri eksiksiz yanındaydı. Hemen sünnet odasında yatağın etrafını ailecek çevirmişlerdi. Annem yanlarına bile yaklaşamadı. Daha sonra bir oğulları daha oldu ona büyük sünnet yapılmadı. Evde bir Mevlid okutmuş annem komşularından duydu. Yine annesi kız kardeşi oradaymış mesela. Biz abime söylemedik bunları. Sonra konusu açıldı abim diyor ki annesiyle kardeşi denk gelmişler kuran okunurken. Haberleri yokmuş Yani. Oysaki hafta içi ve kardeşinin çocuğu okula gidiyor ama me tesadüftür ki o gün çocuğu okula göndermeyip ablasına geliyor aaa ne tesadüf orda da yengem sünnet için çocuğuna Mevlid okutuyor. Şimdi ben böyle söyleyince görümcelik yaptığımı falan düşünüyorsunuz bekli. Asla öyle bir insan değilim. Tam tersi annem babam sürekli bu olanlara üzüldüğü icin hep örtbas etmeye çalışan biriyim. Şu zamana kadar yengeme en ufak bir saygısızlığım da olmadı. Ama sevemedim de. Çünkü başından beri bizi hiç istemedi hep soğuktu. Ve bu da annesinin yüzündendi. Şöyle bir kafa yapıları var çünkü. Aman kızım kaynanana çok yüz verme. Aman görümcenle samimi olma. Aman etkine dikkat et. Yani hala böyle zihniyetlerle uğraşmak İnAnın çok yorucu. Dolayısıyla yengemle bir bağ kuramadık. Hep abimin hatırına göz yumduk belli etmedik. O da abim icin sustuğumuzun farkındaydı daha da haddini aştı. Annem babam bir kere bile abime yengemi şikayet etmiş insanlar değiller. Benim zaten haddime değil ödüm kopuyor kavga edecekler annem babam üzülecek abim üzülecek diye.
Çok uzatıyorum ama İnan’ın o kadar doluyum ki. Geçtiğimiz haftalarda nişanımla ilgili konu açmıştım hatta. Çünkü hep idare ettiğimiz olaylar bir anda patlak verdi benim nişanımla birlikte. Büyük abim yurt dışında yaşıyor ve nişanımı onlara göre ayarladım haliyle. Nedense burdaki abim çok büyük tepki gösterdi dolaylı yoldan. Daha çok erken, tanımıyoruz vs. Sırf onlar buradayken nişan olmasın diye çocuklarını tatile gönderdi. Ve yengemin bana söylediği cümle şu. “Karar ver bakalım o yeğenlerin mi bu yeğenlerin mi”. Yani bakalım nişanı kime göre ayarlayacaksın diyor ve yeğenlerim arasında seçim yapmamı bekliyor. Beni yeğenlerimle getirdiği noktaya bakın. O çocuklar dolduruşa gelmez mi bu şekilde. Kaldı ki yurt dışından gelEne göre ayarlanır tabiki de.
Yengem öyle bir davranıyor ki abimin yanındA. Sanki bizi çok seviyormuş elinden geleni yapıyormuş da biz karşılık vermiyormuşuz gibi. Bu zamana kadar bizi hep bu duruma düşürdü. En son nişandan sonra nişanlımın ailesi bizi yemeğe davet etti. Yurt dışındaki abimler gitmeden çağırmak İstemişler bu da tuzu biberi oldu. Kararlaştırdık gideceğiz toplam 10 kişiyiz. Bir gün sonra küçük yengemin ayağı çatlamış. Abim diyor ki ben gelemem aile yemeği Eşim olmadan neden geleyim. Bozulduk biraz ama bir şey demedik. Annem arada yengemi arayıp soruyor falan gayet iyiyim diyor. Yemekten bir gün önce yine aradı annem. Yengem iyi olduğunu Pazar’a gidip geldiğini falan söyledi. Biz dedik geriler herhalde ayağı geçmiş. Neyse yemek günü saat geldi annem yengemi aradı. Abimin daha gelmediğini söyledi. Annem de abimi aradı abim bağırdı anneme. Benim karım emekleyerek yemek yapıyor ısrar edip durmayın gelmeyeceğiz falan. Annem üzüldü insanlar da hazırlık yaptılar 5 kişi eksik gitmiş olacağız diye. Asıl üzüldüğü ise olayın içinde başka bir şey olduğunu düşünmemiz. Çünkü ayağı düzeldi biliyoruz. Belli ki gelmemek için bahane ediyorlar çünkü benim tanışma ve nişan konum açıldığından beri tuhaf davrandılar. Ben de tamam dedim anneme ne olacak ki kaza sonuçta karşı taraf da anlayışla karşılar. Biz bunları konuşurken büyük abim de sinirlenmiş abimi aradı bir anda. Abime telefonda biraz sert çıktı. Eşinin ayağı koptu mu ne bu tavır diye çıkıştı. Biz baka kaldık. Ki bu çok yanlış bir davranıştı haklıyken haksız duruma düşürüldük. Bu zamana kadar neler neler yaşadık hep sessiz kaldık idare ettik. Bir anda abimin böyle patlaması aslında yılların birikimiydi ama çok yanlış yerden girdi olaya. Abimi zaten dolduruşa getiren karısıydı o da karısıyla ilgili konuşunca daha da koptu olay. Neyse telefonda tartıştılar falan. Sonra aradılar bekleyin geliyoruz diye.
Size yemin edebilirim adım gibi eminim ki yengemin ayağında hiçbir şey yoktu. Daha önce benim de ayağım Çatladı iyileşmesi 2-3 gün sürüyor. Ben o ayakla düğüne gitmiştim. Yengem de nerelere gitti biliyoruz ayağının iyileştiğini. Ama Görseniz nasıl topallıyor çocuğunun koluma giriyor falan. Yüzü asık bize tavırlı. Ben yine de Etrafında dönüyorum ayağına minder koyuyorum koluna giriyorum falan. Neyse çıktık eve dönüyoruz. İki araba gitmiştik küçük abimler kendi arabalarındaydılar. Yolda giderken yanımızdan bizi sollayıp bir geçişleri vardı ki resmen küfür eder gibiydiler. Olayın üzerinden günler geçti gelen giden yok. Babam arıyor abim başım ağrıyor diyip geçiştiriyor hiç gelmiyorlar aramıyorlar. Annem yengemi arıyor ayağını soruyor yengem yarım ağız konuşuyor. Böyle bir hafta geçti. Bu arada bize sadece Cuma’dan Cuma’ya geliyorlar. Onun dışında hafta içi annem babam ölse haberleri olmaz asla arayıp sormazlar. Cuma oldu gelirler diye bekledik gelmediler. Tabi çok üzülüyoruz. Abim de yurt dışına dönecek. Belli etmiyor ama o da çok üzülüyor. Yine de kardeşim hata ettim diyip yanıma gelse hiçbir şey olmamış gibi devam ederim diyor. Kendisi bağırmış niye kardeşini bekliyor diyeceksiniz muhtemelen. Dediğim gibi biraz yılların birikimini dışa vurdu abim. Çünkü yıllardır abim izne gelir hiç arayıp sormazlar. Büyük abim çok ister kendisine yakın davranılsa Havalara uçar. Bir gelene bin gider. Hep diyor ki başkalarının yeğenlerine bakıyorum amca diye koşup sarılıyorlar. Bizimkiler 20 yaşında en son abim izne geldiğinde hoşgeldin amca demediler. Güya griplermiş ondan kalkmamışlar. Abim bunu bile söylememişti. İşte hepsi patladı böyle. Muhtemelen çocuklar da evde dolduruluyor diye düşünüyoruz. Ele büyük yeğenim annesinin sözünden asla çıkmaz. Annesi afedersiniz tuvalete gitme dese gitmez.
Neyse bu akşam büyük abim kayınvalidesine gitti. Babam da abimi tekrar aradı çağırdı. Abin yok gel dedi. Abim daha eve girerken ağlamaya başladı. Çok dolmuş belli. İşte evlendiğim günden beri beni ayırdınız falan. Oysaki yok öyle bir şey. Olay şu ki büyük yengem de abim de aşırı anne babacı. Annemi babamı el üstünde tutuyorlar. Ama küçük yengem bizden uzak. Ama kimsenin de abimden bir beklentisi yok. Arada kalmasın diye annem babam asla bir şey söylemez. Ayrım da yapmazlar. Aslında annem babam son olayda çok üzüldüler artık her şeyi söyleyeceğiz oğlumuz da bilsin dediler. Ama abim ağlayınca yine hiçbir şey söylemediler.
Abim dedi ki benim sizinle hiçbir sorunum yok. Ama abim buradayken gelmiycem evinize. O gidince yine gelicem. Benim karım sizi hiç şikayet etmiyor. Ama siz ona ne yaptıysanız artık size gelmiyor bensiz dedi. Annem çok şaşırdı. Ne yapmış olabiliriz diye üsteledi. Abim de bilmem bana eşim hiç anlatmadı dedi. Vakti olmuyor hafta içi çocuklardan dolayı diye çevirdi hemen. Sonra mesela o akşam nişanlımın ailesine yemeğe gittiğimizde güya yengemin hiç yüzüne bakmamışız. Hayır tam tersi hiç yanından ayrılmadık dedik sonra onu da çevirdi abim yüzümüze bakmadı dedi. O akşam yanımızdan arabayla öyle geçmeniz yanlıştı dedi annem. Abim de diyor ki eşim arabada ağlıyordu oğlum da sinirlendi bastı geçti öyle. E madem eşin hiçbir şey anlatmadı da arabada ağlama sebebi ne. Güya yeğenim de demiş ki annemi ağlatanların yanına gitmem. O yüzden de gelmemiş bize.
Abim gelip benden özür dilemeden barışmam dedi. Annem babam da aşırı üzülüyorlar aralarının böyle olmasına. Bundan önce de can ciğer değillerdi ama bariz bir tartışmaları da yoktu. Can ciğer olmamalarının sebebi de küçük abimin soğuk davranmasıydı. Büyük abim de hep üzülüyordu neden benim kardeşim bana böyle diye. Karısı bu kadar mı bizden soğuttu diyordu kızıp söyleniyordu. Sonra yine ne olursa olsun o benim kardeşim idare etmek zorundayım diyordu. Artık o da dolup taştı demek ki.
Çünkü birkaç kez abimin bacanaklarıyla olan sohbetine denk gelmiş. Abim bacanaklarıyla o kadar samimi gülüp konuşuyormuş ki. Yeğenlerim de aynı şekilde enişteleriyle aşırı samimiymiş. Yani sadece bizim aileye böyle mesafeliler. Sebebi de yengem.
Ben defalarca oturup düşündüm. Annemle babamla da hep konuştuk. Yengemin açısından olaya bakmaya çalıştık. Acaba bizden mi kaynaklanıyor bizi neden istemiyor diye çok düşündük. Ama gerçekten hiçbir şey yapmıyoruz. Onun yaptıklarına karşılık biz hep susuyoruz. Belki de başından beri hatamız buydu.
Çok çok uzattım hakkınızı helal edin. Ama ne yapacağız bilmiyoruz. Abim diyor ki gelip benden özür dilemeden barışmam. Büyük abim de artık iyice yengemden nefret etti abime de kızgın aramam diyor. Ama izni bitti iki gün sonra yurt dışına dönecek. Yol hali ölüm var kalım var böyle ayrılmalarını istemiyoruz. Ne yapacağız lütfen fikir verir misiniz??