Elinde değilmiş, Âşık olmuş...

Adam gibi adam nerede ya yok mu hiç insan 7 aylık hamile eşine bunu yapıp birde aşık oldum diye mesaj atabilir mi... Ne desem boş şuan biliyorum bu acıyı şuan için anlamam imkansız yaşamadım ama bir insanın bir çırpıda nasıl silindiğini bilirim Rabbim yardımcınız olsun. Bebeğinize gelince o masumun ne suçu var babasız kalması için bunu eşinizden intikam almak için değil o yavrunuzu düşünerek karar verin.
 
Gerçekten çokkkk üzüldüm.Hamile olmasanız Allah kurtarmış sizi filan derdim ama, bu durum çok başka çok zor. Ve evet, çok acımasızca ama bende yerinizde olsam çocuğu tanımasına izin vermezdim.Bu bi gerçek..
 
Nasıl ya da nerden başlayacağımı bilmiyorum aslında. Neden buraya yazdığımı da bilmiyorum. Bugüne kadar burada çok paylaşım okudum. Ne kadar farklı hayatların olduğunu düşünüp dururdum her seferinde. Ama kınamazdım. Çünkü kendimde dahil hiç kimse için ASLA YAPMAZ, ASLA OLMAZ diyemeyeceğimi bilirdim. Çiğ süt içmişti ya hani insan, bir anlık nefsine kapılıp gidebilirdi ya hani. “neden” diye de sormuyorum aslında şimdi hayatta olup biten onca şeyi gördükten sonra…

İçim paramparça, içim yanıyor, yüreğim kanıyor, ne yapsam ne etsem bir çare yok. Her ne kadar 5 gün önceki hayatımı geri istesem de gelmeyeceğini bilmek o kadar acı veriyor ki anlatamam.

5 gün önce, her günkü gibi işten çıkmış eve geliyordum. Normalde her gün kullandığım bir yol vardı. O gün nedense oradan değil de diğer taraftan gitmek istedim. Sanki bir şey beni o tarafa itiyormuş gibiydi ki eğer o yoldan gelmeseydim zaten şu an hiçbir şeyi bilmeden hayatıma devam ediyor olacaktım belki de kim bilir. Yolda giderken bir an gözüme bir şey takıldı. Bir plaka ve saniyeler sonra o plakanın eşimin arabasının plakası olduğunu anımsadım. İçimde tuhaf bir şeyler oldu ve durdum. Çok uzaklaşmamıştım zaten. Hem korkuyor hem de merak ediyordum ne olduğunu. Çünkü daha çok geçmemişti ki eşimle telefonda konuşurken işte olduğunu ve çok yoğun çalıştığını bugün biraz geç çıkabileceğini söylemişti. Bacaklarım titriyordu yürürken, arabanın bulunduğu yere kadar gittim. 5 dakika yürümedim zaten. Arabanın hemen çaprazında cafe tarzı bir yer vardı. Şimdi yazarken aynı anı tekrar tekrar yaşıyorum. Onları gördüm. Elim ayağım buz kesti. Eşim arkasını dönüktü, fark etmedi. Orada öylece dona kaldım. Zaman sanki durdu, hiçbir şey düşünemiyordum. Ne yapacağımı bilmeden öylece belki de 5-10 dakika bekledim ama ne kadar zaman olduğunu da bilmiyorum aslında. Şimdi diyeceksiniz ki ne var iş içindir vs. Ama eşimin işi öyle bir iş değil.

Dışarıda hiçbir iş ilişkisi bulunmayan, 3 yıldır ev iş, iş ev arasında mekik dokuyan, bu yüzden arabası bile doğru düzgün kilometre yapmamış olan, işten çıkarken arayıp geliyorum diye haber veren ve ne kadar zamanda evde olduğu belli olan, karşı cinsle iletişimi mesafeli, telefon rehberinde gereksiz hiç kimsenin telefon numarası olmayan hatta aile dışında hiçbir bayanın telefon numarası olmayan, whatsapp tan tutun da hiçbir sosyal medya aracı kullanmayan, her daim evde yanımda olan ve interneti bile yanımda kullanan, bulunduğumuz şehirde arkadaşı çok fazla olmadığı için haftasonunu bile her daim eşiyle birlikte geçiren, en son kafeye gidip oturduğumuz zamanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ısrarla kafede oturmak istemeyen, dışarıda yemek yemeyi sevmeyip eve söyleyen, haftaiçi işte yorulduğu için haftasonunu çoğunlukla evde geçirmek isteyen biriydi. Evet artık ”di” diyorum. Çünkü bundan sonrası yok. Bizim geleceğimiz yok, bitti, tükendi. Artık doğrusu “biz” diye bir şey yok! “Yok”muşuz.

O gün biraz daha bekledikten sonra kendime geldim ve yapabileceğim çok da bir şey yoktu aslında. Aralarındaki samimiyet her şeyi açıklıyordu, en ufak bir yanlış anlama ihtimalim olup olmadığımı sorsam da kendime boş bir uğraş olduğunu adım gibi biliyordum. İçeri girdim ve masaya doğru gittim. Eşim beni fark edince o da dondu kaldı. Kireç gibi oldu bir anda yüzü. Gözlerime bakamadı ve başını öne doğru eğdi sadece. Hiç konuşmadı, o dakikadan sonra bir şey söylemesini beklemiyordum zaten. Aslında hayatım boyunca hiç böyle bir şey yaşamayacakmışım gibi diğer yandan sanki bir gün böyle bir şey zaten yaşayacakmışım gibi karmakarışık duygular içindeydim. Yüzüğümü çıkarttım, masanın üzerine bıraktım ve sadece “Yolun açık olsun.” diyebildim. Orada cıngar çıkartıp rezil etmek de vardı belki ama o an hiçbir şeye gücüm yoktu, dokunsalar yere yığılacak gibiydim. Arabaya bindim ve eve geldim. Ama nasıl geldim ben bile bilmiyorum. Arabayı nasıl kullandım bilmiyorum.

Onunla paylaştığımız ne varsa kırıp dökmek istedim. Ne yazık ki hiçbirini yapacak takatim yoktu. Akşam olmuştu artık. Işığı açmadım. Sabaha kadar karanlıkta oturdum ve saatlerce ağladım. Hiçbir şey yiyemedim. O gece ev gelmedi, nerde kaldı ne yaptı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Ve asıl vurucu darbe o sabah geldi. Telefonumda bir mesaj “ELİMDE DEĞİLDİ, AŞIK OLDUM, BENİ AFFET BİLE DİYEMEM, SENİN DE YOLUN AÇIK OLSUN…”

En çok canımı yakan da, tüm bunları 7 aylık hamileyken yaşıyor olmak. Ve böyle bir mesajdan sonra ne denir ki artık. Giden çoktan gitmiş… Hayat ne kadar da tarifsiz acılar yaşatabiliyormuş insana. Ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, anlatıp bir nebze rahatlamak istiyorum ama kelimeler kifayetsiz, sanki hafızamdan silinmiş gibiler. Bu yazıyı bile o kadar uzun zamanda yazdım ki iki lafı bir araya getirmek için o kadar uğraşıyorum ki…

Ve şu an bu yaşadıklarımı hiç kimse bilmiyor. Ne benim ailem ne onun ailesi. Nasıl anlatılır onu da bilmiyorum. Yapayalnızım günlerdir evde. Ölü gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ağlayıp ağlayıp susuyorum. Ağlamaktan gözlerim acıyor. Ağlarken boğulacak gibi oluyorum, nefes alamıyorum zaman zaman… Bu kadar bilinmezliğin ardından bildiğim tek şey var. İstediğim tek şey daha doğrusu: Çocuğunu tanımasına izin vermemek. Belki çok acımasızca ama öyle. Canımı bu kadar yakan, dünyamı ansızın her şey güzel giderken bebeğimiz için gün sayarken böylesine acımasızca yıkan bir insana bunu layık görüyorum.

Çok uzun oldu farkındayım ama böyle işte, hakkınızı helal edin…
Ve hemen cevap yazamazsam affola...
şu an yanında olup sana sarılmak istedim. Rabbim yardıcınız olsun.:KK61::KK61::KK61::KK61:
 
Off cok uzuldum okurken bi an benim basima gelse naparm diye düşündüm. Cok zor gercekten Rabbim yardımcınız olsun .kendnze dikkat edin ve luften bebegnizi dusunun yipratmayin kendnizi. Allah insana kaldiramayacagi yuk vermezmis. Güçlü olun bol bol dua edin isyan etmeyin. Hakknzda hyrlisi olsn.
 
Nasıl ya da nerden başlayacağımı bilmiyorum aslında. Neden buraya yazdığımı da bilmiyorum. Bugüne kadar burada çok paylaşım okudum. Ne kadar farklı hayatların olduğunu düşünüp dururdum her seferinde. Ama kınamazdım. Çünkü kendimde dahil hiç kimse için ASLA YAPMAZ, ASLA OLMAZ diyemeyeceğimi bilirdim. Çiğ süt içmişti ya hani insan, bir anlık nefsine kapılıp gidebilirdi ya hani. “neden” diye de sormuyorum aslında şimdi hayatta olup biten onca şeyi gördükten sonra…

İçim paramparça, içim yanıyor, yüreğim kanıyor, ne yapsam ne etsem bir çare yok. Her ne kadar 5 gün önceki hayatımı geri istesem de gelmeyeceğini bilmek o kadar acı veriyor ki anlatamam.

5 gün önce, her günkü gibi işten çıkmış eve geliyordum. Normalde her gün kullandığım bir yol vardı. O gün nedense oradan değil de diğer taraftan gitmek istedim. Sanki bir şey beni o tarafa itiyormuş gibiydi ki eğer o yoldan gelmeseydim zaten şu an hiçbir şeyi bilmeden hayatıma devam ediyor olacaktım belki de kim bilir. Yolda giderken bir an gözüme bir şey takıldı. Bir plaka ve saniyeler sonra o plakanın eşimin arabasının plakası olduğunu anımsadım. İçimde tuhaf bir şeyler oldu ve durdum. Çok uzaklaşmamıştım zaten. Hem korkuyor hem de merak ediyordum ne olduğunu. Çünkü daha çok geçmemişti ki eşimle telefonda konuşurken işte olduğunu ve çok yoğun çalıştığını bugün biraz geç çıkabileceğini söylemişti. Bacaklarım titriyordu yürürken, arabanın bulunduğu yere kadar gittim. 5 dakika yürümedim zaten. Arabanın hemen çaprazında cafe tarzı bir yer vardı. Şimdi yazarken aynı anı tekrar tekrar yaşıyorum. Onları gördüm. Elim ayağım buz kesti. Eşim arkasını dönüktü, fark etmedi. Orada öylece dona kaldım. Zaman sanki durdu, hiçbir şey düşünemiyordum. Ne yapacağımı bilmeden öylece belki de 5-10 dakika bekledim ama ne kadar zaman olduğunu da bilmiyorum aslında. Şimdi diyeceksiniz ki ne var iş içindir vs. Ama eşimin işi öyle bir iş değil.

Dışarıda hiçbir iş ilişkisi bulunmayan, 3 yıldır ev iş, iş ev arasında mekik dokuyan, bu yüzden arabası bile doğru düzgün kilometre yapmamış olan, işten çıkarken arayıp geliyorum diye haber veren ve ne kadar zamanda evde olduğu belli olan, karşı cinsle iletişimi mesafeli, telefon rehberinde gereksiz hiç kimsenin telefon numarası olmayan hatta aile dışında hiçbir bayanın telefon numarası olmayan, whatsapp tan tutun da hiçbir sosyal medya aracı kullanmayan, her daim evde yanımda olan ve interneti bile yanımda kullanan, bulunduğumuz şehirde arkadaşı çok fazla olmadığı için haftasonunu bile her daim eşiyle birlikte geçiren, en son kafeye gidip oturduğumuz zamanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ısrarla kafede oturmak istemeyen, dışarıda yemek yemeyi sevmeyip eve söyleyen, haftaiçi işte yorulduğu için haftasonunu çoğunlukla evde geçirmek isteyen biriydi. Evet artık ”di” diyorum. Çünkü bundan sonrası yok. Bizim geleceğimiz yok, bitti, tükendi. Artık doğrusu “biz” diye bir şey yok! “Yok”muşuz.

O gün biraz daha bekledikten sonra kendime geldim ve yapabileceğim çok da bir şey yoktu aslında. Aralarındaki samimiyet her şeyi açıklıyordu, en ufak bir yanlış anlama ihtimalim olup olmadığımı sorsam da kendime boş bir uğraş olduğunu adım gibi biliyordum. İçeri girdim ve masaya doğru gittim. Eşim beni fark edince o da dondu kaldı. Kireç gibi oldu bir anda yüzü. Gözlerime bakamadı ve başını öne doğru eğdi sadece. Hiç konuşmadı, o dakikadan sonra bir şey söylemesini beklemiyordum zaten. Aslında hayatım boyunca hiç böyle bir şey yaşamayacakmışım gibi diğer yandan sanki bir gün böyle bir şey zaten yaşayacakmışım gibi karmakarışık duygular içindeydim. Yüzüğümü çıkarttım, masanın üzerine bıraktım ve sadece “Yolun açık olsun.” diyebildim. Orada cıngar çıkartıp rezil etmek de vardı belki ama o an hiçbir şeye gücüm yoktu, dokunsalar yere yığılacak gibiydim. Arabaya bindim ve eve geldim. Ama nasıl geldim ben bile bilmiyorum. Arabayı nasıl kullandım bilmiyorum.

Onunla paylaştığımız ne varsa kırıp dökmek istedim. Ne yazık ki hiçbirini yapacak takatim yoktu. Akşam olmuştu artık. Işığı açmadım. Sabaha kadar karanlıkta oturdum ve saatlerce ağladım. Hiçbir şey yiyemedim. O gece ev gelmedi, nerde kaldı ne yaptı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Ve asıl vurucu darbe o sabah geldi. Telefonumda bir mesaj “ELİMDE DEĞİLDİ, AŞIK OLDUM, BENİ AFFET BİLE DİYEMEM, SENİN DE YOLUN AÇIK OLSUN…”

En çok canımı yakan da, tüm bunları 7 aylık hamileyken yaşıyor olmak. Ve böyle bir mesajdan sonra ne denir ki artık. Giden çoktan gitmiş… Hayat ne kadar da tarifsiz acılar yaşatabiliyormuş insana. Ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, anlatıp bir nebze rahatlamak istiyorum ama kelimeler kifayetsiz, sanki hafızamdan silinmiş gibiler. Bu yazıyı bile o kadar uzun zamanda yazdım ki iki lafı bir araya getirmek için o kadar uğraşıyorum ki…

Ve şu an bu yaşadıklarımı hiç kimse bilmiyor. Ne benim ailem ne onun ailesi. Nasıl anlatılır onu da bilmiyorum. Yapayalnızım günlerdir evde. Ölü gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ağlayıp ağlayıp susuyorum. Ağlamaktan gözlerim acıyor. Ağlarken boğulacak gibi oluyorum, nefes alamıyorum zaman zaman… Bu kadar bilinmezliğin ardından bildiğim tek şey var. İstediğim tek şey daha doğrusu: Çocuğunu tanımasına izin vermemek. Belki çok acımasızca ama öyle. Canımı bu kadar yakan, dünyamı ansızın her şey güzel giderken bebeğimiz için gün sayarken böylesine acımasızca yıkan bir insana bunu layık görüyorum.

Çok uzun oldu farkındayım ama böyle işte, hakkınızı helal edin…
Ve hemen cevap yazamazsam affola...
Ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü bu yaşadıklarının üstüne diyecek bir şey bulamıyorum tek bildiğim şey bu yükü tek başına sırtlama...
En yakın zamanda bi destek al bi yakın olur bi psikolog olur ama sakın geç kalma...
Bebeğini düşün...
Çok üzgünüm sizin için...
 
Inan eşine o kadar kızdım ki anlatamam..Allah onun cezasını verir merak etme sen.Bir kadın da başka bir kadına bunu nasıl yapabilir.Eğer o kadın da evli olduğunu biliyorsa ona da aynısını yapar inşallah o adamm
 
Allah yardımcın olsun. Sabır dilerim.
duygusal davranıp haklarını kaptırma sakın. Hem anne hem baba olacaksın artık işin maddi manevi zorlaşacak. O yüzden donuna kadar al canım. İnan o zaman biraz hıncın geçer. Sonra onun düştüğü halleri görünce daha çok için soğuyacak. Bu bir gerçekki, bunu yapan, heleki hamile karısına yapan kimse mutlu olmuyor.
 
Şok oldum yaaa. Bu ne rahatlık, ne şerefsizlik. Yanialdatmaktan utanmamış, karısının hamile olmasından utanmamış. Bari en azından bebeğinin sağlığını falan düşünüp peşinden gelseymiş dangalak herif!

Gerçi yolun açık olsun dediğine göre, ikinizin bebeğini taşıdığınızı çoktan unutmuş bu insan müsveddesi, aşna fişne peşinde koşmaktan. Yazıklar olsun yaa, gözyaşlarınız ikisinin de fitil fitil burnundan gelsin inşallah.

Arkadaşlar sormuşlar gerçi ama hangi şehirdesiniz, gercekten yanınızda olacak birine ihtiyacınız var bu zor dönemde.
 
Son düzenleme:
be adam; birine aşık olman için hali hazırda başka birini sevmiyor olman lazım değil mi, evliyken aşık olduysan hayatındaki kişiyi yani eşini sevmiyor olman lazım ki başkasına tutulabilesin.. e eşini sevmiyorsan neden ayrılmazsın? hadi ayrılmadın neden başkasına aşık olduğunu anladığın anda bitirmezsin bu ilişkiyi? kadını geç, çocuğunu da aldatmış olmuyor musun? bir de pişkin pişkin mesaj yazıyorsun.?
Sinirim geldi nasıl anlatamam..

Neyse olan olmuş biten bitmiş,

Yok ben aşık oldum yok başkasını seviyorum yok sana olan ilgim bitti. Bunlar fasa fiso, bu tek anlama gelir. Sorumluluktan kaçmak. Bir evlilik yürütemeyecek, çocuğuna babalık yapamayacak bir beceriksizin lafları bunlar. Yuva sadece iki kişiden kurulu değil. çocuğunuzun ne durumuna düşeceğini düşünmeden kıza vurulduysa sorumluluk sahibi değildir. en önce çocuk için düşünmelisin. çocuk için en doğru şartlar doğru/etkilenmeyecek şartları hazırlamalı ve hayatını bu şekilde idame ettirmelisin. annenlere söyle. yanlarına dön mesela. dava açabilirsin. haklı da çıkarsın. hakkını savun, yeni dünya kur. o aşık olduysa sen de olursun, bu şerefsizi süpürdükten sonra tabi ki. dünyanın sonu da değil. yalvarıp yakarma, ki zaten bu yüzden tebrik ederim seni. burada okuyorum, aldatılıyorlar ama yalvarıp yakarıyorlar kadınlar, kadınlarımız.
son olarak da; tak şu sepeti koluna, herkes kendi yoluna :cool:
 
Allah yardımcın olsun. Sabır dilerim.
duygusal davranıp haklarını kaptırma sakın. Hem anne hem baba olacaksın artık işin maddi manevi zorlaşacak. O yüzden donuna kadar al canım. İnan o zaman biraz hıncın geçer. Sonra onun düştüğü halleri görünce daha çok için soğuyacak. Bu bir gerçekki, bunu yapan, heleki hamile karısına yapan kimse mutlu olmuyor.
Olmasınlar da zaten sürüm sürüm surunsunler inşallah
 
Rabbim herşeyin hayırlısını nasip etsin hakkınızda sağlıkla mutlulukla çocuğunuzu büyütmek nasip olur inşallah

yanlız kalmayın hamilesiniz zaten zor dönemlerin içine girmişsiniz bir de yanlız kalıp daha çok kendinize bebeğinize zarar vermeyin yanlızlık o anları sürekli tekrarlı yaşamanıza sebep olur....
ailenize haber verin ailelere söyleyin o zaten ailesine söylemiştir muhakkak da sizin haberiniz yoktur...

ailenizin yanınızda olmasına izin verin
 
Okuyunca,içim buz kesildi..
Allah yardımcın olsun cnm..
Çok zor bir durum.bu bir imtihan içinde imtihan
Öncelikle sevgiymiş,ona verilen yıllarmış..Bunu düşünme..
Eş olmayı bilemeyen, babalığı hakketmiyor..
siz yüzüğü çıkardığınızda..o karşısındaki hiç mi durumu anlamıyor.üstelik karnı burnunda bir kadınsınız..ahınız onların yanına elbet kalmaz.
ama ailelere söyleyiniz.boşanma davası açınız..karşı tarafada 3.kişiyede tazminat davası açın..
Bunları onların yanına bırakmayın..
Güçlü olun..
Vazgeçeceğiniz kişi,ucuz biri..
 
Beynim durdu vhallahi benim bile...:KK43:
Cok fena sinaniyorsun canim
o esine diycek birsey yook yok yokk
yaşattığı ne kotu
geri dönüşü ona nasil gelecek bu olaylarin farkinda bile değil

en az yipranma ile atlat diycem de...yok mumkun degil
keske yaninda olsam
 
X