- Konu Sahibi ELMALI turtam
- #381
Pislik herif. Rabbim yardimciniz olsun lutfen sadece yavrunuzu dusunun.boyle durumlarda hep derim keser doner sap doner gun gelir hesap doner. Gonlunu ferah tut kardesim
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
ne olursa olsun kadın bekarsa havva hoş evlı olan düsümecek hamıle kadını ortada bıraktıKonu sahibi kadın evli olduğunu biliyor gibiydi çok tepkisizdi diye yazmış. İkisi de şerefsiz Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın onları.
ben herzaman evli olan dürüst olmak zorundadır derım. eger o adam evlıyse adam gıbı gecsın esının karsıaında bosancam desın.aldatmak kadar alcaksa bırsey yokIyi de bekar degil, evli ve hatta karni burnunda hamile karisi oldugunu gördü. Evli misin sen, bana yalan mi söyledin diye iki tokat atamadi mi orada? Bekar sansa konu sahibinden gelip özür dilerdi, bilmiyordum diye. Adam 5 gündür yokmus ortalikta, nerede kaliyor?
ne biliyorsun kandirmadigini belki bekarim deblede cok yapan erkek var
valla afedılcek bır durum yok konu sahıbı allahın sebdıgı kıluymuskı yakalamıs. boşanbal gıbıde nafakanı al ılerde o eskı kocanda öyle pısman olacak kı ne ınsanlar var allahımEvet öğle erkeklerde var ,evli olduğunu bilibte bayan Avcılar'da var yuva yıkanın yuvası olmaz
Allah ıslah etsin ,böyle lerini o kadın 7 aylık hamile kadının karnını görmedimi adamı avcunun içine almışki
seninde yolun açık olsun demiş
demekki biliyormuş evli olduğunu,onu o masada terk ederdi metresi , kocası beni affet karıcim derdi
HaklisinizEvet öğle erkeklerde var ,evli olduğunu bilibte bayan Avcılar'da var yuva yıkanın yuvası olmaz
Allah ıslah etsin ,böyle lerini o kadın 7 aylık hamile kadının karnını görmedimi adamı avcunun içine almışki
seninde yolun açık olsun demiş
demekki biliyormuş evli olduğunu,onu o masada terk ederdi metresi , kocası beni affet karıcim derdi
Haklisiniz
Bekarim diye kandirilmis olsaydi o anda orayi terkederdi
Bu durumda iki tane magdur kadindan soz ederdik
Malesef etraf lohusa avcisi dolu ve buna dunden razi adam musvetteleriyle
Film senaryosu okur gibi okudum yazilanlari
Allah yardimci olsun
Ayy canım Kıyamam yaa içim parcalandi allah ikisinide bildiği gibi yapsın ne olur kendine gel evladin için güçlü ol sanrm calisan bi bayansn dikdur senin dik durusun o adamı bin kat ezer ve boşanma davası aç ve sakin birdaha görüşme kayinvalideni de ara gelsin onun eşyalarıni alsın gitsin ona ait herseyi başkasına toplat donuna kadar al ve aldattığını ispatla o baba olamaz çocuğunu da sakin gösterme onu tanıyan herkesle ilişkini kes bitir dogumunu dahi bilmesin sen çok güclusun bunu unutma Rabbim evladını sana senide evladına bagislasn değmez onun için ağlamaya keşke senin yanında olabilseydim keşke açınız yuregimde hissedyrm allahım kimseye yasatmsn bu durumuNasıl ya da nerden başlayacağımı bilmiyorum aslında. Neden buraya yazdığımı da bilmiyorum. Bugüne kadar burada çok paylaşım okudum. Ne kadar farklı hayatların olduğunu düşünüp dururdum her seferinde. Ama kınamazdım. Çünkü kendimde dahil hiç kimse için ASLA YAPMAZ, ASLA OLMAZ diyemeyeceğimi bilirdim. Çiğ süt içmişti ya hani insan, bir anlık nefsine kapılıp gidebilirdi ya hani. “neden” diye de sormuyorum aslında şimdi hayatta olup biten onca şeyi gördükten sonra…
İçim paramparça, içim yanıyor, yüreğim kanıyor, ne yapsam ne etsem bir çare yok. Her ne kadar 5 gün önceki hayatımı geri istesem de gelmeyeceğini bilmek o kadar acı veriyor ki anlatamam.
5 gün önce, her günkü gibi işten çıkmış eve geliyordum. Normalde her gün kullandığım bir yol vardı. O gün nedense oradan değil de diğer taraftan gitmek istedim. Sanki bir şey beni o tarafa itiyormuş gibiydi ki eğer o yoldan gelmeseydim zaten şu an hiçbir şeyi bilmeden hayatıma devam ediyor olacaktım belki de kim bilir. Yolda giderken bir an gözüme bir şey takıldı. Bir plaka ve saniyeler sonra o plakanın eşimin arabasının plakası olduğunu anımsadım. İçimde tuhaf bir şeyler oldu ve durdum. Çok uzaklaşmamıştım zaten. Hem korkuyor hem de merak ediyordum ne olduğunu. Çünkü daha çok geçmemişti ki eşimle telefonda konuşurken işte olduğunu ve çok yoğun çalıştığını bugün biraz geç çıkabileceğini söylemişti. Bacaklarım titriyordu yürürken, arabanın bulunduğu yere kadar gittim. 5 dakika yürümedim zaten. Arabanın hemen çaprazında cafe tarzı bir yer vardı. Şimdi yazarken aynı anı tekrar tekrar yaşıyorum. Onları gördüm. Elim ayağım buz kesti. Eşim arkasını dönüktü, fark etmedi. Orada öylece dona kaldım. Zaman sanki durdu, hiçbir şey düşünemiyordum. Ne yapacağımı bilmeden öylece belki de 5-10 dakika bekledim ama ne kadar zaman olduğunu da bilmiyorum aslında. Şimdi diyeceksiniz ki ne var iş içindir vs. Ama eşimin işi öyle bir iş değil.
Dışarıda hiçbir iş ilişkisi bulunmayan, 3 yıldır ev iş, iş ev arasında mekik dokuyan, bu yüzden arabası bile doğru düzgün kilometre yapmamış olan, işten çıkarken arayıp geliyorum diye haber veren ve ne kadar zamanda evde olduğu belli olan, karşı cinsle iletişimi mesafeli, telefon rehberinde gereksiz hiç kimsenin telefon numarası olmayan hatta aile dışında hiçbir bayanın telefon numarası olmayan, whatsapp tan tutun da hiçbir sosyal medya aracı kullanmayan, her daim evde yanımda olan ve interneti bile yanımda kullanan, bulunduğumuz şehirde arkadaşı çok fazla olmadığı için haftasonunu bile her daim eşiyle birlikte geçiren, en son kafeye gidip oturduğumuz zamanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ısrarla kafede oturmak istemeyen, dışarıda yemek yemeyi sevmeyip eve söyleyen, haftaiçi işte yorulduğu için haftasonunu çoğunlukla evde geçirmek isteyen biriydi. Evet artık ”di” diyorum. Çünkü bundan sonrası yok. Bizim geleceğimiz yok, bitti, tükendi. Artık doğrusu “biz” diye bir şey yok! “Yok”muşuz.
O gün biraz daha bekledikten sonra kendime geldim ve yapabileceğim çok da bir şey yoktu aslında. Aralarındaki samimiyet her şeyi açıklıyordu, en ufak bir yanlış anlama ihtimalim olup olmadığımı sorsam da kendime boş bir uğraş olduğunu adım gibi biliyordum. İçeri girdim ve masaya doğru gittim. Eşim beni fark edince o da dondu kaldı. Kireç gibi oldu bir anda yüzü. Gözlerime bakamadı ve başını öne doğru eğdi sadece. Hiç konuşmadı, o dakikadan sonra bir şey söylemesini beklemiyordum zaten. Aslında hayatım boyunca hiç böyle bir şey yaşamayacakmışım gibi diğer yandan sanki bir gün böyle bir şey zaten yaşayacakmışım gibi karmakarışık duygular içindeydim. Yüzüğümü çıkarttım, masanın üzerine bıraktım ve sadece “Yolun açık olsun.” diyebildim. Orada cıngar çıkartıp rezil etmek de vardı belki ama o an hiçbir şeye gücüm yoktu, dokunsalar yere yığılacak gibiydim. Arabaya bindim ve eve geldim. Ama nasıl geldim ben bile bilmiyorum. Arabayı nasıl kullandım bilmiyorum.
Onunla paylaştığımız ne varsa kırıp dökmek istedim. Ne yazık ki hiçbirini yapacak takatim yoktu. Akşam olmuştu artık. Işığı açmadım. Sabaha kadar karanlıkta oturdum ve saatlerce ağladım. Hiçbir şey yiyemedim. O gece ev gelmedi, nerde kaldı ne yaptı bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Ve asıl vurucu darbe o sabah geldi. Telefonumda bir mesaj “ELİMDE DEĞİLDİ, AŞIK OLDUM, BENİ AFFET BİLE DİYEMEM, SENİN DE YOLUN AÇIK OLSUN…”
En çok canımı yakan da, tüm bunları 7 aylık hamileyken yaşıyor olmak. Ve böyle bir mesajdan sonra ne denir ki artık. Giden çoktan gitmiş… Hayat ne kadar da tarifsiz acılar yaşatabiliyormuş insana. Ne hissettiğimi anlatmak istiyorum, anlatıp bir nebze rahatlamak istiyorum ama kelimeler kifayetsiz, sanki hafızamdan silinmiş gibiler. Bu yazıyı bile o kadar uzun zamanda yazdım ki iki lafı bir araya getirmek için o kadar uğraşıyorum ki…
Ve şu an bu yaşadıklarımı hiç kimse bilmiyor. Ne benim ailem ne onun ailesi. Nasıl anlatılır onu da bilmiyorum. Yapayalnızım günlerdir evde. Ölü gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ağlayıp ağlayıp susuyorum. Ağlamaktan gözlerim acıyor. Ağlarken boğulacak gibi oluyorum, nefes alamıyorum zaman zaman… Bu kadar bilinmezliğin ardından bildiğim tek şey var. İstediğim tek şey daha doğrusu: Çocuğunu tanımasına izin vermemek. Belki çok acımasızca ama öyle. Canımı bu kadar yakan, dünyamı ansızın her şey güzel giderken bebeğimiz için gün sayarken böylesine acımasızca yıkan bir insana bunu layık görüyorum.
Çok uzun oldu farkındayım ama böyle işte, hakkınızı helal edin…
Ve hemen cevap yazamazsam affola...