Rahmetli Çetin Altan'ın köşesinin adıydı;
"Şeytan'ın gör dediği"...
Malum lince uğrayacağım, farkındayım ama birilerinin de bu olasılıklara parmak basması elzem...(belki yazan olmuştur, arada okumadıklarım oldu)
Demem o ki; adam puşt, adam hayırsız, adam karaktersiz, adam namussuz, adam aldatmış ve adam yalancı.
Bu durumda affedilmesi (ne yaparsa yapsın) konu dahi edilemez.
Affeden de edebilir, kınamamak lazım gelir, herkesin bir sebebi olabilir affetmek için ve de farklı metotları; görmezden gelir, yüz göz olmaz, katlanır, mecburdur vs vs.
Yalnız bu aldatma olayında ortada iki ay sonra doğacak bir çocuk var.
Doğmamış çocuğun hiç günahı yok.
(doğmuş çocuğun da yok elbette)
Anne babanın hata, günah ve hayırsızlığının cezasını çocuk çekemez, çekmemeli de zaten.
Ayıptır, günahtır, yazıktır, haksızlıktır, bencilliktir, duyarsızlıktır, çocuğu sevmemenin, ona kötülük yapmanın bir çeşididir (konu sahibi için söylemiyorum, genel).
ÇOCUK İNTİKAM/ÖÇ ALMA, DİĞER EŞE ACI VERME, ZOR DURUMDA BIRAKMA, GÖNÜL YANGININI SÖNDÜRME ARACI DEĞİLDİR.
Kimse kimseyi anne/baba olma hakkından mahrum bırakamaz, bunu haketmeyeni bile.
Buna ancak yargı karar verir, şartları oluşmuşsa velayetini alır.
Ayrıca, olaya kimseyi anne/baba olmaktan mahrum bırakma olarak bakmak yanıltıcı olabilir (benim bir üst cümlede yaptığım gibi)
Doğrusu şudur; Hiç kimse her ne sebeple olursa olsun masum bir çocuğu anne baba sevgisinden, anne baba duygusundan, hepsini geçtim anne babası ile ilgili bir sorusunu cevapsız bırakmamaktan mahrum bırakamaz, bırakmamalı.
Böyle durumlarda mesele anne ile baba arasındadır.
Baba-cocuk, anne-çocuk arasında değil.
Çocuk güçtür, moraldir, candır, candan ötedir, hayata bağlayan yegâne şeydir, ayakta kalmayı sağlayan tek sevginin kaynağıdır... Eyvallah.
Suçlu (aldatan) eş kabahatlidir, kötüdür, fenadır, ömür törpüsüdür, anne baba olmayı bile haketmiyordur, tüm acıların kaynağıdır....Eyvallah.
Ama çocuk ile anne/baba arasındaki ilişki farklıdır, diğer Eyvallah'lar ile alakası yoktur. Biri diğerinin aracı değildir.
Sonuç olarak, eğer baba isterse çocukla görüşür, babalık görevini yerine getirmek isterse getirir, buna hiçbir engel yoktur ve olmamalı, yasal olarak yok da zaten.
Yasadan ziyade, eş çocuğu diğer eşe karşı kışkırtmamalı, gıyabında suçlamamalı.
Çocuk soğuyacaksa, bir eşin yaptıklarından dolayı değil; kendi aralarındaki ilişkiden dolayı anne/babasından soğusun.
Velhasıl, duygularımızın tatmin aracı olmayan çocukları, kendi meselelerimize karıştırmayalım.
....
(Ama aldatıp çekip giden ciğersiz taraf, çocuğuna karşı da duyarsız, duygusuz ve sevgisiz ise o ayrı)