- 15 Haziran 2008
- 8.863
- 37.239
-
- Konu Sahibi ekmeksepeti
- #161
Ahahaha iyonyalilardan beri egeliyim, ilk kez duydum...Çoook eskiden, matbaanın icadından önce felan sanırım davetiye olmadığı için işli mendil havlu falan dağıtarak davet etme varmış ama ne adının oku olduğunu ne de hala dagitildigini bilmiyordum...Buralarda çeyiz çikarmaya gelenlere ve kına gecesinde davetlilere hala dağıtılır bol bol hediye, kinaya çeyize giderken yedek çanta alırım yanımaGenelde Ege de oluyor (başka yerlerde varsa bilmiyorum) düğüne davet etmek amaçlı hediye verilir. Bizim orada genelde havlu eşarp verilirdi ama artık yapan çok nadir. Hatta uzun süredir ilk defa duydum
Benim çocukluğumda vardı tam olarak nerelisiniz belki il il bile değişiyordur. Evet adı 'oku'. Oku dağıtmak denir. Kapı kapı gezilip davetiye eklenip dağıtılırdı. Hatta şimdi baktım bazı yörelerde devam ediyormuş.Ahahaha iyonyalilardan beri egeliyim, ilk kez duydum...Çoook eskiden, matbaanın icadından önce felan sanırım davetiye olmadığı için havlu mendil dağıtarak davet etme varmış ama ne adının oku olduğunu ne de hala dagitildigini bilmiyordum...Buralarda çeyiz çikarmaya gelenlere ve kına gecesinde davetlilere dağıtılır bol bol hediye...
Hiç bişeyde kontrolünüz yokmuş gibi konuşuyorsunuz. Salonu eşimin ailesi ödemek istedi diyorsunuz. Evlerinde oturmamızı onlar teklif etti diyorsunuz. Kim ne sorsa aile öyle istedi diyorsunuz. Yani ailenin kendi çaplarında yapabildikleri bütün maddi yardımları kabul ediyorsunuz; burda siz neden yapmadınız diye soranlara da “ama onlar öyledi istediii” diyorsunuz. Yani bana bu çok çiğ geliyor. İsteseydiniz siz de gayet onlara müsade etmezdiniz. Bana her şeyi eş ailesine yıkmışsınız, bütün sorumluluğu onlara bırakmışsınız gibi geldi. Söz kına denince de sosyal çevrem yok diyosunuz. Her şeye bi bahane var, bütün yollar eş ailesine çıkıyor :)düğün mekanını onlar karşılamak istedi çünkü. değiştirirken haber bile vermediler. eşim hesap sorduğunda annesi “bir dahakine artık bu böyle oldu” diyip dalga geçer gibi cevap verdi. eşim konuşmuyor ailesiyle, ne olacak ben de bilmiyorum. evde de geçici bir süre yaşamak için taşındık, çıkar gideriz bir sorun yok zaten çıkacağız. maddi konuda bir problemimiz yok. bir bağlılığımız da yok eşimin ailesine.
7 göbek İzmir’liyim,böyle bişey ne gördüm ne de duydum.Muğla’nın köylerinde falan oluyordur belkiBenim çocukluğumda vardı tam olarak nerelisiniz belki il il bile değişiyordur. Evet adı 'oku'. Oku dağıtmak denir. Kapı kapı gezilip davetiye eklenip dağıtılırdı. Hatta şimdi baktım bazı yörelerde devam ediyormuş.
Ama dediğim gibi 25 yıldır ilk defa duydum bende.
Esim izmirli onlar da var mesela7 göbek İzmir’liyim,böyle bişey ne gördüm ne de duydum.Muğla’nın köylerinde falan oluyordur belki
İzmirin göbeğinde yaşıyorum birkaç hafta önceye kadar ben de duymamıştım. Aydınlı komşumuz elinde yazmayla havluyla davetiye dağıtınca öğrendik7 göbek İzmir’liyim,böyle bişey ne gördüm ne de duydum.Muğla’nın köylerinde falan oluyordur belki
Tamam da öncesinde düğün için bir mekan belirlenmemiş ki. Uzun uzun yazmışsınız ama aynı şeyleri söylemişsiniz. Öncesinde oturulup düğün şurda olacak diye belirlenmemiş, düğün mekanını biz karşılayacağız demişler nitekim karşılamışlarda. Yaptıkları doğru demiyorum ama siz hiç oturup biz burayı düşünüyoruz nasıl yapalım diye konuşmamışsınız ki.düğün mekanını onlar karşılamak istedi çünkü. değiştirirken haber bile vermediler. eşim hesap sorduğunda annesi “bir dahakine artık bu böyle oldu” diyip dalga geçer gibi cevap verdi. eşim konuşmuyor ailesiyle, ne olacak ben de bilmiyorum. evde de geçici bir süre yaşamak için taşındık, çıkar gideriz bir sorun yok zaten çıkacağız. maddi konuda bir problemimiz yok. bir bağlılığımız da yok eşimin ailesine.
Evet iletişim sorunu olmuş. Eşiyle gelin pasif kalmış onlara devretmişler her şeyi onlar da kafasına göre adres yazdırmış haliyle.Tamam da öncesinde düğün için bir mekan belirlenmemiş ki. Uzun uzun yazmışsınız ama aynı şeyleri söylemişsiniz. Öncesinde oturulup düğün şurda olacak diye belirlenmemiş, düğün mekanını biz karşılayacağız demişler nitekim karşılamışlarda. Yaptıkları doğru demiyorum ama siz hiç oturup biz burayı düşünüyoruz nasıl yapalım diye konuşmamışsınız ki.
Kimse kusura bakmasın hiç iyi niyetli bulmadım. Düğün mekanı seçmek için günlerce gezip ayak patlatıyorsun kafa patlatıyorsun, sonra kayın aile zort diye mekan değiştiriyor. Hayırdır kendi düğünleri mi? İşte bu yüzden nikah düğüne birkaç gün kala yapılmalı. Nasılsa aldık kafasındalar anladığım kadarıyla. Her zaman bir ayağınızın kapıda olduğu izlenimini verin.
Konu sahibinin günlerce düğün yeri aradığını düşünmen iyi niyetli olmuş. Hiç sanmıyorum öyle bir zahmete girdiğini. Kac defa soruldu cevap yazmadı. Aile bir yer söyledi ona tamam deyip geçti muhtemelen. Ben her şeyi bu kadar karambole getirmiş konu sahibinin aynı şeyi düğün salonu içinde yaptığını düşünüyorum. Okul bahçesi ona bile fazla gelmiş sadece. Kendi düğününde bu kadar dışarıda durursa olacağı bu.Kimse kusura bakmasın hiç iyi niyetli bulmadım. Düğün mekanı seçmek için günlerce gezip ayak patlatıyorsun kafa patlatıyorsun, sonra kayın aile zort diye mekan değiştiriyor. Hayırdır kendi düğünleri mi? İşte bu yüzden nikah düğüne birkaç gün kala yapılmalı. Nasılsa aldık kafasındalar anladığım kadarıyla. Her zaman bir ayağınızın kapıda olduğu izlenimini verin.
Niye? Aile geline sponsor olmak zorunda mı? Düğün yapmıyorsan parasını ver denir mi? Ne kadar çirkin…Ben arkadaşın tabiriyle melek olayımeşinle birlikte karar ver. Olumlu olumsuz darğınlığınızı belli edin. Evlendiniz ne gerek var diye masraftan kaçmışlar bence. Bileziği fazla taksınlar ozaman. Salon parasını size verecekler.
Yerinizde olsam dugune gitmem :)merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum.ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Yörüklerde ve Yörük kökenlilerde yaygın.Genelde Ege de oluyor (başka yerlerde varsa bilmiyorum) düğüne davet etmek amaçlı hediye verilir. Bizim orada genelde havlu eşarp verilirdi ama artık yapan çok nadir. Hatta uzun süredir ilk defa duydum
İzmir liyim hiç duymadımBenim çocukluğumda vardı tam olarak nerelisiniz belki il il bile değişiyordur. Evet adı 'oku'. Oku dağıtmak denir. Kapı kapı gezilip davetiye eklenip dağıtılırdı. Hatta şimdi baktım bazı yörelerde devam ediyormuş.
Ama dediğim gibi 25 yıldır ilk defa duydum bende.