- 11 Ekim 2017
- 1.294
- 2.509
- Konu Sahibi ekmeksepeti
- #181
Kaynana vampir mi dişleri neden kanıyor ilk defa böyle bir kızgınlık belirtisi duydum…
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Yani başka bir salon olsa tolere edilme ihtimali olabilirdi ama okul bahcesi nedir Allah aşkına. Gelin odası falan yok öyle orta yerde mi duracaksiniz? Gelen geçen izlesin der gibi, sokakta düğün mü olur? Çok zor bir duruma sokmuşlar sizi. Bence sadece ilk dansa ve takı törenine katılın kalan kısmı k.validenizle k.pederiniz halletsin. Hatta elinizden geliyorsa hiç katilmayin .merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum. ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Dislerini arada sirada fircaliyordur, ondandir o kanama, sinirden olmaz.ayılan bayılan kayınvalide gördüm ama, sinirden dişleri kanayan kayınvalideyi de ilk kez duyuyorum. çok enteresanmış.
Ay ya bu akşam kk beni çok güldürdü çok yaşayın hakkaten dişleri sinirden kanamak ne acaba4-5 aydır evli olan, aynı evde yaşayan, sevişen, akşama ne yesek diye düşünen, dizi izlerken pıçağın ucuyla birbirine elma armut uzatan, temizlik yapan, aile arkadaş ziyaretlerine gidip akşam evine geri dönen bir çiftin sanki yeni evleniyormuşçasına düğün yapması çok saçma değil mi zaten? Üstüne bir de okul bahçesi saçmalığı eklenecek. Oldu olacak İstiklal Marşı’nı da okuyun düğünde.
Bu arada dişler sinirden nasıl kanıyor? İlk defa duydum.
Ben arttırıyorumKimse kusura bakmasın hiç iyi niyetli bulmadım. Düğün mekanı seçmek için günlerce gezip ayak patlatıyorsun kafa patlatıyorsun, sonra kayın aile zort diye mekan değiştiriyor. Hayırdır kendi düğünleri mi? İşte bu yüzden nikah düğüne birkaç gün kala yapılmalı. Nasılsa aldık kafasındalar anladığım kadarıyla. Her zaman bir ayağınızın kapıda olduğu izlenimini verin.
Ben aynı gün yapacam son dkya kadar bekarus olmayı tercih ediyorumBen arttırıyorum
Bence nikah düğünden 2 gün sonra yapılmalı
Yoksa erkek ailesi bunu çok güzel kullanıyor.
Nasıl olsa aldık diyor ne eşya yapıyor ne düğün ne gelinlik
Munecim güzel konuşuyorsunYa bence aileleri karıştırmasınlar, düğün istemiyoruz deyip kestirip atsınlar.
Tekrar altını çizeyim yapmak isteyen yapar kimsenin keyfine tercihine bir şey diyemem ama benim için fuzuli masraf, valla salonların fiyatı uçmuş haftasonu akşam 7-12 arası tutarsan pahalı tarife, hafta içi akşam bir tarife, hafta arası gündüz olursa bir tarife ve akıl almaz fiyatlar dönüyor, ne gerek var, bir de düğüne gelenler takı takıyor onları kayıt altına alıyorsun neymiş onun karşılığı gitmeliymiş, bu nasıl hediye anlayışı?
Millet bin tane kredi borcuyla evlenip evliliğinin en güzel 3-4 yılını borç ödeyerek ve düğünde takılanların karşılığını götürerek geçiriyor.
Gelenlere de eziyet cddiyim, adam mesela 10 yıl önce evlenmiş o zaman ona 1 çeyrek takmış olan kişi evleniyor veya takanın çocuğu evleniyor, 10 yıl önce 1 çeyrek 100 liraysa şimdi 4000 küsür, eee asgari ücretlilerin bol olduğu memlekette hem yol yapacaksın yol masrafı hem altın takacaksın, ya gençler yapsın nikahı sonra keyfine baksın.
Benim çok tatlı bir komşum oldu nikah yapmış minnoşlar, eşya bile almamışlar çünkü durumları elvermiyor, eşyalı ev tutup oturdular aman bir mutlular kimseye de minnet ettikleri yok geçinip gidiyorlar.
Mutluluklar şimdidenBen aynı gün yapacam son dkya kadar bekarus olmayı tercih ediyorum
Defne teşekkür ederim kendi kızımdan pay biçiyorum zaten, belki fikirlerim tuhaf geliyordur ama ben çocuğumu evlenirken ha gelinlik ha bir kot bir tişörtle görmüşüm hiç önemsemem doğru insanla mutlu bir evlilik yapsın kafi, ki o da evlilik arefesinde birkaç aya evleniyor, kına yapmayacağım düğün de istemiyoruz dediler, bir nikah akşamına arkadaşlarıyla eğlence ve tatile gitmeyi planladılar nişanlısıyla, kızımı da kendim gibi yetiştirmişim çaktırmadan:)Munecim güzel konuşuyorsun
Seni de severim ama
Kendi kızından pay biç
Bir kere evleniyor
Kızını gelinlikler içinde görmek istemez misin ?
Belediye nikahında o pek olmuyor ki
Dümdüz şekilde imza atıp çıkıyorlar
Herkesin kendi tercihi ve bütçesi belirler tabi.
1-nişanlıyken aynı evde yaşamak muhafazakar bir aileye çok ters bir tutum oturmama kalkmama herşeyime dikkat ettim söz laf gelsin istemedim küçük yer diyen biri bunu düşünememiş. Getirmişsin o sözü ki düğün yapıldı mı yapıldıya getiriyorlar.merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum. ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı
Si kendiniz olmayıp onların oyuncağı olduğunuz için, kişiliksiz ve fikirsiz olduğunuza karar verip sizin düğün yerinizi kendileri değiştirip üstüne de haber verme gereği bile duymamışlar geçmiş olsun. Bu maç burdan zor döner. Genç kızlar, sevgili sözlü vs. Anne babalarını akrabalarını memnun edeyim diye kendinizden vazgeçmeyin. Siz değerli ve sevilesisiniz. Sizi olduğunuz gibi sevsinler ya da sevmesinler. Let them decide.merhaba, ben özel sektörde evden çalışan bir kadınım. eşim de aynı şekilde evden çalışıyor. mayısta nikahlandık, kaynanamlara yakın bir ilçedeki evlerine yerleştik. eylül’de düğünümüz var, yani çok kısa bir zaman kaldı. direkt konuya gireyim, kayınpederim ve görümcem birkaç gün önce davetiye bastırmaya bizim yaşadığımız ilçeye geldi. onların oku dağıtma alışkanlığı var, bu yüzden hediye paketlerinin üstüne yapıştıralacak şekilde davetiyeler bastırıyorlar. geldikleri gün, görümcem eşime davetiyenin fotoğrafını atıyor. öncesi de değil, ilçeye tam geldikleri zaman. davetiyeye bakarken fark ediyoruz ki düğünün yeri olarak farklı bir yer belirtmişler. bir okulun bahçesi. bu şekilde komplekslerim yoktur, lüks arayışım da yoktur. bugüne kadar da bir dediklerini iki etmedim, attığım her adıma dikkat ettim küçük bir yer olduğu için kayınvalidemin kayınpederimin benim yüzümden laf duymasını istemedim. muhafazakar bir aile oldukları için giyimime dikkat ettim. bi fazla yaptırayım her şeyi diye uğraşmadım. ailem de ben de her zaman maddi konu açıldığında neye gücünüz yeterse biz ona kabulüz, fazlasını istemeyiz dedik. tüm bu iyi niyet boşa gitmiş gibi hissediyorum çünkü düğünün yapılacağı yeri değiştirirken bize tek bir kelime etmediler, sormadılar istiyor musunuz diye. bu kararı tek başlarına aldılar. benim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım. görümcelerim (2 tane) biriyle aramda 11, biriyle 15 yaş var. ne ablalık gördüm, ne iyi niyet gördüm. sevgiliyken ayrıldığımızda eşimize “sevindim. iyi olmuş” diyen insanlar. hem de benim onlara karşı bir suçum günahım olmamasına rağmen. nikahlandıktan sonra aynı evde yaşamamız dahi sorun oldu düğünü beklemediğimiz için. tamam anlıyorum muhafazakar bir aile ama evli barklı insanlar olmuşuz, daha hala kardeşlerinin eşi olduğumu kabullenemediler. üstelik bu davetiye olayından sonra eşim gitti konuştu. benim günlerdir üzgün olduğumu, böyle bir kararın bize sorulmadan verilmesinin saygısızlık olduğunu söylemiş. 1 saat dil dökmüş. görümcem abarttığımı söylemiş. kayınpederim ve kayınvalidem de anlamamak için direnmiş. kayınvalidemin dişleri kanamış sinirden, eşime sus doldum ben demiş. eşim yer önemli değil, biz kompleksli insanlar değiliz. ama karım okul bahçesinde düğün istemek zorunda değildi de, sorabilirdiniz demiş. sonuç hüsran. eşim ağlayarak döndü eve sinirden. kısacası bütün haftamız mahvoldu. ben kalp kırmak istemiyorum, ama gerçekten yoruldum. o konuşmadan sonra beni bir kere aramadılar, bir kere kusura bakmayın demediler. gelininiz üzülmüş, hiç mi önemli değil diyorum kendi kendime. kayınvalidem üzgünken ben kırk takla atıyorum. verdiğim değer yok oldu gitti yani, çok kırıldım. neyse ki eşim benim haklı olduğum konularda arkamda duruyor, anne kuzusu bir adam değil. gerçekten çok seviyorum. ama düğün öncesi bu kadar kargaşadan da bunaldım. benim ailemde her şey konuşarak çözülür, eşimin aile dinamikleri farklı ve asla iletişim kuramıyorlar. özür dileyemiyorlar, bir kusura bakma diyemiyorlar. allah var haklarını yiyemem, maddi olarak destek oldular evlerini açtılar. ama her olayın sonunda üzülen eşim oluyor. ben artık eşimi de kendimi de üzdürtmek istemiyorum. ne yapabilirim, nasıl davranmalıyım bundan sonra? hakikaten napacağımı şaşırdım.
Si kendiniz olmayıp onların oyuncağı olduğunuz için, kişiliksiz ve fikirsiz olduğunuza karar verip sizin düğün yerinizi kendileri değiştirip üstüne de haber verme gereği bile duymamışlar geçmiş olsun. Bu maç burdan zor döner. Genç kızlar, sevgili sözlü vs. Anne babalarını akrabalarını memnun edeyim diye kendinizden vazgeçmeyin. Siz değerli ve sevilesisiniz. Sizi olduğunuz gibi sevsinler ya da sevmesinler. Let them decide.
Mutluluklar diliyorumDefne teşekkür ederim kendi kızımdan pay biçiyorum zaten, belki fikirlerim tuhaf geliyordur ama ben çocuğumu evlenirken ha gelinlik ha bir kot bir tişörtle görmüşüm hiç önemsemem doğru insanla mutlu bir evlilik yapsın kafi, ki o da evlilik arefesinde birkaç aya evleniyor, kına yapmayacağım düğün de istemiyoruz dediler, bir nikah akşamına arkadaşlarıyla eğlence ve tatile gitmeyi planladılar nişanlısıyla, kızımı da kendim gibi yetiştirmişim çaktırmadan:)
Biz baştan konuştuk her şeyi, adet madet yapmayız da yaptırmayız da gelin almaya gelirken de carul curul davul zurna da istemiyoruz seven varsa özür dilerim ama ben o zurna sesine sinir oluyorum, çocuklarımız ailelerin isteklerine göre değil kendi kafalarına göre evlensin mutlu olsunlar başka hiçbir şey istemiyoruz.
söz, kıza aitbenim ne düzgün bir sözüm oldu, nişan desen zaten yok, düğünümü de kınayla birleştirdim ki onları da yormayayım.
Düğünle kınayı birleştirince salonlar ekstra ücret almıyor. Aksine erkek tarafının işine geliyor.söz, kıza ait
nişan, kıza ait.
kına , kıza ait onu da düğünle birleştirip onlara yıkmışsınız sanki. Ne dersiniz?
Bu arada size sorulmadan yapılan bu şey aşırı çirkin.
Gün sizin gününüz, buna uygun bir bütçeleri olmayabilir ama bunu size söylemeleri gerekirdi.
Muhafazakarlar demişsiniz
Ama aynı evdesiniz. Anın şartlarıdır saygı duyarım ama ikilikler seziliyor maalesef.
kadın kına için ayrı yer tutacaktı normaldeDüğünle kınayı birleştirince salonlar ekstra ücret almıyor. Aksine erkek tarafının işine geliyor.
Ama kuzucum eğer adetler uygulanacaksa düğünle kına birleştirilince kız tarafı hiçbir şeye elini sürmemiş oluyor, kız tarafı kına yapsaydı bir yer tutmaları gerekirdi, ya bu adetler topyekün uygulanmamalı veya sadece erkek tarafına yüklenilmemeli.Düğünle kınayı birleştirince salonlar ekstra ücret almıyor. Aksine erkek tarafının işine geliyor.
Bu sadece Mugla'da mi bilmiyorum ama mesela Bodrum'da dugun davetiyesine okuntu denir. Okuntu da kagit degil kucuk bir tekstilden hediyedir. Bir havlu, bir yemeni ya da etek vs dikilebilecek miktarda kumastir. Hala var demek ki bu adet.Oku dağıtmak ne ki?