Çok dertliyim bdv


lily86 sizinle kahve içip sohbet ediyormuş gibi hissettim. Çok haklısınız galiba öyle. Ben de daha sakinim ilk zamanlarıma göre ama alacağım çok yol var daha.


SertSessiz hayat tecrübenizi inanılmaz merak ettim tespitleriniz içimi okuyormuş gibi. Terapiye devam edeceğim



öfke kontrolü için çalışıyorum uzun zamandır. Aslında öfkemi sosyal ortamda değil sadece eşimde kaybediyordum. Sanki nasıl patlayacağımı biliyor da kasten yapıyor gibiydi ama toparladım. İyi dilekleriniz için tşk ederim. İnşallah öyle olur.

Hayat kısa ,kuşlar uçuyor...

çok tatlısınız
 
Sakin sakin siz burda bile öfkenizi kusuyorsunuz.bu nasıl bir idarecilik .tekrar ediyorum bütün yazdıklarınızı okudum . eşinizde hatali ama sizde çok hircinsiniz . burdan bile üstüme saldiricaginizi hissettim

Tüm yazdıklarımı okuduysanız herkesle yazıştığım üslupla sizinle yazıstıgım üslup arasındaki farkın sizin saçmalamanızdan kaynaklandığını anlarsınız heralde. Size mi kaldı benim mesleğimi sorgulamak ki konu bambaşka siz ne anlatıp ne duymayı bekliyorsunuz Allah askına
 


Siz gerçekten cildirmissiniz .burdaki yazdıklarınızi bir bir kopyala yapıştır yapardim ama hiç uğraşamam.esinde inat etmiyor uğraşmak istemiyor belliki .iyi geceler
 

Çok zor ikna ederek götürdüğüm terapist bu konu üzerinde durmadı çok fazla. Ne yapmamı öneriyorsunuz? Terapisti de eşim yönlendiriyor. Aslında çok sağlam bi doktor, klinik geçmişi çok iyi çok tecrübe ama sanki terapilerde kontrolü kaybedip eşimin yönlendirmelerine kapılıyor ve bana söz hakkı çok az tanınabiliyor. O da sorularına cevap verme kısmındaki söz hakkı.
 
Eşinize "ayar veremeyince" de böyle bir üslup mu takınıyorsunuz?

Cevabınız evetse, bu evliliğinizi düzeltmeye nereden başlayabileceğinizin en büyük ipucu...

Umarım mutluluğu yakalarsınız evliliğinizde.
 

evet en büyük hatam bu oldu. Sonrası yokuş aşağı zaten. Ya ben eşimle küs kalamıyorum asla. Böyle içimden bi şeyler kopuyor sanki. Git bi uzak dur dimi yok işte yapamıyorum. Bunu yapabilmeyi öğrenmem lazım dediğiniz gibi.
 
Karpuzlu araba lafın gelişi söylenmiş bir ayar verme sözünü nerelere getirdiniz
Bir eğitimci her lafın gelişi diye böyle bı uslupla konusuyosa daha çok kaybeder kendisi. Hırsını eşinden cikaramamis ' ben velilere bile ayar veriyorum ' diye boborleniyor burda . yaptığı çok yanlış siz gerçekten gormuyomusunuz bunu ?
 
Ama bence de hoş bir üslup değil.

dert başlığına gözlerim kan çanağına dönmüş halde 2 gündür ağzıma lokma koymamıs halde gecenin köründe keyfimden mi yazıyorum ki acaba “insanları idare ediyorum” manasında “ayar veriyorum” lafını cımbızlayıp eleştiriyorsunuz ben anlayamıyorum. Linçlemek mi hoşunuza gidiyor insanları? Hanımefendinin kişiliğine mi ayar verdiğimi söylemişim? Neymiş bu kadar rahatsız eden? Benim işimi nasıl yaptığımı eleştirmeye çalışması hiç rahatsızlık verici değil yani?
 
Yahu ben işinizle ilgili bişi demedim uslubunuz kötü onu söylüyorum.tmam kirdiysam özür dilerim
 
Sakin olun, üslup önemli birşey ilişkilerde.

Eminim ki çok zor günler geçirdiniz ve geçiriyorsunuz.

Umarım bu günler geçer, yerini güzel günlere bırakır.

Ama insan ilişkilerinde duygularımız aşırı da olsa kontrollü olmak önemli diye düşünüyorum.

Biz sizin ne kadar iyi bir insan olduğunuzu bilemeyiz. Mesleğinizi ne kadar iyi yaptığınızı da..

Ama ne yalan söyleyim seçtiğiniz kelimelerden sizi anlamaya hissetmeye çalışırken o malum ifade beni de rahatsız etti yalan değil.

Bu bir eleştiridir.
Buna tahammül edemeyince altından daha sert bir üslup çıktı...
Benim için birisi gıyabımda "nebileyime ayar verdim" dese bundan hoşlanmam. O kim ki bana ayar verecek, ben neyim ki ayarlanacağım derim yani. Özetle rahatsız edici buldum.
Kabul edin ya da etmeyin. Eleştiriyi olumlu algılarsak iyileşmeye fırsattır.

Ayrıca benim hangi ifademde linç var lütfen siz de "cımbızlayın" ve eleştirin.

Dilerim evliliğiniz hızla iyileşir.
 
En başta aileleri işin içine sokmamanız gerekirdi,çoğu anne baba kendi evladını kayırıyor çünkü ve işler daha içinden çıkılamaz hale geliyor. Bence ilk yapmanız gereken şey kendi kendinize söz verin, daha sakin olacağım daha sabırlı davranacağım diye. Aileleri bir kenara bırakın,onlar yokmuş gibi düşünün ve sadece yuvanıza odaklanın. Eşinizi karşınıza alın ve önyargısız şekilde sizi dinlemesini isteyin. Yeni bir sayfaya hazır olduğunuzu dünü dünde bıraktığınızı ve evliliğin ilk günü gibi yepyeni bir başlangıç yapmak istediğinizi söyleyin. Hatalarınızı kabul edin ve onun da hataları olduğunu ama bunları yüzüne vurmak istemediğinizi, kendisinin düşünerek kabul etmesi gerektiğini söyleyin. Yine tavır alır, odayı ayırır konuşmazsa bırakın kendi haline. Yok sayın onu, görmezden gelin. Çocuk da yokmuş, gün içinde çıkın dışarı temiz hava alın. Eve geri geldiğinizde yemek yapıyorsanız yapın yine, ama sofraya çağırmayın. Yiyin yemeğinizi açın bir film izleyin misler gibi. Böyle yok sayılmak umursanmamak zoruna gidecek ve tavrında yumuşama olacak diye düşünüyorum. Siz biraz kendinizi geri çekin,olabildiğince sakin kalmaya çalışın. Bir de böyle deneyin denemediyseniz
Eşimle biz tartıştığımızda genelde küsen, bir odaya çekilen ben olurdum, ayrı yatmazdık ama yatağın en ucuna gider öyle yatardım. Üç senelik evliyim ve bu böyle devam eder zannederken eşimin canına tak etti. Artık tek kelime laf etmeyen,beni görmezden gelen o oldu. Ee hal böyle olunca bu sefer ben kendimi değiştirdim, çocuk gibi küsüp gitmiyorum artık, konuyu tartışıyoruz hoşuma gitmese bile normal hayatın akışına ayak uyduruyorum. Çay demliyorum beraber içiyoruz filan:)) çünkü bu hayatta cidden kacan kovalanır. Bizzat yaşayıp görmüş birisi olarak söylüyorum kendinizi çekin biraz
 
evliliğin ilk donemlerinde gerginlikler olabiliyor, sonuçta çok iyi tanidiginiz bir insan olsa da ayni evi paylaşmak bambaşka bir tecrübe. Belki kizacaksiniz ama ben sizi haksiz buldum. Aileleri isin icine sokmak çok büyük bir hata. Her seyden once siz barissaniz da aileler unutmaz boyle seyleri gerek yokmuş. Üstüne bir de 3 sene icinden evden gitmek, yani erkeklerinde duyguları var farkindasiniz degil mi? Siz iki kez esiniz evinizden gitseydi ona güvenir miydiniz? Ayrıca ailesine kizmis olabilirsiniz, ailesi de kesinlikle masum degil haklisiniz da bu konuda. Biraz empati yapın, benim icin isimle ilgili onemli bir an olsa ailemin temsili gerekse ve esim kok ailemle ilgili konussa bu sureci sabote ettigini düşünürdüm.
 
Öncelikle meslektaşız. Kendinizi çok iyi ifade etmişsiniz ama boşanma konusuna sıcak bakmayışınız garip geldi bana.
Çok büyük bir aşkla evlenip aldatılma neticesinde boşandım. Yakaladığımda 3 aylık evliydim ve evlendiğim ilk haftadan itibaren nişanlıyken tanıdığım adamla eşimin aynı adam olmadığını anladım. Mesela bir şeye küser, gider başka odada yatar, asla sorununu anlatmaz, yalvar yakar ağzından cımbızla laf alırım... beni öyle yıprattı ki bu durum 3 ayda. birgün aldatıldığımı öğrendim ve o adam gitti yerine melek geldi. Ben boşanana kadar köpek muamelesi yaptım mesela. Asla sesini çıkarmadı. Bırakmamam için uğraştı. Ve ben çok ağlayarak ve üzülerek boşandım. Niye biliyor musunuz? Bu adam ikinci gördüğüm adam olsaydı hep, ben şu an hala mutlu bir evlilik yaşayacaktım. Ama elleri ile mahvetti. Bu da insanı çok üzüyor. Sizde de aynı şey var işte. İki tarafta benim düşündüğümü düşünüyor. İki taraf da karşı tarafı suçluyor ama sizin artı yanınız kendi hatanızı da görmeniz. Fakat o görmüyorsa ne yapacaksanız? Nereye kadar böyle gidecek? Ben söyleyim bir yerden sonra pes diyeceksiniz. Sonra yavaş yavaş hayal kırıklıklarında kaybolacaksınız. Siz de hatalısınız evet ama ailenize bile BÖyle kin duyan biri sizi de artık eskisi gibi göremez. Bir şeylerin düzeleceğini yazmak isterdim ama acaba biraz da dik durup sizi bu günlere getiren ailenize bunları yapan adamı hoş görmeseniz mi? Ortada az bir sorun yok. Kocanız hep ben hep ben deyip durdukça siz de kendinizi ispat etmeye çabaladıkça yorulacaksanız. Terapi de almıyorsa başka alternatif kalıyor mu? Adama boşanma davası açsanız bile Korkmaz. Çünkü kendisi tek haklı olan kişi. Üstüne sizi de suçlu çıkarıp mağduru da güzel oynar. İlla boşanın diyemem ama artık boşa kürek çekmenin sizi ne kadar yorduğunu görün. Bazen olmuyorsa olmuyor demek lazım.
 
Karakterleriniz birbirine uymuyor.

Neden ısrarla bu resmi birlikteliği (evlilik demedim özellikle, çünkü evlilik böyle bir şey değil) devam ettirmek için gözleriniz kan çanağı, 2 gündür aç bir şekilde uğraşıyorsunuz?

Adamın sizi sevmediği ortada. Saygı da duymuyor. So? Sırada ne var?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…