benimde düşüncelerim hep yukarıda yazdığın gibi ama nedense gerçek hayatta bunlara rastlamadın sanalı bundan dolayı seviyorum herşey hakkında fikrini yazabiliyorsun ve aynı fikirde olanlarla beraber olabiliyorsunrica ederim arkadaşım,
çocuk bir evliliğin olmazsa olmazı ya da mecbiriyeti asla değildir,her kadın da bir zaman geldiğinde çocuk doğurmak için ölüp bitecek diye bir kural yoktur.allah herkesi farklı farklı yaratmıştır değil mi?
ben de biyolojik saati hiç çalmamış bir kadın olarak bu başlıkda yazışan arkadaşlarımın duygu ve düşüncelerini o kadar iyi anlıyorum ki.ve çevredeki o kendini bilmez,şu dünyada tek tip hayatlar olduğunu düşünen gevezelere kulak tıkanması gerekliliğini de tekrar tekrar vurguluyorum.hayata bir kez geliniyor ve bu hayatı nasıl istersek öyle yaşamak da en büyük hakkımız.bunun için de kimseye hesap vermek durumunda değiliz
.ama bir evlilikde çocuk olmaması bence çok büyük bir eksiklik değil.hele ki karı koca birbirinize yetiyorsanız ve kendinizde anne baba olma potansiyelini görmüyorsanız çevre vs.tıkayın kulaklarınızı.onlar hep konuşur boşverin.anne olmak zor,yorucu,yıpratıcı,çok ama çok özveri istiyor.bunun içinde çok hazır olmanız,kendinizi hazır hissetmeniz,anneliğe motive olmanız şart.yoksa depresyona girmek kaçınılmaz.tüm kadınlar anaç olacak diye bir kural yok.ben hala önce kendi rahatımı ve kendimi düşünüyorum.ve bu da ayıp değil,çocuğumu sevmediğim anlamına da gelmez.sadece çok anaç bir kadın değilim,bundan kaynaklı bence.ama bana göre benim gibi biyolojik saati hiç çalmayan kadınlar,anaçlık tarafı daha az olan kadınlar,rahatını seven kadınlar eğer eşleri de aynı kanaatte iseler çocuksuz da çok güzel bir hayat geçirebilirler.benim amcamla yengem çocuk sahibi olmadan ve birbirlerinin gözünün içine bakarak son derece mutlu kırk seneyi aşkın bir evlilik sürdürüp herkese de örnek oldular.
Avatarınla çelişiyorsun belay
ha bir de bana sorarsan bebekleri az çok herkes sever ama onları hayatına hayatına katmak isteyip istemek ayrı bir şeydir bence
Belayin avatari hicde celismiyor canim.
Neticede hepimizde burda cocuklari severiz.
altına imza:rica ederim arkadaşım,
çocuk bir evliliğin olmazsa olmazı ya da mecbiriyeti asla değildir,her kadın da bir zaman geldiğinde çocuk doğurmak için ölüp bitecek diye bir kural yoktur.allah herkesi farklı farklı yaratmıştır değil mi?ben de biyolojik saati hiç çalmamış bir kadın olarak bu başlıkda yazışan arkadaşlarımın duygu ve düşüncelerini o kadar iyi anlıyorum ki.ve çevredeki o kendini bilmez,şu dünyada tek tip hayatlar olduğunu düşünen gevezelere kulak tıkanması gerekliliğini de tekrar tekrar vurguluyorum.hayata bir kez geliniyor ve bu hayatı nasıl istersek öyle yaşamak da en büyük hakkımız.bunun için de kimseye hesap vermek durumunda değiliz
slm boşver gitsin ben emu için üzüldüm burda olman gerek fikrin zikrin bu yönde bizler iyiyiz
bende eşimle bir ömür boyu mutlu yaşayabileceğimi düşündüm bunca zaman. evet bugüne kadar hep mutluyduk ama oğlum doğunca onun sevgisi ile daha da mutlu olduk.
tabiki başkasının söylemesiyle çocuk yapmak olmaz.
kendini hazır hissetmek gerekir. bu yüzden evlendiğin günden itibaren çocuk ne zaman? diye soranlar gıcık oluyorum.
uuuyyyyy öyle tatlilarki cocuklar, ben onlari severken dislerimi SIKarim hep.
Simdi ben cocuk istemiyorum diye nasil sevmemki onlari. Bunlar ikiside farkli seyler.
Ama kendim hic dogurmayi düsünmedim, hep baskalarininkini sevdim, ne güzel iste hazir yapmislar bizede sevmek, cimcimlemek, gidiklamak, mucuk mucuk öpmek düser. Fenami?[/QUOTE]
:13:
Arkadaşlar merhaba,nasılsınız,neler yapmaktasınız...Bu topiğe bir daha yazmayacaktım ama sizin muhabbetinizi görünce dayanamadım..Hayatınız yolundadır inşallah?
ben de ema gibi düşünüyorum, burası senin yerin. keşke emu da gitmeseydi
benimde düşüncelerim hep yukarıda yazdığın gibi ama nedense gerçek hayatta bunlara rastlamadın sanalı bundan dolayı seviyorum herşey hakkında fikrini yazabiliyorsun ve aynı fikirde olanlarla beraber olabiliyorsun
evet gerçek hayatta rastlamamız ya da bu konulardaki düşüncelerini bilmemiz çok zor bu kadarcık kişinin. benim gerçek hayatımda hani annemin arkadaşları hariç yaşıtlarımdan hemfikir olduğum tek kişi sözlüm :44: ha tabii en önemlisi de bu di mi, gerisi boş
doğru karar hemen çocuk yap diyenlere hep uyuz olmuşumdur önce evliliği sindirmek gerek birde çocuk olunca yok kakası,yok ateşi ta ilkokula kadar sağlık sorunu bitmez gezmelerin burnundan gelirçocuk istiyorum ama sırası gelince. yaşamam gereken çok şey var daha. evlenene kadar her şeyi erteledik şimdi de çocuk yapıp onun için hayatımı ertelemek istemiyorum.
kızlar ben de bir anne hem de evliliğinin beşinci yılında anne olmuş bir kadın olarak fikirlerimi beyan etmek istiyorum.ben hiçbir zaman aman allahım çocuğum olsun çocuk yapmalıyım diyen bir kadın olmadım.asla anaç bir kadın da değilim.o meşhur biyolojik saatim de hiç çalmadı :82:
eşimin çok yoğun istemeleri sonucu anne olmuş bir kadınım.bana kalsa değil beş sene yüz yirmibeş sene çocuk sahibi olmazdım.mizaç olarak bu bana göre değil-miş- ha yanlış anlaşılmasın.çocuğumu tabiki çok seviyorum,iyiki doğmuş diyorum.ama bir evlilikde çocuk olmaması bence çok büyük bir eksiklik değil.hele ki karı koca birbirinize yetiyorsanız ve kendinizde anne baba olma potansiyelini görmüyorsanız çevre vs.tıkayın kulaklarınızı.onlar hep konuşur boşverin.anne olmak zor,yorucu,yıpratıcı,çok ama çok özveri istiyor.bunun içinde çok hazır olmanız,kendinizi hazır hissetmeniz,anneliğe motive olmanız şart.yoksa depresyona girmek kaçınılmaz.tüm kadınlar anaç olacak diye bir kural yok.ben hala önce kendi rahatımı ve kendimi düşünüyorum.ve bu da ayıp değil,çocuğumu sevmediğim anlamına da gelmez.sadece çok anaç bir kadın değilim,bundan kaynaklı bence.ama bana göre benim gibi biyolojik saati hiç çalmayan kadınlar,anaçlık tarafı daha az olan kadınlar,rahatını seven kadınlar eğer eşleri de aynı kanaatte iseler çocuksuz da çok güzel bir hayat geçirebilirler.benim amcamla yengem çocuk sahibi olmadan ve birbirlerinin gözünün içine bakarak son derece mutlu kırk seneyi aşkın bir evlilik sürdürüp herkese de örnek oldular.
Ben cocuk istemenin üreme ic güdüsünden, annenin cocugu olunca yasadigi mutlulugun ve cocuguna bagliliginin annelik ic güdüsünden kaynaklandigini biliyorum. Bu iki özellik bizim hayvanlarla ortak özelligimiz. Bizi hayvanlardan ayiran özellikse aklimiz. Ilk bir kac sene cocugumuzu ic güdüsel olarak seviyoruz, sonrasinda devreye aklimiz ve insanligimiz giriyor artik analik ic güdüsü kayboluyor ve o cocugu bir hayat arkadasimiz, yoldasimiz olarak sevmeye basliyoruz. Zaten analik ic güdüsü ölünceye dek sürse bir daha üremeye gerek duymazdik. Ayrica beni hayvanlardan ayiran özelligim olan aklima ve mantigima göre düsünürsem bu dünyaya bir insan getirmenin dogru oldugunu düsünmüyorum. Zaten yeterince fazlayiz ve kendimizle savasimiz aldi basini götürüyor. Dünya gittikce berbat bir hal aliyor. Bi yüz yil sonrasini düsünemiyorum bile. Biliyorum ilerde ic güdülerim agir basacak ben de cocuk isteyecegim, o zaman ne olur bilemem. Ama su an icin cocuk hevesi pek yok bende. Yasim genc olabilir cocuk düsünmek icin ama yasitlarima bakiyorum simdiden hayalini kurmaya baslamislar bile. Bir cogunda cocuk sevgisi fazlasiyla var. Ama bende yok iste, sevemiyorum. Hele ki agzi burnu akmis bir cocuk gördügümde cok afedersiniz ama icim kalkiyor. Ama is hayvanlara özellikle yillarca besledigim kedilere gelince degisiyor. Az mi temizledim o yavru kedilerin mikroptan kör olmus capakli gözlerini. Az mi yeni dogmus bebek kedilerin popislerini ovarak cis yaptirdim. Cok afedersiniz ama bagirsaklari cikmis kedinin bagirsaklarini bin bir müdahaleyle kurtarmaya calistigimi hatirlarim. Ama bir gram igrendigimi hatirlamam. Bilmiyorum bende mi sorun var. Cocuk sahibi olunca bütün fikirlerim degisir mi hic bilemem.
Ayrica su düsünceyi de anlayabilmis degilim.: "Senin annen senin gibi düsünüp cocuk istemeseydi sen olmazdin." veya da "Iyiki seni dogurmusum." Biraz farkli düsünürsek bambaska bir sey cikiyor ortaya. E o dogmasaydi zaten onu keske dogursaydim diyemeyecektin. Su an iyiki dogurmusum diyebilecegimiz o kadar cok bebek varki hepsi cöpe gidiyor, bizim bir anlik cinsel dürtümüze bagli hayatlari. Su an gidip (evlilik disi veya degil) iliskiye girsem belki bir hayat meydana getiririm ve iyiki getirmisim diyebilirim, ama o benim elimde. Ne yani baslamadan bir hayati bitirmis mi oluyorum? Ya aslinda o kadar derin ki bu konu. Ic güdülerimizi birakip objektif düsünsek ne kadar ilginc oldugunu anliyoruz. Sadece anlik ic güdülerimle ben bir hayat meydana getiriyorum. Ve asil tuhafima giden de toplumda ayip sayilan, tabu olan cinsellikle ben bir insan dünyaya getiriyorum. Biri kesinlikle kutsal sayilan hatta kadini yücelten, olmadigi zaman asagilatan annelik, digeri asla acikca konusulmayan, ciftler arasinda bile utanc verici görülen, yüz kizartan cinsellik. Zitligin yakinligina bir bakin. Biri olmazsa öteki olmaz.
Bu tip konulari destikce bir cok sey cikiyor icinden. Ama olsun sorgulamak güzeldir, ben seviyorum en azindan. Böylece yasami anlamaya calisiyorum. Niye yasiyorum ben demiyorum, tat aliyorum yasamdan.
çocuk istiyorum ama sırası gelince. yaşamam gereken çok şey var daha. evlenene kadar her şeyi erteledik şimdi de çocuk yapıp onun için hayatımı ertelemek istemiyorum.
Ayrica beni hayvanlardan ayiran özelligim olan aklima ve mantigima göre düsünürsem bu dünyaya bir insan getirmenin dogru oldugunu düsünmüyorum. Zaten yeterince fazlayiz ve kendimizle savasimiz aldi basini götürüyor. Dünya gittikce berbat bir hal aliyor. Bi yüz yil sonrasini düsünemiyorum bile. Biliyorum ilerde ic güdülerim agir basacak ben de cocuk isteyecegim, o zaman ne olur bilemem. Ama su an icin cocuk hevesi pek yok bende. Yasim genc olabilir cocuk düsünmek icin ama yasitlarima bakiyorum simdiden hayalini kurmaya baslamislar bile. Bir cogunda cocuk sevgisi fazlasiyla var. Ama bende yok iste, sevemiyorum.
Ayrica su düsünceyi de anlayabilmis degilim.: "Senin annen senin gibi düsünüp cocuk istemeseydi sen olmazdin." veya da "Iyiki seni dogurmusum." Biraz farkli düsünürsek bambaska bir sey cikiyor ortaya. E o dogmasaydi zaten onu keske dogursaydim diyemeyecektin. Su an iyiki dogurmusum diyebilecegimiz o kadar cok bebek varki hepsi cöpe gidiyor, bizim bir anlik cinsel dürtümüze bagli hayatlari. Su an gidip (evlilik disi veya degil) iliskiye girsem belki bir hayat meydana getiririm ve iyiki getirmisim diyebilirim, ama o benim elimde. Ne yani baslamadan bir hayati bitirmis mi oluyorum? Ya aslinda o kadar derin ki bu konu. Ic güdülerimizi birakip objektif düsünsek ne kadar ilginc oldugunu anliyoruz. Sadece anlik ic güdülerimle ben bir hayat meydana getiriyorum. Ve asil tuhafima giden de toplumda ayip sayilan, tabu olan cinsellikle ben bir insan dünyaya getiriyorum. Biri kesinlikle kutsal sayilan hatta kadini yücelten, olmadigi zaman asagilatan annelik, digeri asla acikca konusulmayan, ciftler arasinda bile utanc verici görülen, yüz kizartan cinsellik. Zitligin yakinligina bir bakin. Biri olmazsa öteki olmaz.
Bu tip konulari destikce bir cok sey cikiyor icinden. Ama olsun sorgulamak güzeldir, ben seviyorum en azindan. Böylece yasami anlamaya calisiyorum. Niye yasiyorum ben demiyorum, tat aliyorum yasamdan.
Valla sebeplerim o kadar fazla ki ileride birini elesem diğeri tutar kolumdan.İçgüdü desen 27 yaşında bir kadında daha çıkmadıysa kaçında çıkar merak ediyorum.Umarım hiç çıkmaz.
Başka bir topikte 50 sine gelmiş çocuksuz bir çiftin hala el ele göz göze gayet mutlu yaşadığını okudum..İşte ben de böyle bir ömrün hayalini kuruyorum zaten.Umarım nasip olur.
Oliviacım hoşbulduk,belki emu da döner aramıza belli olmaz
aynen benim de listem o kadar uzun ki, birkaçı değişse diğerleri baki kalır, en önemlisi de sevdiğim adam da benle aynı düşüncede zaten, daha kalıcı sebep mi varbir de benim üstüme geliyor ya millet, e ..... da istemiyor diyince kalıp ay siz bulmuşsunuz birbirinizi diyenler oldu yeni taktiğim bu
umarım... dönmezse de umarım hayatı istediği yönde gidiyordur...mutludur...
işte böyle olmalı bence... çocuk istiyorsan da zamanını planlamalı ve sonra saçma yakınmalarda bulunmamalı insanlar. etrafımda o kadar çok ki; gece uyanmaktan, devamlı mama hazırlamaktan, vb. şeylerden yakınan arkadaşlarım. e pardon da fotosentezle mi büyyüecekti bu çocuk diyorum. kalıyorlar tabii cevapsız. birçoğunda ise içlerinde kalan yapmak istedikleri, ama çocuktan sonra yapamadıkları için çocuğu sorumlu tutma var. e o çocuk istemedi ki dünyaya o zamanda gelmeyi, değil mi güzel kardeşlerim?!
eminim, anne olursan bir gün kendini mutlu etmiş bir anne olacağın için çocuğunu da mutlu edeceksin
doğru karar hemen çocuk yap diyenlere hep uyuz olmuşumdur önce evliliği sindirmek gerek birde çocuk olunca yok kakası,yok ateşi ta ilkokula kadar sağlık sorunu bitmez gezmelerin burnundan gelir
Zaten bundan güzel cevap olabilir mi?O çocuğu büyütecek,anne baba olacak olan sizlersiniz.Ne diye karışırlar hiç anlamam
umarım zamansız olmaz, artık bu bebekten korunma çeşitleriyle kafayı yemekteyim. 7 ay oldu evleneli, eşim çok istiyor.ama şu anda ne o baba olacak kıvamda ne de ben anne olup bi insanın bütün sorumluklarını alabilecek sorumluluktayım. yurtdışına gitmek istiyoruz mesela, bebek olursa ve bunu yapamazsak hep içimizde kalacak. kayağa gitmek istiyorum, karnımda çocukla nasıl gidebilirm?
her şeyin bi sırası var
kesinlikle. annemve babam hala liseye başlayacak olan kardeşimle ilgilenmekten çıkıp istediği gibi gezemiyorlar. tam gezecek yaştalar oysa, emekli oldular. ama hala erteliyorlar her şeyi.
çocuklu anne olarak hem sevindim hem üzüldüm ama genel olarak kaygılarım var ama kızımdan yana değil damattan yana burada memlekette adam gibi adam zor bulursun kızımın bir teline zarar vermesi beni çıldırtır hiç bir erkeği ona layık görmüyorumArastirmalar yapiliyor, cocugu olan kadinlarmi daha mutlu yoksa cocuksuzmu, netice ayni.
Yani ne cocugu olan daha mutlu, nede cocugu olmayan.
Ama her iki tarafda kendisini daha mutlu hissediyor. Cünkü her insan bildigi seyden zevk alir bilmedigi seyin eksikliginide hissetmiyor.
Yani sonuc yine ayni klassik cümle, herkes istedigini yapsin bu hayatta, yasayacak olan o insanin kendisidir.