- 13 Ekim 2011
- 2.994
- 3.599
- 448
Merhaba hanımlar. Kaçak flores geldi :)
Aslında bu konuya değil, foruma giremiyordum birkaç gündür.
Ne sohbetler dönmüş. Başa sardırmak istemem ama sevgili olivia, balığına şifalar dilerim. Ben de Çanakkale dönüşü balıklarımdan birinin öldüğünü görünce çok üzülmüştüm. Umarım seninki toparlanır. İyi enerjiler göndereceğim ona. :)
Yaklaşık iki haftadır evdeyim. İşyerim batmak üzereydi ve daha fazla dayanamayıp ayrıldım. Kırgınlıklarım olmasaydı onlarla beraber batmayı tercih edebilirdim belki ama malesef o treni kaçırdılar.
Hazır evdeyim, kafam rahat diye kitap okuyayım dedim. Forest gibi ben de kitaba uzun ara verenlerdenim :) Mario Levi-Bir Şehre Gidememek kitabını okuyordum ki her cümleyi birkaç kez okumaktan yoruldum. Uzun ve dolambaçlı cümleleri var.
Olivia, boşanmak üzere olan arkadaşın için üzüldüm ama tespitlerine katılıyorum. Kadınlar kendi anneliklerinden önce eşlerinin babalığını düşünmeli. Tabii eğer tüm sorumluluğu tek başına üstlenmek istiyorsa ayrı konu. Aksi halde eşinden destek görememesi yüzünden huzursuzluk çıkarmaması lazım. Hep dediğim gibi, benim eşim ileride bir gün baba olma hayali kuruyor. Ben düşünüyorum ki, bu akvaryumu isteyen de bu adamdı ve şimdi yem bile vermesi için benim söylemem gerek. Balıklar artık benim oldu. Evdeki genel hali fena değildir işlere yardım eder ama malesef bekarlıkta her işini annesi hallettiği için, dağıtırken farkında olmuyor. O dağınıklığın nasıl toplanacağını düşünemiyor çoğu zaman. Şimdi ben onun çocuk isteğini değerlendirirken tüm bunları göz önüne almazsam ne oluruz? Veya bir kadın, çocuk sahibi olmak gibi ciddi bir kararı verirken böyle ipuçlarını nasıl kaçırabilir?
Ben de senin gibi şaşkınlıktan gözlerimi pörtleten bir şey duydum.
Ortak arkadaş vasıtasıyla tanıdığım bir arkadaş var. Samimi değiliz ama neler yaşadığını duyuyorum. Yeni evli ama şimdiden eşi ve onun ailesi yüzünden, biraz da kendi huysuzluğundan, psikolojik destek alıyor. Bir gün iyilerse öbür gün kötüler. Tuhaf hırsları, küçük hesapları var. Evliliğin ne anlama geldiğini bana kalırsa henüz anlamadı.
Bu arkadaş korunurken birden merak etmiş, acaba korunmasam hamile kalır mıyım diye. E haliyle kalmış da. Düşünebiliyor musunuz o ortamda bir merak bebeği!!! Deney bebeği. Üstelik çocuk düşünceleri olmadığı halde. Sırf hamilelik odaklı, ötesi yokmuş gibi, sadece bir "ACABA"nın ışığında... Hem şaşırdım, hem üzüldüm ama hiç anlam veremedim. Bu bilinçsizlikle ne olacağız hiç bilmiyorum.
Aslında bu konuya değil, foruma giremiyordum birkaç gündür.
Ne sohbetler dönmüş. Başa sardırmak istemem ama sevgili olivia, balığına şifalar dilerim. Ben de Çanakkale dönüşü balıklarımdan birinin öldüğünü görünce çok üzülmüştüm. Umarım seninki toparlanır. İyi enerjiler göndereceğim ona. :)
Yaklaşık iki haftadır evdeyim. İşyerim batmak üzereydi ve daha fazla dayanamayıp ayrıldım. Kırgınlıklarım olmasaydı onlarla beraber batmayı tercih edebilirdim belki ama malesef o treni kaçırdılar.
Hazır evdeyim, kafam rahat diye kitap okuyayım dedim. Forest gibi ben de kitaba uzun ara verenlerdenim :) Mario Levi-Bir Şehre Gidememek kitabını okuyordum ki her cümleyi birkaç kez okumaktan yoruldum. Uzun ve dolambaçlı cümleleri var.
Olivia, boşanmak üzere olan arkadaşın için üzüldüm ama tespitlerine katılıyorum. Kadınlar kendi anneliklerinden önce eşlerinin babalığını düşünmeli. Tabii eğer tüm sorumluluğu tek başına üstlenmek istiyorsa ayrı konu. Aksi halde eşinden destek görememesi yüzünden huzursuzluk çıkarmaması lazım. Hep dediğim gibi, benim eşim ileride bir gün baba olma hayali kuruyor. Ben düşünüyorum ki, bu akvaryumu isteyen de bu adamdı ve şimdi yem bile vermesi için benim söylemem gerek. Balıklar artık benim oldu. Evdeki genel hali fena değildir işlere yardım eder ama malesef bekarlıkta her işini annesi hallettiği için, dağıtırken farkında olmuyor. O dağınıklığın nasıl toplanacağını düşünemiyor çoğu zaman. Şimdi ben onun çocuk isteğini değerlendirirken tüm bunları göz önüne almazsam ne oluruz? Veya bir kadın, çocuk sahibi olmak gibi ciddi bir kararı verirken böyle ipuçlarını nasıl kaçırabilir?
Ben de senin gibi şaşkınlıktan gözlerimi pörtleten bir şey duydum.
Ortak arkadaş vasıtasıyla tanıdığım bir arkadaş var. Samimi değiliz ama neler yaşadığını duyuyorum. Yeni evli ama şimdiden eşi ve onun ailesi yüzünden, biraz da kendi huysuzluğundan, psikolojik destek alıyor. Bir gün iyilerse öbür gün kötüler. Tuhaf hırsları, küçük hesapları var. Evliliğin ne anlama geldiğini bana kalırsa henüz anlamadı.
Bu arkadaş korunurken birden merak etmiş, acaba korunmasam hamile kalır mıyım diye. E haliyle kalmış da. Düşünebiliyor musunuz o ortamda bir merak bebeği!!! Deney bebeği. Üstelik çocuk düşünceleri olmadığı halde. Sırf hamilelik odaklı, ötesi yokmuş gibi, sadece bir "ACABA"nın ışığında... Hem şaşırdım, hem üzüldüm ama hiç anlam veremedim. Bu bilinçsizlikle ne olacağız hiç bilmiyorum.
Son düzenleme: