cocuk sahibi olmadanda cok mutlu hayatini yasayan kadinlar :)))

cok eglenerek okudum kavun kokusu , evet yemek kültürü hic gelismemis bunlarin. Allahtan biz geldikde tadlari degisti bu ülkenin.
Disiplin, ooooo evet gercekten o konuda cok iyiler. Isin kötü tarafi bu ülkede rahat degilsin herkes herkesi ispiyoncu gibi takip ediyor. Gecen evin catisinda birsey yapilacak, adam diyorki catiyi yapan ( bunun meslegide var, biliyormusun yani adam catici ) buraya iskelede lazim, fiyatida su Kadar. Bende türk düsüncemle, aman bosver sen iskeleyi, o Kadar para veremem o ise, hem Kücük bir olay ve birde catinin ortasinda yani kenari olsa yine anlarim. Adam dediki haklisiniz ama gecenlerde yakalandim, 10.000 Euo ceza ödedim, 10.000 Euro`da o isi yaptiran ödedi.
Peki kim ihbar etti dedim ?
Karsidaki emekli yasli kadin, sen polisi ara ve deki, yukarida catida calisiyorlar ve iskele yok. Hayyyddaaaaaa ....

Gecen alisverisde kasada sirami beklerken, son anda bir ürünü almamaya karar verdim ve kasanin oraya biraktim, hemen bir omuzumda parmaklarla bir tiklama hissettim, kafami tabi hemen arkaya cevirdim, sevimlimi sevimli bir yasli bayan bana kizarak, onun yeri orasi degil dedi.
Bende gülerek cok haklisiniz, su an tek basinayim diye arabayi bos birakmak istemedim, dedim. Ben bakarim sen yerine birakip gel dedi. Bende tesekkür edip yerine biraktim.
Iste bence vatan sevgisi böyle olur, herkes adaletine, sokaklarin temizligine, özgürlügüne, esitligine sahip cikarsa eger iste vatan sevgisi budur.
Bizler vatanimizi seviyoruz ama bu vatan icin hic bir sey yapmiyoruz ve daha dogrusu Atatürkden sonra yapmadik, degerlerimize sahip cikamadik.Baksana anneler pislikden cocuklarini parklarda oynatamiyor, Devlet cocuklarin rahat edecegi alanlar yapmiyor ve bizlerin hic kimsenin sesi cikmiyor.
Almanya`da her köse basinda cocuklar icin park var, yesillik alan var.
 
Eşimle aynı işi yapıyoruz. Sürekli seyahat halindeydik iş nedeniyle. Gittiğimiz yerlere beraber gidiyorduk. 3,5 senelik evliyim; 1,5 sene çocuk istemedik. Sürekli geziyorduk, hayatımız otellerde geçiyordu. Çok mutluyduk. Hayattan zevk alıyorduk. Ne zaman ki çocuk için çalışmaya başladık, ben sabit bir işe geçtim, eşim ise gezmeye devam etti. Çocuğumuz olmuyor, eşimle ayrıyız, işten eve evden işe...çok mutsuzum Allah beterinden saklasın. Çocuksuz da çok mutluyduk yani.
 
BEYAZ KURT , inan anlamiyorum, eskiden bu kadar cok yoktu böyle olaylar yani her kadinin cocugu olurdu nerdeyse. Artik kimyasallardanmidir, modern yasantinin getirdigi sagliksiz kosullarmidir, nedir ?
Neden kadinlar artik zor hamile kaliyor, bunu hep cok duyuyoruz bu son 10 senedir. Inan bende anlamiyorum ama bu bir gercek.
Inan bilmiyorum neyin insani mutlu ettigini ?
Sadece kendi hayatim icin, kendi evliligim icin verdigim en dogru karar oldugunu biliyorum. Dilerim isteklerin gerceklesir, eskisi gibi mutlu mesut olursunuz esinle.
Sanki bu istek evliliginizin ayarini bozmus gibi ? Eger cocuk istemeseydin, hala esinle beraber calisip, gezip tozup eglenecekmiydiniz ? Dogrumu anladim ?
Ne düsünüyorsun ? Esin ne düsünüyor ? Kendisi gezmeye devam ettigine göre, bu cocuk isini o pek umursamiyor, daha cok senmi umursuyorsun ? Merak ettim, eger mahsuru yoksa anlatirmisin ?
 
Eşimin de benim de tıbbi bir sorunumuz olmadığı halde çocuğumuz olmuyor. Eşim çok fazla takmıyor aslında, rahat bir insan. İlginçtir ki gitgide de daha anlayışlı daha sevecen olmaya başladı bana karşı. Ama ben anne olamadıkça daha da mutsuzlaşıyorum; kendimi kötü hissettikçe ben de eşime daha fazla yakınlaşıyorum. Evet canım, eğer çocuk istemeseydim eşimle hala sevgililer gibi dolaşıyor olacaktık. Ama bilmiyorum, anne olmayı çok istiyorum. Özellikle son 8 aydır saplantı gibi oldu. Doktoruma yalnız gidiyorum hep. Son gidişimde eşimi de götürdüm. Çok ağladım, eşimi de ağlattım. Bu mutsuzluğumda annemi 2 ay önce aniden kaybetmemin de payı var eminim. Yani özet olarak, çocuğumuz olsa daha mı mutlu oluruz bilemiyorum ama çocuk yapmaya çalışmazken, sadece iki sevgili gibi yaşarken ne kadar da mutluyduk... Ne kadar güzel iki dosttuk; seyahat arkadaşıydık, can yoldaşıydık. Şimdi o otel odalarında yalnız, ben evde mutsuz
 

Çok keyifli bir yazı . Okurken çok eğlendim Paylaşım için teşekkürler .

Tabi her fikirde olduğu gibi burada da genellemeleri ve tümevarımları sevmem . Okurken yazıların gerçeğe yakınlığından çok , gerçekten uzaklığı eğlendirdi beni zaten

Maddeler tamamen Türk anasının yaptıkları yanlış , a-ha da doğrusu burada Alman anası şeklinde kaleme alınmış ama , bir çok madde de bilimsel ve pedagojik açıdan Alman anası örnekleri yanlış aslında .

Dip not : Süt dişleride zaten kendiliğinden düşüverir . Bir çok çocuk ilk düşme deneyiminden sonra diğerlerini (zaten düşmek üzeridir) kendi çıkarır .

Dipsiz not : Biz Türk anneleri de fena değiliz aslında . Bazen aşırı korumacı gibi görünen , aslında doğal seleksiyon sevgi kabartılarımız da ; özünde çocuğa bir aidiyet duygusu verir . O aileye ait olduğunu bilmek , sevildiğinin ve korunduğunun farkında olmak , güven hissi ;elbette kurallar ile desteklenirse ...korkulanın aksine doğru insan yetiştirmenin yoludur . Malum ki ; kabarık suç dosyasına sahip kişilerin geçmişi incelendiğinde ; aile içi sorunlar , şiddet , ilgisizlik , kendi haline bırakılmışlık mevzu bahistir .

Kendi fikirlerini söyleyebilecek öz güvende , kendi işini halledebilecek yetide , özgür iradeli bir çocuk yetiştirmenin yolu ... pedagojide ''buzdolabı anne'' diye tabir edilen ve buradaki Alman anne tanımı ile örtüşen model değildir . Bu model annelerin çocuklarında da , çok küçük yaşlarda her şeyi tek başına halletmekten kaynaklı , gruba adapte olamama , kimseye ihtiyacı olmama düşüncesi ile ''sevme'' olgusundan uzaklaşma , asosyalleşme ve hatta otizm görüldüğü ile ilgili çok güzel makaleler vardı . Bulabilsem paylaşırdım




 

Kesinlikle buzdolabı anne tanımı çok doğru. Benim annem disiplinli bir kadindi ama onu sevgisiyle harmanlardi ve tadından yenmezdi :)) hatta annemin meşhur bir lafı vardır: ben hayir dediysem hayırdır nokta. :)) o yüzden hayir deyince hiç ısrar edip kendimizi yormazdik boşuna.

Bunun yanısıra sonsuz sevgisi vardı, sarilirdi operdi hasta olunca basimizda beklerdi sabahlara kadar. Alman anneler de bu eksik sanırım.

Kac yaşında kadinim hala gelecek zaman sürpriz yapma sakın haber ver de sevdiğin yemekleri yapayim der.. ki sevdiğim yemekleri kendim de yapabiliyorum zaten.. kadina agiz tadiyla sürpriz yapamadım bu yüzden :))
 
anaokulu öğretmenimizde alıntıladığınız yazıdaki türk kadınlarının genelde yaptığı hataları anlattı alman anası nasıldır bilmem,ama istisnalar mutlaka vardır bu arada.çok mudehaleciyiz,aman terleme ,üşüme,ye,yeme,özelikle çocuğu bolca yedirip şişmanlatınca iyi anne olduğunu düşünenlerde var
 
olivia kaç yaşındasın?
 

Kesinlikle . Bu konuda konuştuğumuz anneler çok oldu . Çocuğun kilosuna takılmayı bırakıp , ne ile nasıl vakit geçirdiğine odaklanmalıyız .

Ben genel olarak Türk annesi bir halttan anlamaz , doğurmuş salmış yazı ve fikirlerini sevmiyorum .Yoksa elbette ''anne'' başlığı altında hangi ülkenin , mezhebin ya da dinin kadınlarını incelesek ; hatalar silsilesi olacaktır .

Asıl vurgulamak istediğim , sürekli kol kanat gerip çocuğa fırsat vermemek kadar ; özgür olsun , kendi ayakları üzerinde dursun bahanesi ile hiç bir şeyi ile ilgilenmemek noktası .

Neyse , başlığa bakınca bunları konuşmanın yeri bu konu değil aslında . Ama konu anneliğe ve özellikle Türk anneliğine gelince , forum ruhu yazmayı dürtüklüyor
 
türk annesi kötüdür kim diyebillirki,evet hayat konusunda fazla mudehaleciyiz,ata erkil toplum olmamızdan,evli arkadaşlarımın çoğu bu konuda sıkıntılı artık büyükler evliliğe mudehale ediyorlar,çocuğunu terbiye etmene,gelinin sokağa çıkmasına dek,kültürlere bağlı kalmak güzel ama olumlu değişiklikler şart
 
@cryptic, yasimi, dogum yapip yapamayacagim icin sorduysan, dogum yapamayacak yastayim artik, bunu bastan belirteyim
Ama dediklerine katiliyorum.
 
Yabancı annelerde görüp beğendiğim şeyler:
- hayır kelimesinin hayır demek olduğunu öğretebilmeleri. İsterim de isterim diye tepinen çocukları olmuyor bu sebeple.
- çocuğa kendi başına bir şeyler yapması/başarması için alan bırakıyorlar, gerekirse ayakkabıyı giymesi 20 dakika sürsün ama kendi yapsın mantığındalar.
- bebek zamanlarında olsa dahi hayatlarını durdurmuyorlar, bu sebeple saatli bakıcı uygulaması yabancılarda çok yaygın.
- toplum içinde şımarıklık nediyle ağlamasına ve bağırmasına müsaade etmiyorlar. En büyük takdir buna.

Ülkemizdeki annelerde beğendiğim şeyler:
- belki doğru belki yanlış ama, okuyarak uyulama yapmaya çalışıyorlar genelde. Hani o bebek kitapları var ya, atıyorum her ağladığında kucağına alma yazıyor, o zaman almam gibi.
- bir de besleme için pazardan malzeme alıp yapanları takdir ediyorum.

Kendi ülkemizdekilerden çok beğendiğim şeylerin çıkmama sebebi, daha kendi büyümeden ve kendini yetiştirmeden anne olma peşine düşen kadının çok olması. Az mı okuduk BDV bölümünde 19 yaşımdayım, çocuğum olmuyor konularını... Sanki kendini yetiştirmiş de yeni bir bireyi şekillendirebilecek. Daha ergenlik dönemi bitmemiş yahu.

Mesela çocuklu misafirden şikayet eden konu açılıyor, elbette annelerin daha ağırlık verdiği konu oluyor, orada bile görüyoruz çocuk bu yapacak tabii diyenleri. Maalesef çok çok az sayıda anne "hayır efendim, yapacaksa bizim evimizde yapar, başkalarının evini batırmaya hakkımız yok" diyor. Vega84tü sanırım, çantasında sofra bezi taşıyormuş kadın, çocuğu bir şeyler yerken sermek için. Ne kadar güzel ve önemli bir düşünce. Kazara dökülen, batırılan şeyler önemsiz zaten, bilerek sürenler var ya bir de sürmesine izin verenler, bir kaşık suda boğasım gelenler.
 
Benimkiler evde bile bir şey yediklerinde sofra bezi sererim. Yanımda da taşıyorum eğer gittiğim yerde olmayacağını düşünüyorsam.

Vegayı çok beğeniyorum. Mükemmel bir anne. Dilerim çok Mutlu olur.

Bugün bir arkadaşım geldi. Çok severim kendisini de çocuğunu da ama ev resmen savaş alanına döndü. Beyaz Berjerlerim çikolata olmuş :) allahtan leke tutmayan kumaş.

Çocuksuz eve gideceksem eğer anneme bırakıyorum çocukları valla. Çünkü oyalanacak bir şey,oynayacak bir arkadaş bulamazlarsa bana da huzur vermiyorlar.
 
Bu arada yarı Türk yarı Alman anası gibi davranıyorum :) sonuna kadar kirletebilir,çamurla oynayabilirler. Karışmam ama eve gelince muhakkak banyoya sokarım.

Sevmedikleri sebzeleri çorbanın içinde kakaladığım ve brokoli yemeleri için sonsuz tezahürat yaptığım doğrudur işe yarıyor mu tezahüratlar? Hem de Nasıl
 


Hemen bu geldi aklıma, kutzi efekti de kutsalın sevimlisi
Hatırlarsan bizim eve çocuklarınla gelebilirsin demiştim sana zamanında, gelebüüüülersiniz, çünkü biliyorum ki sen de dikkatlilerdensin, çocuktur yapar diye düşünmüyorsun her şey için.

Ayrıca çocuklar oynasın elbette ya, tamam yeşil alan, park vs yeterli değil ama, toprakla oynasın, elleriyle mıncıklasın, üstüne meyve suyu döksün, top peşinde koşarken dizini yaralasın, eliyle silkelesin dizindeki tozu, üflesin devam etsin oynamaya. Ama bunları park alanında yapsın. Sokak araları hem cidden güvenli değil arabalar açısından, hem de çok ciddi gürültü oluyor. Kendimi de düşünmek zorundayım
 
O brokoli yenecek
Oturduğum semtte 5-6 tane büyük park var. Bir de sitenin küçük parkı. Yazın akşamları ben bankta otururken onlar oyun oynuyorlar izlemek keyif veriyor.

Senin de köpeğin vardı di mi? Kaç yaşında? Cinsi ne? Benimkiler bayılıyorlar hayvanlara. Böcek,sinek,örümcek,kedi,köpek ne varsa oynuyorlar
 
Amaaannnnnn bir yandan herkes istedigi gibi yetistirsin, benim hic umurumda degil diyesim var ama gelecek nesilin dilerim iyi olmasi ülkem adinada iyi olacagi icin, yinede bu konu ( cocuksuz oldugum halde, ne haddimeyse ) beni ilgilendirdigini itiraf etmeliyim. Parlak bir nesil yetistirmenin bizim elimizde oldugunu hepimiz cok iyi biliyoruz, buda bizim ülkemize yansiyacaginida cok iyi biliyoruz, onun icin dilerim cok güzel bir nesil yetisiyor diyelim ve ümitlerimizi hep yukarida tutalim.
Annelerin bilincli olmasi, mutlu, saglikli ve basarili insanlar yetistirmesi hayatimizi her alanda kolaylastiracak.
Gecen okuyorum, 18 yasindaki cocuk 16 yasindaki kiz arkadasini tüfekle öldürüyor onu red etti diye. O annenin yerinde olmak istemezdim, acaba nerede hata yaptim diye kahrolurdum herhalde.
Yani yoksa bana ne, ama degil iste, evde iyi yetistirmedigin bir köpek bile gidip komsunun cocugunu isirabiliyor yani demek istedigim zarari sadece o aileye degil tüm topluma yansiyor.
Konu alman anne veya türk anne degil. Konu cocuk istemiyorum ama yapanlarinda büyük bir sorumluk bekledigini hatirlatmak. Bunu iyi yapana zaten üstüne alinmaz ve ben iyi bir anneyim der ve bu konuyada destek verir.
Kadinlar bir ülkenin kaderini belirler.
 
Benimkinin cinsi cadırella, yeni bir ırk bu Ondan öğreneceğimiz çok şey var, bakışlarıyla bir güzel yönlendiriyor kocamı, bir güzel, valla şu hayatımda ben beceremedim daha
Oynasınlar hayvanlarla, ne güzel, vicdanlı olurlar, empati kurabilirler. Hayvanlarla büyüyen çocukların daha sağlıklı, daha vicdanlı ve daha sorumluluk sahibi olduklarını yazdılar kaç kere İsviçreli bilim adamları İsviçreli mi bilmem de her şey onların başının altından çıktığı için anayım dedim
 
Eğer çocuk istemediysen ve hiç denemediysen sorun yok hayatına mutlu mesut devam edersin ama çocuk istediysen ama olmuyorsa ve bu şekliyle çocuksuz devam ediyorsan bu ikisi tamamen farklı şeyler. Yine mutlu olabilirsin ama ilki gibi kesinkes bir mutluluk olmaz.
Ben gerçekçi bir insanım. Çocuklarla da çok iyi anlaşamam belki bebeğime evlenir evlenmez -bilinçsizce sanki hemen hamilemi kalıcam yahu diyerek- hamile kalmasaydım erteleyerek hiç yapmama seçeneğine doğru yol alabilecek karakterdeydim... Ama şimdi her şey çok ama çok farklı. Karşılıksız ve saf sevgi ne demektir bunu yaşıyorsun. Mucize ne demekmiş anlıyorsun. Yazmak isteme sebebim ilk mesajınızda bu iki kadını aynı kefede gibi anlatmışsınız. Değil kesinlikle ben bebek sahibi olamayan bir hanım olsaydım aynı kefeye de koyulmak istemezdim hiç çocuk düşünmeyen bir kadınla.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…