Ben bu durumu kabullenemiyorum,şu çocukların itiraflarını okurken gözlerim doluyor,peki bu çocukların anneleri nasıl kıyıyor bu çocuklara.Nereye gidiyoruz böyle.
Türkiye de çocuk gelin sayısı zamanla azalması gerekirken her geçen gün artıyormuş,okuduğumda şok olmuştum.O yazıyıda bulursam ekliycem.
peki bu çocukların anneleri nasıl kıyıyor bu çocuklara?
Çocuk gelinler mi artıyor....yoksa çocukları kadın olarak görebilen sapıklar mı?...
Ne acıdır ki el kadar çocuk hayır diyemiyor...ama ne rezalettir ki babası yaşındaki sapık da hayır demiyor...
22 yaşında bir genç kızın sevgilisi ile aynı evde yaşamasını sorgulayan devlet 35 yaşında adamın yaşı büyütülse bile hala lise çağında olan bir çocukla evlenmesine ''ailesi izin verdiyse '' karışmıyor...
Kadınlarımıza kendine değer vermesi gerektiği öğretilmiyor....kadına değer veren çocuklar yetiştirmesi gerektiği öğretilmiyor...
Çaresizliği öğrenerek yetişiyor yetişiyor kadınımız...
Erkeğin elinin kiri deniyor...
İçkisi yok kumarı yok deniyor...
Vurduğu yerde gül biter deniyor...
Nasıl olacak bilmiyorum ama kadınlarımızın öğretilmiş çaresizlikten kurtulması lazım..başka yolu yok...
ben yalnızca doğu da olduğunu sanıyordum, illeri görünce şaşırdım..
içim titredi okurken....
Yapılan araştırmalar özellikle İç Anadolu Bölgesinde de Doğu ve Güneydoğuanadolu daki kadar yaygın olduğunu göstermiş çocuk gelinlerin.ben yalnızca doğu da olduğunu sanıyordum, illeri görünce şaşırdım..
içim titredi okurken....
Bir kız çocuğu 16 yaşında mahkeme kararıyla, 17'sinde ebeveyn imzasıyla evlendiriliyorsa, 11'nde dini nikah adı altında bir aileye veriliyorsa biz bu dramları daha çok okuruz.
Liseye giden çocuğa evlilik izni verip "evlenenler açık öğretime devam eder" maddesi eklenirse çocuk gelinlerin sayısı artar, biz hala başka şeylere yatırım yapalım, hala 18 yaşın altındaki çocukların evlenmesine onay verelim.
Aslında çözüm o kadar basit ki, bu çocukların ailelerden alınıp barınacağı yerler yapılabilir, okutulur, meslek sahibi olmaları sağlanabilir, aileler müftülük, din adamları kanalıyla bilinçlendirilebilir, çocuklarını 18 yaşından önce evlendiren ailelere cezai işlem uygulanabilir, bu çocuklara sahip çıkmak zor değil ki, sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri, iş adamları desteğiyle aşılamayacak bir sorun değil, yasalar tekrar düzenlenir, yaşı küçük çocukların evlendirildiğini tespit etmekte zor değil, yaşadıkları köylerde düğün yapılıyor, o köyün bir muhtarı var, muhtar devletin memuru demek, kaymakamlığa, kolluk kuvvetlerine bildirmesi bu kadar zor mu?
Bu çocuklar intihar etmeden, öldürülmeden alınacak bir sürü önlem var ama malesef biz hep olay olup gencecik bedenler yitip gittikten sonra vahlanmaktan başka birşey yapmıyoruz, olay olur biz konuşuruz, yıllardır bu böyle...
DÜŞÜNDÜREN TABLO: SON 3 YILDA 18 YAŞ ALTI 130 BİN KIZ EVLENDİRİLDİ
Siirt'in Pervari ilçesinde 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında anne olan, 14 yaşında ise ikinci çocuğuna hamileyken düşük yapan ve önceki gün de evinde silahla vurulmuş cansız bedeni bulunan 'çocuk gelin' K.Enin dramı, Türkiyenin ayıbı olarak nitelendirilen çocuk gelin vakalarını yeniden gündeme getirdi.
Son 3 yılda 130 bin 18 yaş altındaki kız çocuğunun gelin edildiği Türkiyede, öncelikle zorla evlendirilmenin suç kapsamına alınarak Türk Ceza Kanununa girmesi gerektiğini belirten Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez, 15 yaşın altındaki bireylerin zorla evlendirilmeleri kesinlikle bir insanlık suçudur. Birleşmiş Milletler zorla evlendirmeyi bir tür modern kölelik olarak nitelendirmektedir diyerek çözüm önerisinde bulundu.
KIZ ÇOCUKLARI 20 KAT MAĞDUR
İçişleri Bakanlığının Haziran 2013 verileri, Türkiyede çocuk gelin sayısında gelinen son noktayı gözler önüne serdi. Son 3 yılda 18 yaş altında evlenenlerin toplam sayısı 134 bin 629 olarak açıklanırken; 18 yaşını doldurmadan evlenen erkek çocuk sayısı 5 bin 763, kız çocuk sayısı ise 128 bin 866 olarak tespit edildi. Reşit olmadan evlendirilen kız çocuklarının sayısın erkek çocukların sayısından 21 kat daha fazla olması da dikkat çekti.
KESİNTİSİZ SUÇ SAYILMALI
15 yaş altındaki çocukların evlendirilmesinin çocuk hakları ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez, 15 yaşın altındaki ya da kaç yaşında olursa olsun bireylerin zorla evlendirilmeleri, kesinlikle bir insanlık suçudur, vahşettir. Birleşmiş Milletler zorla evlendirmeyi bir tür modern kölelik olarak nitelendiriyor. Avrupa Birliği 2002 ve 2006 yılları arasında zorla evlendirmeyi önlemek amacıyla 11 yönerge çıkardı. Ülkemizde de zorla evlendirmeyi cezayı gerektiren bir haksızlık olarak nitelendirmek ve ayrı bir suç tipi olarak düzenlemek zorunludur. Zorla evlendirme bir netice suçu olarak değil, kesintisiz suç olarak düzenlenmelidir. Bunun için de bir kişiyi sadece evlenmeye zorlamak değil, evliliği devam ettirmeye zorlamak da suç haline getirilmelidir diye konuştu.
EVLENDİRİLMEK İSTENEN ÇOCUKLAR AİLELERDEN ALINSIN
Yrd. Doç. Dr. Dönmez, böyle bir yasanın çıkması halinde, önemli olanın, ağır ceza mahkemelerinin verdiği bir cezadan ziyade, zorla evlendirilmek istenen çocukların velayetinin devlet tarafından ailelerden alınması gibi yaptırımların olması gerektiğini ifade etti. Genç yaştaki evliliklerin eğitim ve ekonomik seviyeyle değişen bir olgu olduğuna vurgu yapan Dönmez, Bazen berdelle verilen, bazen mal gibi satılan kız çocuklarının dramları her gün karşımıza çıkıyor. Önemli olan, ailelerin farkındalığını ve eğitimini artırmamız. Bu bir devlet politikası haline gelmeli dedi.
BU İNTİHARA ZORLAMADIR
Evlilik içinde veya dışında kadına yönelik psikolojik şiddetin bir görünüş biçiminin de kadını intihara zorlama olduğunu kaydeden Burcu Dönmez, bununla da mücadele yöntemlerini anlattı. Dönmez, Psikolojik şiddet en önemli baskı unsuru. TCK 84. maddeye göre, Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır deniyor. Bu hareketlerden yalnızca birisinin gerçekleştirilmesi suçun oluşması için yeterlidir. Bu suçun oluşması için failin hareketi, azmettirme, teşvik etme, başkasının intihar kararını kuvvetlendirme ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etme ile sınırlı olmalı. Buna karşılık intihar bizzat mağdurun özgür iradesine dayanarak aldığı bir kararın sonucu olarak gerçekleştirilmelidir. Eğer fail, ölümü doğuran icrai hareketi de kendisi gerçekleştirmiş ise intihara yönlendirme değil, kasten öldürme suçu oluşur. Bundan başka cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler kasten öldürme suçundan dolayı cezalandırılır diye konuştu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?