- 23 Mart 2015
- 154
- 94
- 48
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #241
Korkuyorum ben pedagoga gitmekten. İstemediğim bir şey duymaktan. Garip evet ama korkuyorum işte.
Benim yiğenim de sizin çocuğunuza benzer tavırları vardı. Şimdi 5 yaşına giriyor biraz daha uslandı şükür başka yaramazlıklar peşinde biz pedeoga bile götürdük normal bu çocuk neden getirdiniz diye kızdı doktorlar. 2 yaş sendromudur birazda tek çocuk olmanın verdiği şımarıklık Allah yardımcınız olsun birazcık daha sabır o o şekilde sinirlendiğinde onu sakinleştiricek bi şey yicek oyun oyuncak duş suda oyun gibi bişey keşfetseniz sakinler biraz. Benim yiğenim banyoyu sever çok banyoda leğene su dolduruyoruz 1 saate yakın kendi kendine oynuyor.Evet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.
Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.
Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.
Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.
İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.
Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.
Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.
Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.
Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Evdede yemek yemem mumkun değil zaten.ben dışarıdaki durumu anlattimBen bir yerde hatta evde bile insan gibi yemek yemeyeli o kadar uzun zaman oldu ki, artık bunu problem etmiyorum bile :)
Sınıfımda DEHB tanısı konmuş ve ilaç kullanan bir çocuk var. Benden önceki öğretmeni başka okula gidince bana geldi, çocukla 1 hafta geçirdikten sonra ameliyat için bir kaç hafta raporluydum ve o ara başka öğretmene gitti. Çocuğu okuldaki bütün öğretmenler tanıyor, herkes nefret ediyor öyle bir çocuk.
Geri döndüğümde bu çocuğun problemleriyle uğraştık. Şimdiye kadar yapılanlar: çocuk kalkmak istiyorsa kalkıp gezebilmesi, tek oturması, yazmak istemiyorsa yazmaması, okumak istemiyorsa okumaması(derslerinde bir hayli geride), her gün sürekli yapma,etme,yanlış, olmadı gibi şeyler söylenmesi. Ben bu düzenden de hiç hoşlanmam yani sınıfta istediği kadar problemli veya geride olsun bir çocuk boş boş oturamaz ve görmezden gelinemez. Önce çocuğun olmadığı bir gün sınıfla konuştum, sosyalleşmesi için yardımlarına ihtiyacım olduğunu, yalnız hissettiği için sinirli olabileceğini, kötü davranışlarda doğrusunu anlatmalarını, derslerde yardımcı olmalarını falan rica ettim. İlk farkettiğim şey çocukta müthiş bir ilgi çekme çabası var, zaten gün içinde en çok onunla özel ilgilendiğim halde sürekli bir şey söylemek için gelmek istemesi, ona ben aldırmayınca yaramazlık yapması, derslerini yapmaması, yalan söylemesi gibi şeyler...Aile bu konuda yardımcı olmadı, hocam bir şey yapamıyoruz konuşuyoruz anlamıyor gibi şeyler söylediler. Velhasıl sınıfla birlikte gerçekten uğraştık, çok sabrımı zorlayan zamanlar oldu, bazen kötü bir şey söylememek ve yapmamak için bir kaç dakikalığına sınıf kapısına çıktım. Velilerin şikayetlerini bastırdım, sınıftan gitmesi yönündeki isteklere sert tepkiler verdim. Sonuçta çocuk son 3 ay ilacı bıraktı, daha uyumlu bir çocuk oldu, sınıfta ders boyunca oturabiliyor, derslere katılıyor ama doğru ama yanlış, derslerinde hala geride ancak o ancak özel dersle toparlanabilir, hırçınlığı tam geçmedi hala biraz var ama eskisi gibi durumları kalmadı.
Demem o ki her çocuğa ulaşılabilir, belki %100 bir düzelme sağlayamayız ama toparlamamız mümkün sadece hangi dilden anladığını bulmak biraz zaman alabilir. Sizinki henüz küçük, kendi ifade edememenin verdiği bir problem de vardır muhakkak ama hangi yöntemleri deniyorsanız onu değiştirin ve kararlı olun. Bu arada bahsettikleriniz otizme uymuyor ancak takıntılı olması obsesif olabileceğini düşündürdü sadece.
psikiyatriste hiç götürdünüz mü?Evet yine ve yeniden konu oğlum. Benim artık söyleyecek sözüm kalmadı. Elim ayağım titriyor, sol kolum uyuştu. Sinirden mi yoksa artık vücuduma mı vurdu bilmiyorum. Şu an düğün evinde insanlardan uzak karanlık bir odada oğlumu sallarken ağlayarak yazıyorum.
Şehir dışında kuzenimin düğünü var. Gitmesem küseceği için, halamın da bende çok emeği olduğu için oğluma rağmen geldim düğüne. Sabah uyanınca başladı delirtmeye. Uyanır uyanmaz sırf cam tencere kapağını fırlatmasına izin vermediğim için sinirlenip bir bardak suyu modemin üzerine boşalttı. Hırsı geçmedi bardağı fırlatıp kırdı. Dolapları boşalttı vs. O bunları yaparken ben yolculuk için çanta hazırlamaya çalışıyordum.
Güç bela çıktık evden. Taksiye bindik ve taksiden inmemek için iki saat yolun ortasında ağlayarak kendini yerlere attı ne yapsam, ne konuşsam fayda etmedi. Ağzında tek cümle "sarı taksi" üç saat boyunca sadece bunu söyledi. Sonra otobüsü beklerken deli dana gibi etrafa saldırdı. Bizim binmeyeceğimiz otobüse binmek için kendini parçaladı. İnsanlar acıyarak bakıyor bana. "Allah sana sabır versin" diyerek. Dişlerimi o kadar sıktım ki dişim kırıldı. Ağzında yine tek cümle "mor otobüs". Kendini tamamen kapatıyor ve bunu tekrarlıyor. Iki saat de böyle geçti.
Sonra terminalden kardeşim beni almaya geldi. Bu arada kusura bakmayın hala titriyorum karışık yazabilirim. Kardeşimin arabasıyla düğün evine geldik. Insanlar eğleniyor, yiyor içiyor. Akrabalar benimle konuşmak istiyor falan. Avazı çıktığı kadar bağırıp kendini yerlere atmaya başladı yine. Bu sefer yeni cümle "dayının arabası". Dikkatini dağıtmaya çalışıyorum, konuşuyorum, oynuyorum. Düğünden falan geçtim yeter ki dursun sussun... Aynı cümle tekrarlanıyor sadece "dayının arabası" başka cevap yok. Başka iletişim yok, sadece bu cümle. Herkes "bu çocuk engelli mi" diye soruyor daha çok geriliyorum. 30 tane çocuk var ortamda o sadece dayının arabası diye bir taraflarını yırtıyor.
İstediği olmayınca yemek yiyen bir teyzenin önündeki tabağı alıp fırlattı. Bardakların dolu olduğu leğeni fırlattı. Hepsi kırıldı. Zaten sürekli her şeyi fırlatıyor. Yine acıyan gözler. Allah sana sabır versin biz böyle çocuk görmedik cümleleri. Bir sorunu mu var normal değil bu çocuk demeler.
Belki de gerçekten normal değildir. Belki de teşhisi falan koyulmamış bir ruh hastalığı vardır iki buçuk yaşındaki bir çocuğun.
Anormal diyenler bir yandan da her boku çok hızlı öğrenmesine bakıp "zekadan yapıyor bunları" demeye başladılar. Ya ben sadece normal bir çocuk istiyorum. Zeki olmasın ya olmasın. Normal, sabit durabilen bir çocuk. Çok mu şey istiyorum ben ya.
Şimdi karanlık bir odada uyutmaya çalışıyorum. Ve gerçekten bir gün gözümün kararmasından korkuyorum. Bugün dövmediysem bir daha dövmem heralde ama ölmek istiyorum ben. Gerçekten bu şımarıklık falan değil. Abartıyorsun diyenler cevap bile yazmasın. Yeterince bozuk sinirlerim. Düğün evinde 40 kişi var ve hepsi anne. Hepsi de böyle bir çocuk görmedik dedi. Yani abartıyorum ben. Benim hayatım bitti bunu biliyorum sadece.
Düzelecek, geçecek demeyin. İçine şeytan kaçmış gibi davranan bir çocuk düzelmez. Artık öyle bir raddedeyim ki annelik yapmak istemiyorum. Onu çok fazla seviyorum. Asla üzülsün zarar görsün istemiyorum. Ama ben yapamıyorum artık gerçekten. Tam iki saattir uyutmaya çalışıyorum. İnadına uyumuyor. Gözleri kapanırken açıp ekmek istiyor. Çünkü delirmedim daha delirmek lazım. Aç falan da değil. Direniyor sadece.
Ne yapayım ben evden hiç çıkmayayım mı. Sanırım en doğrusu bu. Ağlamamı durdurabilirsem insanların yanına geçeceğim. Lütfen bana dua edin, fikir verin ne bileyim bir şeyler söyleyin. Çünkü yarın yine aynı şeyleri yaşayacağım ve yarın düğün de var.
Mizmizlanmak olarak basitçe anlatıp örnek vererek konuştum iletişim yolunu bulması gerekir diye düşündüğüm için. Özel çocuklarla da bi iletişim şekli var bence çocuklar onlara verilen tepkiler sayesinde şiddete veya agresiflige başvuruyor lar biraz da öğrenme bence çocuk normal ama sağlık açısından bi problem var mı varsa destek anlamında uzmanlara götürülmeli.sakin zamanları da olduğunu da söylemiş konu Sahibi bence ilgi ve sevgi tek ilaç bu çocuğa. Cikilmayacaksa çıkmayacak sosyal Etkinlik yapilmayacaksa yapmicak çocuk bi dönemi atlatana kadar. Tüm hayatını bi çocuğa bağlamaya karşıyım ama böyle bu çocuk sosyallesmeye bile evde başlamalı bence ilk arkadaşlikları evinde kurmalıBazı çocuklar özeldir , hormon , zeka, psikoloji v.s olarak farklıdır.
Mizmizlanmak çok ayrı asilik , inatçılık , vurup kırmaya endeksli çocuklar çok ayrı.
O kriz anlarından istediği kadar seviyesine insin, sevgi göstersin asla düzelmez.
Uzman desteği şart olan çocuklar var. Bu anneden kaynaklanmıyor.
Kimin sözüydü hatırlamıyorum ama çocuğun 3. ebeveyni anne babasının arasındaki ilişkidir diyordu. Acaba o noktada mı var bazı düşünülmesi gereken şeyler?Baba konusuna pek değinmek istemiyorum. Oğluna çok düşkün çok sever ama bizim iletişimimiz pek yok.
Korkma, güzeli düşün. Ben de çok düşündüm inan bana, her davranışı altında acabalarım oldu, ne üstün zeka süper olsun dedim "Normal olsun, ortalama olsun sıradan olsun çocuğum" diye çok dua ettim. Ama artık ebeveynler, anneler daha bilinçli, sen senin annenden daha farkındasın daha gözlerin açık, ben benim annemden birkaç adım öndeyim. Nesiller böyle böyle tamir oluyor; bundan bir 10-15 sene önceki gibi değiliz daha çabuk önlem alabildiğimiz-daha doğruya sevk edebildiğimiz zamanlardayız. Bunların esasen bir hastalık değil, yeri geldiğinde parlatılması gereken bir fark olduğunun bilincindeyiz.
Özelden dilediğin zaman yazabilirsin, konuşuruz; ben de ara ara atarım ilaçları "Gerek yok!" derim çünkü içgörü geliştirdim; gerektiğinde "Vurun iğnemi" derim, gerektiğinde "Bi bırakın beni, az böyle kalayım geçecek" derim geçer. Evet, herkes bunu anlamaya muktedir değil, sene 2018 ama değil. Boşver oraları. Her çocuk nevi şahsına münhasır, bugünkü öfkesi yarına dinginlik olur, bugünkü çileden çıkarışları yarına empati olur-anlayış olur... Biraz daha sabır ve bazen "Aman yahu!" demek kadar basit. Düğün evi karışıversin, çocuktur, olur. Çocuğa yakışır o kadar hırçınlık, mahçup olma; bugün 5-10 bardak kırılır ama gün biter gider, sen kırma kendini. Yineliyorum, en çok desteğe senin ihtiyacın var, kendini lütfen ihmal etme 2. plana atma. Bakma sen, buralarda diyoruz "Erkekler kadınlar eşit, erkekler de baksın etsin" vb. ama kadının enerjisi o kadar önemli ki ailede, kadın o kadar kilit nokta o kadar kıymetli ki... Eşini çek konuş, gerekirse anneni-babanı kim varsa; seni yalnız koymasınlar, seni dinlendirsinler. Çocuğun için elbette uzman görüşlere baş vur ihmal etme ancak kendini serip bitirme kuzum. Yardım al, fiziksel olarak, mutlaka.
İçinde de biriktirme, on yüz bin kere konu aç gerekirse, anlat dur rahatla.
İnsan bazen yorum yaptığına pişman oluyor burda.. kötü niyetle söylenmiş bir şey değildi ben sizin ne okuyup be okumadığınızı bilemem yazdıklarınız karşısında bir yorumda bulundum sadece... daha da yapmam zaten ilk ve son :)Çokça duydum bugün otizm tahminini :) elbette aldım uzun süreli olmasa da, tekrar alacağım iki ay sonra.
Hohh bu ne yaSeni anliyorum sanirim.. 2yas sendromu dedikleri bu olsa gerek.. o 40 annenin 40i gormediyse boyle cocuk senin cocugunun sorunlu oldugunu gostermez. Bence biraz aranizda mesafe olusmus. Herkese kapa kulagini gozunu. Ben onun annesiyim yazik muhtac bana aramizda bi iletisim turu kurmaliyim de.. ya bunlari soylemek kolay biliyorum. Benim kizim da cilidirik ben de o kadar deliriyorum ki.. gecen gun aglama krizinde morara morara aglarken kucagimda getirirken cocuga sus dayak cennetten cikma dye bosuna dememisler dovmedik boyle oldun doverim seni derken buldum kendimi. Cok uzuluyorum sonrasinda cunku cok seviyorhm onu. Belki de ben onu severken o nite bana bunu yasatiyor seysi yasiyoruzdur.
Sizinki arabalara takmis kafayi. Bence arabalarka ilgili ortamlara girmeyin kendi ozel araciniz yoksa meseka gitmeyin bi yere cocuktan sizin sinirlerinizden onemlj mi. Ona gostermiyceksiniz en iyisi arabalari.. :/
Benimki de bu aralar deli gibi kovalarla legenlerle sularla oynamak istyor soguk sularla.. ama yikanmaktan neffret ediyor. Banyonun kapisindan sokamiyorum disarda olcak ve legenle oynycak. Ben elimi gotursem yanina aglayip kut kendini yerlere atiyor falan. Yikayamiyorum 2aydir anca vucuduna 2tas su dokup cikariyorum surati mor sesi boguk..o halde sacini basini mi ykayim. Naparsan yap gez oyle diyip birakiveriyorum cabalamayi..suydu legendi kovaydi gostermemeye calisiyorum kendini kaybedip asla cikmak istemedigi icin. Neyse ki yaz mevsimi ama tehlikeli seyler yapicak biraksam.. :/ sokakta kedi goruyor yanina gidiyor hayvanin. E atlasa tirnak gecirse isirsa napcaz acaba.. kucagima alsam kafa atiyo kuut burnuma. Kucagimda yay oluveriyo dislerini skiyo falan. Bi delirme donemleri oluyo demekki..
Sakin olman lazim senin. Cok daha beter durumdasin benden. Ben de galiba daha beter olucam cunku cocuguma kizmadim etmedim oyle cok. Duzgyn konusuym anlatym istedim ama pek anliyo ya laftan.. isine geleni anlar ancak..tepeme cikti yani kisacasi.
Duzeltmek de bizim elimizde ya nasjl bilmiyorum iste :/ sabirli olmak gerek. En iyisii kalabalik ortamlara girmeyin bi sure ve yaramazliklari olabildigince gormeyin ustunde durmayin. Inatlasmasin..
Kendi kendimize yetiyorduk. Olanla oynuyorduk olmayanla bakışıyorduk:))suan sinirden delirmis bir anne olarak yaziyorum
zamane anneleri olarak cocuklari cok simartiyoruz.. size simartmissiniz demiyorum yanlis anlamayin ozelestiri yapiyorum belki sizde yaptiniz ayni hatayi ama yapiyoruz bunu.. memnuniyetsiz cocuklar yetistiriyoruz.. 31 yasindayin bizin cocuklugumimuz boyle degildi.. biz simartilmadik iyi ki simartilmamisiz.. sorunlu bireyler olmaktan kurtulduk..sevgi ile simartma arasindaki ince cizgiyi koruyamadik.. disari cikiyorum butun cocuklar ayni.. ne alinan oyuncaktan ne yedigi yemekten mutlu olan var..
sosyal medyada mukemmel annecilik oynayan annelerinde payi buyuk.. onlara benzeyecegiz diye tepemize cikarttik 2 yasindaki cocuklari.. valla kimse alintilayip nasil bir dusunce demesin.. etrafiniza bir bakin bu kadar imkanlar icinde hangi cocuk mutlu hangi cocuk terbiyeli kanatkar..
Malesef oyle.. Bı arkadasim çağırır mesela kahve ıcelım diye gideriz.. Meyvesuyu soylerım kendi de meyvesuyu ıster genelde.. Hayır ben milkshake ıcıcem der yahu 6 yasında sen nerden biliyorsun onu.. Hayır demeye korkuyorum inanın hayır bızde küfür gıbı sanki.. Bagıra bagıra aglar. Sıcak bir cay ıcmeyelı yıllar olmustur belki.. Kahvaltı da dahi oyle koltuk tepelerinde gezer inatla sabırla gıder getiririm oturturum. Cunku yemek vermedıgım zaman yemek demez. Aclıktan olecegını bilse yine de yemek istiyorum demez.. Etten baska hıcbısey yemez. Ayy cok dolmusum yaa
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?