- Konu Sahibi bendebuyudum
-
- #61
Hiç birseyin garantisi yok aslında, evimiz olsun arabamız olsun diyoruz, çabalıyoruz çalışıyoruz bakalım oturabilmek binebilmek nasip olacak mı demi bunu düşünmüyoruz. İnsanlar hayat standartını iyileştirirken bir taraftan çocuklarının büyüdüğünü kaçırıyorlar.Al benden de o kadar. 7 yıldır aynı şirkette çalışıyorum asıl mesleğim muhasebe şirket içinde muhasebeyi tutuyordum ama ithalat ve ihracata bakan arkadaş 6 yıl önce aniden işten ayrılınca yerine birini bulana kadar idare et dedikleri bütün işler üzerime kaldı.
Çok bunaldım herkes, her şey üstüme geliyor.
Yüküm çok fazla ama aldığım maaş ise tek kişinin aldığı maaş hatta piyasaya göre o bile çok az.
Haftanın 5 günü çalışıyorum sabah 08:30 da çıkıyorum 19:00 da evde oluyorum.
1,5 yaşında kızım var, ona yeterince vakit ayıramıyorum akşamları en fazla 3-4 saat görüşüyoruz onuda yeterince iyi değerlendiremiyorum.
Kızımdan ayrılırken aklım, yüreğim evde kalıyor çalışamıyorum onu çok özlüyorum.
Eşimin maaşı rahat rahat geçinmemizi sağlar ama birikim yapamayız, evimiz kira ve planlarımız var.
birde senelerdir çalışıp üretmeye kazanmaya alıştığım için zorlanacağımı düşünüyorum.
Ama iş stresinden kurtulmayı evime ve kızıma zaman ayırmayı çok istiyorum.
Öyle kararsız öyle çıkmazdayım ki...
Sağolsun eşim destek oluyor istemiyorsan çalışma diyor ama ona da kıyamıyorum hedefleri yapmak istedikleri var ve ben çalışmazsam o hedeflerine kavuşmakta sıkıntı yaşar.
Ben ki bir kadın mutlaka çalışmalı, geliri olmalı tüm sorumluluğu eşine yüklememeli paylaşmalı diyen biriydim ama şimdi çok karışığım.
yazılanların hepsini tek tek okudum. arkadaşım ben şahsen çalışmamayı asla düşünmüyorum. benim işim de hiç kolay değil çağrı merkezi gibi bir yerde çalışıyorum sabah sekiz buçuktan itibaren türlü insanla telefonda uğraşıyorum yetmiyor gelen gidenle ilgileniyorum. ve inanın her çeşit insanla karşılaşıyorum haketmediğim halde insanlar telefonda bana bağırabiliyorlar bunun gibi birççok şey üstelik sadece 900 tl alıyorum. cumartesi de 4 e kadar çalışıyorum.haftanın 6 günü full çalışıyorum anlayacağın tüm bunlara rağmen gerçekten çok bunaldığım zamanlar da olmuyor değil. ama pazar günleri benim herşeyim sabahları geç kalkarım mükellef bir kahvaltı keyfinden sonra işime gücüme bakarım sonrasında yemek hazırlarım. akşamında abur cubur keyfi falan. bazen dışarı çıkar gezeriz. tabi ki cumartesi çalışmasam iyiydi ama. bana pazar günü de yetiyor yani. mesela ben çok şey içn kendimi kasmam olduğu kadar. temizliğimi yaparım. ütüm baktım ki yetişmiyor ütücüye veririm. pantolon gömlek falan ütülettirrim. ayda 25-50 tl arası pek dokunmuyor tabi ki açıkçası. ütüye ayıracağım vakti ve enerjiyi kocamla vakit geçirerek harcarım. ama emin olun şu an çalışmak benim için paha biçilemez. beni en çok tetikleyen kayınvalidemle altlı üstlü oturmak sanırım. ilk bi buçuk ay çalışmadım o zaman her gün geliyordu vesaire. o sebeple şu anda planlarım arasında kesinlikle evde oturmak yok. bi de borçlarımız daha yeni bitti. biraz para biriktirmek istiyoruz açıkçası. bi de ben çalışmanın rahatlığını hiçbişeye değişmem. istediğim zaman istediğim şeyi alabilyorum eşime kendime evime. ama evdeyken öyle olmuyordu. herşeye ne gerek var deniyordu. şimdi ise laf söyleyemiyor açıkçası. çünkü ortaya bir para konduktan sonra ayda 300 tl istediğim gibi para harcama hakkım var. böyle anlaştık. diyeceğim o ki kesinlikle tek maaşla geçinilmez. üstelik benim evim de kayınpederin üstüne kiramız da yok. çocuk olana kadar çalışmaya devam benim için.
Ben sana göre daha şanslıyım cumartesi pazarım boş. ama İşlerimiz yoğun olunca gecede çalışırız cumartesi pazarda çalışırız bizim işlerde kışın yoğun geçer neyse stres çok fazla anlayacağın. Bebek konusunda streste çok etkiliyor kan testi vermiştim olmayan şeyler çıkmış daha 1 yıl olmamıştı kan testini yaptıralı neyse hormonlarda süt hormonum fazla çıkmış oda gebeliğe engelmiş ama ilaçla düşüyomuş yani büyük bi sorun değil perşembe günüde hsg yani rahim filmi çekilcek çok canım sıkılıyorinşallah bişi çıkmaz git doktora hemen nolur nolmaz.
Hiç birseyin garantisi yok aslında, evimiz olsun arabamız olsun diyoruz, çabalıyoruz çalışıyoruz bakalım oturabilmek binebilmek nasip olacak mı demi bunu düşünmüyoruz. İnsanlar hayat standartını iyileştirirken bir taraftan çocuklarının büyüdüğünü kaçırıyorlar.
Benim çalıştığım yerde paketlemede bir bayan arkadaş var, iki kızı vardı şimdi üçüncüye de hamile, işe girme amacı kredi çekip araba almaktı. Krediyi çekip arabayı aldılar ama aralık sonu işi bırakacak inşaallah bebegi dünyaya gelince o da işten ayrılacak. Buarada bakacak kimsesi yok çocuklarını memleketine gönderdi haftasonları arada bir gidip görüyor. İsten ayrıldığında 1000 tl ödemesi olacak kira ve kredi sadece eşide 1450 lira alıyor ama olsun yeter ki çocuklarım yanımda olsun ben geçinirim diyor.
Herkesin hayattan beklentileri farklı oluyor, birin elde etsek birini elde edemiyoruz. Ben evimde oturmanın bile tadını bilmiyorum, bu pazar günü erken kalktım salonuma güneş girdiğini gördüm düşünebiliyor musunuz normalde pazarları o kadar erken kalkmam çünkü hafta içide güneş o kadar doğmadan evden çıkarım.
Hiç birseyin garantisi yok aslında, evimiz olsun arabamız olsun diyoruz, çabalıyoruz çalışıyoruz bakalım oturabilmek binebilmek nasip olacak mı demi bunu düşünmüyoruz. İnsanlar hayat standartını iyileştirirken bir taraftan çocuklarının büyüdüğünü kaçırıyorlar.
Benim çalıştığım yerde paketlemede bir bayan arkadaş var, iki kızı vardı şimdi üçüncüye de hamile, işe girme amacı kredi çekip araba almaktı. Krediyi çekip arabayı aldılar ama aralık sonu işi bırakacak inşaallah bebegi dünyaya gelince o da işten ayrılacak. Buarada bakacak kimsesi yok çocuklarını memleketine gönderdi haftasonları arada bir gidip görüyor. İsten ayrıldığında 1000 tl ödemesi olacak kira ve kredi sadece eşide 1450 lira alıyor ama olsun yeter ki çocuklarım yanımda olsun ben geçinirim diyor.
Herkesin hayattan beklentileri farklı oluyor, birin elde etsek birini elde edemiyoruz. Ben evimde oturmanın bile tadını bilmiyorum, bu pazar günü erken kalktım salonuma güneş girdiğini gördüm düşünebiliyor musunuz normalde pazarları o kadar erken kalkmam çünkü hafta içide güneş o kadar doğmadan evden çıkarım.
benim tavsiyem çalışmayın.
çevremden ve kendimden biliyorum, çalışan kadının masrafı çok oluyor, kazandığının da bereketi olmuyor.
bir çok iş kadını stres gerginlik yüzünden sürekli hasta ve sürekli doktorlarda.. kazandığını hastaheneye, çocuk bakıcısına, temizlikçi yardımcıya, kıyafete vs. harcıyor.
karı koca çalışanlara bakıyorum yine de geçinemiyorlar, şikayet ediyorlar hallerinden.
oysa babanın az da olsa bir maaşla ev geçindirdiği aileler gül gibi geçiniyor ve şikayet de etmeeybiliyor.
insan kazandıkça daha çok harcıyor, israfa yöneliyor.
oysa kanaat ve iktisat paraya bereket getiriyor.
dahası, çalışan kadınların kocasına karşı tahammülsüz olduğunu ve bu yüzden geçimsizlik ve huzursuzluk çıkardığını da itiraf etmeliyiz.
ben de çalışıyorum ama evlenince çalışmayı düşünmüyorum.
çalışma ve para kazanma işi kadının kimyasını bozuyor bence.
benim tavsiyem çalışmayın.
çevremden ve kendimden biliyorum, çalışan kadının masrafı çok oluyor, kazandığının da bereketi olmuyor.
bir çok iş kadını stres gerginlik yüzünden sürekli hasta ve sürekli doktorlarda.. kazandığını hastaheneye, çocuk bakıcısına, temizlikçi yardımcıya, kıyafete vs. harcıyor.
karı koca çalışanlara bakıyorum yine de geçinemiyorlar, şikayet ediyorlar hallerinden.
oysa babanın az da olsa bir maaşla ev geçindirdiği aileler gül gibi geçiniyor ve şikayet de etmeeybiliyor.
insan kazandıkça daha çok harcıyor, israfa yöneliyor.
oysa kanaat ve iktisat paraya bereket getiriyor.
dahası, çalışan kadınların kocasına karşı tahammülsüz olduğunu ve bu yüzden geçimsizlik ve huzursuzluk çıkardığını da itiraf etmeliyiz.
ben de çalışıyorum ama evlenince çalışmayı düşünmüyorum.
çalışma ve para kazanma işi kadının kimyasını bozuyor bence.
Ben ömür boyu çalışmayayım demiyorum zaten sadece bir süre ara vermek istiyorum. Hayat şartlarını da biliyorum ama biraz dinlenmek hakkım sanıyorum.
biz ev almaya karar verdik hatta beğendik de bir ev, k.pederim begenmedi biraz eski diye o yüzden kaldı oysa oturacak bizdik ve biz ödeyecektik. Şimdiki kira giderim kadar kredi ödeyecektim o evi alsam ama olmadı. Şimdi ev almak gibi bir hevesim yok artık ileride olursa olur. Eşimin de iyi bir mesleği var aslında belgesini almasına az bir zaman kaldı. Sonra kazancı ona göre artacatır. Ben sadece bir süre idare edebilir miyim diye sordum.
İnsanın cebinde parasının olması çok güzel, birikim yapacagım diye bankadan para çekmeyip parasız gezdigim de üç kuruşla idare ettiğim de oldu ama bilemiyorum işte arkadaşlar.
Ben de üniversite mezunuyum ve kamuda çalışıyorum.
Evli ve çocuk sahibiyim.Çalışan kadının başına gelebilecek hertürlü sıkıntıyı yaşadım.
Hastalıklar-ameliyatlar-vefat vs.vs.
Kamuda çalıştığım için ve geleceğimi düşündüğüm için işimi bırakamam.
FArklı bir yaşantım olsaydı çalışmamayı düşünebilirdim.
Ama bu hayat şartlarında çalışmam zaruri.
Ev kredisi ödüyorum.HEr ailenin başını sokabileceği bir çatısı olması gerek diye düşünüyorum.
Buna hırs denemez heralde:))
Aileden bir variyetiniz yoksa kendi evinizi kendiniz tırnaklarınızla kazıyarak almak durumundasınız.
ÇAlışma hayatının kadını yıprattığı çok doğru.
Kadınların çalışmadığı ailelerde o eve mutlaka dışarıdan bir maddi ek destek giriyor.
Tanıdığım tüm ailelerde bu böyle.
YAni bir evleri olması ve ortalama düzeyde yaşamaları için bu şart.
Yoksa kimse alınmasın ama 1500 tl gibi bir rakama çalışan bir erkek nasıl bir ev için yatırım yapabilir.
Mutlaka bir aileden kalan bir para-bir gelir bişey olması lazım.
Yanılıyomuyum arkadaşlar.
Neysse meseleyi eve indirgemek niyetinde değilim ama bir ailenin temel gereksinimi bir evdir bana göre.
Kimyamız bozulmuyor mu bozuluyor tabi.Pek çok fedakarlık yapıyoruz.
Ancak yaptığımız fedakarlığın da takdir görmesini pekliyoruz:))
İdare edip edemeyeceğin senin harcamalarına bağlı.
Çok kısıtlı bir mutfak harcaman varsa-yakıtın azsa-taksit yoksa-faturalar düşükse- tabiki bir süre idare edebilirsin.
Bunu enine boyuna tartıp karar verecek olan sensin:))
Ben de uzun bir tatil yapmak isterdim açıkcası ancak ben de sınırlı izin kullanıyorum ve senelerdir izinlerimi hastalık ve ameliyatlara ayırdım çok acıdır ki.
Sen de çocuğun olunca farklı sıkıntı ve ihtiyaçlarla tanışacaksın ve yeri gelecek bugünlerini arayacaksın ah be o günlerde ne rahatmışım ben diyeceksin:))
O işten soğuduğun belli.Bırak o zaman bir süre dinlen.Daha net düşüneceğinden eminim.
Çalışan kadınların da evinde bereket olur.Söylemeyin böyle cümleler ya.
Alnımızın teri ile helalinden kazanıp,kimseye yük olmadan borcumuzu ödüyoruz.Gayet te bereketi var paramızın.
İnsan haram lokma yemiyorsa bereketinin olmamasının hiç bir sebebi olamaz. Çalışan ve ekonomik özgürlüğü yerinde olan kadın tahammülsüz değildir. Sadece tahammül etmek zorunda değildir o kadar. Klişe laflar vardır eskiden bu kadar boşanma olmuyordu diye. Evet kadının gidecek yeri ve kendi ayakları üzerinde duracak kadar imkanı olmadığından her şeyi sineye çekip öyle "tahammülsüz" tavırlar sergileyemiyordu. Başka bir konuda da belirttiğim gibi, boşanma olmaması bir evliliğin başarılı olduğu anlamına gelmez, ya da kadının kocasına "tahammülsüz" davranmaması onun mutlu olduğu anlamına gelmez. Temizlik için yardımcı tutmak israf değildir bence ya da yeni kıyafetler, güzel bir tatil, yurt dışına küçük bir gezi.
Avatar resminize de bakıp hala kinayeli yazmak istediğinizi düşünmek istiyorum.
ben gerçekleri yazdığımı düşünüyorum.
kadın sırıtını kocasına dayamalı, devlete değil.
çevrenize bakın, kaç tane devlet memuru olup da mutlu evliliği olan kadın var?
ya hiç evlenmeyenler, ya boşanmış olanlar ya da mutsuz evliliğini çocukların hatırına sürdürenler çoğunlukta.
kendi ayakların üzerinde durmaya o kadar yatırım yaparsan sonuçda kendi ayakların üzerinde yapayalnız kalakalırsın.
biz kadınlar kendi mutsuz sonumuzu kendi ellerimizle hazırlıyoruz.
kocasına destek olmak için çalışan kadınları çok takdir ediyorum ama bir çoğumuz kocamızın eline bakmayalım diye çalışıyoruz.
anne ve babalarımız bile koca eline bakmayalım diye, dünyanın her türlü hali var diye bizi okutuyor.
sonunda okuyup kendi ayakları üzerinde durmayı başaran kadınlar da (ben dahil) evlilikle ilgili yüksek beklentilerle yükleniyoruz ve kimseyi beğenmez oluyoruz.
birini kazara beğenip evlensek bile sırtımızı devlete yaslamanın verdiği rahatlık yüzünden kocamızın hiç bir kahrına katlanamıyoruz.
oysa herkesin az çok kahrı vardır.
kusursuz eş arayan yuva kuramaz.
ben kendim de az çok öyleyim ve kendimi törpülemeye çalışıyorum. çünkü hatamı görebiliyorum.
ben gerçekleri yazdığımı düşünüyorum.
kadın sırıtını kocasına dayamalı, devlete değil.
çevrenize bakın, kaç tane devlet memuru olup da mutlu evliliği olan kadın var?
ya hiç evlenmeyenler, ya boşanmış olanlar ya da mutsuz evliliğini çocukların hatırına sürdürenler çoğunlukta.
kendi ayakların üzerinde durmaya o kadar yatırım yaparsan sonuçda kendi ayakların üzerinde yapayalnız kalakalırsın.
biz kadınlar kendi mutsuz sonumuzu kendi ellerimizle hazırlıyoruz.
kocasına destek olmak için çalışan kadınları çok takdir ediyorum ama bir çoğumuz kocamızın eline bakmayalım diye çalışıyoruz.
anne ve babalarımız bile koca eline bakmayalım diye, dünyanın her türlü hali var diye bizi okutuyor.
sonunda okuyup kendi ayakları üzerinde durmayı başaran kadınlar da (ben dahil) evlilikle ilgili yüksek beklentilerle yükleniyoruz ve kimseyi beğenmez oluyoruz.
birini kazara beğenip evlensek bile sırtımızı devlete yaslamanın verdiği rahatlık yüzünden kocamızın hiç bir kahrına katlanamıyoruz.
oysa herkesin az çok kahrı vardır.
kusursuz eş arayan yuva kuramaz.
ben kendim de az çok öyleyim ve kendimi törpülemeye çalışıyorum. çünkü hatamı görebiliyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?