Bundan sonra ne olacak? Güzel şeyler duymaya ihtiyacım var.

Vatkenaydusamtayms .!.:

Oo süper. Yani sen bu adamla yaşadığın şehire mecbur değilsin. şimdi kendine sıfırdan temiz bir sayfa açıyorsun. Bu sefer eski yaptığın hataları yapmıyorsun. Evet belki başka hatalar yapacaksın ama bu evliliğindekileri tekrardan yapmayacaksın.
Sizin ortada çocuğunuz filan da yok. Bu adamı bir daha görmek zorunda değilsin.
1- İntikam almıyorsun.
2- mümkünse ortak tanıdığınız, size laf taşıyacak herkesi siliyorsun.
3- Daha 28 yaşındasın. sana garantisini veriyorum. Bu hayat sana en az 28 kere daha yeniden başlaman için şans verecek. Ama toparlanırsan.
Kiloluyum mu yazdın önceki sayfalarda. Kendine iyilik yapmak istiyorsan olabileceğinin en iyi versiyonunu ol. Şu an henüz erken ama spora yazıl. Çalışıyor musun? Kazandığın para ile tatile git. Kendine güzel kıyafetler al.
İstediğin zamanda Antalya’ya gelebilirsin. Ben sana kalacak yer ayarlarım

Genişletmek için tıkla...

28 kere yeniden başlama fırsatı mı? Bu ne kadar güç veren bir cümle.

Zerre .!.:

Belki 38 belki 39

Genişletmek için tıkla...

Ben de seni 19 diye düşünüyorum. Kaç yaşındasın?

Tenceresiz kaldim anne .!.:

Elbette ki geçecek sen bu güzel kalbinle en güzel günleri ,en sağlam sevgiyi sonuna kadar hak ediyorsun !
Canım pamuk kalbinde nick in gibi hep mutlu ol inşallah yazacak çok şey varda aslında kelimelere sigdiramiyorum hayat sana herşeyin en güzelini sunsun inşallah

Genişletmek için tıkla...

Amiin sana da ınsallah tencere, saglikla huzurla insallah

Tenceresiz kaldim anne .!.:

Ben de seni daha büyük zannediyordum pamuk , çok olgun yazıyorsun maşallah

Genişletmek için tıkla...

Kendimi küçümen hissettim sayenizde kızlar.

Vatkenaydusamtayms .!.:

Oo süper. Yani sen bu adamla yaşadığın şehire mecbur değilsin. şimdi kendine sıfırdan temiz bir sayfa açıyorsun. Bu sefer eski yaptığın hataları yapmıyorsun. Evet belki başka hatalar yapacaksın ama bu evliliğindekileri tekrardan yapmayacaksın.
Sizin ortada çocuğunuz filan da yok. Bu adamı bir daha görmek zorunda değilsin.
1- İntikam almıyorsun.
2- mümkünse ortak tanıdığınız, size laf taşıyacak herkesi siliyorsun.
3- Daha 28 yaşındasın. sana garantisini veriyorum. Bu hayat sana en az 28 kere daha yeniden başlaman için şans verecek. Ama toparlanırsan.
Kiloluyum mu yazdın önceki sayfalarda. Kendine iyilik yapmak istiyorsan olabileceğinin en iyi versiyonunu ol. Şu an henüz erken ama spora yazıl. Çalışıyor musun? Kazandığın para ile tatile git. Kendine güzel kıyafetler al.
İstediğin zamanda Antalya’ya gelebilirsin. Ben sana kalacak yer ayarlarım

Genişletmek için tıkla...

Bunu bireysel bir tartisma olarak yazmıyorum. Konu sahibi için de yazmıyorum. O zaten istemediğini soyluyor. Sosyolojik bir tartışma olarak ele alalım.
Madde madde ilerleyecegim. Tamamen benim fikirlerim. Belki hatalı belki değil.
1- İntikam kirli bir duygu değildir bence. Kinin, nefretin peşinde dolaşmak zordur. Ama top ayağına gelirse vurmak kişinin sayginligidir. Kötüye de iyi gibi davranırsa insan, o kişinin hayatındaki iyilerin önemi kalmaz.
2- Temiz sayfa diye birşey de yoktur. Ancak mevcut sayfada daha akilcil olabilmek için analiz etmek kadar sayfadaki paragrafları da hakkıyla, adil sonlandirmak lazım ki yeni paragraf daha doyurucu olsun.
3- Eski eşin yaptığı travmaya travma eklemek. Konu sahibi eski eşi arayıp hesap sormak, ayağına kadar gelen topa vurmak yerine tüm hayatını bu sebeple tekrar değiştirsin. Ortak tanıdıkları silsin. Niye? Daha yalnız hissetsin diye mi? Önce hesapları kapatıp sonra kendi isterse istediği hayatı kursun.
4- Sular dalgalanmadan durulmazmis. Benim tecrübem eğer aman tadım kaçmasın, aman o üzülür bu üzülür diye denizin dalgalanmadindan korkarsan dünyanın öbür ucuna gitsen aynı sınav karşında.
5- Yaklaşımınız enerji alanını tamamen bu olaydan çekmek anlamında doğru ama konu sahibi de evliya değil. Bugün artık psikoloji dergilerinde dahi New age yaklasimlarin insanı daha da hasta ettiği konuşuluyor. Ki bence de böyle.
6- Adam bulaşabilecek bir adamsa ve bundan korkuluyorsa( bu kesinlikle TR'de haklı bir sebep) o zaman sorunun kendisiyle alakası olmadığı ve ama gerçek sorunu açıklamayacağını söyler.
7- Daha da yazarım ama yoruldum

pamuk musun nesin .!.:

Kendimi küçümen hissettim sayenizde kızlar.

Genişletmek için tıkla...

ya çünkü küçücüksün kuzu geçekten de....

monoi .!.:

“Pamuk muyuz neyiz” pamuk musun nesin :)

aynı durumdayım mavi. baktım sevilmişliğim yok, olduysa da nihayete varamadı. Hep seven oldum, hepsi sevgimin farkındaydı ve dile getirdi minnet duydu. Kimsenin vazgeçemediği olmadım, olduysam da kısa sürdü.

Bugün düşündüm biri benim için ne yapsa etkilenirim diye, dedim ki herhangi bir şey/ ufacık bir şey yapsa etkilenirim. Öyle bir yokluk, öyle bir kimsenin beni düşünüp el uzatmamışlığı. Herkesin her işini hallettim ki bu da nasiptir, halledebilmek bana nasip olmuş şükürler olsun, ama benim ufacık bir yardıma ihtiyacım olduğunda ortada yoklardı. Hepsi için vardım ve varım ama hiçbiri benim için hiçbir zaman olmadı. Bu arada çok kıymetli ve bana kıymet veren insanlar da var ama sayıları o kadar az ki.
Akrabalar bende de aynı. Olan da yarışıyor zaten. Küsüz çoğu ile. Halalarım teyzelerim falan kalabalığız çok ama olmasalar adı belli olurdu.

Bazen bebek istiyor içim mesela, düşünüyorum bebek alışverişini, hamileliği falan. Diyorum ki olsa mıydı acaba evlense miydim, sonra diyorum hangisinden olacaktı hepsi birbirinden felaketti. İstisnasız hepsinden “annem bile beni böyle sevmedi” cümlesini duydum, anasının bile sevemediği birine değer verirsem böyle olur ne olacaktı

Oturup da derdimi anlatacağım sarılacağım eş yok, iş güç eh işte ama daha hedefime ulaşamadım, gerçek dostum var da bir iki anca var ve kendi hayatları var ha deyince gidemiyorum, bilmiyorum bi yalnız hissettim.

Bir ayet var çok üzer beni ve çok anlatır durumumu: “sonra Rabbine dönüp ‘doğrusu ben yenik düştüm, sen bana yardım et’ diye yalvardı”. Çok kulvarda yenik düştüm mavi:) ama ben de kazanacağım, biz de kazanacağız. Altının kıymetini sarraf bilir, bir gün sevdiğimiz gibi sevileceğiz.

biliyorum ki bir gün “sonunda” diyip, kavuşabildiğimize inanamayacağımız güzellikler olacak.

Bu arada hazır kalkmışken bana da bir çay verir misin sana zahmet ya, ajda bardak olsun :) çakmak kimde kızlar

Genişletmek için tıkla...

fark etmiyor ki

çok sevildiğimi biliyorum ben mesela
en ufacık bir jesti de asla hor görmem- yahu biz kedi yavrularına kıyamayan kadınlarız, emek kıymeti bilen insanlarız bizim için yapılmış bir jesti nasıl es geçeriz, tabiatımıza aykırı

ama mesela hani bir yardıma ihtiyacım olduğunda bana yardım edebilecek kapasitede insan yok ki benim etrafımda
en azından erkek yok yani o kalibrede -hakkını yemeyeyim kadın çevremin maşallahı var. fakat kız kardeşinden kadın arkadaşından gördüğün destek apayrı bir şey. duygusal/cinsel birlikteliğin olan adamın seni tamamlaması, sana destek olması bambaşka bir şey.

evet sevgilim var
evet aman migren sağlığına dikkat et ya da uyku düzenini bozma diye titizlenir -benim bazı sorunlarım var bu konularda
ama ne akademik anlamda ne ekonomik olarak ne benim varoluşsal/entelektüel sancılarıma/kaygılarıma medet olabilecek bir altyapısı yok adamın yani ne yapsın olmayanı olduramaz ki? kendi gerçekliğini de silip atamaz.

yani en fazla ben çalışırken meyve tabağı hazırlayabilir elinden gelen budur ama mesela ben istiyorum ki -şu anda ben Dachstein turlarına bakıyorum mesela, buna o baksın, 2 gün birlikte kaçalım. ama yok. olabilmesi mümkün değil. asla da olmayacak.

aynı frekansta olmadığın, sevildiğin kadar sevmediğin zaman olmuor -ha gerçi ben erkeğin bir tık fazla sevmesi gerektiğini düşünüyorum ; bizdeki aşırı özverili hali ancak dengeler çünkü.

Neden bu yükü üstlenip, kendinize zaten bir travma olan boşanmayı daha da çekilmez hale getirdiğinizi anlamadım.
Cinsel problemler vardı demek yeterli idi.
O düşünsün, size ne?
Sonuçta evliliği bitiren kusur ona ait ve sizin üstünüze yıkmak ne demek?
Hiç mantıklı bir hareket değil bu, adamın alnını aklamışsınız halbuki kusuru bu zaten, değiştirmemek!

Ama geçecek.
Neler gelip geçiyor, evlat acısıyla bile başediyor insanlar.
Zor, çok zor lakin gerçekten geçecek.

Kadın ruhen sevildiği yerde güzelleşir, bedenen sevildiği yerde çiçek açar.
Sizi dişi hissettirmeyen, kadınlığınızı hissetmenize engel olan bir kişiden ayrılmak, kendinize yaptığınız en iyi şey bile olabilir.
Evlilikte cinsellik kim ne derse desin çok önemli bir mevzu hatta yapıtaşı.
Gerekirse ayda 1 olsun ama soluksuz olsun, insan stresini orada atıyor yahu.
E bundan sonra çiçekler açmanız, mis kokulu tarlalar olmanız, size tüm hayatı unutturacak biriyle yakınen tanışmanız dileğiyle

Zerre .!.:

Belki 38 belki 39

Genişletmek için tıkla...

benim o teyze

migrenimsi .!.:

ya çünkü küçücüksün kuzu geçekten de....

fark etmiyor ki

çok sevildiğimi biliyorum ben mesela
en ufacık bir jesti de asla hor görmem- yahu biz kedi yavrularına kıyamayan kadınlarız, emek kıymeti bilen insanlarız bizim için yapılmış bir jesti nasıl es geçeriz, tabiatımıza aykırı

ama mesela hani bir yardıma ihtiyacım olduğunda bana yardım edebilecek kapasitede insan yok ki benim etrafımda
en azından erkek yok yani o kalibrede -hakkını yemeyeyim kadın çevremin maşallahı var. fakat kız kardeşinden kadın arkadaşından gördüğün destek apayrı bir şey. duygusal/cinsel birlikteliğin olan adamın seni tamamlaması, sana destek olması bambaşka bir şey.

evet sevgilim var
evet aman migren sağlığına dikkat et ya da uyku düzenini bozma diye titizlenir -benim bazı sorunlarım var bu konularda
ama ne akademik anlamda ne ekonomik olarak ne benim varoluşsal/entelektüel sancılarıma/kaygılarıma medet olabilecek bir altyapısı yok adamın yani ne yapsın olmayanı olduramaz ki? kendi gerçekliğini de silip atamaz.

yani en fazla ben çalışırken meyve tabağı hazırlayabilir elinden gelen budur ama mesela ben istiyorum ki -şu anda ben Dachstein turlarına bakıyorum mesela, buna o baksın, 2 gün birlikte kaçalım. ama yok. olabilmesi mümkün değil. asla da olmayacak.

aynı frekansta olmadığın, sevildiğin kadar sevmediğin zaman olmuor -ha gerçi ben erkeğin bir tık fazla sevmesi gerektiğini düşünüyorum ; bizdeki aşırı özverili hali ancak dengeler çünkü.

Genişletmek için tıkla...

Ay evet. Birkaç tık fazla sevmesi gerekiyor hatta beni. Çünkü ancak o zaman sürüyor. Diğeri fazla geliyor onlara. Bunların anne gibi seviyorsun dediği aslında dümdüz ve çizgisi belli bir sevgi aslında ama çok sevgisizler fazla geliyor. Bir de mesela, ben donanım zeka kariyer anlamında da biraz önde olsun istiyorum ki etkileneyim çok hoşuma gidiyor benden çok bilen, akıl danışabileceğim adam.
Ve evet kesinlikle kadın ortamı kız arkadaş desteği ve ilgisi çok özel, ama bir erkeğin bir partnerin ilgisi çok farklı. Daha bir farklı enerjisi. İkisinin de yeri ayrı, hem kız kardeşlik hem her anlamda biriyle denklik/eşlik nasip olsun hepimize

Konu beni bi' miktar üzdü, bi miktar sevindirdi bilemedim neden sevindim. Seni ben vajinusmus zamanlarından beri bilirim ama bu denli pamuk olacagını hic düsünemedim harbi harbi pamukmussun. Bu kadar pamukluk zarar verir sana yoksa yüzünün yumusaklıgından bi tarafının yası asla kurumaz.

Her sey bitti dimi? Su an akvaryuma hapsolan bir tuzlu su balıgı gibi yabancılık cekiyosun her seye. Hatta belki de öfkeden, acıdan karanlık odalarda cig etle beslenmis köpek gibi saldırıp bagırmak istiyosun.
Bu evlilik hicbir zaman evlilik olmamıs zaten dügmeleri bastan hatalı iliklenmis gömlek gibi asagılara kadar gelmissin o bastaki hatayı görmene ragmen cabaladıkca sökmemek icin yıllarını vermissin baktın cabanı dikkata almıyor "nede olsa alıstı böyle devam eder nasılsa" diyip senin son dügmeden basına kadar cartttt diye yırtıp bitirmen soku nasıl koyduysa camuru, sucu sana atmıs tipik ataerkil türk öküzü. Kelaynagın nesli türedi bunlar bitmedi. Ayrıca ne demek böyle yasanılır falan gitsin tanzanyaya bufalo falan avlasın.

Ama sevindim cünkü cözümsüz konuları tartısmak balcıklu suda yüzmek gibidir. Kulac attıkca dibe batarsın bir yere gidemezsin battıkca batmıssın kuru lakırtıdan baska bir sey olmamıs bu yüzden zamanın ne kadar kıymetli oldugunu anlayıp bitirmissin cesaretini kutluyorum.
İnsan kendine ne yapmak icin zorlarsa bu hayatta o seyi yapmakta bir o kadar zorlanır. Kilo vermek istediğinde doymaz, varmayı düşünürse yol uzar, neyi reddedip iterse bir o kadar da kendine çeker. Kimden uzaklasırsa kendini o uzaklastıgı seyin dibinde bulur. O nedenle pamuk sen suna bak;
Ondan önce nasıldın? Kimdin bu yasam yolculugunda ondan sonra nasılsın kim oldun? Onun seni böyle yarım yolda bırakması cabalamaması, önemsememesi en nihayetinde senden hangi duyguyu cıkardı? Sende nasıl bir dönüsümü baslattı? Dolasıyla caban "unutmak" degil, her seye ragmen onun ne sekilde olursa olsun senin yasamına kattıgı hediyeyi görmek olmalı.

Ögretiyi görünce unutmak ile işin olmayacaktır.

Ben alkolden devam edeyim, tüm bırakılmıslıklara ve bırakabilenlere arkada kalmıs tatmıs herkesin hatrına

migrenimsi .!.:

ya çünkü küçücüksün kuzu geçekten de....

fark etmiyor ki

çok sevildiğimi biliyorum ben mesela
en ufacık bir jesti de asla hor görmem- yahu biz kedi yavrularına kıyamayan kadınlarız, emek kıymeti bilen insanlarız bizim için yapılmış bir jesti nasıl es geçeriz, tabiatımıza aykırı

ama mesela hani bir yardıma ihtiyacım olduğunda bana yardım edebilecek kapasitede insan yok ki benim etrafımda
en azından erkek yok yani o kalibrede -hakkını yemeyeyim kadın çevremin maşallahı var. fakat kız kardeşinden kadın arkadaşından gördüğün destek apayrı bir şey. duygusal/cinsel birlikteliğin olan adamın seni tamamlaması, sana destek olması bambaşka bir şey.

evet sevgilim var
evet aman migren sağlığına dikkat et ya da uyku düzenini bozma diye titizlenir -benim bazı sorunlarım var bu konularda
ama ne akademik anlamda ne ekonomik olarak ne benim varoluşsal/entelektüel sancılarıma/kaygılarıma medet olabilecek bir altyapısı yok adamın yani ne yapsın olmayanı olduramaz ki? kendi gerçekliğini de silip atamaz.

yani en fazla ben çalışırken meyve tabağı hazırlayabilir elinden gelen budur ama mesela ben istiyorum ki -şu anda ben Dachstein turlarına bakıyorum mesela, buna o baksın, 2 gün birlikte kaçalım. ama yok. olabilmesi mümkün değil. asla da olmayacak.

aynı frekansta olmadığın, sevildiğin kadar sevmediğin zaman olmuor -ha gerçi ben erkeğin bir tık fazla sevmesi gerektiğini düşünüyorum ; bizdeki aşırı özverili hali ancak dengeler çünkü.

Genişletmek için tıkla...

Anneniz dominant ve müdahaleci miydi? Benim bir teorim var da. Şu ana kadar hep tuttu

sasifelekcikmazi .!.:

Anneniz dominant ve müdahaleci miydi? Benim bir teorim var da. Şu ana kadar hep tuttu

Genişletmek için tıkla...

hayır
annem dominant değildir, aksine fazlasıyla uysal ve sessizdi, hatta 50 sinden sonra ancak kendini ifade eden, konuşabilen biri olmaya başladı. tabii bu konuda hep destek olmak durumunda kaldım ona. annem ve babam arasında büyük bir sevgisizlik ve iletişimsizlik var. çünkü evlendirilmiş 2 insan. asla istememiş annem ve çok çok haklı gerekçeleri var. ben hep aralarındaki iletişimi kurmaya çalışan kişi odum. yaklaşk 10 yaşından beri. sonra 30 filan olunca artık yoruldum ve çekildim.

normalde dominant ve müdaheleci annelerin çocukları mükemmeliyetçi filan olur değil mi?

benim annem dominant ve müdaheleci değildir ama yine de mükemmeliyetçidir şöyle ki gerçekten herkesten iyi yapar yaptığı işi, aşırı fedakar ve sabırlıdır.
ama kimseye yüzüne demez asla o ne biçim iş diye. mesela tüm bunlar da ayrı ayrı sorun. benim etrafımda annem düzeyde annesi olan da yok. (annesi ilkokullu olan çevre için diyorum bunu ama annesi meslek sahibi olanlar içinde de yok sayılır). annem mesela ona kalsa asla evlenip erkek kahrı çekmezdi -ben de o yüzden evlenmiyor olabilirim. asla evlen filan da demiyor zaten hiç demedi. ama çocuk istiyorsun yapsan keşke diyor.

mükemmeliyetçilik kısmı:
şöyle ki mesela tr'de 998 ilçe varsa ben 996'sını biliyorumdur ama o kalan 2 tanesini bilemediğim için aa migren bunu nasıl bilmiyorsun olurum, (bizimkiler aaa'ladıklarından da değil bana o duygu geçtiğinden) öyle bir ortam vardı bizim evde. 99 alamazdım ben. öyle sanırdım ki hep 100 almalıyım ancak o zaman sevilmeye layık birisi olurum...ben üniversite sınavında ilk 20 içindeydim ama sevinmedim. derece olsa 1. bilemedin 2. olmam gerekirdi -ki 2.yi bile kim ne yapsın herkes 1.liğe bakar. kısaca böyle diyim yani.

Visenyaa .!.:

Konu beni bi' miktar üzdü, bi miktar sevindirdi bilemedim neden sevindim. Seni ben vajinusmus zamanlarından beri bilirim ama bu denli pamuk olacagını hic düsünemedim harbi harbi pamukmussun. Bu kadar pamukluk zarar verir sana yoksa yüzünün yumusaklıgından bi tarafının yası asla kurumaz.

Her sey bitti dimi? Su an akvaryuma hapsolan bir tuzlu su balıgı gibi yabancılık cekiyosun her seye. Hatta belki de öfkeden, acıdan karanlık odalarda cig etle beslenmis köpek gibi saldırıp bagırmak istiyosun.
Bu evlilik hicbir zaman evlilik olmamıs zaten dügmeleri bastan hatalı iliklenmis gömlek gibi asagılara kadar gelmissin o bastaki hatayı görmene ragmen cabaladıkca sökmemek icin yıllarını vermissin baktın cabanı dikkata almıyor "nede olsa alıstı böyle devam eder nasılsa" diyip senin son dügmeden basına kadar cartttt diye yırtıp bitirmen soku nasıl koyduysa camuru, sucu sana atmıs tipik ataerkil türk öküzü. Kelaynagın nesli türedi bunlar bitmedi. Ayrıca ne demek böyle yasanılır falan gitsin tanzanyaya bufalo falan avlasın.

Ama sevindim cünkü cözümsüz konuları tartısmak balcıklu suda yüzmek gibidir. Kulac attıkca dibe batarsın bir yere gidemezsin battıkca batmıssın kuru lakırtıdan baska bir sey olmamıs bu yüzden zamanın ne kadar kıymetli oldugunu anlayıp bitirmissin cesaretini kutluyorum.
İnsan kendine ne yapmak icin zorlarsa bu hayatta o seyi yapmakta bir o kadar zorlanır. Kilo vermek istediğinde doymaz, varmayı düşünürse yol uzar, neyi reddedip iterse bir o kadar da kendine çeker. Kimden uzaklasırsa kendini o uzaklastıgı seyin dibinde bulur. O nedenle pamuk sen suna bak;
Ondan önce nasıldın? Kimdin bu yasam yolculugunda ondan sonra nasılsın kim oldun? Onun seni böyle yarım yolda bırakması cabalamaması, önemsememesi en nihayetinde senden hangi duyguyu cıkardı? Sende nasıl bir dönüsümü baslattı? Dolasıyla caban "unutmak" degil, her seye ragmen onun ne sekilde olursa olsun senin yasamına kattıgı hediyeyi görmek olmalı.

Ögretiyi görünce unutmak ile işin olmayacaktır.

Ben alkolden devam edeyim, tüm bırakılmıslıklara ve bırakabilenlere arkada kalmıs tatmıs herkesin hatrına

Genişletmek için tıkla...

Bana yazmışsın gibi üzerime alınarak okudum her cümleni.
Fenomen olmuş bir caps vardı, onu anımsadım. Boşanmak üzere olan bir kadın, hakime diyordu sanırım. Benim bütün iyi yönlerimi tüketti diye. Bugün sabahtan beri kendimi sorguluyorum ben de. Kimdim daha önce, neleri severdim, en sevdiğim yemek neydi, hangi şarkıları dinlerdim, hangi kitaptan çok etkilenmiştim.....
Benden neleri aldı zaman, neleri tükettiğimi ve nelerden vazgeçtiğimi düşüdüm durdum.
Böyle biri değildim ben, hayat doluydum. Işıl ışıldım. Bana bir şey oldu, kendime yabancı hissettim kendimi. Öyle derin şeyler yazmışsın ki, yüzüme tokat gibi çarptı.
İyi geldi.
Bana da bir kadeh verirsen, ne güzel devam eder bu gece.

migrenimsi .!.:

hayır
annem dominant değildir, aksine fazlasıyla uysal ve sessizdi, hatta 50 sinden sonra ancak kendini ifade eden, konuşabilen biri olmaya başladı. tabii bu konuda hep destek olmak durumunda kaldım ona. annem ve babam arasında büyük bir sevgisizlik ve iletişimsizlik var. çünkü evlendirilmiş 2 insan. asla istememiş annem ve çok çok haklı gerekçeleri var. ben hep aralarındaki iletişimi kurmaya çalışan kişi odum. yaklaşk 10 yaşından beri. sonra 30 filan olunca artık yoruldum ve çekildim.

normalde dominant ve müdaheleci annelerin çocukları mükemmeliyetçi filan olur değil mi?

benim annem dominant ve müdaheleci değildir ama yine de mükemmeliyetçidir şöyle ki gerçekten herkesten iyi yapar yaptığı işi, aşırı fedakar ve sabırlıdır.
ama kimseye yüzüne demez asla o ne biçim iş diye. mesela tüm bunlar da ayrı ayrı sorun. benim etrafımda annem düzeyde annesi olan da yok. (annesi ilkokullu olan çevre için diyorum bunu ama annesi meslek sahibi olanlar içinde de yok sayılır). annem mesela ona kalsa asla evlenip erkek kahrı çekmezdi -ben de o yüzden evlenmiyor olabilirim. asla evlen filan da demiyor zaten hiç demedi. ama çocuk istiyorsun yapsan keşke diyor.

mükemmeliyetçilik kısmı:
şöyle ki mesela tr'de 998 ilçe varsa ben 996'sını biliyorumdur ama o kalan 2 tanesini bilemediğim için aa migren bunu nasıl bilmiyorsun olurum, (bizimkiler aaa'ladıklarından da değil bana o duygu geçtiğinden) öyle bir ortam vardı bizim evde. 99 alamazdım ben. öyle sanırdım ki hep 100 almalıyım ancak o zaman sevilmeye layık birisi olurum...ben üniversite sınavında ilk 20 içindeydim ama sevinmedim. derece olsa 1. bilemedin 2. olmam gerekirdi -ki 2.yi bile kim ne yapsın herkes 1.liğe bakar. kısaca böyle diyim yani.

Genişletmek için tıkla...

Kardeşin var mı migren?

migrenimsi .!.:

hayır
annem dominant değildir, aksine fazlasıyla uysal ve sessizdi, hatta 50 sinden sonra ancak kendini ifade eden, konuşabilen biri olmaya başladı. tabii bu konuda hep destek olmak durumunda kaldım ona. annem ve babam arasında büyük bir sevgisizlik ve iletişimsizlik var. çünkü evlendirilmiş 2 insan. asla istememiş annem ve çok çok haklı gerekçeleri var. ben hep aralarındaki iletişimi kurmaya çalışan kişi odum. yaklaşk 10 yaşından beri. sonra 30 filan olunca artık yoruldum ve çekildim.

normalde dominant ve müdaheleci annelerin çocukları mükemmeliyetçi filan olur değil mi?

benim annem dominant ve müdaheleci değildir ama yine de mükemmeliyetçidir şöyle ki gerçekten herkesten iyi yapar yaptığı işi, aşırı fedakar ve sabırlıdır.
ama kimseye yüzüne demez asla o ne biçim iş diye. mesela tüm bunlar da ayrı ayrı sorun. benim etrafımda annem düzeyde annesi olan da yok. (annesi ilkokullu olan çevre için diyorum bunu ama annesi meslek sahibi olanlar içinde de yok sayılır). annem mesela ona kalsa asla evlenip erkek kahrı çekmezdi -ben de o yüzden evlenmiyor olabilirim. asla evlen filan da demiyor zaten hiç demedi. ama çocuk istiyorsun yapsan keşke diyor.

mükemmeliyetçilik kısmı:
şöyle ki mesela tr'de 998 ilçe varsa ben 996'sını biliyorumdur ama o kalan 2 tanesini bilemediğim için aa migren bunu nasıl bilmiyorsun olurum, (bizimkiler aaa'ladıklarından da değil bana o duygu geçtiğinden) öyle bir ortam vardı bizim evde. 99 alamazdım ben. öyle sanırdım ki hep 100 almalıyım ancak o zaman sevilmeye layık birisi olurum...ben üniversite sınavında ilk 20 içindeydim ama sevinmedim. derece olsa 1. bilemedin 2. olmam gerekirdi -ki 2.yi bile kim ne yapsın herkes 1.liğe bakar. kısaca böyle diyim yani.

Genişletmek için tıkla...

Tamam mükemmeliyetci de olur. Teori yine kismen tuttu.
Teorim su sinirlari zorlanan ya da sürekli müdahale edilen( siz de bu akademik başarı anlamında olmuş) ve bu özellikle anne tarafından yapılan çocuklar en başta akademik anlamda çok başarılı olsa da sonra dünyayı doyurmak, memnun etmek ve ortamın çözüm bulan kişisi olmak istiyor. Ancak bu şekilde rahatliyor. O yüzden kimi konularda oto sansür uyguluyor ilerki yıllarda akademik olarak, özel hayatta kendi kendini sabote etme basliyor ve çevrede o kişi çözüm bulan oluyor ama kendi sokugunu dikemiyor. Hep pasif eteğinin dibinde dolaşan insan oluyor hayatında.

Boleyn Kizi .!.:

Teşekkür ederim migrenimsi beni ayakta tutan eşim ve eşimin desteği zaten. Gerçekten de kötü gün dostuymuş ama yine de evladımın sağlığı ile imtihan olmak bana fazla ağır geliyor.

Genişletmek için tıkla...

Evladına şifa diliyorum bir an önce feraha kavuşun insallah ailece

mavi mucize .!.:

Bana yazmışsın gibi üzerime alınarak okudum her cümleni.
Fenomen olmuş bir caps vardı, onu anımsadım. Boşanmak üzere olan bir kadın, hakime diyordu sanırım. Benim bütün iyi yönlerimi tüketti diye. Bugün sabahtan beri kendimi sorguluyorum ben de. Kimdim daha önce, neleri severdim, en sevdiğim yemek neydi, hangi şarkıları dinlerdim, hangi kitaptan çok etkilenmiştim.....
Benden neleri aldı zaman, neleri tükettiğimi ve nelerden vazgeçtiğimi düşüdüm durdum.
Böyle biri değildim ben, hayat doluydum. Işıl ışıldım. Bana bir şey oldu, kendime yabancı hissettim kendimi. Öyle derin şeyler yazmışsın ki, yüzüme tokat gibi çarptı.
İyi geldi.
Bana da bir kadeh verirsen, ne güzel devam eder bu gece.

Genişletmek için tıkla...

Yazını okudukça lisede attığım kahkahalari arkadaşlarımın çok içten buldugunu söylemesi aklıma geldi .

Daha sonra hiç o kadar içten gulemedim sanki .

Birde çok paylasimciydim eskiden eşim derdi şu herşeyi paylasmani cok seviyorum zamanla insanlar bizlerin en güzel şeylerini koparip alıyorlar farkettirmeden .

filmdelisi .!.:

Kardeşin var mı migren?

Genişletmek için tıkla...

var tabi hepsi benden küçük, arada ölen filan da var.

ama

benden büyük kuzenlerimi de biz okuttuğumuz için ben küçücükken bile evde bir dünya okullu insan vardı. ev ders çalışma kampı gibiydi... çünkü ilkokulu köyde okumuş gelmiş küçücük çocuklar, babam onlar şehirdeki okula adapte olsun diye sürekli ders çalıştırırdı onlara. benim babamla olan anım yok mesela bu dönemde. vardiyalı çalışırdı ve hep birileri için koştururdu. ben de babam hep onlara ders çalıştırıyor diye yapmak gereken şeyin hep ders çalışmak olduğunu kodlamışım sanırım. mesela ben tüm rus edebiyatını ortaokula gelmeden bitirmiştim.

ha ama şu da var
şehirde değilsek köyde olurduk, köyde it gibi gezerdim. öyle uçlarda gezme etme filan demiyorlardı. sadece şu ki şehir hayatını bilmedikleri için şehirde daha kontrolcüydüler, köyden kente göçün ilk tedirginlikleri işte.... yoksa benim öz kontrolüm daha yüksekti yani.

anne babamın aşırı akraba sevgisi, aşırı memleket sevgisi.
ve birbirlerini sevmeyip her işi de görev olarak kabul edip çok fedakar ve mükemmele yakın şekilde yapmaları, yapmak için olağanüstü çaba göstermeleri. belki sevgi dolu bir evlilikleri olsa çok başka olacaktı onlar da hayattan hırslarını böyle çıkarmışlardır diye düşünüyorum.

beni şekillendiren şeylerin bunlar olduğunun farkındayım ben...

sasifelekcikmazi .!.:

Tamam mükemmeliyetci de olur. Teori yine kismen tuttu.
Teorim su sinirlari zorlanan ya da sürekli müdahale edilen( siz de bu akademik başarı anlamında olmuş) ve bu özellikle anne tarafından yapılan çocuklar en başta akademik anlamda çok başarılı olsa da sonra dünyayı doyurmak, memnun etmek ve ortamın çözüm bulan kişisi olmak istiyor. Ancak bu şekilde rahatliyor. O yüzden kimi konularda oto sansür uyguluyor ilerki yıllarda akademik olarak, özel hayatta kendi kendini sabote etme basliyor ve çevrede o kişi çözüm bulan oluyor ama kendi sokugunu dikemiyor. Hep pasif eteğinin dibinde dolaşan insan oluyor hayatında.

Genişletmek için tıkla...

aslında hayatımızı şekillendiren annemden çok babamdı çocukluğumda. onun kararları doğrultusundaydı.

benim aşırı bir kendimi ifade etmek, iletişim kurmak, kurmaya çalışmak çabam var. bir çözüm olmasa bile anlaşılmak istiyorum. ve tabi anlamak. dediğim gibi sürekli iletişim kurmaları için uğraşmaktan herhalde

sasifelekcikmazi .!.:

ama kendi sokugunu dikemiyor. Hep pasif eteğinin dibinde dolaşan insan oluyor hayatında.

Genişletmek için tıkla...

burayı tam anlamadım

benim çözmem gereken bir sorunum yok aslında sadece özel hayatımda doğru kişiyi bulamıyorum. o da olursa olur olmazsa olmaz yani.

sasifelekcikmazi .!.:

siz de bu akademik başarı anlamında olmuş

Genişletmek için tıkla...

onu örnek verdim de değil aslında
mesela ailede "erkek" egemen kültür olduğu için ben kadın olmaktan hiç hoşlanmadım ve hiç barışamadım kadın kimliğimle

taaaa ki kendi benliğimi bulana kadar...

cinsel yönelim olarak seçimlerimi etkilemedi, yanlış anlaşılmasın, öyle bir şey değil. mesela erkek gibi giyinmek, asla bedenini beğenmemek, erkekliğie dair şeyleri yüceltmek.

şimdi gülüyorum tabi buna ama öyle yani. erkekler b.k yemiş şu toprakların kadınının yanında! şimdi düşüncem bu. fakat keşke hiç bunu konu bile etmeden gül gibi yan yana geçinip gidebiliyor olsak.

sadece akademik şeyle değil yani konu. çok uzatmayayım konuyu sabote ediyorum

Tenceresiz kaldim anne .!.:

Yazını okudukça lisede attığım kahkahalari arkadaşlarımın çok içten buldugunu söylemesi aklıma geldi .

Daha sonra hiç o kadar içten gulemedim sanki .

Birde çok paylasimciydim eskiden eşim derdi şu herşeyi paylasmani cok seviyorum zamanla insanlar bizlerin en güzel şeylerini koparip alıyorlar farkettirmeden .

Genişletmek için tıkla...

Sen gene de öyle güldüğün günleri hep hatırla miniğim. Hatırladıkça gülümsemen de hatırına gelir hem. Şen kahkahaların çınlar yeniden evrende.