Aaaa kedi bunlar ne maşallah yani sana insan bunları gördükçe heveslenir ay ben koynumda yatarım bunlarla.Gözüm kıyafetlere değil hep spor aletlerine takılıyo.A101 e boks torbası ve eldivenleri gelmiş şimdi de gözüm onlarda.Kocamda diyo napıcan bunları ya sen normal insanlar gibi niye olmuyon başka kadınlar merak etmiyo sana noluyo diyo.Bende çocuklar enerjilerini atarlar işte arada bende bi iki tekmeatacam ya Kime kızarsam boks torbasını yumruklarım güzel fikir sinirimi atarım işte.
Aslında ceviz badem yemen çok daha iyi, seni saatlerce tok tutar, ama eti form bisküviler hemen acıktırır ve hiçbir yararı yok. Ama kuruyemişler (çiğ), hem yararlı hem tok tutuyor. 5 aydır kahvaltımda ekmek yerine kuruyemiş tüketiyorum ve saatlerce acıkmıyorum. Hazır gıdaları tüketmiyorum. Ekmeği toplasan 5 ayda 4-5 dilim belki yemişimdir. :) şu an ekmeği hiç aramıyorum.
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
Doğru söylüyorsun bisküviler çok da faydalı değiller ama insanın tatlı ihtiyacını karşılayıp bence çok acıkmasını önlüyorlar...kuruyemişler tok tutmak için çok daha iyi tabi ve faydalı...Sanırım karatay beslenme tarzı yapıyorsun benim anladığım... kahvaltıda çavdar veya kepekli ekmek tercih ediyorum.Sınırlı olduğu sürece Tam tahıllı ekmekler hem diyet için hem de sağlık için faydalı...karatayın beslenme biçiminde ekmek ve meyva olmaması (var ama yemeseniz daha iyi diyor) ve ara öğün olmaması bence çok yanlış..Türk beslenme biçimine de uymuyor...şeker konusunda ve doğal besinler konusunda söyledikleri doğru ama diyet tarzı bence yanlış...
Gerçekten iyi bir diyet listesi bence lion arkadaşımıza verildiği gibi olmalı diye düşünüyorum...
Meyveyi ben sabah kahvaltısında tüketiyorum. Ekmeğin içinde çok fazla katkı maddesi olması ve un haline dönüştürülmesinden dolayı yasak. Çabuk acıkmaya neden oluyor, kana çabuk karışıyor. Mesela benim kilo sorunum yok, meyveyi bazen biraz daha fazla yiyorum ama aşırıya kaçmıyorum. Karatay'ın aslında söylemek istediği gece 8'den sonra tv başına geçip koca bir meyve tabağını önünüze alıp yemeyin, erken saatlerde yiyin diyor ama az yiyin, çünkü fruktoz şekeri çokta masum değil. Aslında karatay, türk beslenme biçimine göre şunları bolca yiyin diye söylüyor, lahmacunu arada abartmamak şartıyla, çiğ köfte, kebap, et, sebze, içli köfte (haşlanmış), mercimek köftesi ve birçok türk yemeği. Sadece pişirme şekline dikkat edin diyor. Evet ekmek sadece Karatayda Türk beslenme şekline uymuyor, ama zararlı. Neden zararlı olduğunuda açıklıyor. Ben karatay'ı diyet değilde daha çok beslenme şekli olarak uyguluyorum, aslında kendiside söylüyor bu diyet değil sağlıklı yaşam biçimi diye. Ara öğünler daha çok yemeye neden oluyor. Sindirim 2 saat sürüyor ve daha vücut sindirim işlemini tamamlamadan tekrar yiyince yoruyorsun izin vermiyorsun. Karatayda hep İbn-i Sinadan örnek verir, 2 öğün sağlıklıdır, 3 öğün hastalıktır diye. :) Bakalım inşallah hep devam ederim ve tek derdim olan göbek sorunumdan kurtulurum.
Valla bilemiyorum gerçekten tıp dünyası gerçekten farklı şeyler söylüyor... Bir çok diyetisyen, tıp doktoru, ara öğün yemenin günde en az 6 öğünü öneriyor , vücudu açlık moduna sokmamanın , daha çok yağ depolamasını engelleyeceğini kan şekerini belli bir seviyede tuttuğunu söylüyor. Karatay ve birkaç yerde de duymuştum tam tersi az öğün sayesinde yağların daha çok yakıldığını söylüyor. hangisine inansak bilemiyorum...ve hayat boyu ekmek yememek nasıl olur bilemiyorum....hatta hep onu söylüyorum ayşe armanla röportaj yapmıştı karatay diyorki pastırmalı yumurta, menemen yiyebilirsiniz falan, ayşe arman da diyor ona ekmek banamadıktan sonra ne anlamı var yemenin diye...yani bence karatayda insanları istemeden kıtlık moduna sokuyor...diyet değil sağlıklı yaşamsa bir hayat boyu fındık ceviz bilmiyorum nereye kadar gider :))
Meyveyi ben sabah kahvaltısında tüketiyorum. Ekmeğin içinde çok fazla katkı maddesi olması ve un haline dönüştürülmesinden dolayı yasak. Çabuk acıkmaya neden oluyor, kana çabuk karışıyor. Mesela benim kilo sorunum yok, meyveyi bazen biraz daha fazla yiyorum ama aşırıya kaçmıyorum. Karatay'ın aslında söylemek istediği gece 8'den sonra tv başına geçip koca bir meyve tabağını önünüze alıp yemeyin, erken saatlerde yiyin diyor ama az yiyin, çünkü fruktoz şekeri çokta masum değil. Aslında karatay, türk beslenme biçimine göre şunları bolca yiyin diye söylüyor, lahmacunu arada abartmamak şartıyla, çiğ köfte, kebap, et, sebze, içli köfte (haşlanmış), mercimek köftesi ve birçok türk yemeği. Sadece pişirme şekline dikkat edin diyor. Evet ekmek sadece Karatayda Türk beslenme şekline uymuyor, ama zararlı. Neden zararlı olduğunuda açıklıyor. Ben karatay'ı diyet değilde daha çok beslenme şekli olarak uyguluyorum, aslında kendiside söylüyor bu diyet değil sağlıklı yaşam biçimi diye. Ara öğünler daha çok yemeye neden oluyor. Sindirim 2 saat sürüyor ve daha vücut sindirim işlemini tamamlamadan tekrar yiyince yoruyorsun izin vermiyorsun. Karatayda hep İbn-i Sinadan örnek verir, 2 öğün sağlıklıdır, 3 öğün hastalıktır diye. :) Bakalım inşallah hep devam ederim ve tek derdim olan göbek sorunumdan kurtulurum.
merhaba, kucuk bir tavsiye vermek istedim, Karatay'a bu kadar cok baglanmayin, birkac kisinin daha kitabini okumayi deneyebilirsiniz. dr. joel fuhrman'i onerebilirim mesela, ben onun diyetini yapmiyorum ama mantigini hayatimda uygulamaya calisiyorum.
karatay in soyledigi bircok sey dogru, cunku klasik bilgiler, dogal beslen vs. ama cok sacmaladigi konularda bile hala saygi gormesinin nedenini tip diplomasini bir sekilde elde etmis olmasina ve yasli olmasina bagliyorum. hep en yasli doktora gitmek isteriz ya hani. benim anlamadigim sey selulozu sindiremeyen insanla, sindirim sistemi tamamen farkli olan koyunu karsilastirma aptalligini gosterebilen biri nasil mezun oldu tip fakultesinden de bu diplomayi kullanarak agzina geleni soyleme hakkini kendinde buldu?
yanlis anlamayin sizin diyetiniz kotu demiyorum, yuksek protein alimi disinda dogru buluyorum karatay diyetini cunku paleo diyeti mantiginin uyarlanmis hali. yeni bir sey yok, yalniz kadin doktor cahili, en cok cahil insanlar cirlayarak konusurlar, cok bilen mutevazidir, yeri geldiginde konusur, ahkam kesmez; iste bu kadinin kocakari tavirlari beni deli ediyor o yuzden yazmadan edemedim, kusura bakmazsiniz umarim.
diyet konusunda kimse kesin konusmamali bence, bu yuzden farkli goruste olan doktorlari da arastirmakta yarar var diye dusunuyorum.
Başından beri diyetler hiç bana göre değildi zaten.En güzeli sağlıklı besinlerden yana tercih yapmak.Bende Paul Mckena Sizi Zayıflatabilirim kitabında bahsettiği yöntem mantıklı geliyo.Acıktığınızda yiyin herşeyden yiyin ama tadına vararak, o tadı damağınızda hissederek lokmayı defalarca çiğneyerek,doyduğunuzu hissettiğiniz anda da yemek yemeyi kesin diyo.Ve diyet konusunda da diyet yapmayı unutun diyetler,şişmanlama ve kendini kötü hissetme dersleri gibidir diye eklemiş.Bedeninizi dinleyin ve bi sorun bakalım gerçekten açmıyım diye.Çünkü duygusal açlıkla bedenin açlığı birbirine karışıyo.Ve bu iç savaş sizi daha da yorar demiş.Banada bu adamın yazdıkları mantıklı geliyo ve gerçekten uyguladığında o tadı yiyeceklerin tadını hissettiğinde ve lokmaları defalarca çiğnediğinde normal yediğiniz bi tabak yemeğin yarısını yiyorsunuz.Gerçekten çabuk doyuyorsunuz.Çoğu zaman yediklerimizin farkında bile olmuyoruz beyine 20 dk dan sonra tokluk sinyali gidermiş.Hızlı yiyerek yediklerimizi tam çiğnemediğimiz zaman kendimden örnek veriyorum doyduğumu anlamıyorum.Bir iki lokma al hop yut ondan sonrada ne gözüm doyuyo nede midem.
Bence bikaç yanlışımızı düzeltsek ve bikaç da yeme alışkanlığı edinsek bana daha mantıklı geliyo.Küçük önemsiz sandığımız bu alışkanlıklar bize kimbilir neler kazandırır.
Başından beri diyetler hiç bana göre değildi zaten.En güzeli sağlıklı besinlerden yana tercih yapmak.Bende Paul Mckena Sizi Zayıflatabilirim kitabında bahsettiği yöntem mantıklı geliyo.Acıktığınızda yiyin herşeyden yiyin ama tadına vararak, o tadı damağınızda hissederek lokmayı defalarca çiğneyerek,doyduğunuzu hissettiğiniz anda da yemek yemeyi kesin diyo.Ve diyet konusunda da diyet yapmayı unutun diyetler,şişmanlama ve kendini kötü hissetme dersleri gibidir diye eklemiş.Bedeninizi dinleyin ve bi sorun bakalım gerçekten açmıyım diye.Çünkü duygusal açlıkla bedenin açlığı birbirine karışıyo.Ve bu iç savaş sizi daha da yorar demiş.Banada bu adamın yazdıkları mantıklı geliyo ve gerçekten uyguladığında o tadı yiyeceklerin tadını hissettiğinde ve lokmaları defalarca çiğnediğinde normal yediğiniz bi tabak yemeğin yarısını yiyorsunuz.Gerçekten çabuk doyuyorsunuz.Çoğu zaman yediklerimizin farkında bile olmuyoruz beyine 20 dk dan sonra tokluk sinyali gidermiş.Hızlı yiyerek yediklerimizi tam çiğnemediğimiz zaman kendimden örnek veriyorum doyduğumu anlamıyorum.Bir iki lokma al hop yut ondan sonrada ne gözüm doyuyo nede midem.
Bence bikaç yanlışımızı düzeltsek ve bikaç da yeme alışkanlığı edinsek bana daha mantıklı geliyo.Küçük önemsiz sandığımız bu alışkanlıklar bize kimbilir neler kazandırır.
Canan Karatay, 1943 yılında Elazığ'da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni okudu ve mezun oldu.
1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği'nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladı. İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center'da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı. 1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği'nde baş asistan olarak çalıştı.
Bu sırada Türkiye'de bir kardiyolog olarak (cerrahi yardım almaksızın) bir ilki gerçekleştirdi. Kalıcı ve geçici kalp pili implantasyonu tekniğini başarıyla uyguladı. Koroner Yoğun Bakım'da 'Vena Subklavya Ponksiyon' tekniğini yerleştirdi.
Diplomasini nerden aldigi ve basarilari gayet de acik. Sadece bir düzeltme yapmak istedim. Canan Karatay olsun Dr. Mehmet Oz olsun ülkemizden bilim insanlarinin dünyaca ünlü olmasini takdirle karsilamali ve gurur duymaliyiz. Fikirlerini ya da önerilerini paylasiriz paylasmayiz önemli degil ama bu bizim onlara karsi saygisiz olmamizi gerektirmez. Herkes hayatta kendi arastirmasiyla kendi dogrusunu bulur. Tabii ki dünyada bir cok degerli bilim adami ve metodlari var herkesi arastirip icinden kendi hayatimiza uygulayabilecegimizi secmeli ve istikrarli olmaliyiz.
Başından beri diyetler hiç bana göre değildi zaten.En güzeli sağlıklı besinlerden yana tercih yapmak.Bende Paul Mckena Sizi Zayıflatabilirim kitabında bahsettiği yöntem mantıklı geliyo.Acıktığınızda yiyin herşeyden yiyin ama tadına vararak, o tadı damağınızda hissederek lokmayı defalarca çiğneyerek,doyduğunuzu hissettiğiniz anda da yemek yemeyi kesin diyo.Ve diyet konusunda da diyet yapmayı unutun diyetler,şişmanlama ve kendini kötü hissetme dersleri gibidir diye eklemiş.Bedeninizi dinleyin ve bi sorun bakalım gerçekten açmıyım diye.Çünkü duygusal açlıkla bedenin açlığı birbirine karışıyo.Ve bu iç savaş sizi daha da yorar demiş.Banada bu adamın yazdıkları mantıklı geliyo ve gerçekten uyguladığında o tadı yiyeceklerin tadını hissettiğinde ve lokmaları defalarca çiğnediğinde normal yediğiniz bi tabak yemeğin yarısını yiyorsunuz.Gerçekten çabuk doyuyorsunuz.Çoğu zaman yediklerimizin farkında bile olmuyoruz beyine 20 dk dan sonra tokluk sinyali gidermiş.Hızlı yiyerek yediklerimizi tam çiğnemediğimiz zaman kendimden örnek veriyorum doyduğumu anlamıyorum.Bir iki lokma al hop yut ondan sonrada ne gözüm doyuyo nede midem.
Bence bikaç yanlışımızı düzeltsek ve bikaç da yeme alışkanlığı edinsek bana daha mantıklı geliyo. Küçük önemsiz sandığımız bu alışkanlıklar bize kimbilir neler kazandırır.
Yardımlarınız ve desteğiniz için teşekkür ederim cnm sağol.Aklımdan bile geçirmiyorum artık diyeti.Bugünkü öğle yemeğim 1 tane karnıyarık küçük boy ama 3 kaşık pilav(pilavdan mahrum kalmak istemedim en azından tadımlık yemek kendimi zorlamaktan daha iyidir) 1 kase de yoğurt yedim.Üstünede şimdi 1 fincan yeşil çayımı içiyorum.Lioncum diyet kelimesini sözlügünden cikar bence. Dogru beslenme sekli. Basaracaksin canim biz seni motive ederiz.
Aynen cnm katılıyorum sana.Bol su hareket doğal dengeli beslenmek hepsi bu kadar.M. Ali Bulutta kitabında çiğneyerek yemenin önemini sürekli vurguluyor. Hatta yediğin zararlı birşeyse iyice çiğneyerek zararını birazda olsa azaltabileceğini yazıyordu. Ben hayatımda hiç diyet kitaplarını ve yöntemleri uygulamadım, düşünmüyordum da ilgimi çekmezdi. Kola ve içeceklerde şekeri çıkarmıştım hayatımdan. Ekmeğin içindeki katkı maddelerini araştırken karatay çıktı karşıma, dinledim videolarını ve öyle başladım. :) Ayşegül Çoruhluyu duydum onuda merak ettim, Ahmet Aydın'ı aldım. Kan grubu kitabını aldım. Aslında hepsinin söyledikleri bir kapıya çıkıyor, birkaç şey dışında. Hayatımızdan rafine gıdaları, hazır gıdaları çıkartacağız. Bol su ve hareketli yaşam. Doğal olan her besinden dengeli tüketmek.
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
Evet cnm sadece Dr.Mehmet Öz değil Deniz Egece belki duymuşsundur ismini oda kilo sorunu nedeniyle çıktığı yurtdışında araştırmalar yaptı kaç yüz tane kitap okumuş hepsinin sonucunda asıl problemin zihinde düşüncelerimizde olduğunu söylüyo.Düşüncelerini değiştirerek 40 kilo vermiş.Önce zihninizden atın bu kiloları diyo.Neyi çok düşünürseniz ve neyle çok ilgilenirseniz hayatınızda var olmaya devam eder bunu anlatıyo.Beni zayıflama kampına çağırdı ama 1 hafta çocukları bırakamam.Zihin sürekli açtır doymaz onu doyuramazsınız onu doyurmak için hayatın içinde olmalı hareket etmeli mutlu ve pozitif olmalısınız ne kadar çok endorfin hormonu salgılarsanız beden ve zihinde bi o kadar açlık duymaz yiyeceklere olan bağımlılığınızda kalmaz diye bahsediyo.Daha önce bu sayfada bahsetmiştim.söylediğine katılıyorum lioncum hatta dr mehmet öz'ün kitapını okumadım da bazı dipnotları okumuştum diyor ki aslında vücüdumuzu dinlersek o kilo vermesi gerekiyorsa verir, alması gerekiyorsa alır. doğal denge içinde istediğimizi bulabiliriz. aslında zaten çok diyet olayını kafada büyütmemek lazım. çevrenizdeki çok zayıf insanlara bakın hiç yemek telaşları yoktur. yemek saatini unuturlar bile... ama diyet modundaysan sabahtan akşamki yemeği düşünürsün...beyne hep yemek sinyallari yolluyoruz.aç olmasak da... en sonunda kendi kendimizi acıktırıp normalde aslında az yiyecekken 2 katını yiyoruz...o yüzden çok kafada büyütmemek lazım sadece bazı kurallarımız olmalı onlara uymalıyız..
Karin videosunu indirdm bende su an rahatszm ama en yakn zamanda basliycam alt karnim var benmde malesf tam gobek cevresi. Brazil yapip incelten var mi bu bolgeyi?
Evet cnm sadece Dr.Mehmet Öz değil Deniz Egece belki duymuşsundur ismini oda kilo sorunu nedeniyle çıktığı yurtdışında araştırmalar yaptı kaç yüz tane kitap okumuş hepsinin sonucunda asıl problemin zihinde düşüncelerimizde olduğunu söylüyo.Düşüncelerini değiştirerek 40 kilo vermiş.Önce zihninizden atın bu kiloları diyo.Neyi çok düşünürseniz ve neyle çok ilgilenirseniz hayatınızda var olmaya devam eder bunu anlatıyo.Beni zayıflama kampına çağırdı ama 1 hafta çocukları bırakamam.Zihin sürekli açtır doymaz onu doyuramazsınız onu doyurmak için hayatın içinde olmalı hareket etmeli mutlu ve pozitif olmalısınız ne kadar çok endorfin hormonu salgılarsanız beden ve zihinde bi o kadar açlık duymaz yiyeceklere olan bağımlılığınızda kalmaz diye bahsediyo.Daha önce bu sayfada bahsetmiştim.
Ve zayıf bedene ulaşmanın yoluda kendinizi zihninizde zayıf ideal bedendeymiş gibi görmeniz ve hissetmeniz diyor.Zayıf bedene sahipmiş gibi hareket etmeniz düşünmeniz gerekli.