- 23 Mart 2015
- 5.698
- 11.985
-
- Konu Sahibi Bendekisuveyda
- #101
Yalnız şöyle bir durum var siz zaten boşanmissiniz.Uzaktan haklı görünüyorsunuz eğer soru sahibi başka bir hanım olsaydı ve ben objektif baksaydım sizin dediklerinizi yazar ve düşünürdüm. Çocuklarım henüz 5 yaşında küçücükler. Bir kaç hanımefendiye de daha detaylı cevap verdiğim gibi ben çocuklarımın mutlu bir yuvada büyüme ihtimallerini elinden alıp almadığımı düşünüyorum. Vicdanımı bu konuda teraziye koyuyorum. Bu olaylar yaşanana kadar mutlu bir evliliğim vardı çocuklarım en azından 3-3.5 yaşına kadar gerçekten mutlu bir ailede büyüdü bundan sonrasında da büyüyebilir mi bu benim elimde mi düşüncesi. Bu evliliği yapmak ve onları dünyaya getirmek benim kararımdı. Bir sucları yok. Şimdi yine bir günah işleyip yavrularımın hakkına girmek istemiyorum. Beni düşündüren şey eşime olan aşkım değil cocuklarım. Evet seviyorum ama sindiremediğim affedemem dediğim şeyler elbette var. Ama işin içine evlat girince durum çok değişiyor. Bazen İddaalı ve beni küçümseyen yorum yapan hanımların evlatları olmadığını düşünüyorum bu sebeple
Bosanmis biri olarak neden cevap veremiyorum yaHanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Nasıl sizi kafa kola almışsa kartolos, görüşmemek teklifinizi kabul etmesi için rol yapmak zorundasınız. Yani aslında siz bosanmamissiniz adam sizi göndermiş diğer kadın da adamı, şimdi kölesi ve darısı geri gelsin istiyor. Lütfen ama lütfen gururlu olun.evliliğim sanırım en kolay böyle özetlenebilirdi, sağolun. Siz dahil tüm hanım arkadaslara yorum yaptığı fikrini belirttiği için teşekkür ederim. Bu konuya daha fazla yorum yapmayacağım. Bir terapi sürecim evet olacak. Daha sonrasında verdiğim karara göre hayatımı şekillendireceğim. Haftalar aylar sonra belki açtığım konuya girer ve son durumu yazarım, bilmiyorum. Ama sanırım daha fazla foruma girip kendi konumu okumayacağım. Uzman bir destek sayesinde kendi bilincim ile başbaşa kalmaya ihtiyacım olduğuna kanaat getirdim. Görüşleriniz sayesinde. Manipule edilmemek için eski eşime de sağlıklı karar vermek tekrar düşünüp gözden geçirmek için bir süre görüşmemeyi teklif edeceğim. Kabul etmesi icin bunu cevabım olumlu olabilir gibi bir imaj çizerek yapacağım tabii ki. Şimdiden hepinizin yeni yılı kutlu olsun 2024 basta ben olmak üzere hepimize doğru kararlar, iyi insanlar, mutluluk ve huzur getirsin. İyi geceler
Adam sizi hep parmağında oynatmış hala da devam ediyor.
Önce aşık etmek için 5-6 ay peşinizde koşmuş.
Eminim o baskıcı tavrını göstermeden yapmıştır bunu.
Aşık olmak için 5-6 ay peşinde koşulmaya gerek yok siz onun ısrarcılığını sevmişsiniz.
Sevmeseniz zaten uğraşma deyip yollarını keserdiniz.
Sonrasında zaten evliliğiniz boyunca manipüle edilmişsiniz işinizi bırakmışsınız o istemiyor diye çocuğunuzun öğretmeni ile görüşmemişsiniz.
Ki genelde anneler görüşür öğretmeni ile çünkü daha hakimdir evdeki hallerine ve daha iyi iş birliği yapar.
Sonra adam boşanmak istemiş tamam demişsiniz neden çünkü hiç peşinizden koşmamış aman demiş boşanalım.
Şimdi pişman olmuş gelmiş yine kapınızda sabahlamaya varan bir şekilde sizi kandırmaya çalışıyor ve siz de kanıyorsunuz.
Sizin hiç fikriniz yok nerdeyse zamanında adam boşanmayalım deyip iki gün ağlasa boşanmazdınız mesela ama dememiş.
Boşanmışsınız şimdi gelmiş yok öyleydi yok böyleydi diye size maval okuyor ve yine kanıyorsunuz.
Adamı affedeceğiniz de çok belli aileniz arkanızda ve adamın yüzünü gösteriyor size burdaki üyeler gösteriyor ama yok hala beni kırdınız aslında şöyle diyorsunuz yok yaşamadan bilemez insan diyorsunuz.
Sizi en çok baya çok eşiniz kırmış bu kadar kolay kırılan biri iseniz o adamla hala nasıl sizi kandıracak kadar konuşabiliyorsunuz?
Ben hiç inanmadım kolay kırılacağınıza şahsen
Hanımefendi, aldatılmışsınız. Siz adamı evde beklerken adam başka kadınlarla birlikte olmuş. Sizinki aşk değil alışkanlık. Siz 7 yıl sürmüş bir evliliği çöpe atamıyorsunuz ama adam çöpe atmayı geçin başka kadınla birliktelik yaşayacak kadar aşmış durumda. Bir kere yapan hep yapar. Ben de mühnedisim, bizim meslekte kadınlar için zorluk çoktur ama az sayıda olduğumuzdan da çabuk sivriliriz. Mesleğinizi yapın. Ekonomik özgürlüğünüz var mis gibi. Özgüvensiz 50 küsür yaşında bir adamı, bir ergen gibi özgüven sahibi yapamazsınız. Evlenirken sizin küçük olduğunuzu biliyordu. Gözünüzü seveyim.Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Sizde olmayıp o kadında olan bişey yok, siz gencsiniz , eşiniz sizin yanınızda kendini yetersiz ,ezik hissetmiş. Oyuzden başka bı kadınla kendini kanıtlama ihtiyacı duymuş, tamamen sadakatsizlik, aptallık tabi bu yaptığı . Madem oda sizi çok seviyordu boşanma aşamasında bu kadar gurur yapmayıp yalvarıp konussaydi , şimdi tam siz yolunuzu cizecekken bu yaptiklarida, kafa karistirmaya çalışması hiç doğru değil. Ben olsam tekrar geri dönmek istemezdim . Aradaki yaş farkı çok , bu adam yine kendimi yetersiz hissettim diyip aldatabilir. Sizde çalışan güçlü bı kadinsiniz, aileniz arkanızda ne güzel.Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Affedip affetmemek size kalmış bi durum ama size hayatı dar etmiş çocuğunun öğretmenin ile bile görüşememek, kıskançlık yüzünden misafir kabul etmemek bana göre uç şeyler neden buna boyun egdiniz cocuklara kötü örnek anormal bir durum aileniz arkanızda ne güzel destekler bence önünüze bakınHanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Açıkçası ben eşinizin yetersizlik hissi ile aldattığına inanıyorum. Evet belki kendi açısından bak bana da bakılıyor, ben ezik biri değilim imajı çizmek için aldattı ama sizi yaraladı. Bence geri dönüş yapmayın.Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Hazır boşanmış ve kendini kurtarmışsın bundan fazlası bela aramak olsa gerek.Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniba
Benim görüşüm tekrar geri dönmezdim.. bir hataya izin verirseniz, ikincisi de yoldadır demek. Çünkü o insan buna ‘yaptım oda affetti yine yaparım diye düşünür’. Lütfen kendinize eziyet etmeyin, zor olduğunu biliyorum seviyorsunuz çünkü ama aldatılmayı kimse hakketmiyor. Ve ben aldatılmanın özrü olmadığını düşünüyorum. Eğer geri dönerseniz, aldatıldığınız için sürekli şüphe edeceksiniz, sürekli kontrol edeceksiniz ve bu sizi zaman içerisinde yıpratacak. Kendinize yeni bir yol çizin, destek alın, evlatlarınız için hayatınızı kurun.Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?
Aileni destekliyorum. Eşiniz sizi aldatırken yuvasını kaybedeceğini biliyordu. Yani hiçbir şey bir anlık hırs ile değil. Sizi kaybetmeyi göze alarak yaptı. Siz evlatlarınız ile yeni hayatınıza odaklanın. Aynı sebepten boşandım. Pişman değilim. Ne zaman affedici olsam hep beni yıprattığı konuların daha daha fazlasını yaşadım her zaman.Hanımlar merhaba. Bu soruma sadece evli hanımlar cevap verirse cok sevinirim. Anonim olarak içimi açabileceğim inanın kimsem yok. Ben 36 yaşında 7 yıl evlilik sürdürmüş ve 5 yaşında ikiz erkek çocuk sahibi bir kadınım. Endüstri mühendisiyim, tek çocuğum. Eşim ile aramızda 17 yaş var. Bu evliliğim ne para ne güç ne itibar için yapılmış bir evlilik değil. sizlere yemin ederim ki bu saydığım her şeye ben de en az eşim kadar sahibim. Kendisiyle bir iş yemeğinde tanıştık. Daha önce hayatımda ufak tefek flörtleşmeler hariç kimse olmamıştı. İş yemeği sonrası yaklaşık 6-7 ay peşimden koştu ve beni kendine aşık ettikten sonra evlendik. Ne onun ailesi ne benim ailem bu evliliği onaylamadı. İki tarafında tek sorun ettiği ve aşamadığı şey yaş farkıydı. Eşim ailesinin isteği üzerine 20 yıl önce uygun görülen biriyle görücü bir evlilik yapmış 2 sene ardından sevemediği devam ettiremediği icin ayrılmış. Ve bir daha sevmeden gerçekten aşık olmadan evlenmeyeceğini söylemiş. Evlendiğimizde ben 27 eşim 44 yaşındaydı. Olgun ne istediğini bilen bana kraliçe gibi hissettiren bir adamdı. Evlendikten 1 sene sonra calısmamı sorun etmeye başladı, ailesi gözümün dışarı kayma korkusundan dolayı eşimi bu konuda hep sıkıştırdı. Çocuklarımız oldu derken düzene girdik ve çok güzel yolunda giden bir evliliğim vardı. Ta ki 2022 yılına kadar. 2022 yılında cinsel hayatımızda biraz durağanlaşma başladı eşim epilepsi hastası ve kullandığı ilaçların dozaj değişimi gibi bir durumu olduğunda bu ruh haline yansıyordu fakat cinsel hayatımıza yansıması ilk kez olmuştu. Ve bu eşimde sanırım yetersizliğe sebep oluyordu. Eşimin baskıları ve kıskanclıkları cok fazla artmaya başladı. Artık evimize misafir kabul etmiyordu, ben tek başıma bir yere gidemiyordum. Çocuklarımızın kreş öğretmeni erkek olduğu için görüşmeye dahi gidemiyordum. Hepsini alttan alıyordum çünkü empati yapabiliyordum. Daha sonrasında eşimin bana bu baskıları yaparken aynı zamanda hayatında başka biri olduğunu öğrendim kendisi inkar etmedi. Tek gecelik bir ilişki değildi. 2-3 ay sürmüştü eşim bunu göğsünü gere gere dillendirip beni ezmeye calısıyordu boşanma davası açtım. Davamız görüldü anlaşmalı olarak boşandık. Af bile dilemedi bana ‘sen dünyadaki tek kadın değilsin olsan da olur olmasan da’ gibi bir imaj çizdi. Kadınlık gururumu çok kırdı. Boşandıktan 3-4 ay sonra eşim sanki hiç boşanmamışız gibi davranmaya af dilemeye hatta yalvarmaya başladı. Bunların hepsinin sebebinin aramızdaki yaş farkından dolayı ezilmiş hissettiğini ben aldatırım diye korktuğunu söyledi. Ben görece olarak güzel sevilen sempatik bir kadınım arkadaşlarımız, aile büyüklerimiz düğünlerde ve davetlerde bunu dile getirir. Bunun dile getirilmesinin bile kendisini kötü hissettirdiğini benimleyken erkek gibi hissetmediğini kendisini kücük gördügümü düsündügünü bana yetemediğini hissettiğini söyledi o yüzden beni ezme ve yok sayma gereği duymuş aldattığı kadın 45-47 yaşlarında görece güzel olmayan iki kelimeyi bir araya bile getiremeyen bir kadın aralarında duygusal bir bağ olmadığına inanıyorum en azından eşimi bu konuda tanıyorum. Bu süreç beni çok yıprattı. Ailem affetmemi ve barışmamı istemiyor bir ömür arkamda olduklarını hazır boşanmışken tekrar evlenip eşime (onların görüşüne göre) bakıcılık(!) yapmamı istemiyorlar. Tekrar kariyerime dönmemi hayatıma devam etmemi destekliyorlar. Çocuklarıma bakacaklarını yeni hayatım için elinden geleni yapacaklarını hep söylüyorlar. Hep arkamdalar. Eşimin ailesi ise bizden hiç kopmadı oğullarına yapmadıkları anne ve babalığı babanne dedeliği daima yapmaya devam ettiler. Boşanma aşamasında da boşanmamamız için çok çaba sarfettiler şimdi de tekrar birleştirmek için çabalıyorlar. Torunları her şeyleri. Eşim çift terapisine gitmeyi, beni kaybettiğini yeni yeni anladığını defalarca söyledi, ağladı. Daire kapımın önünde sabaha kadar oturduğu günler dahi oldu. Kendisini halen çok seviyorum evliliğimizin hiçbir alanında yetersiz olduğunu düşünmedim ona hep çok aşıktım halen aşığım. Çocuklarım babalarını çok seviyor. Fakat ben eşimin gözüne baktıkça başka bir kadına dokunduğu hissini aşamıyorum. Acaba ona da böyle baktı mı ona da böyle dokundu mu onun da kokusunu böyle içine çekti mi gibi sorularla boğuşuyorum ve bu eşimden soğumama sebep oluyor. Eşimin açıklamalarına rağmen bende olmayıp o kadında olan ne var diye gecelerce düşünüyorum, uyuyamıyorum. Bir evlilik sürdüren ve bu kadar uzun derdimi okuyan tüm hanımlara soruyorum. Siz olsanız yürütür müydünüz zor da olsa kabul eder miydiniz? Yoksa hazır boşanmışken yeni hayatınıza kariyerinize ve kurduğunuz düzeninize devam mı ederdiniz?